19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 EKİM 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 çıkarmaktı seni Yakanda bir amonyak çiçeği Yalnızlığım benim sidikli kontesim Ne kadar rezil olursak o kadar iyi” Düşlerde mi anımsanır aşk, yüreğin içinde mi büyür hüzün ve acı. Bir çift acılı gölge İvanov’un Tanrısal mezarı üzerinde olduğu kesindir. Aynı gizin iki sesli ağzı, aynı düşün titreyen kanadıdır... O akan kan, ölümler... Neyin habercisidir? Savaş, barış, katliam, özgürlük kavramları nedir? Toplu mezarlar, kardeş kanı! Kadına şiddet! Kaç kadın öldürülüyor günde, bilen var mıdır? HHH Gecenin sesi soluğu kesilmişti... Yorgo Seferis’in okuduğu günbatımını geride bırakmıştık Urla İskelesi’nde... Çıplak göğü ve yıldızları özlemiştik. Hayatı seviyorduk! Kin ve nefret duygularımız yoktu... Andre Laude’nin dizelerini, çıplak, güzel ve taze; aşkın ve ölümün ağlatısında dinlemiştik gençlik yıllarımızda... Kimimiz Mamak’ta kimimiz Maltepe’de, Selimiye’de... Yannis Ritsos’un göklerine inanırdık, Edip Cansever’i de severdik, Nâzım’ı da... Aşklarımız denizin renkleri gibiydi... Yalnızlıklarımız ise ölü kentler, unutulmuş ormanlar... Her şey bir varmış bir yokmuş gibi şimdi... Troya’dan İyonya’ya bir kuş uçuşu gibi gider gelirken dün sabah Kadıköy rıhtımından, Moda’da bir kahve molasından sonra Selimiye’nin önünden geçtim... Denize karşı kahvemi yudumlarken yıllar ve yıllar öncesine gittim. Gök yaralı bir martı gibiydi ve yarı soyunuktu... HHH Havada kış kokusu vardı... Hani ülkenin bütünlüğü var ya, kardeşlik, dostluk, hayat! Ayrımcılıklara karşı ayakta kalamayanlar birer birer bunları alıp götürüyorlardı... Farkında değildik! Bir cenderenin içindeydik! Nedense inanıyordu toplumun bir kesimi bilerek ya da bilmeyerek! Neye mi? Demokrasi ve özgürlüklerin yaşam biçimi olacağına! Cehalet simsarlarından ne köy olur ne kasaba! Cahil cesaretiyle doludizgin!.. ‘Oy vermeyin’ Kemal Kılıçdaroğlu, “Neden kadınlar ‘Madem bedenimi politikaya alet ediyorsun, ben de sana oy vermiyorum’ kampanyası başlatmıyor?” diye sordu ÖZLEM YÜZAK Cahil Cesaretiyle Doludizgin!.. Gece göğünü seviyorum Lyubomir Levçev gibi... Cahit Irgat’ı seviyorum “konuş toprak her gün insan daha perişan” dediği için... Gece göğü çıplak, gece göğü altında söyleniyor şarkılar, okunuyor şiirler. “Sev beni gecem ol!” Bir yıldız çıplaklığı, bir aşk masalı. Gözlerinde deniz, gözlerinde gemi, gözlerinde çırılçıplak yoksunluk... Bir bilmece gibiyiz, çözülmesi çok kolay aslında... Bir ufuk çizgisi sanki. Kaygılar, sıkıntılar, düşünceler! Paslı uykular içindeyiz gecenin sisi içinde. Vurdumduymaz... Sevgisiz! Uyku bir ağaca benziyordu ve sarmıştı sararmış dallarıyla hepimizi. Gece apansız uyanmıştık... Yılgındık. Ürkek... Titreyen bir ışıktık... Halkın ölümü her zamanki gibi oluyordu. Köklerin arasında yıkanıyordu kan. Savaş yıllarıydı... Gözlerimiz yumulu, kirpiklerimiz sulara gömülüyordu. Geceydi... Çıplak göğün altında yıldızlar çırılçıplak... Can Yücel’in şiiri okunuyordu: “Uzun sulardan trenler kalkıyor Islak bir istasyonda iniyorum akşamüzeri Adım başında bir gaz’te ölüsü Bozuk bir şemsiye gibi kapanıyor gün” HHH Gece yağmuru başladı... Gök giysilerini giydi yıldızlarla birlikte. Belki bir Datça akşamı belki İzmir... Miko Cenap’ın mekânı Can Yücel Sokağı’nda... Bir sevgi duvarında o güzelim şiiri, birden aklıma geldi: “Sen miydin o, yalnızlığım mıydı yoksa Kör karanlıkta açardık paslı gözlerimizi Dilimizde akşamdan kalma bir küfür Salonlar piyasalar sanatsevicileri Derdim günüm insan arasına Kadınlar ve Kı lıçdaroğlu...Yer KAGİDER’in (Kadın Girişimciler Derneği) Şişli Fulya’daki merkezi. CHP Genel Başkanı yerel seçimler öncesinde güncel konular hakkındaki görüşlerini iş kadınları ve tabii basınya paylaşıyor. Konuşmasının ardından soru yağmuru başlıyor. Seçimlerde kadın kotasından Sarıgül’ün adaylığına, istihdam ve demokratikleşme paketine... Ve yine konu dönüp dolaşıFotoğraf: VEDAT ARIK yor kadına, kadınların toplumsal yaşamda gidaki samimi sohbetin yerini naderek eriyen konumuna geliyor. Kılıçdaroğlu son dere sıl gergin havanın alacağını, zoce samimi, yalın yanıtlar veriyor. raki korka korka yöneltilecek soSes tonu ile, not alarak dinlemesi ruları, Başbakan’ın azarlayıcı ses ile, partiye yönelik eleştirileri mü tonunu... Kılıçdaroğlu sanki dütevazı gülümsemesiyle yanıtlama şüncelerimi anlamışcasına “Bizsı ile... Konuşmalar sürerken aklı den biat partisi olmamızı istima geliyor; Kılıçdaroğlu’nun ye yorlar kimileri, otoriter bir lider rine Başbakan Erdoğan’ı koyu bekliyorlar. Kimse bizi ‘öbür tayorum bir anlığına, (Dolmabah rafa benzeyin’ diye uyarmamaçe Sarayı’nda kadın örgütlerinin lı. CHP’de düşünce özgürlüğü temsilcileri ile yaptığı toplantıda vardır ama aynı zamanda parkadınerkek eşit değildir deme ti içinde uyulması gereken kusiyle salonda buz gibi hava estir rallar da vardır” diyor. AKP politikalarından en fazla diğini hatırlayarak) küçük salon kadınların zarar gördüğünü vurgulayarak “Kadınlara daha fazla hak getireceğiz diye yola çıkıp onları eve kapatmanın yollarını döşüyorlar. Samimi olsalar kadın istihdamını artırmak için ‘sosyal güvenlik priminin yüzde 30’unu devlet ödeyecek’ derler ve konu kapanır” diyor Kılıçdaroğlu. Ama kadınlara hafiften de olsa şerzenişte bulunuyor, tepkilerin cılızlığına işaret ederek: “Sizin nasıl doğum yapacağınıza başkası karar veriyor. Bunu herhalde Hitler bile düşünmemiş tir. Ama ‘sen kim oluyorsun’ demeliydiniz. Erkekler kadın bedeni üzerinden siyaset yapıyor. Peki neden kadınlar itiraz etmiyor. ‘Madem bedenimi politikaya alet ediyorsun, ben de sana oy vermiyorum’ diye kampanya başlatmıyor? ‘Hamile kadın sokakta dolaşmamalı’ diye biri beyanat veriyor, üstelik bunu bizim ödediğimiz vergilerle çalışan bir devlet kanalı yapıyor. Kadınlar TRT Genel Müdürlüğü’nün kapısında toplanıp ‘Sen bizim vergimizle bizi nasıl aşağılarsın’ diye hesap sormuyor.” Kılıçdaroğlu’nun “Türkiye’de ne yazık ki artık tek devlet düzeni var. Valisi, kaymakamı, emniyet müdürü hepsi AKP’li. Parlamento da AKP’nin bahçesine dönüşmüş durumda” diyerek yapılan hukuksuzlukları tek tek sıralıyor. KAGİDER’in kadınları ilgi ve kaygıyla dinlerken... Sözünü bitiriyor ise çağrısını yineliyor: “Kapımız açık. CHP değişiyor, değişimi kadınlar daha da güçlendirecek.” 30 MART SEÇİMLERİ ÖNCESİ ADAY ADAYLARI TANITILDI CHP’den kadın hamlesi İstanbul Haber Servisi CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Hilal Dokuzcan, amaçlarının Türkiye’nin aydınlık geleceğine katkı sunacak çalışmalar yapmak olduğunu belirterek “Kadınerkek eşitliği de Selvi Kılıçdaroğlu mokrasinin temel göster toplantıda konuşma yaptı. gesidir. Bu eşitliği tanımayan hiçbir yönetimi kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi. tıyla tanıttı. Mustafa Kemal KülCHP Kadın Kolları Genel Baştür Merkezi’nde düzenlenen topkanlığı, 30 Mart 2014’te yapılalantıya CHP Genel Başkanı Kecak yerel seçimler öncesinde bemal Kılıçdaroğlu’nun eşi Selvi lediye başkanı ve belediye meclis Kılıçdaroğlu, Genel Başkan Yarüyesi aday adaylarını bir toplandımcısı Şafak Pavey, CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Haluk Eyidoğan CHP PM üyeleri Ercan Karakaş ve Burhan Şenatalar ile Dokuzcan’ın yanı sıra aday adayı katıldı. Toplantıda konuşan Selvi Kılıçdaroğlu, yerel seçimlerin genel seçimlerden daha önemli olduğunudüşündüğünü belirterek, “CHP gibi sosyal demokrat bir partide kadın adayların daha fazla olması gerekir. Daha fazla olacağına da inanıyorum” dedi. Genel Başkan Yardımcısı Şafak Pavey kadınların emek ve çabalarının yönetim kadrolarında karşılık bulması gerektiğini ifade etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle