Katalog

20 KASIM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 11 İçişleri Bakanlığı’nın ‘STK açılımı’ projesindeki fuara ‘marjinal olmayan’ katılımcılar aranıyor ÖĞRENCİLERİN FİŞLENMESİ Çapulcular giremez BARKIN ŞIK ANKARA İçişleri Bakanlığı demokratikleşme sürecine paralel olarak Sivil Toplum Kuruluşları (STK) açılımı gerçekleştirmeyi ve buna yönelik olarak 1 milyon TL bütçeli uluslararası fuar düzenlemeyi kararlaştırdı. Fuara Türkiye’den “sıkıntı oluşturmayacak”, yurtdışından ise “marjinal olmayan” STK’lerin katılmasına karar verildi. Bu nedenle Gezi Parkı eylemlerinde yer alan STK’lerin fuara davet edilmesi beklenmiyor. İçişleri Bakanlığı’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edilen 2014 yılı Bütçe Tasarısında “STK açılımı” projesine yer verildi. Dernekler Dairesi Başkanlığı’nın hedefleri sıralanırken, “Ulusal ve uluslararası STK fuarlarının düzenlenmesi” başlığı altında şu satırlar yer aldı: “Bakanlığımızın 20102014 Stratejik Plan çalışmalarında sivilleşme ve demokratikleşme sürecinde STK’lerin kurumsal ve mali gelişimlerinin önünün açılacağı, uluslararası alanda etkinlik düzeyini artırıcı çalışmalar yapılacağı ve bu çalışmaların somut göstergesi olarak 2010 yılında ulusal ve uluslarara Açılım ödeneğe takılmış sı STK Fuarı düzenleneceği ve bu faaliyetin her yıl tekrarlanacağı belirtilmiştir. Ancak Ulusal ve Uluslararası STK Fuarı düzenlenmesi için yeterli ödenek Bakanlığımıza verilmediğinden, fuarın gerçekleştirilmesi mümkün olmamıştır.” “Fuara Türkiye’den sıkıntı oluşturmayacak sivil toplum kuruluşlarının, uluslararası alanda da marjinal olmayan, gerçekten yardım konusunda kendisini ispatlamış, gerçekten gönüllü çalışan kuruluşların katılımının sağlanması konusunda ortak karara varılmıştır. Özellikle mesleki kuruluşların dahil edilmemesi plan lanmaktadır. Söz konusu seçimler İl Dernekler Müdürlükleri ile irtibatlı olarak belirlenecektir. Fuarın organizasyon firmaları ile irtibatlı olarak gerçekleştirilmesi düşünülmekte olup, yurtdışından da birçok önemli sivil toplum kuruluşunun fuara davet edilmesi düşünülmektedir. Söz konusu fuar sayesinde ülkemizdeki ve dünyadaki güzel faaliyetlerde bulunmuş sivil toplum kuruluşlarının da büyük çoğunlukta olduğu görülmüş, örnek uygulamalar sayesinde teşvikler artmış ve sivil toplum kuruluşlarına olan güven artmış olacaktır.” BAKAN DAVUTOĞLU ÇARK ETTİ Gurur duyduğu ‘Gezi’ değilmiş ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Washington’da yaptığı konuşmada Gezi eylemlerine ilişkin “Türkiye’deki bu gösterilerin, Avrupa’daki gösterilerle benzer olmasından onur duyuyoruz” ifadesini kullandı. Sözlerinin internet sitelerine “Gezi’den onur duydum” şeklinde yansımasının ardından açıklama yapan Davutoğlu, “Türkiye ifade ve basın özgürlüğü konularında hiçbir Avrupa ülkesinden geri değildir. Benim gurur duyduğum Gezi eylemi değil, bu konularda ülkemizde Avrupa standardının sağlanmış olmasıdır. Kimse oradaki konuşmamdan farklı anlamlar çıkarmaya çalışmasın” dedi. Washington temasları kapsamında düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nde konuşan Davutoğlu, Türkiye’de herkesin gösteri yapma hakkına sahip olduğunu ileri sürdü. Davutoğlu “Türkiye’deki gösteri yapma hakkını, örneğin Gezi Parkı, sadece Avrupa’daki ülkelerle karşılaştırabilirsiniz, Ortadoğu ülkeleriyle değil. Türkiye’de de Avrupa ülkelerindeki polislerin aldığı önlemlere benzer önlemler alınıyor. Eğer yanlışlar varsa bunlar kanunlar çerçevesinde ele alınır. Türkiye’deki gösterilerin, Avrupa’daki gösterilerle benzer olmasından onur duyuyoruz” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) İçişleri Bakanlığı’nın YÖK aracılığıyla üniversite yurtlarında kalan tüm öğrencileri fişlemesi TBMM gündemine taşındı. CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek, Cumhuriyet’in kamuoyuna duyurduğu skandalla ilgili hazırladığı soru önergesinde, İçişleri Bakanı Muammer Güler’den özetle şu sorulara yanıt istedi: Bu çalışma nedir, ne amaçlanmaktadır? Bakanlığınız somut gerekçe olmaksızın yurtta kalan öğrencilerin bilgilerini hangi mevzuat hükümleri çerçevesinde talep etmektedir? YurtKur yurtlarında kalan öğrenci bilgilerini de Gençlik ve Spor Bakanlığı’ndan istemiş midir? Özel yurtlarda kalan öğrenci bilgilerini de Milli Eğitim Bakanlığı’ndan istemiş midir? Bakanlığın yürüttüğü çalışmanın asıl amacının öğrencileri fişlemek olduğunu vurgulayan Dibek, “Önce Gezi Parkı protestoları, sonra da kızlıerkekli ev tartışmalarını düşündüğümüzde bakanlığın bu isteği öğrencileri fişlemek için” dedi. Skandalı Güler’e sordu 27 KİŞİ YARGILANIYOR Ayvalıtaş için adalet istediler İstanbul Haber Servisi Caferağa Forumu üyeleri ve yurttaşlar Gezi Direnişi sırasında Ataşehir Mustafa Kemal Mahallesi’nde bir arabanın kitlenin içine girmesi sonucu hayatını kaybeden Mehmet Ayvalıtaş için Moda eski Havuz Meydanı’nın adını “Mehmet Ayvalıtaş Meydanı” olarak değiştirdi. Forum üyeleri, yarın Kartal Anadolu Adliyesi’nde görülecek davaya katılım çağrısı yaptı. Kadıköy Boğa Heykeli önünde dün akşam biraraya gelen yurttaşlar, “Bu dava bizim #direnkadıköy” pankartı açıp, “Gezi şehitleri ölümsüzdür”, “Delilleri karartma katilleri yargıla”, sloganları atarak Moda Meydanı’na yürüdü. Yürüyüşte Gezi Direnişi’nde hayatlarını kaybedenlerin ismi tek tek okunarak “yaşıyor” diye haykırıldı. Moda Meydanı’na gelen yurttaşlar burada bulunan heykelin üzerine sloganlar ve alkışlar eşliğinde “Mehmet Ayvalıtaş Meydanı” pankartı astı. Mehmet Ayvalıtaş’ın annesi Fadime Ayvalıtaş’ın valiye “Katilleri saklama, ortaya çıkar” diye seslendiği eylemde Mehmet Ayvalıtaş’ın kuzeni Volkan Ayvalıtaş da aracı kullanan Mehmet Demirtaş’ın ailesinin bayram günü kan parası teklif ettiğini belirtti. Volkan Ayvalıtaş, “Bizler onuruyla, namusuyla yaşayanlar olarak bu parayı kabul etmedik. Bizler onların parasıyla satın alınacak kadar aciz değiliz” diye konuştu. Konuşmaların ardından mahkemeye katılım çağrısı için hazırlanan sinevizyon gösterimi izlendi. (Fotoğraf: KAYHAN AYHAN) Gezi’de 14 tahliye SAVAŞ KÜRKLÜ PINAR T. TECAVÜZ TEHDİDİNE UĞRAMIŞTI Beraat çıktı ama polis hâlâ kayıp İstanbul Haber Servi si Gezi eylemleri sırasında Dolmabahçe’de gözaltına alındığı otobüste polisler tarafından darp edilerek cinsel içerikli hakaretle tehdit edildiği gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunan Pınar T’nin de aralarında bulunduğu 3 kişi, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet ettiği savıyla yargılandıkları davanın ilk oturumunda delil yetersizliğinden beraat etti. Pınar T., cinsel tacize maruz kaldığını, tecavüzle tehdit edildiğini söyledi. Sanıklardan Uğur Can K. ise Beşiktaş iskelesine giderken karşılaştığı polislerin kendisini kameraların olmadığı bir alana götürerek dövdüğünü anlattı. İstanbul 31. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile 9 yönetim kurulu üyesi gözlemci olarak katıldı. Pınar T., darp edildiği, cinsel tacize uğradığı ve tecavüz edilmekle tehdit edildiği için karakolda verdiği ifadesinin doğru olmadığını belirtti. Pınar T’nin avukatı Kasım Ergün, polisler hakkında yaptıkları şikâyete ilişkin soruşturmanın devam ettiğini, otobüsün içinde, gözaltına alınan kişileri darp eden Süleyman isminde, istihbaratçı olduğunu söyleyen, fotoğrafları da basına yansıyan kişinin ise henüz bulunamadığını belirterek “Bu kişi hakkında başka şikâyetler de var. Hiçbir yerde adı geçmeyen bu kişi yaralanmalara neden oldu. Resmi polisler tarafından otobüsten dışarı atılmış” diye konuştu. Ayvalıtaş ailesi duruşmaya çağırdı Gezi ruhu destek olsun CANAN COŞKUN ADANA Gezi Direnişi’ne destek amacıyla Antakya’da düzenlenen eylemlere katıldıkları için 14’ü tutuklu 27 kişinin yargılanmasına Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Davanın ilk duruşmasında tüm tutuklu sanıklar tahliye edildi. Adliye önünde duruşmayı bekleyen kalabalık ile polis arasında gerginlik yaşandı. Gup adliye önünde halaylar çekerek davayı protesto etti. Atatürk Parkı’nda bir araya gelerek adliyeye yürüyen sendikalar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcileri adına yapılan açıklamada “Gösteri hakkı kutsaldır ve engellenemez” denildi. GEDİK’İN KATİL ZANLISI ‘Dini faşizm daha tehlikeli’ AKIN BODUR ‘SORUŞTURMA EKSİK VE YETERSİZ’ Mahkemeden savcıya eleştiri ALİCAN ULUDĞ ANKARA Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde karşıt görüşlü öğrenciler arasında çıkan kavgaya ilişkin üç solcu öğrenci hakkında açılan davada beraat kararı veren mahkeme, savcılığı eleştirdi. Sıhhiye’de bulunan DTCF bahçesinde solcu öğrenciler ile ülkücüler arasında 3 Nisan’da kavga yaşandı. İddiaya göre, kavgada bir ülkücü öğrenci yaralandı. Olay sonrası bu öğrencinin şikâyeti üzerine üç solcu öğrenci hakkında kasten yaralama ve öğrencilerin toplu olarak bulundukları binalara girilmesine engel olma suçundan dava açıldı. Sanık öğrencilerden Tayfun Yıldırım, yaptığı savunmada, “Ülkücü öğrenciler, elinde satırlar ile bizi tehdit etti. Ben kesinlikle o kişiyi dövmedim” dedi. Diğer iki öğrenci de kendilerine saldıranın karşıdaki grup olduğunu ifade etti. Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan yargılama sonucunda üç öğrenci, atılı suçu işlediklerinin sabit olmaması ve suçun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle beraat etti. Yargıç Mahmut Kaya beraat kararının gerekçesinde, “Soruşturma evresinde sanıkların savunmaları dahi alınmadan, herhangi bir yüzleştirme işlemi yapılmadan, eksik ve yetersiz soruşturma sonucunda kamu davası açılmıştır” dedi. İSKENDERUN Antakya’daki Gezi Direnişi sırasında polis müdahalesi sırasında kafasına isabet eden gaz bombası nedeniyle yaşamını yitiren Abdullah Cömert’in anlatıldığı “Abdocan” isimli kitabın imza günü İskenderun’da yapıldı. Zafer Cömert ile birlikte kitabı hazırlayan yazar Cezmi Ersöz, “Gezi Parkı olaylarında sosyalizm deneyi yaşandı. Gezi’dekileri, halkı, genç üniversitelileri düşman gibi gördüler. Çok öfkeliyim. Bu çocukların ahı tutacak, göreceksiniz. Dinsel faşizm, askeri faşizmden çok daha tehlikeli. Çünkü, askeri faşizm gelirgider ama dinsel faşizm ülkeyi 100 yıl geriye götürebilir. Ve o gitmez” dedi. İskenderun Pera Kafe’de düzenlenen imza gününe yazar Cezmi Ersöz ve Abdullah Cömert’in ağabeyi Zafer Cömert katıldı. İnsanların onurları için her şeyi göze almaları gerektiğini belirten Ersöz, “Gezi Parkı olaylarında sosyalizm deneyi yaşandı. Parktaki Devrim Market’te poğaça, çay, kitap, her şey bedavaydı. Sermaye aslında çok korkaktır. Bu tür olaylardan da korkar ama insanların yanı sıra sermaye de Gezi’ye birçok şey gönderdi. Enteresandı. Keşke birkaç ay daha sürseydi, ama izin vermezler ki!” diye konuştu. Kemalizmin 10 yıldır ötekileştirildiğini ifade eden Ersöz, toplumun ülkedeki tehlikenin farkında olmasını isteyerek “Gidin Anadolu’yu görün. Özellikle Orta Anadolu’yu. Mademki özgürlükler önemseniyor, o zaman her düşüncenin, farklı düşüncenin kendini özgürce ifade etme hakkı var” dedi. Gezi Direnişi’nde 2 Haziran gece si İstanbul 1 Mayıs Mahallesi’nde TEM yolunu kapatan grubun içine hızla giren aracın çarpması sonucu hayatını kaybeden 19 yaşındaki Mehmet Ayvalıtaş’ın ailesi, Gezi ruhunu ve direnişini, yarın Anadolu Adliyesi 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek olan davayı takip etmeye çağırdı. Anne Fatma Ayvalıtaş, Gezi Direnişi’nde Anne Fatma ve baba Ali Ayvalıtaş. hayatını kaybeden innemediklerinin altını çizen Basanların ailesiyle birlikte bir ai ba Ali Ayvalıtaş, “Biz şu an leymiş gibi olduklarını belirte adaleti denizin dibinde arıyorek “Bu ailenin daha da bü ruz. Bize düşerse tabii. Adayümesini istemiyoruz. Daha let mazluma göre değil. Adakimse ölmesin, akan kana biri let hep faşistlere ve sömürendur desin. Katiller tutuklan lere var. Adalet yerini bulsın. Adaletin bizim için de iş mazsa Avrupa İnsan Haklalemesini istiyoruz” dedi. rı Mahkemesi’ne başvuracaBaba Ali Ayvalıtaş, oğlunu ğız. Onlar benim geleceğimi kaybettiği olay günü kalabalı elimden aldılar” diye konuştu. ğın içinde herhangi bir Emniyet olisler bile şaşırdı müdürü veya savcının da oğlunun olabileceğini vurgulayarak Oğlunun halk için yapma“Biz herkes için adalet istiyo yacağı şey olmadığını ve halk ruz” dedi. Ali Ayvalıtaş, MO için öldüğüne dikkat çeken baBESE kayıtlarının olmaması ba Ali Ayvalıtaş, “Örnek Manın çok gülünç olduğunu kay hallesi Karakolu polisleri bidederek “Bugüne kadar keş le ‘Biz anlayamadık. Bir savfe dahi gelmediler. Keşfe gel cı katil olduğu kesin olan birini medikleri gibi kamera da ça nasıl serbest bırakır’ dedi. Polışmıyor dediler. Bırakın keş lis bile katillerin dışarıda olfi savcı beni avukat tuttum masına hayret etti” dedi. Badiye azarladı” diye konuştu. ba Ayvalıtaş, halkı için kendiHukuktan umudu kesmedik ni feda eden Mehmet’i halkın lerini, Türk yargıçlarına güven yalnız bırakmayacağına inanmek istediklerini ancak güve dığını da söyledi. Uyuşturucuyla yakalandı İstanbul Haber Servisi Maltepe Gülsuyu’nda 30 Eylül’de uyuşturucu satıcılarına karşı yapılan eylemde vurularak öldürülen Hasan Ferit Gedik’in katil zanlısı yakalandı. Gedik’in katil zanlısı olduğu iddiasıyla aranan Emrah O, bir ihbar üzerine arkadaşı ile birlikte Dragos sahilinde otururken polis tarafından gözaltına alındı. Emrah O’nun üzerinde yapılan aramada, taş olarak tabir edilen 140 adet kokain maddesi bulundu. Emrah O. sevk edildiği mahkemede tutuklandı. ALİ İSMAİL KORKMAZ DAVASI Dosya geldi duruşma yok KAYSERİ (Cumhuriyet) Gezi Direnişi sırasında Eskişehir’de 2 Haziran’da polislerin de aralarında bulunduğu eli sopalı bir grup tarafından dövülen ve geçirdiği beyin kanamasının ardından 10 Temmuz’da yaşamını yitiren Anadolu Üniversitesi öğrencisi Ali İsmail Korkmaz’ın (19) ölümüyle ilgili dava Eskişehir Valiliği’nin talebiyle “güvenlik” gerekçesiyle Kayseri’ye alınmıştı. Dava dosyası pazartesi günü Kayseri Adliyesi’ne ulaştı. Mahkeme yetkilileri bugün yapılması planlanan duruşmanın dosyanın incelenmesi nedeniyle ileriki bir tarihte yapılacağı belirtildi. P