15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 HAZİRAN 2013 CUMA 14 GÜNCEL n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER CÜNEYT ARCAYÜREK İçişleri Bakanı’na 24 saatte Gezi Parkı’nı polisle “temizletmesini” emrediyor... Seçilmiş heyetle 5 saatlik toplantıyla ilgili medyaya bilgi veren parti sözcüsü Hüseyin Çelik (HÇ) ise direnişçilerin Gezi Parkı’nı terk etmelerini, etmeyenlerin polisin saldırılarını ve bu saldırılarda, başlarına gelecekleri peşinen kabul etmiş olacaklarını söyledi RTE de içerinin Batı’nın dayattığı direnişçilerle diyalog önerilerini seçilmiş heyetle yaptığı görüşmeyi göstererek sindirdiği izlenimi veriyor. Ortaya koyduğu son manevralar her yönüyle diyalog adı verdiği oysa tiyatro sahnelediğini gösteriyor!.. Şu hale bakınız: Düne kadar RTE’de görmedikleri, oysa her sorunda sergilemesi gereken manzarayı daha toplantının başlarında heyetten bir üye dışarıya attığı bir tweet’le duyurdu. Başbakan çok sakin! HHH Neden sakin? Heyeti teşkil eden 11 kişinin söylemlerini sükunetle neden not aldı? Diyaloğa verdiği önemden mi yoksa... … yoksa diyaloğa basmayan kafası şöyle çalıştığı için mi? Heyetin toplantısından sonraki açıklamalar doğruladı: “Heyettekiler dilediklerini söylesinler. Park kalsın, kışla yapılmasın. Polis şiddetine derhal son verilsin” desinler. Haklı görüşleri dinledi. Not aldı, ilgileniyor izlenimi verdi ama... kafasında oluşturduğu formül; hani parti sözcüsü HÇ’nin heyetin yüzde 90’ının kabul ettiğini söylediği, lakin heyet üyelerinin sonraki açıklamalarıyla HÇ’yi yalanladığı formül var ya; RTE’nin asıl amacını içeren bu formülü… ... Gezi Parkı ve Kışla’yı referanduma götürmeyi heyetle görüşmeden çok önce planladığının; bu nedenle sakin, sükunet içinde, “Ne söylerlerse söylesinler, bildiğimi yapacağım” dayatmasının tartışmasız açık, net kanıtı! HHH Halkın destek oylarını bir kez daha asıl amacını gerçekleştirmekte kullanıyor. ABD’nin ilk kez “gidişattan kaygılıyız” diyen açıklamasına, polisin orantısız şiddetine, Başbakan’ın olaylar karşısındaki biber gazlı, coplu, tazyikli suyla karışık “demokratik” duruşuna karşı çıkan Batı medyasına ve nihayet Avrupa Parlamentosu genel kurulunda yenilir cinsten olmayan sert eleştirilere ve… … AP’deki etkin Sosyalist Grup Başkanı Swoboda’nın; RTE’nin, “Ben değişmem” sözlerini “tehdit” gören konuşmasına karşın; iç ve dış dünyayı, uyarıları umursamadan ucunda ışık görülmeyen tünelde yoluna devam ediyor. HHH NTV’de bir programa katılan araştırmacı kuruluş Konda’nın Genel Müdürü Bekir Ağardır; HÇ’nin açıklamalarıyla Başbakan’ın son konuşmalarındaki direniş protestolarına karşı çıkan söylemlerini irdeleyen ilginç bir yorum yaptı. HÇ’nin heyet toplantısından sonraki açıklamalarının “direniş ve protesto olaylarını hep partiye yontan bir üslupta” olduğunu ve aslında partinin “diyalog arayışı içinde olmadığını” çağrıştırdığını söyledi. Bu yargıyı RTE son konuşmalarında “Eylemleri istihbarat örgütlerinden üç ay önce öğrendiklerini” söyleyerek doğruladı. Halkın tek adam uygulamalarına direnişi diye algılamadığı eylemleri illegal örgütlerin marifeti diye yorumlayan Başbakan, öyleyse neden... Haziranda başlayan, giderek yurda yayılan, üç ay önceden bildiği eylemleri, üç ay önceden kışkırtan nutuklar, açıklamalar yaptı. Böylece eylemleri kışkırtan, kendi deyimiyle motive edecek konuşmalardan önceden kaçınacağına; tam tersine, toplumsal hareketi siyasal malzeme olarak seçimlerde rant sağlamak için kullanmayı amaçladığını… … üç ay önceden planlamış oluyor! HHH Bu Başbakan; Halktan aldığı oylara dayanarak kendi gibi düşünmeyen, oy vermeyen halkı tehdit eden, halka karşı bir Başbakan! Meclis ‘çözümsüz’ kapanacak ERDEM GÜL ANKARA BDP’nin çözüm süreciyle ilgili Meclis yaz tatiline girmeden önce yasal adımların atılmasına ilişkin talepleri, AKP’de karşılık bulmadı. AKP’nin gündeminde Meclis tatile girene kadar olan sürede çözüm süreciyle ilgili bir düzenleme bulunmuyor. BDP’den, özellikle PKK’lilerin Türkiye’den çekilmelerinin sürmesi nedeniyle bir süredir, “Meclis uzun tatil yapmasın, yazın da çalışsın. Çözüm süreciyle ilgili yasalar çıkarılsın” çağrıları yapılmıştı. Ancak AKP’de yapılan planlamaya göre Meclis, temmuz ayının ilk haftasında da çalıştıktan sonra tatil için kapatılacak. Meclis, kapanmadan önce yasal zorunluluk olarak, TBMM Başkanı Cemil Çiçek, görevde iki yılını doldurduğu için kalan iki yılda görev yapacak yeni TBMM Başkan seçimini yapacak. TBMM Başkanı ile birlikte TBMM Başkanlık Divanı üyelerinin de seçimi yapılacağından AKP’de tüm bu çalışma süresinin temmuz ayının ilk haftasında tamamlanması, ramazanın başlayacağı 9 Temmuz’dan önce Meclis’in tatile girmesi öngörülüyor. Edinilen bilgilere göre AKP’nin tatile kadar yetiştirmeyi zorunlu gördüğü yasalar arasında çözüm süreciyle ilgili bir düzenleme bulunmuyor. AKP, süresi haziran ayı sonunda dolacak TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda bir uzlaşma olmaması durumunda, yeni anayasa ile ilgili de tatil öncesi Meclis’te bir adım atmayı düşünmüyor. AKP’de yeni anayasa konusunun da en erken sonbaharda yeniden hareketlenebileceği değerlendirmeleri yapılıyor. AKP’de Meclis’in normal açılma takvimi olan 1 Ekim yerine eylül ayında olağanüstü toplantıya çağrılması görüşleri de ifade ediliyor. AKP’de yapılan değerlendirmede, çözüm sürecinin ikinci aşaması olan çekilme sürecinin henüz tamamlanmadığı, bu nedenle bu aşamada bir yasal düzenleme yapılmaması görüşü benimsendi. AKP’de, Meclis yeniden açıldığında PKK’lilerin çekilmesinin de BDP yasal adım bekliyor ancak AKP, tatilden önce bir düzenleme yapmayacak tamamlanmasıyla, sürecin de iyi gitmesi ve yapılan anketlerde de halk desteğinin yükseldiğinin görülmesi durumunda yasal adımların atılabileceği ifade ediliyor. Abdullah Öcalan ile 7 Haziran’da İmralı’da görüşen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve Grup Başkanvekili Pervin Buldan, önceki gün Kuzey Irak’a giderek Kandil Dağı’nda PKK’nin yöneticileri ile bir araya geldi. Demirtaş ve Buldan dün Türkiye’ye döndü. Önümüzdeki 10 gün içerisinde İmralı’ya bir ziyaretin daha gerçekleştirileceği ve Öcalan’ın genel bir açıklamasının alınarak kamuoyuna duyurulacağı kaydedildi. BDP heyeti Kandil’e gitti MÜTALAADAKİ ÇELİŞKİYE DİKKAT ÇEKTİ Fotoğraflar: METE KIZIK Mustafa Balbay milletvekili olarak tutuklulukta 2. yılını doldurdu ‘Bize eziyet edenler utansın’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) 12 Haziran 2011’de CHP’den İzmir milletvekili seçilmesine karşın Silivri’deki tutukluluğu devam eden gazetemiz yazarı Mustafa Balbay için önceki akşam dayanışma etkinliği gerçekleştirildi. Balbay’a Özgürlük Girişimi’yle Konak Belediyesi’nin düzenlediği buluşmada Balbay’ın annesi Melek Balbay’a, CHP Karşıyaka Kadın Kolları’nın “Yılın Annesi” ödülü verildi. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe, CHP milletvekilleri Mustafa Moroğlu ve Alaattin Yüksel, Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, gazetemiz İzmir Temsilcisi Serdar Kızık, CHP İl Başkanı Ali Engin, eski İl Başkanı Tacettin Bayır, İl Başkan Yardımcısı Ülkümen Rodoplu, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Atilla Sertel, avukat Celal Ülgen, yazarlar Muzaffer İzgü, Hidayet Karakuş, sanatçılar Utku Erişik, Yunus Kırılmış, Haluk Işık’la yazarımızın ailesi ve İzmirliler katıldı. Tiyatro sanatçısı Utku Erişik’in sunduğu programda, Haluk Işık’ın yönetmenliğinde sahnelenen “Yargıtatör” okuması yoğun alkış aldı. Balbay’ın Silivri’den gönderdiği mektubu okuyan Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, “Biz aynı dönemin gazetecileriyiz ve her şeyimizle bu ülkeye sevdalandık. Her şeyimizde, günümüzde, gecemizde sadece ülke sevdası vardı. Barış, demokrasi, insan hakları, özgürlük de esi Yılın annalbay Melek B u Eski Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, “Terör örgütü faaliyeti olarak darbe ortamı yaratmak için üniversitelerde kargaşa yaratmak ve üniversiteleri sokağa dökmek suçlaması insaf sınırlarının ötesinde” olduğunu söyledi. HATİCE TUNCER Bernay: Savcıya göre ADD terör örgütü aya karşı son savunmasını yaptı. Mütalaada “Hükümete darbeye teşebbüs” suçlamasıyla TCK 312/1. maddesi uyarınca ağırlaştırılmış müebbet hapis ve tutuklanması istenen Bernay, “Şahsımla ilgili bu suçlama tamamen gerçekdışıdır. Mütalaa hakkımda başka hiçbir delil veya müspet bulgu içermemektedir ve buna rağmen bu kadar ağır suçlamalarda bulunulmaktadır” dedi. Halen 19 Mayıs Üniversitesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yaptığını belirten Prof.Dr. Bernay şöyle devam etti: “Terör örgütü faaliyeti olarak darbe ortamı yaratmak için üniversitelerde kargaşa yaratmak ve üniversiteleri sokağa dökmek suçlaması insaf sınırlarının çok ötesindedir. 8 yıllık rektörlüğüm boyunca yönettiğim üniversitede hiçbir kargaşanın olmadığını ve oluşan bir iki öğrenci eylemini de bizzat gençleri ikna ederek durduğum devlet kayıtlarından bulunabilir.” ADD yönetiminde bir süre görev aldığını belirten Prof. Dr. Bernay şöyle konuştu: “Mütalaada, ADD’de örgütsel faaliyet yaptığım söylenmektedir. ADD kuruluşundan bu yana ve halen kamu yararlı derneklerden biri olarak faaliyet göstermektedir. ADD’yi bir terör örgütü olarak suçlamak ama bu konuda bir işlem yapmamak aynı zamanda hükümet onayıyla kamuya yararlı dernek statüsünde görevlendirmek nasıl bir çelişkidir takdirinize bırakıyorum.” Ergenekon davasında dün 10 tutuksuz sanık savunmasını yaptı. Dava bugüne ertelendi. dik hep. Mustafa bunları Uğur Mumcu’nun köşesinden söyledi. Ancak şimdi terör ve şiddetle suçlanıyor, komedinin bu kadarı olmaz dedirtiyor” dedi. CHP Karşıyaka Kadın Kolları’nın “Yılın Annesi” ödülünü alan Melek Balbay da, “Mustafa’yı görmeye gidiyoruz, açık görüşte ancak bir saat görüyoruz. Duruşmaya gidiyoruz, görebilirsek beş metre uzaktan görüyoruz, almazlarsa biber gazı yiyip geliyoruz. Biz çocuklarımıza haram lokma yedirmedik, hiç eziyet etmedik ama şimdi eziyet edenler utansın. Sadece Mustafam değil Allah Silivri’deki herkesi sevdiklerine kavuştursun. Sadece Mustafam değil, diğer yurtseverler de özgür olmalı” dedi. Programa telefon aracılığıyla katılan Baybay’ın eşi Gülşah Balbay da, “Halk direnişini çok önemsiyorum. Bu hareket Balbay’a özgürlük kapısını açacaktır” yorumunu yaptı. Daha sonra konuşan Serdar Kızık, “Ülkemize ve halkımıza umudu hiç kaybetmemiştim. Balbay ve aydınlarımızın özgürlüğü yakındır. Tüm çapulculara selam olsun” dedi. Alaattin Yüksel, Ataol Behramoğlu, Ümit Zileli, Celal Ülgen de, Gezi Parkı direnişini vurgulayan konuşmalar yaptı. Sanatçı Yunus Kırılmış’ın dinletisinin de yer aldığı etkinlik, Balbay’ın kitaplarının imzalanmasıyla sona erdi. Ergenekon davasında son savunmasını yapan eski Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, mütalaada Atatürkçü Düşünce Derneği’nde örgütsel faaliyet yapmakla suçlandığını belirterek “ADD’yi bir terör örgütü olarak suçlamak, ama bu konuda bir işlem yapmamak aynı zamanda hükümet onayıyla kamuya yararlı dernek statüsünde görevlendirmek nasıl bir çelişkidir” dedi. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi Yerleşkesi’nin bitişiğindeki salonda görülen davanın dün 314. duruşması yapıldı. Duruşmaya CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın da aralarında bulunduğu 50 tutuklu sanık katıldı. Son savunmasını yapan Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek “Ankara’da korkumdan gençlerin eylemine gidemedim. Çünkü gitsem hemen Ergenekon yaptırıyor diyeceklerdi” dedi. Özbek şöyle konuştu: “Şimdiki sendikacılar akil adam oldular. Demokrasi eleştiren, konuşan bir sistemdir. Benim tek suçum Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmek. Bu nedenle afaki şeylerden 22 ay yattım. Hakkımda müebbet istediler. İsterlerse 50 kez müebbet istesinler; ben doğru bildiğimi savunmaya devam edeceğim. Bayrak, devlet, işçi, Atatürk için yaptım. Ben demokratik cumhuriyeti savundum. Devam da edeceğim...” Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde tutuksuz sanık Prof. Bernay, esas hakkındaki mütala ‘Devlet kayıtlarında var’ ‘Suçum eleştirmek’ Çapulculara selam Çalık Holding’den açıklama Haber Merkezi Çalık Holding A.Ş. gazetemizde 10 Haziran 2013 tarihinde “CNBC’ye göre Gezi’ye inşa edilecek AVM’nin anahtarı Erdoğan’a yakın isimlere gidecek/Topçu Kışlası iddiası” başlığıyla yayımlanan haberle ilgili açıklama gönderdi. Çalık Holding’in açıklaması şöyle:“Yetkili kamu kuruluşlarının yaptığı açıklamalarda da belirtildiği üzere Gezi Parkı düzenlemesiyle ilgili onaylanmış bir proje dahi bulunmamaktadır. Dolayısıyla söz konusu projeyle Çalık Holding’i ve Grubumuzun CEO’su Berat Albayrak’ı ilişkilendiren haberler kesinlikle gerçeği yansıtmamaktadır. Son günlerde iç ve dış medya kuruluşlarında ve sosyal medyada artarak devam eden sistematik dezenformasyon kampanyasının ne noktaya ulaştığını çarpıcı ve ibretlik bir şekilde gözler önüne seren son bu iftiralarla ilgili tüm yasal haklarımızı kullanmaktan çekinmeyeceğimizi beyan eder, bu asılsız ve gerçek dışı iddiaların, haber ve yorumların mümkün olan en kısa sürede düzeltilmesini ve açıklamamıza yer verilmesi önemle rica ederiz.” Odatv davasında Deniz Baykal tanık olacak HİLAL KÖSE ni ancak daha kötü olduğunu söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, Suriye sınırında kaçakçılarla çatışma çıktığını açıkladı. Açıklamada, Türkiye’ye yasa dışı yollardan geçmeye çalışan ve “dur” ihtarına uymayan sivil grubun kalaşnikofla açtığı ateşe karşılık verildiği, bunun üzerine bu kişilerin, Suriye’ye doğru bölgeden uzaklaştığı bildirildi. Sınırda bir çatışma daha Gazetecilerin yargılandığı Odatv davasının 17. oturumunda, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, avukatlar İrem Çiçek, Dilek Helvacı, Temren Küçük ile Çetin Doğan’ın kızı Pınar Doğan’ın tanık olarak dinlenmesine karar verildi. Odatv bilgisayarlarında bulunduğu öne sürülen notlarda, Soner Yalçın’ın Halk TV’yi satın almak istediği, Baykal’ın da buna karşı çıktığı öne sürülmüştü. Bu ifadeler iddianameye delil olarak konulmuştu. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, dosyaya gelen delillerin okunmasıyla başladı. Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, “Bilgisayarlara gönderilen virüslerin geldiği maillerin ABD merkezli olduğu iddialarına ilişkin, ABD makamlarından cevap geldi. Ancak gelen cevapta, evrakların ayrıntıları isteniyor. Bu nedenle yeniden yazı yazacağız” dedi. Görüntülü ve sesli kayıt yapılan duruşmada, salonun ses sisteminin bozuk olması nedeniyle, izleyiciler sanıkları duyamadı. Başkan Ekinci, salonun ses sisteminin yenilendiği Tahliye edemezsiniz Dünkü oturumda ilk söz hakkı davanın tutuklu sanıklarından eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’ya verildi. Davanın temelinin yalan üzerine kurulu olduğunu söyleyen Avcı’nın “Beni tahliye edemeyeceğinizi biliyorum” demesi üzerine müdahale eden Başkan Ekinci, “Bize kimsenin gücü yetmez. Burada 3 hâkimiz. ‘Sizin yüzünüzden 2 yıldır tutukluyum’ diyorsanız, haksızlık yaparsınız” diye konuştu. Avcı da adil yargılanmak istediğini söyleyerek yazdığı kitap nedeniyle yargılandığını vurguladı. Tutuklu sanık Prof. Dr. Yalçın Küçük de şöyle konuştu: “Ben tutuklu değilim. Toplama kampında kalıyorum. Siz dünyaya gelmeden önce ben ceza davasında yargılanıyordum. Odatv davasını benim için açtılar. Silivri denilen yerde kim tutukluysa, TÜBİTAK tutuklamıştır. Siz TÜBİTAK’ın yalan makinesi olduğunu bildiğiniz için tüm dosyaları oraya gönderdiniz. Sizin hukukçuluğunuz müsait mi bilmiyorum ama…” Küçük’ün sesini yükselt mesi üzerine Başkan Ekinci müdahale etti. Tartışmanın uzaması üzerine kısa bir ara verildi. Savunmasına kısık sesle devam eden Küçük, “Benim konuşmam böyle. Televizyonlardan biliyor olmalısınız” dedi. Küçük, “Ben bu Cumhuriyeti savunuyorum onun için beni burada tutuyorsunuz” diye konuştu. Tutuksuz gazeteci Nedim Şener ise Zekeriya Öz’ün talebiyle, bir ihbar mektubuna dayanılarak 2009 yılında telefonlarının dinlendiğini ancak suç unsuru tespit edilmediği için iki ay sonra teknik takibin sona erdirildiğine dikkat çekti. Ancak, Odatv soruşturması sırasında savcı Öz’ün bu kayıtlara ilişkin 14 soru sorduğunu kaydeden Şener, “Emniyet’teki çeteden ve savcıların da buna göz yumduğundan hep söz ettim. Bu telefon görüşmelerim o dönemde imha edilmemiş, saklanmış. Bu kayıtların dosyadan çıkarılmasını istiyorum” diye konuştu. Davayı 11 Eylül’e erteleyen mahkeme, dosyanın, esas hakkındaki görüşünü açıklaması için cumhuriyet savcısına verilmesine de hükmetti. Tutuklu sanıklar Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı’nın tahliye talepleri de reddedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle