23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 15 İŞYERİ KİRA GELİRİ VERGİSİ NASIL ARTACAK? (TL) Mevcut Yasa Yeni Tasarı İşyeri Kira Geliri Götürü Gider Gelir Vergisi Matrahı Hesaplanan Gelir Vergisi (2013 Yılı) Mahsup (%20 Stopaj) ÖDENECEK VERGİ 150.000 37.500 112.500 32.220 30.000 2.220 150.000 0 150.000 45.345 30.000 15.345 1.5 Milyon Mükellefe Ek Vergi Anımsanırsa Gelir Vergisi Kanunu Tasarısı’nın, vergi tabanını genişletmeyeceği, ancak vergi yükünü artıracağı tespitinde bulunmuştuk. 12 Haziran’da Meclis’e sevk edilen tasarıdan anlıyoruz ki, kayıt dışı alanlar vergi kapsamına alınmazken zaten vergilendirilen mükelleflerden ise daha fazla vergi alınacak. Somut örnekleri ortada. Buna göre; elde ettikleri kira gelirleri üzerinden vergi ödemekte olan mükellefler, tasarı bu şekilde yasalaşırsa gelirler üzerinden daha fazla vergi ödeyecekler. Nasıl mı? Mevcut Gelir Vergisi Kanunu uyarınca, konut kira gelirlerinin ve işyeri kira gelirlerinin tespitinde götürü gider uygulaması yapılıyor. Elde edilen hasılatın yüzde 25’i gider kabul ediliyor ve kalan yüzde 75’i vergi matrahı olarak dikkate alınıyor. Yeni tasarı ise işyeri kira gelirlerinde götürü gider uygulamasına son veriyor. Böylece aynı kira geliri tutarı üzerinden eskiye göre daha fazla vergi ödenecek. Örnek tablodan değişimi görebilirsiniz. 150 bin lira gelir için 13 bin 125 lira ilave bir vergi geliyor. Tasarı sadece işyeri kira gelirlerinde götürü gider uygulamasını kaldırmakla yetinmiyor. Ayrıca, konut kira gelirleri açısından da bu uygulama sınırlandırılıyor. Prim kesilmemesi için şirket kapatılmalı Hem ortağı, hem de emeklisi olduğum ve resen kapalı olan limitet şirkette maaşımdan çalışıyor gibi hâlâ ücret kesilmekte. Yasal olarak ne yapabilirim? Cavit Tiryaki Şirket kapanmadığı sürece SGK emekli maaşınızdan yüzde 15 oranında BağKur SGDP primi keser. Şirketin faaliyeti olup olmadığının önemi yok, mutlaka kapatmanız ya da ortaklığınızı başkasına devretmeniz gerekir. SORU CEVAP Sorularınız için malicozum6ismmmo.org. tr adresine mail atabilirsiniz. Tüm sorular eposta ile tek tek cevaplanacaktır. Buna göre; Hem işyeri kira geliri hem de konut kira geliri olanlar, konut kira gelirlerinde de götürü gider indirimi yapamıyorlar. 26 bin liraya kadar olan konut kira gelirlerinde yüzde 25 götürü gider indirilebiliyor. 26 bin liradan büyük 60 bin liradan küçük konut kira gelirlerinde götürü gider uygulaması yüzde 15’e düşüyor. 60 bin liranın üzerinde konut kirası geliri elde edenler ise götürü gider uygulamasından kesinlikle yararlanamıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı 2012 Faaliyet Raporu verilerine göre, 2012 yılında faal kira geliri mükellefi sayısı, 1.336.632. Bu sayı Nisan 2013 itibarıyla 1.587.604 olmuş. Yani yukarıda bahsettiğimiz konu yaklaşık 1.5 milyon vatandaşımızı doğrudan ilgilendiriliyor. Mevcut mükelleflerden daha fazla vergi alarak vergi tabanı genişletilemez. Önemli olan kayıt dışı sektörleri vergi mükellefi yapmak. İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası birçok konuda yenilikler getiriyor. Bunlardan biri de, arama, kurtarma, tahliye ve yangınla mücadele konularında acil durum personeli oluşturulması. İşverenlerin, çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde 30 çalışana, tehlikeli sınıfta 40 çalışana ve az tehlikeli sınıfta 50 çalışana kadar; “Arama, kurtarma ve tahliye” ile “Yangınla mücadele” konularının her biri için uygun donanıma sahip ve özel eğitimli en az birer çalışanı destek elemanı olarak görevlendirmesi gerekiyor. İşyerinde bunları aşan sayılarda çalışan varsa, tehlike sınıfına göre her 30, 40 ve 50’ye kadar çalışan için birer destek elemanı daha görevlendirilecek. İşverenler ilkyardım konusunda da İlkyardım Yönetmeliği esaslarına göre destek elemanı görevlendirecek. 10’dan az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde birinci fıkrada belirtilen yükümlülüğü yerine getirmek üzere bir kişi görevlendirilmesi yeterli. Hazırlanan acil durum planının uygulama adımlarının düzenli olarak takip edilebilmesi ve uygulanabilirliğinden emin olmak için de işyerlerinde yılda en az bir defa olmak üzere tatbikat yapılacak, denetlenecek ve gözden geçirilerek gerekli düzeltici ve önleyici faaliyetler alınacak. Birinci fıkrada belirtilen durumlardan bağımsız olarak, hazırlanmış olan acil durum planları; tehlike sınıfına göre çok tehlikeli, tehlikeli ve az tehlikeli işyerlerinde sırasıyla en geç iki, dört ve altı yılda bir yenilenecek. Acil Durum Personeli Destan... Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı geçen gün dedi ki: Polisimiz kahramanlık destanı yazmıştır!.. Bence yıllar içinde söylediği en anlamlı, en net sözler... Pekii, niçin ve nasıl destan yazmış polisleri?.. Onu da açıkladı Başbakan: Polisimiz, bir başka ülkede yaşansa, asla tahammül edilemeyecek saldırılara, tahriklere, hukuk dışına kesinlikle çıkmadan gösterilere karşı koymuştur. Son derece sabırlı, itidalli, tahammüllü davranmıştır... Gayet anlaşılır bi şekilde anlattı Başbakan gördüğünüz gibi. Şimdi bu anlattıklarını onlara da anlatmak gerek tabii: Polis kurşunu, kapsülüyle toprağın altına girenlere, komada olanlara, gözünü kaybedenlere, binlerce yaralıya ve yakınlarına!.. HHH Gelelim, Başbakan’ın destan yazan polislerine... Bu arkadaşlardan, Ethem Sarısülük’ü kafasından vuran polis, şöyle ifade verdi: Yoğun şekilde taş atışı altındaydım, öleceğimi düşünüp korkutmak amacıyla havaya ateş ederken bileğime gelen taş nedeniyle namlunun pozisyonu değişip maktulün kafasına yönelmiş olabilir. Hâkim, polisi “tutuklanması ilerde telafi edilemeyecek zararlara yol açar” gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere serbest bıraktı... Şimdi bu davanın nasıl seyredeceğini iyi izlemek lazım. Haa bu arada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bünyesinde görev yapan Memur Suçları Soruşturma Bürosu Yazı İşleri Müdürü Zekeriya Ünalmaz, o hâkimi şu Twitter mesajıyla kutladı: Adamsın, ellerinden öpüyorum... Başbakan’ın “kahramanlık destanından” söz ettiği dakikalarda 17 üniformalı polis, bir otoparkta iki genci feci şekilde dövdü!.. Olay, otopark kameraları ile anbean tespit edildi. Antalya valiliği soruşturma açıldığını duyurdu... Yine Antalya’da polisin attığı biber gazı kapsülüyle sağ gözünden vurulan 18 yaşındaki Vedat Oğuz’dan içi acıtıcı bir haber geldi. Başbakan, polislerinin nasıl da hukuk içinde mücadele ettiğini anlattığı sıralarda doktorlar Vedat’ın sağ gözünü alıyorlardı... Ankara Dikmen’de 13 yaşındaki Alperen Aydoğdu ve yaşlı bir kadın tekme tokat dövülerek Akrep’e bindirildi. Alperen’in annesi Derya Aydoğdu oğlunun ve yaşlı kadının araç içinde de darp edildiğini ve polislerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyordunuz. Gelsin kurtarsın sizi” dediğini anlattı. Tabii, bunlar son birkaç günün olayları... Destanı başından itibaren anlatmaya, eldeki görüntüleri, fotoğrafları paylaşmaya ne yüreğimiz ne de vicdanımız kâfi gelir.. Başbakan’ın “destan yazan polisleri”nin görüntü ve fotoğraflara yansıyan hali bu... Aynı sıralarda, yüzü poşulu teröristler, yani “Apo’nun polisleri”, Cizre’de üniformalarıyla tören yapıyor, asayişi sağlamaya ant içiyorlardı.. Destancı polisler nedense ortada yoktu!.. HHH İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal yaşanan bu rezilliklere ışık tutacak bir AİHM kararını anlattı geçen gün... Ali Güneş, 2004 yılında, bir gösteri sırasında, polisin birkaç metreden sıktığı biber gazının ağır sonuçlarını yaşadı. Suç duyurusunda bulundu ancak ilerleyen zaman içinde aradığı adaleti bir türlü bulamadığı için AİHM’ye başvurdu. Mahkeme 2012 Nisan ayında kararını açıkladı, Türkiye’yi mahkum etti. Bu “destanı” yazan polis için de şu tanımlamayı kayda geçirdi: İnsanlık dışı ve onur kırıcı muamelede bulunmuştur!.. AİHM, aynı kararda, ağır ve acı verici sonuçlara neden olabilen “biber gazı” ve “gaz bombası”nın nasıl kullanılması gerektiğini de belirtti: Açık alanlarda, arada en az 120 metre mesafe bulunarak yalnızca hedeflediği gruba, tüm diğer yollar tükendikten sonra, ambulans, ilk yardım araçları ayarlanarak ve hastaneye götürmek koşuluyla... Mahkeme, kapalı alanlarda bu maddelerin asla ama ASLA kullanılmamasını da özellikle vurguladı... İktidarın başının, bu karar ışığında bahsettiği destan nasıl bir destan o halde?.. Tabii ki, ŞİDDETİN DESTANI!.. GÖRÜŞ Ercan YEŞİLYURT KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Hayata Soldan Bakış Kısa bir süre önce Ertuğrul Özkök, “Türklükten istifa ettiğini” yazdı. Kürt sorunu konusunda yaklaşımının değiştiğinin ifadesiydi bu laflar. Sosyoloji eğitimi aldığını söyleyen ve ülkenin en büyük medya grubunu, daha doğrusu 12 Eylül iklimini 20 yıl yöneten olarak hem de. Bilmesi gerekir ki sosyalistler zaten işin başında doğumla gelen milliyetlerinden istifa etmişlerdir. Hayata zaten ırk ve din mensubu olarak bakmazlar. Sosyalistler topluma, doğal mevcut yapılarıyla zenginfakir, patronişçi, işsiz, eğitimlicahil diye bakar. Çünkü yaşamda insanlar ilişkilerini varlıklarıyla doğru orantılı olarak geliştirir. Zenginlerin oturduğu bir semte gidin, lüks sitelere bakın orada ırk ve din ayrımı göremezsiniz. Bu zengin takımı aynı yerlerden alışveriş eder, aynı yerlerde yemek yer ve eğlenirler. Yine evliliklerini hiçbir ayrım gözetmeksizin birbirleriyle yaparlar. Kaçamak ilişkilerinin adı da “seviyeli birliktelik”tir. Bu durum fakirlerin oturduğu yerler için de geçerli, bütün sosyal ilişkiler kendi içinde olur. Eski Türk filmlerindeki zengin kızfakir oğlan birlikteliğinin hayatta karşılığı yoktur. Solcular hayatı buradan kavrayıp değiştirmeye çalışır. 1980’e kadar soldaki mücadele birlikte yapılıyordu. 12 Eylül’le birlikte Kürtler biz ayrı örgütleneceğiz ve ayrı mücadele edeceğiz deyip soldan koptular ve KürtTürk ayrımı ve milliyetçilikleri doğdu, durum buraya geldi. Ayrımsız ülkede herkes çok bedel ödedi. Sol, giderek de sosyalist hareket çöktü. Durum sadece bununla izah edilemez. “Sosyalist sistemin” çöküşü, Ortadoğu’daki ABD planlarının da birlikte düşünülmesi gerekir. Entelektüel dünyamız dumura uğradı. Sol tümüyle Kürt sorununa endekslendi. 12 Eylül döneminde siyasiler önce Atatürkçü, sonra sağcı ya da solcu olduysa, daha sonra aynı siyasiler Kürt sorunu etrafında halkalandı. Öyle bir dönem geldi ki ölçüyü kaçırıp soyağacında Kürtlük damarı aramaya başlayanlar oldu. Benim babaannemanneannem Liceliymiş, Mardinliymiş diye uydurmalar başladı. Bu durum devlet katında da aynı şekildeydi. Önceden ülkede yaşayan herkesin Türk olduğu söylenirken son dönemde milyonlarcasının Kürt olduğu, ama kardeşimiz oldukları dillendirildi. İşte siyasi duruşun, ırkçılığa kayması ülkeyi onarılması zor bir duruma getirdi. Şu haliyle Türkiye siyasal dengeleri tümüyle sağa kaymış bir dengesizlik tablosu gösteriyor. CHP bu gelişen süreç karşısında sol bir pozisyon almakta zorlanan bir tutum sergiliyor. Gününe göre muhafazakârmilliyetçi görüşlerin ağır bastığı söylemlerle, AKP politikalarına eklemlenmiş bir liberal politika arasında savrulmalar gözlemleniyor. Tabanda ise bütün tartışma konularında yaygın bir ideolojik karmaşa ve bulanıklık egemen. Kan bağı üzerinden ayrımın toplumsal yaşamda karşılığı yoktur. Bütünleşmeyi soldan bakanlar gerçekleştirebilir. Kürt işçisiyleTürk işçisinin, Kürt zenginiyle Türk zengininin birlikteliği fiilen mevcuttur. Her sistem kendi ahlakını da yaratıyor. Zengin olan birisi öz kardeşini kendi binasında kapıcı olarak çalıştırıp anababasının bakımını da ona yaptırıyor ve bu durum hiç de yadırganmıyor. Üstelik ana baba da hem kardeşine iş verdiği hem de geçimlerini sağladı diye zengin çocuklarını daha çok sevip ona dua ediyorlar. Hayatın gerçeği bu. Yani solcular hep haklı çıkıyorlar. ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com BULMACA HARBİ SEMİH POROY SEDAT YAŞAYAN T.C. ALACA İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/183 TLMT. Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı takdirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 20/06/2013 1.İhale Tarihi: 11/07/2013 günü, saat 10.00 10.05 arası. 2.İhale Tarihi: 26/07/2013 günü, saat 10.00 10.05 arası. İhale Yeri: S.S.9 NOLU TAŞIYICILAR KOOPERATİFİ ALACA No 1 Takdir Edilen Değeri TL. 65.000,00 Adedi 1 KDV %18 Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 19LL454 Plakalı, Sprinter515CDI516AC Model, 64698651820956 Motor No’lu, WDB90665715465845 Şasi No’lu, Mercedes Benz Marka, 2011 model, Beyaz renkte, 5900 km’de, tek katlı, 21 koltuklu çalışır vaziyette otobüs (İİK. m.114/1,114/3) * Satışa iştirak etmek isteyenlerin aracın muhammen bedelin %20’si oranında nakit para ya da eşdeğerde teminat mektubu vermeleri gerektiği, gazete satış ilanının ilgililere tebliğ yerine geçeceği ilan olunur. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 39176) 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Halk edebiyatı 1 nda,“bmpv” gi 2 bi dudak ünsüzlerini kullanma 3 dan oluşturulan şi 4 ir türü. 2/ Düşün 5 cenin tasarlayabi6 leceği bütün üstün nitelikleri ken 7 dinde toplayan... 8 İngiltere’de çok 9 sevilen bir cins bira. 3/ Çembe1 2 3 4 5 6 7 8 9 rin çevresinin çapı 1 Ç E Ş N İ C İ A na oranını gösteren 2 O L E Ç E P E L sayı... Ağaç çember 3 T A ler üzerine örülmüş 4 R A H M E T B L A R K A K torba biçiminde ba5 A F A L İ N A A lık ağı. 4/ Mafya ör6 C A A K İ F E R gütünün suskunluk yasası... Japon lirik 7 I R I M Z İ F T A R U S İ Y E dramı. 5/ Bir nota... 8 Kesintilerden sonra 9 E D A T P E S O kalan miktar. 6/ Ünlü bir Mısır firavunu... Duman lekesi. 7/ Gözleri görmeyen... Giysi kesimi. 8/ Dinlenmek için çalışmaya ara verme... Hint mutfağına özgü bir tür baharat. 9/ Kışın sisli havalarda ağaç dallarını, toprak çıkıntılarını kaplayan buz tabakası... Yapının ya da arsanın sınırlarını gösteren harita. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Abecenin bir ya da birkaç harfini hiç kullanmadan yazılan edebiyat yapıtı. 2/ Yapılmış, gerçekleşmiş iş... Malezya halkına özgü bir tür öldürücü delilik. 3/ “Elif dedim dedim/Kız ben sana ne dedim” (Türkü)... Antalya’nın bir ilçesi. 4/ Isparta ilinde, kayak merkezi olan dağ... Hicap, hayâ. 5/ Seçkin... İlave. 6/ Bir cins ince ve sık dokunmuş patiska. 7/ Donuk renkli... Kuyruksokumu. 8/ Arpa, buğday ve benzerlerinin kalburdan geçirilmiş bölümü... Eski Mısır’da güneş tanrısı. 9/ II. Dünya Savaşı’nda Japonlar tarafından kullanılan avcı uçağı tipi... Kredi kartıyla yapılan alışverişlerde, kullanıcıya verilen fiş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle