17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 KASIM 2013 ÇARŞAMBA 12 EKONOMİ [email protected] CEO’lar konuştu: Hanehalkı borçluluğunu artırmakla suçlanıyoruz ama büyüme son 10 yıldır bizim sırtımızda Bankalardan ağır eleştiri Merkez’den ek sıkılaştırma Ekonomi Servisi Merkez Bankası, kasım ayı Para Politikası Kurulu toplantısında faizde değişikliğe gitmezken, yeni bir sıkılaştırma adımı attı. Politika faizini yüzde 4.5’te tutan, borç verme ve borçlanma faizine de dokunmayan Merkez, bir ay vadeli repo ihalelerine son verdi. İhalelerin bitmesiyle gecelik faizler yüzde 7.75’e yakın oluşacak. Banka bununla ilgili “Enflasyon bir süre daha hedefin üzerinde seyredecek. Kurul, bu durumun fiyatlama davranışları üzerindeki etkilerinin sınırlandırılması için para piyasası faiz oranlarındaki oynaklığın azaltılmasına karar verdi. Enflasyon görünümü orta vadeli hedeflerle uyumlu olana kadar para politikasındaki temkinli duruş korunacak” dedi. Ekonomi Servisi Bankacılar, sektörün çok fazla kâr ettiği eleştirilerinden ve kâr marjlarını ciddi oranda düşüren son düzenlemelerden yana dertli. Deloitte Türkiye’nin düzenlediği ve Yapı Kredi Bankası Üst Yöneticisi (CEO) Faik Açıkalın, Denizbank CEO’su Hakan Ateş ve Akbank CEO’su Hakan Binbaşgil’in katıldığı toplantıda, Türk bankacılık sektörünün geleceği tartışıldı. CEO’lar, yaptıkları açıklamalarda sektörün aslında sanıldığı kadar kâr etmediğini ve Türkiye ekonomisinin son 10 yıllık büyüme potansiyelinde bankaların ciddi payı olduğunu söyledi. Bankacılık sektörüne dönük düzenlemelerin sektör kârlılığı üzerinde baskı yarattığına dikkat çeken CEO’lar, bu düzenlemelerin dengede tutulması gerektiğini u Yapı Kredi, Akbank ve Denizbank üst yöneticilerine göre bankalar cari açık konusunda suçlansalar da, son 10 yıldır devlet bütçesine ciddi gelir sağlıyorlar. Bankalar eleştirilmek yerine desteklenmeli ki yatırımlar hız kazansın. ve ekonominin sağlıklı büyümesine dikkat eden bir ortamda çalışmaları gerektiğini vurguladı. CEO’lar, yılın ilk yarısının genel olarak pozitif geçtiğini, ancak sonrasında ABD Merkez Bankası’nın tahvil alımlarının azaltılacağı açıklamalarına ve sektöre dönük yeni düzenlemelerin kârlılığa olumsuz etkisine dikkat çekti. Regülasyonlar ve büyüme hızının düşmesi sonrası yılın ikinci yarısının karanlık geçtiğine dikkat çeken üç CEO da, bankaların devlet bütçesine büyük katkı yapmalarına rağmen bunun yeterince görülmediğini ve cari açık konusunda kendilerinin suçlandığını ifade etti. Hakan Ateş: Bankalar yatırımları destekleyen önemli bir sektör. Son 10 yıllık büyümede ciddi payı var. Kârımız yüksek diye üzülmek yerine bizi desteklemeleri gerekir. Artan zorunlu karşılıklarla sektörün özsermaye kârlılığı üzerindeki baskı arttı. Marjlar daralıyor, yeni düzenlemeler geleceğini düşünüyoruz. Kredi mevduat oranı yüzde 100’ün üzerine çıktı. Sektörün dış borçlanma ihtiyacı arttı. Bankacılığın ilerlemesi için minimum yüzde 15 özkaynak kârlılığı gerekir. Faik Açıkalın: Bankacılıktaki düzenlemeler kârlılığı negatif etkiledi, bunun önümüzdeki dönemde sürmesi bekleniyor. Biz cari açığı azaltacağız diye tüketici kredilerini sınırlamaya çalışırken iç talepteki, iç pazardaki büyümenin nasıl etkileneceği bence çok ciddi hesaplanması gereken bir şey. En önemlisi sermaye yeterliliğimiz düşüyor. Sürdürülebilirlik noktasında çok dikkatli olunması gereken döneme girdik. Hakan Binbaşgil: 2008 krizinin sorunsuz atlatılmasında bankaların ciddi katkısı oldu. Düzenlemelerin dengede tutulması, bankaların kârlılığını sürdürmesi açısından önemli. Türkiye’nin büyüme hedeflerine ulaşması için sağlam bir bankacılık gerek. Bunun için özkaynakların ve kârlılığın güçlü olması şart. Peki ya Fetva Makamının Hesapları? Habere aşinayız. O kadar ki, çıkarın cümleden iki rakamı; neredeyse “haber değeri” bile yok: Diyanet İşleri Başkanlığı’na (DİB) bütçeden ayrılan pay, 13 bakanlığı geride bıraktı: 5.4 milyar TL. Aşinayız dedim, çünkü devletin kaynak dağıtım tercihleri herkesçe biliniyor. Ama bilinmeyen öyle bir hesap var ki, bilineni “buzdağının görünen yüzü” haline getiriyor. Bizler DİB bütçesinin her yıl kaç bakanlığı geride bıraktığıyla meşgulken, arkada, o tutarı kim bilir kaç kez katlayan cirolar dönüp duruyor... Türkiye Diyanet Vakfı’nın (TDV) iştiraklerinden ve ticari işletmelerinden söz ediyorum. Amacını, DİB’in “genel bütçeden karşılanamayan ihtiyaçlarını karşılamak” diye açıklayan, izin almadan yardım toplayabilen, vergiden muaf ama her nedense hesaplarını kamuoyuyla paylaşmayan 38 yıllık bir kurumdan... ir şirketin sermayesi: 15.5 milyon TL B Simide zam yolda Ekonomi Servisi İstanbul Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği (İSTESOB), tamamı ithal edilen susam fiyatının 4 liradan 10 liraya çıkmasıyla simit fiyatlarında yüzde 50 artış beklendiğini açıkladı. Simit fiyatının 2011’den bu yana 1 lira olduğunu belirten birlik, “2011’de 50 kilogram un 42 lira iken bugün 58 lira. Üç yılda personel maaşları, doğalgaz ve odun fiyatlarındaki artışlar da zammı kaçınılmaz hale getirdi” açıklamasında bulundu. İSTESOB Başka nı Faik Yılmaz , İs tanbul Unİş Esnaf Odası’ndan zam talebi geldiği taktirde girdi maliyetlerindeki artışa göre bir zammın söz konusu olacağını belirtti. İstanbul Unİş Esnaf Odası Başkanı Ali Yücel de hem susam da hem de undaki artışa dikkati çekerek zammın kaçınılmaz olduğunu vurguladı. B risa’nın 35. kuruluş yıldönümü toplantısına Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Güler Sabancı, Sabancı Holding CEO’su Zafer Kurtul, Bridgestone Corporation Yönetim Kurulu Üyesi ve Temsilcisi Kazuhisa Nishigai, Sabancı Holding Sanayi Grup Başkanı Mehmet Pekarun ve Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman katıldı. Brisa’dan Aksaray’a 300 milyon dolarlık fabrika Ekonomi Servisi Türkiye lastik pazarında 25. yılını kutlayan Brisa, 300 milyon dolarlık yatırımda Aksaray’da ikinci bir fabrika kurmaya hazırlanıyor. Brisa Genel Müdürü Hakan Bayman, yıllık 4.2 milyon adet üretim kapasitesine sahip olacak ikinci fabrikalarının 2018’de üretime başlayacağını açıkladı. Sabancı Holding ve Japon Bridgestone’un ortaklığı olan Brisa, halihazırda İzmit’teki fabrikasında yılda 10 milyon adet lastik üretimi yapıyor. Aksaray fabrikasının İzmit fabrikasından daha geniş alana kurulduğuna dikkat çeken Bayman, “İç pazarın potansiyeline bağlı olarak (kapasite) büyüme şansı mevcut” dedi. Bayman, 700 ile 800 kişi arasında istihdam yaratması beklenen yeni fabrikanın finansmanı için özkaynak veya banka kredisi kullanabileceklerini belirtti. Bayman, şirketin iç pazar ağırlıklı büyümesini sürdüreceğini ifade etti. Brisa’nın lastik satışlarının ticari ve hafif ticari araçlar öncülüğünde artacağını ifade eden Bayman, “İç pazardaki büyümemizin pazardan fazla olacağını ve büyümeyi pazar payı kazanarak sürdüreceğimizi düşünüyoruz” diye konuştu. TDV’nin güncel ekonomik ve ticari faaliyetlerine göz atalım: 29 Mayıs Ankara Hastanesi. 29 Mayıs İstanbul Hastanesi. (Tanıtımda, odaların “beş yıldızlı otel konforunda” olduğu notu var.) Yayın Matbaacılık ve Ticaret İşletmesi. Yurtlar ve Sosyal Tesisler İktisadi İşletmesi (10 yurt). 15.5 milyon TL sermayeli Komaş A.Ş. (İnşaat soğuk hava deposu, ahşap doğrama, dekorasyon, kafeterya, turizm, seyahat, fuarcılık, reklamcılık alanında faaliyet gösteriyor.) Komaş Sigorta Aracılık Hizmetleri A.Ş. Bu listeye bakın ve lütfen deneyin... Yüz binlere hizmet sunan, kâr amacı gütmediği söylense de yeri geldiğinde hizmet satan; hastaneleri, öğrenci yurtları, yayınevi, sigorta, fuarcılık şirketleri, bir kısmını kiraladığı binlerce dönüm arazisiyle devasa bir “holding” görünümünde olan TDV iştiraklerinin bilançosunu istemeyi bir deneyin. Ve sonra gönül rahatlığıyla şu cümleyi kurun: TDV, Batı standartlarında “şeffaf ve hesap verebilir” bir kurumdur! Mali hesaplarını kamuoyuyla paylaşmayan TDV’ce desteklenen DİB, şimdi katılım bankalarına fetva vermeye hazırlanıyor. Doğru; katılım bankaları, sistemde arzu edilen büyüklüğe erişemedi. Dört katılım bankasının sistemdeki payı yüzde 5. Kredi ve mevduat hacminden çekebildiği oran yüzde 6.5. BDDK Başkanı Mukim Öztekin’in özlü ifadesiyle, “Ülkenin sosyolojik gerçekleri karşısında potansiyelinin çok altında”. (Ki, sosyolojik gerçekleri “Nüfusunun yüzde 90’ından fazlası Müslüman” olarak okuyabilirsiniz.) Küresel ölçekte, İslami bankacılığın hacmi 1 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor. Moody’s, bu tutarın 10 yılda beşe katlanacağını söylüyor. IMF, aynı süre içinde, dünyadaki Müslüman nüfusun tasarruflarının yüzde 40’ını katılım bankalarının çekeceğini öngörüyor. Bu tablo içinde... Nüfusunun yüzde 90’ından fazlası Müslüman olan Türkiye’de katılım bankalarına bir türlü istenen katılım sağlanamıyor. Sektöre kulak verdiğinizde, büyümenin önündeki en önemli engel, “ikna olmamış kesim” diye tanımlanıyor. DİB’in bu engeli ortadan kaldıracak aktörlerden biri olarak konumlandığı anlaşılıyor. Belli ki, “ikna olmayan kesimlerin” tereddütlerini giderecek fetvalar vererek katılım bankacılığının müşteri profilini genişletmesi bekleniyor. DİB fetva verdikçe, katılım bankacılığının sektördeki payının artması, yatırımların büyümesi, uzun vadede de ekonomiye pozitif katkı sağlaması umuluyor. İhtimal ki, aralık ayında BDDK’nin öncülüğünde düzenlenecek çalıştayda bu plan daha somut hale gelecektir. Ama ben katılım bankasının moda tabirle“paydaş”ı olsam, herhalde fetva almadan önce TDV’nin iştiraklerinin bilançoları hakkında bilgi sahibi olmak, örneğin hac farizası için toplanan paraların nasıl bütçeleştirildiğini öğrenmek isterdim. “Kul hakkı” adına. Türkler mutlu olmak için 130 TL harcıyor Ekonomi Servisi MasterCard araştırması, Avrupa’da kendini mutlu etmek için en fazla harcama yapan milletler arasında Türklerin de olduğunu ortaya koydu. Türkiye’nin yanı sıra Almanya, İtalya, Belçika, Fransa, İsveç, Rusya ve İngiltere’de, 12 bin tüketicinin katılımıyla gerçekleştirilen “Küçük Mutluluklar Endeksi” araştırmasına göre, Türkler kendilerini mutlu etmek için aylık ortalama 49 Avro (yaklaşık 130 TL) harcıyor. Araştırmaya göre, en eli açık ülke Türkiye. Türkler, Avrupa’da, yakınları için hediye alırken, kendine harcadığından daha fazla harcayan tek ülke. Türkler, yakınlarına hediye alırken 58 Avro’yu (yaklaşık156 TL) gözden çıkarıyor. En fazla İngilizler (yüzde 25), para biriktirmek yerine harcama yaptıkları için kendilerini suçlu hissediyor. Türkler ise yüzde 7’lik oranla en az suçlu hisseden kesim. Katılım bankalarına fetva ACI KAYBIMIZ Geleneksel Türk tiyatrosunun büyük ustası, gerçek bir sahne emekçisi, devlet sanatçımız, değerli ağabeyim Kul hakkı adına NEJAT UYGUR’u kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyim. Kendisine Allah’tan rahmet, ailesi, yakınları, sanatçı dostları ve sevenlerine başsağlığı dilerim. Mustafa Sarıgül Şişli Belediye Başkanı VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 9732 sicil sayısında kayıtlı DUYURU S.S. İMBAT OBASI ARSA KONUT VE TURİSTİK TESİSLER YAPI KOOPERATİFİ YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞINDAN 225 NUMARALI ORTAĞIMIZ SAYIN SAMİ HALDUN OLCAY’IN VEFATI DOLAYISIYLA VARİSLERİNİN HERHANGİ BİR HAK KAYBINA UĞRAMAMASI İÇİN İLAN GÜNÜNDEN İTİBAREN 15 GÜN İÇİNDE KOOPERATİF İLE TEMASA GEÇMELERİ GEREKTİĞİ İLANEN DUYURULUR ADRES 858 SOKAK NO:2 K:2/206 ÇAKIROĞLU İŞ HANI KONAK İZMİR TEL. & FAKS: 0.232.425 26 04 482 04 13 şirketi iflas etti İran devi gaz AVUKAT MAHMUT CANDAN 16.11.2013 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 16.11.2013 Cumartesi günü defnedilen Aziz Meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI T.C. ZONGULDAK 2. İCRA DAİRESİ’NDEN DÜZELTME İLANI Alacaklı Yapı ve Kredi Bankası A.Ş’ne borçlu Mehmet Murat YÜKSEL’in adına kayıtlı ipotekli taşınmaz takibi konut finansman kredisi borcundan kaynaklandığından Yargıtay 12. Hukuk Dairesi’nin 28/05/2012 tarih, 2012/4269 esas ve 2012/17917 karar sayılı kararı gereği müdürlüğümüzce yapılacak olan satışın KDV’den muaf olduğu ayrıca 3. Kişiler açısından da KDV’den muaf olduğu hususunun satış ilanında belirtilmesine karar verilmiştir. 14/11/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın:70246) Ekonomi Servisi Tahran dünya güçleriyle görüşmelerden rahatlamayla çıkmayı umarken uluslararası çaptaki yaptırımların ekonomik sıkıntıları artırdığının bir işareti olarak İran’ın ulusal gaz şirketi batmakta olduğunu açıkladı. Yarı resmi Mehr Haber Ajansı’nın verdiği bilgiye göre, devlet yönetimindeki İran Ulusal Gaz Şirketi Üst Yöneticisi Hamid Reza Araghi, hafta sonunda şirketin iflas açıkladığını bildirdi. Haberde şirketin 100 trilyon riyal ya da yaklaşık 4 milyar dolar borcu olduğu belirtildi. Şirket ise pazartesi günü yorumları reddetti. Şirket sözcüsü Macid Boujarzadeh şirketin iflas ettiğini yalanladı. Ancak medyaya yansıyan haberlerde İran Petrol Bakanı Bijan Zangeneh’in “şirketin mahvolduğunu” söylediği belirtildi. İran dünyanın en büyük ikinci doğalgaz rezervlerine sahip. Dünyadaki toplam rezervin yüzde 15’ine sahip olduğu düşünülüyor. Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan’a yapılan ihracattan 2012’de günlük 10.5 milyon dolar elde edildiği tahmin ediliyor. Yaptırımlar nedeniyle yeni petrol boru hatları gibi doğalgaz projeleri gerçekleştirilemiyor ve Avrupa’ya ihracat yapılamıyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle