17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 KASIM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu, Erdoğan’ın ‘seçim’ için Ahmet Kaya’yı istismar ettiğini söyledi 5 başlamış bir tarih değildir. Bizim tarihimiz Hz. Adem’in yeryüzüne indirilmesiyle başlar.” Haydaa! Ne güzel gidiyordun be Usta! Ne yaptın sen böyle! Usta 35’e bakla! Atatürkçülük, Gezi, barış falan derken oldu mu şimdi... Diyelim ki oldu, filelere doldu. Birisi çıkar, 28 Şubat falan derse, Erbakan Hoca’nın kemikleri mezarında sızlarsa... Ne diyeceğim ben onlara! Şu özgürlükleri önce paketleyip sonra birer birer açsan! Bak, aynı gün Şırnak’ın beş kilometre ötesinde şantiye basıldı, araçlar, dozerler yakıldı PKK’lilerce. Demokrasi ve barış öyle gökten zembille inmiyor... Barışın bir dili vardır. Kürdistan demekle de olmuyor, şöyle bir Ortadoğu’ya dönüp bak istersen. Her taraf yangın yeri... Neden ve niçin? HHH Usta işini biliyor, istediğini söylüyor... Şöyle bir geriye dönüp bakmıyor, TOMA’ları görmüyor, direnenleri, eylem yapanları, muhalifleri ezip geçiyor. Belki seçmen tabanı bunu istiyor! Orasını bilmiyorum, siyaset bilimcilerine bırakayım! Bildiğim, etnik ve mezhepsel kimliğine, dinine, inancına bakılmaksızın bu ülkede yaşayan herkes için özgürlük istiyorum. Adalet, eşitlik! Savaş değil barış! İnsanca bir düzen! Binlerce Berfo Ana var benim ülkemde, asit kuyularına atılan gençler var, insanlar var, kimsesizler mezarlığı var. Üniversiteli gençler var, kadınlar var... Zindanlar tıka basa doluyken, adalette eşitlik yokken, temel hak ve özgürlükler her geçen gün daha fazla çiğnenirken, evrensel demokrasiden ve hukuktan söz edebilir miyim! O gençleri, meslektaşlarımı, suçsuz insanları gözaltına alıp 8 ay, 10 ay zindanda tutup, ilk duruşmada serbest bırakırken, ellerinde kalemden başka bir şey olmadığı halde yaşam boyu ağırlaştırılmış ceza keserken vicdanının sesini dinlemiyorsan ben de böyle ironi yaparım işte. HHH Bu masalları çok dinledik biz! Kimi Türk ve Kürt yurttaşlarımızı o masallarla sandığa çekebilirsin çekmesine de... Usta, şu af meselesini “Benim hayallerim” diye geçiştirmedi mi dün konuşmasında? Usta, şöyle bir bak Lübnan’a, Suriye’ye, Mısır’a, Afganistan’a, Libya’ya, Pakistan’a... Sadece kan ve gözyaşı var! ‘Yaşasaydı hapisti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “seçim hesabı” uğruna sanatçı Ahmet Kaya’yı bile “istismar” ettiğini belirterek “Ahmet Kaya, yaşasaydı Gezi eylemcilerinin yanında olurdu, sen de karşısında olurdun. Gezi’ye destek verdiği için hapiste olurdu” dedi. Kılıçdaroğlu, “AKP’nin seçim afişine malzeme oldu” dediği Şivan Perwer’e, “Uludere’de öldüren 34 vatandaşımızın hesabı verilmeden sen hangi yüzle Erdoğan’a övgüler düzüyorsun? Otur Ahmet Kaya’nın gösterdiği yürekliliği göster” diye seslendi. Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısının başında, aralarında DSP PM üyeleri Tufan Bural, Tuncer Ertürk’ün de bulunduğu DSP ve DYP’den partisine katılanların rozetlerini taktı. Kılıçdaroğlu’nun Uludere olayını anlatırken “Roboski” ifadesini de kullanması dikkat çekti. Kılıçdaroğlu’nun konuşması ana başlıklarıyla şöyle: Gezici tiyatrolara ceza: Diktatörlerin egemen olduğu toplumlarda sanatçılar bedel öder. Gezi olaylarından sonra Kültür Bakanlığı, gençlere destek veren tiyatronun ödeneğini kesiyor. 1980’den bu yana ayrım yapılmıyor. Yandaş sanat oluşturulmaya çalışılıyor. Dershaneler sonuç: Oturmuş karar vermiş beyefendi. Dershaneler kapanacak. Kimsin sen ya, kimsin? Sen kendini evinin kralı zannedebilirsin ama ülkenin kralı değilsin, bu ülke sahipsiz değil. Durup düşüneceksin adam gibi, neden bu dershaneler var? 4 binin üzerinde dershane var, 50 bin öğretmen çalışıyor. Dershaneler bir sonuçtur, başlangıç değil ki. Bu çocuklar dershaneye gitmeyip de ne yapsınlar. Kaya hapiste olurdu: Ahmet Kaya bir sanatçıydı, o bir devrimciydi, o bir müzisyendi. Erdoğan, Ahmet Kaya’yı da istismar etti. Diyarbakır’da Erdoğan’ın tesisleri: Sera, trafo, kredi.. sunda bilgi verirken “Dedim ki 1318 tesis açılmışsa Diyarbakır Doğu’nun Paris’i olmuştur. İşsizlik bitmiştir. Baktık, 1318 tesis nedir diye. Asfalt ne zamandan beri tesis olmaya başladı. Tesis diye eski binalar onarılıyor. Arazi toplulaştırma çalışmalarının neresi tesis” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu’nun hazırladığı listede, birçok tesisin geçmiş yıllarda yapıldığı bilgisi yer aldı. Projeler arasında yapımı 2010 yılında tamamlanan “Hilar Mağaraları yol ve çevre düzenlemesi” de bulunuyor. Tesisler arasında ayrıca, 17 ayrı proje halinde 174 kişiye “basınçlı sulama sistemi hibe desteği”, trafo merkezi açılışı, sera, damızlık sığır, koyun yetiştiriciliği projesi, işletmelere “KOBİ ve faiz desteği” de bulunuyor. sun, duvar örüyorsun! Kabile reisi diyordu, ayağına gitti: Barzani’yi bir dönem “PKK’nin hamisi” olarak suçluyordu. Dün “kabile reisi” dediğin adam Diyarbakır’a geldi, sen koşa koşa ayağına gittin. Hangi Erdoğan’a inanacağız? Barzani değişti mi? Hayır. Değişen kim? Erdoğan. Cezaevlerini dolduran kim?: “Cezaevleri boşaltılacak” diyor. Bunları dolduran kim? Sen değil misin? Yatacak yer kalmadı cezaevinde. Yatırım programlarına yeni cezaevleri aldın sen. Dil sürçmesi değil, kafasının arkasındaki bir düşünce. “Hoşça kal gözüm” diye bir sözü var Ahmet Kaya’nın, onu “Hoşça kal çözüm” diye okuyor. ılıçdaroğlu, Erdoğan’ın açılışını yaptığı 1318 K tesisin “ayrıntıları” konu En Büyük Atatürkçü: Tayyip Usta! Usta, dün partisinin grup toplantısında coştukça coştu, en büyük Atatürkçü olduğunu söyledi, Gezi eylemcilerini yine yerden yere vurdu... Hızını alamadı... Dedi ki: “Ahmet Kaya’ya saldıranlar o eylemcilerdir!” Usta konuşurken bir hayli heyecanlandım, onu alkışlayanların yerinde olmak istedim. Kenan Evren’den daha büyük Atatürkçü olduğunu burada açıklıyorum. Usta’yı Tanrı başımızdan hiç eksik etmesin, tuttuğu her şey altın olsun. Atatürk’ün kâğıt paralardan, pullardan resimlerini çıkarıp İsmet İnönü’nün resmini basan şu CHP bir daha sandıktan çıkamasın. Yalakalıksa biz de yaparız... Ne var bunda? Usta biliyor işini, önce yapıyor girişimi... Atatürkçülükse Atatürkçülük, Kürtçülükse Kürtçülük, Alevilikse Alevilik, Osmanlıcılıksa Osmanlıcılık, İslamcılıksa İslamcılık... Daha başka kaldı mı? Irkçılıksa ırkçılık, mezhepçilikse mezhepçilik... Usta’yla başa çıkmak zor! Usta işini biliyor... HHH Usta’yı dinlerken, “Barış geldi galiba” dedim, sevindim, yerimden kalkıp zıpladım. Atatürk’e övgüler, ilk Meclis tutanakları, Kürdistan, Türk ve Kürt analarının sevinç gözyaşları... Kürt ve Türk ayrımı yapılmadan temel hak ve özgürlükler gerçekten hayatımızın içine girecek miydi? Zindanlar boşalacak mıydı? Belirlenen amaçlarıyla, amaçsızlıklarıyla, kanlarıyla ve canlarıyla gelecekler miydi çocuklar, gençler, kadınlar, erkekler?.. Bebeler kasım güneşi altında sulara barış güvercinleri çizeceklerdi belki. Bu duygu ırmağı içindeyken, Usta haykırıyordu: “Bizim tarihimiz, MHP yöneticilerinin zannettikleri gibi 12 Eylül 1980’de başlamış bir tarih değildir. Bizim tarihimiz bundan 200 yıl önce ‘Newroz’ açılımı DİYARBAKIR (DHA) Diyarbakır’da yaklaşık 1 haftadan bu yana Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın kentte gelişi ile ilgili afiş ve reklamların yer aldığı bilboarlara dün CHP’nin vaatlerinin yer aldığı afişler asıldı. Afişlerde demokratikleşme paketi ile yasak olmaktan çıkan, ‘w’ harfi de kullanılırken, “CHP iktidar olacak, Newroz resmi bayram olacak”, “CHP iktidar olacak, Özel yetkili mahkemeler kaldırılacak”, “CHP iktidar olacak, Diyarbakır Cezaevi müze olacak”, “CHP iktidar olacak, faili meçhul cinayetler aydınlanacak”, “CHP iktidar olacak yüzde 10 seçim barajı kalkacak” denildi. “Yaşasaydı bizim yanımızda olur” diyordu. Ahmet Kaya bugün yaşasaydı ben söyleyeyim, Gezi eylemcilerinin yanında olurdu ve şimdi hapisteydi. Bırak sen Ahmet Kaya’yı istismar etmeyi, yaşasaydı Gezi eylemlerinin yanında olurdu ve sen de karşısında olurdun. Ahmet Kaya, Ethem Sarısülük için, Abdullah Cömert için, Ali İsmail Korkmaz için türküler yakardı, ağıtlar yakardı. Türkülerini bile dinlememişsin. Ahmet Kaya, bir türküsünde, “Haydi sen işine git, herkes kendi işine, sokaklarında zulüm var, düşemem zalimin peşine” diyor, yani yaşasaydı “Tayyip’in peşine” diye seslenirdi. Perwer, AKP seçim malzemesi: Diyarbakır’da sahneye çıktın. Roboski’de yani Uludere’de öldürülen 34 yurttaşın hesabı sorulmadan sen hangi yüzle Erdoğan’a övgüler düzüyorsun? Dışarıda oturacaksın, “üzüldüm” diyeceksin, talimatı veren Erdoğan’a övgüler düzeceksin. Otur, Ahmet Kaya’nın gösterdiğini yürekliliği göster. Şivan Perwer, çıktığı o sahnede sanatçı kimliğini geride bıraktı, AKP’nin seçim afişine malzeme oldu. Nusaybin’deki dublörün mü?: Diyarbakır’da barıştan söz ediyor. “Şam’ın ağıtı bizim ağıdımız, Kamışlı’nın derdi bizim derdimizdir” diyor. Kamışlı’nın derdi senin derdinse Nusaybin’deki duvarı dublörün mü örüyor? Yalan söylüyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle