Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2013 CUMA 14 n Baştarafı 1. Sayfada HABERLER 17 yerinden bıçaklandı devrim Genetikte GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Hemşire l İstanbul Haber Servisi Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde görevli hemşire Ayşenur V., eski hastane çalışanı tarafından 17 yerinden bıçaklandı. İddiaya göre, bir süre önce eşinden ayrılan Ayşenur V., hastanede sözleşmeli personel olarak çalışan Yasin K. tarafından arkadaşlık teklif edilerek rahatsız edilmeye başlandı. Ayşenur V. hastane yönetimine durumu bildirince, sözleşmeli personel olarak çalışan Yasin K. işten atılarak hastaneden uzaklaştırıldı. Dün 09.00 sıralarında gece nöbetinden çıkan Ayşenur V. hastane bahçesinde Yasin K. ile karşılaştı. Yasin K. cebinden çıkarttığı bıçak ile genç kadını vücudunun 17 yerinden bıçakladı. Kanlar içinde kalan hemşirenin durumu ağır. l Geliştirilen yepyeni bir teknik ile önlemler getireceğini açıklayan RTE’nin amacını gündem değiştirmek diye yorumluyor. Oysa gidişat apaçık ortada. RTE artık oy derdinde değil. Cumhuriyetin temel öğelerini din üzerinden yozlaştıracak attığı her adım, asıl amacının bir parçası. Türbanda nihai amacına ulaştı. Meclis’e türbanı sokmayı başardı. Muhalefet partileri başı kapalı da açık da bizim bacımız diyen AKP’ye Meclis’te omuz verdiler. RTE iktidarı böylece başı örtülü Anadolu kadını ile dini simgeleyen türbanı taşıyan kafa arasında fark olmadığını kanıtladı ve... HHH Yeni bir adım attı. Özel yaşama müdahalelerine yeni bir örnek verdi. Kızerkek gençlerin aynı evde kalmalarına seyirci kalamayacağını, gerekirse yasal önlemler almakta tereddüt etmeyeceğini söyledi. Bu dayatması özel yaşamı titizlikle koruyan anayasaya, yasalara ve de... Batılı demokratik kurallara öylesine aykırıydı ki; yanı başındaki yardımcısı B. Arınç kabine dışındaki sözcüsü profesör başdanışmanı patronlarının böyle bir açıklama yapmadığını varsayarak önce karşı durdular ve RTE’den bir güzel fırça yiyince, alelacele ilk sözlerinden çark ediverdiler!.. HHH RTE, kızerkek aynı evde olamaz dayatmasına, Batılı demokrasilerdeki muhafazakâr demokrat partilere benzer bir parti olduğunu söyleyerek başladı ama içeride dışarıda bu nedene dayanan açıklamaları yutan olmadı. Din kurallarını laik cumhuriyete yamamaya çalışan sapına kadar dinci, sözde demokrat bir Başbakan olarak nam saldı. Evleri polis denetimine almaya varacak olası yasal önlemler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarına aykırı. Üye olmayı istediği Avrupa Birliği; bu konudaki seçim ilkesel olarak öğrencilerin ve ailelerinin olmalı dedi ve fakat: AB; RTE’nin önce söylediğini sonraki zamanda aksini savunduğunu, yalanladığını hâlâ öğrenememiş olacak ki... ... Doğrudan özel yaşama müdahaleyi dayatan Başbakan’ın; yakın zamanda açıkladığı Demokratikleşme Paketi’ndeki; “esas unsuru olan yaşam tarzlarının ve vatandaşların özel tercihlerinin korunmasını da” yalanladığına değindi. HHH Başbakan’ın açtığı yeni cephenin evrensel kural ve anlayışa ters düştüğünü kavrayan yakın çevresi… Başbakan’ın söylediklerini tevil etmeye giriştiler. Başbakan’ın asıl amacının yazıldığı, söylendiği gibi olmadığını, en başta kimin savunabileceğini elbette tahmin etmekte duraksamadınız:. Devlet nişanlarından Atatürk siluetinin ve TC’nin “kıyamete kadar kalmayacağını” söyleyebilen Hüseyin Çelik! Yasa yapılacak derken öğrenci evlerine çat kapı yapılmayacakmış. İçişleri Bakanı Muammer Güler de kızerkek öğrenci evlerine terör açısından baktıklarını, örgütlerin buralarda eleman yetiştirdiklerini, bomba imalini öğrettiklerini ve bu nedenle baskılar yapıldığını, yapılabileceğini söylemedi mi? Hüseyin Çelik, hemen TV’lerde bu açıklamaya benzer savunularla Başbakan’ı aklamaya girişti. Baktılar pabuç pahalı. Dört bir ağızdan Başbakan’ın o evlerde fuhşa kadar karmakarışık şeyler oluyor suçlamasının yanlış anlaşıldığını kanıtlamaya çabalıyorlar. HHH Finlandiya’da şayet özel yaşama müdahaleci olsalarmış; iki kişiden biri AKP’ye oy verir miymiş... demedi mi? Dedi ve imdiii: RTE’nin sandık belgeli savunusuna inanmıyorsunuz da... ... Özel yaşama bal gibi müdahalenin; anayasaya, yasalara aykırı olduğunu söyleyen, yazan savunanlara, Avrupa Birliği’nin bu konuda düzenleme getiren Avrupa standartlarına, AİHM’nin kararlarına inanıyorsunuz ha!.. Öyleyse yakında; doğrulara sürekli yalan yanlış diyen RTE’yi kıskanan bir AKP ve din düşmanı muhalif, ateist, komünist, Kuran bilmez, bölücüsünüz derlerse... ... Elbette şaşırmayacağız! genlerdeki hatalar düzeltilebilecek l Bilim ve Teknoloji Tıp dünyası kanserden Down sendromuna, AIDS’ten Huntington hastalığına bir dizi hastalığın tanı ve tedavisine devrim yaratan Crispr adı verilen yepyeni bir tekniği tartışıyor. Bu teknik yardımıyla insanlar dahil, tüm canlı organizmaların genomundaki hataları ve bozuklukları düzeltmek mümkün. Crispr tekniği insan genomunun herhangi bir kısmı üzerinde değişiklik yapmaya imkân tanıyor. Bilim insanları bundan böyle 23 çift insan kromozomu üzerindeki DNA’ların konumlarını, istenmeyen bir hataya yol açmadan, hassas ve ayrıntılı bir şekilde değiştirebilecek. Bugüne dek gen terapileri çok da hassas olmayan yöntemlerle yürütülüyordu. En yaygın yöntem modifiye edilmiş virüslerin DNA’ya gelişigüzel bir şekilde yerleştirilmesiydi. Bu da bazı hastalar için büyük tehlike yaratıyordu. Oysa bu yeni yöntem, kolay ve basit olmasının yanı sıra, DNA molekülünün istenilen kısmını hassas bir şekilde düzeltebiliyor. müjdeli haber Melis’e Yalnızlar insanlar için değil... Bu tekniğin moleküler genetik alanında bir devrime yol açabilecek potansiyele sahip olduğunu söyleyen 2006 yılı Nobel Tıp ödülü sahibi Craig Mello, bu konuda şöyle konuşuyor: “Bu teknik yalnızca insanlarda değil, bitki ve hayvan genetiğinde de büyük değişiklikler yaratabilecek. Böylece çiftlik hayvanlarının ıslahı ve genetiği değiştirilmiş gıda üretimi kolaylaşacak ve yaygınlık kazanacak.” Alevlerin arasında l Gaziantep’teki yangında trikotaj ve konfeksiyonda çalışan iki işçi öldü, 45 kişi yaralandı. Yaralılar arasında kaçak Suriyeliler de var l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, uzun süredir lösemi tedavisi gören ve kemik iliği nakli bekleyen küçük Melis Akbaş’a iyi haberin ABD’den geldiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı ile Türk Kızılay’ı arasında gerçekleştirilecek ve Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi (TÜRKÖK) Projesi’nin ilk adımı olan “Uygun Gönüllü Vericilerin Belirlenmesi ve Örneklerin Alınması Protokolü” imza töreni yapıldı. Burada soruları yanıtlayan Müezzinoğlu, Melis’in kemik iliği nakli durumuna ilişkin “ABD’den bir donörün bulunduğu” bilgisini verirken İstanbul Üniversitesi Doku Bilgi Bankası Sorumlusu Prof. Dr. Fatma Oğuz da Melis için önce Almanya’dan bir verici bulunduğunu ancak daha sonra vericinin vazgeçmesi üzerine ABD’den çok daha orta uyumlu bir verici için ileri test istediklerini kaydetti. can pazarı Pantolonda Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ Fotoğraflar: YUSUF ATLIHANAA BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Trikotaj ve konfeksiyon üretimi yapılan bir iş merkezinde çıkan yangında 2 kişi yaşamını yitirdi, aralarında kaçak çalıştırılan Suriyelilerin de bulunduğu 14’ü yoğun bakımda, 4’ü ağır 45 kişi yaralandı. Şahinbey ilçesinde Gaziler Caddesi’ndeki 3 katlı Hacı Büyükbeşe İş Merkezi’nin zemin katında dün 10.30 sıralarında bilinmeyen bir nedenle çıkan yangın kısa sürede iş merkezini sardı. İçeriyi kaplayan dumanlar, iş merkezinde paniğe yol açtı. Trikotaj ve konfeksiyon üretimi yapılan işyerlerinde çalışanlar kendilerini dışarı atarken itfaiye ve sağlık ekiplerinden yardım istendi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri, bir yandan iş merkezinde bulunanları tahliye edip diğer yandan yangına müdahale etmeye başladı. Daha sonra bölgeye takviye itfaiye ve sağlık ekipleri gönderildi. kumaş tartışması Erdost karanfillerle l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül 1980 askeri darbesi sonrası, yasak yayın basmak ve bulundurmak iddiasıyla gözaltına alınan, 7 Kasım 1980’de Mamak Cezaevi’nde görevli erler tarafından dövülerek öldürülen yayıncı İlhan Erdost, gömütü başında düzenlenen törenle anıldı. Karşıyaka Mezarlığı’ndaki törene, İlhan Erdost’un ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost, kızları Türküler ve Alaz Erdost, eşi Gül Erdost, gazetemiz yazarı Işık Kansu, Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı Yayın Yönetmeni Orhan Tüleylioğlu, Deniz Gezmiş’lerin avukatı Halit Çelenk’in damadı Kaya Güvenç, şair Behçet Aysan’ın kızı Eren Aysan, şair Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok Akatlı, 1980’de öldürülen yazar Ümit Kaftancıoğlu’nun gelini Canan Kaftancıoğlu, yazar Alper Akçam ve Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) Genel Başkanı Şenal Sarıhan katıldı. Hastanede yaşama döndü Denetimler yetersiz İş merkezindeki trikotaj ve konfeksiyon atölyelerinde Suriyeli sığınmacıların da kaçak olarak çalıştırıldığını anlatan işçiler denetimsizlikten şikâyet etti. Yetkililer ise soruşturmanın sürdüğünü belirterek konuyla ilgili açıklama yapmak istemedi. Penye ve Konfeksiyoncular Derneği Başkanı Mehmet Haskaya, denetim yetersizliğinden yakındı. anıldı Olayda işçilerden İbrahim Gemici (57) ve Mehmet Alakırık (21) yaşamını yitirirken öldü sanılan 1 kişi hastanede yaşama döndürüldü. Yangında, aralarında Suriyelilerin de bulunduğu 4’ü ağır 45 kişi de yaralandı. Hastanede tedaviye alınan yaralılardan bazıları, ayakta tedavilerinin ardından taburcu edilirken dumandan etkilenen kişilere süt içirtilerek, oksijen tedavisi uygulandı. Bilgi aldılar Olay yerinde incelemelerde bulunan ve bilgi alan Vali Yardımcısı Mehmet Taşdöğen, yangının çıkış nedeninin araştırıldığını aktardı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker ve diğer yetkililer işhanında incelemelerde bulundu. l ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Komisyonu’nda kadın milletvekillerinin Genel Kurul’a pantolonla girmelerini sağlayan teklifteki “Kadınlar tayyör ya da ceket pantolon giyerler” ifadesine Türkçe rötuşu yapılarak “Kadınlar ceket ve etek veya ceket ve pantolon giyerler” şekliyle kabul edildi. Ancak düzenlemede pantolonun kumaş olup olmayacağının açık bir şekilde belirtilmemesi, Genel Kurul’a “deri pantolonla girilebilir” yorumlarına neden oldu. Kadın milletvekilleri düzenlemenin TBMM’de kabul edilmesinden sonra pantolon giyebilecek. AKP’li Öznür Çalık, daha önce Genel Kurul’a pantolonla girdiğini ve hiçbir engelle karşılaşmadığını söyledi. Halıcı’nın istifası kabul edilmedi n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen haftalarda, “yetki tartışması” nedeniyle Genel Başkan Yardımcılığı’ndan istifasını açıklayan Emrehan Halıcı’nın bu talebini kabul etmediğini açıkladı. CHP Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, Kılıçdaroğlu’nun Halıcı’nın istifasını işleme koymadığı ve Genel Başkan Yardımcısı olarak görevini sürdüreceğini açıkladığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre Halıcı, dün Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile görüştü. Görüşmede, Kılıçdaroğlu’nun bir süre önce “sosyal medya” ile ilgili yürütülen bir proje konusunda yaşanan yetki tartışması nedeniyle istifa kararı alan Halıcı’ya, görevine devam etmesi ricasında bulunduğu belirtildi. Halıcı’nın sorumluluk alanındaki çalışmalara devam edeceği belirtildi. CUMOK’un panelinde konuşan yazarımız Bursalı Basına yapılan katliam ve terördür lal Ülgen ve Poyrazköy davası sanığı avukat Namık Kemal Boya da katıldı. CHP İzmir Milletvekili, yazarımız Mustafa Balbay’ın yanı sıra özgürlüğünden hukuksuz biçimde yoksun bırakılanlar için düzenlenen panel öncesi yurttaşlar, CUMOK İstanbul standından Marmara Salonu’na dek Atatürk ve tutuklu gazetecilerin fotoğraflarının bulunduğu pankartla yürüyüş yaptı. Namık Kemal Boya’nın yönettiği toplantıda konuşan Orhan Bursalı, “Bir gazete objektif olmalı ve her kesime hitap etmelidir. Ama bugün iktidar kendi gazete ve televizyonlarını kurdu. Televizyonlara ve gazetelerine bakıyoruz yandaş ve cemaatçi. Bunu amacı kitleleri kontrol altına almaktır, böylece halka baskı yapmaktır. Örnek uyduruk delillerle askerleri ve gazetecileri içeri atarak gösterdiler” diye konuştu. Ülgen ise öğrenci evleri tartışmalarını anımsatarak “Ne Başbakan’ın ne de başka birisinin böyle siyasal söylem ve yaptırıma hakkı yoktur. Başbakan böyle söylemlerde bulunursa illerde valiler, bakanlar her türlü şeyi söyler ve yaptırımlar yapar” dedi. SERKAN YILDIZ Yassıada’nın adı değiştirildi n İstanbul Haber Servisi Yassıada’nın ismi, İstanbul İl Genel Meclisi kararıyla “Demokrasi ve Özgürlük Adası” olarak değiştirildi. İl Genel Meclisi’nden yapılan açıklamada; Yassıada’nın isminin değiştirilmesi yönündeki teklifin oy birliğiyle kabul edildiği, böylece darbe izlerinden birinin daha silindiği söylendi. 32. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda Cumhuriyet Okurları (CUMOK) tarafından düzenlenen “Hukuksuzluklar ve Basın Özgürlüğü” panelinde gazetemiz yazarı Orhan Bursalı, “Basın görüş bildirmesin, eleştirmesin ve halkı bilgilendirmesin diye basın üzerinde baskı yapıldı ve yapılmaya devam ediliyor. Basına yapılan saldırılar, gazeteci ölümleri katliamdır, terördür” dedi. Panele Ergenekon ve Balyoz davalarının sanık avukatı Ce Gazetemiz yazarı Işık Kansu, törende yaptığı konuşmada, “Yine baskıcı, yine ölümün ve acının üzerimize geldiği bir dönemi yaşıyoruz. Özgürlüklerin yasak, yasakların özgürlük olduğu bir çağdayız. Ortaçağ, gri çağ... Ancak her şeye karşın aydınlığa doğru Haziran Direnişi’yle yürümeye başladık. Aydınlığın hiç sönmeyeceğini bu yürüyüşle gösterdik” dedi. Erdost’un ağabeyi Muzaffer İlhan Erdost da anmada gözyaşlarına hâkim olamadı. Kardeşinin ve kendisinin “suçsuz yere gözaltına alındığını” vurgulayan Erdost, “Uydurma delillerle bizi aldılar. Bizi suçlamak için adeta delil üretiyorlardı” diye konuştu. Aydınlığa doğru... l Eğitim Servisi Özel Sezin Okulu’nun 50. yıl etkinlikleri kapsamında The School at Columbia University işbirliğiyle “SezinTeach21 Eğitim Sempozyumu” düzenlendi. Sempozyumda konuşan MIT (Massachusetts Teknoloji Enstitüsü) öğretim üyesi, Lego’nun eğitim danışmanı Prof. Edith K. Ackerman, “Öğrenme artık her yerde ve her zaman gerçekleşiyor. Okullar, sınırsız ve duvarsız olmalı ama mutlaka bir biçimi, bir amacı olmalı’’ dedi. “Öğretmenden öğretmene aktarım” ilkesi ile eğitimcilere yönelik olarak düzenlenen ve iki gün süren sempozyumda, “Workshop Modeli Üzerinden Farklılaştırılmış Öğrenme’’, “Tasarımcı Düşünce Modeli ve Yenilikçi Eğitim Programları’’ gibi pek çok atölye de yapıldı. ‘Okullar duvarsız olmalı’