15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 EYLÜL 2012 CUMARTESİ 6 HABERLER Sarsmadan taşınması gereken tapalı bombanın yere düşmesi halinde patlayabileceği belirtildi Şehitlerin katili: DM41 BARKIN ŞIK Utanma Duygusunun Yokluğu Bir başkasının utanılacak bir davranışına tanık olup kendimizi onun yerine koyarak utandığımız çok olmuştur. Bu başkasının yaptığı utanç verici davranıştan ötürü kendisinin utanmadığını gördüğümüzde, utanç duygumuza şaşkınlık ve küçümseme de eşlik eder. Utanma duygusu, insanı insan yapan duyguların başlıcalarındandır. Utanabilme yeteneği bir erdemdir. Utancımızı dile getirmek ve eğer nedeni kendimizin bir hatası, yanlışı, ayıbı ise bunu açıkça söyleyebilmek, gerekiyorsa özür dilemek bu erdemi daha da büyütür. Utanma duygusunun yokluğu ise herhalde insana en az yakışacak bir özellik olmalı… Ben utanç duygusunu, sanırım birçoğumuz gibi, sadece insana özgü sanırdım. Bazı gözlemlerim, örneğin köpeklerde güçlü bir utanma duygusu olduğunu gösterdi. Bize belki en yakın bu canlılara çoğu kez haksızlık ettiğimizde kuşku yok. Fakat bu bir başka konu… ??? Şimdi söyleyeceklerimin bu giriş paragrafıyla ilgisini belki hemen kuramayacaksınız... Fakat ilerdeki satırlarda bu açıklık kazanacak. Kim olduğu herkesçe bilinen bir siyasetçi, durup dururken, yine herkesçe bilinen ulusal bir marşı diline dolayarak “On yılda neyi ördün, hiçbir şey örmüş değilsin” diye küçümsemeyle seslendi bu marşın ait olduğu döneme ve o dönemin kişiliklerine. O dönemin kişiliklerinin başında da, bilindiği ve aynı marşta adı anıldığı gibi “Bütün dünyanın saydığı Başkumandan” geliyordu. Küçümseyici sözlerin, meydan okuyuşun kime yönelik olduğu açıkça ortadaydı. 1933’te Cumhuriyetin kuruluşunun onuncu yılı kutlamaları nedeniyle düzenlenen yarışmada (herhalde Atatürk’ün bilgisiyle ve büyük olasılıkla onun seçimiyle) yarışmayı kazanan marş Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in tarafından yazılmış ve besteyi Cemal Reşit Rey yapmış. Küçümseyici sözlerin hedefi olan giriş dizelerini anımsayalım: Çıktık açık alınla on yılda her savaştan On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan Başta bütün dünyanın saydığı Başkumandan Demir ağlarla ördük anayurdu dört baştan Söz konusu siyasetçi, bu dizelerde dile getirilen Cumhuriyet coşkusunu küçümsüyor, dolaylı olarak da “Başkumandan” için “o da kim oluyor” demeye getiriyor… Zaten, “demir ağlar” konusunda da, ülkenin demir ağlarla asıl kendi dönemlerinde örüldüğünü ileri sürüyor… ??? Söyleyiş tarzındaki iticilik, çirkin kibir (kibir zaten her zaman çirkindir) bir yana, denebilir ki bir siyasetçinin böyle konuşmaya, kendi dönemini övmeye hakkı vardır. Kendi dönemiyle bir başka dönemi karşılaştırması da doğaldır… Belki öyle ama, 17 Ağustos’ta bir metro açılışında söylenen bu sözlerin hemen ardından, herhalde bu siyasetçi de içlerinde olmak üzere kimsenin beklemediği bir şey oldu… Çığ gibi büyüyen bir tepki seli patladı… Görebildiğim ilk tepki Fatih Altaylı’dan geldi: “İlk On Yıla Laf Söyletmem” (Haber Türk, 19 Ağustos). 22 Ağustos tarihli Cumhuriyet’te “Yanıtı TCDD Arşivleri Veriyor” başlığı ile verilen dökümde, Osmanlı devletinin döşediği 4 bin 559 kilometrelik demiryolu hattına Cumhuriyetin ilanından sonraki 17 yılda 4 bin 78 kilometre daha eklendiği, AKP iktidarının 10 yıl boyunca döşediği rayların ise 1085 kilometre uzunluğunda olduğu, yani Cumhuriyetin ilk dönemlerinde döşenenlerin üçte biri kadar olduğu belirtildi.. Bunu aynı tarihte Sözcü’de Uğur Dündar’ın Turgut Özakman’la yaptığı, “Şu Çılgın Türk’ten Başbakan’a Tarih Dersi” başlığı ile yayımlanan söyleşi... Aydınlık’ta Tanju Cılızoğlu’nun aynı konuda bir söyleşisi ile Mehmet Akkaya’nın “Cumhuriyetin Demirağları” başlıklı köşe yazısında verdiği çok ayrıntılı döküm, yine Aydınlık’ta 23 Ağustos’ta Nazif Ekzen’in “Türk Kalkınmasının En Güzel Yılları” başlığı ile yayımlanan ve belgelere dayanan son derece bilgilendirici yazısı izledi. 25 Ağustos’ta “İlk Çelik Rayın Öyküsü” başlıklı köşe yazısında Necati Doğru yine belgesel bir döküm verirken ve konuyla ilgili olarak da Bilsay Kuruç’un “Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi, Büyük Devletler ve Türkiye” adlı kitabının okunmasını önerirken, aynı tarihli Hürriyet’teki köşe yazısında Yılmaz Özdil AKP’nin övündüğü ulaşım yollarının nasıl başta sona yabancı sermayeye bağımlı olduğunu özetledi. Bunlar, benim görebildiklerim… ??? Denebilir ki, Cumhuriyetin ilk on yılını küçümseyen kişi, bu bilgilere sahip değildi… Buna, özrü kabahatinden büyük denir ama, geçelim… Böylece, bilmediğini varsaydığımız bilgileri öğrenmiş oluyor… Öyleyse?... Bu “öyleyse”nin yanıtı yazımın başlığında ve ilk paragrafındadır… ANKARA Afyonkarahisar’da 25 askerin şehit düşmesine neden olan patlayıcının, “Alman yapımı savunma tipi DM41 el bombası” olduğu öğrenildi. Savunma tipi el bombaları, taarruz tipi el bomlarına göre çok daha parça tesirli bir mühimmat. Askeri kaynaklar, etrafa saçılan el bombalarının bazılarının tapalı (fünyeli), bazılarının ise tapasız olduğunu kaydederek “Patlayıcı maddeler darbeden ve sarsmadan kaçınılarak taşınır. Tapalı el bombası yere düşerse patlayabilir” dedi. Kaynaklar, cephaneliklerin “statik elektrik” konusunda hassasiyet taşıyan alanlar olduğunu belirtirken de “Cephaneliklerde şehir cereyanı kullanılmaz. Cephaneliğe girenlerin vücudundaki elektrik de toprak hatlı prinç plakalarla boşaltılır” bilgisini verdi. Bu yüzden cephaneliğe mühimmatı istifleyen askerlerin kamyonun far ışığından yararlanmış olabileceğini kaydeden kaynaklar, “Çok kısa bir zamanda yaşanan sıralı patlamalar nedeniyle açığa çıkan ısının cephanelikteki diğer bomba ve mühimmatı havaya uçurmaya yeteceğini” anlattı. Gece çalışmanın DENİZ BAYKAL SERT KONUŞTU ‘Türkiye’yi yönetenler kendine gelsin’ ANTALYA (Cumhuriyet Bürosu) Eski CHP Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal, Afyonkarahisar’da 25 askerin yaşamını yitirdiği cehpanelik patlamasıyla ilgili “Türkiye’yi yönetenler bir silkinsin, kendine gelsin” ifadesini kullandı. Baykal, CHP Antalya milletvekilleri Osman Kaptan, Arif Bulut ve Yıldıray Sapan ile Antalya Gazeteciler Cemiyeti’ni (AGC) ziyaret etti. AGC Başkanı Mevlüt Yeni ile sohbet eden Baykal, daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Baykal, cehpa nelik patlamasıyla ilgili olayın tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkarılması gerektiğini belirterek, “Konuyla ilgili soru işaretleri var. Bu konu normal şartlar altında ortaya çıkabilecek tesadüfi bir olayla ilgilidir ya da değildir. Tesadüf ise bu çok vahim. Bir kazaysa bunun sorgulanması lazım. Türkiye’yi yönetenler bir silkinsin, kendine gelsin. Türkiye kendini ciddi şekilde sorgulamalıdır. Tüm kurumlar buna dahildir. TSK, terörle mücadelede kullanılan askeri yöntemler dahil olmak üzere” dedi. gündüz çalışmaya göre daha riskli olduğunu ve “kaza” ihtimalini artırdığını kaydeden kaynaklar, “Başlarında kıdemli başçavuş var. Tecrübeli bir kişi. Ancak 25 kişi cephaneliğin içinde olmaz. İçeride mutlaka daha az sayıda kişi vardır. Ancak cephaneliğin etrafında oldukları için şehit düşmüş olabilirler” diye konuştu. ‘Acemiusta fark etmez’ Sayımın far ışığında yapıldığını doğrulayan yetkililer, askerlerin usta birliğine yeni gelen acemi askerler olması konusunda ise “Yapılan işin niteliği bakımından usta veya acemi asker fark etmez. El bombaları, sadece sandıklardan alınıp içeriye yerleştiriliyordu” savunmasında bulundu. Yetkililer, taşıma işini yapan askerlere “konuyla ilgili emniyet brifingi” verilmiş olması gerektiğini belirttiler. Patlamanın büyük olasılıkla kaza sonucu meydana geldiğini aktaran kaynaklar, “sabotaj, saldırı” gibi ihtimallerin de idari soruşturma sırasında dikkate alınacağını ifade etti. Yetkililer, soruşturmanın bir haftada sonuçlandırılacağını dile getirirken olayın sorumluları hakkında ceza davası açılacağı da belirtildi. Kaynaklar, infilak eden cephaneliğin NATO standartlarına uygun yarı gömülü “İglo” tipi ol duğunu ifade etti. Bu tür cephaneliklerin en yakın yerleşim birimi 400 metre uzakta olabiliyor. Kapatılan Susurluk’taki 44 numaralı cephanelikten gelen kamyonların akşam saatlerinde bölgeye ulaştığına dikkat çeken yetkililer, “El bombaları akşam saatlerinde geldiği için o saatte depoya taşındı. Bombalar kamyonların içinde bekletilmez. Çünkü kamyona sabotaj veya saldırı yapılabilir” dedi. Askeri yetkililer, kazaya neden olan tapalı el bombaları konusunda ise “Uzun nakliyatlarda tapa ayrı, gövde ayrı olması gerekirdi” dedi. Bombalar neden tapalı? Genelkurmay Başkanı 25 askerin şehit olduğu patlama yerine giderek yetkililerden bilgi aldı ‘Hiçbir şey gizli kalmamalı’ Çelik’ten ağır eleştiri ‘25 asker ölüme atıldı’ Haber Merkezi AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik, katıldığı televizyon programında Afyonkarahisar’daki patlamayla ilgili “Komutan gelince masalara peçete konuluyor, örtü seriliyor ama normalde onlar yok. Bu denetim sisteminin tekrar incelenmesi gerekir” dedi. Çelik sözlerine “Cephanede elektrik olmazmış. Gece yapılması birinci facia. İkincisi acemi insanlar çalıştırılıyormuş. Siz götürün bomba görmemiş askerlere tasnif yaptırın. Son sözü söylemek için inceleme sonucunu beklemek gerekiyor. Kötü muamele sadece askere küfür etmek değildir. Onu bilmediği bir şeyle ölüme atmak da kötü muameledir. Eğitim adı altında bunları yaptırmayı artık tarihe gömmek gerekir” diye devam etti. ? Özel’in “Olayda en ufak bir kasıt, ihmal, kusur varsa; buna da kim sebebiyet vermişse ilgililer hakkında gereken yapılacak” dediği belirtildi. ALİCAN ULUDAĞ BU NEYİN HEDİYESİ? Afyon Valisi İrfan Balkanlıoğlu, valiliği ziyaret eden Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e olağan bir ziyaret gibi hediyeler verdi. Olay tepkiyle karşılandı. Valilik, Özel’in ziyaretine ilişkin fotoğrafları, valilik internet sitesine koydu. Yapılan açıklamada, Balkanlıoğlu’nun Özel’e ziyaretinin anısına Afyon mermerinden yapılmış satranç takımı, el dokuması Bayat kilimi ve Kurtuluş Savaşı’nın simgelerinden olan Utku Anıtı figürü bulunduğu plaket takdim ettiği belirtildi. AKP Sözcüsü ve Hüseyin Çelik olayı, “Devlet erkânının birbirine hediye vermesi” şeklinde tanımlarken “Bizde taziye evinde de ikramda bulunulur, mezarlıklarda lokum dağıtılır” dedi. CHP’li Gürsel Tekin “İçim acıdı” ifadesini kullanırken MHP’li Oktay Vural ise, “Bu nasıl aymazlık. Hediye alacak başka bir nokta yok mu. Bir başkası da, 5 şehit olduğunda Fenerbahçe maçını izlemişti” dedi. BDP’li Hasip Kaplan da, “Bu kadar insanın canı gitmişken, ortalık darmaduman olmuşken hediye vermek ‘gelenekle’ falan açıklanamaz” diye konuştu. AKP’li vekil Alaboyun: Zorunlu askerlik kalksın Haber Merkezi NATO Parlamenterler Asamblesi (NATOPA) Türk Grubu Başkanı ve AKP Aksaray Milletvekili Alı Rıza Alaboyun Afyonkarahisar’daki facianın ardından “şaşırtan” bir açıklama yaptı. Alaboyun, “zorunlu askerlik uygulamasının bir an evvel kalkması gerektiğini” ifade etti. AFYONKARAHİSAR Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, 25 askerin şehit olduğu Afyonkarahisar’daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda incelemelerde bulundu. Valiliği ziyaret eden Özel’in “Olayda en ufak bir kasıt, ihmal, kusur varsa; buna da kim sebebiyet vermişse ilgililer hakkında gereken yapılacak” dediği belirtildi. Afyon’da 25 askerin şehit olduğu Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası ve çevresindeki olağanüstü hareketlilik dün de sürdü. BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, sabah saatlerinde kışlaya gelerek, askeri yetkililerden kısa süreli bilgi aldı. Kışladan ayrılırken gazetecilere açıklama yapan Destici, içerideki bir askerin kendisine, “Duş almaya bile vaktimiz yok. Sabah 7’den akşam 11’e kadar cephanelikte bomba istifliyoruz” dediğini aktardı. ‘Mezarlıklarda da lokum dağıtılır’ Özel, daha sonra ise yürüyerek patlamanın yaşandığı mühimmat deposunun enkazına gitti. Askeri uzmanlar, patlamanın nasıl yaşandığını anlattı. Yaklaşık 1,5 saat incelemelerde bulunan Özel, kışladan ayrılarak Afyon Valiliği’ne geçti. Orgeneral Özel, yaklaşık 15 dakika Vali İrfan Balkanlıoğlu ile makamında görüştü. Ziyarete ilişkin gazetecilere bilgi veren Vali Balkanlıoğlu, Özel’in kendisine “Milletimizin başı sağ olsun. Afyon halkına da verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı özür diliyoruz. Bu patlama herkesi üz dü” dediğini aktardı. Özel: Basın bizi üzüyor Vali Balkanlıoğlu’nun ziyarete ilişkin verdiği bilgilere göre, Necdet Özel, özellikle patlamayla ilgili yazılı ve görsel medyada çıkan haberlere tepki gösterdi. Balkanlıoğlu’na göre Özel, ziyaret sırasında şunları kaydetti: “En ufak bir şey gizli kalmamalı. Her şey açığa çıksın istiyoruz. Kamuoyonun yanıt aradığı tüm sorulara yanıt bulmak için tahkikat devam ediyor. Niçin gece çalışma yapılmıştır, patlayıcılar eski midir, askerler acemi miydi gibi soruların yanıtları araştırılıyor. İdari ve askeri soruşturma yürütülüyor. Yürüyerek enkaza gitti Necdet Özel, dün saat 10:30’da patlamanın yaşandığı Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’na giriş yaptı. Özel’e, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu da eşlik etti. Kışlada, dolu bir mühimmat deposuna giden Özel, cephaneliklerle ilgili uzmanlardan ayrıntılı brifing aldı. Vali ile görüştü Olayda, en ufak bir kasıt, ihmal, kusur varsa, buna da kim sebebiyet vermişse ilgililer hakkında gereken yapılacak. Tahkikat neticelenmeden önüme rapor gelmeden bir şey demem mümkün değil. Ben böyleyken, soruşturma tamamlanmadan bitmeden, kesin bir yargıya varıp bunu manşete taşımaları bizi üzüyor.” ‘Konuşmayacağım’ Özel, valilikten sonra Afyon Devlet Hastanesi’ne giderek, patlamada yaralanan askerlere “geçmiş olsun” dileğinde bulundu. Özel, gazetecilerin ısrarlı soruları üzerine “Hiçbir şey konuşmayacağım. Ortada her şey” dedi. Vali Balkanlıoğlu: ACILI BABADAN ORG. ÖZEL’E SİTEM ‘Kışla milli parka taşınabilir’ ALİCAN ULUDAĞ AFYONKARAHİSAR Afyonkarahisar’daki patlamaya ilişkin bir yandan soruşturma sürürken, diğer yandan bölgenin mühimmatlardan temizlenmesine hız verildi. Anonslar ve el ilanları ile de halka “gördüğünüz mühimmatlara sakın dokunmayın” uyarısında bulunuldu. Cephaneliğin 1.5 kilometre çevresi güvenlik kordonuna alındı. Kışla dışında ise herhangi bir güvenliğin olmaması dikkat çekti. Vali Balkanlıoğlu, kışlanın taşınmasının gündemde olduğunu bildirdi. Balkanoğlu, buna ilişkin “Bakanımız, Veysel Eroğlu ile değerlendirdik. O bölgede milli park orman sahası var. Oralardan talep edilmesi halinde, inceleniyor. Bakanımız gerekli talimatları verdi” dedi. ‘Oğlumun o saatte orada ne işi var’ SEDAT KURT Şehide acı veda... Afyon’daki cephanelik faciasının 24 şehidi, kimlik tespiti yapılması için dün Ankara Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Cenazelerle birlikte, DNA testi için şehit yakınlarından alınan kan örnekleri de Ankara’ya ulaştı. Ankara Adli Tıp Kurumu’nun yapacağı kimlik tespitinden sonra, şehitler memleketlerine uğurlanacak. Afyon’da tedavi altına alınan 8 asker de taburcu edildi. Patlamada şehit olan Uzman Çavuş Emre Yıldırım’ın naaşı ise memleketi Nevşehir Avanos’taki Kalaba beldesine bağlı Paşalı köyüne gönderildi. Baba Nuri Yıldırım, oğlunun cenazesini görmekte ısrar edince İl Müftü Yardımcısı, defin sırasında görebileceğini söyleyerek acılı babayı ikna etti. Yıldırım’ın cenazesi, köy mezarlığında toprağa verildi. (Fotoğraf: AA YÜCEL VELİOĞLU) DENİZLİ Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in Afyonkarahisar Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası’nda inceleme yapmasının ardından bir araya geldiği şehit yakınlarıyla gerilim yaşadığı ortaya çıktı. Trabzonlu er Onur Fikret Dülger’in babası Zekai Fırat Dülger’in, Özel’e kendilerine sağlıklı bilgi verilmediği için tepki gösterdiği kaydedilirken Kara Kuvvetleri Komutanı Hayri Kıvrıkoğlu’nun ortamı yumuşattığı kaydedildi. Yaşanan gerginliğe tanık olan şehit er Dülger’in yakın akrabası Denizli Genç İşadamları Derneği Başkanı Sadık Emre Çaputçu, acılı babanın yaşanan organizasyonsuzluk ve sistemsizliği sert bir şekilde eleştirdiğini söyledi. Şehit babasının “O saatte çocuğumun orada ne işi var?” sorusu üzerine Özel’in, “Depoda herhangi bir sayım yapılmıyordu. Oradaki askerler birkaç kasayı depoya taşımakla görevlendirilmiş” yanıtını verdiğini dile getiren Çaputçu, bunun üzerine hala Derya Dülger’in “Birkaç kasa mühimmatı 25 askere mi taşıttınız?” sözleriyle Özel’e tepki gösterdiğini söyledi. Yaşanan durumu, Kıvrıkoğlu’nun yumuşattığını belirten Çaputçu, “Ancak yaşanan diyaloglar ve üslup çok sertti” diye konuştu. Geç kalmadınız mı? İstanbul Haber Servisi Afyonkarahisar’daki patlamada şehit olan İTÜ Makine Mühendisliği Bölümü mezunu er Burak Umut Gedik’in (27) ailesine, oğullarının acı haberin bir gün sonra verilmesi tepkiye neden oldu. Gedik’in Beşiktaş’taki evine dün sabah giden biri Tabip Binbaşı iki rütbeli komutan, aileye şehit haberi verdiği sırada şehidin dayısı, komutana, “Geç kalmadınız mı?” diye tepki gösterdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle