16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 23 HAZİRAN 2013 PAZAR 6 HABERLER BURNU KIRILAN CHP’Lİ VEKİL Polis ‘İçişleri’ne havale Taksim Dayanışması’nın çağrısıyla alana gelen binlerce yurttaşa polis müdahale etti Karanfile karşı gaz Halka ‘Alanı boşaltın’ mı dediniz anlamadım? İZLENİM... cop, tazyikli su... u Halkın alanlara çıkmasına tahammül edemeyen AKP iktidarının tehdit dolu söylemleri, karşılığını dün yine Taksim Alanı’nda buldu. Polis, Gezi eylemleri sürecinde yaşamını yitirenleri ellerinde karanfillerle anmak isteyen on binlerce kişiye sert müdahale etti. İstanbıl Haber Servisi Taksim Dayanışması’nın dün akşam saatlerinde Gezi Parkı direnişinde yaşamını yitirenleri anma etkinliğine katılan on binlerce kişiye polis yine toplumsal müdahale araçlarıyla (TOMA) su sıkarak müdahale etti. Taksim Meydanı’nda televizyon kameralarının olduğu yerlerde gaz atmayan polis, ara sokaklara doğru kaçan göstericilere gaz bombası attı. Anma etkinliği için meydanı dolduran yurttaşları polisin müdahalesine alkışlı protesto ve ile karşılık verdi. Polis, müdahalenin ardından Taksim çevresindeki caddelerde toplanan direnişçilerin alana çıkmasına izin vermedi. Taksim Dayanışması’nın yaptığı çağrı ile Taksim Meydanı’nda toplanan yüzbinlerce kişi, ellerinde taşıdıkları karanfiller ile 26 gündür devam eden Olaylar sırasında yaşamını yitirenleri andı ve hükümeti protesto etti. Taksim Dayanışması üyesi bir grup, polisin ablukasında bulunan Gezi Parkı’na girerek direnişte hayatını kaybedenler için ağaçların ilk kesildiği yere karanfil bıraktı. ARİF KIZILYALIN ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanlığı, Gezi Parkı eylemleri sürecinde polisin “orantısız şiddeti”ne maruz kalan milletvekillerini İçişleri Bakanlığı’na havale etti. CHP İstanbul Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP’li Ramiz Topal’ın polis tarafından burnunun kırılmasının yanı sıra İstanbul’daki eylemler sırasında kendisinin de biber gazına maruz kalmasını, polisin kimliklerini bile bile orantısız şiddet uygulamasını Meclis gündemine taşımıştı. Tanrıkulu’na Cemil Çiçek adına TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam yanıt verdi. TBMM Koruma Daire Başkanlığı’nın ilgili yönetmelik gereği görevinin “TBMM’nin ve eklentilerinin, milli sarayların, TBMM Başkanı’na tahsisli resmi konut ile varsa özel konutun, diğer bina, tesis ve arazilerin güvenliğini sağlamak üzere gerekli emniyet tedbirlerini almak, TBMM Başkanı’nın yakın koruma hizmetlerini yürütmek ve TBMM yerleşkesi içindeki trafiği düzenlemek” olduğunu anımsatan Sağlam, Meclis dışında ise koruma görevinin İçişleri Bakanlığı’na ait olduğunu ifade etti. Gezi eylemleri sırasında Tanrıkulu dahil birçok milletvekili polisin orantısız şiddetine maruz kalmasına karşın Sağlam, “TBMM’nin dışında milletvekilleri için gerekli emniyet tedbirlerinin İçişleri Bakanlığı tarafından alındığı” yanıtını verdi. CHP’li Tanrıkulu, bu yanıtın Meclis Başkanlığı’nın parlamenterlerin saygınlığını koruma konusundaki aczini de ortaya koyduğunu söyledi. Tanrıkulu şu görüşleri dile getirdi: “Şiddete maruz kalan birçok milletvekili var. Meclis Başkanlığı’nın, Meclis’in kurumsal sessizliği güvenlik güçlerine bu tür davranış içine girmeleri konusunda artık cesaret veriyor.” MERSİN’DEKİ ÖĞRETİM ÜYELERİ TOMA’lar yine sahnede! Gezi Parkı direnişinde yaşamı yitirenlere anma töreni yapan binlerce kişiye saat 20.05 sıralarında Emniyet güçleri “Basın açıklamanızı yaptınız, bekleme yapmayın, bundan sonraki eylemleriniz kanuna aykırı. Yola trafiğe açın. Size verilen süre sona erdi. Lütfen dağılın” şeklinde uyarı yapmaya başladı. Uyarıdan 2025 dakika sonra saat 20.30 sıralarında Atatürk Kültür Merkezi ve Gezi Parkı’ndan çevik kuvvet ekipleri, kalkanlarıyla meydana doğru hareket etti. Bu sırada 3 TOMA da meydandaki kalabalık üzerine tazyikli su sıktı. Polis Taksim Gümüşsuyu girişindeki kalabalığa Almanya Konsolosluğu’na doğru dağılmaları yönünde uyardı. Mete Caddesi’ne de yönelen polis, anma için toplanan yurttaşlardan Beşiktaş’a doğru dağılmalarını istedi. Zaman zaman polis ile bazı eylemciler arasında arbede yaşanırken bazı eylemcilerin polise karanfil attı. Meydanın Harbiye, Sıraselviler ve İstiklal Caddeleri ile Kazancı Yokuşu, Tarlabaşı girişinde daha yoğun olarak toplanan protestoculara sürekli uyarılar yapıldı ve TOMA’larla su sıkıldı. Polis 20.45 sıralarında müdahaleyi durdurup, meydana girişleri kapadı. Eylemciler, müdahalenin ardından yoğunlukla İstiklal Caddesi’nde toplanırken polis de İstiklal Caddesi girişinde barikat oluşturdu. Eylemciler saat 21.15 sıralarında bulundukları yerde zıplayarak müdahaleyi protesto etti. Eylemciler, oturma eylemine başladı. Polis 21.23 sırasnda oturma eylemi yapan gruba TOMA’larla su sıkmaya başladı. Müdahalenin ardından polis İstiklal Caddesi’nden geri çekildi. Polis, saaat 22.20 sırlarında da meydanda da gaz bombası attı. Taksim girişindeki caddelerde toplanan direnişçilere televizyon kameralarını dikkate alarak sadece su sıkan polis, Cihangir’i gaza boğdu. Polisin “gaz atmadık” iddiasına karşın gazdan etkilenen eylemciler, İstiklal Caddesi üzerindeki kafetarya ve mağazalara sığındı. Makine Mühendisleri Odası revirinde 20 kişi gaz, 10 kişi de plastik mermi nedeniyle tedavi altına alındı. İstanbul Barosu’ndaki revire getirilen 9 yaralıdan 4’ü hastaneye sevk edildi. Bir kişinin de kafasından plastik mermi ile yaralandığı öğrenildi. ‘Bu daha başlangıç’ Taksim Dayanışması’nın önceki gün “Kayıplarımızı anmak, taleplerimizi tekrar hatırlatmak ve hala bugün Mersin’de, Ankara’da ve tüm Türkiye’de yaşanan şiddeti kınamak üzere karanfillerimizle Taksim Meydanımızda buluşuyoruz” çağrısının ardından Taksim’e ulaşan on binlerce yurttaş, dün 19.00’a doğru Taksim Meydanı ve AKM önünde toplandı. Yurttaşlar, ellerinde Taksim Dayanışması’nın flama ve bayraklarını taşıdı ve “Bu daha başlangıç mücadeleye devam”, “Faşizme karşı omuz omuza” sloganlarını attı. Meydan’ın AKM’ye bakan tarafında alana karanfil bırakan yurttaşlar saygı duruşunda bulundu. Yaşamını yitirenlerin isimlerini tek tek okumasının ardından “burada, yaşıyor” diye karşılık veren yurttaşlar, olaylar sırasında yaşanan polis şiddetini kınadı ve yaşamını yitirenlerin sorumlularının bulunmasını istedi. Dayanışma üyesi bir grup, Gezi Parkı içerisine girerek, hayatını kaybedenlerin anısına parka karanfil bıraktı. BDP’li milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü de Gezi Parkı içerisine girdi ve parkta inceleme yaptı. “Karanfil eylemi” için alanda bulunan CNN International’ın Türkiye muhabiri Ivan Watson da sivil polislerin müdahaleye başlamadan önce kendisine ve ekibine küfrettiğini iddia etti. Zıplayarak protesto Saat saat Taksim... elin damata büyük alkış Eylemciler, evlenen bir çiftin gelinlik ve damatlık giyerek alanda bulunmasını alkışlayarak destekledi. Taksim Meydanı’nda bulunan Brezilyalı eylemciler de dikkat çekti. Kadıköy’deki Boğa Heykeli’nde bir araya gelen yaklaşık 500 yurttaş da eyleme destek vermek amacıyla Taksim’e geldi. “Diren Kadıköy” pankartı eşliğinde ücret vermeden vapur turnikelerinden atlayan yurttaşlar, Karaköy Vapur İskelesi’nden Taksim’e ulaştı. G i Gezi direni19.00: Onbinlerce kiş anmak üzere ri nle ire yit ını şinde yaşam landı. top da ı’n Taksim Meydan sı yaptı. arı uy ın” ğıl “da lis Po 20.00: geçti. ete rek ha t 20.30: Çevik Kuvve şladı. ba ya ma sık su ’lar TOMA tüm caddelere 20.45: Taksim’e çıkan du. rul ku atı rik ba lis po ’lara müdaMA TO 21.00: Direnişilere a ve zıplarm otu r, cile lem Ey hale edildi. etti. to tes pro ma eylemleriyle esi, Sıdd Ca l ikla İst lis, Po ...: 21.15sokakara lan açı raselviler Caddesi’ne da lis mü halesi larda ve Cihangir’de po ile aralıklarla su li yik gaz bombası ve taz vam etti. geç saatlere kadar de “Halka açık alanı işgal ettiniz, meydanı boşaltın” anonsunu meydandaki güvenlikten sorumlu emniyet müdürü kimin için yaptı bilinmez ama dün, Taksim’de halk vardı; çoluğuyla çocuğuyla, annesiyle, babasıyla, oğluyla, kızıyla... Ve halka, “Halka açık alanı boşaltın” anonsunu yapan polise göre suçu pekiştirecek 23 önemli delilin de fotoğrafları çekiliyordu ‘foto film’ bürosundaki emniyet görevlilerince. Bu delillerin içeriğini karanfil ve pırıl pırıl bayraklar oluşturuyordu... Yanlış anlamayın, birileri alıp dağıtmadı on binlere o suç delili karanfilleri, ‘örtülü’ ödenekten de gelmedi parası; insanlar ceplerindeki bozuklukları çiçekçilere verip almışlardı o canım çiçekleri, sadece ölen 4 vatan evladı anısına meydana bırakmak için. Ve bayraklar! Yanlış anlaşılmasın, ne bölücü örgüt liderinin posteri vardı, ne parti bayrağı; sadece Türk sayrağı, ‘Boyun eğme’ yazılı Kırmızı Beyaz dövizler ve evrensel boyuttaki ‘Peace’ yani barış bayrakları. Ama öğle saatlerinde, “Burası özgürlükler ülkesi” diyen Başbakan’ı, bir anda ‘açık düşürmüştü’ İstanbul polisi, halkın üzerine TOMA ve Çevik Kuvvet ile yürüyüp kimi zaman su, İstiklal civarında da biber gazı sıkarak. Çünkü Taksim’dekilerin, orada bulunmaktan başka suçları yoktu! Gerçekten dün Taksim’de halk vardı. Hatta öyle ki ortalık karıştığında ara sokaklardan çıkmaya çalışan ‘provokatörlere’ bile dur diyordu 6070 yaşındaki gözü pek ‘teyze’ler ile anneler, babalar, “Git başka yeri karıştır” uyarısı ile. Ama İstanbul polisi galiba meydandaki kalabalığın halk olduğunun farkına varamamıştı. Masumane, ‘Hükümet istifa’ sloganları atıldı. Bir de, ‘Zıpla, zıpla, zıplamayan Tayyip’ söylemleri. Ve galiba, “Polis, halkına ihanet etme...” sloganı da duyuldu. Topluluğun gerçekten ‘halk’ olduğu geç saatlerde anlaşılmış olsa gerek polis, ilerleyen saatlerde halkı dağıtmak için ‘emniyet zinciri’ oluşturdu; çünkü biber gazı ve TOMA’dan sıkılacak su, gerçekten bu kez, ‘ahlak’ sınırını zorluyordu. Kol kola giren polislerle, yine kol kola duran halk, karşı karşıya geldi birara. Aslında anlamlı bir enstantaneydi ama sonra ortalık yine gaz bombaları ile kararacaktı. Gezi’ye ‘akademik’ destek MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’deki üniversitelerde çalışan akademisyenler tarafından yayımlanan bildiride, “Hükümetin şiddete, gözaltılara, sindirmeye, tehdit etmeye, kibre dayalı; dolayısıyla, ifade özgürlüğünü hiçe sayan, antidemokratik uygulamalarını kınıyoruz” denildi. Mersin’deki üniversitelerde görevli akademisyenler tarafından hazırlanan açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Biz Mersin’de yaşayan üniversite çalışanları, 27 Mayıs 2013 tarihinde Taksim Gezi Parkı’nda başlayan demokratik toplum hareketini destekliyor, hareketin başladığı günden bugüne, yurdun çeşitli bölgelerinde, hükümetin şiddete, gözaltılara, sindirmeye, tehdit etmeye, kibre dayalı; dolayısıyla, ifade özgürlüğünü hiçe sayan, antidemokratik uygulamalarını kınıyoruz.” Gezi Parkı’nda başlayan ve sonrasında bütün yurda yayılan eylemlerin, sadece ağaçların sökülmesine ilişkin bir tepki olmadığı belirten akademisyenler, son yıllarda karşı karşıya kalınan antidemokratik uygulamalara bir tepki olduğunu belirterek Taksim Gezi Parkı’nda ortaya çıkan talepleri desteklediklerini ifade etti. ‘GEZİ GÜNDEME GELEBİLİR’ ENDİŞESİ Habitat AKP’yi korkuttu İstanbul Haber Servisi Türkiye kentleşmeyle ilgili sorunların tartışılacağı Habitat toplantısına ev sahipliği yapma başvurusunu geri çekti. Türkiye’nin, Habitat toplantısına 2016 yılında İstanbul’da ev sahipliği yapma teklifi, 6 ay önce Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilmişti. TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu “Gezi Parkı’yla birlikte yurt çapında bir duyarlılık gündeme gelmiştir. Kentleşme, çevre ve doğayla ilgili alınan bütün kararlar artık sorgulanmaktadır. Hükümet, kent örgütlenmelerinden rahatsız, bu düşüncelerin Habitat’a taşınmasından endişe etmiş olabilir” dedi. BirGün Gazetesi’nin haberine göre Habitat örgütünün 3. büyük toplantısına ev sehipliği yapmaktan vazgeçti. İstanbul’da yapılacak bir toplantıda katılımın çok olması durumunda Gezi Parkı, 3. Köprü, Kanal İstanbul ve 3. Havaliman projelerinin gündeme geleceği tahmin ediliyor. Habitat toplantısnın 1996 yılında İstanbul yapıldığını anımsatan Muhcu, “O dönemde insan yerleşimleri, çevre demokrasi ilişkileri ve benzeri bağlamlarda pekçok konu tartışılıp değerlendirilmişti. Bir yol katedilmişti. Habitat, toplumun farklı kesimlerinden düşüncelerin, önerilerin ortaya konulabileceği özgür bir ortam hazırlanabilirdi” diye konuştu. Muhcu, şunları söyledi: “Gezi Parkı eylemlerinden sonra demokratik tepkiler bir şekilde kendilerini ifade etti. Hükümet, bu kent örgütlenmelerinden rahatsız, bu düşüncelerin Habitat’a taşınmasından endişe etmiş olabilir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle