Katalog

20 KASIM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta dün İran Büyükelçiliği’ni hedef alan çifte intihar saldırısını küresel bir cihat örgütü olarak adlandırılan Abdullah Azzam Tugayları üstlendi. Saldırıda, aralarında İran’ın Kültür Ataşesi İbrahim Ensari de olmak üzere en az 23 kişi yaşamını yitirdi, 150 kişi yaralandı. Saldırı, büyükelçilik dışında çevredeki en az 6 binada da hasara yol açtı. (Fotoğraflar: REUTERS/AP) DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr 15 Yaralanan gazeteci iyileşiyor Fransa’da insan avı sürüyor İstanbul’daki El Kaide bağlantılı saldırıları gerçekleştirenler de Abdullah Yusuf Azzam’dan etkilenmişti Global cihadın babası Dış Haberler Servisi Beyrut’taki saldırıyı üstlenen El Kaide bağlantılı Abdullah Azzam Tugayları, daha önce de Mısır’dan Lübnan’a kadar pek çok yerde kanlı saldırılara imza atmıştı. Örgüte de adını veren Abdullah Yusuf Azzam, “global cihadın babası” olarak biliniyor. 1520 Kasım 2003’te İstanbul’daki terör eylemlerini gerçekleştirenler hakkındaki iddianamede, saldırganların Abdullah Yusuf Azzam’dan etkilendikleri yer almıştı. Filistin doğumlu Azzam 1950’lerin ortasında İhvanı Müslimin’e katıldı. Şam’da Şeriat, Mısır’da El Ezher üniversitelerinde okudu. 1967 savaşı sonrasında pek çok Filistinli gibi Ürdün’e sürgüne gitti. Ürdün’de İsrail işgaline karşı paramiliter operasyonlara katıldı, ancak Filistin direnişinin laik yapısıyla uyuşamadı. Cihatçı fikirleriyle Hamas’ın kuruluşunda da rol oynadı. El Ezher’de, Şeriat eğitimi için gittiği Mısır’da “cihatçı” görüşleri pekişti. 1980’lerde Afganistan’da, mücahitlere yardım için gittiği Peşaver’de “Mücahitlere Destek Bürosu”nu kurdu. Peşaver’e gelen Usame bin Ladin’i parasal desteğe ikna etti. Bu arada Suudi Arabistan ile ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı da (CIA) mücahitlere mali ve askeri desteği artırmıştı. Cihatla terörü eşleştirirken 1980’lerde Ortadoğu, Avrupa ve ABD’yi tura çıkarak mucize öyküleriyle Cihat eşittir terör gençleri cihada katılmaya denklemini iknaya çalıştı. Bin Ladin’le kurdu. Azzam’ın arası global cihadın nerede devam edeceği konusunda daha sonra açıldı. Leşker’i Tayyibe’yi de kuran Azzam, 1989’da Peşaver’de bombalı saldırıda öldü. Suikastla ilgili İslamcı örgütler, CIA ve Mossad’ın yanı sıra İran da suçlandı. Örgütün adı 2000’lerden itibaren pek çok saldırıda geçse de aslen, daha önce Felluce’de savaşan Suudi vatandaşı Salih el Karavi tarafından 2009’da İsrail’in Gazze saldırılarının ardından kurulduğu söyleniyor. El Karavi’nin Suudi Arabistan rejimi tarafından aranan 85 kişilik “en tehlikeli teröristler” listesinde yer alıyor. Örgütün pek çok ülkede kolu var. Lübnan’daki kolu Ziyad el Cerrah Müfrezesi adını 11 Eylül saldırılarında ABD’de Pennsylvania’da düşen uçağı kaçıran Ziyad el Cerrah’tan almış. Abdullah Azzam Tugayları, 22 Ağustos’ta Lübnan’dan İsrail’e atılan roketlerin sorumluluğunu da üstlenmişti. Suriye etkisi... O Dış Haberler Servi si Lübnan’ın başken ti Beyrut’ta dün İran Büyükelçiliği’ni hedef alan çifte intihar saldırısında aralarında kültür ataşesi de olmak üzere en az 23 kişi yaşamını yitirdi, 150 kişi yaralandı. Bazı ajanslar Suriye’de de etkin olan El Kaide bağlantılı küresel cihatçı Abdullah Azzam Tugayları’nın eylemi üstlendiğini duyururken Tahran İsrail’i, Suriye İsrail’in yanı sıra Suudi Arabistan’ın da dahil olduğu bazı körfez ülkelerini olaydan sorumlu tuttu. Lübnan basınında yer alan haberlere göre, biri araç içinde diğeri ise motosikletli kimi kaynağa göre ise yaya, iki intihar eylemcisinin hedefi Şii Hizbullah’ın güçlü olduğu Beyrut’un güneyindeki Dahiye bölgesinde bulunan üç katlı İran Büyükelçiliği oldu. Büyükelçilikteki korumaların binaya girmeye çalışan saldırganlara ateşle lılar için kan vermeye çağırdı. Yara Sünni tarafından gerçekleştirilen karşılık vermesinin ardından yakla lılar arasında İran elçiliğinden 4 ko iki şehitlik eylemidir” dediği kimi şık iki dakika arayla iki şiddetli pat ruma ile 1 hemşirenin de olduğu ge ajans ve Lübnan basınında yer aldı. lamanın meydana geldiği öne sürülü len bilgiler arasında. Zireikat’ın “Hizbullah Suriye’den yor. Bazı görgü tanıkları önce elçilik İntihar saldırılarını Lübnan’da et çekilen ve tutuklu El Kaide üyelebinasının girişinde bombalı kemer kin, El Kaide bağlantılı, Abdullah Az ri serbest bırakılana kadar bu gibi li saldırganın kendini havaya uçur zam Tugayları üstlendi. Örgüt üye eylemlere devam edecekleri” tehdiduğunu, sonra da buraya 50 metre lerinden Siraceddin Zireikat isim dinde bulunduğu iddialar arasında. uzaklıktaki bir aracın infilak ettiği li bir kişinin Twitter’daki mesajınran ‘Siyonistleri’, Suriye ni anlattı. Kimi kaynak olayda en az da saldırının “Hüseyin bin Ali hüc23 kimi ise 32 kişinin yaşamını yitir resince gerçekleştirildiğini” savun Riyad’ı suçladı diğini bildirdi. İran saldırıda Kültür duğu, “Lübnan’dan iki kahraman İran Dışişleri Bakanlığı’ndan yapıAtaşesi Şeyh İbrahim el Ensari’nin lan açıklamada “insanlık dışı suç ve de ölenler arasında olduğunu açıklagaddar eylem Siyonistler ve işbirlikdı. İran’ın Lübnan Büyükelçiçilerince yapılmıştır” denildi. Şam Eylemin tam da si Gazanfer Ruknabadi, patyönetiminden saldırıya kınama Cenevre’de bugün lama olduğu sırada Ensari’nin gelirken resmi SANA ajansıdüzenlenecek İran’ın binanın dış girişinde olduğunu, nükleer müzakerelerine ilişkin na göre, Suriye Enformasiçerde ise can kaybının yauluslararası toplantı öncesi yon Bakanı El Zubi “Eygerçekleşmesine dikkat çekiliyor. şanmadığını söyledi. Ruklemde petrodolar koİran’ın Cumhurbaşkanı Ruhani nabadi, Ensari’nin geçen kusunun yayıldığını, bir süredir Batı’ya daha ılımlı mesajlar verirken Tahran’ın ay görevine başladığıSuudi Arabistan, İsnükleer faaliyetlerine ilişkin yaşanan krizin çözümlenmesine nı da kaydetti. Patlarail ve kimi Arap yönelik müzakereler maratonunun bugün Cenevre’de P5+1 grubu malar çevredeki bikörfez ülkesinin ile İranlı yetkililerin bir araya gelmesiyle sürmesi planlanıyor. Ancak na ve araçlarda ağır İran’la uzlaşıya ve ABD’nin Tahran’la yakınlaşmasına İsrail sert tepki bölgede terör ve hasara neden olurkültürünü yaygösteriyor. Aynı zamanda İranABD merkezli Batı arasındaki ilişkilerin ken Hizbullah yet iyileşmesi girişimine tepkili bir diğer ülke ise Vahabi Suudi Arabistan. maya çalıştıkkilileri halkı yara Suudi Arabistan ile Katar, Esad yönetimine karşı muhalifleri destekliyor. larını” belirtti. İran Beyrut’ta S vuruldu Doğanın öfkesi dinmiyor uriye’deki iç savaştan etkilenen Lübnan’ın eski kanlı günlere dönmesinden kaygı duyuluyor Dış Haberler Servisi Fransa’nın başkenti Paris’te önceki gün Liberation gazetesi binasına pompalı tüfekle ateş açarak bir gazetecinin yaralanmasına yol açan saldırganın Fransa çapında aranmasına devam edildiği bildirildi. Saldırganın açtığı ateşle göğsünden ve sırtından yaralanan foto muhabiri Laurent Bochet’nin durumunun ciddiyetini korumakla beraber daha iyiye gittiği kaydedilirken Bochet’nin serbest gazeteci olarak Liberation’da işe başlamak üzere gittiği ilk gün yaralandığı gelen bilgiler arasında. Olayla ilgili soruşturma sürerken İçişleri Bakanı Manuel Valls, “çok tehlikeli” olarak nitelediği ve henüz kimliğinin belirlenemediğini belirttiği saldırganın 35 ya da 45 yaşları arasında bir beyaz olduğunu açıkladı. Polis yetkilileri olayla ilgili olarak 400 civarında ihbar telefonu aldıklarını, bunlardan 120’sinin ciddi olarak kabul edildiğini ve işleme konulduğunu kaydederken, olay yeri inceleme uzmanları da Paris’in Concorde metro istasyonu yakınında olaydan bir gün önce güvenlik kameralarınca kaydedilen şüpheli bir kişinin görüntülerini medyaya dağıttı. Görüntülerde şüphelinin yuvarlak yüzlü, kırmızı ceketli, bej şapkalı ve omuz çantalı olduğu görülüyor. (Fotoğraf: AFP) Sardunya’da kasırga ‘kıyameti’ Dış Haberler Servisi İtalya’nın Sardunya Adası’nda şiddetli kasırga ve yağışlar 17 kişinin ölümüne, 7 kişinin de kaybolmasına yol açtı. Adanın Olbia kentinin felaketten en çok etkilenen yer olduğunu söyleyen yetkililer köprülerin çökmesine ve toprak kaymalarına yol açan sel baskınları nedeniyle çok sayıda kişiden haber alınamadığını belirtti. Felaket nedeniyle İtalya hükümeti bölgede olağanüstü hal ilan etti. Olbia Belediye Başkanı Gianni Giovanelli, kentin “kıyameti andıran bir fırtınayla” yerle bir olduğunu (AFP) İ CENEVRE’YE BİR GÜN KALA... söylerken yerel medya organları 3 kişinin Olbia yakınlarında bir köprünün çökmesinin ardından bindikleri aracın içinde hayatlarını kaybettiklerini duyurdu. Araçları selde sürüklenen bir anneyle kızın da yaşamlarını yitirdikleri belirtilirken adanın Arzachena kentinde de Brezilyalı bir ailenin tüm fertlerinin zemin kattaki evlerini su basması nedeniyle öldükleri ifade edildi. Olağanüstü hal İtalya hükümeti felaket üzerine bölgede olağanüstü hal ilan edildiğini duyurdu. rtadoğu’nun bir zamanlar kan, bombalarla adı anılan ülkesi Lübnan, Suriye’deki çatışmanın topraklarına yansımasıyla uzun süredir diken üzerinde. İran ve Lübnan Hizbullah’ının, Esad yönetimine verdiği desteğe karşılık, başta cihatçılar olmak üzere Sünni yapılanmalar Hizbullah’ı meşru hedef görüyor... MAYIS 2012: Trablus ve Beyrut’ta Esad yandaşı ve karşıtı grupların çatışmasında çok sayıda kişi öldü. AĞUSTOS 2012: Trablus’taki mezhep çatışması kanlı bitti. EKİM 2012: Şam rejimine muhalif üst düzey Sünni güvenlik yetkilisi General Vissam el Hasan’ın öldürülmesinin ertesinde meydana gelen silahlı çatışmalarda çok sayıda kişi öldü. MAYIS 2013: Trablus’taki mezhep çatışmaları 15 can aldı. HAZİRAN 2013: Güneydeki Sayda şehrinde radikal Sünni din adamı Şeyh Ahmet el Asir yandaşlarıyla çatışmaya giren 17 asker hayatını kaybetti. 9 Temmuz 2013: Araca yerleştirilmiş bomba Beyrut’ta Hizbullah’ın kalesinde onlarca kişinin yaralanmasına yol açtı. 15 Ağustos 2013: Beyrut’un Şiilerin yaşadığı güney kesiminde araca yerleştirilmiş bomba 27 kişiyi öldürdü. 23 Ağustos 2013: Trablus’ta camilerin dışındaki iki ayrı patlamada 40’tan fazla kişi öldü, 400 kişi yaralandı. Ankara ‘El Kaide imajı’ndan zor kurtulur ÖZGÜR ULUSOY übnan’da BM’ye bağlı barış gücü UNIFIL’in eski sözcüsü Timur Göksel, Beyrut’taki saldırının büyük bir tahrik olduğunu, ancak bunun büyük bir çatışmayı tetikleyeceğini sanmadığını söyledi. Lübnan’dan telefonla sorularımızı yanıtlayan Göksel, Suriye’de olaylar çıktığından beri “Lübnan ne zaman yıkılacak diye sorup duran bir kesim olduğunu, ancak yine de savaş çıkaramadıklarını, Lübnanlıların oyuna gelmediklerini” söyledi. Şii Hizbullah’ın da, Sünni siyasi grupların da bugüne kadarki olaylarda soğukkanlılıklarını yitirmediklerini, Hizbullah’ın cephe açmak istemediğini vurgulayan Timur Göksel, bu olaydan sonra da büyük bir çatışma çıkacağını düşünmüyor. “Lübnan’ın kendi Selefileri var çatışma isteyen, El Kaide onlardan L S uriye’deki şiddetin Lübnan’a sıçratılması tahriklerine karşın Lübnanlıların şimdiye kadar oyuna gelmediklerini söyleyen eski BM barış gücü sözcüsü Göksel, Ankara’nın Lübnan halkında oluşan “Suriye’de dincilere destek veriyor” görüntüsünü değiştirme çalışmaları için “kolay gelsin” dedi Timur Göksel, Lübnan’da Türkiye’nin Suriye politikalarının nasıl algılandığına ilişkin sorumuza şu yanıtı verdi: “Burada kime sorsanız Türkiye orada Sünni dinci grupları destekliyor algısı var. Bunu değiştirmek zor. Bize gelip niye El Kaide’yi destekliyorsunuz diye soruyorlar. Şimdi bizim hükümet de bu görüntüyü silmeye çalışıyor, ama kolay gelsin.” Türkiye konusunda büyük bir hayal kırıklığı yaşandığına dikkati çeken Timur Göksel, Ankara’nın Suriye’de Sünnilere destek vermekle suçlandığını sözlerine ekledi. Kahire’de ordu, eski rejim ve İhvan’a karşı 3 parmak ısır’ın başkenti Kahire’de bir grup M göstericinin, dün iki yıl önce gösterilerde hayatını kaybedenlerin anısına dikilen anıtı bir tanesi, o demeci verdiler diye onlar yaptı diyemem” ifadelerini kullanan Timur Göksel, Suriye’nin intikamını almak isteyen bir sürü Selefi grubun bulunduğunu, bunlardan birisinin saldırıyı düzenlemiş olabileceğini belirtti. Bu grupların arkasında devletlerin bulunduğuna dikkati çeken Göksel, bununla birlikte, saldırı büyükelçiliği hedef aldığından bir devletin böyle bir saldırıya girişmesi olasılığının düşük olacağını ifade etti. Göksel, İsrail’in de Lübnan’ın birbirine girmesinden kazanç sağlayacağını düşünmediğini kaydetti. açılışından kısa bir süre sonra tahrip ettiği bildirildi. Göstericilerin, geçici Başbakan Hazem el Biblavi tarafından resmi açılışı yapılan anıtı asker destekli yönetimin bir girişimi olarak değerlendirdikleri için hedef aldıkları kaydedildi. Göstericilerin Mısır yönetimini Muhammed Mursi’nin devrilmesinden sonra Tahrir Meydanı’nda otoritesini kabul ettirmeye çabalamakla da suçladıkları ifade edildi.Göstericilerin büyük ebatlardaki anıtı taşlarla parçaladıkları ve anıtın üzerine devrik Cumhurbaşkanı Mursi ve Mursi’yi deviren Genelkurmay Başkanı ve şimdinin Savunma Bakanı Abdülfettah el Sisi hakkında kırmızı renkte graffiti çizdikleri kaydedildi. Göstericilerin anıta yazdıkları graffitide “Kahrolsun aldatanlar: ordu, eski rejim ve Müslüman Kardeşler” sözleri ile giydikleri tişörtlerde ülkeyi yönetemeyen üç kesimi simgeleyen “üç parmak” logosu dikkat çekti.