15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 EYLÜL 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Ortak açıklama yapan sanıklar ‘toplu yargılamayla işlenen yargı cinayetinin hukuk katliamına dönüştüğünü’ vurguladı Devlet komplocu çeteye yenildi Emekli Orgeneral İbrahim Fırtına İstanbul Haber Servisi Balyoz davası avukatlarından Hüseyin Ersöz, kararın açıklanmasının ardından 250 tutuklu sanığın ortak hazırladığı bildiriyi okudu. Ersöz’ün okuduğu bildiride, “Balyoz davasında toplu tutuklama ve toplu yargılamayla işlenen yargı cinayeti bugün verilen kararla hukuk katliamına dönüşmüştür. Aziz Türk milleti emin olsun, bizler vatanımıza, milletimize ve devletimize ve bayrağımıza asla ihanet etmedik. Vicdanımız tertemiz. Bizlerin değişmez başkomutanı Mustafa Kemal Atatürk’tür ve izleyiciğimiz yol akıl ve bilim yoludur. Bunu hiçbir güç değiştiremez. Vatan sağ olsun” denildi. Sanıkların kararı değerlendirdiği bildiride şu görüşlere yer verildi: “Aslında katledilen Cumhuriyet ve geleceğimiz olmuştur. Mahkemenin kararı bizi hiç şaşırtmadı. Çünkü siyasi olan bu davanın neticesinde hukuki olması beklenmezdi. Biz bu mahkemenin adalete giden bütün köprüleri yıktığını 10 Ağustos 2012 tarihinde yayımladığımız duyuruda vurgulamış, mahkemenin vereceği kararı tahmin ettiğimizi ve verilecek karardan korkmadığımızı belirtmiştik. Öngörümüz bizi yanıltmadı. Bu mahkeme delilleri toplamayan, savunmanın lehine olan delilleri adli emanette saklanmasına ve bir kısmının kaybolmasına sessiz kalan, en önemli delilleri aylarca savunmaya vermeyen yalan ve iftara ürünü sözde delilleri değerlendirmeyen ve tartışamayan bilirkişi görevlendirmeyen tanık çağırmayan, savcının taleplerinin tamamına yakınının karşılayan, savunmanın taleplerinin hiçbirini karşılamayan ve bu uygulamarıyla hukuku ve savunmayı fiilen yok sayarak avukatsız yargılama yapan bir mahkemedir.” ‘Düzmece dava’ Balyoz davasının görüldüğü mahkemenin akıl ve bilime karşı duruş olduğunu savunan sanıklar şöyle devam etti: “İçinde adalet ve özgürlüğün olmadığı bir ülkede demokrasi de olmaz. Bizler dünya tarihinde örneği görülmeyen bir saldırıya uğrayan, özgürlükleri ve gelecekleri iftira ve yalanlarla çalınan şerefli insanlarız. Bu süreçte yaşananlar, yapılanlar ve yapılmayanlar bir savcının basına yansıyan iftiralarında yer alan arzusuna rağmen toplum vicdanında sindirilmeyecektir. Canımız pahasına, çok severek yaptığımız askerlik mesleğine son verilse ve her koşulda onurunu koruduğumuz üniformalarımız alınsa da bir gün bizlere bu pusuyu kuran alçaklar hainler ve destekçileri meslek onurunu her şeyin üzerinde tutan savcı ve hâkimlere mutlaka hesap verecek ve masumiyetimize rağmen yaşanan hukuksuzluk ve vicdansızlık karşı sında her seviyede sessiz ve kayıtsız kalanlar ile çıkar sağlayanlar ise utanç duyacaklardır. Açıkça ilan ediyoruz ki devletimiz komplocu bir çete ile mücadelede başarılı olamamıştır. Komşu ülkelerdeki insan hakları ihlallerini önlemeye çalışan ve onlar için hak, hukuk ve özgürlük isteyen devletimiz maalesef kendi ordusuna da yapılan ihlalleri haksızkları ve hukuksuzlukları önleyememiştir. Devletimizin bu düzmece davada TSK’ye kaşı emperyalist ve Cumhuriyet düşmanlarının kurduğu hain komployu göremememiş olması kabul edilemez bir zafiyettir. Diğer taraftan devletimiz bu komployu görmüş ve sessiz kalmış ise durum daha da vahimdir.” Kararın açıklanmasıyla sanık yakınları yıkıldı. Çok sayıda kişi baygınlık geçirdi 25 MUVAZZAFLA İLGİLİ FARKLI GÖRÜŞLER Gözyaşları sel oldu İstanbul Haber Servisi Komutanların ve askerlerin aldığı hapis cezası duruşma salonu içinde ve mahkeme çıkışında bekleyen aileleri yıktı. Kararın ardından aileler gözyaşlarına boğuldu. Tahliye kararına kilitlenen tutuklu yakınları kararla birlikte şoke oldu. Kararın açıklanmasının ardından 18 yıl hapis cezasına çarptırılan Org. Bilgin Balanlı’nın eşi İffet Balanlı gözyaşlarına boğuldu. Silivri Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonundan çıkan sanık yakınlarından bazıları baygınlık geçirdi. Bazı sanık yakınları ise tepkilerini salon önünde bağırarak gösterdi. Bu sırada baygınlık geçiren bir kadına çevredekiler yardım etti. Maltepe Askeri Cezaevi’nde kalan tutuklu sanık Deniz Kurmay Albay Hakan Mehmet Köktürk, dün sabah kalp krizi geçirerek GATA Haydarpaşa Hastanesi’ne kaldırıldı. Talepleri kabul edilmediği için mahkemeyi mart ayından bu yana protesto eden avukatlar, karar duruşmasına da girmedi. Duruşmaya 15 sanığın avukatı Hakan Tunçkol’un da aralarında bulunduğu 10 avukat katıldı. Duruşmayı MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel ve MHP Milletvekili Bülent Belen, CHP milletvekilleri Ali Özgündüz, Aykut Erdoğdu ve Oktay Ekşi de izledi. Başkan Ömer Diken, son sözleri sorulmayan 4 tutuksuz sanığın hazır bulunduğunu söyledi. Generallerin rütbesi erliğe mi düşürülecek? BARKIN ŞIK Köktürk’e stent takıldı Maltepe Askeri Cezaevi’nde kalan tutuklu sanık Deniz Kurmay Albay Hakan Mehmet Köktürk’ün dün sabah kalp krizi geçirerek GATA Haydarpaşa Hastanesi’ne kaldırıldığı belirlendi. Köktürk’e stent takıldığı ve yoğun bakımda olduğu belirtildi. Tutuklu sanıklar ceza alacaklarından emin ama umursamaz bir havada kararı bekledi ANKARA Balyoz davasından tutuklu 25 muvazzaf general/amiral bulunuyordu. Bunlardan 13’ü 2010 yılında terfi ettiği için 2 yıllık daha görev süresi vardı. Geriye kalan 12 ismin görev süresi ise 30 Ağustos 2013 tarihinde sona erecek. Haklarında verilen mahkumiyet kararı Yargıtay’da görüşülerek kesinlik kazanmadığı için söz konusu 25 ismin “erken” emekliye sevk edilmesi beklenmiyor. Hukukçular arasında hüküm giyen generallerin rütbelerinin erliğe düşürülebileceği tartışması yaşanıyor. Muvazzaf sanıkların giydikleri hükümlerin kesinleşmesi durumunda rütbelerinin generallikten erliğe düşeceğine ilişkin bir de tartışma bulunuyor. Bu tartışmaya göre, 1 yıldan fazla hapis cezası alanların rütbeleri orgenerallikten erliğe düşürülecek ve görevleri boyunca elde ettikleri madalyaları ve kılıçlarını da geri teslim edecek. Bu konuda, basına yansıyan açıklamalarına göre, eski Genelkurmay Askeri Başsavcısı Saim Öztürk, ister askeri ister sivil mahkemede yargılanıp bir yıldan fazla ceza alan generallerin rütbesinin erliğe düşürüleceği görüşünde. Ancak emekli askeri savcı Faik Tarımcıoğlu bu görüşü reddedip “Bu dava için sadece TCK uygulanacak. Askeri Ceza’da rütbe sökülmesi var ama TCK’de böyle bir madde yok” değerlendirmesinde bulunuyor. Yolsuzluk suçlamasıyla Genelkurmay Askeri Mahkemesi’nde yargılanan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil’in rütbesi oramirallikten erliğe düşürülmüştü. Hüküm giyen muvazzaf general/amiraller şöyle: Orgeneral: Bilgin Balanlı Korgeneral/Koramiral: Turgut Atman, Rıdvan Ulugüler, Deniz Cora, Can Erenoğlu Tümgeneral/Tümamiral: Bülent Kocababuç, İs mail Taş, Nurettin Işık, Semih Çetin, Soner Polat, Caner Bener, Yalçın Ergül, Sinan Ertuğrul Tuğgeneral/Tuğamiral: Yatarız, neşemiz yerinde İstanbul Haber Servisi Balyoz davasından karar duruşmasından önce sanık yakınları heyecanlı bir bekleyiş içine girdi. Silivri Cezaevi yerleşkesindeki büyük duruşma salonundaki duruşmanın saat 14.00’e ertelenmesine karşın, sanık yakınları, sanıklara destek için gelen yurttaşlar, erken saatte duruşma salonu önünde toplandı. Jandarma görevlileri saat 11.00 sıralarında kapıları açıp izleyicileri içeriye almaya başladı. Önceki gün giriş kartı kalmadığı için içeri giremeyenler olması nedeniyle kapıya büyük bir yüklenme oldu. İçeri girmeye çalışan sanık yakınları, Hasdal, Maltepe ve Hadımköy askeri cezaevlerinden otobüslerle getirilen askerleri alkışlar ve gözyaşlarıyla karşıladı. Emekli askerler ise Silivri Cezaevi’nden getirildi. Hakan Akkoç, Mehmet Eldem, Erhan Pamuk, Kubilay Baloğlu, Levent Görgeç, Can Yıldırım, Şafak Yürekli, Osman Kayalar, Ali Sadi Ünsal Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu, Tümgeneral Halil Helvacı ve Tümgeneral Gürbüz Kaya ise 2010 yılındaki Yüksek Askeri Şura toplantısında bir üst rütbeye terfi ettirilmiş ancak terfi kararnameleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve dönemin Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül tarafından imzalanmamıştı. Bu üç isim, Askeri Yüksek İdare Mahmesi’ne (AYİM) açtığı davayı da kazandı. Ancak hükümet mahkeme kararını uygulamaya almadı. Fotoğraflar: VEDAT ARIK Sloganlara, marşlara eşlik ettiler Emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın eşi Nilgül Doğan, emekli Korgeneral Hayri Güner’in eşi Sema Güner’in de aralarında bulunduğu sanık yakınları gözleri dolarak sloganlara ve marşlara eşlik etti. İzleyiciler, Gençlik Marşı, Onuncu Yıl Marşı ve en sonunda Harbiye Marşı’nı coşkuyla okudu. Komutanlar eşleriyle, çocuklarıyla, anneleriyle seslenerek konuşmaya çalışırken sesler birbirine karıştı. Salonda, ağır ceza davasının kararının beklendiği hava değil de bir eğlenceye gelmiş coşkuya benzer bir hava hâkimdi. Emekli Oramiral Özden Örnek, sürekli el sallayarak neşeli haliyle izleyici sıralarına el salladı. MHP İstanbul Milletvekili, emekli Korgeneral Engin Alan, her zamanki gibi sakin, avukatlarıyla sohbet etmeyi tercih etti. ‘Türkiye sizinle gurur duyuyor’ Sanıklar duruşma salonuna saat 13.00 sıralarında alınmaya başlandı. 350 kişilik salonu hıncahınç dolduran yaklaşık 600 kadın, erkek, genç, yaşlı izleyici, sanıkları coşkuyla alkışladı. “Türkiye sizinle gurur duyuyor” sloganları atan sanık yakınlarını, askerler el sallayarak, yumruklarını havaya kaldırarak selamladı. Salon girişi öylesine sıkışıktı ki koridoru dolduran izleyiciler arasından geçmeye çalışanları “itmeyin, belediye otobüsü mü burası” diye uyaranlar dahi oldu. Askerleri gören yakınlarının endişeli bekleyişi yerini neşeye bırakırken sürekli alkışlarla coşkulu bir hava yaşandı. Tutuklu emekli ve muvazzaf generaller, albaylar, yüzbaşılar yakınlarına “Ceza alsak da yatarız, umurumuzda değil, siz de umursamayın” der gibi neşelerinden hiçbir şey kaybetmeden sohbetlerini sürdürdü. Mübaşir Aydın Aslan’ın “Tutuklu ve tu tuksuz sanıklar yerinize oturur musunuz” anonsu dahi salonu sakinleştirmeye yetmedi. Arslan izleyicileri de uyararak “İzleyiciler lütfen yerlerinize oturur musunuz? Mahkeme heyeti sizi bekliyor” dedi. Avukatlara teşekkür Mart ayından bu yana mahkemeyi protesto ederek duruşmalara girmeyen avukatlar, salondan çıkarken izleyicilere “sessizlik” işareti verdi. Bir sanık “Avukatlara sağ ol, sağ ol, sağ ol!” diye bağırdı ve tüm sanıklar da tekrarladı. Avukatlar sanıkla rın alkışları arasında salondan çıktı. Mahkeme heyeti başkanı saat 14.10 sıralarında oturumu açarken sessiz ama heyecanlı, endişeli ama umut da barındıran bir bekleyiş başladı. Başkan Diken’in 10 dakika ara verip karar için çekileceklerini açıklaması üzerine “aaaa” diye bir ses yükselerek alkışlar başladı. Sanık yakınları kararı salonda 14.15’ten 17.30’a kadar zaman zaman karşılıklı alkışlar ve sohbetle bekledi. Karar açıklanmadan önce görevli jandarma komutanı izleyicileri taşkınlık yapmamaları konusunda uyardı. Kararı sanıkların büyük bir kısmı sakin bir şekilde dinlerken bazı sanıklar “Allah belanızı versin” diye bağırdı. 45 dakika süren kararın okunması sırasında izleyici sıralarında ise bir kişi bayıldı. Bu arada izleyiciler sanıkları alkışlarken gözyaşlarına boğulanlar, fenalaşanlar oldu. Arada hıçkırık sesleri duyuldu. Sanıklar Mustafa Önsel ve Hanefi Yıldırım, Zaman gazetesi muhabirlerine küfür etti, pet şişe fırlattı. Bu sırada avukat İlkay Sezer, sanıkları sakinleştirmeye çalışarak iki muhabirin salonun arka kapısından çıkmasını sağladı. Komutanlar kararı nasıl karşıladı? 0 yıl cezaya çarptırılan eski 1. Ordu Komutanı Orgeral Çetin Doğan “Adalet mülkün temeli olmaktan çıkmış zulmün temeli olmuştur. 50 yıl hizmet ettim. Çok sayıda madalyam var. Ancak bugün aldığım madalya bunların arasında en değerli olanıdır” diye konuştu. Salon karıştığında mahkeme heyeti duruşma salonundan çıkarken izleyici sıralarından alkış ve yuhalama sesleri yükseldi. Basın mensuplarının seslendiği eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral İbrahim Fırtına “Türkiye Cumhuriyeti ve devletine ders olsun. Söyleyecek bir şeyim yok” dedi. Emekli Korgeneral Engin Alan da “Mahkeme benim değerimi biliyor. Sebahat Tuncel’e de bu mahkeme ceza verdi. Ama onun ceza 2 sını ikiye katlayarak verdi. Bir sürü madalyamız vardı. Birini de mahkeme taktı” diye konuştu. Harp Akademileri Komutanı emekli Orgeneral Bilgin Balanlı, “Her şey ortada. Hiçbir şey söylemiyorum” diye konuştu. Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Orgeneral Özden Örnek ise sessiz kalmayı tercih etti. Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz de “Deniz Kuvvetleri tamamen çökertilmiştir. Dünya tarihinde bu kadar komuta yapısına saldırı yapan ülke yoktur” diye konuştu. Emekli Albay Ali İhsan Çuhadaroğlu da “Kürdistan kurulması için onurlu subaylar buraya hapsedilm iştir” diye bağı rdı. Emekli Tuğamiral Ali Sadi Ünsal ise “Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları verilen bu karara ortaktır” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle