16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 HAZİRAN 2013 PERŞEMBE 4 HABERLER Cemevlerine ibadethane diyemeyen hükümet, masraflarını karşılayarak tepkileri aşmaya çalışıyor Oyunu Bozmak Türkiye’nin yüzde 9.5 küçülmesine yol açan 2011 krizinin 19 Şubat tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında fırlatılan bir anayasa kitapçığı yüzünden çıktığına hâlâ inananlar var. Oysa krizin bütün emareleri olaydan çok daha önce ortaya çıkmıştı. 19 Şubat 2001’den çok önce, daha Kasım 2000’de, ekim ayında yüzde 39 olan gecelik faiz oranı yüzde 95’e, aralık ayında ise yüzde 138’e fırladığında ortada ne anayasa kitapçığı vardı, ne de Ecevit’in kameralar karşısındaki açıklamaları... Ama kimi çevreler, ustaca bir saptırmayla, krizin anayasa kitapçığı fırlatma olayından çıktığına insanları inandırmışlardı. Ekonomisi cari açıkla dönen bir ülkenin her zaman faiz lobisiyle kucak kucağa yaşamaya mahkum olduğunu bilenler de son zamanlarda dış odakların kendisine karşı kurdukları komplolardan ve “faiz lobisi”nden söz eden Tayyip Erdoğan’ın şimdi tırmanışa geçen faiz ve dolar fiyatlarıyla, ülkeyi terk eden ve etmekte olan sıcak paradan Gezi olaylarını sorumlu tutmaya kalkması da 2001 Anayasa kitapçığı olayı gibi bir kandırmacadır. Hatta en iyi bildiği şey olan gerginlik siyasetini ustaca kullanan Tayyip Bey için Fed Başkanı Bernanke’nin açıklamalarının sonucu olan ve kaçınılmazlığını herkesin kabul ettiği durum üzerine, Gezi gösterileri bir nimet gibi de görünebilir. Nitekim göreceksiniz, önümüzdeki günlerde yakıp yıkanların ülke ekonomisini de yerle bir etmeye çalıştıkları edebiyatına çokça başvuracaktır, Başbakan. HHH Tayyip Bey’in bu gerginlik edebiyatından kârlı çıkıp çıkmayacağını zaman gösterecektir. Ama kabul etmek gerekir ki, bu politika çok ama çok tehlikelidir. Başbakan’ın son zamanlarda, dinsel motifleri daha da fazla kullanarak, toplumu bölmeye çalıştığını görmezden gelemeyiz. Sanki Türkiye Dar’ül İslam değil de Dar’ül Harp. Bu imajı pekiştirmek üzere, Başbakan Gezi Parkı’nda içki içilen yerlerin ortasında mescit yapılıp namaz kılındığı, camiye ayakkabıyla girildiği, camide içki içildiği, tesettürlü kadınların örtünmeleri dolayısıyla saldırıya uğradıkları gibi temaları bütün konuşmalarında kullanmakta. Camide içki içilmesi olayını tekzip eden müezzin gerektiğinde sürülmekte, fakat İslami değerlerin saldırıya uğradığı duygusu devamlı uyanık tutulmaya çalışılmaktadır. Başbakan bu davranışıyla, dini değerleri korumak üzere, cihat ilan etmiş bir görünümdedir ve kendi kitlesini kendi etrafında daha da kemikleştirmek için bu yöntemi benimsemiştir. Çok klasik ama çok tehlikeli bir yolun tutulmasıyla birlikte bugün tırmanmada yeni bir aşamaya varılmış bulunmaktadır. Bir adım ötesi felakettir. HHH Kullanılan yöntem, toplulukların birbirlerine saldırmasına, kan dökülmesine bile yol açabilecek ölçüde tehlikelidir. Bu oyuna düşmemek, her sağduyulu vatandaşın, özgürlük ve hoşgörü peşinde olan gençlerin boyunlarının borcudur. Yalnız burada da çok nazik bir başka durumla karşı karşıyayız. Yandaş medya, Gezi olaylarının ardında şiddet olduğuna kamuoyunu ikna etmek için yalan haberler ve kasıtlı yorumlarla bir bombardımanı sürdürmektedir. Gezi’nin ardında şiddet olmasa da, 31 Mayıs hareketinin önümüzdeki günlerin güç ekonomik konjonktüründe dahli bulunmasa da, bir bölüm Erdoğan yandaşı, Taksim göstericilerinin dini değerlere saldırdıkları, yakıp yıktıkları, ekonomik durumunu bozarak halkın ekmeğiyle oynadıkları gibi bir yanlış algıya kapıldıkları zaman nelere tevessül edebileceklerini düşündükçe insanın tüyleri diken diken oluyor. Böyle zamanlarda devletin başında devlet adamı basiretine sahip, etkili kişilerin olmaması halinde, yani, bugün içinde bulunduğumuz durumda, oyunu bozmak bizzat vatandaşın kendisine düşüyor. Aman dikkat! AKP’nin ‘para’ açılımı ERDEM GÜL ANKARA Taksim Gezi Parkı eylemlerinin ardından AKP’de yapılan “Alevileri sokağa dökmek istediler” değerlendirmesiyle başlatılan Alevi açılımından cemevlerine statü olarak “ibadethane” değil “İnanç ve kültür merkezi” formülü çıktı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açılımın çerçevesini çizmek için Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan’la bir görüşme yapması bekleniyor. Başbakan Erdoğan’ın Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’a verdiği talimatla başlayan Alevi açılımında en önemli boyutu cemevlerine sağlanacak statünün ne olacağı oluşturuyor. Bakan Bozdağ’ın yürüteceği çalışmada, Diyanet’ten sorumlu Devlet u AKP’nin, “Gezi Parkı eylemlerinden” çıkan yeni Alevi açılımında da cemevlerine “ibadethane” değil “inanç merkezi” statüsü verilmesi planlanıyor. Hükümet, ibadethane olarak tanımadığı cemevlerinin ancak maddi olanaklar konusunda camilerle eşitlenmesi formülüne sıcak bakıyor. Hükümet açılım çerçevesinde cemevlerine de ücretsiz elektrik ve su sağlanmasına olumlu yaklaşıyor. de en kritik konu olan cemevleri statü konusunda aynı görüşten hareket ediliyor. Bunun için cemevlerinin vakıf olarak örgütlenmelerinin, Türkiye çapında da üst bir vakıf kimliği altında birleştirilmeleri öngörülüyor. Ancak maddi olanaklar konusunda camilerle cemevlerinin eşitlenmesi formülüne sıcak bakılıyor. Camilere ücretsiz su ve elektrik sağlanırken cemevleri için aynı olanağın sağlanmaması tartışmalar yol açmış, özellikle AKP’li belediyelerin cemevlerine ayrımcılık yaptığı eleşti Bakanlığı döneminde Faruk Çelik tarafından gerçekleştirilen çalıştaylar sonucu oluşturulan rapordan hareket edilecek. Çalıştaylar raporunda Alevi örgütlerinin, cemevlerinin stasütünün ibadethane olarak tanımlanması taleplerine, “İslamda cami tektir” görüşüyle karşı çıkılmıştı. Bu nedenle, raporlarda cemevleri, “inanç ve kültür merkezi” olarak tanımlanmıştı. Başbakan Erdoğan, AKP yönetimi ve Diyanet de camilerin ibadethane olarak tanınmasına karşı çıkmıştı. Yeni açılım çerçevesinde rileri gündeme gelmişti. Hükümet açılım çerçevesinde cemevlerine de ücretsiz elektrik ve su sağlanmasına olumlu yaklaşıyor. Edinilen bilgilere göre Bakan Bozdağ’ın organizasyonunda sürecek çalışmalar kapsamında atılacak adımlar ve yol haritası belirlenirken Başbakan Erdoğan’ın önümüzdeki günlerde bu konuda görüşmeler yapması da gündeme geldi. Erdoğan’ın ilk görüşmeyi Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan’la yapması bekle Alevi akili Doğan niyor. Çözüm sürecinde akil insanlar heyetinde yer alan Doğan, AKP’nin daha önceki Alevi açılımında da Erdoğan’la bir araya gelmişti. Erdoğan’ın İzzettin Doğan’la yapacağı görüşme sonrasında yeni Alevi açılımının çerçevesinin netleşeceği ve özellikle yasa ve anayasa değişikliği gerektirmeyen konularda hızlı adımlar atılacağı belirtiliyor. İstanbul’da yapılacak 3. köprüye “Yavuz Sultan Selim” adının verilmesi de tartışma yaratmıştı. Köprünün isminde bir değişiklik düşünmeyen hükümetin, Nevşehir Üniversitesi’nin adının Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, Tunceli Üniversitesi’nin adının da Pir Sultan Abdal Üniversitesi olarak değiştirilmesini gündeme getirebileceği belirtiliyor. KOÇ’TAN ERDOĞAN’A ‘Kendi partinde bile artık yoksun’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Haluk Koç, Gezi eylemleri sonrasında Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “çizildiğini, bittiğini” belirterek “Bundan sonraki planlarda sen yoksun. Debelenme milleti daha da germe. Kendi partindeki planların içinde bile sen yoksun” sözleriyle yüklendi. Grup yönetimi ve Başkanlık Divanı seçimi nedeniyle, CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında Meclis’te toplandı. Toplantı sürerken açıklama yapan Haluk Koç, 1 aylık Gezi eylemleri sürecinde Erdoğan ve AKP’nin düştüğü durumla ilgili değerlendirme yaptı. Polisin keyfi emirlerle, kendi halkına şiddet uygulamaya zorlandığını belirten Koç, Çarşı grubuna da sahip çıktı. Koç, Beşiktaş taraftar grubunun yaşamın sadece “futbol” olmadığını da bu süreçteki tutumuyla ortaya koyduğunu, oysa Başbakan’ın taraftar grubundan bile “terör örgütü” çıkaran tek kişi olduğunu ifade etti. Başbakan Erdoğan’a “Kendini zorlama, bu milletin sabrını taşırdın artık, yüce Allah ve kutsal dinimizi milletimizi aldatmak için kullanma, zalimlik yaparken mağduru oynama huyunu terk et” diye seslenen Koç, bundan sonraki süreçte artık Erdoğan’ın hiçbir planın içinde olmayacağını ifade etti. Koç, “Sen çizildin, sen bittin. Bundan sonraki planlarda sen yoksun. Debelenme milleti daha da germe. Herkes planını programını sen olmadan yapıyor, dikkat et, kendi partindeki planların içinde bile sen yoksun artık” görüşünü dile getirdi. Koç, Cizre’de PKK’nin “asayiş timi” kurduğu yönündeki iddiaların sorulması üzerine de, “Türkiye’nin bir şekilde Tayyip Erdoğan ile çözündürmeye çalışıldığı görülüyor. Acı sahneler” dedi. CHP’de Emine Ülker Tarhan grup başkanvekilliği görevinden ayrıldı. İDDİALAR ÇİÇEK’İ SİNİRLENDİRDİ Komisyonda pazarlık tartışması ERDEM GÜL Sinop Milletvekili Engin Altay, en yüksek oyla ikinci turda grup başkanvekilliğine seçilen yeni isim olurken grup başkanvekilleri Akif Hamzaçebi ile 5. turda rakibi olan 2 adayın çekilmesi üzerine seçilen Muharrem İnce koltuklarını korudu. Güldal Mumcu, 6. turda TBMM Başkanvekilliği’ne yeniden seçildi. Başkanvekilliği için AYŞE SAYIN çekişmeli seçim ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun müdahale etmediği CHP Grup Başkanvekilliği ve TBMM Başkanlık Divanı seçiminde büyük çekişme yaşandı. CHP’nin dün basına kapalı gerçekleştirilen grup toplantısında TBMM Başkanlık Divanı’nda görev yapacak olan TBMM Başkanvekilliği, kâtip üyelikler ve idare amirliği seçimi ile grup başkanvekillikleri için seçim yapıldı. Grup başkanvekilliği ve TBMM Başkanlık Divanı üyeliği konusunda aday bolluğu yaşanan seçimlerde, grup başkanvekilliğine Muharrem İnce, Akif Hamzaçebi ve Emine Ülker Tarhan yeniden aday olurken Ali Rıza Öztürk, Engin Altay, Hurşit Güneş, Özgür Özel, Ali Serindağ, Atilla Kart ve Mahmut Tanal adaylıklarını açıkladılar. Ancak Mahmut Tanal, seçimlere geçilmeden önce adaylıktan çekildi. “Grup başkanı” sıfatıyla Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlığında gerçekleştirilen seçimlerde “kıran kırana” çekişme yaşandı. Grup Başkanvekilliği seçimi için yapılan ilk tur oylamada, Engin Altay ile kulislerde belli bir adayı işaret etmemesine karşın, Kılıçdaroğlu’nun “örtülü” destek verdiği yorumları yapılan Akif Hamzaçebi, en yüksek oyu alan iki isim oldu. Emine Ülker Tarhan 47 oyla 3. sırada yer alırken yenilikçi kanadın desteklediği belirtilen Özgür Özel 46 oyla 4. sırada yer aldı. Ancak ilk tur oylamada, Grup Başkanvekili Muharrem İnce’nin oylarının 39’da kalması grupta “şok etkisi” yarattı. İkinci turda, Engin Altay 70, Hamzaçebi 68 oyla grup başkanvekilliğine seçildi. Grupta, İnce’nin kamuoyundaki desteğini dikkate alan milletvekilleri, oylarını İnce’ye yöneltmesine karşın seçilmek için gerekli olan çoğunluğu sağlayamadı. Diğer adayların çekilmesi üzerine Özel, Tarhan ve İnce 4. tura girdi ve İnce rakipleri ile arasındaki oy farkını açınca, 5. turda Tarhan ve yenilikçilerin desteklediği Özel adaylıktan çekildi. Bu tura tek aday giren İnce, 103 oyla grup başkanvekili seçildi. Grup başkanvekilliğinde yaşanan kilitlenmenin benzeri Meclis Başkanvekilliği seçiminde de yaşandı. TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, Kesimoğlu ve Erdal Aksünger’le girdiği yarışı 6. turda kazandı. İlk tur seçimlerde sadece Malik Ecder Özdemir idare amirliğine seçilirken kâtip üyeliklere de her iki kanadın desteğini alan Rıza Yalçınkaya ile Muharrem Işık seçildi. “Ulusalcı” kanatta yer alan Tanju Özcan ise kâtip üyelik koltuğunu kaybetti. Tarhan ve Özel çekildi ANKARA AKP’nin TBMM Başkanlığı için ikinci kez aday göstermesi çok büyük bir sürpriz olmadıkça kesinleşen Cemil Çiçek, bunun “Anayasa masasını dağıt ikinci kez başkanlığı al” pazarlığı sonucunda gerçekleştiğine ilişkin haberlere çok sert tepki gösterdi. Çiçek, hafta içinde 4 siyasi partiden ikişer milletvekilinin üye olduğu TBMM İçtüzük Uzlaşma Komisyonu üyeleriyle kahvaltılı toplantıda bir araya geldi. Edinilen bilgilere göre toplantıda AKP’li Haluk İpek, İçtüzük komisyon çalışmalarında beklenen hıza ulaşılamadığını, bu hızla çalışılması durumunda yasama yılı bitmeden bir uzlaşma taslağı oluşturulamayacağından yakınarak “Eğer ortaya bir taslak çıkaramayacaksak, bu komisyon bari partilere ayak bağı olmasın, yeni bir içtüzük hazırlanmasına engel olmasın” diye çıkışınca tartışma çıktı. Muhalefet partilerinin üyeleri İpek’e gecikmenin tartışmalı maddeler için “bu madde siyasi karar gerektirir, partilere götürelim” diyerek yazımı engelleyen AKP’den kaynaklandığı görüşünü ifade etti. Çiçek’in de İpek’e destek anlamına gelecek şekilde komisyonun hızını artırması yolunda konuşması gerginliği artırdı. MHP’li üye Nevzat Korkmaz, Erdoğan’la görüşmesi sonrasında gündeme gelen “Anayasa ve onunla birlikte içtüzük komisyonlarını dağıtması karşılığında ikinci kez adaylık garantisi aldığı” haberlerini anımsatarak Çiçek’e, “Siz buradaki tavrınızla o haberlerde yer alan iddiaları teyit ediyorsunuz, farkında mısınız” diye sordu. Korkmaz’ın bu sorusuna Çiçek’in tepkisi oldukça sert oldu. Çiçek, “Siyasi hayatımda böyle bir şerefsizlik yapmadım. Yapmam da, bu böyle bilinsin” dedi. Toplantıda tansiyon yükselince araya komisyonun diğer üyeleri girerek gerilimi yatıştırdı. Ardından komisyonun çalışma hızını artırması ve TBMM tatile girmeden önce bir taslak hazırlanıp yaz döneminde değerlendirmek üzere siyasi parti gruplarına sunulması ve ihtiyaç duyulması halinde sonbaharda Meclis açılınca çalışmaların sürdürülmesi konusunda görüş birliğine varıldı. Öte yandan Erdoğan’ın Çiçek’i ikinci kez TBMM başkan adayı olarak göstermesi çok büyük bir sürpriz olmadığı takdirde kesinleşti. Çiçek’in adaylık başvurularının son günü olan cuma günü resmen adaylık başvurusu yapıp salı günü de üçüncü oylamada yeniden Meclis başkanı seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Komisyonun dünkü toplantısında muhalefetin tutuklu vekillerin yemin sorununun çözülmesi için önerdikleri, “Mazeretli milletvekillerinin yemin etmesinde TBMM Başkanlık Divanı’na yetki verilmesi” formülü yine AKP’den döndü. AKP, yeniden değerlendirme isteyince madde yazılmadan daha sonraki toplantılara bırakıldı. Çiçek kesin gibi DAVALAR GERİ ÇEKİLDİ TüzmenAyaydın kavgasında anlaşma ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Eski AKP’li bakanlardan Kürşad Tüzmen ile CHP Milletvekili Aydın Ayaydın arasında havaalanında başlayan, beş yıldızlı otele kadar taşınan kavga tatlıya bağlandı. Bir araya gelen taraflar aralarında protokol yaparak birbirlerine karşı açtıkları davaları geri çekti. İkili arasında yaşanan kavga sonrasında Aydın Ayaydın’ın oğlu Gökhan Ayaydın, Ankara’daki bir düğünde Tüzmen’e kafa atmıştı. Karakolluk olan taraflar birbirine karşı dava açmıştı. Davalar sona yaklaşırken sürpriz bir gelişme yaşandı. Her iki tarafın avukatları aracılığıyla düzenlenen protokolle davalar geri çekilirken taraflar karşılıklı maddi ve manevi tazminat haklarından da feragat ettiklerini taahhüt etti. CUMHURBAŞKANI’NDAN ‘SON ON YIL’ ÖVGÜLERİ Konferansa Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da katıldı. İstanbul Grand Cevahir Otel’de düzenlenen “Uluslararası Endüstri Mühendisleri Enstitüsü Konferansı”na katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül , son 10 yılda Türkiye’de siyasi, ekonomik reformların adeta el ele ilerleyerek bugünkü Türkiye’yi ortaya çıkarttığını söyledi. Dünyanın hızla değiştiğini vurgulayan Gül, Türkiye’nin reform sürecini devam ettireceğini vurgulayarak “Şu bir gerçektir ki Türkiye, AB ile müzakerelere başlarken bir taraftan siyasi kriterler olan Kopenhag siyasi kriterlerini yerine getirirken, diğer taraftan da başka bir şart olan işleyen piyasa ekonomisinin bütün hukuki ekonomik altyapılarını yerine getirmiştir” dedi. Gül, “Gelişmiş demokratik, kalkınmış ülkelerle mukayese ettiğimizde, daha yol almamız gerekiyor” diye konuştu. (Fotoğraf: AA) y gösCHP, Meclis Başkanlığı için de ada enel Başda G sam kap . Bu aldı rarı e ka term umkan Yardımcısı Şafak Pavey ile eski C Osolan ğlu ün o ürk’ orut ri K Fah anı hurbaşk tı. Kulisman Korutürk’ün adı ön plana çık sı hem lma ın o kad hem nat çi ka lerde yenilik ay ’i ad vey e Pa niyl de engelli olması nede eti yön rkez l me ene en g terk göstermek is cak ı. An and kaz minde Korutürk ismi ağırlık ı. kıld bıra u’na roğl çda Kılı karar Kemal CHP’de Meclis için Pavey ya da Korutürk
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle