15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 2013 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Muhalefete göre Erdoğan’ın önerdiği plebisit yöntemi otoriter rejimlerin aracı: 5 gaz bombalarının kapsülleri kafalarında patlıyor. HHH Gençleri anlayamayan siyasal iktidar 15 Haziran’da Ankara’da, 16 Haziran’da İstanbul’da görkemli bir mitinge hazırlanıyor. Peki, 1516 Haziran’ın bir anlamı var mı sizin için! Yakın tarihimizde, 1516 Haziran 1970’te görkemli bir işçi eylemi oldu. 1970’te doğanlar da, 1990’da doğanlar da anımsamaz. Belki yakın tarihimizi okuyanlar bilir bu olayları... DİSK’in başlattığı İstanbul merkezli Türkiye’nin en büyük işçi eylemlerinden biridir. Bir yasanın çıkması neden olmuştu eylemlere... Sendikalar Yasası AP ve CHP milletvekillerinin oylarıyla Meclis’ten, ardından da Senato’dan geçmiş, 11 Haziran 1970’te Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay tarafından onaylanmıştı. Yasa, işçilerin sendika seçme özgürlüğünü önemli ölçüde kısıtlıyordu. Amacı ise Türkİş’ten DİSK’e işçi akışını önlemekti. Eylem İstanbul’un iki yakasında Gebze’den ve Bakırköy’den başlamıştı... Yürüyüşlere 100 bine yakın işçi katıldı... Olaylarda yanılmıyorsam dört ya da beş işçi ve bir polis öldü. Olayların birinci günü Bakanlar Kurulu toplanıp 60 günlük sıkıyönetim ilan etti. HHH Olayların ardından CHP Genel Sekreteri Bülent Ecevit ve Genel Başkan İsmet İnönü, TİP’den ayrı olarak Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi, söz konusu yasayı iptal kararı verdi. Aradan 40 yıl geçti... Sıkıyönetim falan ilan edilmedi ama kin, nefret tohumları, intikam mangalarını gözlerimizle gördük. O gencecik insanların nasıl gazlandığını, camide bira içtikleri yalanına, sanatçılara, aydınlara, bilim insanlarına nasıl baskı yapıldığına tanık olduk. Bu kez üç genç, bir polisimiz ölmüştü! Medyaya sansür konmuştu! Bu da bir bakıma sivil sıkıyönetim değil miydi? Burada bana ilginç gelen AKP’nin 15 Haziran’da Ankara’da, 16 Haziran’da İstanbul’da, üstelik 1516 Haziran 1970’in 43. yıldönümünde miting yapması... Belki bir kuşku bu içime sinen! Orasını bilmiyorum! Sabah gazeteye geldiğimde 68 kuşağının önemli adlarından Kültür Servisi Şefimiz Celal Üster hatırlattı... HHH Oysa 90 kuşağının gençlerini anlatacaktım size... Onların parıldayan gözlerini, tutkularını, aşklarını, sevdalarını... Neyse bir başka gün anlatırım! Özgürlük oylanmaz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Gezi Parkı için “referandum” ya da daha dar kesimi içeren kamuoyu yoklamasını içeren “plebisit” önerisine muhalefetten “iktidarın haksız tasarruflarının meşruiyet girişimi, otoriter rejimlerin aracı, antidemokratik bir yöntem, uygulanamaz” resti geldi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, halkın Taksim Gezi Parkı’yla ilgili görüşünü yapılmak istenenlere tepki olarak ortaya koyduğunu kaydederek “Taksim Gezi Parkı yeşil kalmalıdır. Bunun referandumluk bir durumu yoktur. Özgürlükler hiçbir zaman referandum konusu olamaz” görüşünü dile getirdi. CHP’li TBMM Anayasa Uzlaşma Komsiyonu Üyesi Atilla Kart ise anayasal ve yasal dayanağı olmadığı için zaten “referandum” seçeneğinin bu koşullarda mümkün olamayacağını belirtirken, “plebisit”in ise iktidarların haksız tasarruflarına İntikam Mangaları... Onları tanımanızı isterim, gözlerine bakmanızı, konuştuklarını dinlemenizi... Hepsinin yüreğinde sevgi tomurcukları patlamış! Yaşama öyle sımsıkı sarılmışlar ki, görmelisiniz... Kuğulu Park’ı görmedim, ama Gezi’yi biliyorum... Kuğulu’daki genç arkadaşlar da tıpkı onlar gibi, öteki kentlerde eylem yapanlar da... O gençlere destek veren yazarların, sanatçıların, aydınların da çoğunu tanıyorum... Aralarında dostlarım ve arkadaşlarım da var... Kimi 20 yıllık, kimi 30... Kimi daha eski... Bizim 68 ve 78 kuşağı şaşkın Gezi Parkı’nda dolaşırken. Bizim gençlik yıllarımız aklımıza geliyor. Tütün, üzüm, pamuk, fındık mitingleri... Ege’den Karadeniz’e ve Çukurova’ya değin uzanan... 6. Filo eylemleri... Bize taş ve sopayla saldıran gerici faşistler, “Komünistler Moskova’ya” diye bağıran Komünizmle Mücadele Derneği üyeleri, aramıza sızan ajan provokatörler falan... HHH 90 kuşağını gördük Gezi’de... Aklımız yağmurlu bir havada uçup gitti onları dinlerken. Akıllı hepsi, yabancı dil biliyor, dünyada olup bitenleri izliyor. Ellerinde akıllı telefonları ve küçük bilgisayarları... Ne oluyor, ne bitiyor oradan okuyor, haberleşiyorlar. Güzeline işlenmiş bir ölümü değil, sevinci, hüznü paylaşıyor o gençler. Gazeteleri, kitapları ellerindeki aygıtlardan okuyor. Sinemayı, tiyatroyu, operayı, müziği seviyor... Sporu seviyor... Çiçekleri, kuşları, denizleri! Dağları, ovaları! Akarsuları! İnsanları! Yeryüzünün suskun bir tortuyla kaplı olduğunu, denizlerimizin, ormanlarımızın kirlendiğini, doğanın talan edildiğini inanın biliyorlar. Çevre bilinci gelişmiş hepsinde! İstedikleri tek şey var: “Ağacıma, ormanıma, denizime, akarsuyuma, ovama dokunma, özel hayatıma karışma, demokrasiyi ve özgürlüğümü genişlet!” Nedense siyasal iktidar onları anlamıyor! Siyasal iktidar dindar nesil yetiştirilmesini istiyor! Onun için o çocukların, şiddete hiç bulaşmamış gençlerin üzerine devletin polisini çullandırıyor. Ölesiye dövülüyor, gazlanıyor, KANADOĞLU: ÇEVRE TEMEL HAKTIR, REFERANDUMU OLMAZ Türk Hukuk Kurumu Başkanı ve Onursal Yargıtay Başkanı Sabih Kanadoğlu, çevre konusunun “Temel hak ve özgürlükler” kapsamında olması nedeniyle “referanduma sunulamayacağını” belirtti. Kanadoğlu, yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Bilim, kültür, çevre sorunları, insan temel hak ve özgürlükleri referandum konusu olamaz. Kaldı ki, anayasa sadece, anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulabileceğini öngörmektedir. Belediyelerin, kamuoyu araştırması dışında eğilim saptaması olanağı da yoktur. Anayasal, yasal mevzuat ve Yüksek Seçim Kurulu’nun konu hakkındaki kararları ve genelgeleri karşısında, İstanbul Gezi Parkı düzenlemelerinin referanduma götürülmesi girişimi, kamuoyunu oyalayıcı, yanıltıcı ve hatta giderek aldatıcı niteliktedir.” meşruiyet kazandırmak için devlet gücüyle kullandıkları bir yöntem olmeşruiyet kazandıracağını ifade etti. Kart, şu görüşleri dile getirdi: “Çevre hakkı, artık günümüzde doğrudan insan hakları içinde değerlendirilen bir hak. Burada ilk aşamadan itibaren bütün karar mekanizmalarında, halkın sivil toplumun meslek kuruluşlarının, iştiraki, katkısı esastır. Bu aynı zamanda, yerinden yönetimin, yerindelik ilkesinin de en somut te zahür hallerinden birisidir. Sözü edilen referandum teknik olarak plebisit anlamına gelecektir. Plebisit, iktidarların daha çok kendi haksız tasarruflarına meşruiyet kazandırmak için devlet gücünü kullanarak başvurdukları bir çoğunlukçu anlayıştır.” CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen de referandum, plebisit gibi seçeneklerin daha çok otoriter yönetimlerin arkasına sığındığı bir yöntem olduğuna işaret etti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise Erdoğan’ın plebisit önerisini değerlendirirken şu görüşleri dile getirdi: “Referandumda halk etkindir, öznedir. Plebisit ise antidemokratik bir usuldür, halk edilgendir, nesnedir. Karar alma sürecinin sadece sonuna katılır. Özellikle plebisit; diktatörlerin, antidemokratik yöneticilerin, darbecilerin kendilerine meşruiyet kazandırmak için başvurdukları bir halkoylamasıdır.” ‘Çapulcu’ya Meclis selamı CHP İstanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz, Genel Kurul’da Alevilerin sorunlarına ilişkin konuşma yaptı. Alevilerin eşit vatandaş olmak, ödedikleri vergilerin karşılığını almak, ibadethanelerini seçmek istediklerini dile getiren Akkiraz, “Oysa iktidarlar Alevilere hâlâ camiyi gösteriyor” dedi. 3. köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verilmesini de eleştiren Akkiraz, konuşmasının sonunda ceketini iki yana açarak üzerinde, “Çapulcu” ve “Diren Gezi” yazan tişörtünü gösterdi. Akkiraz, “Çapulculara selam olsun” diyerek, Gezi Parkı protestolarına destek verdi. (Fotoğraf:AAEVRİM AYDIN) EMİNAĞAOĞLU: HAKLAR SEÇİMLE GASP EDİLEMEZ İstanbul Haber Servisi Yargıçlar Sendikası Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, temel insan haklarının, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez haklardan olduğunu belirterek, “Bu haklar referandumla bile ortadan kaldırılamaz, kısıtlanamaz, kullanılması da durdurulamaz. İktidar, demokratik toplum gereklerinden ne kadar uzakta durduğunu göstermektedir”dedi. Demokrasinin sadece “sandık” olmadığını vurgulayan Eminağaoğlu “Demokratik hukuk devletinin ilke ve kurallarına uyulmasını da gerektirmektedir. Sadece sandıkla demokrasi olsa idi, 1982 Anayasası en demokrat anayasa olurdu” diye konuştu. Özdalga: Kışlanın maliyeti ağır oldu TÜREY KÖSE ANKARA AKP Ankara Milletvekili Haluk Özdalga, Gezi Parkı direnişiyle başlayan eylemlerinin ülke içinde ve dışındaki maliyetine dikkat çekerken “Katılımcı bir süreç sonunda orada bir yapı yapılmasından vazgeçilmesi uygun olacaktır” dedi. İktidarın Gezi Parkı’nda yapılaşma ısrarı ve eylemcilerinin taleplerine kulaklarını tıkaması üzerine, AKP içindeki sosyaldemokrat kökenli milletvekillerinden de tepkiler yükselmeye başladı. Eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve İzmir Milletvekili Erdal Kalkan’ın Twitter mesajlarından sonra, Ankara Milletvekili Haluk Özdalga da yapılaşma ısrarına tepki gösterdi. Özdalga, Gezi Parkı eylemleri ve gelinen noktayla ilgili sorularımıza şu yanıtı verdi: “Vakaya, karşı karşıya olduğumuz somut olaya bakarsak ülkenin geldiği nokta şu: 1. Türkiye’nin Batı’daki, Avrupa’daki, ABD’deki görüntüsü çok ciddi ölçüde zedeleniyor. 2. Ortadoğu’da Türkiye’nin örnek alınacak ülke görüntüsü bu olaylardan dolayı zedeleniyor. 3. Türkiye’nin ekonomisi çok ciddi darbeler alıyor ve devam ederse almaya devam edecek. 4. Fevkalade önemli bir başka nokta; Kürt sorununun çözüm süreci çok olumsuz bir şekilde etkileniyor bu olaylardan.” Özdalga, olaylar sırasında orantısız şiddete başvurulması ve çözüm yoluyla ilgili sorularımız üzerine de “Olaya baktığımız zaman çok şey var söylenecek. Bizim Gezi Parkı ve orada yapılması tasarlanan Topçu Kışlası’yla ilgili diyaloğa açık ve katılımcı bir karar sürecini benimsememiz gerekiyor. Diyalog ve katılımcı karar süreci sonunda çıkacak kararın orada uygulanması daha doğru olur. Bundan sonra da orada bir yapı yapılması biraz zorlaştı gibi geliyor bana” dedi. ‘Yargı kararı esastır’ Danıştay Başkanı Karakullukcu, Gezi Parkı konusunda yapılacak bir referandumun, mahkeme kararının önüne geçemeyeceğini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu, hükümetin Gezi Parkı konusunda halka gitmesinin hukuken bir referandum değil “kamuoyu yoklaması” olacağını ve çıkacak sonucun da yargı kararının önüne geçemeyeceğini vurgulayarak, “Hukuk devleti deyince yargı kararı esastır” dedi. Bu hafta sonu yaş haddinden emekliye ayrılacak olan Danıştay Başkanı Hüseyin Karakullukcu, düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı. “Gezi Parkı’yla ilgili bir referandum yapılabilir mi? İdari yargı yürütmeyi durdurma kararı verdi” sorusu üzerine Karakullukcu, “Referandumun koşulları belli. Referandumdan çok belki o bölgenin bir kamuoyu yoklaması şeklinde algılıyorum. Yoksa hukuktaki referandum tabiriyle çok oturtamadım. Bazı kanunları, bazı koşulları, referanduma sürüyoruz halk adına yapılan halk tarafından benimseniyor mu diye. Böyle bir yolla ilk defa karşı karşıya geliyoruz” değerlendirmesini yaptı. Karakullukcu, referandumdan çıkacak sonucun bağlayıcı olup olmayacağı yönündeki soruya şu yanıtı verdi: “Hayır efendim bir tür oylama o. Referandum olarak bunu algılayamıyomeyi durdurma kararı verildiğinin anımsatılması üzerine, Karakullukcu, yargı kararlarının hukuk devletlerinde mutlaka uygulanması gerektiğini belirtti. Karakullukcu, hukuk devletinin polisi olacağını ama devletin, polis devleti olamaKarakullukcu, orantısız güce karşı olduğunu belirtti. Karakullukcu, “Orantısız güce kesinlikle karşıyım, onun adı polis devleti olur” diye konuştu. Danıştay’ın avukatlara başörtülü kimlik kartı verilebileceğine ilişkin kararı anımsatılarak bir mahkemenin türbanlı avukatı duruşma salonuna almamasına ilişkin görüşleri sorulan Karakullukcu, şunları söyledi: “Bizim burada vermiş olduğumuz karar başörtülü de olsa avukatlık kimliğini vereceksin. Bu arkadaşlarımız mesleklerini icra ederlerken de mahkemelerde de bu kullanılabilir anlamını çıkarabiliyor bir kesim. Aslında bizim avukatlar mahkemelere gider diye bir kararımız yok. Her şeyi kendimize göre anlıyoruz. Sanki demokrasi elden gidiyor, sanki irtica hortluyor, sanki biz bilmem ne devleti oluyoruz. Ben inanmıyorum arkadaşlar. İnsanları özgür bırakın. Nasıl kendini ifade edebiliyorsa etsin ama belli bir şey içinde.” ‘SADECE BİR AĞAÇ MESELESİ DEĞİL’ Gezi Parkı eylemcilerinin idarenin özel hayata müdahale ettiği itirazlarına katılıp katılmadığı sorusu üzerine Karakullukcu, “Tabii ki sadece ağaç meselesi değil. Bunu hepimiz biliyoruz. İnsanların belki hoşuna gitmeyen, yargıya taşıdıkları veya taşımadıkları, taşısa bile sonuçları itibarıyla rahatsız oldukları konular var. Bir birikim var, demek ki bir rahatsızlık var. Kuru bir ağaçmış, ağaç olmaz da taş meselesi altında çıkar. Burada esas ifade etmek istediğim insanların bir şekilde yönetimden veya uygulamadan rahatsızlıklarını masumane şekilde dile getirmesinde bir sakınca yoktur” değerlendirmesini yaptı. HÜLYA AVŞAR BAŞBAKAN ERDOĞAN İLE GÖRÜŞTÜ rum. Kamunun istek ve arzusunu meydana çıkarmak için yapılan bir oylama. Bu, yargı kararının önüne geçemez. Hukuk devleti deyince yargı kararı esastır. Bir idari kararın yargı kararından ileri, etkin olması söz konusu değil.” Gezi Parkı’na ilişkin yürüt yacağına işaret ederek, “Nerede yürüyeceğini, nasıl yürüyeceğini kamu düzeni belirliyor, polis demiyor, vali demiyor” dedi. Gösteriler sırasında 4 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı anımsatılarak, polisin tutumunu orantılı bulup bulmadığı sorulan ‘Gezi’ye müdahale izlenimi aldım’ ANKARA (CumSenin ne işin var huriyet Bürosu) orada diyenler de Başbakan Tayyip Ervar ama halkın doğan ile görüşen nabzını tuttuğuHülya Avşar, “Maamuz için bugün bulesef müdahale izleradayız. Gençlerle nimi aldım. Başbabaşbakanımız arakan, atacağı adımsına giren insanlalarda çok kararlı” ra uymamak gerek. dedi. Gençlerin bir lideGezi Parkı ile ilgili rinin olması şart. Başbakan ile önceki gün bir dizi gö görüşmesinin ardından Ben Gezi Parkı’na rüşme yapan Erdoğan, gitmek istemiyodün de Hülya Av sosyal medyaya bolca rum çünkü beni şar ile bir araya gel malzeme verecek bir konuşturmayacakdi. Erdoğan’ın gençle konuşma yapan Hülya lar. Ama derlerse re ve öğrencilere hak gel Başbakan’la Avşar, ‘’Maalesef 24 ki verdiğini, sevgi beslekonuştun bize de diğini ancak bazı şey saat içinde bir müdahale anlat. Herkesin işileri anlamakta zorlan izlenimi aldım’’ dedi. ne gücüne, bu güdığını kaydeden Avzel ülkeye, ömşar, şu açıklamayı yaptı: re yazık. Başbakan’la konuş“Kutuplaşmadan kimse mamda maalesef 24 saat içinnin kazanamayacağını bili de bir müdahale izlenimi alyor. Haksız hiç kimse yok fa dım. Galiba vali bey, Gezi kat her iki tarafı da kullanan Parkı’ndakilerle görüşecek. bir grup var diye düşünülü Başbakan’a bekleyemez misiyor. Birtakım grupların ayrıl niz dedim. O da bazı örnekler ması gerekiyor. Ben bu ülkede verdi. Hiç kimseye kinli değil, doğdum, bu ülkede büyüdüm, kırgın değil, ama adımlarınbu ülkede ünlü oldum. dan emin.” ERDOĞAN TEHDİDİN DOZUNU ARTIRIYOR, GÜL PEMBE TABLOLAR ÇİZİYOR ‘Gelişmeler sevindirici’ ÖMER ŞAN ARTVİN Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 17 gündür eylem yapılan Gezi Parkı için referandum yapılması önerisini sevindirici bulduğunu söyledi. Gül, Artvin’de Gezi Parkı eylemleriyle ilgili soruları yanıtladı. Park için referandum yapılması önerisini değerlendiren Abdullah Gül, “Referandum demokratik toplumların başvurduğu alanlardan biridir. Hukuk yolu hepimizi bağlayıcı bir yoldur. Böyle bir tartışmalı konunun böyle bir istikamete girmiş olması sevindiricidir. Demek ki problemlerimizi konuşarak, tartışarak ve hukuk çerçevesinde çözebilme olgunluğunu gösteriyoruz. O bakımdan memnuniyetle karşılıyorum bu gelişmeleri” dedi. Gül, şöyle konuştu: “Hayatını kaybeden vatandaşlarımız oldu, bir polisimiz şehit oldu. Hepsine Allah’tan rahmet di liyorum. Umut ediyorum ki bir daha bu tip acılar olmaz. Şiddete başvurmadan itirazlar, protestolar her zaman yapılabilir. Bunlar demokrasinin doğası gereğidir. Şehrin hayatını felç edecek şekilde şiddete başvurulan gösterileri kimse tasvip etmez. Bütün şehri kalbi olan meydanları işgal etmek kabul edilemez. Şiddete başvurmadan yapılan protestoların toleransla karşılanması gerekir.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle