Katalog

SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2013 ÇARŞAMBA 10 ‘ HABERLER Demokrasi tarihinin en karanlık noktası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Mustafa Balbay’ın tutuklulukta 5. yılına girmesini “Hukuk katlediliyor” diye nitelendirdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’e yaptığı değerlendirmede, milletvekillerinin tutuklu olmasının Türkiye’nin demokrasi tarihinin en karanlık noktası olduğunu vurgulayarak “Halkın oylarıyla seçilen milletvekillerinin hapishanelerde tutulması milli iradeye karşı direnç gösterildiği anlamına gelir. Mustafa Balbay, Mehmet Haberal ve diğer milletvekilleri demokrasinin gereği olarak, hukukun gereği olarak parlamentoda gelip yasama organının üyeleri olarak görev yapmalıdırlar. Beşinci yılına giren süreçte Balbay’ın hapiste tutulması ve neyle suçlandığının hâlâ açıklıkla ortaya konmaması açıkça hukukun katledildiği anlamına gelir” dedi. Balbay’ın saygın bir gazeteci, yazıları ve kişiliğiyle kamuoyu önünde olan birisi olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: “Düşüncelerini özgürce Cumhuriyet’te yazmıştır ve yazmaya da devam etmektedir. Bir gazetecinin tutuklu olarak 4. yılını tamamlayıp 5. yılına hapiste girmesi bir demokrasi ayıbıdır. Çağdaş dünyanın kabul edemeyeceği bir cezalandırma yöntemidir. Onun özgürlüğüne kavuşması toplumun genel isteğidir. Milletvekillerinin, gazetecilerin, avukatların, yazarların, askerlerin haksız ve hukuksuz tutuklu olduğu bir ülkede demokrasi doğal olarak sorgulanır. Uzun tutukluluk süresinden dolayı bir ülkenin cumhurbaşkanı, meclis başkanı, ana muhalefet lideri şikâyet ediyor ve bu şikâyet giderilemiyorsa ortada ciddi bir sorun var demektir. Milletvekillerinin özgürlüğe kavuşması, birilerinin özgürlüğe kavuşmasına endekslenmemelidir. Bu konuda da toplumun gerekli duyarlılığı göstereceğine inanıyorum.” ’ Çiçek: Artık Bu Sıkıntı Bitmeli şahısları özgürlüklerinden mahrum bırakmakla kalmıyor, aynı zamanda başka sorunları da tetikliyor. Siyasi sorun yaratıyor, güvenlik sorunu yaratıyor, birçok başka sorunu da tetiklemekte.” Tutukluluğu çoktan aştı “Ben tutukluluğun mahkumiyete dönüşmemesi gerektiğini defalarca ifade ettim. Tutukluluk sadece bir tedbirdir ve bu özelliğini kaybetmemelidir. Ancak uzun tutukluluklar nedeniyle, bu niteliğinin aşıldığı gibi bir genel kanaat oluşmuş durumda. Bu durum yargı kararlarının da tartışılmasına neden olmakta.” Eski AİHM yargıcı Türmen: Yargı bağımsız diyerek işten sıyrılamazlar. HSYK’nin başkanı hükümetten. Soruşturma başlatmalı Hükümet hukuksuzluğa ortak İLHAN TAŞCI Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın tutukluluğunun 4. yılı bugün doluyor ve 5. yıla giriliyor. Balbay, bu sürenin yaklaşık iki yılını da CHP İzmir Milletvekili olarak geçirmek durumunda bırakıldı. Geçmişte benzer durumda olan tutuklu milletvekilleri tahliye edilmiş olmalarına rağmen mahkeme heyeti 12 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen tutuklu 8 milletvekilini bugüne kadar ısrarla bırakmadı. AKP hükümetinin yargı reformu paketleriyse, Balbay’ın da aralarında bulunduğu gazeteciler, milletvekilleri, akademisyenler ve diğer aydınları özgürlüklerine kavuşturmazken kadına şiddet, gasp ya da adam öldürme gibi adi suçlardan yatan ne kadar tutuklu varsa hepsinin cezaevlerinden çıkmasını sağladı. ‘İrademizi koyduk, dinlemediler’ Siyasetin ayıbı Balbay’ın 5. yıla giren tutukluluk hali sadece biz Türk basını için değil, aynı zamanda iki yıldır mensubu olduğu Türk siyaseti açısından da utanç vericidir. Biz gazeteciler dünyanın her köşesinde ülkemizdeki tutuklu gazeteciler ayıbını ve basın özgürlüğünün önüne konan engellerin ne olduğunu anlatmaya devam edeceğiz. Ancak sorun artık siyasetin çözebileceği bir mesele haline gelmiştir. Dolayısıyla Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek ile iktidar ve muhalefet liderlerine, Türkiye’yi ‘milletvekillerini hapiste tutan ülke’ utancından kurtarmaları için bir kez daha göreve davet ediyoruz. “Bu konunun çözümü siyasi olduğu kadar aynı zamanda da hukukidir. Biz Meclis olarak hem 2005’te çıkarılan CMK’nin 102. maddesi, hem de akabinde üçüncü yargı paketiyle, yargı mercilerine gereksiz ve uzun tutuklamalardan rahatsız olduğumuzun iradesini ortaya koyduk. Adli kontrol imkânını yargının hizmetine sunduk. Dolayısıyla Meclis, tutukluluktan kaynaklanabilecek hukuki ve insani sorunların yaşanmaması için böylesine bir imkânı verdi ellerine. Hele de tutuklu kişiler milletvekiliyse bu imkânın anlamı çok daha önem taşıyordu. Ancak bu konuda beklentilerimizin bugüne kadar karşılanmadığını üzülerek görüyorum. Artık çıkardığımız kanun hükümlerinin, yargı tarafından o kanunu çıkaran Meclis iradesine uygun olarak yorumlanmasını ve bir an evvel bu sıkıntının bitmesini umuyorum.” ANKARA Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay tutuklulukta beşinci yılına girerken eski AİHM yargıcı olan CHP İzmir Milletvekili Rıza Türmen hukuk sürecini değerlendirdi. Türmen, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarını, anayasayı ve yasaları uygulamayan yargıçlarla ilgili Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun derhal soruşturma başlatması gerektiğini vurgularken “Kurulun başkanı Adalet Bakanı, hükümetten bağımsız değil. ‘Yargı bağımsız’ diyerek de bu işin içinden sıyrılamazlar.” Rıza Türmen, Balbay’ın 4 yılı tutuklu geçirmiş olmasını “Bunun değerlendirilecek bir tarafı yok, bir hukuksuzluk var ortada” sözleriyle yorumladı. Mevcut hukuksuzluk nedeniyle pek çok insanın yıllarca içeride kaldığına işaret eden Türmen, “Burada düşünülmesi gereken bu hukuksuzluğun nereden kaynaklandığıdır” dedi. Türmen, olasılıklara ilişkin soruları şöyle sıraladı:“Bu hukuksuzluk yargıcın hukuku yanlış yorumlamasından mı kaynaklanıyor? Yargıcın anayasanın 90. maddesini hiç bilmemesinden ya da dikkate almamasından mı?AİHM kararlarını gözardı etmesinden mi kaynaklanıyor? Bu kasıtlı bir davranış mı, yoksa siyasal bir tutum mu? Siyasi iktidarın bu hukuksuzluktaki rolü nedir?” Bu soruların ardından Türmen, uzun süren bu tutukluluğun Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Adil Yargılanma Hakkı” ilkesine açıkça aykırı olduğunu vurgularken “Bu çok açık bir insan hakkı ihlalidir. Buna hiçbir tereddüt yoktur. En ufak kuşku ya da soru işareti yok” değerlendirmesini yaptı. Türmen, “Yargıcın bu kadar açık olan evrensel kuralları dikkate almaması ister bilgisizlikten isterse siyasi kasıttan kaynaklanmış olsun, kâğıt üzerinde bir konudan söz etmiyoruz. İnsanların yıllarca içeride kalmalarını konuşuyoruz. İnsan hayatı söz konusu. Bu kadar mı değersiz insan hayatı?” dedi. herkes öfkeli ? HSYK’nin soruşturma başlatması gerektiğine işaret eden Rıza Türmen, bunun nedenini şöyle açıkladı: “HSYK’nin başkanı Adalet Bakanı. Hükümetten ayrı değil. Bakanın onayıyla HSYK her zaman müfettiş gönderebilir. Niye böyle yapılıyor diye bakması lazım. Siyasi iktidar yasayı değiştirerek hukuksuzluğu ortadan kaldıramıyorsa ki kaldırmıyor, o zaman uygulamayı değiştirecek bir şey yapmalı. Yoksa hukuksuzluğa iştirak ediyor demektir. ‘Yargı bağımsız. Ne yapalım. Hâkimin takdiri böyle’ deyip işin içinden sıyrılamazsınız. Burada yargıcın bu hukuksuzluktaki sorumluluğu kadar siyasi iktidarın da sorumluluğu var. İşin başka tarafı, Mustafa Balbay seçilmiş bir milletvekili. Yani halk ona bir görev vermiş. Aynı zamanda seçme ve seçilme hakkının da ihlali tutukluluğu. Mustafa’nın dışında herkes öfkeleniyor bu duruma!” Onun dışında Dördüncü paket beklentisi Çiçek: Başka sorunları da tetikliyor Bu düşüncelerle aradığımız TBMM Başkanı Cemil Çiçek, siyaset kurumunun elinden geleni yaptığını savunarak yargının tutumundan şu sözlerle şikâyetçi oldu: “Tutuklu vekiller konusu maalesef bir türlü sonlanabilmiş değil. Dava hâlâ uzayıp gitmekte. Uzayıp gitmiş olması Sayın Balbay ve o davada tutuklu tüm Cemil Çiçek Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, TBMM’ye henüz gönderilmeyen 4. yargı paketinde tutuklu milletvekilleriyle eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un tahliyesini sağlayacak bir düzenleme yapılabileceği yönündeki kulislere dikkat çekiyordu dünkü köşesinde. Bu bilgiyi aktardığımız Çiçek iddiayı ne doğruladı ne de yalanlandı. Sadece “4. yargı paketi henüz Meclis’e gelmedi. Uzun tutukluluklar konusunda bir düzenleme onun içinde var mı, yok mu bilemiyorum. Birlikte göreceğiz” karşılığını vermekle yetindi. Çiçek’in ketum tavrı, 4. yargı paketinde hükümetten uzun tutukluluklar konusunda sürpriz bir adım beklentisi içinde olduğunu düşündürdü bize... Balbay için buluşacaklar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yazarımız, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın Silivri Cezaevi’ndeki tutukluluğunun 5. yılına girdiği bugün gazetemiz, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde “Zulümhanede 5. Yıl” başlıklı bir etkinlik düzenleyecek. Etkinliğe CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve TBMM Başkanvekili, CHP İzmir Milletvekili Güldal Mumcu ile CHP milletvekilleri Bülent Tezcan ve Rıza Türmen, tiyatro sanatçısı Yıldız Kenter, Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözer ve yazarımız Bekir Coşkun katılacak. Etkinlik 18.30’da başlayacak. Öte yandan Cumhuriyet Okurları, Balbay’ın 5. yılına ulaşan tutukluluğunu protesto etmek için TBMM’nin Çankaya Kapısı’ndaki Milli Egemenlik Parkı’nda “adaleti birlikte arayacağız” vurgulu bir basın açıklaması yapacak. Adaletsizliği kınamak için çok sayıda Ankaralı ile birlikte, İzmir ve İstanbul’dan “Balbay’a Özgürlük Girişimi” üyelerinin de katılacağı açıklamaya CHP milletvekilleri de destek verecek. Ankara CUMOK, 5. tutukluluk yılının ilk duruşmasında 11 Mart gününde de Silivri’de olacak. ‘Sesimizi duyacak’ ? İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Gazetemiz yazarı ve CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın tutuklanışının 4. yıldönümü nedeniyle bugün İzmir’de de partililer ve yurttaşlar buluşacak. CHP İzmir İl Örgütü’nün düzenlediği etkinlik, CHP Karşıyaka ilçe binası önünde saat 12.00’de başlayacak. “Yağmur’a ve Deniz’e Hasret 4 Yıl” adı verilen etkinliğe Balbay’ın annesi Melek babası Fevzi Balbay’la kardeşi Suat Balbay’ın da katılacağı bildirildi. CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin. yazarımızın siyasi baskılar sonucunda hapiste tutulduğunu belirterek “Balbay, 4. esaret yılını doldururken de yine yanında olacağız. Sesimizi öyle yüksek çıkaracağız ki Silivri’den duyulacak” dedi. Silivri ‘Adaleti arayacağız’ ? AHMET ABAKAY (Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı) ‘Adalet alacaklısı’ “Mustafa Balbay diğer gazeteci arkadaşlarıyla birlikte iktidarın elinde rehine... Beşinci yılına girdi. Balbay gazeteciliğini kullanıp çıkar sağlamadı, ihale, rant peşinde koşmadı. Gazetecilik yaptı. Galiba “hatası” iktidarın gazetecileri arasında olmayışı idi. Ailesinden, mesleğinden zor kullanılarak kopartıldı. Hukukun, adaletin olmadığı bir yönetimde gazetecilik yapmasının bedelini ödüyor. Balbay, devletten ve yargıdan alacaklı; hukuk ve adalet alacaklısı. Devlet, yargı Balbay’a borçlu. Balbay ayrıca meslektaşlarından alacaklı. Haksızlığın, hukuksuzluğun, meslek etiğinin ayaklar altına alınışını görmeyen, duymayan yandaş gazeteci, yazarlardan alacaklı. Bu yanaşma gazeteci yazarlar da Balbay’a borçlu. “İnsanlık” borçları var. Ancak eğer bu iktidar gazetecilerinin beyinleri iktidara tutsaksa onları biz bile kurtaramayız. Mustafa Balbay’a hakkı olan özgürlük diliyorum, talep ediyorum.”