23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
2 EKİM 2013 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Toroslar EDAŞ’ın özel sektöre devriyle kamu, elektrik dağıtımından tümüyle çekilmiş oldu Kamu dağıtımdan çekildi u Başta kayıp kaçağı azaltmak amacıyla 21 elektrik dağıtım bölgesine hizmet götüren tüm şirketleri özel sektöre devreden hükümet, kayıp kaçağı azaltamadığı gibi işçilerin büyük bir bölümü de mağdur oldu. Özelleştirmelerden 12.7 milyar dolar gelir sağlandı. Ekonomi Servisi Türkiye’de bir dönem sona erdi. Kamu, vermesi gereken hizmetlerin birinden daha çekilerek özel sektöre devretti. Elektrik dağıtımında serbestleşme yoluyla hizmet kalitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar tamamlandı. Özelleştirme sürecinin sonunda, Türkiye’deki 21 elektrik dağıtım bölgesine hizmet götüren tüm şirketler özel sektöre devredildi. Son olarak Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından özelleştirilmesi öngörülen 18 dağıtım şirketinin tamamı (Başkent, Sakarya, Meram, Osmangazi, Çoruh, Çamlıbel, Fırat, Yeşilırmak, Uludağ, Trakya, Akdeniz, Boğaziçi, Gediz, Aras, AYEDAŞ, Vangölü, Dicle ve Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ) özel sektöre devredildi. Devri tamamlanan 18 dağıtım şirketinden elde edilecek özelleştirme geliri 12.7 milyar doları bulacak. Özelleştirme sürecinde en büyük gelir İstanbul Avrupa Yakası EDAŞ’tan elde edilecek. İstanbul Avrupa Yakası EDAŞ’ın özelleştirilmesinden Emekçi: Enerji özel sektöre terk edilemez Ekonomi Servisi Enerji konusundaki özelleştirmelere bir uyarı da emekçiden geldi. Dağıtımdan tamamen çıkan, üretimde de özelleştirmelere son sürat devam eden AKP hükümetini uyaran Sendikal Güç Birliği, yaptığı açıklamada enerji üretiminin özel sektöre devredilemeyeceğinin altını çizdi. Sendikal Güç Birliği Platformu sözcüsü Petrolİş Başkanı Mustafa Öztaşkın imzasıyla yapılan açıklamada, hükümetin “Durmak yok yola devam” şiarının, özelleştirme politikalarında karşılığını bulduğuna dikkat çekilerek Türkiye’nin göz bebeği olan kamuya ait fabrikaların, işletmelerin ve madenlerin bir bir satıldığı, özelleştirmelere tam gaz devam edildiği vurgulandı. Açıklamada, 26.08.2013’te alınan kararla; Kemerköy, Yeniköy ve Yatağan Termik santralları ile bu santralların kömür tedarik ettikleri maden sahalarının ve bu sahalarda üretim gerçekleştiren maden işletmelerinin özelleştirilmesine ilişkin ihale çalışmalarının başlatıldığı hatırlatıldı. Bu üç termik santralın, ülkede linyit kömürüne dayalı elektrik üretiminin yüzde 20’sini karşıladığı, santrallarla birlikte özel sektöre devredilmesi planlanan linyit kömürü sahalarının 500 milyon tonluk rezerve sahip olduğu ve rezervlerin 35 yıllık ömrü bulunduğu hatırlatılan açıklamada, üç santralın geçen yıl toplam 70 milyon lira kâr ettiği de belirtildi. Açıklamada, emekçilerin söz konusu santralların satışına izin vermeyecekleri dile getirildi. ‘Faiz Lobisi’ Söylencesi “Kumarhane Kapitalizmi...” Bu deyim 1990’ların başında, peş peşe sıralanan finansal krizlerin deneyimi sonrasında Susan Strange tarafından dile getirilmişti. Susan Strange bu deyim ile kıt ulusal tasarrufların üretken sabit sermaye yatırımlarına aktarılacağı yerde, başına buyruk bırakılan finansal sistemin kısa vadeli ve aşırı riskli spekülatif alsat oyunlarında çarçur edilmesini kastediyordu. Türkiye’de 1989’da sermaye hareketleri üzerindeki tüm düzenlemeleri kaldırarak uluslararası kumarhane masasına ortak oldu. Dahası 2001krizi sonrasında AKP iktidarı altında küresel finans piyasalarına dolar bazında yüzde yüze yakın getiri oranları sağlayarak “yükselen piyasa ekonomileri” arasında kendisine ayrıcalıklı bir konum da elde etti. Yüksek faizin cazibesiyle toplanan sıcak paraya dayalı sermaye Türkiye’de yoğun bir döviz bolluğu yarattı; ithalat ucuzladı; enflasyon oranı da hızla aşağı çekilebildi. Biz de bu köşede yer alan birçok yazımızda söz konusu dönemi “spekülatifyönlü büyüme” diye nitelendirmekteydik. HHH Türkiye 2003 sonrasında (AKP iktidarında) yüksek reel faiz ile çalışan, elde ettiği döviz girişleri sayesinde de dövizin fiyatını ucuz tutarak ithalatını finanse eden dış borçlanmaya dayalı, bağımlı bir ekonomik model izlemiştir. Yüksek reel faiz sunarak, uluslararası spekülasyon oyunu içerisinde “ayrıcalıklı” bir konum kapma uğraşı aslında 2001krizi sonrasında Türkiye’ye bizzat IMF tarafından telkin edilmiştir. AKP ekonomi idaresinin 2003 sonrasında Türkiye ekonomisi için harfiyen uyguladığı yüksek faiz aracılığıyla yurtdışından sıcak para girişlerine ve dövizin ucuz tutulmasına dayalı sanal büyüme modeli sayesinde, Türkiye bir yandan ucuz ithalat aracılığıyla tüketim talebini karşılamış, bir yandan da enflasyonu yüzde 10’un altına düşürebilmiş idi. Aşağıdaki grafikte söz konusu dönemde (20032009) enflasyon ve faiz oranları sergilenmekte. Grafikten 2001 sonrasında yüzde 80’inin üzerine sıçrayan enflasyonun hızla geriletildiği ve 2004 itibarıyla yüzde 10’a düştüğü izleniyor. (Nominal) Faizlerin de bu gelişime paralel olarak yüzde 2025 bandına inmekte olduğu gözlenmekte. Ancak tüm 2003 sonrasındaki aylar boyunca nominal faiz ile enflasyon oranı arasındaki fark yaklaşık yüzde 1015 düzeyinde ısrarla korunuyor. “Piyasa” verileri, 2003 sonrası AKP ekonomi idaresinin yüksek reel faizi, ısrarla ekonomik müdahale aracı olarak nasıl kullanmakta olduğunu; enflasyondaki bütün dalgalanmaların reel faizi koruyacak şekilde faiz oranlarındaki ayarlamalar ile nasıl hemen karşılandığını açıkça belgeliyor. Dönemin sanal büyüme coşkusuyla, yüksek faiz ile davet edilen yabancı sermayenin hiç de “lobi”cilik ile sorgulanmadığı görülüyor. Bilakis, “cari açık finanse ediliyor” mantığıyla, faizin bilhassa yükseltilerek yabancı sermayenin coşkuyla davet edilmekte olduğu açık ve net. Hazine’ye 1 milyar 960 milyon dolar gelir sağlanacak. Toroslar EDAŞ’ın devriyle devletin kasasına 1 milyar 725 milyon dolar girecek. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da temel enerji politikalarından biri olan enerji piyasalarının tam rekabetçi ve serbest bir yapıya kavuşması hedefi doğrultusunda 21 dağıtım bölgesinin özel sektöre devrinin tamamlandığını söyledi. Konuya ilişkin değerlendirmede bulunan Yıldız, “Varlık satışı değil, hisse devrinden ve hizmetlerin belli süreliğine özel sektöre devredilmesinden bahsediyoruz. Tür kiye bugün 1 milyon kilometre elektrik şebekesiyle Avrupa’nın en büyük şebekelerinden biri haline geldi. Bu sistemi özel sektör, vatandaşımız lehine sağlıklı, kaliteli ve verimli bir şekilde yönetecektir. Biz de kamu olarak bu süreci iyi yöneteceğiz” diye konuştu. 36’sı çocuk 715 kişi iş kazası kurbanı Ekonomi Servisi Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) verilere göre, iş kazalarından kadınlar, çocuklar, erkekler hemen herkes nasibini aldı. 2013’’ün sekiz aylık diliminde en az 715 işçi hayatını kaybetti TMMOB, “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi” verilerine dayanarak çıkardığı kaza rakamlar ürkütücü. İş kazası bir önceki yıla göre yüzde 8 arttı. Ölümlerde ilk sırayı inşaat sektörü aldı. İnşaatı, tarım, maden ve enerji sektörleri izliyor. 2012 yılı istatistiklerine göre, 74 bin 871 iş kazası gerçekleşti. Bu kazalarda 744 işçi hayatını kaybetti. Sabancı’da ‘Ekim Zamanı’ Ekonomi Servisi Sabancı Vakfı’nın, Toplumsal Gelişme Hibe Programı (TGHP) ile hayatlara dokunmaya, engelleri kaldırmaya devam ettiğini dile getiren Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, “Toplumsal gelişmede en önemli hedeflerimizden birisi, zihinlerdeki engelleri ve önyargıları yıkmak olmalıdır” dedi. Sabancı Vakfı, TGHP kapsamında desteklediği sivil toplum kuruluşlarının yürüttükleri projeleri paylaşmak amacıyla Ekim Zamanı Deneyim Paylaşım Toplantısı’nı düzenledi. Benzer alanda çalışan kurumların bilgi ve deneyimlerini paylaşıldığı toplantıda, 7 sivil toplum kuruluşu, hayata geçirdikleri kadın, genç ve engellilere yönelik projelerini ve başarı hikâyelerini anlattı. Stratejik hayırseverlik yaklaşımını benimseyerek sosyal ve toplumsal sorunlara ve çözümlerine kanalize olduklarını belirten Sabancı, “Türkiye’de bir özel vakıf tarafından uygulanan ilk hibe programı olan Sabancı Vakfı Hibe Programı, sivil toplumu güçlendiren ve cesaretlendiren bir iş modelidir. Toplumsal sorunlara etkili çözümler üretmek, eşitsizlikleri azaltmak, sivil toplum mekanizmalarını güçlendirmek ve çeşitlendirmek, toplumsal gelişime verilen desteği sürdürülebilir kılmak için de en etkin yollardan biridir” dedi. Genç ve engellilere “fırsat eşitliği yaratılması”, “ayrımcılığın önlenmesi” ve bu grupların “topluma aktif katılımlarının sağlanmasına” yönelik çalışan vakfın, bugüne kadar Toplumsal Gelişme Hibe Programı kapsamında verdiği toplam hibe tutarının bu yılla birlikte 7 milyon TL’yi aştığına dikkat çekildi. Doğrudan 70 bin, dolaylı 300 bin insanın hayatına dokunan 28 projeye 9 proje daha eklendi CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI 6 EKİM 2013 PAZAR Saat: 12.00’de KURTULUŞUN 90. YILINDA CUMHURİYET BAYRAMINDA ANKARA’YA GİDİYORUZ 1) 28.10.2013 PAZARTESİ Saat:06.30’da KADIKÖY, ESKİ SALIPAZARI Meydanı, B.Manço Durağından HAREKET. 2) ESKİ BAĞDAT YOLUNDAN giderek GÖYNÜK ve BEYPAZARI’ nın; eski Türk Mimarisini; gümüşlerini, el sanatlarını, doğasını, K.A. Fayı’nı göreceğiz. 3) 19.30’da Otelde yemekte, konuklarımızla birlikteyiz. 4) 29.10.2013 günü, törene katıldıktan sonra ANITKABİR’i ve Müzeleri gezeceğiz. BAYRAMIMIZIN 90’ıncı YILINDA, CUMHURİYETİMİZİ HAKETTİĞİ YERLERE TAŞIMA KARARIYLA; İNANÇ, UMUT ve ONURLA KUTLAYACAĞIZ. 7) 17.00’de yola çıkıp Saat 22.30’da Kadıköy’de olacağız. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ LÜTFEN ÖNCEDEN YERİNİZİ AYIRTINIZ. İletişimBilgi: 0555 967 24 97 0532 391 11 27 0535 412 68 68 0536 739 02 29 www.cumokistanbul.org cumokistanbul/facebook.com VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 3920 sicil sayısında kayıtlı DOLMABAHÇE RIHTIMINDAYIZ. ONLAR BİR KEZ DAHA “GELDİKLERİ GİBİ GİDECEKLER!” 1918’DEN 1923’E KADAR; 19’U GERİCİ, İKİSİ BÖLÜCÜ TÜM İÇ İSYANLARI VE DIŞ DÜŞMANLARI YENİP; AVUKAT İBRAHİM SELÇUK KOŞER 30.09.2013 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 01.10.2013 tarihinde defnedilen Aziz Meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI Kaynaklar: TC Merkez Bankası veri dağıtım sistemi; Kalkınma Bakanlığı Sosyal ve Ekonomik Göstergeler. 2003 sonrasındaki “çıraklık” döneminde uluslararası sermaye, yani “faiz lobisi” ile girişilen bu ittifak sayesinde, Türkiye’ye yüksek hacimde döviz girdisi sağlanmaktaydı. Ancak reel yatırımlar ile ilgisi olmayan bu tip “sıcak” nitelikli, spekülatif sermaye, ulusal ekonomide yeni iş sahaları açmak ya da teknoloji getirmek gibi kazançlar sağlamak şöyle dursun, Türk Lirası’nı aşırı değerli hale getirerek ithalatımızı kamçılamakta; dış borçlarımızda da yeni yükler getirmektedir. Bunun da ötesinde aşırı ucuz dövize dayalı bağımlı ekonomi modeli, geçen haftaki yazımızda tartıştığımız üzere, ulusal sanayimizin teknolojik bağlantılarını tahribata uğratarak, taşeronlaştırılmış ve marjinalleştirilmiş bir yapıya dönüştürmektedir. Özetle, yüksek faiz ile cezbedilen yabancı sermaye, tüm 2003 sonrası yıllarda büyük bir coşkuyla karşılanıyor; dövizin ucuzluğuna dayalı sanal büyüme ortamı ise “Türk mucizesi” diye makyajlanıyordu. Bu dönemde yüksek faiz politikası adım adım geliştirilirken “faiz lobisi” diye bir kavram ortada yoktu. Ta ki, AKP’nin ekonomi yönetimi 2012 yılında dış kırılganlığın ve spekülasyona dayalı sanal büyümenin sınırlarına dayanıp, uluslararası siyaset alanında yalnızlaşana dek. Artık içerde ve dışarda birikmiş olan sorunları göz ardı edecek bir ortak düşmanın kurgulanması gerekmekteydi. İşte bu sanal ortak düşman, “faiz lobisi” diye acilen pazarlanıverdi ve tüm 2003 sonrasında izlenen yüksek faize dayalı para politikası aniden “faiz dışında geleneksel olmayan para politikaları” diye yeni ve muğlak bir kavramın ardına sıkıştırılıverdi. “Güven”, “istikrar”, “merkez bankası bağımsızlığı” gibi 2003 sonrasının moda kavramları, yerini artık “faiz lobisiyle mücadele” gibi yeni sanal kavramlara bıraktı. Sanal düşmanlar, sanal büyüme, sahte demokratikleşme paketleri... İşte neoliberalizmin Türkiye’deki son otuz yılının bilançosu. LOZAN BARIŞINI KABUL ETTİREN; GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN ÖNDERLİĞİNDEKİ ULUSUMUZLA; İSTANBUL’DA BEŞ YIL SÜREN DÜŞMAN İŞGALİNİN YOK EDİLDİĞİ YERDE, ŞEHRİN GERÇEK KURTULUŞUNU KUTLUYORUZ. SEN GELMEZSEN BİR EKSİĞİZ. İletişim : 0555 967 24 97 0536 739 02 29 0532 391 11 27 0535 412 68 68 www.cumokistanbul.org cumokistanbul/facebook.com T.C. KOCAELİ 7. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/282 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Özellikleri: Kocaeli İl, Başiskele İlçe, 418 Ada No, 6 Parsel No, Döngel Köyü. Satışı istenen taşınmaz Döngel mahallesi sınırları içinde kalmaktadır. Döngel Merkez caminin güneyindebatısında, Kazım Karabekir caddesinde Çamlık Sitesi no:38 A Blok D.no:4 adresinde bulunmaktadır. Parsel üzerinde 9 adet ikiz blok yapı sistemi ile yapılmış 18 adet villa tipi bina bulunmaktadır. Binalar 4 katlı betonarmekarkas yapı sistemi ile yapılmış (bod+zemin+l normal+çatı şeklindedir. Söz konusu taşınmaz A blok 4 nolu binaya kuzey cepheden zemin kat, güney cepheden bodrum kat seviyesinden girilmektedir. Bodrum katı otopark (30 m2) zemin katta salon+mutfak+antre+wc ve bir balkon, 1. normal katta 4 yatak odası+banyo+balkon, çatı arasında 1 oda, teras (30m2) şeklinde yapılmış kullanım alanı toplamda 260 m2’dir. Yaşam mahallerinin yer döşemeleri ahşap kaplama, ıslak hacimler seramik, pencereler PVC, ısıtma sistemi doğalgaz kaloriferlidir. Sitenin içinde yüzme havuzu, basket sahası ve sosyal tesis bulunmakta, çevre düzenlemesi yapılı durumdadır. Ulaşım ve çevre etkenleri iyi olup tüm belediye hizmetlerinden faydalanmaktadır. Adresi: Kazım Karabekir Cd. Çamlık Sitesi No:38 A BlokD:4 Döngel Başiskele/KOCAELİ Yüzölçümü: 260 m2 Arsa Payı: 1/18 İmar Durumu : Taşınmaz konut alanında kalmakta olup, ayrık nizam 2 kat, tabanda arsa alanının %30’u kadar inşaat müsait olduğu belirtilmiştir. Kıymeti: 250.000,00 TL Kaydındaki Şerhler: Dosyasındadır. 1. Satış Günü : 04/11/2013 günü 15:30 15:40 arası 2. Satış Günü : 29/11/2013 günü 15:30 15:40 arası Satış Yeri : Kocaeli Adliyesi 7. İcra Dairesi Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin(*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/282 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 25/09/2013 (Basın:59029) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle