19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 EKİM 2013 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 13 Malta Başbakanı son göçmen faciasından sonra ‘Daha kaç kişinin ölmesi gerek’ sorusunu yöneltti ‘Akdeniz mezarlığa dönüyor’ rupa Konseyi’ne baskı yapacağını kaydeden Muscat, “Şu haliyle kendi Akdenizimizde bir mezarlık inşa ediyoruz” diye konuştu. Geçen hafta İtalyan adası Lampedusa açıklarındaki tekne faciasında en az 339 göçmen ölmüştü. Afrika kıyısından 290 km. uzaklıkta olan Lampedusa, Avrupa topraklarına ulaşma çabasındaki Afrikalı göçmen gemilerinin ve teknelerinin başlıca hedeflerinden. Cuma günü, Mısır’ın İskenderiye limanı açıklarındaki bir tekne kazasında en az 12 göçmen hayatını kaybetti. Mısırlı güvenlik yetkilileri çoğunlukla Filistinli ve Suriyeli 116 kişinin kurtarıldığını söyledi. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’ne göre, İtalya’nın güneyi ve Malta’ya bu yıl içerisinde şimdiye kadar 32 bin göçmen geldi. Ekonomik krizle boğuşan İtalya’da göçmen kamplarında koşullar gittikçe kötüleşiyor. Yasa dışı göçle mücadele için çıkarılan yasalar da insani açıdan eleştiriliyor. Dış Haberler Servisi Malta Başbakanı Joseph Muscat, göçmenleri taşıyan başka bir teknenin daha Sicilya açıklarında alabora olmasından sonra, Akdeniz’in mezarlık haline dönüştüğünü söylerken, İtalya da Avrupa’yı göçmen krizi konusunda daha fazla adım atmaya çağırdı. İtalya ve Malta donanma gemileri, önceki akşam alabora olan gemide 34 cesede ulaştı. Ekipler bu gemideki 206 mülteciyi kurtarırken Lampedusa açıklarında da aralarında çocukların da bulunduğu 235 kişi başka İtalyan devriye gemileri tarafından kurtarıldı. Malta hükümet kaynaklarına göre kurtulanlardan bir bölümü Suriyeli, bir bölümü Filistinli olduğunu söyledi. Muscat dün yaptığı açıklamada, Malta’nın Avrupa’nın geri kalanı tarafından “terk edildiğini” hissettiğini kaydetti ve AB’yi eyleme çağırdı. Muscat BBC’ye yaptığı açıklamada, “Harekete geçmek için denizde daha kaç kişinin ölmesi gerekir, bilmiyorum” dedi. İtalya’yla birlikte önlem alınması için Av Yeni Kahramanımız Ahmet Üzümcü Bir ay önce bu köşede “Suriye Krizi: Gözler Ahmet Üzümcü’de” başlığıyla kaleme aldığım yazıda, “krizdeki diplomatik virajın tanınmayan yeni kahramanları öne çıkarttığından” bahsetmiş, bu kahramanlar arasında “Üzümcü”nün en ön planda dikkat çektiğinden dem vurmuştum… Doğrusu bu denli kısa bir sürede, “Nobel” ödülüyle taçlandırılan bir örgütün başında Büyükelçi Üzümcü’nün böyle dünya çapında ün kazanan bir diplomata dönüşeceğini aklıma getirmemiştim… Ahmet Üzümcü öteden beri gerçi çok başarılı bir diplomattı. Özgeçmişine göz atmak bu başarı hakkında fikir edinmeye yeter: 19992002 Tel Aviv Büyükelçiliği, 20022004 NATO’da daimi temsilcilik, 20042006 Dışişleri Müsteşar Yardımcılığı gibi kariyerinde hep önemli yerlerde bulunmuş bir isim Ahmet Üzümcü. Diplomatik kariyerinin erken yıllarında da bugün fırtınanın tam merkezinde bulunan Suriye’nin Halep kentinde konsolosluk yapmış. olduğu faciada 34 kişi öldü, 200’den fazla kişi kurtarıldı. İtalya ve Malta AB’nin bir an önce harekete geçmesini istiyor. (Fotoğraflar:AFP) Bir uçağın dikkatini çekmeye çalışan yolcuların bir tarafa toplanmasıyla teknenin alabora Malala’dan Obama’ya: İHA saldırılarına son verin Dış Haberler Servisi Obama ailesi, Pakistan’da kızların eğitim görmesini savunduğu için başından vurulan Malala Yusufzay’ı Oval Ofis’te ağırladı. Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada, Başkan Barack Obama ve eşi Michelle’in, Malala’ya ülkesinde kız çocuklarının eğitim görmesi için gösterdiği çabalardan dolayı teşekkür ettiği kaydedildi. Açıklamada Obama’nın Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla yayımladığı mesaja da yer verildi. Malala, Obama ile görüşmesinden sonra yaptığı açıklamada, Başkan’a ve ABD’ye Pakistan, Afganistan’da eğitimi destekledikleri, ayrıca Suriyeli mültecilere yardımları için teşekkür ettiğini söyledi. Malala, “İnsansız hava araçlarıyla yapılan saldırıların terörizmi arttırdığı kaygılarımı ilettim. Saldırılarda masumlar ölüyor. Çabalarımızı eğitime kaydırırsak, bunun çok büyük bir etkisi olur” dedi. Nobel Barış Ödülü’nü alması beklenen 16 yaşındaki Malala Yusufzay, iki konuşma yapmak için Washington’daydı. Ancak ödül, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne gitti. (AFP) Hindistan’ın Katrina’sı indistan’ın doğu kıyılarını etkisine alan H yağmur ve rüzgâr yüzünden 450 binden fazla kişi evlerini terk etmek zorunda kaldı. Gerçi bu kez barış ödülü Muhammet el Baradey’e yapıldığı gibi bilhassa “şahsa ithafen” Üzümcü’ye verilmiyor... Aynı ödül 2005 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA) yanı sıra, El Baradey’e ajansla birlikte “ismen” verilmişti. Nobel komitesi sekiz yıl önce söz edilen ödülü hem kuruma ve hem bu organizasyonun yöneticiliğini yapan Baradey’e uygun görmüştü. “Kimyasal silahları yok etmekte gösterdiği yoğun çaba” gerekçesiyle şimdi bu “Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’ne” verilen ödülü, Üzümcü’nün başkanlığını yaptığı kurumu “temsilen” alması öngörülüyor. Ahmet Üzümcü, bir bürokratik yapı olan KSYÖ’nün bir nevi yüzü olmuş oluyor ve liderliğini üstlendiği örgütle birlikte uluslararası ün kazanıyor. Kısaca Üzümcü’nün “doğru zamanda, doğru yerde olmak” gibi bir konumu var. Baradey ile Üzümcü arasında nasıl bir fark gözetildiğini bilmiyoruz. Bunu ancak her yıl ödülleri kararlaştıran beş kişilik Nobel komitesi biliyor… Bu beş kişilik komitenin nasıl çalıştığını merak edip inceledim. Norveç parlamentosu tarafından atanan 5 kişi; hükümetlerden ve akademik çevrelerden, STK’lerden önerilen isimleri önceden topluyor ve danışmanları yardımıyla bunlar arasında sıkı bir eleme yapıyor. Perde arkasından yürütülen “lobiler” süreçte yaşamsal rol oynuyor. “Myanmar’ın Mandela”sı olarak tanınan Aung San Suu Kyi’ye 90’ların başında verilen “Nobel Barış Ödülü” için, İngiliz akademisyen eşinin bizzat nasıl hummalı seferberlik götürdüğünü ve nasıl lobiler yaptığını, geçen yıl Türkiye’de de gösterilen “The Lady/Leydi” isimli filmde izlemiştik. Bu yıl da benzer lobiler belli ki Taliban kurşunlarından mucizevi şekilde kurtulan “dünyanın yeni Mandela”sı 16 yaşındaki Malala Yusıfzay ile Suriye krizi dolayısıyla projektörleri üzerine çeken KSYÖ için yapıldı... “Kız çocuklarının eğitimi için” yaz başında BM’de yaptığı konuşmasını izlediğim küçük Malala, yaşı ve tecrübesi için çok ender rastlanan bir karizma ve hitabet iletişim yeteneğine sahip… Ama kimine göre küçük olan yaşı; kimine göre köktenci İslamcıların yönlendirdiği bu kez “negatif lobiler” Malala’nın önünü kesti ve politik nedenlerle ödül son bir ayda şimşek hızıyla öne çıkan KSYÖ’ye gitti. Nobel komitesi, Pakistan’ın Taliban hâkimiyetindeki Svat Vadisi’nde okuyabilmek için Taliban’a meydan okuyan “Malala’nın efsanesini” cilalamak yerine KSYÖ’yü öne çıkartmayı tercih etti. BaradeyÜzümcü farkı Özellikle yoğun nüfuslu Odisşa ve Andra Pradeş eyaletlerinde 12 milyon kişiyi etkilemesi beklenen Phailin Kasırgası, 2005’te 1200 kişinin ölümüne neden olan Katrina kasırgasıyla karşılaştırılıyor. Daha kasırga vurmadan sahildeki hindistan cevizi ağaçları kırılıp yollar çöplüğe dönerken, düşen ağaçlar yüzünden 2, evinin duvarının üzerine çökmesi sonucu bir kişi öldü. Sahil şeridindeki evlerin hemen hepsi, kasırga öncesinde boşaltıldı. (Fotoğraflar: AP/REUTERS) Siyasi bir ödül Kayıp yakınları İspanya’dan adalet istiyor Dış Haberler Servisi İspanya, Birleşmiş Milletler’den gelen çağrıya karşın 193639 iç savaşı ve Franco dikatörlüğü döneminde binlerce kişinin “kaybolmasıyla” ilgili soruşturma yapmaya direniyor. Geçen 13 yılda toplu mezarlardan çıkarılan 6 bin 300 cesetten 2 bin 500’ünün kimliği tespit edildi. İnsan hakları örgütlerine göre bunlarla ilgili hiçbir adım atılmadı. 5 yıl önce 36 sivil toplum örgütü, iç savaş ve diktatörlüğün başlangıç döneminde öldürülen veya “kaybolan” 114 bin kişi için yüzlerce şikâyet dilekçesi vermişti. İnsan Hakları hukukçusu Baltasar Garzon da bu dönem için bir soruşturma başlattı, ancak 1977’de çıkan affı ihlalden kendisi hakkında soruşturma açıldı. Uluslararası Af Örgütü’nün İspanya sorumlusu Esteban Beltran, mahkemelerin bütün şikâyetleri rafa kaldırdığını söylüyor. Ülkelerinde adalet bulamayan 50 İspanyol, Franco döneminde kendilerine işkence ettiğini söyledikleri 4 polisle ilgili insanlığa karşı suç işlemekten Arjantin’de mahkemeye gitti. Arjantin federal yargıcı Maria Servini de Cubria, davaya bakmayı kabul ederek, geçen ay 4 polis için tutuklama ve iade emri çıkardı. Polislerden ikisi hâlâ İspanya’da yaşıyor. Ancak İspanyol hükümeti, Arjantin’deki soruşturma için 50 İspanyol, Franco döneminin 4 polisi için Ajantin’de hak aramak zorunda kaldı de işbirliğine yanaşmıyor. Franco dönemi kayıpları için çalışma grubu gönderen Birleşmiş Milletler, Madrid’i ihlaller konusunda soruşturma başlatmaya çağırdı. Ancak Franco diktatörlüğüyle tarihsel bağları bulunan muhafazakârlar da sosyalistler de af yasasında değişikliğe gidilmesine karşı. Bu arada İspanya’nın Katalonya özerk bölgesinde binlerce kişi, ayrılıkçılara nüfusun önemli bir kısımının da İspanya’dan ayrılmak istemediğini göstermek üzere “Biz Katalonya’yız, biz İspanya’yız” başlıklı bir eylem düzenledi. ‘Hem İspanyol hem Katalan’ Kaide cihatçıları birleşmeye çağırdı Dış Haberler Servisi El Kaide lideri Eyman el Zevahiri, Suriye’de kendi örgütüyle bağlantılı rakip cihatçıları birleşmeye çağırdı. El Zevahiri, cihatçıların “örgütsel bağlılıkların ve taraftarlığın üstüne çıkıp” İslami devlet kurulması hedefinde birleşmesi gerektiğini söyledi. Zevari, bununla birlikte kimseye bir dayatma yapmayacaklarını vurguladı. Suriye’de Kaide bağlantılı olarak savaşan gruplar Cebhet el Nusra ile Irak ve Levant’ta İslam Devleti. uriye’de ‘diplomatik çözümün’ önemi Bundan, şu anda dünyanın gündeminde Suriye krizinde diplomatik çözüme ulaşmaktan daha önemli bir şey olmadığını çıkartıyoruz. Nobel heyeti olanca ağırlığını böylece umulmadık biçimde geçen ay beliren diplomatik çözümden yana kullanıyor. BM organı olmamakla birlikte BM ile yoğun işbirliği içinde çalışan hükümetler arası bir örgüt olan KSYÖ aslında çok dar bir ekiple görev yapan bir organizasyon. Öyle ki Nobel ödülü haberi geldiğinde, toplantı halinde olduklarından telefona bakacak elemanları dahi bulunmuyormuş. Bu nedenle ödül haberi “Twitter”la iletilmiş. ’97’de kurulan ve şimdiye dek sessizce dünyadaki kimyasal silahların yüzde 80’inin yok edilişinde rol oynayan örgütün elemanları, bu işin aslında yukardan denetimini yapıyor. Silahları bizzat yok etmek işlevi; daha çok eski askerler, çok uluslu kimya şirketleri görevlileri ve bu konuda taahhüde giren devletlerce yürütülüyor. Önümüzdeki aylarda hiç kuşkusuz KSYÖ ve Ahmet Üzümcü hakkında daha pek çok şey öğreneceğiz. S ‘Büyük olasılıkla polonyumla zehirlendi’ Dış Haberler Servisi Dünyanın önde gelen tıp dergilerinden The Lancet, eski Filistin lideri Yaser Arafat’ın radyoaktif polonyum 210’la zehirlendiği iddialarını destekleyecek bir makaleye yer verdi. El Cezire’nin haberine göre İngiltere’de yayımlanan The Lancet, İsviçreli bilim adamlarının geçen yıl Arafat’ın şahsi eşyaları üzerinde yaptıkları araştırmanın değerlendirildiği makalede, Filistin liderinin kan, idrar ve kıyafatleriyle diş fırçasındaki tükürük örneklerinde yüksek düzeyde radyoaktiviteye rastlandığı sonucunu doğruladı. 2004 Ekimi’nde rahatsızlanan, bulantı, karın ağrısı gibi şikâyetleri bulunan Arafat’ın sağlığı hızla kötüleşmiş, Ramallah’taki karargâhından Fransa’da Percy Hastanesi’ne getirilmişti. Arafat, 4 Kasım 2004’te 75 yaşında hayatını kaybetti. Yapılan testlerde zehire rastlanmadı. Ancak El Cezire’nin yaptığı araştırmalar sonucunda Arafat’ın kişisel eşyalarında anormal düzeyde polonyum görüldü. Hem savaş gazileri, hem gençler evine akın etti. (AFP) Peru’da otobüs nehre uçtu: 50 ölü LİMA (AA) Peru’nun başkenti Lima’nın güneydoğusunda bir yolcu otobüsünün nehre uçması sonucu 13’ü çocuk 50 kişi öldü. Yetkililer, Santa Teresa’dan hareket eden otobüsün, yaklaşık 200 metre yükseklikten nehre düştüğünü, cesetlerin, kaza yerinden 100 metre uzaklıkta bulunduğunu belirtti. Soruşturma başlatılan olaydan kurtulan olmadığı sanılıyor. ‘Kızıl Napolyon’ için son görev Dış Haberler Servisi Vietnam’ı Fransız sömürgeciliğinden, ABD işgalinden kurtaran “Kızıl Napolyon” lakaplı General Vo Nguyen Giap, bugün son yolculuğuna uğurlanıyor. Geçen hafta, 102 yaşında hayatını kaybeden bağımsızlık kahramanının naaşı önünde dün on binlerce kişi saygı duruşunda bulundu. Fransız ve Amerikan ordularını, gerilla taktikleriyle yenen Giap, yüzyılın savaş dehalarından birisi olarak görülüyor. Giap özellikle, 1954’te Fransızlara karşı zafer elde eden Vietnam güçlerine komuta etmesiyle anılıyor. Çinli danışmanları Giap’a elit Fransız güçlerine karşı ani ve güçlü bir saldırı düzenlemesini önermiş, ancak Giap, son dakikada planlarını değiştirerek ormandaki güçlerine Fransız ordusunu kuşatma talimatı vermişti. Komşu 6.4’le sallandı n Dış Haberler Servisi Yunanistan’da Girit Adası’nın Hanya kenti yakınlarında 6.4 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Yapılan açıklamaya göre, deprem denizin 40 kilometre altında gerçekleşti. Atina’da da hissedilen deprem sonrası can ve mal kaybı konusunda henüz bir açıklama yapılmazken civar adalardan haber bekleniyor. Bu depremden sonra, akşam saatlerinde de Karayipler’de iki ayrı adadan oluşan ülke Trinidad ve Tobago 6.4 büyüklüğünde depremle sallandı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle