Katalog

SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2013 PAZAR 4 HABERLER YSK ‘Bakanların istifasına gerek yok’ dedi ama, Erdoğan istifa etmeleri gerektiğini düşünüyor Galatasaray ve Fransa Sevgili, Galatasaray Lisesiler ve orada okumuş olanlar (mezun olmuş olsun veya olmasın) bugün tarihi okullarında, geleneksel “Pilav” gününü kutlayacaklar. Aslında, eskiden yalnızca haziran ayının ilk pazarında yapılan geleneksel “Pilav” son yıllarda, aralık ayının ilk pazarının da eklenmesiyle, biri yaz biri kış pilavı olmak üzere yılda ikiye çıktı. Bunlardan birincisini Dernek, ikincisini ise Galatasaray Eğitim Vakfı düzenliyor. Bir de kış pilavının akşamlarında, mezuniyetlerinin ellinci yılını kutlayanlar şerefine yüksek katılımlı bir yemek veriliyor. Bu yıla kadar, okul binasının içinde Tevfik Fikret Salonu’nda yapılan zengin programlı yemek, bu yıl, kutlama sırasında alkol servisi yapıldığı gerekçesiyle, Galatasaray Üniversitesi Rektörü Ethem Tolga’nın izin vermemesi dolayısıyla okul dışına, hemen karşıdaki Galatasaray Müzesi’ne taşınmış bulunuyor. Bugünkü pilava da akşamki törene de gideceğim. Ama ben bu törenin okul binasının içinde yapılanlar kadar görkemli olup olmayacağından kuşkuluyum. Rektör Ethem Tolga’nın kararının nedenlerini anlasam da içime sindiremiyorum. HHH Her neyse, bunun üzerinde daha fazla durmayacağım. Burada belirtmek istediğim, şu günlerde kurumun öğretmenlerinin, Fransız Milli Eğitim Bakanlığı’nın çalışma mukavelelerinin süresini kısa tutması, çocuklarının okul masraflarına katılım konusuna bazı sınırlamalar getirmesi dolayısıyla kendi devlet kurumlarıyla anlaşmazlığa düştükleri için eylemde oldukları. Şimdi bunu okuyanlar haklı olarak, şu soruyu sorabilirler: Galatasaray Fransız kurumu mu ki Fransız öğretmenlerin ücretlerini Paris ödüyor? Galatasaray Lisesi’nin bir Fransız kurumu olduğu yolundaki yanlış kanı eskidir. Oysa Galatasaray Fransız eğitim kurumları örnek alarak kurulmuş olmakla birlikte aslen yerli bir okuldur. Hatta Fransızların önerdiği model ile tıpatıp aynı değildir okulun yapısı. Ama yanlış kanaat yaygındır. Attilâ İlhan bile onu misyoner okullarıyla karıştırmıştır. Galatasaray Lisesi’nin girişindeki, aralarında Fransa’nın da bulunduğu İtilaf Devletleri’ne karşı savaşırken şehit düşenlerin listesi, bu yanılgıya yanıt oluşturur. 1992’de kurulmuş olan Galatasaray Üniversitesi de böyle bir kurumdur. Şu farkla ki, bu kurum Türkiye ile Fransa arasında, Turgut Özal ve François Mitterrand’ın imzaladığı bir anlaşma ile kurulmuş ve kısa zamanda çok gelişme göstermiş bir eğitim kurumudur. Sözü geçen anlaşma ile Fransa, eğitimde Fransız dilinin ağırlıklı olduğu Galatasaray ile ilgili olarak bazı yükümlülüklerin altına girmiştir. HHH Galatasaray bir Türk kurumudur. Ama aynı zamanda, dünyada, ilkokuldan üniversiteye Fransızca eğitim yapan kurumlar arasında çok seçkin bir yeri olduğu için, bu eğitimin kadrosunun bir bölümünü sağlamakta katkıda bulunan Fransa’nın da bir başarısıdır ve yukarıda da belirttiğim gibi dünyadaki en başarılı Frankofon örneklerinden biridir. Bu yüzdendir ki ülkemize gelen iki Fransız Devlet Başkanı De Gaulle ve Mitterrand, 1968 ve 1992 yılındaki seyahatleri sırasında Galatasaray’ı özel olarak ziyaret etmişlerdir. 2014’te Galatasaray Lisesi’nde tiyatro çalışmalarının yüzüncü yılı, etkinlikler ve törenlerle kutlanacaktır. Üstelik bu etkinlikler elli yıldan beridir öğrencilerin seçtikleri, sahneledikleri, zaman zaman yazdıkları oyunlar biçiminde, tümüyle öğrenci inisiyatifiyle yönlendirilmektedir. Birçok ilkin yanında, Türkiye’nin ilk sinema kulübünün kurulduğu yer de Galatasaray’dır. Dünyada bu niteliklere sahip Galatasaray’dan başka kaç tane daha Frankofon eğitim kurumu var ki? Fransa, iki ülke arasında kültürel işbirliği örneklerinin en parlaklarından biri veya birincisi olan Galatasaray konusundaki yükümlülüklerinden vazgeçmemelidir. Kurumun Fransız öğretmenlerinin kendi devletlerinden talebi işte tam da budur. Revizyon bekleniyor EMİNE KAPLAN ANKARA YSK’nin belediye başkanlığına aday olan bakanların istifa etmesine gerek olmadığını açıklamasına karşın AKP’de iki hafta sonra kabinede revizyon bekleniyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın etik olarak bakanların istifa etmesi gerektiğini açıkladığına dikkat çeken AKP yöneticileri, “Tüm bakanların adaylığı açıklandıktan sonra Başbakan bir revizyon yapar” görüşünü dile getirdiler. YSK’nin belediye başkanı adayı olacak bakanların kabineden istifa etmelerine gerek olmadığı yönündeki kararı yeni bir tartışma başlattı. AKP içinde bir süredir “Belediye başkanlığına aday olan milletvekilleri istifa etmiyor. Bu konu yasada düKütahya Zafer Meydanı’nda toplanan üç bin kişi önünde istifa kararını açıklayan İdris Bal, AKP yönetimine sert eleştiriler yöneltti. Hükümeti eleştirdiği için taciz ve iftiralarla karşı karşıya kaldığını belirten Bal, “Bundan sonra da her türlü iftiralar gelebileceğini tahmin edebiliyorum’’ dedi. (Fotoğraf:DHA) u AKP’de yeniden bir kabine revizyonu beklentisi oluştu. YSK’nin aksi yöndeki kararına karşın Erdoğan’ın aday olacak bakanların istifa etmeleri gerektiği yönündeki sözlerini hatırlatan AKP yöneticileri, “Tüm bakanların adaylığı açıklandıktan sonra Başbakan bir revizyon yapar” görüşündeler. zenlenmiş. Ancak bakanlarla ilgili bir düzenleme yapılmamış. Bakanlar da milletvekili olduğu için istifa etmelerine gerek yok, ancak etik olarak kabineden ayrılmaları tartışılabilir” görüşü dile getiriliyordu. YSK’nin kararının ardından gözler Başbakan Erdoğan’ın nasıl bir karar alacağına çevrildi. Bir parti yöneticisi, “Başbakan daha önce bakanların etik olarak istifa etmeleri gerektiğini söyledi. YSK’nin bu kararına karşın düşüncesinde bir değişme olmaz. Belediye başkanı adayı yapılacak bakanların tamamı açıklandıktan sonra kabinede mini bir revizyon olacaktır” görüşünü dile getirdi. lirtiliyor. Erdoğan, 3 Aralık’ta partisinin grup toplantısında ağırlıklı olarak Güneydoğu illerinin belediye başkanlarını, 5 Aralık’ta da İstanbul’da düzenlenecek törenle İstanbul ve çevre illerinin belediye başkan adaylarını açıklaması bekleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın adaylığı da kesinleşti. Parti yönetiminden Genel Başkan Yardımcısı Mende res Türel’in de Antalya’ya aday gösterileceği belirtilirken Erdoğan’ın MYK ve kabine revizyonunu art arda yapabileceği kaydediliyor. rgün de aday olacak Erdoğan, önceki gün Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in Gaziantep Büyükşehir Belediye başkanlığına adaylığını açıklamıştı. Erdoğan’ın, 12 ya da 13 Aralık’ta Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın İzmir adaylığını açıklaması bekleniyor. Kabineden aday olacak üçüncü ismin de Adalet Bakanı Sadullah Ergin olduğu be E Başbakan Erdoğan Muğla’da toplu açılış törenine katıldı. (Fotoğraf: AA) Muğlalı OHAL’i yaşadı u Başbakan Erdoğan, valiliğin yasakları ve gençlere yönelik ‘önleyici gözaltı’ koşullarında Muğla’ya gelebildi. Kentteki billboardlara bile müdahale edildi. ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, iki günlük Muğla programına, valiliğin olağanüstü hal bölgelerini (OHAL) anımsatan yasakları ve yaklaşık 50 gence yönelik “önleyici gözaltı” uygulamasının gölgesinde başladı. Her türlü toplantı, gösteri, yürüyüş ve basın açıklamasının 4 gün süreyle yasaklandığı Muğla’da, Yatağan’ın giriş çıkışıyla termik santral önüne de jandarma yığınakları yapıldı. Fethiye’de ise saat 19.00’dan itibaren ilçe merkezine girmeye çalışan tüm araçlar geri çevrildi. Muğla şehir merkezinde ise 33’ü TGB’li 50’ye yakın genç gözaltına alındı. Erdoğan, Muğla Cumhuriyet Meydanı’nda yaklaşık 5 bin kişiye seslendi. Meydana çıkan 13 cadde de trafiğe ve parka yasaklandı. Erdoğan miting alanına gelmeden TGB il merkezini basan poANKARA (Cumhulis 33 genci gözalriyet Bürosu) Başbatına aldı. “Misafirikan Erdoğan “Millete mizsiniz” denilerek Hizmet Yolunda” kokarakollarda bekletinuşmasında gündemdelen gençlerin sayısıki konularla ilgili değernın, TKP ve diğer örlendirmelerde bulundu. gütlerdekilerle birlikTerör meselesinde “Bir te 50’ye ulaştığı öğtarafı yıkarken diğerini renildi. bozmayacağız” diyen Başbakan’ın MuğErdoğan, başörtüsüne la mitingi nedeniyle ilişkin de, “Kadınların Yatağan’da da geniş kamuda başı açık, bagüvenlik önlemleri şı örtülü bir arada çaalındı. Termik santlışması da Türkiye’yi ral işçilerinin eylem güçlendiriyor. Türkiye yapmasından çekinibölünmedi, kucaklaşlerek ilçenin giriş çıtı” yorumunu yaptı. kışına jandarma barikatı kurulurken, Yatağan Termik Santralı önüne de jandarma yığınağı yapıldı. Ayrıca miting öncesi kentteki billboardlarda yer alan bir epilasyon firmasının reklamındaki kadın bacağı sansürlendi. Yine aynı şekilde dershanecilerin “Sınav var dershane yok” içerikli tepki afişleri de, Başbakan rahatsız olmasın diyerek kaldırıldı. Reklamı verenler, valiliğin bu uygulamasına tepki gösterdi. Erdoğan Muğla’da 105 hizmetin açılışını yaparken CHP Milletvekili Kamer Genç’e yüklendi. Genç’in, eşi Emine Erdoğan’ın konuşmasına yaptığı sözlü müdahaleyle ilgili, “Ben konuşamıyorum, niye? Eşim olduğu için konuşamıyorum, ama ben görüyorum ki milletimiz, kadınlarımız konuşuyor. Adını ağzıma almak ona taltif olur, onun için alamam. Dolayısıyla bunun gereğini benim milletim vakti saati geldiğinde yapar. 4 ay sonra o zihniyete Muğla en büyük dersi vermelidir. CHP’nin hizmet diye bir derdi yok. Onların tek derdi fitne ve fesat” dedi. Erdoğan Muğla Belediyesi başkan adayını da Sıtkı Koçman Üniversitesi Rektörü Prof. Mansur Harmandar olarak açıkladı. Bal, atılmadan istifa etti Yurt Haberler Servisi AKP’nin dershaneleri kapatma kararını eleştirmesi üzerine partisi tarafından kesin ihraç istemiyle Müşterek Disiplin Kurulu’na sevk edilen AKP Kütahya Milletvekili İdris Bal, partisinden istifa etti. Bal, Kütahya’daki Zafer Meydanı’nda gazetecilere yaptığı açıklamada, kendisini TBMM’ye, Kütahyalı hemşerilerinin, dik durması, doğrunun ve haklının yanında olması için gönderdiğini söyledi. yalılara yakışır bir şekilde, delikanlı gibi vekil olmaya çalıştım, doğruları söyledim. Birileri, vekil olduğumuz için kapıdan girerken paltomuzu vestiyere asar gibi aklımızı, vicdanımızı, fikrimizi de kapıda bırakacağımızı, irademizi ipotek altına koyacağımızı zannetmiş. İdris Bal, delikanlı Kütahya’nın delikanlı vekilidir. Hiç kimseye boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğiz. ‘Dikkat edin çözüm sürecine’ dedik. Kötü mü yaptık? ‘Mısır’ı kaybetmeyin’ dedik, Kötü mü yaptık? Üç gün önce elçimiz kovuldu. Dershane konusunda tahammülleri bitti. Beni tedbirli olarak disiplin kuruluna sevk ettiler” dedi. 9 konuda ayrı raporlar hazırladığını anımsatan Bal, “Arkadaş senin boynunda akrep var diyen mi dosttur yoksa onu bildiği halde saklayan mı dosttur?” ifadesini kullandı. İl il gezerek başkanlık sistemini anlattığını ifade eden Bal, “Herkesin demokrasi testinden geçtiğini düşünüyorum. Uluslararası programlarımı engellediler, Twitter’da taciz ettiler, kapımızın fotoğrafını çektiler. Sonunda işi iftira atmaya kadar getirdiler, ‘köstebek’ dediler. Oysa olmadığım bir ortamda nasıl köstebek olabilir, içeridekini dışarıya nasıl sızdırabilirim? Sonunda haberi yapan arkadaş çıktı, ‘Yemin ediyorum İdris Bal sızdırmadı’ dedi. Bunu bana layık gören partide yer almam. Bundan sonra da her türlü iftiralar gelebileceğini tahmin edebiliyorum. Bu partiden istifa ediyorum” diye konuştu. Kentte konvoy eşliğinde tur atan Bal’ın istifa açıklamasını yaklaşık 3 bin kişi izledi. Cemaatle girilen dershane kavgasında AKP bir vekilini kaybetmiş oldu ‘Türkiye bölünmedi, kucaklaştı’ ‘Köstebek bile dediler’ ershane konusunda tahammülleri bitti’ Bal, “Doktorasını, master eğitimini İngiltere’de yapmış, Harvard Üniversitesi’nde çalışmış, demokrasinin, yönetimin ne olduğunu çok iyi bilen bir insanım. Milletvekilinin ve partinin neler yapması gerektiğini çok iyi biliyorum. Delikanlı Kütah ‘D Selahattin Demirtaş, BDP Gençlik Meclisi Kongresi’nde konuştu ‘Öcalan özgür olmadan çözüm süreci yürümez ’ zi ellerimizle var edeceğiz. Anadilinde eğitim sorunu devletten beklenilecek, talep etmenin ötesinde toplumun kendi sorundur. Gençlik okullar açmalı, ders kitapları basmalıdır” dedi. Özgürlüğün hiçbir zaman hiçbir halka altın tepsiyle sunulmadığını kaydeden Demirtaş, özgürlüğün sadece sokakta ya da masada kazanılmayacağını, sokak ve masanın birleştirilmesi gerektiğini anlattı. Demirtaş, “Başkan Apo’nun inisiyatifiyle başlatılan sürecin kalıcı, görkemli, demokratik bir çözüme ve zafere ulaşmasını istiyorsak diyalog ve müzakereye denk bir mücadele sürdürmeliyiz. Başkan Apo eğitimin altını defalarca çizmiştir. Cemaat yapılarının hangi boşluklardan yararlandığı tespit edin. Bu boşlukları bizler dolduramazsak toplumu teslim alma sürecektir. 35 yıldır bu mücadelenin en büyük yükünü çeken bir birey olarak misyonu oynamaktan çekinmeyen, 15 yıldır çukurda çaba gösteren Apo’dan her şeyi çözmesini beklemeyeceğiz. Biz kendimiz inşa edeceğiz” diye konuştu. Öte yandan, kongrenin yapıldığı salonun girişinde bulunan Türk bayrağını bir grubun indirdiğini gören güvenlik güçleri olaya müdahale etti. Polis, bayrağı tekrar direğe astı. O sırada güvenlik güçleri ile salonun dışında bulunan arasında kısa süreli bir gerginlik yaşandı. Bazı milletvekillerinin araya girmesiyle gerginlik sona erdi. MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Partisinin gençlik kongresinde konuşan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, anadilinde eğitim sorununun çözümünü devletten beklemenin ötesinde toplumun kendi sorunu olduğunu belirterek, gençlerden kendi çalışmalarını yapmalarını istedi. Önümüzdeki dönem yürütülecek müzakerelerdeki en önemli başlığın, “Öcalan’a özgürlük” olacağını söyleyen Demirtaş, “Başkan Apo özgür olmadan bu sürecin yürüme şansı yoktur” dedi. Demirtaş, Diyarbakır Seyrantepe Spor Salonu’nda düzenlenen BDP Gençlik Meclisi 1. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Çözümlerimi AKP’li Aktay: Türk diye bir ırk yoktur Haber Merkezi Bayburt’ta üniversitede düzenlenen bir panelde konuşan AKP MKYK üyesi Yasin Aktay, Türklüğün bir sentez olduğunu ifade ederek “Türk diye bir ırk yok” dedi. Bu sözler üzerine bir grup öğrenci paneli terk etti. Bayburt Üniversitesi’nde düzenlenen konferansa katılan Aktay, öğrencilerin sorularını yanıtladı. “Türklük kavramı” üzerine soru üzerine Aktay, “Bu ülkede sadece Türkler üzerinden giderseniz ülke bölünmenin eşiğine gelir. Orta Asya’dan gelmişsin. Bir sor var mı böyle bir şey? Türk nedir mesela? İsmet Özel’in çok ilginç tahlilleri vardır. Türk dediğin bir sentezdir zaten” diye konuştu. İtiraz gelince Aktay, “Macarlar Türk müdür mesela? Ben o kadarını söyleyeyim. 35 nesil öncesi farklı” dedi.