Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2013 CUMA 6 HABERLER İlahiyatçı yazar İhsan Eliaçık, ‘Asıl tehlike öğrenci evlerinde değil muta nikâhlı evlerde’ dedi Yemek protestosu Isparta’daki Ahmet Melih Doğan Anadolu Lisesi’nin yemekhanesinde kız öğrencilerin ayrı, erkek öğrencilerin ayrı saatlerde yemek yemesine yönelik uygulama, Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) öğrencileri tarafından protesto edildi. SDÜ Atatürkçü Düşünce Topluluğu üyeleri okul bahçesinde kızlı erkekli tost yedi. Protestoya lise öğrencileri de destek verdi. Türkiye Barolar Birliği de Isparta Ahmet Melih Doğan Anadolu Lisesi Müdürü Kenan Köse hakkında, suç duyurusu ve idari soruşturma başlatılması talebinde bulundu. Suç duyurusu dilekçesinde, “Eylem, kız ve erkek öğrenciler arasında ayrımcılığa neden olmaktadır” denildi. (Fotoğraf: DHA) diyemeyiz artık MELTEM YILMAZ ‘İran olmayız’ de basında da yer alan bir araştırma verildi ve o araştırma gösterdi ki, toplumumuzda aileler yüzde 70 oranında çocuklarının kızlı erkekli yaşamasını istemiyor. Başbakan da yüzde 70’i arkasına alma derdinde. Türban Kozu Elden Gidince... Başbakan Erdoğan’ın ‘kızlı erkekli öğrenci evlerini’ hedef alan sözlerinin içeriğindeki vahametten bağımsız olarak bu çıkışın arkasında yatan siyasi hesapların da irdelenmesinde yarar var. Sadece muhalefette değil, iktidara yakın çevrelerde de paylaşılan genel kanı, Erdoğan’ın hedefinin iki yıl içinde yapılacak üç seçim öncesinde tabanını konsolide etmek, sıkılaştırmak olduğu şeklinde. Önce yerel seçimler ardından Çankaya Köşkü için seçim ve sonra da 2015’te genel seçimler var. POLİSİN GEREKÇESİ FUHUŞ 34 apart daireye mühür CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Başbakan Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerinin denetleneceği yönündeki açıklamaları tartışılırken, Eskişehir Emniyet Müdürlüğü 34 apart daireyi mühürledi. Öğrenciler ise yurt ve barınma problemi yaşadıklarını anlatarak uygulamaya tepki gösterdi. Polis, geçen haftalarda kent merkezinde bulunan bazı apart dairelerin fuhuş amaçlı kiralandığı iddiasıyla, apart dairelere yönelik operasyon düzenledi. 34 daire mühürlendi. Eğitim gören 70 bine yakın öğrencinin bir kısmı devlet ve özel yurtlarda yer bulamadıkları gerekçesiyle apart dairelerde kalıyor. Anadolu Üniversite si öğrencisi Hasan Kök, “Apart dairelerde kalanlar illa kız ve erkek bir arada kalmıyor. Ayrıca kız ve erkek bir arada kalan öğrencilerin çoğu da sevgili değil arkadaş. Hükümet art niyetli yaklaşıyor” dedi. Anadolu Üniversitesi öğrencisi Hayati Bal ise “Hükümetin yaptığı bir anlamda gericilik, diğer anlamda ise gündemi değiştirme” dedi. Osmangazi Üniversitesi öğrencisi Ayfer Makas da, “Boş işlerle uğraşılıyor. Ben şahsen erkek ve kızların aynı evi paylaştığını çok çok nadir görüyorum. Hükümet bütün öğrencileri hedef haline getirdi. Öğrenci evleriyle uğraşacaklarına öğrencilerin, barınma, beslenme, ulaşım, burs sorunlarıyla ilgilensinler” dedi. Anadolu Üniversitesi öğrencisi Mertcan Nergiz ise “İktidar ortaçağı bize dayatıyor” dedi. İlahiyatçı, yazar İhsan Eliaçık, Gezi eylemleriyle başlayan süreçteki duruşuyla yalnızca muhafazakârların değil, toplumun farklı kesimlerinin de ilgiyle izlediği bir isim. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın açıklamalarıyla gündeme gelen “öğrenci evleri” tartışmasını yorumlayan Eliaçık, “Toplumun ahlakı açısından asıl tehlike öğrenci evlerinde değil, muta nikâhlı evlerde” dedi. Siz nasıl yorumluyorsunuz “kızlı erkekli öğrenci evleri” tartışmasını? Evet, AKP yaşam tarzına müdahale etmeyiz, diyor ama bir yandan da “öğrenciler evlerinde karışık bir şekilde kalıyorlar. Biz muhafazakârız buna izin vermeyiz” diyor. Bu söylem, yaşam tarzına, özel hayata dört dörtlük bir müdahaledir, bunun başka bir açıklaması yok! Peki bu adımı neden attılar, işte bunu ben de henüz anlayabilmiş değilim. Devletin en yetkili ağzının öğrenci evlerine karışması çok büyük bir hatadır, öğrenci evlerini terör örgütüyle ilişkilendirmek de aynı şekilde hatadır. Zaten İçişleri Bakanı’nın açıklaması iyice berbat bir duruma soktu. Ben Türkiye’nin çok yanlış bir gidişatta olduğunu düşünüyorum. Çünkü zaten geniş halk kitlelerinde, özellikle laik kesimde, “AKP evimizin içerisine kadar karışacak” tedirginliği vardı bugüne kadar. AKP şeriata doğru adım adım ilerleyecek şeklinde bir inanç vardı. Şimdi bu inanç bir anlamda onaylanıyor. Ben bu tedirginliği yaşayanlara bugüne kadar her ne kadar Türkiye Afganistan olmaz, İran olmaz dediysem de artık diyemiyoruz, zaten artık insanlar buna inanmıyor. İşin tuhaf yanı, bir yandan seçilme yaşını küçültmeye çalışan AKP’nin bunu yapması herhalde, değil mi? Kesinlikle öyle. Şimdi tüm bunları ben aslında seçim yatırımı olarak görüyorum. Kendilerine geçen günler ‘Muhafazakârlar da rahatsız’ Peki bu şekilde toplumda destek görebiliyor mu? Hayır sanmıyorum. Çünkü burada muhafazakâr duyarlılığı da aşma durumu söz konusu. Çevremden yola çıkarak, evet bu tür müdahale söylemlerinden muhafazakârların da rahatsız olduğunu söyleyebilirim. Bugünlerde muhafazakârlar, “bizim gibi yaşamayanların hayatına müdahale var burda” diyor, bundan bir rahatsızlık var. Sonuçta herkes kendi çocuğuna bakmalı, bunu yapması gereken Başbakan değil. Babalık ile başbakanlığı giderek daha çok karıştırıyor. Ne olacak yani ihbar gelirse, ev baskınları mı düzenlenecek? Bu kafayla giderse yakında ev baskınları düzenlenir tabii. Bir de “başka” evler var tabii. Muta nikâhı için kiralanan, dahası bir saatliğine, bir haftalığına kiralanan evler... Eğer toplumsal ahlaktan söz ediyorsak, asıl tehlike bu tür muta nikâhı için kiralanan evlerdedir. Son dönemde sayıları da artıyor, evet. Bu evler, metres tutmanın dini kılıfa sokulduğu bir hayatı barındırıyor ve gayrimeşrudur elbette. Adam evli örneğin, ikinci veya üçüncü bir kadınla muta nikâhı yaparak birlikte oluyor. Bu çok yanlış çünkü ailelerin parçalanmasına neden oluyor. Ben buralara devlet karışsın demiyorum, buralara da karışmasın, sonuçta özel hayat, ama buralar doğru evler değil. Öğrenci evlerinde ise öğrenciler öğrencilik hayatı yaşıyor, bunda bir gayri meşruluk yok. İslamiyette kadınlar ve erkeklerin aynı ortamda, bir arada olması gibi bir yasak yoktur. Yalnızca evlilik dışı cinsellik yasaklanmıştır İslamiyette. Sandık işini sıkı tutuyor Erdoğan’ın halkın oyuyla yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimin kazanması için seçmenlerin yüzde 50’sinden bir fazlasını bulması gerekiyor. AKP sözcülerinin ‘rahatız’ iddialarına bakmayın. Başbakan’ın Kızılcahamam’da örgütüne yaptığı ‘Fetret Devri’ hatırlatması işi ne kadar sıkı tuttuğunun ve tutacağının en somut işareti. Bir başka işaret ise kabinenin en güçlü isimlerini riskli olduğunu bile bile belediye seçimleri için sahaya sürme konusundaki ısrarı. Bu kritik seçimler yaklaşırken AKP daha önceki seçimlerde de yaptığı gibi halkın manevi duygularını etkileyecek hamleler peşine düştü. Önce 2011’de başları açık olarak kampanya yaparak seçilen AKP’li kadın milletvekillerinin bir bölümü aniden örtünme kararı aldı. CHP’den beklenen, milliyetçi, muhafazakâr kesimleri rahatsız edecek radikal çıkışlar yapmasıydı ama işler umdukları gibi gitmedi. İşte şimdi öğrenci evleri konusundaki çıkışın ardında da benzer bir şekilde demokrat kesimlerden gelecek ‘özgürlük’ eleştirileri ile rüzgârını şişirme arzusu var. İçerideki ve dışarıdaki liberallerin top atışları karşısında tıpkı, kürtaj ve alkol tartışmalarında olduğu gibi Anadolu’nun muhafazakâr milletçi tabanını bir kez daha kendi arkasında kenetleyeceğine güveniyor Erdoğan. Nitekim AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik katıldığı bir programda da, “Toplum bana ona göre oy verecek” diyerek niyetlerini açığa vurdu. Başörtüsü tartışmasında istenen gerginlik yaşanmadı. Bakalım ‘kızlı erkekli’ tartışmasında evdeki hesap, çarşıya uyacak mı? Eleştirilerle tabanı koruyacak KIZLIERKEKLİ EYLEMDELER! Adana Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) öğrencileri, Balcalı Yerleşkesi’ndeki Eğitim Fakültesi R1 Derslikleri önünde bulunan çimlik alanda toplandı. Kız ve erkeklerin birlikte oturduğu forumda konuşan öğrenciler, sorunlarını paylaşıp çözüm önerilerini sundu. Bursa Uludağ Üniversitesi öğrencileri Görüklü meydanında düzenledikleri eylemle Erdoğan’ı protesto etti. (Fotoğraf: DHA) Kılıç açıkladı Özel yurtlara devlet denetimi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, öğrenci evleri tartışması ile birlikte yapılacağı anlaşılan yasal düzenlemenin ayrıntılarını paylaştı. Kılıç, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, “Hiç kimse lafı alıp da istediği gibi eğip bükmesin. Yurtlar için standartlar belirlenecek. Özel üniversite yurtlarının denetimi yasal düzenleme ile YURTKUR’a verilecek. Fiziki ve hukuki yapının esasları net olacak. İstismara açık, kuralsız, kontrolsüz işletmeler olmayacak. Üniversite çevresinde ‘apart’, ‘pansiyon’ paravanıyla faaliyet gösteren yerler ile ilgili ‘hukuksuzluk’ sona erdirilecek. Her şey Türkiye Cumhuriyeti’nin geleceği olan gençler için” dedi. Bakan Suat Kılıç’ın bu açıklamalarını “#MuhafazakârDemokrat ızMüdahaleciDeğil” konu başlığı altında yapması ise dikkat çekti. Tarikat evlerine örtülü mesaj mı? Başbakan tarafından gündeme getirilen ‘kızlı erkekli evler’ tartışmasında, bir başka kitlenin daha hedefte olduğunu işittik. Başbakan’ın uzun süredir kendisini ve tabanını rahatsız eden bir gruba daha bu çıkışıyla bir ‘gözdağı’ verme, uyarma niyeti olduğu ileri sürülüyor. Özellikle iktidar kulislerinde dile getirilen bu iddialara göre, AKP’nin dindar tabanı bazı tarikatların öğrenci evlerinden de oldukça şikâyetçi. Bu evlerde, ‘abi’ ve ‘ablaların’ dinin cevaz verdiği ileri sürülen ve özellikle İran’da yaygın olan ‘muta nikâhı’ benzeri yöntemlerle birlikte yaşamasına duyulan tepki AKP üst yönetimine sürekli iletiliyor. Başbakan’ın da bu şikâyetlerden rahatsızlığını zaman zaman dile getirdiği ileri sürülüyor. Başbakan’ın ‘öğrenci evleri’ne karşı başlattığı mücadeleye, sosyal medya üzerinden İslamcı kesimlerin verdiği olumsuz tepkilerin hepsi olmasa bile bir bölümün arkasında bu tarikatlerin rahatsızlığının yattığı ileri sürülüyor. Erdoğan’a ‘halife’ benzetmesi MUĞLA (DHA) İçki ve sigara satışı yaptığı gerekçesiyle öğrencilerine okulun yakınındaki marketten alışverişi yasaklayan Muğla Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Mehmet Şinasi Çövüt, Facebook’taki kişisel sayfasında, Başbakan Tayyip Erdoğan için “halife” benzetmesinde bulunarak kızerkek öğrencilerin aynı evde kalmasıyla ilgili açıklamasını desteklediğini belirtti. Çövüt, “Son tartış malarda Başbakanımıza karşı çıkanların hangisi genelevlere, kadınların bir meta gibi alınıp satıldıkları, seks kölesi olarak kullanıldıkları içkili gece kulüplerine, tavernalara, kadın vücudunun pazarlandığı otomobil, araba lastiği reklamlarına karşı çıkmıştır? Yeryüzüne halife olarak gönderildiğinin bilinci ile sadece kendi hayatını değil, kendi hayatı nasıl kutsalsa diğerlerinin hayatlarını da öylece kutsal sayarak hareket eden, ailelerin şeref, haysiyet ve insanlık onurunu ayaklar altına alınmaktan kurtarmaya çalışan Sayın Başbakanımızdan Allah razı olsun.” O MÜDÜR YİNE KONUŞTU: Bak şu müşavirin etiğine Kürtaj başvurusunda patlama olduğunu açıklayan Sağlık Bakanlığı Müşaviri Ahmet Özdinç’in ‘tıp etiği’ doktorası yaptığı ortaya çıktı rumlu hekimi, sağlık grup başkanı olarak çalıştı. Sonrasında İstanbul Sağlık Müdürlüğü Kriz ANKARA Sağlık Bakanlığı Müşaviri Ahmet Merkezi’nde görevlendirilen Özdinç, Sağlık BiÖzdinç, Twitter hesabı üzerinden üniversite öğ limleri Enstitüsü’ne başvurarak doktoraya başrencilerinin kürtaj başvurularında patlama oldu ladı. Özdinç, Sağlık Bakanlığı’ndaki müşavirlik ğunu paylaşınca Sağlık Bakanlığı, “kişisel gö görevinin yanı sıra YÖK’e bağlı Türkiye Öğrenrüşüdür” açıklamasını yaptı. Özdinç kendi ba ci Konseyi’nde başkan danışmanlığı yapıyor. kanlığından gelen tepkiyi görünce, bir gazetede Özdinç’in doktora eğitimini, “tıp etiği ve tıp ta“Saha araştırması yaptım demedim. Duydukla rihi” üzerine yapması ise dikkat çekti. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bir televirımdan kastımdır” ifadelerini kullandı. “Duyumları” üzerinden açıklama yapan Özdinç’in dok zyon programında Özdinç’in disipline sevk edildiğini torasını “tıp etiği” alanında yaptığı ortaya çıktı. belirterek “Böyle bir açıklamayı bu arkadaş İÜ Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden mezun neye göre yaptı ama yanlış. Böyle bir veri varolan Özdinç, ilk olarak Sultanbeyli Verem Sa sa bakanlıkta vardır ama bizde de yok. Kulakvaş Dispanseri’nde görevlendirildi. 1 yıl içinde tan duyma bir bilgiyi Twitter’da paylaşmasını Sultaybeyli Toplum Sağlığı Merkezi’ne atanan doğru bulmuyorum. Bakanlıkta böyle bir veÖzdinç, kısa süre içinde toplum merkezinin so ri olsa bile onun açıklama hakkı yok” dedi. İKLİM ÖNGEL ERDOĞAN BAYRAKTAR 5 yılda 40 bin öğrenciye yurt ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, yurtlarda öğrencilere her türlü olanağı sunduklarını belirterek “Bakanlık olarak Türkiye genelinde son 5 yılda 40 bin 280 öğrenci kapasiteli 60 yurdun yapımını tamamladık. 25 bin 160 öğrenci kapasiteli 40 yurdun inşası da devam ediyor” dedi. Bayraktar, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın öğrenci evlerine ve yurtlara ilişkin sözlerinin ardından öğrenci yurtlarıyla ilgili AA’ya açıklama yaptı. Bayraktar, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan ihtiyaç programları doğrultusunda, kullanıcı sayısı ve kitlesi dikkate alınarak projelendirildiğini söyledi. Türkiye genelinde son 5 yılda 46 ilde 40 bin 280 kapasiteli 60 öğrenci yurdunu tamamlayarak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu’na teslim ettiklerini belirten Bayraktar, bunlardan 8 bin 450 öğrenci kapasiteli 14 yurdun bu yıl tamamlandığına işaret etti. Bayraktar, halen 28 ilde 25 bin 160 öğrenci kapasiteli 40 yurdun yapımının sürdüğünü ifade etti.