17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 KASIM 2013 CUMARTESİ Varlıkta MUSTAFA ÇAKIR hayal kırıklığı silata ilişkin işlemlerin de devam ettiğini bildirdi. l Sayıştay, inşaat karşılığı Hazine ANKARA Maliye’den Hazine taşınmazları ile ilgili “itiraf” gibi açık mülkiyetindeki taşınmazların devir işlama geldi. Maliye Bakanı Mehmet leminin muhasebe kayıtlarına yansıŞimşek, Sayıştay’ın, “Hazine’ye ait tılmadığına dikkat çekmişti. Şimşek, taşınmazların kayıt işlemlerinin işlemlerin muhasebe kayıtlarına alınmevzuata uygun olmadığı, değer ması için milli emlak birimleri ile sayleme işlemlerinin tamamlanmadı manlıklar arasında çalışmaların değı, işlemlerin muhasebe kayıtları vam ettiğini belirtti. l Sayıştay, Hazine taşınmazlarını na yansıtılmadığı” saptamasını kabul etti. Hükümet, varlık barışı ve işgal eden kamu idarelerinden ecri2B satışlarında da hedefi tutturama misil alınmamasını yasaya aykırı buldı. Plan ve Bütçe Komisyonu’nda muştu. Şimşek, yönetmelik değişikliği kabul edilen Maliye Bakanlığı büt için çalışmalara başladıklarını söyledi. l Öte yandan Maliye Bakanlığı’nın çesinden dikkat çeken veriler şöyle: 2014 yılı ödeneğinin 110.4 l Hükümet 2 B’lerin samilyar liralık kısmı diğer u Maliye Bakanlığı, tışından bu yıl için 4.8 milyar lira gelir bekliyordu. 19 Sayıştay’ın Hazine’ye kamu kurumlarına aktarı2012’de 32.5 milKasım itibarıyla 810 bin hak ilişkin usulsüzlük lacak. yar lira aktarılan SGK’ye sahibinden 662 bini başvusaptamalarını 2014’te 40.8 milyar lira ru yaptı. 338 bin kişinin satış işlemleri tamamlandı. 19 kabul etti. Maliye, aktarılacak. 2012’de 27.7 Kasım itibarıyla 1.5 milyar varlık barışı ve 2B milyar lira olan mahalidare payları, 2014’te lira tahsil edilebildi. satışlarında hedeflerin li 38.8 milyar lira olacak. l Varlık barışı hedefi de tutmadığını Belediyelere altyapılarıtutmadı. “Yurtdışı varlık itiraf etti. nın desteklenmesi amabarışı” kapsamında 19 Kacıyla 2012’de 500 milyon sım itibarıyla 69.8 milyar lira bildiriminde bulunuldu.1.4 milyar lira verilirken, yerel seçimlerin yapılira vergi tahakkuk ettirildi. 170 mil lacağı 2014’te 557 milyon lira ödenek aktarılacak. yon lira vergi tahsil edildi. l Sayıştay’ın Maliye Bakanlığı’na ASAK Gezi ile ilgili ilişkin denetim raporunda mevzuata denetim yapmadı’ aykırılıklara dikkat çekilmişti. Şimşek, Öte yandan Şimşek, Gezi olaylasorunu çözmek için Sayıştay ile ortak çalışma grubu kurduklarını söyledi. rına ilişkin Mali Suçları Araştırma l Sayıştay raporunda, bazı özel Kurulu’nun (MASAK) denetim yapbütçeli idareler tarafından Maliye tığı iddialarına ilişkin, “MASAK’ın Bakanlığı’na aktarılan tutarların ek denetim talimatları bizden geçiyor. sik hesaplandığı belirtilmişti. Şimşek MASAK bir denetim yapacaksa tespiti kabul ederek eksik hesaplanan görevlendirmek için bana gelmetutarların tahsil edilmesine karar ve si lazım. Ben de merak ettim, ‘Berildiğini, bu kapsamda Türk Patent nim bilmediğim bir şekilde siz, GeEnstitüsü ile Ölçme, Seçme ve Yer zi olayları ile ilgili denetim mi yapleştirme Merkezi Başkanlığı’ndan tınız’ dedim, ‘yok’ diyorlar, neretahsilatın yapıldığını, TSE’nden tah den çıktı, yok öyle bir şey” dedi. Dershane Asla Sadece Dershane Değildir Dershane tartışması derbi maçına döndü. Nefesler tutulmuş; hücum, çalım, faul, gol pozisyonları izlenirken bir ara oyun yavaşlıyor. Derken, ani ataklarla hızlanıp sertleşiyor. Bir yanıyla “hayırlı”... Nasıl “futbol asla sadece futbol değil”se, dershanenin de asla sadece dershane olmadığı apaçık ortaya çıktı; ondan. Karşılıklı Kuran’dan sureler, Mevlana sözleri, maaşlı tivitır ekipleri, “fake” hesaplar, grafik yarışları derken; mevzu, “Cemaatin oy oranı nedir?” anketlerine gelip dayandı işte. İriliufaklı ekranlar üzerinden yürüyen bu çatışma, iki “taraf”la da herhangi bir “gönül” yahut “beklenti” bağı kurmamışlar için, yer yer vodvil tadında. Günlük hayatının merkezine sadece geçim derdini koyanlarsa, zaten görüp duyacak halde değil. Yine de “derbi”, “vodvil” benzetmeleri, hafife aldığım izlenimi yaratmasın. Tersine, tartışmanın iki ayağı, önümüzdeki dönem yepyeni ve çetin sorunlar üretecek: “Girişim özgürlüğüne müdahale” ve “güç savaşı”. Bu fasılları şimdilik ayrı tutup soralım: Paralı eğitim nasıl olup da fırsat eşitliği sağlıyor? Yanlış kurgulanmış bir sistemi cansiperane savunmanın, eğitimde adaletle ne ilgisi var? Geçmişte kalmış tekil başarı öyküleri, her yerinden dökülen sistemi düzeltmeye yeter mi? Ya da yıllarca dershaneye gittiği halde üniversiteye girememiş gençlerin istatistiği nedir? Neden her yaz sonuçlar açıklandığında, başarılı çocukların üzerine daha anneleriyle kucaklaşmadan dershane tişörtü giydiriliyor; milyon dolarlık yıldız futbolcu misali, ambalajlı bir piyasa ürününe dönüştürülüyor? Son tahlilde ticari bir işletmenin, 17 yaşındaki bir gencin zekâsını, emeğini sadece kendisine mal etme hakkı var mı? Kimse kimseyi kandırmasın. Dershaneler kapatılırsa, gençlerin zor duruma düşeceğini söylemek, “duygusal”(!) bir yaklaşım olarak, dershane tişörtü giydirilmesinin farklı bir versiyonudur. Dershaneler, sonuçta piyasa kurallarına göre çalışan işletmeler. Kapatılmaları da hepsinden önce, para ve mevzi kaybıyla sonuçlanacak bir icraattır. Ancak yukarıdaki sorulara verilecek samimi yanıtlar, “girişim özgürlüğüne” müdahale tartışmasının, daha meşru bir zeminde yürümesini sağlayacaktır. Tişörte mecbur muyum? ‘M Çaykur’da hukuk Mahkeme kararı şart Çaykur’da grev sürecinin sona ermesi ve Tek Gıdaİş Sendikası’nın yetkisini kaybetmesi için yasa gereği mahkeme kararı olması gerekiyor. Hakİş’e bağlı Öz Gıdaİş Sendikası’nın toplusözleşme yetkisi alabilmesi için işçilerin dörtte üçünü üye yapmış olması gerekiyor. Ancak 9 bin 653 işçinin çalıştığı kurumda Öz Gıdaİş Sendikası’nın 5 bin 119 kayıtlı üyesi bulunuyor. Bu durumda Öz Gıdaİş yasalara göre toplusözleşme yetkisi alamıyor. Çaykur’daki sendikal mücadele ve yetki tartışması devam ederken; Öz Gıdaİş, bakanlığın çoğunluk tespitine dayanarak Çaykur yetkilileriyle toplusözleşme görüşmelerini başlattı. 20 Kasım’da da devam eden yargı sürecine karşın Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu ve yöneticileri ile Hakİş yöneticilerinin katıldığı törenle toplusözleşme imzalandı. Çaykur Genel Müdürlüğü önündeki pankart imza töreninden bir saat önce indirildi. Tek Gıdaİş Sendikası henüz bir açıklama yapmadı. garabeti Fidan istedi ve aldı Bizim İlhan Taşcı imzalı dünkü manşet haberimiz çok önemliydi. MİT’in mahkeme kararı olmaksızın gazetecileri dinlemesini belgeleyen haber, hukuk devleti anlayışı açısından ibretlik. Ama fazla şaşırmadım. Haberi görünce, üç yıl önceki bir şaşkınlığımı hatırlayıp “Demek ki MİT Müsteşarı Fidan istediğini almış” diye geçirdim içimden. 5 Ocak 2012’ye dönelim... MİT, “karargâh”ın kapılarını medyaya açmış. Müsteşar Fidan, aralarında yer aldığım gazeteTV temsilcilerine kapsamlı bir sunum yaparak, soruları yanıtlıyor. Fidan “dinleme” konusundaki görüşünü şöyle aktarıyor: “İleri demokratik standartlara sahip ülkelerin istihbarat servislerinin daha çok hakları var. Bakanların, bürokratların dinleme yetkisi olabiliyor. Bizde dinlemeler mahkeme kararıyla yapılıyor.” Sorucevap bölümünde bir meslektaş, bu sözleri hatırlattığı Fidan’a, “Daha çok yetki mi istiyorsunuz” diye soruyor. Fidan biraz duraksıyor: “Bunu buradan bu şekilde söylemek istemiyorum. Ama bazen zorda kalıyoruz. Rekabet etme şansımız kalmıyor” diyor ve yetkinin bürokratlara verilmesi gereğini tekrarlıyor. O dönem çalıştığım gazetede, böyle bir yaklaşımın hukuk devleti açısından sorunlu olduğunu vurgulamış, yazıyı da “bu isteğin gerçekleşmemesi” dileğiyle bitirmiştim. Yani, üç yıl önce yeterince şaşırdığım için bugün şaşırmıyorum. Ama not düşeyim: MİT’in, gerekçe olarak sunduğu “kamu güvenliği”, hukuk fakültelerinde “belirsiz kavram” olarak öğretiliyor. Neden mi? İçi, yürütme organınca keyfi olarak doldurulabildiği için... u Tek Gıdaİş’in grevinin devam ettiği Çaykur’da işveren ile Öz Gıdaİş Sendikası arasında toplusözleşme imzalandığı duyuruldu. Ancak işçilerin hangi sosyal ve ekonomik haklar kazandığına ilişkin herhangi bir açıklama yapılmadı. ÖMER ŞAN RİZE Tek Gıdaİş Sendikası’nın yaklaşık 55 yıldır örgütlü olduğu Çaykur’da 6 yıl önce başlayan sendikal mücadelede bir ilk yaşandı. Mahkeme kararı beklenmeden Hakİş’e bağlı Öz Gıdaİş Sendikası ile toplu iş sözleşmesi imzalandı. Çaykur’da Türkİş’e bağlı Tek Gıdaİş Sendikası ile Hakİş’e bağlı Öz Gıdaİş sendikası arasındaki sendikal mücadele 6 yıl önce başladı. Toplusözleşme yetkisine sahip Tek Gıdaİş, 22 Nisan’da 52 işletmede greve çıktı. Ancak grev 8 saatte bitti. Öz Gıdaİş, Çaykur yöneticileri, fabrika müdürleri ve siyasilerin baskı sürgün tehditleri ile üye sayısını 5 binin üzerine çıkardı. 9 bin 653 işçinin çalıştığı Çaykur’da çoğunluğu ele geçiren Öz Gıdaİş 29 Temmuz’da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurarak Tek Gıdaİş’in yetkisinin düştüğü gerekçesiyle toplusözleşme yetkisi istedi. Bakanlık Öz Gıdaİş Sendikası’nın çoğunluğu aldığına hükmetti. Bunun üzerine Tek Gıdaİş Sendikası, Çalışma Genel Müdürlüğü’ne yazı göndererek Çaykur’da yetkili sendikanın Tek Gıdaİş olduğunu, yasal bir grev kararı olduğu, henüz tamamlanmamış bir toplu iş sözleşmesi süreci olduğu vurguladı. Tek Gıdaİş Sendikası ayrıca, Rize İş Mahkemesi’ne başvurarak çoğunluk tespiti için dava açtı. Ev telefonu da akıllandı Ekonomi Servisi Türk Telekom, ev telefonunu Android işletim sistemine sahip akıllı telefona dönüştürdü. Şirket, akıllı ev telefonu E4’ü, 24 ay taahhütle en az ayda 2 TL’ye müşterilerine sunacak. Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Tahsin Yılmaz, Türk mühendislerinin tasarladığı telefonun Çin’de üretildiğini, gelecek yıl Türkiye’de üretmeyi planladıklarını söyledi. Yılmaz “E4 ile TV izlenebilecek, tablet bilgisayarın sunduğu birçok özellikten yararlanılabilecek. 4’inç ekran genişliğine sahip E4 ile kullanıcılar dilerlerse evde ve ofiste var olan internet bağlantısıyla internete girebilecekler” dedi. Öte yandan Digiturk için bağlayıcı olmayan bir teklif sunduklarını hatırlatan Yılmaz, olumlu yanıt alamadıklarını söyledi. Rus bankası battı Ekonomi Servisi Rusya’da 80 milyar rublelik aktifiyle ülkenin en büyük 100 bankası arasında bulunan Master Bank’ın lisansı, Rusya Merkez Bankası tarafından iptal edildi. Bankada en az 30 milyar ruble yani yaklaşık 1 milyar dolar müşteri mevduat bulunuyordu. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kuzeni Igor Putin, Master Bank’ta iki yıl kadar başkan yardımcısı ve yönetim kurulu üyesi olarak görev yapmıştı. Rusya Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina, bankanın sahte hesaplara para aktarmaktan kuşkulu transferlere kadar pek çok yasadışı faaliyetinin saptandığını söyledi. Tahsin Yılmaz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle