Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 ARALIK 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA SAĞLIK 15 Kolesterol tartışmasında doktorlar ilaçtan yana Dünya AIDS Günü Hastaların SİBEL BAHÇETEPE Kolesterol tartışması hastaların kafasını karıştırdı. “Kolesterol ilaçları yarardan çok zarar getiriyor, asla kullanılmamalı, birçok yan etkisi var” açıklamaları kardiyologların eleştirilerine neden oldu. Yüksek kolesterolün kalp ve damar hastalıklarından, felce (inme) varana dek ciddi sorunlara yol açabileceği uyarısında bulunan kardiyologlar, “Bu açıklamalar toplum sağlığını ciddi yönde etkiliyor. Hastalar ilaçlarını bırakmak istiyorlar. Unutulmamalıdır ki kolesterol, belli seviyenin üzerindeyse normal seviyeye çekmek için ilaç mutlaka ilaç kullanılmalı” dediler. Türk Kardiyoloji Derneği (TKD) Başkanı Prof. Dr. Ömer Kozan, kolesterolün kan içinde bulunan bir yağ olduğunu ve vücutta safra asiti, seks hormonları, hücre duvarının sabitlenmesi gibi çeşitli hormonların yapımında kullanıldığını, miktarının fazla olması durumunda zarar verici unsur haline geldiğini söyledi. Kız Dedikleri de Bir Kancık* Dostlarım geçen pazar yazdığım “Cinselliğe Dair Ev Ödevi” yazımı pek bir beğendiler ve çoğu ev ödevini yaptı. Bugün de hep birlikte geleneksel kültürün ve dinin kadın cinsine nasıl baktığını bir inceleyelim. Şimdi herkesi kendine karşı dürüst olmaya davet ediyorum. Özellikle de kadınları! Geçenlerde bir film izledim, bir İspanyol kadını, gönüllü öğretmen olarak Nepal’e gidiyor ve orada Nepalli bir kadın öğretmenle arkadaş oluyor. Nepalli kadın; evli ve en büyük arzusu bir erkek çocuk doğurmak. Kadın gebe kalıyor ve anlaşılıyor ki, bir kız çocuğu doğuracak. Çocuk dört aylık olmasına rağmen, kadın bir kız çocuk doğurmak istemiyor ve düşük yapmaya çalışırken ölüyor. İspanyol kadın için, bu anlaşılmaz, dehşet verici bir şey, Nepalli kadın, anlatmaya çalışıyor. Bütün ailesinin en başta da kocasının kendisini aşağılayacağını, “kancık anası” diye küçümseyeceğini söylüyor. Üstelik kız çocuğu aileye bir yük. Çünkü onun için çeyiz parası biriktirmeleri gerekiyor. Evlenebilsin diye... Tüm canlıların, yaşama hakkını savunan Budistler kız çocuğu konusunda oldukça acımasızlar. Çünkü o bir yük! Aynı şey, çoktanrılı Hindu dininde de söz konusu, öyle ki, binlerce kız çocuğu ana rahminde öldürülüyor. Pek çok yerde kadın örgütleri, kocası ölen kadının da aynı anda yakılmasına karşı önemli bir mücadele sürdürüyorlar. Türkiye’deki hastaların çoğu erkek İstanbul Haber Servisi Sağlık Bakanlığı’nın 2013 verilerine göre, Türkiye’de toplam 6 bin 802 HIV/ AIDS hastası bulunuyor. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hastalığın en sık görüldüğü yaş aralığı 2049. Bu hastaların yüzde 72’sini erkek hastalar oluşturuyor. “1 Aralık Dünya AIDS Günü” nedeniyle açıklama yapan Memorial Antalya Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Şirin Elmi, HIV enfeksiyonunun bulaştıktan ikidört hafta sonra gribal bir enfeksiyon gibi başladığını, daha sonra yıllar süren bir sessiz döneme girdiğini söyledi. Elmi, “Bu uzun dönemde virüs, vücudu mikroplardan koruyan hücrelerde çoğalır ve varlığını sürdürür. 10 yılı aşabilen bir süre sonunda bağışıklık sisteminde yetersizlik ortaya çıkmaya başlar, kandaki virüs miktarı artar, bağışıklık sistemi çöker” dedi. HIV enfeksiyonunda cinsel temasın en sık görülen bulaşma şekli olduğunu anımsatan Elmi, HIV’in ikinci en sık bulaşma şeklinin damar içi uyuşturucu madde kullananların ortak paylaştıkları iğneler olduğuna dikkat çekti ve özetle şunları söyledi: “Dokunmak, el sıkışmak, yanak yanağa öpüşmek, tokalaşmak, aynı telefonu, aynı bardağı kullanmak, aynı havuz, banyo ve tuvaleti paylaşmak, gözyaşı, ter ve sivrisinek sokması ile bulaşmaz. HIV enfeksiyonunun tedavisinde kullanılan çeşitli ilaçlar var. Ancak ilaç tedavisi ile enfeksiyonun tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir. Bu ilaçların ömür boyu kullanılması gerekiyor. Tedaviyle birlikte son yıllarda AIDS’e bağlı ölüm oranları azalmaya başladı.” kafası karışık Bitkisel ürünlere dikkat l Özel Gaziosmanpaşa Hastanesi’nden Kardiyolog Prof. Dr. Nuri Kurtoğlu kolesterol düşürücü ilaçların kalp ve damar hastalıkları gelişimini azaltacağını söyledi. Kolesterolü düşürdüğü iddia edilen bitkisel ürünlere de dikkat çeken Kurtoğlu, bu ürünlerin toplumu felakete sürüklemekten başka işe yaramadığını vurguladı. Halkın bilinçli olması gerektiğini belirten Kurtoğlu, kalp ve damar hastası olduğu bilinen bir kişiyi yüksek yoğunlukta ilaç ile tedavi yapıldığında o kişinin maksimum oranda korunmuş olduğunu dile getirdi. Riskli gruplara ilaç Kolesterol ile ilgili açıklama yapan hekimlerin bu alanda uzman olmayan kişiler olduğunu vurgulayan Kozan, “İlaçlarla vücuttaki kolesterolü tamamen sıfırlamak diye bir şey söz konusu değil önemli olan kolesterolü normal seviyeye çekmek. 10 yumurta ye gibi açıklamaları yapanlara sormak gerek. Kaç insana günde 10 yumurta ye dediler, bu insanları kaç yıl izlediler de yumurtayı istediğiniz gibi yiyebilirsiniz diyorlar” dedi. Yaptıkları risk değerlendirmeleri sonrasında çok riskli buldukları gruplara ilaç verdiklerini anımsatan Kozan, her hasta farklı özelliğinin olduğunu, tedavinin de buna göre belirlenmesi gerektiğini anlatı. Kozan, özetle şunları kaydetti: “Avrupa Kardiyoloji Derneği’ne göre düşük yoğunluklu (LDL) kolesterol 100’ün altında olmalı. Genel popülasyonda toplam kolesterol 190’ın; LDL de 115’in altında olmalı. Hastalara katı yağlardan uzak durun, sıvı ve bitkisel yağları tercih edin, işlenmemiş taze tereyağı yiyin, her türlü sakatattan uzak durun, pirinç yerine bulgur yiyin, sos kullanmayın, meyve suyu içmeyin diyoruz. Elbette ara sıra yenilebilir. Ayrıca yumurtanın sarısı günde 200 mg kolesterol içerir. Bir insanın günlük ihtiyacı da 200 mg’dir. O gün sıfır kolesterol alabiliyorsanız yiyebilirsiniz. ” T.C. DÜZCE 4. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/564 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1170 ADA 10 NO’LU PARSELİN ÖZELLİKLERİ : Düzce ili Merkez İlçesi, Şıralok Mahallesi, cilt No: 6 sayfa No: 772, yüzölçümü : 531,80m2 olan 1170 ada l0 No’lu parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz. Taşınmaz, Düzce ili, Merkez İlçesi, Şıralok Mahallesi 1170 ada 11 No’lu parsel ile birbirine bitişik parseller olup; Şıralok Köyü yolundan 100 metre doğuya gidildiğinde ulaşılmaktadır. Şıralok Köyü Düzce il merkezine yaklaşık 5 km mesafededir. Parsellerin cephe aldığı 12,00m’lik yolun stabilize toprak ve çakıl ile dolu olan yoldan parsele kadar ulaşım imkânı bulunmaktadır. İmar planında ayrık nizam iki kata izinli olduğu ve ön bahçe çekme mesafesinin 5,00m, arka bahçe çekme mesafesinin ise 3,00m ve E:0,70 olduğu anlaşılmıştır. Şehir imar planı içinde ve arsa vasfında ise de üzerinde fındık ağaçları bulunmaktadır. Etrafında, seyrek oranda, mesken amaçlı yapılaşmalar bulunur. Taşınmaz killi tınlı bir toprak yapısına sahip olup üzerinde tahminen 2025 yaşlarında 5m x 5m ebadında fındık ocakları bulunur. Fındık ocaklarının her bir adedinin değeri: 70,00 TL’dir. Bir dekar alanda 40 adet fındık ocağı bulunur. Taşınmazda bulunan fındık ağaçlarının bedeli: 0,531 dek. X 40 adet /dek.: 21 adet fındık ocağı, fındık ocaklarının değeri : 21 adet / fındık ocağı x 70,00 TL / adet: 1.470,00 TL’dir. Taşınmazın toplam değeri: arsa değeri: 53.180,00TL, fındık ağaçlarının değeri: 1.470,00 TL olmak üzere taşınmazın toplam değeri : 54.650,00 TL’dir. 1. SATIŞ GÜNÜ : 17/01/2014 günü saat: 10:00 10:10 arası 2. SATIŞ GÜNÜ : 12/02/2014 günü saat: 10:00 10:10 arası Satış Yeri : ESKİ DÜZCE BELEDİYESİ MEZAT SALONU FEVZİ ÇAKMAK MAH. Z62 MERKEZ / DÜZCE 170 ADA 11 NO’LU PARSELİN ÖZELLİKLERİ: Düzce ili, Merkez İlçesi , Şıralok Mahallesi, cilt No : 6 sayfa No: 773 , yüzölçümü : 531,85m2 olan 1170 ada 11 No’lu parselde kayıtlı arsa niteliğindeki taşınmaz. Taşınmaz, Düzce ili Merkez İlçesi, Şıralok Mahallesi 1170 ada, 10 No’lu parsel ile birbirine bitişik parseller olup Şıralok Köyü yolundan 100 metre doğuya gidildiğinde ulaşılmaktadır. Şıralok Köyü Düzce il merkezine yaklaşık 5 km mesafededir. Parsellerin cephe aldığı 12,00m’lik yolun stabilize toprak ve çakıl ile dolu olan yoldan parsele kadar ulaşım imkânı bulunmaktadır. İmar planında ayrık nizam iki kata izinli olduğu ve ön bahçe çekme mesafesinin 5,00m, arka bahçe çekme mesafesinin ise 3,00m ve E:0,70 olduğu anlaşılmıştır. Şehir imar planı içinde ve arsa vasfında ise de üzerinde fındık ağaçları bulunmaktadır. Etrafında, seyrek oranda, mesken amaçlı yapılaşmalar bulunur. Taşınmaz killi tınlı bir toprak yapısına sahip olup üzerinde tahminen 2025 yaşlarında 5m x 5m ebadında fındık ocakları bulunur. Fındık ocaklarının her bir adedinin değeri: 70,00 TL’dir. Bir dekar alanda 40 adet fındık ocağı bulunur. Taşınmazda bulunan fındık ağaçlarının bedeli: 0,531 dek. X 40 adet /dek. : 21 adet fındık ocağı, fındık ocaklarının değeri: 21 adet / fındık ocağı x 70,00 TL / adet: 1.470,00 TL’dir. Taşınmazın toplam değeri: arsa değeri: 53.185,00 TL, fındık ağaçlarının değeri : 1.470,00 TL olmak üzere taşınmazın toplam değeri : 54.655,00 TL’dir. 1. SATIŞ GÜNÜ : 17/01/2014 günü saat: 10:20 10:30 arası 2. SATIŞ GÜNÜ : 12/02/2014 günü saat: 10:20 10:30 arası Satış Yeri : ESKİ DÜZCE BELEDİYESİ MEZAT SALONU FEVZİ ÇAKMAK MAH. Z62 MERKEZ / DÜZCE 209 ADA 1 NO’LU PARSELİN ÖZELLİKLERİ : Düzce ili Merkez İlçesi , Esentepe Mahallesi, cilt No: 8 sayfa No 712 olan, yüzölçümü: 19.047,52 m2 olan, arsa pay/paydası: 1/120 olan, ana taşınmaz niteliği: on adet betonarme apartman ve arsası olan, bağımsız bölüm niteliği: mesken olan, 209 ada 1 No’lu parselde kayıtlı, FK1 Blok , Zemin kat, 6 No’lu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmaz. Taşınmaz bodrum + zemin + 2 normal katlı yapının, zemin katında yer alır. Yapı, apartmanın giriş kısmı olan ön cephesinden girildiğinde, zemin katta yer alır. Daire bu binanın arka cephesinde yer almakta ve orman cephesine bakmaktadır. Altında bulunan bodrum kat ve tabii zemin katının, dairenin baktığı tarafta daha aşağıda olması nedeni ile 1. kat konumunu haizdir. Daire Bayındırlık Bakanlığı’nın yapmış olduğu F tipi, tip konutlardandır. Kapının kapalı olması nedeniyle emsal daire incelenmiş ve daire hakkında bilgi alınmıştır. Daire: Giriş holü, 3 oda, salon, mutfak, WC ve banyodan oluşur. Antre ve mutfak tabanı seramik, banyo ve WC tavana kadar seramiktir. Dış kapısı çelik, pencere doğramaları beyaz PVC doğrama ve ısıcamlıdır. Mutfak balkonu PVC doğrama ile kapatılmıştır. Doğalgaz dönüşümü yapılmıştır. Mutfak dolaplarının değiştiği belirtilmiştir. Kullanım alanı 98,00m2’dir. Bahçe düzenlemesi ve altyapısı tamamlanmıştır. Taşınmaz Düzce Afetzede Yerleşim Yeri Uygulama İmar Planı “ sınırları içinde kalmakta olup planda ayrık nizam 3 kat konut alanına tahsislidir. İmar durumu incelendiğinde ön bahçe çekme mesafesinin 10,00m, yan bahçe ve arka bahçe çekme mesafelerinin 5,00m olduğu yapılanmada E: 1 olduğu tespit edilmiştir. Taşınmazın değeri: Arsa değeri: 31.745,87 TL, yapı değeri: 49.392,00 TL olmak üzere taşınmazın toplam değeri : 81.137,87 TL’dir. 1. SATIŞ GÜNÜ : 17/01/2014 günü saat: 10:40 10:50 arası 2. SATIŞ GÜNÜ : 12/02/2014 günü saat: 10:40 10:50 arası Satış Yeri : ESKİ DÜZCE BELEDİYESİ MEZAT SALONU FEVZİ ÇAKMAK MAH. Z62 MERKEZ / DÜZCE Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/564 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 10/11/2013 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 73687) Şimdi bu İspanyol öğretmen kadın çok şaşırıyor ama şöyle bir kendi ülkesinin tarihine baktığında, kadınların “cadı” denilerek engizisyon mahkemelerinin yani kilisenin kararıyla nasıl yakıldığı ortaçağı anımsıyor. Evet, şöyle bir baktığımızda dinlerin ve geleneksel kültürün kadınları sevmediğini görürüz. Özellikle de dini inançların beslediği geleneksel kültürler, erkek kavramını yüceltip, kadınları aşağılayarak bu mevcut düzenin sürmesine yardımcı olurlar. Bizim ülkemizde de durum farklı değildir. Geçenlerde kucağıma çok değerli bir kitap düştü. “Yazko Somut 4. SAYFA İlk Feminist Yazılar” Geçmişe dönüp anımsadım, 30 yıl önce Yazarlar Kooperatifi (Yazko) Somut adlı yayını satın alıp haftalık bir gazete yayımlamaya başlamıştı. Gazetenin dördüncü sayfası da kadınlara ayrılmıştı. 4 Şubat 1983 27 Mayıs 1983 arasında yayımlanan 4. Sayfa kadın hareketinin yepyeni bir ivme kazanmasında önemli bir rol oynamıştı. Sayfaları çevirmeye başladım ve Şule Torun’un “Geleneksel Kültürümüzde Çocuk” başlıklı yazısı tam da benim söylemek istediklerimi anlatıyordu. Bu yazıda değerli araştırmacı Prof. Dr. S. Veyis Örnek’in “Geleneksel Kültürümüzde Çocuk”* kitabından yapılan alıntılar çok ilginç. Örneğin, şu tekerlemeye bakın: “Oğlancıktır oğlancık/ Ne küpe ister ne boncuk/ Kız dediğin ise bir kancık/ Hem küpe ister, hem boncuk”. Kancık bildiğiniz gibi “dişi köpek” demek ve sürekli kız çocuğu doğuranlara da geleneksel kültürümüz de “kancık anası” denir. Yıllar önce Sevgül’ün öyküsünü yazmıştım, çevresinin ona “kancık anası” demesinden öyle hırpalanmıştı ki, belki bu sefer oğlan olur diyerek, tam 21. kez doğum yaparken ölmüştü. S. Veyis Örnek şöyle diyor: “... geleneksel kültürü besleyen din, bazı inançlar oluşturmuştur. Örneğin, oğlan doğurmak için başvurulan önlemlerden biri cinsel birleşmeden sonra sağ yana yatmak ya da sağ yandan kalkmak, çok yaygın bir inanma olarak görünmektedir. İslam kültüründe ‘sağ’ın olumlu olarak değerlendirilmesi, tıpkı ‘sağ ayağı atarak bir işe başlama’, ‘sağ elle dokunma’, ‘meleklerin sağ omuzda oluşu’ erkeğe verilen değeri göstermektedir. Kızlar için herhangi bir inanma yoktur.” Erkekleri meleklerle aynı safta kabul eden İslam dini, elbette tam karşıya yani sol omuza şeytanı koyacaktır. Yazımın başında herkesi dürüst olmaya davet etmiştim. Şimdi bir düşünün acaba kaç kadın şu sözleri söyledi: “N’olur bir erkek çocuğum olsun!” Erkekler her zaman hayata bir sıfır önde başlarlar. Ve bu hep böyle gider, şu adaletsizliğe bakın, tıp erkekler için Viagra’yı keşfetti ve doğanın dengesini bir kez daha erkekler lehine bozdu. Yalan mı söylüyorum? *Prof. Dr. S. Veyis Örnek, Geleneksel Kültürümüzde Çocuk, İş Bankası Yayınları.