17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 2013 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA tarihinde saat 12.30’da silahlar patlamadan önce Kennedy’nin duyduğu son cümle Teksas valisinin eşinden gelir: Dünyayı 1 l 22 Kasım 1963 Teksaslıların DİZİ 7 sizi sevmediğini söyleyemezsiniz Kılıçdaroğlu: Hükümet Yargı İşbirliğinin Somut Delili Başbakan Erdoğan’ın tartışma yaratan çıkışlarıyla gündem yeniden hareketlendi. Tartışmalar AKP’de eleştirel seslerin susturulmasına kadar vardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dünkü görüşmemizde sıcak gündemi Cumhuriyet’e değerlendirdi. Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle: MİT dinlemeleri somut delil: “Biz yıllardır Türkiye’de yargının siyasi otoritenin emrinde olduğunu, birlikte çalıştıklarını söylüyoruz. Cumhuriyet’in ortaya çıkardığı bu belge, işte o hükümetyargı ilişkisinin en somut ve inkâr edilemez delilidir. Kuralları nasıl kendilerine uydurduklarını gösteriyor. Yargıç eğer istihbarat örgütü ile işbirliği yapıp karar veriyorsa tarafsızlığına en büyük darbeyi bizzat kendisi vuruyor demektir. Bu konuyu mutlaka parlamentonun gündemine getireceğiz. Türkiye hukuk devleti. Bu yapılanan hesabı verilmeli.” Diktatörlüğün kanıtı: “Konunun sadece gazetecilerle sınırlı olmadığını biliyoruz. Yarın başka yurttaşlar için de yapılacak. Daha önce Hürriyet gazetesi CHP’li milletvekillerinin MİT tarafından izlendiğini gösteren haberler yaptı. Başbakan itiraz bile etmedi. Hatta onaylar tutum içinde oldu. Bakalım bu sefer ne yapacak? Türkiye’nin otoriter bir yönetim ile karşı karşıya olduğunu söylüyoruz. Bu belge de Türkiye’yi bir diktatörün yönettiğinin kanıtıdır.” AKP’de vicdan sahibi vekiller var: “Sarsıntı AKP’de değil, Türkiye’de. İzlenen politikalar nedeniyle ülke derinden sarsıntı geçiriyor. Toplumda ciddi tepkiler var. Bu sarsıntının, tepkilerin AKP’ye yansıması kaçınılmaz. İktidar partisi içinden de bu sarsıntıdan rahatsız olanlar tabii ki çıkacak. AKP içinde vicdan sahibi milletvekilleri var. Onların tepki göstermeleri çok doğal.” ‘Kürdistan’ sözü vahim: “Başbakan nerede, neyi, nasıl kullandığını bilen insan değil. Birileri metin yazıyor. O da okuyor. Bunların ne tür sonuçlar doğuracağından habersiz. Biliyorsunuz daha önce ‘Suriye’nin kuzeyi’ demişti. Buyurun şimdi görün orada yaşananları. Şimdiki o sözleri de çok vahim. Bunun sonunun nereye gideceğini söylemeye benim dilim varmıyor. Ama Başbakan’ın iktidarda kalmak için, o koltukta oturabilmek için istismar etmeyeceği hiçbir konu yok.” Hiç bu kadar kutuplaşmadık: “Bugün toplumda tüm fay hatları üzerinden çok ciddi ve derin bir ayrışma var. TürkKürt, LazÇerkez, AleviSünni, kızlıerkekli gibi. Tarihte toplumda bu kadar büyük ayrımcılık, bölücülük, kutuplaşma hiç yaşanmadı. Maalesef şimdi yaşanıyor.” Başbakan’a af tepkisi: “Bir söylediğini aynı gün içinde tekzip eden bir Başbakan olabilir mi? Ben o nedenle yalancıdan, halkı kandırandan başbakan olmaz diyorum. Önündeki metni okuyor, tepki gelince ‘Hayalimdi benim’ diyor. Sorun da burada zaten. Başbakanlık, hayal kurma yeri değildir.” Arınç’a ‘özgül ağırlık’ sorusu: “Bazı insanlar vardır ki kişiliklerinden asla ödün vermezler. Eğer bir insan ‘Benim partide özgül ağırlığım var’ dediyse ödün vermez noktaya geldiği açıktır. Ama Sayın Arınç’ın bu lafı üzerine dershaneler konusunda bir kez daha açığa düşünce özgül ağırlığı filan kalmamıştır artık. İnsan, kişiliği ile bu kadar da oynatır mı?” Rezaleti örtme çabası: “CHPHDP ittifakı iddiaları doğru değil. Bunlar AKP’nin Diyarbakır rezaletini örtmek, temizlemek için çıkarttığı ve BDP ile HDP’yi kullandığı bir oyunun parçası. CHP resmi ya da gayri resmi olarak böyle bir ittifak peşinde değildir.” Anayasada haklı çıktık: “Biz samimi olarak çağdaş ve özgürlükçü bir anayasa için masaya oturduk. AKP’nin böyle düşünmediğini biliyorduk ve dediğimiz de çıktı. Masadan kalkalım diye başkanlık sistemini getirdiler. Oysa bu ne üniversitelerin önerilerinde ne de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu tarafından birçok şehirde yapılan anayasa toplantılarında hiç gündeme dahi gelmeyen bir konu. 48 madde üzerinde uzlaştık. ‘Başkanlık meselesini çekin daha fazla maddede anlaşırız’ dedik. Ama çekmediler. Çünkü Türkiye’nin özgürleşmesini, demokratikleşmesini istemiyorlar. Sonunda da baktılar biz kalkmıyoruz, Cemil Çiçek’e bu süreci bozdurdular. Oysa onun böyle bir hakkı yok. Bize göre bu süreç bitmemiştir.” AKP’ye kimsenin güveni yok: “Biz ciddi bir partiyiz. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun çalışma yönergesinde anayasa metninin nasıl Genel Kurul’a ineceğinin koşulları belli. Getirirlerse işin içinde ne var ne yok, bakarız. Onu gördükten sonra durumumuzu belirleriz. Ben şahsen ihtimal vermiyorum. Çünkü artık AKP güven duyulan bir siyasi oluşum değildir. Tam tersine kandırma üzerine siyaset yapan bir parti.” Sayın Başkan! Değiştiren 8 Saniye BEDRİ BAYKAM ennedy cinayeti, hakkındaki gerçeklerin yüzde yüz bilinemeyeceği bir dipsiz kuyu. Dünya o günden sonra hiçbir zaman aynı olmadı ve bu cinayet, süper güç Amerika’nın tavrının tamamen değişmesine ve dünyanın giderek daha kötü bir yer haline dönüşmesine yol açtı. Bugün bile kendi coğrafyamızdaki her olumsuzluğun arkasında, Amerikan statükosunun, Kennedy’nin bir devrimle emperyalist, ırkçı, kapitalist modeli sarsıp farklı bir dünyaya ulaşma çabasının önünü ani bir şekilde kesmesi var. “Dünyayı Değiştiren 8 Saniye” başlıklı sergi ve araştırmam için 1995 ve 2013’te Dallas ve New Orleans’da bu dipsiz kuyuya düştüm. Bu cinayeti derinden inceleyen herkesin başına geliyor bu... İrlanda asıllı Amerikalı işadamı ve diplomat Joseph Kennedy’nin oğlu John Fitzgerald Kennedy, dostları, ailesi ve sayısız sevgilisi tarafından “Jack” olarak anılan, Amerikan donanmasında görev yapan bir 2. Dünya Savaşı kahramanı. Gemisi PT109, 1943’te Japonlar tarafından batırıldıktan sonra arkadaşlarını kurtarmak için saatlerce onları Pasifik’te çekerek yüzmüş, ıssız bir adaya çıktıktan sonra yardım aramak için kendini yine sulara bırakmış idealist bir genç adam. Çocuklarının Amerika’yı yönetmesini isteyen baba Kennedy’nin örgütlemesiyle Jack, 1946’da önce Massachusets senatörü, ardından Nixon’la girdiği yarışı önde bitirerek 1960’ta ABD’nin 35. başkanı seçildi. Özellikle Küba etrafında gelişen büyük gerginliklere sahne olan 1150 günlük başkanlığı, artık kendi politikalarını kabul ettireceği daha verimli bir döneme yaklaşıyordu. 1964 yılında yapılacak yeni seçimin hazırlıkları için, bütün güvenlik ikazlarına rağmen, yardımcısı Lyndon Johnson’la, beş durak ve 2 günlük Teksas seyahatine çıkmıştı. Dallas, seyahatin üçüncü ayağıydı ve 22 Kasım Fort Worth’te, Hotel Texas’ta kendisi için asılmış dünya sanatının Picasso veya Pollack gibi yıldızlarının işleriyle kaplı suitinde uyandı ve kahvaltıya oturdu. K Öleceğiz aat 12.30’du. O anda tarihi değiştiren sekiz saniyelik akış başladı. Sonraları birçok insanın maytap zannettiği ilk ses duyuldu, TSBD’nin üstündeki güvercin ler havalandı. Binanın beşinci karşun tından korteji seyredenler yuUNÇ AN Son ku MEŞHUR KORK i dağıtalı 4 saniye karıdan beton düştüğünü fark in yn be n ni y’ ed Kenn pağının üze edip irkildiler. Kennedy arabaka j ga ba , ie ck olmuş. Ja alarını rç pa sı yı ıskalayan ilk el ateşten sonta fa ka n rinden JFK’ni ra başını sağa çevirdi. Limuzin, ruması Clint Hill ko is rv se zli gi ararken n yetişmiş. TSBD’yi yaklaşık 30 metre kaarabaya arkada dar geçtikten sonra silah atışına benzeyen bir ses daha duyuldu. İnsanlar bunun da maytap veya motosiklet sesi olduğunu düşündü. Sonra benzeri bir başka ses daha duyuldu. JFK, şaşırmış bir ifadeyle boğazını tutuyordu. Belindeki ortopedik korse yüzünden pek hareket edemiyordu. Diğer kurşunlar hedeflerine ulaşmaya başladığında Jackie, “Oh, hayır, hayır!” diye haykırdı. Vurulan Vali Connally de “Aman Tanrım, hepimizi öldürecekler!” diye bağırıyordu. Başkanın arabası, bu açık saldırıya rağmen nedense hâlâ hızlanmıyordu! Son olarak bir kurşun Başkan’ın kafatasını, beynini darmadağın etti! Kennedy ve Jackie, önlerinde vali Connally ve eşi, en önde ise gizli servis ajanları Roy Kellerman ve William Greer. S ‘Başkan öldürmek için ne gece olurdu ama!’ Aynı günün sabahı sağ kolu Ken O’Donnell Başkan’a, Dal las Morning News’te Kennedy’yi suçlayan, neredeyse hakaret eden işadamlarının verdiği tam sayfa ilanı gösterdi. Eşi Jackie’nin morali bozuldu. Jackie’ye dönüp tane tane konuştu: “Dün gece, bir başkan öldürmek için ne gece olurdu ama? Yağmur yağıyordu, ıslanı yorduk. Adamın biri çantasından bir tabanca çıkarıverse, hızlı davransa ve kalabalığa karışsa.” Kafatası parçaları Jackie Kennedy, kocası beynine ölümcül kurşunu ye dikten sonra üstü açık otomobilde geri dönüp bagajın üstüne çıktığın da bütün dünya, onun panik içinde kaçtığını zannedecekti. Halbuki Jackie, kocasının fırlayan kafatası parçasını bagaj kapağının üstünden sımsıkı avucuna almış ve hastaneye ge lir gelmez doktora son ümit kırıntısıyla teslim etmişti. Jackie doktorun bu parçayı tekrar Jack’in kafatasına “yerleştirmesini” bekliyordu! Ba Başkan’ın uçağı Air Force One, saat 11.33’te Dallas Lovefield Havaalanı’na indi. JFK ve pembe takımı içinde Jackie merdivenlerde göründüğünde, kalabalıktan müthiş bir alkış tufanı koptu. Başkan ve eşi güvenlik kurallarını devAşırı sağcı gruplar, 22 Kasım sabare dışı bırakarak herkesle el sıkışıyorlardı. Konhı Dallas’ta bu el ilan larını dağıtıvoy saat 11.55’te, 4 motosikletli polis eşliğinde yorlar: “Vatana ihane tten aranıyor”. Lovefield’dan ayrıldı. Yağmur durduğu için limuAltında suçlar sıralanm ış. zinin üstü açıktı. Arabayı ajan William Greer kullanıyor, sağında güvenlik sorumlusu Roy Kellerman oturuyordu. Konvoy, on binlerce Teksaslının tezahüratları arasında Dallas merkezine doğElm Street’te son kurşun Kennedy’yi öldüreli belki kırk saniye ru yol almaya başladı. O güne kadar bu seyahate bile olmamış. Dallas halkı panik içinde. yöneltilen tüm tehditlere rağmen hava, Güney’de de başkandan yana görünüyordu. Konvoy Main Street’e vardı, Houston Street üzerinde kısa bir duraklamadan sonra Dealey Plaza’dan Elm Street’e dönerek sağdaki Texas School Book Depository’nin (TSBD) önüne geldi. Elm Street’e doğru 120 derecelik o çok yavaş dönüşten dakikalarca önce, birçok tanık TSBD’nin altıncı katında, elinde tüfek olan bir kişiyi fark etti. Tabii ki bu şahsın gizli servis ajanı olduğunu düşündüler. Hatta bazıları bu katta biri Siyahi iki kişiyi gördüklerini öne sürdüler. Terzi Abraham Zapruder, konvoyu Elm Street’teki çimenlikli tepenin üstündeki beton yükseltiden filme alıyordu. Tarihin şimdiye kadar hakkında en çok konuşulacak görüntülerini çektiğinin farkında olamazdı. Başkan ve ekibi bu sıcak atmosferden hoşnuttu. Valinin eşi Mrs. Connally Başkan’a döndü ve “Sizi Texas’ta sevmediklerini söyleyemezsiniz, değil mi Sayın Başkan?” dedi. Kennedy “Evet söyleyemem” diye yanıtladı, halkı selamBÜYÜK DEPREMİN ARTÇI SARSINTILARI lamaya devam ederek. gaj üstünde Jackie’ye yetişen koruması Clint Hill, bir gece evvel, erkenden yatıp yorucu güne hazırlanacaklarına, sabaha kadar barda eğlenen diğer ajanlar arasında olmayan tek görevliydi. Bundan sonra ajan Greer, arabayı hızlandırmaya(!) nihayet karar verip üçlü altgeçitten otoyola doğru yöneldi. Konvoyu izleyen insanların yarıdan fazlası, atışların geldiğini düşündükleri çimenli tepeye doğru, diğer kısmı da yokuş yukarı TSBD’ye koşuşturdular. Çimenli alana gidenlerin büyük kısmı, kendilerine kimlik veya rozet gösteren gizli ajan ve polislerin “alanı derhal terk etmeleri gerektiğini” söyledikleri şeklinde ifade verdiler. Oysa sonra çitlerin arkasında görevlendirilen hiçbir ajan ya da polis olmadığı ortaya çıktı. Öyleyse kimdi bunlar? O gün Dallas’ta olup bitenler hakkında çeşitli riva yetler, dünya döndükçe sürecek. Ama bazı kesin bilgiler de mevcut: Örneğin, silah seslerinden hemen sonra binaya dalan polis Marion Baker, TSBD’ye giren ilk görev li. Baker’a binada müdür Roy Truly yol gösteriyor. İkisi merdivenlerden çıkıyorlar ve 2. katta yemek odasındaki adamı görüyorlar. Oswald bir şey olmamış gibi yanlarına geliyor. Baker “Bu adamı tanıyor musun, burada mı çalışıyor” diye soruyor. Truly “Evet, burada çalışıyor”u basınca, Oswald’ı bırakıp yukarı çıkmaya devam ediyorlar. Baker’a göre Oswald, gayet sakin, hiç de nefes nefese değil. Polis yakası nı bıraktıktan sonra binadan çıkıp kiraladığı odasına gidiyor. Ev sahi bi Ms. Roberts, Başkan vurulduktan sonra Oswald’ın üçdört dakikalığına evde ceket değiştirip çıktığını söylüyor. Bu arada tabancasını da almış olacak... O gece Türkiye’den Afrika’ya, Avrupa’dan Avustralya’ya milyonlarca insan hıçkırıklar içinde ağlıyor. Bugünkü kuşaklar için çok zor anlaşılır bir duygu bu... yıldan beri Elm Street’i, her gün Amerika’nın ve dünyanın her yerinden yüzlerce kişi ziyaret ediyor, suikast sanki geçen hafta yaşanmış gibi tazeliğini koruyor. Herkes yokuş aşağı giden yola bakıp ahkâm kesiyor, gönüllü bir grup orada cinayet üzerine yayımladıkları dergileri satıyorlar. Dallas’ta arkadaş olup birkaç defa konuştuğum genç bile, araştırmada adının geçmesini istemiyor. “FBI bura da yaptığımız bilgilendirmelerden rahatsız” diyor. Oswald’ın ateş ettiği söylenen binanın altıncı katı, tıklım tıklım dolu bir müze olmuş; 6th Floor Museum. Kennedy’nin Beyaz Saray’daki ya şam tarzı, filmler, fotoğraflar, olay günü hakkında yapılmış dev maket, o günkü radyo ve televiz yonların haberi nasıl duyurdukları, son 24 saatin detayı, Kennedy’nin Dallas’a geldiği gün Teksaslı işadamlarının verdiği ilan ve cinayet sonrası Amerikalıların tepki leri bu müzede yer alıyor... Yarın: FBI rahatsız O
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle