Katalog

28 MAYIS 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Ahlak çok kısaca, bir insanın içselleştirdiği değerler ve kurallar bütünüdür... Bireyin çevresinden, ait olduğu gruptan, sahip olduğu kimlikten gelir. Kavramın günlük kullanımıyla bilimsel anlamı arasında fark vardır: Örneğin günlük kullanımda ahlak “iyi bir şey” gibi algılanır; “ahlaklı” sıfatı bir övgüdür... Oysa bilimsel kullanımda “iyilikkötülük” değil, bir değerler ve kurallar bütünü söz konusudur. Yine günlük kullanımda “ahlaksız” terimi kendi ahlakımıza uymayan kişiler için dile getirilir, oysa onların da kendilerine göre bir ahlakı vardır, ama bizimkinden farklıdır. HHH Yukardaki tanımdan da anlaşılacağı gibi her kimliğin, her grubun, her alt grubun bir ahlakı vardır: Müslüman ve Hıristiyan ahlakı gibi çok geniş kapsamlı ahlak anlayışları olduğu gibi, doktor ahlakı, esnaf ahlakı gibi çok daha sınırlı ahlaklardan da söz edilebilir. Ayrıca her küçük grubun ahlak anlayışı, genel ve kapsayıcı ahlak anlayışlarıyla uyumlu olmayabilir: Türkiye bu üç farklı aşamayı da aynı anda yaşıyor: Feodal toplumun kalıntıları yani tarım toplumu ahlakı hâlâ birçok grupta egemen; bunların farklılıklara tahammülü yok! Bazı insanlar biraz kentlileşmiş ve endüstrileşmiş, biraz çağdaşlaşmış; bunlar biraz daha hoşgörülü… Az sayıda insan da bilişim toplumunun özgürlüğe ve demokrasiye dayalı değerlerini benimsemiş. Elbette, yaşam biçimleri de buna göre farklılıklar gösteriyor. İşte metro istasyonlarındaki ahlak anonsları, bunu protesto edenlere döner bıçağıyla saldırmalar, konserler, sanat galerisi basmalar, içki yasakları, gelişen ve değişen dünya karşısında âciz kalan ve bu dünyaya ayak uydurmakta zorlandığı için kendisini ezik hisseden muhafazakârların ahlak anlayışlarının dışa vurumlarıdır! Tehlikeli olan, bu anlayışın topluma zorla empoze edilmek istenmesi ve üstelik üniversitelerde paramiliter bir güvenlik gücünün kurulmakta oluşudur. Ezik Muhafazakârlar Ve Paramiliter Oluşum Örneğin toplumbilimsel anlamda bir kurallar ve değerler bütünü olarak “yankesici ahlakından” söz edilebilir ama, yankesiciler, toplumun geneli tarafından (yanlış olarak) “ahlaksız” olarak adlandırılırlar... Oysa onlar “ahlaksız” değil, toplumun genel ahlak anlayışına ters bir ahlak, “yankesici ahlakı” sahibidirler. HHH Tarım toplumu ahlakı başka, endüstri toplumu ahlakı başka, bilişim toplumu ahlakı başkadır... Öpüşene Sınırlama Zarureti... Öyle orada burada öpüşürsen... H Bak; yoldan geçerken konser için çimenlere oturmuş gençleri gördü, ellerinde bira kutusu, demek ki içiyorlar... Arkasından “ayran” dedi... Ve bildiğin içki yasağı kanunu geldi... H Şimdi metroda öpüşme eylemi yapıyorsunuz ama... Yanınıza kalmaz... Gazetelerde görünce, baktı dudak dudağa, demek ki öpüşüyorlar... Kısıtlama yasası gelebilir: “20.00 ile 06.00 arası yan yana sokulmak ile, umuma açık yerlerde dip dibe oturmak ve camilere 100 metre mesafe içerisinde birbirlerine değecek şekilde yapış yapış gitmenin men edilmesine dair kanun...” H Metroda öpüşüp durmayın... Altyapısını tamamlayan dinci faşizm, yavaş yavaş eğlenceye, sofraya, bardağa, ele, ayağa, dudağa, eteğe, saça, başa müdahale edecek... Bu kaçınılmaz... Çünkü; dine dayalı rejim, yaşamın her milimetresinde kendi ilahi emirlerini uygulamayı, ibadet olarak görür... H Nitekim önce metroda “ahlakdışı hareketlerden sakınılması” anonsu yaptılar... Buna tepki olarak gençler sembolik öpüşme eylemi yapınca... Elinde sallama satırla geldi yobaz... Maydanoz doğrayacak değil... “Tekbir” diye bağırdığına göre... Demek ki insan keserek ibadet edecek... H Henüz başındasın Türkiye... Bak; aklı yeni yeni gelen yalaka “demokrat” yazarlar, içki yasaklarına bakıp kaç gündür “Bu kadarını beklemiyorduk” diye yazılar yazıyorlar... On yılda anca kafaları çalıştı... Asıl bu önümüzdeki seçimlerden sonra, dört dörtlük yerleştiğinde imam... Göreceksiniz... Değil metroda, parkta, caddede, evinizde dahi... Kamyonetin arkasına doluşmuş, eli sopalı ahlak bekçileri evinizin önünde durup kapınızı tekmelediklerinde... Daha da iyi anlarsınız... H Hırsızlığı, avantayı, yağmayı, yalanı, dolanı, bombalamayı, öldürmeyi, kafa kesmeyi ahlaksızlık saymıyor... Ama içki içmeyi, öpüşmeyi ahlaksızlık sayana teslim ettiniz Türkiye’yi... H Öpüş de göreyim... Demirden kuşların dansı Bu yıl 2526 Mayıs 2013 tarihlerinde 3.’sü düzenlenen havacılık gösterisi “Airshow SİDE”, sınırları zorlayan gösterileri, etkileyici kadrosu, yarışmaları ve renkli programıyla nefes kesti. Dünya şampiyonları Svetlana Kapanina ile Jurgis Kaiyrs’in yanı sıra akrobasi pilotu Ali İsmet Öztürk, Airbandit, REVA, Romanian Yakers ve daha birçok ismin gösterisi heyecanı doruğa taşıdı. Bu masraf hasta eder Haber Merkezi Antalya Eczacı Odası Başkanı Kerem Zabun, reçetesiz ilaç satışının yasaklanmasıyla 1.29 liraya satılan ağrı kesici, öksürük şurubu, göz kremi gibi ilaçları, vatandaşın hekime reçete yazdırarak 8 lira muayene (özel hastanede 12 lira) ve 3 lira reçete katkı payı ödeyip 12.50 liraya satın almak zorunda kaldığını, bunun da mağduriyete yol açtığını söyledi. Doğan Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre Kerem Zabun, Sağlık Bakanlığı’nın eczacılara 1953’te yürürlüğe giren 6197 sayılı Eczaneler ve Eczacılar Hakkındaki Kanun’un reçetesiz ilaç satışını yasaklayan 24’üncü maddesinin uygulanması yönünde çağrı yaptığını hatırlattı. Zabun gece saatlerinde acil hastası olanların, çocuğu ateşlenen, başı ağrıyan ya da alerji ilaçlarının yanı sıra raporla ilaç alan hastaların da her seferinde doktoruna reçete yazdırmak için, muayene ücreti ve reçete katkı payı ödediğini söyledi. Altı aylık raporla ilaç alan hastaların da uygulama nedeniyle sorun yaşadığını ifade eden Kerem Zabun, “Eczaneler reçetesiz ilaç almak isteyen vatandaşlar ile karşı karşıya geliyor. Bu uygulama devletin de tasarruf tedbirlerine aykırı” diyerek karara tepki gösterdi. Zabun, Sağlık Bakanlığı’na reçeteli satılması gereken ilaçların listesinin yapılması ve bu liste hakkında eczacılara ve vatandaşa bilgi aktarılması çağrısında bulundu. 1.29 liralık ilaç 12.50 liraya nasıl çıkar? Kızını taciz edeni öldürdü Haber Merkezi İzmir’in Buca ilçesinde Nizamettin P, sosyal paylaşım sitesi üzerinden tanıştığı kızı A.P’yi (22) taciz ettiği gerekçesiyle Nedim Akarsu’yu (42) bıçaklayarak öldürdü. Olay, dün Şirinyer Parkı’nda meydana geldi. Evli Akarsu, Facebook’ta kendi adıyla sayfa açtıktan sonra A.P’yi de ekledi. A.P de yaşını küçülterek ‘27’ olarak yazan Akarsu’nun talebini kabul etti. İkili arasında başlayan yazışmalar kısa sürede duygusal konuşmalara dönüştü. Şirinyer Parkı’nda Nedim Akarsu’yla bir araya gelen A.P, kandırıldığını anlayınca görüşmeme kararı aldı. Ancak Akarsu, genç kızı, kendisiyle birlikte olması için arayıp rahatsız etmeye başladı. Akarsu, A.P’nin cep telefonu Emniyet’ten çıkarılırken gözyaşlarına hâkim numarasını çeşitli internet sitelerinde erkek olamayan Nizamettin P, arkadaş aradığı şeklindeki sözlerle yayımAkarsu’nun kendisini laması üzerine A.P. olayı babasına anlattı. tehdit ettiğini, kızını da Babanın ise Akarsu ile parkta buluştuğu, sonrasında da cinayeti işlediği öğrenildi. taciz ettiğini söyledi. İZMİR Farklı din cinayetinde karar onama istemi Sahte Kraliyet pulu İstanbul Haber Servisi Sahte İngiltere Kraliyet pulları basarak haksız kazanç elde etmek isteyen bir şebekeyi takibe alan polis sahte pul basıldığı belirlenen Zeytinburnu ve Kâğıthane’deki 2 matbaaya baskın düzenlendi. Matbaalardaki aramada 3 milyon 994 bin 800 sahte İngiltere Kraliyet pulu, 80 adet Almanya pulu, pul basımında kullanılan 18 adet film, pul kesmekte kullanılan 3 bıçak, 1 serigraf, 1 mikroskop, 1 mikrometre, 2 diz üstü bilgisayar, 8 hafıza kartı, 1 ruhsatsız tabanca ele geçirildi. 9 kişi ifadeleri alınmak üzere Emniyet’e götürüldü. Yine töre belası FlightStats, Avrupa nisan istatistikleri Sandalyede doğurdu kanlı soygun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başkent’te dün, market soymak isteyen iki kişi, kendilerine direnen bir kişiyi öldürdü. İki saldırgan olay yerinden kaçtı. Türkİş Blokları’nda bir market zincirinin şubesine giren silahlı iki soyguncu kasadaki paraları almak istedi. Bu sırada direnişle karşılaşan soyguncular çevreye ateş açtı. Olay sırasında kimliği henüz tespit edilemeyen bir kişi hayatını kaybetti. İki saldırgan ise olay yerinden bir araçla kaçtı. Polis, Türkİş Blokları’nda operasyon başlattı. İki saldırganı yakalamak için başkentte tüm polisler alarma geçirildi. Ankara’da THY, rötarda 38. sırada ÖZCAN YAŞAR ABD’de doğumhaneye yetişemeyen genç kadın, çocuğunu hastanenin önünde tekerlekli sandalyede otururken doğurdu. ABD’nin Florida eyaletinde doğum sancısı başlayan Amy Beth Cavaretta eşiyle beraber soluğu hastanede aldı. Ancak genç kadın doğumun başlaması nedeniyle doğumhaneye yetişemedi. Hemşirelerden birinin yardımıyla tekerlekli sandalyeye oturtulan kadın ikinci çocuğunu hastanenin önünde dünyaya getirdi. Uçağı rötara giren Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan tarafından ağır şekilde eleştirilen ve bakanın “Hakkımı helal etmiyorum” çıkışıyla gündeme gelen Türk Hava Yolları’na (THY) bir darbe de uluslararası uçuş veri hizmeti sunan bir kuruluş olan FlightStats’tan geldi. Havayolu şirketlerinin zamanında kalkışlarını izleyen ve bu istatistikleri aylık olarak yayımlayan “FlightStats” adlı şirketin verilerine göre THY geçen nisan ayında yüzde 83.99’luk oranla Avrupa’da 50 havayolu kuruluşu arasında 38’inci sırada yer aldı. Verilere göre THY’nin, 1529 dakika aralığındaki gecikme oranı yüzde 10.66, 3044 dakika aralığındaki gecikme oranı yüzde 3.13, 45 dakika ve sonrası da 2.22 olarak gözüktü. THY, mart ayı istatistiklerinde ise yüzde 82.53’lük performansıyla 27’nci sırada yer almıştı. ANKARA (ANKA) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, kız kardeşini ve onun Müslüman eşini öldüren Gönay Öğmen’in çifte cinayeti “töre saikiyle” işlediği yönündeki yerel mahkeme kararının onanmasını istedi. 2010’da yaşanan olayda Hıristiyan Soney Vural ve Müslüman eşi Zekeriya Vural, genç kadının kardeşi tarafından otomobillerinde öldürülmüştü. Yerel Mahkeme “Sanığın, ailesine, şeref ve namusuna yönelik toplumun kabul ettiği değerler bakımından küçük düşürücü olarak değerlendirildiği davranışlardan dolayı yükletilen suçu töre saikiyle işlediği” gerekçesiyle 2 kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar vermişti. Mahkeme cezayı 2 kez müebbet hapis cezasına indirmişti. Karara itiraz edilince dosyayı inceleyen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, farklı din cinayetine “töre”den verilen müebbet cezası kararına onama istedi. oksijensiz RİZE Vadilerinde 176’ya yaklaşan hidroelektrik santral (HES) projesi bulunan Rize’de bir kez daha toplu balık ölümlerine rastlandı. Bu kez Rize merkezdeki Taşlıdere’de (Askoroz) binlerce balık kıyıya vurdu. İlk incelemede sudaki oksijen oranının düştüğü, ayrıca su sıcaklığının aşırı yükseldiği tespit edildi. Derelerin Kardeşliği Platformu’ndan yapılan açıklamada “HES projelerinin dereleri nasıl zehirlediğini ve on binlerce alabalığı nasıl öldürdüğünü bir kez daha görüyoruz” denildi. HES ÖMER ŞAN bıraktı Bir daha kanmayız Mersin’in Tarsus ilçesine bağlı Fakılar, Kenzin, Korucak ve Darıpınarı köylüleri, Gökharman Irmağı üzerine yapılmak istenilen HES projesini Tarsus’ta düzenledikleri eylemle protesto etti. Daha önce bölgeye bir HES yapıldığını belirten köylülerden Ahmet Öztürk “HES şirketlerinin yalanlarına bir kere kandık bir daha kanmayacağız” dedi.