28 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Kutuplaşma uyarısı EMİNE KAPLAN Cumhurbaşkanı Gül, TBMM’nin açılışında görev süresi içerisindeki son konuşmasını yaptı Çin Füzesi, Demokrasi Paketi Amerika Çin füzelerini beğenmedi, Paket’i beğendi. Paket’te bula bula Ruhban Okulu meselesinde küçük bir kusur bulan ABD Dışişleri Sözcüsü Jen Psaki, Çin füzelerine ise “olmaz böyle şey” dedi de başka bir şey demedi. Olmaz gerçekten de. NATO üyesi Türkiye gidip de Çin’den füze alır, ihaleyi Çin’e verir mi? “Bir hatadır olmuş” diyeceğim ama ihaleyi veren kurulun başında Başbakan Erdoğan var. Aklımdan geçmedi değil; acaba dedim, Obama’ya bir “one minute” mi çekiyor Başbakan? Beysbol sopası densizliğinin intikamını mı alıyor? Yoksa Suriye meselesinde ayak sürüyenlere ders mi veriyor? Bu çok önemli dış politika atağında benim anlayamadığım bir incelik var ama ne? HHH Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de herhalde bir anlam verememiş olmalı ki, “Ortada bir şey yok, iş bitmiş değil, listede Çin birinci sıradaymış, hepsi bu” gibisinden konuşarak ABD ve NATO liderlerini sakinleştirmeye çalıştı. Yok, biz Başbakanımızı biliriz, o bir kere “one minute” dediyse, artık geri adım atmaz! “Libya’da ne işi var NATO’nun?” dememiş miydi. İşte şimdi de “Çin füzesi daha ucuz” diyerek, stratejik bir derinlik katıyor dış politikamıza. Amerika gezisinde bahtiyar olan Sayın Gül ise eski bir Dışişleri Bakanı olarak “iyi poliskötü polis” oyununda ortalığı yatıştıran güler yüzlüyü temsil ediyor. “İşte anlaşamıyorlar, bak yine bir çatlak ortaya çıktı” diyenler yanılır. Dış politikadaki bu verimli paradoksu, eşsiz uyumu görmeyenler şu hayalleri bir yana bıraksınlar artık. HHH Her neyse, bu Çin füzesi meselesinin can sıkacağı ortada. Şimdi kimileri bu Çin işinden bir “antiemperyalist başbakan” masalı çıkarabilir. Kimileri de işi kafa karışıklığına yorabilir. İkisi de değil. Çin füzesi daha ucuzdur ve AKP yönetimi hemen her işe tüccar kafasıyla yaklaştığı için, doğal olarak ihaleyi Çin’e vermekte bir sakınca görmemiştir. Bu işin bir dış politika meselesi olabileceği, ihale olup bittikten sonra uyarılar üzerine akıllarına gelmiştir. Olur böyle şeyler. Güler yüzlü Cumhurbaşkanı da durumu düzeltir, masa altından diziyle azıcık dürter, konu kapanır. HHH Paket’e gelince; politika erbabının tepkileri tahmin edilebileceği gibidir de ben en çok “yetmez ama evet”çilerin ne söyleyeceklerini merak ediyordum; meğer takıp oynamaya zilleri ellerindeymiş. Demokrasinin düşünce özgürlüğü ile ilgili olduğunu, gösteri yapma hakkının hepten sınırlandırılmasının demokrasi ile uyuşmayacağını, tutukluları, gazetecileri, işten atıldıklarını falan unutuverdiler. Makyaj yetti onlara. Sanki bugüne kadar Quebec’i Kebek, Marx’ı Marks, Washington’u Vaşington diye yazıyorlarmış gibi, işi dil meselesine indirgeyip, sanki Kürtçe, Türkçe yazılabilirmiş gibi bir sevindiler sormayın gitsin. Hele Nevşehir Üniversitesi’nin adının Hacı Bektaş Üniversitesi olarak değiştirilmesinin Alevileri mest edeceğini, cem evlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesi isteklerini rafa kaldıracaklarını, oylarını güle oynaya AKP’ye vereceklerini hayal eden bile oldu bu “yetmez ama evet”çiler arasında. “Yetmez”le muhalif, “evet”le yandaş olunca ne güzel oluyor dünya bir bilseniz. HHH Sonuç olarak demokrasi ile bir ilgisi yoksa da Paket iyidir! İyi sarılıp sarmalanmıştır, ambalajı parlaktır, fiyongu gayet şıktır. Fakat bu füze meselesi biraz can sıkıcıdır. Şimdi Başbakan’ın başında bulunduğu bir kurul tarafından ihale Çin’e verilmişken, ABD’nin, NATO başlarının itirazı ile geri alınması neresinden baksanız skandal olacaktır. Bir manevra şarttır. Biz Başbakan’ın stratejik derinliklerde bir çare arayıp bulacağından hiç kuşku duymuyoruz. Bulamazsa, olmayan demokrasiyi Paket’in üstüne sevinçle yapıştıran “yetmez ama evet”çi arkadaşlara başvurabilir... Onlarda akıl çoktur. AÇILIŞTAN NOTLAR ANKARA Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM’nin açılışında “seçildiğim görev süresi içerisinde son yasama yılı konuşmam” diye nitelendirdiği konuşmasında nasıl bir Cumhurbaşkanlığı yaptığını anlatıp “hizmete devam” diyerek siyasette var olacağı mesajını verdi. Demokratikleşme paketine destek veren, Gezi eylemlerini “demokratik gelişkinliğin tezahürü” diye nitelendiren Gül, siyasi partilere “kutuplaşma” uyarısı yaptı. Geçen yıldan farklı olarak tutuklu milletvekilleri ve terörle mücadele konularına hiç girmeyen ve Gezi eylemleri sırasında “Demokrasi, sadece sandıktan ibaret değildir” diyen Gül, bu kez sandığın erdem ve onuruna vurgu yaptı. TBMM, yeni yasama yılına dün Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün açış konuşmasıyla başladı. Gül, konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi: Siyasete devam: 2007 yılındaki seçilme sürecinde yaşanan demokratik olgunluğa yakışmayan zorlama ve tartışmaları arkamda bırakarak Türkiye’nin normalleşmesine özen gösterdim. Bu, seçildiğim görev süresi içerisinde benim son yasama yılını açış konuşmam. Cumhurbaşkanlığı görevini layıkıyla yerine getirmeye çalıştım. Geride bıraktığımız altı yıl içerisinde doğru bildiklerimi söylemeye, hatırlatmaya ve yapmaya gayret ettim. Rehberim, anayasamız, inançlarım ve vicdanım oldu. Hayatım boyunca, halka hizmeti Hakk’a hizmet bilerek, yüce milletimizin hizmetinden hiç ayrılmadım. Bundan sonra da bu anlayış ve şuurla milletimizin hizmetinde olmaya devam edeceğim. Sandık erdemdir: Demokrasinin bir fren ve dengeler sistemi olduğunu daima akılda tuttum. Aktif siyasetin içinden gelen biri olarak seçimlerin belirleyiciliğine, sandığın erdem ve onuruna yürekten inandım. Önümüzdeki iki yıldan az sürede ülkemiz üç önemli seçimi gerçekleştirecektir. Kutuplaşma uyarısı: Ülkemizde siyasi tartışmalarla başlayan kutuplaşma, bazen siyasetin ötesine geçebilmekte, kimliklere, inançlara, hassasiyetlere dokunan bir nitelik kazanabilmektedir. Böyle bir kutuplaşma elbette milletimizin sosyal insicamını bozma tehlikesi taşır. Demokratikleşme paketi: Sayın Türban locada AYŞE SAYIN/MAHMUT LICALI ANKARA TBMM’nin yeni yasama yılı töreninden dikkat çekici bazı notlar şöyle: l TBMM’nin 4. yasama yılı, CHP Milletvekili Mustafa Balbay, MHP Milletvekili Engin Alan, BDP milletvekilleri Faysal Sarıyıldız, Gülser Yıldırım, İbrahim Ayhan, Selma Irmak ve Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş’ın tutuklulukları nedeniyle 7 eksikle başladı. Geçen yıldan tek farklılık ise CHP Milletvekili Mehmet Haberal’ın bu yasama yılına “özgür” başlaması oldu. l Haberal’ın dün yemin etmesi bekleniyordu. Haberal ve CHP’liler, TBMM içtüzüğünde milletvekillerinin, TBMM Genel Kurulu’nun katıldıkları ilk birleşimin “başında” yemin edeceğini düzenlemesine karşın, TBMM yönetiminin yemin törenini, Gül’ün konuşmasından sonraya bırakması nedeniyle, programda değişiklik yaptı. Haberal’ın bugün yemin etmesi bekleniyor. l TBMM’nin açılışında iktidar ve muhalefet partililerinin arasında soğuk rüzgârlar esti. TBMM Başkanı Çiçek, milletvekillerinin masalarına çiçek koydurdu. l Genel Kurula gelen Kılıçdaroğlu, Bahçeli ile tokalaştı ve sohbet etti. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın katılmadığı Genel Kurul’da Eş Genel Başkan Gültan Kışanak salonda hazır bulundu. lGenelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları TBMM’de hazır bulundu. l Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı tarafından askeri törenle karşılandı. Bahçekapılı, Cumhurbaşkanına eşlik eden ilk kadın Meclis Başkanvekili oldu. l Gül açılış konuşması için TBMM Genel Kurulu’na gelişinde geçtiğimiz yılların aksine CHP, BDP ve MHP de dahil olmak üzere CHP’li Nur Serter ve Sakine Öz hariç bütün milletvekilleri ayağa kalktı. l 2011’de Genel Kurul’daki 23 Nisan oturumunu, türbanıyla izleyen Sayıştay Üyesi Necla Eroğlu, locadan çıkarılmıştı. Ancak dün, koyu yeşil renk bir türban takan Hayrünnisa Gül, eşini Cumhurbaşkanlığı locasından izledi. l Gül’ün konuşmasının ardından AKP’li vekilleri ayağa kalkarak alkışlarken; CHP, MHP ve BDP’li vekillerin ayağa kalkmaması ve alkışlamaması dikkat çekti. Yalnızca MHP ve BDP’den birkaç vekil Gül’ün konuşmasını alkışladı. l CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, geçen yıl olduğu gibi Deniz Feneri davasını simgeleyen bir fenerle geldi. l Bahçeli, Cumhurbaşkanı Gül’ün TBMM’de yaptığı konuşmayı “Veda hedefli ve iktidar destekli bir konuşma” diye değerlendirdi. Başbakan tarafından açıklanan ve ülkemizin önemli sorunlarına çözüm getireceğine inandığım yeni adımları da memnuniyetle karşıladığımı belirtmek isterim. Gezi ‘demokrasinin’ tezahürü: Gezi Parkı’nda çevre duyarlılığı ve şehir estetiği kaygılarını sergileyen gençlerin barışçı eylemlerini, demokratik gelişkinliğimizin yeni bir tezahürü olarak gördüm. Uzun yıllar yargısız infazlarla, işkenceyle ve vahim insan hakları ihlalleriyle anılmış olan ülkemizin, bu kez, gelişmiş demokrasilerdekilere benzer kaygı ve taleplerle gündeme gelmesinden çekinilecek bir husus yoktu. Bu nedenle, gerek ben, gerek hükümet yetkilileri, “iyi niyetli mesajların alındığını” eylemlerin hemen ardından ifade ettik. Ne var ki bazı aşırı gruplar, şiddet kullanarak ve Vandalizm sergileyerek barışçı gösterileri istismar etme teşebbüsünde bulunmuşlardır. Ölenlere başsağlığı: Bu eylem ve olaylarda hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı ailelerine başsağlığı dilerim. Bu süreç içerisinde zaman zaman şahit olduğumuz başta aşırı güç kullanımı olmak üzere tüm hukuk ihlalleri araştırılmakta, yargı süreçleri devam etmektedir. Millet olarak bu olaylardan gerekli dersleri çıkarmalı, yapılacak ayrıntılı sosyolojik çalışmalarla özellikle genç kuşakların hissiyatını anlamak için duyarlılık göstermeliyiz. Medya özgür olmalı: Anayasa ve yasalarla teminat altına alınmış özgürlüklerini kullanma iradesine sahip bir medyanın varlığı, demokrasimize güç katar. Suriye mesajı: Suriye halkının bekası, güç dengesi politikalarına, Soğuk Savaş mentalitesiyle yürütülen vekâlet savaşlarına ve dar çıkar hesaplarına feda edilmemelidir. Bir geçiş döneminin ardından kurulacak yeni Suriye’de, savaş ve insanlık suçu işlemiş kişilere asla yer verilmemelidir. AB vurgusu: AB sürecinin ülkemizin pek çok alandaki standartlarının yükseltilmesinde oynadığı rol de hepinizin malumudur. Kıbrıs sorunu çözülmeli: Yaklaşık 50 yıldır devam eden bir ihtilaf olan Kıbrıs meselesi, artık çözüme kavuşturulmalıdır. Büyüme yetmez: Ülkenin ekonomik büyümesi tek başına toplumsal huzur ve barışın teminatı olamaz. Dolayısıyla, ekonomik büyümenin ortaya çıkardığı refah artışının da adil dağıtılması önemlidir. Pazarlık süreci olamaz: Hükümetimiz, iyi niyetle ve cesaretle çözüm sürecini sürdürmektedir. Mevcut sükunet ortamının kalıcı kılınması ve sürecin bir “kardeşlik barışı”yla taçlandırılabilmesi için gerekli adımlar suhuletle ve kararlılıkla atılmalıdır. Bu elbette bir pazarlık süreci olamaz. Gül ve eşi resepsiyonda kısa bir süre kalıp ayrılırken devletin zirvesi eşlerle birlikte objektiflere poz verdi. Başbakan Erdoğan’ın BDP’lilerle sohbetine de dev bir basın ordusu ilgi gösterdi (Fotoğraflar: NECATİ SAVAŞ) Resepsiyonda konu paket TBMM’deki resepsiyonda siyasilerin ana gündem maddesi ‘demokratikleşme paketi’ oldu. BDP’liler ‘paket eksik’ derken Erdoğan ‘bardağın boş tarafını görmeyin’ karşılığını verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yeni yasama yılı için TBMM’de düzenlenen resepsiyonda Başbakan Tayyip Erdoğan ile BDP’li Sırrı Sakık ve Hasip Kaplan arasındaki diyalog dikkat çekti. Başbakan Erdoğan, “demokratikleşme paketi” ile ilgili olarak BDP’li vekillere, “Bardağın boş tarafını görmeyin” dedi. Bunun üzerine BDP’li Kaplan da Başbakan’a, “Bardağın dolu tarafını da görüyoruz ama eksik tarafını da dile getiriyoruz. Beklentilerimiz daha büyüktü. Herkes eve dönecek diye bekliyorduk” diyerek yanıt verdi. Devlet Bahçeli ise kamuda türbanın serbestleştirilmesine ilişkin, “Başörtüsü Köşk’te Başbakanlık’ta var, Meclis’te niye olmasın” dedi. Resepsiyona katılanları Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve eşi Gülten Çiçek kapıda karşıladı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül ile ilk kez katıldığı resepsiyona Başbakan Erdo l Özel: Uçakların düşmesi normal CHP lideri Kılıçdaroğlu’ndan sürpriz katılım Resepsiyonun bir başka “sürpriz” katılımcısı ise CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu oldu. CHP grup başkanvekilleri ve çok sayıda milletvekili ile birlikte resepsiyona katılan Kılıçdaroğlu, resepsiyona da damgasını vuran Hayrünnisa Gül’ün Meclis’e ilk kez gelmesinin sorulması üzerine ise “Eşinin konuşmasını izlemiştir. Kürsüde nasıl görünüyor Sayın Cumhurbaşkanı merak etmiştir” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, Gül’ün konuşmasıyla ilgili değerlendirmesinin sorulması üzerine ise “Neyse konuşmayayım” derken, gazetecilerin “Konuşması siyasete devam kararı gibi algılandı” sözleri üzerine de “İki türlü de yorumlanabilir. Cumhurbaşkanı olarak da hizmete devam etmeyecek mi? Edecek...” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, demokratikleşme paketiyle ilgili dün düzenlediği basın toplantısında “anadilinde eğitim” konusuna bilinçli olarak mı girmediği yönündeki sorusu üzerine de “Tabii bilinçli girmedim. Onlar yasa düzenlemesi. Gelince bakacağız daha ortada bir şey yok” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu, Zonguldak Milletvekili Mehmet Haberal’ın bugünkü yemin törenine katılacağını söyledi. ve AYM’nin 4+4+4 yasası ile ilgili verdiği karara işaret etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, baraj önerileriyle ilgili “Bunlar topluma sunulmuş birer alternatif değil. Gerçek niyetini kamufle eden sözde öneriler” dedi. Cumhurbaşkanı Gül’ün konuşmasının siyasete göz kırma olarak değerlendirildiği yorumu üzerine Bahçeli “Siyasetin içindeki adam karanlığa göz kırpmış gibi olur sizin dediğiniz olsa” diye konuştu. İçişleri Bakanı Muammer Güler, paket ile ilgili “x, q, w” harflerinin resmi yazışmalarda kullanılmayacağını belirtti. Kürdistan bölge ismi ile ilgili tartışmaya ise Güler, “Türkiye’de bölge isimleri var mı? Üniter bir devlet. Kürdistan diye bölge yok. Irak Türkiye gibi değil” sert yanıtını verdi. R ‘Sözde öneriler’ esepsiyona Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in eşinin rahatsızlığı nedeniyle tek başına geldiği görüldü. Genelkurmay Başkanı Özel, Sivas’ta düşen uçakla ilgili sorular üzerine, “Pilotlarımıza güveniyorum, her dakika her saat semalarımızda 2530 savaş uçağımız uçuyor. Gerekli tahkikat başlatıldı. Kaza tabii ki oluyor, kara yolunda da oluyor, olmuyor mu” diye konuştu. l ‘Önümüze gelebilir’ A ğan ve eşi Emine Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Necdet Özel ve kuvvet komutanları ile birçok davetli ve gazeteci katıldı. Cumhurbaşkanı Gül ve eşi resepsiyonda kısa bir süre kalıp ayrılırken devletin zirvesi eşlerle birlikte objektiflere poz verdi. Başbakan Erdoğan ise BDP’li ‘Nasıl buldunuz?’ vekillere demokratikleşme paketini sordu. “Paketi nasıl buldunuz?” diye soran Başbakan’a BDP’li Sırrı Sakık, bölgeden geldiğini ve paketin beklentileri karşılamadığını belirtti. Sakık, “Yediden yetmişe hepimiz Terörle Mücadele Kanunu mağduruyuz. İçerideki siyasetçiler özgürleşmeden barış imkânı olmayacak” dedi. Bunun üzerine Başbakan, “Önümüzde ki günlerde hep beraber inşallah” dedi. Sakık da, “Yapılacak çalışmalarla ilgili ortaklaşmalıyız” diye konuştu. Çiçek, Gül’ün “hizmete devam” vurgulu konuşmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine “Nereye çektiğinize bağlı, her yöne çekilebilir” dedi. Meclis’e türbanlı girilmesi ile ilgili soruya ise Çiçek, “Mevzuatta bir engel yok” dedi ‘Kürdistan yok’ R nayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, demokratikleşme paketiyle ilgili sorular üzerine, “Söyleyebileceğim çok bir şey yok. Çünkü yapılacak düzenlemeler yarın önümüze gelebilir. Gelme ihtimali oldukça da yüksek” dedi. Danıştay Başkanı Zerrin Güngör de, türban düzenlemesinin Danıştay’ın kararlarıyla çelişki yaratıp yaratmayacağı sorusuna, “Uygulamada rahatlık sağlayacaktır” dedi. esepsiyona katılan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin Suriye sınırında İslam devleti kurulacağı iddialarına yanıt verdi. Davutoğlu, “Konjonktürel değişiklikler oluyor. Mutlak almamak lazım” yanıtını verdi. Öte yandan resepsiyona ilk kez İsrail Maslahatgüzarı’nın da davet edildiği görüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle