Katalog

20 KASIM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 19 Salon yoksa da müzik var MARTHA ARGERICH VE GIDON KREMER KONSERİ 29 KASIM’DA Geçen pazar Milliyet gazetesinde çıkan “Konser Salonlarında Görüntü Var Ses Yok” başlıklı soruşturmadaki yakınmalara karşın İstanbul’da, bu beğenmeu Martha diğimiz salonlarda dünArgerich’in adı yanın en ünlü müzikçilerini konuk etmeye devam dünya piyano ediyoruz. tarihinde gelmiş 24 Kasım Pazar’a kageçmiş en ünlü dar yeni açılan Zorpiyanistlerle anılır. lu Center’da New York müzikallerinden Jersey 70 yaşını geçtiği Boys sahneleniyor. Zorlu halde inanılmaz bir nında ve Albert Center, müthiş donanımlı enerji, müzikalite Long Salonu’nun salonlarıyla İstanbul’dave tuşesiyle sınırlı kapasitekilerden çok farklı, sanki New York’ta bir merkez. çağımızın en büyük sine karşın doğal ağırAma biz İstanbul’da var piyanistlerinden akustiğinde lamıştık. Bu kez olan diğer salonlarda ne birisi. İstanbul’da dayazık ki akustik yoksunha profesyonelluklara karşın bakın kimce ağırlanacak. leri dinleyeceğiz: Kentin merkezinde beş yıldızlı 26 Kasım’da İKSV çağıotelde kalacak ve Lütfü Kırdar mızın en büyük piyanistleKongreSergi Sarayı’nın 2000 rinden Martha Argerich’i kişilik salonunda çalacak. Martünlü kemancı Gidon Kreha Argerich’in adı dünya piyano mer ile buluşturuyor. Sanattarihinde gelmiş geçmiş en ünçılar Rus besteci Mieczyslaw Weinberg’in (19191996) ya lü piyanistlerle anılır. 70 yaşını geçtiği halde inanılmaz bir enerpıtlarını; Beethoven’in N. 8, ji, müzikalite ve tuşesiyle çağıOp 30 ve No. 10, Op. 96 iki mızın en büyük piyanistlerinden sonatını çalacaklar. birisi. Onun tersine Türkiye’ye Önceki iki yıl içinde üst üste Boğaziçi Üniversitesi’nde konu pek çok kez gelen ve hemen her gelişinde bir çağdaş besteciğumuz olan Martha Argerich Türkiye’ye ilk kez gelmişti. Da yi de programına katan kemancı Gidon Kremer, İstanbul için ha önce Türkiye’de hiç çalmabu tarihi konserde müthiş bir masını bazı politik ilkelere bağ“duo” oluşturacak. lıyordu. Boğaziçi’nin kampu27 Kasım’da İşSanat’ta Gisunda onu konuk ettiğimizde, don Kremer’in kurucusu oldukentin merkezinden ve 5 yıldızğu, dinamizmiyle ünlü Krelı otellerin lüksünden uzak, domerata Baltica topluluğu İtalğanın içinde, öğrencilerin ya ATRANÇ S A Y N Ü D NASI ŞAMPİYO Carlsen şampiyon gibi korudu ve dünya şampiyonluğuna çok yaklaştı. Oyuncuların dinlenmesi için yarın bir gün ara verilecek maçta 9. oyun 21 Kasım Perşembe günü TSİ 11.30’da başlayacak. Maçta şu anda 53 önde bulunan Carlsen’in siyahlarla oynayacağı 9. oyunu da kazanması durumunda, Anand’ın maçı kaybetmemek için bundan sonraki 3 karşılaşmayı da kazanması gerekecek. Kültür Servisi Hintli Dünya Satranç Şampiyonu Viswanathan Anand ile Norveçli Büyükusta Magnus Carlsen arasında oynanan FIDE 2013 Dünya Satranç Şampiyonası’nın 8. oyunu, Carlsen’in 25. hamlede yaptığı geçici vezir fedasının ardından 33. hamlede berabere bitti. Carlsen, 12 oyun üzerinden yapılan maçta 8. oyunda da berabere kalarak aradaki 2 puan farkını ‘Başka Sinema’ Mümkün Bir yanda festivallerde ödüller kazanan Türk filmleri ve ancak festivallerde seyredilebilen dünya sinemasının iyi örnekleri var diğer yanda popüler Türk filmleri ve Hollywood yapımları. Onlar sinema salonlarında öylesine büyük yer kaplıyor ki “bağımsız sinema” diye adlandırabileceğimiz diğer filmlere gösterilecek salon kalmıyor. Aradan sıyrılıp sinema salonlarına ulaşabilen filmler, yüzlerce salonda gösterime giren popüler Türk filmleri ve Hollywood yapımlarının arasında görünmez oluyor, ulaşılamıyor ve seyircisiz kalıyor. Özcan Deniz’in son filmi “Su ve Ateş” 429 salonda gösterime girmiş. Türkiye’de 2200 sinema salonu var. “Bağımsız sinema”nın seyirciye ulaşamaması yeni bir sorun değil. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de sinemateklerle bu sorun aşılmaya çalışılmış. Özlemle hatırlanan bir Sinematek dönemi var. 1980 askeri darbesi ile Sinematek’siz kaldık ve bir daha da bağımsız ve başarılı bir sinematek yaratılamadı. Geçen yıllarda Avrupa Birliği’nin Hollywood’un ezici üstünlüğüne karşı Avrupa sinemasını yaşatmak amacıyla oluşturduğu Eurimages destek programı ile Türkiye’de de sinemalar desteklenmişti. Sanırım artık Eurimages’dan destek alarak Avrupa’dan filmler gösteren sinema salonu kalmadı. Sanayici Sami Kariyo ve eski gazetecilerden reklamcı Dürin Ababay’ın kendi birikimleri ile kurdukları Kariyo&Ababay Vakfı ilk proje olarak bağımsız sinemanın seyirciye ulaşamaması sorununa bir çözüm bulmaya karar vermiş. 3 Ekim 2013’te kurulan Kariyo&Ababay Vakfı 1 Kasım’da “Başka Sinema” projesini başlatmış. İstanbul’da Beyoğlu Beyoğlu, Altunizade Capitol, Kadıköy Rexx ve Ankara Kızılay Büyülü Fener sinemaları “Başka Sinema”nın salonları. Zamanla Ankara ve İstanbul dışında da sinema salonlarının projeye katılması bekleniyor. “Başka Sinema” salonlarında her gün üç film gösteriliyor. Filmler bir haftada gösterimden kalkmıyor, sinema seyircisinin görmesine yetecek kadar uzun süre vizyonda kalıyor. Sadece film göstermekle kalmıyorlar sürpriz film geceleri, kısa filmler, fragman seansları, gala gösterimleri, seanslardan sonra film ekibiyle sohbetler gibi etkinlikler de yapılıyor. En önemlisi, filmler 110 dakikadan uzun değilse ara verilmeden gösteriliyor. Gösterime giren ilk filmler Onur Ünlü’nün “Sen Aydınlatırsın Geceyi”, Noah Baumbach’ın “Frances Ha”, Abdellatif Kechiche’in “Mavi En Sıcak Renktir”, Aslı Özge’nin “Hayatboyu”ydu. Kechiche’in “Mavi En Sıcak Renktir”i eleştirmenlerin de seyircinin de en çok ilgisini çeken filmdi. Genelde de “Başka Sinema”nın filmlerine ilginin umut verici olduğu söyleniyor. Seyirci gelecek filmlere de aynı coşku ile koşacak mı merak etmemek elde değil. Çünkü başlangıçlar hep iyi oluyor ama sonrasında ilgi düşüyor. Mehmet Fazıl Coşkun’un Altın Koza Ödüllü “Yozgat Blues”, François Ozon’un Cannes’da yarışan filmi “Genç ve Güzel”, Lusin Dink’in ABD’li yazar Saroyan’ın memleketi Harput’a yolculuğunu anlatan “Saroyan Ülkesi”, Cemil Ağacıklıoğlu’nun engelli bir insanın dünyasını anlattığı “Özür Dilerim”, Danis Tanoviç’in belgesel tadında filmi “Bir Hurdacının Hayatı” gelecek haftaların filmleri. Gösterim tarihlerini ve seanslarını www.baskasinema. com adresinden izlemek mümkün. “Başka Sinema” bağımsız sinemanın seyirci ile buluşmasını sağlayacak yeni bir sinematek gibi. Umarım kalıcı olur ve bu tür başka projelere örnek olur. Baba Zula Hitchcock için çalıyor yan Konçertoları çalıyor. Solist ve şef, Macar trompetçi Gabor Boldoczki. Onu daha önce Fazıl Say’ın Trompet Konçertosu’nda çok beğenerek dinlediğimizi anımsıyorum. Aynı gece Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Salonu’nda Camerata Salzburg solistleri orgcu Anne Marie Dragosits solistliğinde J.S.Bach’tan Mozart ve Haydn’a uzanan klasik bir program sunuyor. 28 Kasım’da Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası 15. yıl kutlaması için dünya sahnelerinin en gözde tenorlarından Roberto Alagna’yı konuk ediyor. Soprano Roxana Canstantinescu ile söyleyeceği programda iki Fransız bestecinin operalarından seçmeler var: Massnet’nin Werther’i ve Bizet’nin Carmen’inden düet ve aryalar. Sacha Goetzel yönetimindeki BİFO ise Uvertür, Intermezzo ve Prelüd’lerde topluluk olarak heybetini gösterecek, 15. yılını kutlayacak. Kültür Servisi Funk, elektronik ve halk müziğini harmanlayan Baba Zula, yarın saat 19.30’da Boğaziçi Üniversitesi’nde Hitchcock için çalacak. Beyazperdede “gerilimin efendisi” olarak kabul edilen Alfred Hitchcock’un 1920’lerdeki sessiz sinema döneminden hayatta kalmayı başarabilmiş dokuz sessiz filmin gösterildiği proje kapsamında Albert Long Hall’da yapılacak “Lodger” özel gösterimine Baba Zula müzikleriyle eşlik edecek. Baba Zula, İstanbul’daki son Hitchcock gösterimi olan “Lodger” ile müziğiyle Hitchcock’u yeniden yorumlayacak. Dostları Kurtiz’i unutmadı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Önceki ay yaşamını yitiren Tuncel Kurtiz, İzmir’in Çiğli ilçesinde, sanatçı dostları Cihat Tamer, Sümer Ezgü, Namık Kemal Yiğittürk, Muhammed Cangören, Reis Çelik, Hamit Kaya, Bülent Bolat, Ahmet Faik Akıncı, Saffet Babacan, Rahmi Saltuk, Kadir Özdal, Selahattin Taşdöğen, Mustafa Uzunyılmaz, Murat Erbil, Necati Şahin’in de katıldığı, özel bir geceyle anıldı. Çiğli Belediyesi ve Mavi Ege Dergisi tarafından düzenlenen “Tuncel Kurtiz Sanat Gecesi”nde sanatçılar, Kurtiz ile ilgili olarak anılarını anlattılar. Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü de yaptığı kısa konuşmasının ardından sevilen “İki Keklik” türküsünü salondakilerle birlikte seslendirdi ve harmandalı oynadı. SANKO SANAT GALERİSİ Ertan Aşar sergisi... Kültür Servisi Ertan Aşar’ın üçüncü kişisel resim sergisi Gaziantep Sanko Sanat Galerisi’nde açıldı. Sanatçı Aşar’ın 33 eserinden oluşan sergi 30 Kasım’a kadar gezilebilir. 2004 yılında Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Plastik Sanatlar Bölümü’nden mezun olan Ertan Aşar, 2010 yılından beri Selimiye’de kendi adını taşıyan atölyesinde resim çalışmalarına devam ediyor. e l i s n w o D Lila i s i t n i s e a k i Meks Kültür Servisi “Frida” filminin Oscar adayı şarkısı “Burn it Blue”nun sesi Lila Downs, İş Sanat’ta dünya müziği kuşağının ilk konuğu olacak. Bestelerinde özellikle aktivist yönünü ön plana çıkaran Downs, bugün saat 20.00’de sevilen şarkılarıyla İş Sanat’ta Meksika rüzgârları estirecek. Konserlerinde her fırsatta barış mesajlarını dile getiren sanatçı işçi ve kadın hakları konulu çalışmalara da imza atıyor. Downs, sadece geleneksel Meksika müziği değil; blues, caz, soul ve Afrika ezgilerini harmanlayarak, sahnede dinleyicilerine hem sıcak hem de çok renkli bir müzik ziyafeti sunuyor. n Kültür Servisi 13. !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’ne başvurular için sayılı günler kaldı. 13 Şubat2 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilecek festival için başvurular 29 Kasım’da sona eriyor. Yapılacak değerlendirme sonucu belgesel ve kurmaca uzun filmler, !f İstanbul’un Türkiye’den veya Türkiye hakkında, yeni, bakışları değiştirebilecek filmleri bir araya getirdiği “Ev” bölümünde gösterilecek. www.ifistanbul.com. !f İstanbul’a son başvuru 29 Kasım ÇİĞLİ’DE ANMA GECESİ Kartal Endüstri Meslek Lisesi’nden almış olduğum tastiknamemi kaybettim. Hükümsüzdür. Mustafa Gündoğdu