18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MAYIS 2013 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 15 Çukurova Grubu şirketlerine el koyan TMSF’nin Başkanı Gül bundan sonraki takvimlerini açıkladı Turkcell’e de gidebilir asarruf Mevduatı Sigorta Fonu Başkanı Şakir Ercan Gül, daha önce yaptıkları tahsilatları düşünerek Çukurova Grubu’na geçen yılın ekim ayından bu yana toleranslı davrandıklarını ileri sürdü. “Temerrüde düşeceklerini hissederek görüşmelere başladık. Ocak ayından itibaren borçlarını kapatacaklarını söylediler. Ocak ayı, mart ayı, nisan ayı geldi, ödeyemediler” diyen Gül, “alacakları tahsil edilemezse, Turkcell’in Çukurova hisseleri ile ilgilerinin olabileceğini” söyledi. Ekonomi Servisi Çukurova Grubu şirketlerine el koyan Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’nun (TMSF) Başkanı Şakir Ercan Gül, “Alacakları tahsil edilemezse, Turkcell’in Çukurova hisseleri ile ilgilerinin olabileceğini” belirterek “Çukurova Grubu’nun Turkcell’de hakkı varsa gerekli adımı atarız. Grubun bütün varlıkları ile ilgiliyiz” dedi. Gül, ekonominin gündemine oturan ve kamuoyunda Turkcell’deki hâkim hisselerin el değiştirmesi hedefi olduğu yolundaki değerlendirmelere neden olan son operasyon konusunda Anadolu Ajansı Finans Haberleri Editörlüğü ile Bloomberg HT’nin sorularını değerlendirirken özetle şunları söyledi: * Ödenemeyen taksit miktarı 75 milyon dolar civarında. Toplam borç ise 450 milyon dolar. 75 milyon dolarlık borç ödenirse şirket temerrüde düşmeyecekti. Ödenmedi, diğer borçlar da temerrüde girdi. * Show TV ve BMC’nin durumunu görünce Çukurova Grubu’nun diğer varlıklarına da gitme ihtiyacı hissettik. Şirketlerin nakit durumu iyi değil, hepsi problemli. Şu an el koyduğumuz firmalar, alacaklarımızı tahsile yakın olduğumuz firmalar. * Turkcell’in Çukurova Grubu ile doğrudan bağlantısı görünmüyor. Digiturk’ü deneyelim, ardından önümüze bakacağız. Alacaklar tahsil edilemezse, Turkcell’in Çukurova hisseleri ile ilgimiz olabilir. Çukurova Grubu’nun Turkcell’de hakkı varsa gerekli adımı atarız. Grubun bütün varlıkları ile ilgiliyiz. T K amuoyunda, TMSF operasyonunun Çukurova Grubu Başkanı Mehmet Emin Karamehmet’in kontrol ettiği Turkcell hisselerinin el değiştirmesine yönelik olduğu iddiaları dolaşıyor. TMSF, Çukurova Grubu’ndan alacaklarının tahsili için önce Show TV ve BMC’ye, sonra da aralarında Digiturk’ün de yer aldığı, gruba ait 10 şirketin daha yönetimine el koymuştu. Aks Uluslararası Yayıncılık, Aks Maksimum Yayıncılık, Aks Artı Yayıncılık, Atlas Yayıncılık, Sakarya Kent Radyo Televizyon, Medya Pazarlama, Atlas Yayıncılık, Eksen Yayıncılık, T Medya, Krea İçerik Hizmetleri (Digiturk), Show TV ve BMC, TMSF’nin elinde satışlarını bekliyor. şirketlerinin yönetimine de el koyduk. Şirketlerin nakit durumu iyi değil, hepsi problemli. * TMSF yönetimindeki yapılarda kanun koyucu iflas mekanizmasını durdurma imkânı tanıyor. * Gruba ait varlıkların satışı en az birkaç ay alır. Bu arada Çukurova Grubu’nun bize makul bir teklifi olursa, herhangi bir ihale mekanizmasına gerek duymadan grup ile birlikte satma imkânı olabilir. Malın sahibi rıza göstermezse o zaman ihale takvimi açıklayacağız. * Grubun aksayan taksitini ödemesi, geri kalan alacakları da sağlam teminata bağlatması gerekiyor. * Bundan sonra varlıkların satışından gelecek satış bedelinden, başta çalışanların alacakları ödenecek. ‘Dinsel Milliyetçilik’ Sözlüklerde karşılığı yok. Din, inanca dayalı, birey ve toplumların seçimlerinin, örgütlenmelerinin ürünü olarak bireysel, toplumsal kimliklerimize yansıyor. Irkınızı siz seçemiyorsunuz; anne ve babanıza bağlı bir sonuç kimliğiniz, aidiyetiniz oluyor. Bu çağda elbet ari ırk söz konusu olamıyacağı gibi, anadiliniz, kendinizin ırk kimlik algılamanız saklı hak, bir de vatandaşlık kimliğiniz söz konusu oluyor... İnsanlık tarihi hak arama kadar yaygın, ondan daha belirleyici olarak kirli çıkar savaşlarında, dinlerin, mezheplerin, ırk kimliklerinin... İnsan hakları ile tam tersine olarak kanlı, kirli hesaplaşmalarda kullanılması örnekleri üzerinden yazılı... Uygarlık, bilimsel teknolojik devrim çağında daha yaşanılır bir dünya düzeni umulurken, tersine gidişte dincilik, ırkçılığın, veba mikrobu kadar etkin, olumsuz, kirli çıkar oyunlarının saklanmasında, ayrımcılık aracı olarak kullanılması sürecini yaşıyoruz. Bireyin, toplumun bu en tartışılmaz, doğal kimliği, insan hakları, barışın aracı olacakken, savaşın, vahşetin aracı oluveriyorlar. Ortadoğu bataklığında, İslam dünyası içine sokulan ırklarmezhepler çatışmalarından ipin ucu öylesine kaçtı ki.. Başbakan Erdoğan’ın değerlendirme tartışmaları henüz noktalanmamış ABD gezisi ve ErdoğanObama görüşmelerinde, Erdoğan’ın yapacağı ilan edilmiş Gazze ziyaretine Filistin cephesinin eklenmesinde ABD yönetiminin baskısı, denge arayışı olarak değerlendiriliyordu. Son hafta içinde yeni Suriye siyaset dengeleri üzerinden Hizbullah etkilenip doğrudan Esad yönetiminden yana Suriye iç savaşına taraf olunca işin rengi değişti. Bekir Bozdağ’ın iki gün önceki açıklamasında, Gazze direnişi bağlantılı İslam dünyasında saygın bir yer kazanan, yere göğe oturtulamayan Hizbullah örgütlenmesi “Hizbulşeytan” ilan ediliverdi. Belki Başbakan Erdoğan’ın ziyareti iptal edilmeyecek ancak İslamArapOrtadoğu dünyasındaki yeri, değerlendirilmesinin rengi değişiverdi. Yakın geçmişte Esad yönetimi ile iktidarlarının sınırları kaldıran ortak Bakanlar Kurulu havasındaki uyumlarından, ne pahasına olursa olsun Esad’sız Suriye arayış noktasına kadar geçiş, kafaların karışmasından daha karamsar bir gelişme değil mi? Irak içinde yeniden hortlayan, ABD’nin askeri işgal gücünü çekmesi sonrası mezhepırk eksenli ayrımcı çıkar çatışmaları sadece Irak içinde kanlı, ölümlü çatışmalara yol açmıyor, bölge mezhep çatışmalarını çok bulaşıcı, keskin boyutlara taşıyor. Suriye’nin daha derin bataklık haline alarak çatışmaların kaynağı olacağı korkusu, bu tabloda dünyadan, ABDAB ülkelerinden önce bizi korkutmalı değil mi? HHH Erdoğan’ın uzun yıllardır kullanmakta olduğu, özellikle de son Suriye politikaları bağlantılı bizi çok daha kaygılandırıcı, bataklığa çekebilecek gelişmeler sürecinde, derdini anlatırken sürekli sözlük karşılığı olmayan bir kavramı “dinsel milliyetçiliği” bir tür suçlama aracı olarak kullanmasını teğet geçmemeliyiz. Sokakta en sadık İslamcı seçmenleri üzerinden bir anket yapmaya kalkışsak da ortak bir açıklama, anlam yüklenebileceğini sanmıyoruz. Ancak Başbakan Erdoğan’ın sözlüklerde olmayan bu kavramı, “kendisince doğru dini inancı olanların, ırkçılık takıntısı ile yanlış yola sapmamaları..” uyarısı anlamında, ırkçılığı karalama içerikli bir anlam yüklediği söz konusu söylemlerinin bütünü içinden çıkarabiliyoruz. Kabaca İslam kardeşliği üzerinden ırkçılık tuzağına düşülmemesi uyarısı yapmış olarak, din kardeşliği, adını koymadan da aslında mezhep kardeşliği ekseninde bütünleşmeyi düşlüyora benziyor... Yanlışsam, sözlük karşılığı olmayan bu kavramı yıllardır kullanmak yerine dertlerini daha açık anlatabilirler.. Ancak yıllardır bilinçli kullandıklarına, yakın çevrelerinin de yollarında yürürken kullanmayı seçtiklerine göre, göze batmadan ırkçılığın ayrımcılık olarak değerlendirilmesi, din kardeşliğinin birleştirici olarak algılanması gibi bir sonuç söz konusu. Bizi de bu karmaşık anlatımla yaratılan kavram, kafa kargaşası en çok ürkütüyor ya... Dinsel ve ırksal kimlikler sadece ve sadece insan hakları gaspına, ayrımcılığa araç olarak kulanılmama, temel hak ve özgürlükler çerçevesinde tartışılamayacak haklar... Ortak yaşam alanlarının en küçük örgütlenmesinden en büyüğüne, köy, kent, ülke, dünya... hangi çerçevede toplumsal örgütlenme söz konusu ise, hangisinde bu kimlikler özel yaşam alanı, evrensel temel hak özgürlükler çerçevesinin dışına taşırılıp toplumsal düzenleme aracı olarak kullanılmaya kalkışılırlarsa kalkışılsın ortaya ırkçılık, dincilik mikrobu saçılmış oluyor. Kirli çıkar savaşları, ayrımcılık, hak gaspı aracı olarak ırkçılık kullanıldığında, ırkçılık siyasete sokulduğunda yüzyıllar, dini inaçlar kullanıldığında ise siyasal dinciliğin yönetimde kullanıldığı binyıllar geriye gidiliyor. İktidarları, yaşananlardan artık bir ders alsa, evrensel insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi kriterlerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin eksikli de olsa yaşamsal kazanımları olduklarını görüp, ileri demokrasi düşünün olsa olsa bu kriterler üzerinden kurulacağı gerçeğine varsa... * Şimdiye kadar İnterbank’tan kaynaklanan alacaklarla ilgili 8090 milyon dolar kadar tahsilat sağladık. Ek süre verdik ancak ekim ayından bu yana ödeme olmadı. * Bize bir teklifle geldiler; Show TV ve BMC başta olmak üzere bu şirketleri satıp alacağımızın tahsil etmemizi teklif ettiler. * Show TV ve BMC’nin yönetimini üstlendiğimizde gördük ki iki şirket de ciddi borç yüküyle karşı karşıya. BMC uzun zamandır üretim yapmıyor, 14 aylık işçi ücretleri bile ödenmiş değil. Şartel inmiş, elektrikleri yok. 600 milyon liraya yakın borcu olan bir firma. * Show TV ve BMC’nin durumunu görünce diğer varlıklarına da gitme ihtiyacı hissettik v e g r u b u n d i ğ e r Kıdem tazminatı raftan indi MUSTAFA ÇAKIR taslağında, “Kıdem Tazminatı Fonu” öngörülüyor. ANKARA Başbakan Recep Buna göre işveren kıdem tazTayyip Erdoğan’ın “Kıdem taz minatı primini fona yatıracak. İşminatıyla alakalı her şey spe çi, işten atıldığında tazminatını külasyondur, iktidarı yıprat da bu fondan alacak. Bakanlımaya yöneliktir” sözüne kar ğın yeni sistemle “bütün işçişın, Çalışma ve Sosyal Güven ler kıdem tazminatından yalik Bakanlığı’nın alt işverenlik rarlanacak” söylemine karşın (taşeron) yasa taslağında, kıdem bugün uygulamada da zaten bütazminatıyla ilgili değişiktün işçilerin kıdem tazmilik de yer alıyor. Başbanatı hakkı bulunuyor. Başbakan kan Erdoğan tartışmaFon kurulması halinların gündeme gelde kıdem tazminatı ‘Kıdem diği mart ayında işdoğrudan işveren tazminatı değişikliği çilere hitap etmiş tarafından ödenspekülasyon’ demişti ve kıdem tazminameyecek. Fondan tı konusunda hiçkarşılanacak. Bu ancak Çalışma bir kaygı taşımaişverenlerin uzun Bakanlığı’nın taslağında malarını istemişti. süredir istedikleri düzenleme yer Başbakanın sözlebir düzenlemeydi. alıyor. rine karşılık, ÇalışAyrıca işverenin ma ve Sosyal Güvenişten çıkardığı işçiye lik Bakanlığı tarafından doğrudan tazminat ödeyaklaşık 2 milyon taşeron işçiye meyecek olmasının, işten atmaçözüm olacağı gerekçesiyle ha yı da kolaylaştıracağı yorumlazırlanan yasa taslağında kıdem rı yapılıyor. tazminatı değişikliği de yer alıSendikalar, İşsizlik Sigortayor. Çalışma ve Sosyal Güven sı Fonu’ndan başta GAP olmak lik Bakanı Faruk Çelik taşeron üzere birçok projeye pay aktataslağında kıdem tazminatını da rıldığına dikkat çekerek, Kıdem düzenlediklerini söyledi. Mev Tazminatı Fonu’nun da amacı cut uygulamada bir yıl çalışan dışında kullanılacağına işaret işçi, 30 günlük brüt maaşı kadar ediyor. Düzenlemeyi haziran kıdem tazminatı hakkı kazanı ayına kadar yasalaştırmak isyor. Yeni düzenleme ile işçinin teyen bakanlığın, tasarıyı önübir ay çalışsa bile kıdem tazmi müzdeki günlerde Meclis’e gönnatı alacağını savunan bakanlık dermesi bekleniyor. İşsizliğin yüzde 26.7’ye ulaştığı ve her iki gençten birinin işsizler ordusuna katıldığı Barselona’da bugünlerde her şey şampiyonluğa endeksli. Bağımsızlık düşkünü Katalanlar’ın Kristof Kolomb’a Barselona forması giydirmesi İspanyolları kızdırmış durumda. Sertaç Haybat Pegasus, Barselona’da şında ilgili otoriteleHalka arzında beklenenden çok daha rin kararına da bağlı yoğun taleple karşılaşan Pegasus, BARSELONA Peolduğunu vurguladı. önümüzdeki yıl da Madrid’e gasus Hava Yolla Genel Müdürü Sertaç sefer açacak. rı yurtdışında 41. nokta Haybat özetle şunları vurolarak 16 Mayıs’tan itibaren guladı: Barselona’ya da uçmaya baş* Geçen yılın finansal ve rak Madrid’i ekleyeceklerini ladı. Karşılıklı uçuşlar haftauçak trafiği bakımından çok açıkladı. nın 7 günü ve günde tek seiyi bir yıl olarak gerçekleşti. Pegasus olarak son dönemfer olarak yapılıyor. Sabiha Bu yılın ilk üç aylık finansal de çok iyi bir performans yaGökçen Havalimanı’ndan saat verileri de son derece olumlu 10.15’te kalkan uçak 3.5 saat kaladıklarını belirten Haybat, geldi. 29 ülkede 71 noktaya Barselona’da düzenlediği basonra Barselona’ya varıyor. sefer gerçekleştiriyoruz. GeBarselona’dan İstanbul’a ise sın toplantısında, gelişen uçak çen yıl yurtiçinde 8.3, yurtdıfilolarına paralel olarak yesaat 14.15’te kalkıyor. şında 5.3 milyon yolcu taşıni hatlar açmak istedikleriPegasus Havayolları Gedık. Tarifeli seferlerdeki doni, Avrupa, Asya başta olmak nel Müdürü Sertaç Haybat, luluk oranımız yüzde 78 oldu. bundan sonraki 42. varış üzere Rusya Federasyonu’na * Pegasus’un iç hat trafida uçmaya hazır olduklarınoktasının Doha olacağını, ği 20062012 yılları arasında nı, ancak dış hat açmak için 29 Haziran’da İstanbulAtisektöre oranla yaklaşık 3 kat gereken sürecin hem yurtina seferlerinin başlayacağıdaha hızla büyüdü. Dış hatçinde Sivil Havacılık Genel nı ve önümüzdeki yıl İspanya lar trafiği 20062012 yılları Müdürlüğü’nün hem yurtdıuçuşlarına ikinci nokta olaarasında yıllık yüzde 24 arttı. HASAN ERİŞ Kamuoyunda varlık barışı olarak isimlendirilen yasa Meclis’te kabul edildi. Artık yurtdışında neyiniz var neyiniz yok getirebilirsiniz. Mükellef olan olmayan, yurtdışında bulunan paralarını, altınlarını, yurtdışında sahip oldukları tahvil ve hisse senetlerini ve diğer menkul kıymetlerini 31.07.2013 tarihine kadar TL cinsinden rayiç değeri ne ise bu tutardan Türkiye’ye getirir ve bunun yüzde 2’sini vergi dairesine beyan edip öderse getirilen varlıkların önü ve arkası sorgulanmayacak. Bununla ilgili vergilendirme yapılmayacak ve ceza kesilmeyecek. Öte yandan eğer başka yönlerden inceleme olursa ve bu nedenle vergi ve ceza kesilirse bu vergiye esas olan tutar yurtdışından getirilen varlıklar tutarı ile mahsup edilecek; eğer yurtdışından getirilen varlık tutarı tarh edilen vergiye esas tutardan fazla ise vergi ve ceza kesilmeyecek. Az ise farka tekabül eden vergi ve ceza istenecek. Örneğin yurtdışından 5 milyon TL şirketinize para getirdiniz. 2011 yılını inceleyen vergi müfettişi de 3 milyon TL bir vergiye esas gelirinizi eksik gösterdiğinizi tespit etti. Bu durumda (53=2 milyon TL) üzerinden vergi ve ceza kesilecek. Dolayısıyla 5 milyon size bir büyük avantaj getirmiş Yurtdışında Neyiniz Varsa Artık Getirebilirsiniz olacak. Eğer inceleme olmaz veya olur da bir şey çıkmaz ise bu 5 milyon sadece yurtdışından küçük bir vergi ile gelmiş ve aklanmış olacak. Burada önemli süreler var: 1 Yurtdışı varlıklar 15.04.2013 ve öncesinde yurtdışında bulunmuş olmalı. 2 Yurtdışında bir hesapta olduğu kanıtlanmalı. Maliye, banka yazısı, dekontu, hesap ekstresi vb. kanaat verici bir belge ile ispatlanmasını isteyecek. 3 Bu para, altın ve sayılan tüm varlıklar 31.07.2013 tarihine kadar Türkiye’de bir bankaya veya aracı kuruma veya finans kurumuna getirilmek zorunda. 4 Vergi dairesine yapılan bildirimi izleyen ayın sonuna kadar yüzde 2 verginin ödenmesi gerekecek. Bazı özellik arzeden durumlar da şunlar: Siz yurtdışından para getireceğim diye vergi dairesine beyanda bulundunuz ama 31.07.2013 tarihine kadar parayı yurda getiremediniz. Bu durumda beyan ettiğiniz vergiyi ödemek zorundasınız. Pardon, diyemiyorsunuz. Yurtdışından parayı getirdiniz, vergi dairesine süresinde beyan ettiniz ama yüzde 2 vergiyi süresinde ödemediniz. Bu durumda yukarıda söz ettiğimiz vergi incelemeleri sonucunda yapılacak mahsup olanağından yararlanamıyorsunuz. Bu nedenle vergiyi ödemek şart. Yurtdışından parayı getirdiniz, vergiyi süresinde ödemediniz. Bu durumda varlık incelemesi yapılmıyor; yani hakkınız kaybolmuyor. Ancak vergi faizi ile tahsil edilecek. Bildirim ve beyan süresi sona erdikten sonra yanlış yaptım deyip bildirim veya beyanlara ilişkin düzeltme yapamayacaksınız. Yurtdışında sahip olduğunuz gayrimenkulün rayiç değeri kadar bir parayı yurtdışından getirmek zorundasınız. Gayri menkulünüzün satılmasını ve satış bedelini yurda getirmeniz istenmiyor. Eğer yurtdışında paranız, altınınız, hisse senediniz ve tahviliniz gibi değerleriniz varsa getirmek çok avantajlı. Yüzde 2 ile aklanıyor. Çünkü her TC vatandaşı, dünyanın neresinde olursa olsun elde ettiği gelirlerin vergisini Türkiye’de beyan edip ödemek zorunda. Yurtdışında ödediği vergileri de Türkiye’de ödeyeceği vergilere mahsup edebiliyor. Bu nedenle çok küçük bir vergi oranı ile Türkiye’ye para ve diğer varlıkları getirip aklamak, yani gri parayı beyaz haline getirmek çok avantajlı. Peki bununla ne amaçlanıyor? Hazine yurtdışından bu şekilde gelecek paralarla piyasanın likit kalmasını ve TCMB rezervlerinin borçlardan değil, TC vatandaşlarının parasından oluşmasını istiyor. Hükümet seçimlere kadar piyasayı paraya boğmak istiyor; çünkü seçimler öncesi piyasanın para sıkıntısı çekmemesi halinde seçimi kazanma şansının artacağını tahmin ediyor. Bu çağırı büyük sermayeye veya yurtdışında iş yapıp para kazananlara yönelik olduğundan, gri para sahiplerinin hükümeti bu yönüyle de destekleyip desteklemeyeceklerini bu vesile ile de görmüş olacağız. Haydi hayırlısı… Kadir Has’ta Fikirtepe semineri Kadir Has Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi ve Gayrimenkul Geliştirme Akademisi İşbirliği ile düzenlenecek olan Gayrimenkul Projelerinin Geliştirilmesi, Pazarlanması ve Gayrimenkulde Yeni Eğilimler Sertifika Programında, Nuhoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Ali Nuhoğlu, “Yatırımcı Gözü ile İstanbul’un ve Fikirtepe’nin Gelişimi” seminerinde konuşacak. 29 Mayıs 2013’te Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu’nde gerçekleşecek seminere katılım ücretsiz.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle