11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA 15 Ahmet Şefik Mithat Paşa (18221884), Tanzimat reformlarını gerçekleştiren lider kadrosunda yer almamasına karşın ilk Osmanlı anayasası Kanuni Esasi kurulunun başkanıdır. ‘Türk Aydınlanması’nın erken dönem öncüsü bir devlet adamı olarak bilinir. İmparatorluk tarihinin en sancılı, çöküş sürecinde iki kısa dönem sadrazamlık da yapan Mithat Paşa’nın, Sultan Abdülaziz’in tahttan indirilmesiyle sonuçlanan 1876 krizi sırasında bir Cumhuriyet rejimi tasarladığı iddia edilmiştir. Bu iddia, Abdülaziz yerine tahta bindirilen, zaten paranoyak müstebit Aldülhamit’in Mithat Paşa’ya düşman olmasına yol açmış, ancak 1908’den öteye kahramanlaştırılmasını da sağlamıştır. Mithat Paşa’nın en başarılı olduğu alan, vali olduğu çok sayıda Osmanlı vilayetinde yaptığı idari reformlar ve başta yol yapımı, modernleştirme çalışmalarıdır. Ama aydın ve yenilikçi kişiliğinin yanı sıra ‘93 Harbi’ diye bilinen 18771878 OsmanlıRus Savaşı’nın ve Rus ordusunun Yeşilköy’e kadar ilerlemesiyle felakete dönüşen büyük bozgunun mimarı da Mithat Paşa’dır. HHH Abdülhamit, işte bu yenilgiyi bahane ederek sürgüne gönderdiği Mithat Paşa’yı önce öldürtmeye çalışmış, sonra Abdülaziz’i öldürttüğü suçlamasıyla yargılatmış, derken kapatıldığı Taif zindanında sadece başındaki besmele ile “Aslana ve sığıra aynı yasa sonundaki tarih doğrudur; o uygulamak, baskı rejim yı inin kadar!.. Kahredici bir kuvvete ta kendisidir.” dayanılarak ve adalet ayaklar WILLIAM BLAKE altına alınarak bu ithamname ile karar verilebilir ama bir de mahşer gününün Nerelisin dedim mahkemesi vardır. Niçin işin New York’taki içyüzünü Sultan Abdülâziz’in Afrikalıya: annesinden ve Arzıniyâz Amerikalıyım Kalfa’dan sormuyorsunuz? Yalan dedi... söylemeyeceklerini biliyorsunuz Nerelisin dedim da ondan! Londra’daki Çinliye: Şahit dinlemeyecek, vesika İngilizim dedi... tetkik etmeyecek, bilirkişi sözlerine Nerelisin dedim aldırmayacak ve kanunları ayaklar Fransa’daki altına alacak olduktan sonra bu Cezayirliye: davaya ne lüzum var? Fransızım dedi... Sizin şahıslarınızda ben, bahtsız Nerelisin dedim vatanımın Tanzimat’tan öncesine Rusya’daki geri gittiğini görmekle yeis ve Çeçene: elem duyuyorum. Bu durum, Rusum dedi... benim için, sizin vereceğiniz bin Nerelisin dedim ölüm kararından daha elimdir.” HHH Ukrayna’daki Osmanlı, 1876 Kanuni Tatara: Esasi’siyle parlamenter bir Ukraynalıyım monarşiye geçtiğini sanırken dedi... 1908’e kadar mutaassıp müstebit Ve de onlar bana Abdülhamit’in keyfi hukukunun sordular: pençesine düşmüştü. Where are you Türkiye’de 2003’ten from? 2013’e cumhurun nasıl bir I am from akıl tutulmasına uğradığına Republic of ve hukukun kimler arasında Turkey... çekiştirilip nereye bağlandığının Oh, so you are bile bilinemediğine bakılırsa... Turkish... Vallahi seçimle gelen taassup No No, I am not ve istibdadın, Abdülhamit’in Turkish... hanlığını da, hakanlığını da çırak You can call me çıkardığı söylenebilir. Turkey but not Turkish... (*) Varlık Yayınları, 1963 (136. REFET sayfa) KAYAKIRAN Şer Cephesinde Yeni Bir Şey Yok! boğdurmuştur. Ne gariptir ki TC döneminde Mithat Paşa’ya sahip çıkıp kahramanlaştıranlar, aynı zamanda celladı Sultan Abdülhamit’e tapınanlardır! 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti’nin ilk sembolik işlerinden biri Mithat Paşa’nın cenazesini Taif’ten İstanbul’a getirtip Hürriyeti Abide’ye defnetmek olmuş; hatta 1947 yılında yapılan İnönü Stadyumu, 1951 yılında Demokrat Parti iktidarı tarafından Mithat Paşa Stadyumu’na dönüştürülen adını, ancak 1973’te geri alabilmiştir! Gazetemizin sadık okuru Aziz Naci Doğan, geçen aylarda Samih Tiryakioğlu’nun “Dünya Siyasi Tarihinde Büyük Davalar”(*) adlı kitabından yaptığı bir derlemeyi gönderdi. Derlemede, tahttan indirilince intihar eden Abdülaziz’i öldürmekle suçlanan Mithat Paşa’nın, Abdülhamit’in düzmece mahkemesi tarafından yargılanmasına ilişkin bir pasaj var ki kuşkusuz bugünkü Japonya’yı Sollamak! Haberi atlamışım, berberde duydum. Her berber gibi bizim Orhan da konuşkandır, kulak arkamdaki saçları kısaltırken verdi Japonya’yı solladığımız haberini. Önce sportif bir olay sandım, değilmiş; dolar milyarderlerimizin sayısı Japonlarınkini geçmiş. 35 milyarderle Japonlara tam 11 sayı fark atmışız. Ne diyeceğimi bilemedim önce, elindeki makasın şık şıkı kesilince anladım ki benden bir tepki bekliyor; “İyi iş, vallahi” dedim, sustum. O, “Vay be, koca Japonya” diye üsteledi. Baktım, geçiştiremeyeceğim; “Sana ne elin parasından, sen kendine bak!” Farkında olmadan sesimi yükseltmişim, “Kızma be abi” dedi, “laflıyoruz işte!” Nasıl yükseltmeyeydim sesimi? Daha üç hafta önce dükkânının kirasını ödemekte zorlanan sanki kendisi değildi. Günde 12 saat ayakta dikiliyor, haftada 72 saat çalışıyor, ayın sonunu zor getiriyor, sonra da milyarder sayımız Japonya’yı geçmiş diye seviniyordu. HHH Tıraş sonrası eve gidince araştırdım, Orhan’ın dediği doğruydu. Forbes dergisi 2012 yılı itibarıyla Türkiye’nin toplam servetleri 95 milyar dolar olan en zengin 100 kişisini açıklamıştı. Bunlardan 35’inin serveti bir milyar doların üzerindeydi ve bunların toplam servetleri 55.3 milyar dolardı. Dolar milyarderi sayımız Japonya’yı geçmişti ama nüfusu Türkiye nüfusunun 1.5 katı olan bu ülkede yıllık kişi başına düşen ortalama gelir 38.457 dolar, Türkiye’de ise 10.444 dolardı. Sıralamada Japonya 23, Türkiye ise 57. sıradaydı. Japon gelir dağılımı sistemi ülke servetini topluma yayıyor, Türk gelir dağılımı sistemi ise ülke servetini bir avuç zenginin elinde topluyordu. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) 2011’de yayımladığı “Bir Bakışta Toplum” raporunda teşkilatın en yüksek gelir eşitsizliğine sahip ülkeleri Şili, Meksika ve Türkiye çıkmıştı. Rapora göre Türkiye, OECD ülkeleri arasında en düşük istihdam oranına sahip ülke konumunda bulunuyordu. OECD bölgesinde ortalama yoksul nüfus oranı yüzde 11.1, Türkiye’de ise yüzde 17 idi. Aynı rapora göre Türkiye, 1983 ve 2008 yılları arasında ortalama yaşam süresini en fazla arttıran ülke olmasına karşın 73.6 olan ortalama yaşam süresi, tüm OECD bölgesinde en alt sıradaydı. Dolar milyarderlerimizin çokluğu açısından 11 sayı fark attığımız Japonya ise 82.7 yıl ortalamasıyla OECD bölgesinde ilk sırada geliyordu. HHH Dün geçerken Orhan’a uğradım, bunları anlattım. O, ortaokuldan terk ama anladı. Darısı diplomalı cahillerin başına! Öyle çoklar ki… Fotoğraf: ALİ ARİF ERSEN adaletsizliğin de DNA’sını oluşturuyor: HHH “Yıldız Sarayı bahçesinde bir çadır içinde kurulan olağanüstü nitelikteki Özel Yetkili Yıldız Mahkemesi’nin başkanı, Mithat Paşa’nın üstün başarılar sergilediği valilikleri döneminde türlü yolsuzluklarını ortaya çıkardığı kişidir. Dolayısıyla sanığa düşmandır. Mithat Paşa, 29 Haziran 1881 günü sabahı başladığı ve dokuz saat süren tarihsel savunmasını yaparken sözünü sık sık kesen mahkeme başkanı, işte bu Süruri Efendi’ye döner ve der ki: Efendi... Savunma hakkı ya vardır ya yoktur. Ben seni eskiden de tanırım. Yazdığın ithamnamenin KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Tabiata Hücum’ Kanunu Art arda yürürlüğe giren “doğa düşmanı” düzenlemelerden biri daha TBMM gündeminde. Kamuoyu her hafta yeni bir “açılım”la meşgul edilirken, ormanlardan tarım alanlarına tüm yaşam kaynaklarımız Meclis’ten hızla geçirilen kanunlarla yağmaya teslim ediliyor… Sözde “kalkınma” adına tüm değerlerimizin gözden çıkarıldığı bu düzenlemelere şimdi de “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanunu” ekleniyor. Doğa uzmanlarının ve hukukçuların ortak görüşü ise tasarının amacına uygun adı: “Tabiatı ve Biyolojik Çeşitliliği Yok Etme!” Tehlikeyi fark eden Nasuh Mahruki’nin önderliğinde 40 bin imza toplanarak “tasarının geri çekilmesi” istenirken, 100’e yakın STK’nin oluşturduğu “Tabiat Kanunu İzleme Girişimi”nden Hüsrev Özkara da şunu vurguluyor: “Bu tasarı 2B yasasından bile daha zararlı.” (Milliyet28 Şubat) tarafından yürütülmesini hedefliyor. Dahası “koruma”dan sorumlu kamu kurumları arasındaki yıllardır özlenen “eşgüdüm”ün sağlanmadığını, hatta yetki karmaşasının daha da içinden çıkılmaz hale getirildiğini belirten Çağlar diyor ki: “Doğa için yaşamsal önemdeki terimler yanlış ve özensiz kullanılarak, anlaşım birliği olanaksızlaştırılmış.” Yani tasarı, “tabiatın ve biyolojik çeşitliliğin korunması”nda, ülkenin kamusal örgütlenmesini adeta “tasfiye” etmeyi hedefliyor. Buna karşın sadece iktidarı etkili kılmayı, özelleştirme sevdalısı siyasete ise doğa düşmanı yatırımları açıkça gözetme kolaylığı ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaracı@gmail.com HARBİ SEMİH POROY ‘ G ’ N O K T A S I BULMACA sağlamayı amaçlıyor. Nitekim tasarıdaki “sürdürülebilir kullanım” deyimi de “sürdürülebilir talan”dan başka bir anlam taşımıyor… SEDAT YAŞAYAN ürdürülebilir talan İşte bütün bunlara karşı çıkan sivil toplum örgütlerinin haftalardır Peki, kanunda neler yer alacak?.. Yanıtı, sürdürdükleri eylem ve yılların orman emektarı etkinlikler acaba bu kez etkili olabilecek mi? Doç. Dr. Yücel Bırakın Çağlar’ın raporundan: kanunlaşmasını, “Tasarıda, ülkemizde tasarlanması bile tek ‘doğa koruma’ alanındaki varsıl bilgi ve kelimeyle “şaşırtıcı” bir duyarsızlığın siyasi deyim birikimi dikkate egemenliğini kanıtlayan alınmamış” diyen düzenleme, acaba yurt Çağlar, şuna da dikkat çekiyor: “Örneğin Milli düzeyinde yaygınlaşan Parklar Kanunu gibi haklı tepkiler gözetilerek geri çekilecek mi? doğa korumacılığının İlhan Selçuk ticarileştirilmesini kısıtlayan yasal kuralların benzer bir yasanın yağmayı daha da etkisizleştirilmesi körüklemesinden amaçlanmış.” yakındığımızda, Birikimli uzmanımıza “hayret, bu kadarı göre, tıpkı adındaki da olmaz, pes artık” kandırmaca gibi “katılımcılık” söylemiyle dememiz üzerine şunu hazırlanan tasarı, “sivil söylemişti: “Çocuklar, demokratik birliktelikler” ben de sizin hâlâ bu gibi durumlara şaşırmanıza yerine uygulamanın tümüyle “siyasal iktidar” şaşıyorum!..” S ‘şaşırtıcı’lık Olağan T.C. İSTANBUL ANADOLU 8. İCRA DAİRESİ TAŞINIRIN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2012/17188 ESAS Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı takdirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin icra dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 26/02/2013 l. İhale Tarihi: 26/03/2013 günü, saat 11.00 11.10 arası. 2. İhale Tarihi: 11/04/2013 günü, saat 11.00 11.10 arası. İhale Yeri: Çözüm Otoparkı, Sabiha Gökçen Havalimanı Pendik No: 1 Takdir Edilen Değeri TL.: 27.000,00 Adedi: 1 KDV:%18 Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri:34hp 1664 Plakalı, 2011 Model, SSANGYONG Marka, Actyon Sport A200 SXDI 204x2 Tipli, Beyaz renkli, muhtelif çizikler mevcut, anahtar ve ruhsatı yok. (İİK m. l14/1, 114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:12442) ANMA Cumhuriyetimizin kuruluş yıllarından itibaren Atatürk’ün eğitim ordusunda yer alarak fikri hür, vicdanı hür kuşakları yetiştiren ‘Cumhuriyet Çınarlarından’ Sevgili Annem ve Babam Öğretmen Refika ve Tevfik GÜNEL’i ölüm yıldönümlerinde özlemle anıyorum. Prof. Dr. Esin Emin ÜSTÜN Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. MUSTAFA BAŞOĞLU SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Parlak 1 kızıl renk. 2/ 2 Kalın bükülmüş sicim... 3 Uçucu, kolay 4 alev alır, eter 5 kokusunda 6 bir sıvı. 3/ Gözün say 7 dam tabaka 8 sına takılan 9 mercek... Adana’nın 1 2 3 4 5 6 7 8 9 Kozan ilçesinin 1 H E L A T İ Y E eski adı. 4/ Mesa 2 A B A Z A N NO fe... Fazla şişman 3 Y E L T A K A T olan. 5/ Aşkena 4 T A G M A Y O zi Yahudileri taR E Ç İ M rafından kullanı 5 A S O lan dil... Karışık 6 L A K E R D A 7 Y U A N Ü M İ T renkli. 6/ Tembellik... Rey. 7/ Halk 8 A N L A M A L İ edebiyatında aruz 9 A K A L K O V ölçüsüyle yazılan şiir türlerinden biri. 8/ Sahip... Meksika’da yaygın sert bir içki. 9/ “Yaşadım / ağaçları şahidimdir” (B. R. Eyüboğlu)... Şenliklerde caddelere kurulan süslü kemer. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Mimarlıkta, büyük boyutlu kâgir yapılarda kubbe ya da tonozları taşıyan büyük ayakların her biri. 2/ Kokusu hardala benzeyen zehirli bir savaş gazı... Tavlada “üç” sayısı. 3/ Tarlayı sürerek dinlenmeye bırakma. 4/ Afrika’da bir ülke... Bildirme yazısı; mesaj. 5/ Duman lekesi... Elma, armut, ayva gibi meyvelerin yenmeyen iç bölümü. 6/ Pokerde, bir oyuncunun önündeki paranın tümü... Sıcak bölgelerde yetişen çok sert bir ağaç. 7/ Yükselme, yücelme... Doğal ve tarihsel özelliklerinden dolayı koruma altına alınan alan. 8/ Kürkü değerli bir yaban kedisi... Bir nota. 9/ Şöhret.. Tecrübesiz, acemi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle