Katalog

22 MAYIS 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ABD gezisini değerlendirdi: 5 gelişmeler ABD’yi yakından ilgilendirdiği gibi, BM’nin de gündeminde. Esad’ın 34 ay içinde sonunun Kaddafi gibi olacağını söyleyenler şimdi geri adım attılar. Türkiye tek başına kaldı... Aslında AKP bunun sancısını yaşıyor ama geriye dönüş yok! O zaman ne olacak peki? Ne olacağını şimdiden söylemek çok erken ama Esad rejimi, muhaliflere silah, mermi getirilen giriş ve çıkışları birer birer ele geçirmeye başladı. Bölgeye giden arkadaşımız Mustafa Kemal Erdemol, Şam ve Suriye’de hayatın olağan olduğunu anlattı bana birkaç gün önce... Sakallı ve silahlı muhaliflerin Şam ve Suriye kırsalında bile eskisi kadar güçlü olmadıkları da gelen haberler arasında. HHH Türkiye bu arada İsrail’le kucaklaşmaya hazırlanıyor... Hani “van minüt” resti Erdoğan’ı Ortadoğu’da ezilen halkların gözdesi yapmıştı ya, kazın ayağı öyle değildi... Türkiye’nin İsrail’le ticari ilişkileri hiç bozulmadı, daha da artıp yıllık 4 milyar dolara ulaştı. Yani “van minüt” sırasında o yılın ilk çeyreğinde 500 milyon dolarken, 2013’ün ilk çeyreğinde 4 milyar 400 milyon doları buldu. Görüldüğü gibi kapitalizmin tanrısı falan yok... Bizim eski Marksistler, sosyalizmi camilere, Kuran kurslarına taşımayı yararlı görseler bile işin aslı astarı böyle değil. Demokrasi ve özgürlüklerin “din kardeşliği” ekseninde çözülmesi kandırmacasından vazgeçmeliler... Bu kandırmacaya zaman zaman sosyal demokratlar da inanıyor. Emek eksenli politikalar gerekiyor eşitlik, kardeşlik, barış için... Hele hele mezhepçilik en tehlikelisi... Onun için Sosyalist Enternasyonal’e de fazla kulak asmamak gerekir... Sosyalizmin “s”si bile kalmadı. Din ve mezhep eksenli partilerin demokrasi ve özgürlük getireceğine inanıyorlar. AB ülkelerinde de emeğin “e”si çöktü gitti... Emperyalizmin taşeronluğuyla bu işler yürümüyor. Bir de taşeronlar eline “İslam bayrağını” alıp yollara düşerlerse yandı gülüm keten helva. Adını şimdiden koyayım: “Türkİslam sentezi... Kürtİslam sentezi...” Afiyet olsun! Erdoğan duvara çarptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretini, “Görüşüm değişti ve gelişti dedi. Beysbol sopasını görerek değişirsin tabii sen. Egemen güçlerin istekleri üzerine politika oluşturursanız duvara çarparsınız. Havuç sopa politikası gösteriyordu, havuç da vermediler bu sefer, sopa sopa politikası oldu. Alayıvalayla gitti, duvara çarptı” sözleriyle değerlendirdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısındaki değerlendirmeleri şöyle: Suriye hezimet: AKP hükümetinin Suriye politikası Türkiye’nin dış politika tarihinde en büyük engeldir, en büyük hezimettir, en büyük yanlış politikadır. Bedelini sadece Suriyeliler değil, Ortadoğu çekiyor. 4 ölü, 200 bin oldu: Açıkça yasalara göre AKP hükümeti suç işlemiştir. Başka ülkelere terör örgütü elemanlarını göndermek için kendi topraklarını açmıştır. Kendisini, ilk uyardığımızda Suriye’de 4 ölü vardı, bugün 200 bini aştı. Neden kardeş kardeşi boğazlıyor? Bizim de düşünmemiz gerekiyor. Duvara çarptı: Amerika’ya gitti, Reyhanlı’ya gidemedi. Suriye muhalefeti milli egemenlik mücadelesi veriyor, biz lojistik desteği veriyoruz. Terör örgütü Afiyet Olsun!.. Kaygı ve umutsuzluk giderek toplumu kuşatırken, toplum üzerindeki baskı, medyayı daha da kıskaç altına alma isteği siyasal iktidarın en temel görevi... Tartışma programlarında havanda su dövülürken sapla samanı karıştıranlar, alkol yasağını “insan sağlığı” yönünden destekleyenler. Karşı düşüncelerini yansıtmak isteyenlerin çabasına ters köşeden girip, sahte demokratçılık oynayanlar. Sanki Türkiye’nin tüm sorunları çözülmüş, ülke çağdaşlaşmış, demokrasi bir yaşam biçimi olmuş, sıra gençlerin sağlıklı yetişmesi için bu yasaklar gelmiş... 11 yıl içinde yaşananları unuttuk galiba... Önce ‘öğretmen evleri’nde, ardından da ‘polis evleri’nde alkol yasağı uygulaması başladı ve tüm kamu kuruluşlarının lokallerine yayıldı. Belediyelerde bu yasak daha önce uygulanıyordu... Belediyeler Üsküdar’da “kırmızı çizgi”yle bu yasağa öncülük etti... Şimdi alkol satan yerlerin ruhsatlarını belediyeler yerine kaymakamlar ve valiler verecek... Dini bütün, inançlı bir toplum yetiştirme adına yapılıyor tüm bu uygulamalar... Televizyonlara ve gazetelere alkollü içki reklamı verenlere ağır para cezası yolda. Laik demokratik rejimin altının oyulduğu açık bir biçimde gözleniyor. Siyasal iktidar bunu gözlerden kaçırmak için, elinden gelen baskıyı medya patronlarına uyguluyor. Artık habercilik sizlere ömür! Tıpkı Reyhanlı katliamında görüldüğü gibi açıkkapalı sansür hayata geçiyor... HHH Suriye ve Ortadoğu’daki son gelişmeler, kanlı olaylar, Bağdat merkezli Irak’ta “SünniŞii” çatışması, bir günde 40 kişinin ölmesi bizi pek ilgilendirmiyor. ErdoğanObama görüşmesinde neler olup bittiğini, geziyi izleyen gazeteciler ayrıntılı olarak yazabildiler mi? Hayır! Obama’nın Irak, Suriye, Filistin’de yaşananlardan kaygılı olduğu, bir fırsatını bulsa Afganistan’dan çekileceğini yabancı medyadan öğreniyoruz. Ortadoğu’daki yaşamsal ALMANYA GEZİSİNİ İPTAL ETTİ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, perşembe günü Türkiye’ye gelecek olan AB Komisyonu Başkanı Herman van Rompuy ile yapacağı görüşme nedeniyle Almanya programını iptal etti. Kılıçdaroğlu’nun Rompuy’la görüşmesi CHP yönetimi tarafından “görüşecek tarafın isteği” gerekçe gösterilerek gizli tutuldu. Kılıçdaroğlu, bu program nedeniyle Alman Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) 150. kuruluş yıldönümü kutlamalarına katılacağı Almanya ziyaretini de iptal etti. Kılıçdaroğlu’nun büyük önem verdiği görüşmede, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri, tutuklu milletvekili sorunu, basın özgürlüğüne dönük kısıtlamalar ve Türkiye’deki antidemokratik uygulamalarla ilgili yaşanan sorunları dile getirmesi bekleniyor. Kulislerde Kılıçdaroğlu’nun, SPD kutlamalarına Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanı Swoboda’nın da katılabileceği ihtimali nedeniyle gitmediği söylentisi yayılırken CHP kurmayları, bu iddiayı yalanladı. ne Türkiye’nin yataklık yapması doğru mudur? Ne demek lojistik destek. Türk askerlerinin giydiği elbiseleri sen kime giydiriyorsun. Terör örgütüne yardım ve yataklık yapmak ne zamandan beri Türkiye’nin görevi oldu. Alayıvala ile gitti, 5 konuda duvara çarptı. Sopa politikası: Gideceğim, Obama’yı ikna edeceğim dedi. Obama, “Bir dakika, ne silahlı müdahalesi. Öyle bir şey yok” dedi. Birinci duvara çarptı. “Koltuğumun altında dosya var, kimyasal silahlar kullandığına ikna edeceğim’ dedi. “Kimyasal silahı, bizim elimizde bulgu yok. Nereden çıkarıyorsun” dediler. Açtı kapağı, içinden beyaz sayfa çıktı. Suriye’de uçuşa yasak bölge ilan edin, muhalefet güçlensin diyor. Obama, “Bir dakika, biz bütünlüğünden yanayız” dedi. Giderken “Cenevre, ipe un sermek demektir” dedi. Gitti, Obama, “Ne konuşuyorsun sen. Kendi Dışışleri Bakanımız ile Rusya Dışişleri Bakanı anlaştı” dedi. Erdoğan, “Görüşüm değişti ve gelişti” dedi. Beysbol sopasını görerek değişirsin tabii sen. “Gazze’ye gideceğim” diyordu. “Önce ABD’ye gel ben senin Gazze işini görüşürüm” dedi. ABD’ye gitti. “Gazze nereden çıktı, gideceksen hem Gazze’ye hem Batı Şeria’ya gideceksin. FKÖ’yü de ziyaret edeceksin” dediler. “Görüşüm değiş ti, emredersiniz, başüstüne” dedi. Sen Türkiye Cumhuriyeti’nin başbakanı olamazsın. ABD ziyaretinin otelcilik hizmeti çok iyiydi, en önemlisi de hanımefendiye verdikleri kitap; Diktatörlüğün Psikolojisi. Ne kadar iyi okuyorlar değil mi? Ruh halini biliyorlar çünkü. Sen kim oluyorsun!: Swoboda’ya gittiğimizde danışmanları, Esad ile ilgili yaptığım açıklamadan rahatsız olduğunu ifade ettiler. Aynen şunu söyledim: Benim düşünceme ve düşünce özgürlüğüme müdahale eden birisiyle asla ve asla görüşmem. Diktatör: Reyhanlı’da 51 kişi hayatını kaybetmiş. Demokrasilerde o işin sorumlusu iktidardır. Ülkeyi yöneten de kimse kusura bakmasın, diktatörlüğe soyunan bir adamdır. Diktatör demişim, alınmışlar. Yasama ve yargı benim için ayak bağıdır diyen adama diktatör denir. Katil Erdoğan: Orduya talimat vereceksin, Uludere’de 34 vatandaşımızı öldürecek; kendi vatandaşımızın imhası için TSK’ye talimat veren kişiye diktatör denir. Mahkemeye verecekmiş beni, o kadar mutlu oldum ki, belki Türkiye’nin en hayırlı davası olacak. Şunu söyleyeceğim, bu talimatı veren kim. Genelkurmay. O işin talimatını veren başbakandır. 34 yurttaşımızın katili Erdoğan’dır. YILMAZ’A SÜRE Alkol yasağıyla ilgili yasa önerisi görüşülürken CHP ikram yaptı Tutanakta CIA ajanı ifadesi yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Disiplin Kurulu, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na “CIA ajanı” dediği savıyla, kurula sevk edilen Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’a savunması için 15 günlük süre verdi. Kurul, Yılmaz’ın söz konusu sözleri söylediği belirtilen CHP Grup toplantısının tutanaklarında ise “CIA ajanı” ifadesinin yer almadığını saptadı. CHP Grup Yönetim Kurulu, Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın başkanlığında gerçekleştirdiği toplantıda, Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’na “CIA ajanı” dediği gerekçesiyle kurula sevk edilen Yılmaz’ın durumunu görüştü. Toplantıda savunmasını yapmak üzere Yılmaz’a 15 günlük süre tanınması kararlaştırıldı. CHP Grup Disiplin Kurulu Başkanı Gürkut Acar yaptığı açıklamada, grup yönetiminden gelen disipline sevk yazısı ve bu konuya yetkili olup olmadıklarını değerlendirdiklerini belirterek konuya bakmaya yetkili ve görevli olduklarını ifade etti. Kurulun yeniden 5 Haziran’da toplanacağını belirten Acar, “Eğer sözlü olarak savunmasını yapmak isterse de gelecek kendisi açıklama yapacak. Bize bir metin bırakır, bırakmaz; onu bilemiyoruz. Muhtemelen o oturumda ya da bir sonraki oturumda karar çıkar” bilgisini verdi. Grup tutanaklarında “CIA ajanı” ifadesinin yer almadığını belirten Acar, “Tutanak kapandıktan sonra meydana geldiği anlaşılıyor, tutanaklarda yok. Savunmadan sonra birtakım delillerin toplanması gerekirse toplanacak. O savunmaya bağlı değerlendirme olacak” dedi. Ayranlı protesto ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Alkol yasası olarak bilinen ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ ın “Milli içkimiz ayrandır” sözlerinin ardından TBMM’ye sunulan yasa önerisinin Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde CHP’li Ferit Aslanoğlu üyelere ayran dağıttı. Alkol yasaklarını genişleten yasa önerisinin Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri renkli görüntülere sahne oldu. CHP’li komisyon üyesi Aslanoğlu, komisyon salonuna “Evet ne içiyoruz. Bira içen, şarap içen? İsteyen istediğini içer. Herkese ayran getir. Ne kadar ayran varsa getir” diyerek girdi. AKP’li Süreyya Sadi Bilgiç önerinin geneli üzerinde sunum yaptı. Bilgiç, öneri ile alkol kullanımının yasaklanmadığını savunarak “Gençlerimizin alkolden korunması amacıyla reklam ve tüketime sınır getirmek amaçlanıyor. Medeni ülkelerde benzer sınırlamalar var” dedi. CHP’li üye Aydın Ayaydın’ın muhalefet şerhini okuması sürerken salona görevliler tarafından ayran getirildi. AKP’li Bilgiç, “Yanlış anlaşılmasın, ayranlar Sayın Aslanoğlu’nun ikramıdır” dedi. CHP’li İzzet Çetin’in “O zaman ben de rakı istiyorum” sözleri üzerine komisyon başkanı Lütfü Elvan “Ayrandan rahatsız olan mı var? Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Milli içeceğimiz” dedi. MHP’li Erkan Akçay, “AKP gençleri alkolden yasaklarla korumak istemektedir ama tarihin hiçbir bölümünde yasaklar istenmeyen davranışı önleyememektedir. AKP döneminde 15 ve yaş üzeri kişilerde kişi başına alkol tüketimi 1 litreyi aştı” dedi. Komisyon çalışmalarına katılan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, vekillerin sorularını yanıtladı. Alkol markalarının etkilenip etkilenmeyeceği sorusuna Şimşek, “Markalar tabii ki etkilenecek, etkilenebilir. Ama bu da bu tür düzenlemelerin yan etkisi olarak görülebilir. Yasa belki tüketimi azaltmaz” yanıtını verdi. Komisyondaki görüşmelerde alkollü içki sunumu yapılan işletmelerde bardak ve küllük gibi sunum materyallerinde alkollü içki logosu ve markası bulunması yasağı kaldırıldı. Bilimsel yayınlar, reklam ve tanıtım yasağı kapsamından çıkarıldı. Ayrıca “alkollü içkiler işletme dışından görülecek şekilde parakende olarak satışa arz edilemez” maddesi “vitrinden gözükmeyecek şekilde satışa arz edilemez” şeklinde değiştirildi. ‘BAŞKANLIĞI ÇEKSİNLER, GEÇİCİ ANAYASAYA VARIZ Alkolde 2. geri adım ‘Markalar etkilenecek’ Demirtaş’tan 3. sandığa ‘evet’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “2014’te üç sandık” formülüne, “başkanlık sisteminden vazgeçilmesi” koşuluyla destek verdi. Demirtaş, “Bir paket halinde geçici anayasa reformu ve yeni anayasa talebini ötelemeden bir değişiklik tartışması olacaksa bundan da kaçınmayacağız” dedi. Partisinin grup toplantısında kendine güvenen hiçbir siyasetçinin sandıktan korkmayacağını dile getiren Demirtaş, kendilerinin seçime her an hazır olduklarını söyledi. “Bu ay, önümüzdeki ay, ne zaman istenirse” seçime hazır olduklarını belirten Demirtaş, ancak seçim yasalarının demokratikleştirilip barajın kaldırılması ve hazine yardımında “adil denge”nin tutturulması gerektiğini ifade etti. Demirtaş, hükümetin demokratikleşme adımları konusundaki tutumunu da eleştirerek hükümetin gerekli adımı atmaması halinde “demokratik olanakları” kullanarak mücadele edeceklerini belirtirken “Aksi takdirde nasıl yaygara kopacak görecekler. Ondan sonrasını hükümet düşünsün” dedi. EĞLENCE SEKTÖRÜ TEMSİLCİLERİ PARTİLERİ ZİYARET EDİP TEPKİ GÖSTERDİ: Tahammülsüzlük örneği MAHMUT LICALI ANKARA TBMM’de alkol yasasının görüşmeleri devam ederken siyasi parti gruplarını ziyaret eden eğlence sektörü temsilcileri, düzenlemenin toplumun gerçeğine ve yaşam biçi mine aykırı olduğunu savundular. Beyoğlu Eğlence Yerleri Dernekleri Federasyonu (BEYDER) Başkanı Tarkan Konar, düzenlemenin toplumun tüm kesimlerinin yaşam tarzının garantisi olmayı taahhüt etmediğini belirterek “Ya sa buna gölge düşürüyor. Tahammülsüzlük örneği” dedi. Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği, Çukurova Eğlence Yerleri Derneği, Avcılar KafeBar İşletmecileri Derneği, Kadıköy Yemeİçme Yerleri Platformu temsilcilerinden oluşan Haber Merkezi Samanyolu TV sunucusu Asım Yıldırım, 2 yakın akrabasının polisler tarafından öldüresiye dövüldüğünü iddia etti. Yıldırım’ın hurriyet.com.tr’de yer alan anlatımına göre olay şöyle gelişti: İkisi sunucu Yıldırım’ın akrabası olan dört arkadaş, Yeşilköy sahiline gitti. İki tane kutu bira alıp Sahilde polis dayağı oturdular. O sırada yunus ekipleri, dört kişiye ters ters bakmaya başladı. İçerinden biri neden baktıklarını sorunca polisler küfredip kelepçeleyip öldüresiye dövdü. Daha sonra götürüldükleri karakolda da dayak devam etti. Hatta alkollü oldukları sanılsın diye üzerlerine içki döküldü. heyet, dün TBMM’de siyasi parti gruplarını ziyaret etti. Edinilen bilgiye göre eğlence sektörü temsilcilerine AKP yetkilileri, alkol satışını sınırlandıran yasa önerisinde olabilecek gerekli esnemelerin yapıldığı görüşünü bildirdi. CHP ise yasa önerisinin yanlış olduğu ve insanların yaşama biçimine müdahale anlamına geldiğini belirterek eleştirilerde bulundu. Tarkan Konar, siyasi parti gruplarına sektörün ticari açıdan selametinin söz konusu olduğunu, bunun istihdam sağlayan bir iş olarak değerlendirilmesi gerektiğini ve alkol tüketiminin toplumun bir gerçeği olduğunu anlattıklarını belirtti. Türk: Dışarıdan müdahale istemiyoruz DİYARBAKIR (Cumhuriyet) BDP Van Milletvekili Nazmi Gür’le çözüm süreci hakkında ABD’nin başkenti Washington’da temaslarını sürdüren DTK Eşbaşkanı ve Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk, “Çözüm için dışarıdan herhangi bir müdahale istemiyoruz” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nda, Avrupa ve Avrasya’dan sorumlu Müsteşar Yardımcısı Vekili Eric Rubin, ABD Dışişleri Bakanlığı Türkiye masası yetkilileri ve Beyaz Saray yetkilileriyle bir araya geldiklerini belirten Türk, Amerikalı yetkililerin Türkiye’deki çözüm sürecini desteklediklerini belirtti. Türk, “İşte efendim ‘Türklük gidecek’ deniliyor, isterseniz anayasanın bütün sayfalarına Türklük yazılsın, bizim itirazımız yok ama biz, farklı kültürlerin, kimliklerin de güvence altına alınması, inkâr edilmemesi, hakkının olduğunun kabulü gerekir diyoruz. Yoksa bizim Türklükle, Türk halkıyla sorunumuz yoktur.”