19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 EKİM 2013 PAZAR 12 DIŞ HABERLER [email protected] 71 gün sonra serbest bırakılan Akpınar ve Ağca’yı Başbakan Erdoğan karşıladı Ve pilotlar artık özgür Dış Haberler Servisi Lübnan’da kaçırılan Türk pilotlar Murat Akpınar ve Murat Ağca dün serbest bırakıldı. Gece geç saatlerde özel uçakla Türkiye’ye getirilen pilotlar ailelerine kavuştu. Pilotları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan karşıladı. Lübnan’ın başken ti Beyrut’ta 9 Ağustos günü kaçırılan THY pilotları Murat Akpınar ve Murat Ağca 71 gün sonra özgürlüklerine kavuştu. Kuzey Fırtınası isimli muhalif örgüt tarafından Suriye’de 17 aydır rehin tutulan 9 Lübnanlı hacının serbest bırakılması için kaçırılan Türk pilotlar, dün akşam Lübnan güvenlik güçlerine teslim edildi. Beyrut’taki Refik Hariri Havaalanı’nda Türkiye’nin Beyrut Büyükelçisi İnan Özyıldız’la bir araya gelen pilotlar, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve aileleriyle telefonda görüştü. Pilotlar, serbest bırakılmalarında emeği geçen herkese teşekkür ederek, mutlu olduklarını dile getirdi. Pilotlar daha sonra Katar’a ait özel uçakla Türkiye’ye hareket etti. Pilotlarla ilgili Twitter’dan açıklama yapan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Lübnanlı ve Katarlı hükümet yetkililerine teşekkür ettiği mesajında şöyle dedi: “Bayram sevincimize sevinç katacak haberi artık paylaşabiliriz. Ağca ve Akpınar yoğun girişimlerimiz sonucu büyükelçimizin yanında. Az sonra Türkiye’ye doğru yola çıkıyorlar. Başta MİT Müsteşarımız Sn. Hakan Fidan olmak üzere pilotlarımız için gecegündüz çaba gösteren herkese teşekkür ediyorum.” Türk pilotlar, Refik Hariri Havaalanı’ndan İstanbul’a geldi. Fotoğraf: (AA) ‘Türkiye’yi Obama Kaybetti’ (4) “Avrupalılarla Amerikalıların da önemli hataları oldu” diyor Prof. Stefano Silvestri Türkiye’nin saplandığı Ortadoğu açmazlarını anlatırken ve “Batı’nın Arap Baharı politikaları bir badire oldu” diyerek devam ediyor: “Önceki dönemin diktatörlerini desteklemek, arkasından Müslüman Kardeşler’i her eleştiriden muaf tutarak gözü kapalı ‘tek çıkar yol’ görmek, sonra da (Müslüman Kardeşler’le) bir daha ilişki kuramaz hale gelmek hep Avrupa ile ABD’nin hataları. Erdoğan’ın, Türkiye’yi Ortadoğu ve Orta Asya’nın merkez gücüne dönüştürmek konusundaki aşırı iddialı ve ihtiraslı politikaları da süreçte bu hatalara eklemlendi…” Çizme’nin etkili ve en tanınmış askeri stratejistlerinden Prof. Silvestri ile Türkiye’nin “stratejik özerklik” arayışını, sonuç olarak geldiği savrulma noktasını ve “Türkiye’yi kim kaybetti?” sorusunu konuşuyoruz… Üçlü pazarlık DUYGU GÜVENÇ ANKARA Lübnan’da 9 Ağustos’ta kaçırılan THY pilotlarının serbest bırakılması için yoğun görüşme trafiği yaşandı. Lübnan istihbaratının başı Genel Güvenlik Müdürü Abbas İbrahim’in sırasıyla İstanbul’a, Beyrut ve Şam’a yaptığı ziyaretlerin ardından Suriye’de muhalifler tarafından kaçırılan 9 hacı için umut ışığı yandı. Ancak Lübnanlı hacıları kaçıran Kuzey Fırtınası adlı örgüt, Suriye yönetimi tarafından hapishanede tutulan 200 Suriyeli muhalifin serbest bırakılmasını istedi. Türkiye’nin, “Bağlantımız yok” demesine karşın pilotlar, hacılar ve muhaliflerin eşzamanlı bırakılması bekleniyordu. Bu Esad rejiminin tutumu nedeniyle gerçekleşmedi. Pilotlar, serbest kalmak için 10 saati aşkın süre Esad’ı bekledi. Pilotlar için önce Lübnan’daki kaçırılan 9 hacı serbest kaldı. Ardından da Suriye’de muhaliflerin serbest bırakılmasını istediği 200’ü aşkın muhalifin serbest bırakılması beklendi. Türkiye bu pazarlık boyunca Esad ile doğrudan masaya oturmadı ama Lübnan makamları aracılığıyla müzakere etti. Üçlü takas sürecinde İran’la Katar devreye girdi. Türkiye, pilotlar için Katar ve İran’dan destek istedi. Doha ve Tahran’ın devreye girmesiyle kriz çözüldü. 9 Lübnanlı hacının Süriye’den İstanbul’a dün değil daha önce geldiği belirtildi. Türk diplomatik kaynaklar, “Bugün gelmediler. Daha önceden burdaydılar. Biz temasları yürüttük” bilgisini verirken Beyrut’ta Türk pilotların Türkiye’ye hareketinden önce Lübnanlı hacıların Türkiye’den hareket ettiğini belirtti. ‘Hacılar önce geldi’ in NATO’yu zayıflatmak peşinde’ “Türkiye, Şangay İşbirliği Örgütü’yle bir ‘diyalog ortaklığı’ anlaşması imzaladı biliyorsunuz. Bu nasıl bir şeydir? Ne anlama gelir?” “Siz üye değilsinizdir ama ülkenizin misal Orta Asya’daki çıkarlarını ilgilendiren konularda bazı toplantılara davet edilirsiniz… Ankara, bunun daha ötesine gitmek ister mi bilmiyorum. Türkiye, Rusya ve Çin’le gerçekten bir ittifak yapmak ister mi? Erdoğan geleceğini sahiden Rusya ve Çin’de mi görüyor? Türk Başbakanı Çin’in evet yükselen bir güç olduğunu düşünebilir ama Çin’in, Akdeniz’de NATO’yu karşısına almak isteyeceğinden kuşkularım var. Çin için önemli olan NATO adına mahcubiyet yaratmak ve onu zayıflatmaktır…” “Türkiye’ ye bu hedefle yaklaşıyor diyorsunuz. Ankara’nın ‘stratejik özerklik’ konseptine dönecek olursak…” “Önemli olan burada Türkiye’nin hangi saikle stratejik özerklik arayışına girdiğidir.” “Sizin fikriniz nedir?” “İki strateji söz konusu olabilir. Bunlardan ilki, Batı nezdinde ülkenizin değerini ve piyasasını artırmaktır ancak ben Erdoğan politikasının bu olduğunu düşünmüyorum. Diğer varsayım şudur: ‘Dünyada yeni güçler var’ dersiniz: Eski güçler çökmekte! Biz yeni güçlere katılmak istiyoruz. Yeni güçler arasında çeşitli gruplaşmalar oluyor. Mesela BRICS var…” ‘Ç AİLELER RAHAT BİR NEFES ALDI Serbest bırakılma haberi pilot Murat Ağca’nın Elazığ’daki baba evinde sevinçle karşılandı. Anne Emine ve baba Zeki Ağca ile diğer aile bireylerinin, müjdeli haberle mutluluk yaşadı. Baba Ağca, 2.5 ayın zor geçtiğini belirtirken Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Dışişleri Bakanı başta herkese teşekkür etti. Pilotları beklemek için İstanbul’a giden Murat Akpınar’ın babası Rıfat Akpınar da “Çektiğimiz acıları, Allah bir daha çektirmesin. Şimdi bir baba olarak en sevinçli günümü yaşıyorum” diye konuştu. Kardeş Bülent Akpınar da bu süreç boyunca büyük acı çektiklerini söyledi. Şam’da şiddet durmuyor Dış Haberler Servisi Suriye’nin başkenti Şam’ın Dürzi ve Hıristiyanların birlikte yaşadıkları Jaramana bölgesindeki bir askeri kontrol noktasına dün bombalı araçla gerçekleştirilen intihar eyleminde 16 askerin öldürüldüğü, 16 sivilin de yararlandığı bildirildi. Merkezi Londra’da bulunan Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, eylemin El Kaide bağlantılı El Nusra örgütüne mensup intihar eylemcilerince gerçekleştirildiğini belirtirken Suriye devlet televizyonu da saldırıdan “terörist grupları” sorumlu tuttu. Gözlemevi, Jaramana’da patlama sonrası meydana gelen çatışmada 15 saldırganın da öldürüldüğünü ileri sürdü. Suriye ordusuna ait helikopterlerin, eylem sonrası da saldırılarını sürdürdüğü belirtilen saldırganlara ateş açtığı ifade edildi. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, El Kaide bağlantılı Irak ve Şam İslam Devleti militanlarının 35 Özgür Suriye Ordusu mensubunu ele geçirdiğini ileri sürdü. Protesto ettiler E ski Maldivler Devlet Başkanı Naşid, yolun ortasında destekçileri ile birlikte oturarak polisin seçimi engellemesini protesto etti. Naşid, protestolar nedeniyle istifa etmek zorunda kalmıştı. (AP) ‘MIKTA bir ittifak değil’ “Mesela MIKTA var. Türkiye MIKTA’ ya katıldı: Meksika, Endonezya, Güney Kore, Türkiye, Avusturalya dışişleri bakanları ilk toplantılarını geçen ay New York’ta yaptı.” “Bu gruplaşmalar ne var ki bir ‘ittifak’ oluşturmuyor. Bunlar olabildiğince gevşek yapılaşmalar. G20 içinde özellikle pazarlık gücü ve ağırlık kazanmak amacıyla bir araya geliyorlar. Her an pozisyon değiştirmelere ve yeni pozisyon almalara açıklar. Bu son kertede diplomatik ve siyasi bir oyun. Arkalarında büyük bir dizayn yok. Şöyle bir durum da var: Sözü edilen ülkelerin hepsi göreceli olarak sizden çok daha istikrarlı coğrafyalarda yaşıyor. Avusturalya, hatta Endonezya için dahi bu böyle. Güney Kore derseniz ABD ile gayet güçlü bir ittifakı var. Türkiye, dünyanın en zor noktalarından birinde. İhtiyacı olduğu bir anda bu ülkelerden yardım beklemesi mümkün değil.” Seçime polis engeli dar yinelenmesine, gerek duyulması halinde de ikinci turun 3 Kasım’da yapılmasına karar vermişti. Ülkede 2008’de yapılan ilk demokratik seçimde Muhammed Naşid devlet başkanlığına seçilmiş, ancak bir süre sonra ülke genelinde baş gösteren protestolar nedeniyle geçen yıl görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı. İstifasında polis ve ordunun desteğini yitirmesinin de rol oynadığı belirtilen Naşid, 7 Eylül’de yapılan seçimlerde de oyların yüzde 45’ini almış, yüzde 25 oy oranında kalan en yakın rakibi Yaamin Abdul Qayyoom’u geride bırakmıştı. Adaylardan hiçbirinin yüzde 50’den fazla oy almadıkları gerekçesiyle 28 Eylül’de ikinci tura gidilmeden yüksek mahkeme seçim sonuçlarını iptal etmişti. Tüyler ürperten iddia Dış Haberler Servisi Maldivler’de dün yapılması beklenen devlet başkanlığı seçimleri “sürecin yüksek mahkemenin şartlarına uymadığı gerekçesiyle” polis tarafından engellendi. Maldivler Seçim Komisyonu Başkanı Fuad Tevfik, sabah saatlerinde çok sayıda polisin seçim koSuriye’de bir süre gönüllü olarak misyon binasına gelerek personelin çalıştığı belirtilen Davit Nott adlı doktor, Devlet Başkanı Beşşar Esad’a seçim malzemelerini dışarı çıkarmabağlı keskin nişancıların hamile kadınları sına engel olduğunu söyledi. Adının “sigarasına iddiaya girerek” öldürdüklerini açıklanmasını istemeyen üst düzey ileri sürdü. The Times gazetesinin haberine bir polis yetkilisi, polisin müdahalegöre keskin nişancılar hamile kadınların sine gerekçe olarak seçmen listelekarnındaki bebeği kim vuracak yarışması rinin onaylanmasıyla ilgili sorun olyapıyor. Doktor Nott gazeteye verdiği duğunu, bazı adayların listeyi onaybilgide hamile kadınların hepsinin lamamasını gösterdi. rahimlerinden vurulmuş halde tedaviye Maldivler Yüksek Mahkemesi 7 geldiklerini ileri sürerek “Onların amaçladıkları şey de bu olmalı. Eylül’de yapılan seçimin sonuçlarını Ne kadar korkunç olduğunu usulsüzlük iddiaları üzerine geçersiz anlatamıyorum” diye ilan etmiş ve seçimin 20 Ekim’e kakonuştu. İki yıl kamu görevi yapamayacak bama Erdoğan’ı izlemekle hata yaptı’ “Bir dönem sürekli ‘Türkiye’yi kim kaybetti?’ sorusu soruluyordu. Artık sorulmuyor...” “Yanıt aşikâr. Türkiye’yi kaybetmekle suçlanacak olan Obama’dır.” “Bu çok büyük bir ironi değil mi? Obama ‘Müslüman dünyaya el uzatacağım’ diyerek geldi. İlk iş ve öncelikli olarak elini RTE’ ye uzattı. ‘Müslüman dünyaya açılım’ konuşması için başkanlığa adım atar atmaz Ankara’ya koştu ve Erdoğan’ı sonuçta o kaybetmiş olacak. Böyle midir? “Evet. Bunun nedeni Obama’nın Erdoğan’ın stratejisini izlemiş olmasında.” “Sizce Obama’yı Erdoğan mı etkilemiş oldu? Yoksa Obama, Erdoğan seçeneğini kendisine uygun mu buldu?” “Bilmiyorum. Muhtemelen Obama, Erdoğan’la ‘Müslüman Kardeşler’ üzerinde mutabakat içinde olduğunu düşünmüştür. Bu, ABD için oldukça normal bir seçenekti ama ne var ki muhatap olarak seçilen Müslüman Kardeşler orada değildi!” “ ‘Obama, RTE’nin yanlış tercihlerinin peşinden gittiği için Türkiye ile bugünkü duruma gelinmiştir!’ diyorsunuz…” “Evet ve öyle görünüyor ki Erdoğan hatasını kabul etmeyecek.” “Bundan sonrası bu koşullarda büyük bir soru işareti oluyor. Öyle mi?” “Bir anlamda öyle evet. Türkiye bir soru işareti. Türkiye geçmişte çok sağlam ve istikrarlı bir müttefikti. Bugün kimse buna inanmıyor. Türkiye henüz bir problem değilse de destek de değil. Türkiye’nin henüz bir problem olduğunu söyleyemem ama bundan böyle demirbaş (ortak) da değil.” ‘O Berlusconi’ye son darbe Dış Haberler Servisi Milano Temyiz Mahkemesi, eski İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’yi 2 yıl boyunca kamu görevlerinden men etti. Mahkeme, Berlusconi’nin Mediaset davasından aldığı 4 yıllık hapis cezasına ek olarak verilen 1 yıllık kamu görevinin süresini uzatmış oldu. Berlusconi’nin 4 yıllık hapis cezası 2006’da çıkarılan af yasası kapsamına girdiği için 1 yıla indirilirken yaşı nedeniyle hapse girmeyecek olan politikacının bunun yerine 1 yıl kamu hizmetinde bulunacağı ifade edildi. Mahkemenin, 77 yaşındaki eski başbakanın kamu görevlerinden men cezasını 2 yıl olarak belirleme gerekçesini 15 gün içinde açıklayacağı bildirilirken Berlusconi’nin avukatı Niccolo Ghedini, Milano Temyiz Mahkemesi’nin kararını üst mahkemeye taşıyarak itiraz etmeye hazır olduklarını bildirdi. Hakkında kesinleşen ilk mahkumiyet kararı olan Mediaset davasında, Berlusconi’ye ait Mediaset şirketinin Amerikan filmlerinin alımsatımında vergi kaçırma suçu işlediğine hükmedilmiş, bu nedenle Berlusconi’ye de Ekim 2012’te 4 yıl hapis cezası verilmişti. Yapılan itirazı değerlendiren İtalyan yargıtayı, ağustos başında açıkladığı kararında 4 yıl hapis cezasını onamış ancak 1 yıl olarak verilen kamu görevlerinden men cezasının süresinin yeniden hesaplanması istemiyle Milano Temyiz Mahkemesi’ne geri göndemişti. Berlusconi, hakkındaki kesinleşmiş yargı kararı nedeniyle senatörlüğünü de kaybetme riskiyle karşı karşıya. İtalyan Senatosu Dokunulmazlık Komisyonu Berlusconi’nin senatörlükten azledilmesi yönünde 4 Ekim’de oyçokluğuyla tavsiye kararı almıştı. İHA’lar sivilleri de öldürüyor Dış Haberler Servisi ABD’nin teröre karşı kullandığını iddia ettiği insansız hava aracının (İHA) düzenlenen operasyonlarda çok sayıda sivili de öldürdüğü belirtildi. BM Özel Raportörü Ben Emmerson’un dün yayınlanan konuyla ilgili ön raporunda ABD’nin insansız hava araçları (İHA) ile yaptığı saldırılar sonucu sadece Pakistan’da 400’den fazla, dünya genelinde ise 500 kadar sivilin hayatını kaybettiği vurgulandı. ABD’yi “savaş alanı dışında öldürücü güç kullanmak”la suçlayan Emmerson’un ön raporunda kayıpların resmi rakamların çok çok üstünde olduğu da kaydedilerek ABD’ye öldürülen sivil sayısını yeniden açıklama ve netleştirme çağrısı yapıldı. Soruşturma raporunun sonbahar sonunda tamamlanması beklenirken, bunun ancak gelecek yıl sonunda hazır olabileceğini belirtten Emerson’un hazrırladığı ön rapor gelecek hafta BM’de tartışmaya açılacak. Pakistan son on yıl içinde en az 400’ü sivil olan 2 bin 200 kişinin insansız hava araçları (İHA) tarafından öldürüldüğünü doğruladı. Ülke Kosovalı kız için ayağa kalkmıştı Fransa’ya geri gelecek SÜLEYMAN TOSUNOĞLU AFP Daha fazla öldürdü PARİS Fransa’da yasadışı göçmen olduğu gerekçesiyle sınır dışı edilerek ailesi ile birlikte ülkesi Kosova’ya gönderilen 15 yaşındaki lise öğrencisi Leonarda Dibrani’nin Fransa’ya geri dönebileceği bildirildi. Kosovalı küçük kız için Fransız lise öğrencileri üç gün boyunca ülke genelinde dersleri protesto ederek okullara gitmemişti. Hayat arkadaşı Valérie Trierweiler’in de sınır dışı edilmesine karşı çıktığı Dibrani’nin durumuyla ilgili dün bir açıklama yapan Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, küçük kızın sınır dışı edilmesinin tamamen yasalar gereği yapıldığını, kesinlikle herhangi bir hatanın söz konusu olmadığını belirterek “Fransa hak ve özgürlükler ülkesidir. Leonarda tekrar Fransa’ya dönüp okuluna başlayabilir, bunun için Fransa’da Leonarda’ya ev sahipliği yapılması gerekir” dedi. Leonarda Dibrani’ye gönüllü ev sahipliği yapacak ailelerin arandığı belirtilerek küçük kızın 15 günlük tatil sonunda okuluna başlamasının beklendiği kaydedildi. Eşşebap lokantayı vurdu Azledilebilir Dış Haberler Servisi Somali’nin Beledweyne kentinde El Kaide bağlantılı Eşşebab örgütünce bir lokantada gerçekleştirilen intihar eyleminde 12 kişinin hayatını kaybettiği bildirildi. Saldıyı “korkunç” olarak niteleyen bir görgü tanığı, çok kalabalık olan lokantada saldırganın kendini havaya uçurduğunu gördüğünü kaydederek ölenlerin arasında askerlerin olduğunu da belirtti. Eşşebab örgütünün komutanlarından Şeyh Muhammed AFP’ye yaptığı açıklamada, “Saldırıyı mücahitlerimiz gerçekleştirdi. Allah’a şükürler olsun ki aralarında Etiyopyalı ve Cibutili askerlerin de bulunduğu düşmanlarımızın çoğu öldü” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle