Katalog

18 HAZİRAN 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 kez atıldı. Gerçekten o insanların, kadınların, gençlerin, yaşlıların durumlarını görecektiniz. Bayılanlar, düşenler, kaçmaya çalışanlar. Cevahir AVM’ye orta sınıf ve orta sınıfın altında olan yurttaşlar, gençler gelir daha çok... Onlar için gezinti yeri orasıdır, yakın olduğu için. Nurtepe, Okmeydanı, Yeşilpınar ve Kâğıthane’de yaşayanlar çoğunluktadır. Bu baskı, zulüm neden, niçin? Hele hele Başbakan Erdoğan’ın Kazlıçeşme mitinginde yaptığı konuşma, toplumu ayrıştırma değil de nedir? Bu ülkede inançlıinançsız, SünniAlevi, Süryani, Türk, Kürt, Laz, Çerkez tüm insanlar birlikte yaşamak zorundayız. Yaşıyoruz zaten tüm kışkırtmalara karşın! Taksim Gezi direnişinde de bunu gördük! İktidarın ve çoğunluğun gücünü kullanarak bir ülkeyi baskıyla yönetmek bu çağda olmaz... Elbet seçime katılanların yüzde 50’sinin oyunu aldınız... 11 yıl içinde yüzde 35 oyunuzu yüzde 50’ye çıkardınız, askeri kışlasına soktunuz, zindanları doldurdunuz, elmalarla armutları bir çuvala koydunuz. Peki, demokrasi ve özgürlükler ne oldu? Niçin yüzde 10 barajını kaldırmadınız, Partiler Yasası’nı değiştirmediniz? HHH Uzun tutukluluk süreleri, gazetecilerin, üniversite öğrencilerinin zindanlarda yatması içinizi acıtmıyor mu? Balyoz, KCK, Odatv, Ergenekon davalarına ne diyorsunuz? Yapılmamış bir darbeden hesap soruyorsunuz ama Hilmi Özkök, Aytaç Yalman paşalar dışarıda? Deniz ve Hava Kuvvetleri, Kara Kuvvetleri olmadan darbe yapabilir mi? Size muhalif olan herkes, yandaşlarınız tarafından yaftalanıyor: “Ergenekoncu!” Gezi ve Kuğulu parklarındaki, Gündoğdu ve tüm Türkiye’deki çevreci eylemciler terörist, Ergenekoncu(!)... Peki CHP binasına saldıran eli sopalı, bıçaklı sivil militanlar kimdi? Polisin koruduğu genç Kasımpaşalılar! Adına akıl tutulması mı yoksa ileri faşizm mi,denir artık siz karar verin! Sarısülük’ü vuran polisin ismi ve kullandığı silah teslim edildi Nihayet savcılıkta ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Kızılay Meydanı’nda 1 Haziran günü yapılan Gezi Parkı eylemlerinde işçi Ethem Sarısülük’ün başından vuralarak öldürülmesine ilişkin soruşturmada dikkat çeken gelişmeler yaşandı. Soruşturmayı yürüten savcı Veli Dalgalı, 6 Haziran günü Emniyet’e “olay yerinde ölenin Ethem Sarısülük olup olmadığı ile görüntülerde gösterici grubun arasında kalarak havaya ateş eden polis memurunun açık kimlik bilgilerinin tespit edilmesi” talimatını verdi. Bu yazıdan bir sonuç alamayan savcılık, 15 Haziran günü yeni bir yazı daha yazarak, önceki yazıya bugüne kadar cevap verilmediğini belirterek, Emniyet’ten işlemlerin hızlandırılmasını istedi. Savcılık ayrıca “havaya ateş açan polis memurunun olay sırasında kullandığı silahın zapt altına alınarak başsavcılığa teslim edilmesini” istedi. Ankara Emniyeti Asayiş Şube Müdürlüğü dün, söz konusu polisin açık kimlik bilgileri ile olay sırasında kullandığı silahı savcılığa teslim etti. Silah, balistik incelemeye gönderilecek ve Sarısülük’ün başından çıkan kurşunun bu silahtan çıkıp çıkmadığı tespit edilecek. Savcılığın silahı balistik inceleme için ya Adli Tıp’a ya da Jandarma’ya göndereceği öğrenildi. Silahın Emniyet’e gönderilmeme nedeninin ise olayın şüphelisinin bir polis olması gösterildi. Savcılık, Emniyet’ten CNN TÜRK kamerasına yansıyan görüntülerde olay sırasında boş kovan gösteren yurttaşın bulunmasını da istedi. Akıl Tutulması mı İleri Faşizm mi? Çocuklar, anneler, babalar, gençler çığlık çığlığa kaçışıyordu... Günlerden pazar... Cevahir Alışveriş Merkezi’ne Cumhuriyet’in Şişli’de bulunduğu sokaktan akın akın giden aileler... Gençler! Babasıyla, annesiyle yürüyen çocuklar. Birden patlamalar oldu... Haber Merkezi’ndeydim o sırada... Pencereyi açtım. TOMA’lardan su fışkırtılıyor, ardından bir duman bulutu havaya yükseliyordu: Genzim, burnum ve boğazım yandı... Çalışan arkadaşlar da benim durumumdaydı. Hemen pencereleri kapattık... Güvenlik görevlileri kaçışan insanları gazetenin bahçesine aldı... Fenalaşanlar vardı, ağlayan 45 yaşında çocuklar, anneler, babalar ve gençler. Polis neden bu kadar acımasızdı? Bu soruyu kaç gündür soruyorum kendi kendime. Elbette yanıtını biliyorum bilmesine... Kin ve nefret tohumlarının nasıl serpildiğini, 11 yıllık süreçte nereden nereye geldiğimizi anlıyorum. Demek ki şöyle bir düşünce gelişmiş güvenlik birimlerinde: “Şişli, Nişantaşı, Teşvikiye, Harbiye gibi işlek caddelerde, sokaklarda dolaşan, pazar gezintisine çıkan herkes benim düşmanımdır!” Başka türlü anlatamam o görüntüleri... HHH Gazetemiz çalışanlarından bir kadın arkadaşımız pazar günü gazeteye gelirken bir polis, diğerine sormuş: “Kırmızı elbise giymiş, eylemci bu, alayım mı bu kadını gözaltına...” Muhabir arkadaşım hemen basın kartını çıkarıp gösterirken, öteki polis yanıt vermiş: “Operasyon emri gelmedi daha!” O polislerin de bu ülkenin yoksul ve emekçi insanlarının çocuğu olduğunu biliyorum. Sorun onları eğitenlerde. Kin, nefret, intikam duygusu aşılayanlarda... Buyruğu verenlerde! Biber gazı, tazyikli su bizim gazetenin bulunduğu sokağa önceki gün üçdört Jandarma polisi P olis memuru hâlâ görevinin başında Öte yandan İçişleri Bakanı Muammer Güler, polisin orantısız güç kullandığı iddiasına ilişkin 3 polisin açağa alındığını söyledi. Güler’in bu açıklamasından Ankara’daki eylemde Ethem Sarısülük’ü vuran polis memurunun halen görevinin başında olduğu sonucu çıktı. l Ankara İl Jandarma Komutanlığı’ndan oluşturulan bilirkişilerin hazırladığı olay yeri inceleme tutanağı da dosyaya girdi. Jandarmanın savcılığa gönderdiği olay yeri inceleme raporu “Göstericiler arasında kaldım” savunmasını çürüttü. Görüntülerden olayın dökümünü yapan jandarmanın tutanağında, cinayet anı şöyle özetlendi: “Çevik kuvvet polisinin çınar ağacı ile telefon kulübeleri arasından çıkıp kuzey istikametine doğru haraket ederek bir göstericiye müdahale ettiği görüldü. Çevik kuvvet polisinin tabancasını eline aldığı yerin, çınar ağacı etrafını çevreleyen taşların kuzey bölümüne 3.3 metre mesafede olduğu ve polis memurunun tabancası elinde ateş ederek güneybatı istikametine doğru haraket ettiği olay esnasında çekilen kamera görüntülerinden tespit edildi. Ethem Sarısülük’ün yere düşme anında polisin durduğu yer ile polis tarafından tabancanın ele alındığı ilk yer arasının 4.8 metre olduğu tespit edildi.” yalanladı Ege’de yüzlerce kişi sokaktaydı Eli sopalılar yine sahnede İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gezi Parkı’na yönelik ikinci polis baskını ve ardından yaşananlar, Ege’de yurttaşları günler sonra yeniden sokaklara döktü. Başta İzmir olmak üzere Ege’de alanları dolduranlar, hükümeti istifaya çağırdı. Kuşadası’nda ise “eli sopalılar” tedirginliği yaşandı. l İzmir’de binlerce kişi önceki akşam yine Gündoğdu Alanı’nda toplandı. Meşalelerin yakıldığı, düdük ve korna seslerinin neredeyse hiç susmadığı gecede, sık sık “Sık bakalım, sık bakalım, biber gazı sık bakalım kaskını çıkar, copunu bırak, delikanlı kim bakalım” şarkısı da seslendirildi. l Kuşadası’nda saat 21.30 sıralarında Taksim’e destek için toplanan halk çarşıda yürümek istedi. Polis tarafından çarşı girişinde durdurulan halk, burada oturma eylemi yaptı. Bu sırada eli sopalı bir grup, “Tayyip Erdoğan” sloganları ve küfürlerle eylemcilere saldırmak istedi. Saldırganlar, araya polislerin girmesiyle engellenebildi. l Denizli’de Gezi Parkı müdahaleleri yine kalabalık bir grup tarafından protesto edildi. Binlerce direnişçi, caddeler boyu süren protesto yürüyüşünün ardından Çınar Meydanı’na gelerek bir saat kavşağı trafiğe kapattı. Daha sonra belediye binası önüne geçen kalabalık, eylemlerine burada devam etti. l Balıkesir’de de Gezi Parkı eylemlerine önceki akşam bir yenisi eklendi. Yaklaşık 2 bin kişi Balıkesir caddelerinde ellerinde Türk bayrakları, ağızlarında düdükler ve sloganlarla yürüyerek hükümeti istifaya çağırdı. Atatürk Anıtı önünde sona eren yürüyüşün ardından renkli görüntüler oluşturan yurttaşlara, evlerinde bulunanlar da tencere ve tava çalarak destek verdi. ‘Kornaya ceza’ Bu arada yürüyüş sırasında eylemcilere korna çalıp destek veren sürücülere, polisin gürültü kirliliği yarattıkları iddiasıyla ceza yazdığı ileri sürüldü. Fotoğraflar: EMRE DÖKER Polisin katlettiği Ethem Sarısülük toprağa verildi SEYFETTİN METE Gazeteci Gökhan Biçici kask numarası olmayan polislerce darp edildi ve gözaltına alındı. Hedef göstermekten yaralı vazgeçin 24 gazeteci 8’i gözaltında İstanbul Haber Servisi Taksim Gezi Parkı olayları sırasında yaralanan gazeteci sayısının 24’e, gözaltına alınan gazeteci sayısının ise 8’e yükseldiği belirtildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) ve Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı gazetecileri hedef göstermekten vazgeçmeye çağırarak “Vali ile Emniyet müdürleri gazetecilere yönelik gözaltı uygulamalarından vazgeçmeli, gözaltındaki gazeteciler serbest bırakılmalı” dediler. TGC, yaptığı yazılı açıklamada, Taksim Gezi Parkı’ndan başlayan ve Türkiye geneline yayılan olaylarda göstericilere yönelik orantısız şiddeti haberleştiren gazetecilerin çalışmasının engellendiği vurgulanarak “Taksim Gezi Parkı’na polisin müdahalesi sırasında gazetecilerin girmesi yasaklanmıştır. Meslektaşlarımızın çalışırken kullandığı gaz maskelerine el konulmuştur” denildi. TGS İstanbul Şubesi ve İMC TV çalışanları da dün Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünde bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. TGS Genel Başkanı Ercan İpekçi, güvenlik güçlerinin görevlerini yapmaya çalışan gazetecilere sert müdahalede bulunmasını eleştirerek “Yalnızca polisi suçlamıyoruz. Onlara bu talimatı veren Başbakan ve diğer yetkililerde sorumludur. Yaşanan bu olaylara uluslararası platformlara da taşıyacağız” dedi. ÇORUM Gezi Parkı protestoları sırasında Ankara Kızılay’da polisler tarafından vurularak öldürülen işçi Ethem Sarısülük, memleketi Çorum’da toprağa verildi. Gezi Parkı protestoları sırasında polis şiddetinin 4. kurbanı olan Ethem Sarısülük’ün cenazesi Ankara Batıkent Pir Sultan Abdal Cemevi’nde yapılan dini törenin ardından memleketi Çorum’un Sungurlu ilçesi Beylice köyüne götürüldü. Köy meydanında düzenlenen cenaze törenine CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, CHP Çorum Milletvekili Tufan Köse, CHP Çorum İl Başkanı Cengiz Atlas, CHP Çorum Merkez İlçe Başkanı Saim Topgül, bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, Sarısülük’ün ailesi, yakınları ve yurttaşlar katıldı. Helallik alınmasının ardından Sarısülük’ün cenazesi yurttaşların omzunda yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki köy mezarlığına götürülerek gözyaşları ve sloganlar eşliğinde toprağa verildi. Binlerce kişinin katıldığı cenaze töreninde Sarısülük’ün ailesi çocuklarını katleden polisin bulunması ve gerekli cezanın verilmesini istedi. CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün, “Ethem, ailesiyle gittiği Ankara’da 13 yaşında işçiliğe başladı. Ekmeğini alın teriyle kazandı. ‘Gemicik’ sahibi olmadı ama Ankara’da ilerici her eylemde en ön safta yer aldı. Bugüne dek katil polisin ifadesi bile alınmadı, kimliği dahi açıklanmadı. Biz Ethem’in katillerinin yargı önüne çıkmasını istiyoruz. Ethem, ‘Haziran devriminin’ son şehididir, ışıklar içinde yatsın” dedi. Doktorlar alanda İzmir Tabip Odası üyeleri, AKP’nin yurttaşlara uyguladığı şiddete karşı dün alanlara indi. Alsancak’taki oda binasından Cumhuriyet Alanı’na dek “Hükümet istifa” sloganlarıyla yürüyen doktorlar, burada açıklama yaparak gönüllü sağlık hizmetinin suç olmadığını vurguladı. İzmir Tabip Odası Genel Sekreteri Mete Güzelant, İstanbul Tabip Odası’nın ardından Sağlık Bakanlığı’nın İzmir için de soruşturma açtığını açıkladı. Gezi Parkı eylemlerinin ardından yaşanan polis şiddetine karşı doktorların zorunlu olarak acil tıbbi müdahalede bulunduğunu kaydeden Güzelant, “Soruşturma yazısında Gezi Parkı etkinliklerine ‘yasa dışı’, biber gazı, basınçlı su ve cop darbeleriyle yaralan insanlara da ‘yasadışı gösteride yaralanan şahıs’ ifadeleri kullanılmış. Hekimler ve sağlık çalışanları, kendi mesleklerinin ilkeleri, insanlığın evrensel değerleri ve ettikleri yemin doğrultusunda, hiçbir ayrım yapmaksızın ihtiyaç duyan herkese sağlık hizmeti vermek zorundadır” dedi.