15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 22 EYLÜL 2012 CUMARTESİ 10 HABERLER Hukukçular ‘Balyoz davası kararı, adil olmayan bir yargılamanın sonucudur’ dedi ‘Yassıada kararı’ CHP’nin Kartal’daki Barış mitinginde Kılıçdaroğlu “Adaleti CHP getirecek” dedi. Mitinge ilgi büyük oldu. ‘Bu yargıyla adalet sağlanmaz’ ? CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Balyoz kararını “Barış Mitingi”nde değerlendirdi. Kılıçdaroğlu “Siyasi otoritenin emrinde adalet olmaz” dedi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Tekin ise “Böylesi bir hukuk sisteminden utanıyorum” ifadelerini kullandı. ANKARA/İSTANBUL (Cumhuriyet) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Balyoz Planı” davasında verilen karara ilişkin, “Türkiye’de nereden gelirse gelsin her türlü darbeye karşıyız. Ama bir ülkede adil yargılama yoksa, kişileri alacaksınız içeri atacaksınız, savunma hakkı vermeyeceksiniz, bunu kabul etmiyoruz. Özel yetkili mahkemeleri kabul etmiyoruz” dedi. Kılıçdaroğlu, Kartal’da düzenlenen “Barışa Çağrı” mitingindeki konuşmasında, Türkiye’de adaletin olmadığını, kime sorulursa sorulsun herkesin kabul edeceğini söyleyerek “Bu yargılama sistemiyle, siyasi otoritenin emrine verilen bu yargı düzeniyle bu ülkede adalet olmaz. Silivri’de hâkim var, savcı var, mahkeme var ama adalet yok” diye konuştu. katlar yok, savunma hakkı yok, kurgulanmış bir davada çelişkili delillerle Tayyiban rejiminin hukuku uygulandı. Darbeyle hesaplaşma adına son darbenin hukuksuzluğunu gördük” görüşünü dile getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hukukçular, Balyoz davasında çıkan kararları “siyasi” olarak nitelendirdi. Prof. Dr. Metin Feyzioğlu (Ankara Barosu Başkanı): AİHM’e göre, bir yargılamada toplumun ikna edilmesi gereken husus, yargılamanın adil olduğu konusundadır. Balyoz davasında hem yargılanan bütün sanıklar, hem de koskoca bir toplum, tam aksine yargılamanın adil olmadığı konusunda fikir birliğindedir. Adil yargılama hakkına dair evrenselleşmiş bütün kuralların ihlal edildiği bir sürecin sonunda verilmiş olan hüküm, hiç kuşkusuz vicdanları ağır şekilde yaralamıştır. Bizatihi yargılama bu yönüyle, kamu düzenine ve topluma telafisi çok güç zarar vermiştir. Yargılamanın adil yargılama kurallarına baştan sonra aykırı yürütülmesi tutukluluk kararlarında da kendini göstermiştir. Usul Yasası’nın emredici hükümlerini, AİHS’yi ve anayasayı baştan sona ihlal eden bir sürecin, hukuki yönden değerlendirmesini faydalı görmüyorum. Toplu ? FEYZİOĞLU: Hüküm, adil yargılama hakkına dair evrenselleşmiş bütün kuralların ihlal edildiği bir sürecin sonunda verilmiş, vicdanları yaralamıştır. mun genel kanaati bu sürecin siyasi olduğudur. Güven Dinçer (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanvekili): Bu bir Yassıada mahkemesidir. Hukuk profesörleri de Yassıada mahkemelerinde ağzını açıp konuşamamıştır. Böyle bir yol açılmıştı Türkiye’de. Bu o yolun devamıdır. Önce insanları tutuklayacaksın, sonra bir suç bulacaksın. Olağanüstü usullerle yargılayacaksın, olağanüstü bir mahkeme kuracaksın. Tabii hâkim ilkesini çiğneyeceksin. Bu kadar basit. Mahkeme bir misyonu yerine getiriyor. Bu benim için bir yargılama ? DİNÇER: Önce insanlar tutklanmış, sonra bir suç bulunmuş, ve olağanüstü usullerle yargılanmışlardır. Mahkeme bir misyonu yerine getirmiştir. değil, Yassıada kararıdır. Hikmet Sami Türk (Eski Adalet Bakanı): Kararı çok ağır buldum. Davanın yürütülmesi, savunmada yaşanan sıkıntılar, avukatları çekilmesi çok da adil bir yargılama yapılmadığını gösteriyor. Burada genel olarak son yıllarda orduyu itibarsızlaştırma süreci var. Onun bir parçası olarak görüyorum bunu. Dava da 21 ay sürdü. Makul bir süre değil. Kararı adil bulmuyorum. Umuyorum ki temyiz aşamasında karar düzeltilir. Aslında dikkati çeken bir şey var: 12 Eylül referandumda anayasada değişiklikler oldu. Anayasanın ? TÜRK: Son yıllardaki orduyu itibarsızlaştırma sürecinin bir parçası. Karar adil değil. Umuyorum ki temyiz aşamasında karar düzeltilir. 145’inci maddesi askeri yargıyla ilgiliydi. Yapılan değişiklikte anayasal suçlara ilişkin davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür hükmü getirildi. Bu hükmün getirilmesinden sonra ilginçtir askerlere karşı adliye mahkemeleri savcıları tarafından bir artış yaşandı. Burada çok sanıklı bir dava var. Bunların arasında eski Hava, Deniz Kuvvetleri komutanları var. Yine anayasanın 148’inci maddesine göre Genelkurmay ve kuvvet komutanları görevlerinden dolayı Yüce Divan’da yargılanır. En azından burada kuvvet komutanları Anayasa Mahkemesi’nde yargılanması gerekirdi. Erdoğan’a doktora Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kudüs Üniversitesi’nce kendisine verilen “İnsan ve Toplum Bilimleri Fahri Doktora” unvanı töreninde yaptığı konuşmada İsrail’e çattı. Erdoğan, “El Kudüs Üniversitesi’nin İsrail tarafından tanınmayan diplomalarının, Türkiye tarafından tanındığını belirterek “Bırakın tanımasınlar önemli değil, ne ki İsrail? Hiç önemli değil” dedi. Erdoğan, “İsrail’e göre Filistin, bir açık hava hapishanesidir. Şu anda İsrail’in cezaevlerinde, hücrelerinde inletilen işkence yapılan kardeşlerimizin durumunu içimiz yanarak takip ediyoruz” diye konuştu. Erdoğan ile Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas da 1 saatlik basına kapalı görüşme gerçekleştirdi. ADD GENEL BAŞKANI ÇÖLAŞAN: Cumhuriyet’e ihanet belgesi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Balyoz’da verilen kararlara çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum kuruluşundan sert tepki geldi. ADD Genel Başkanı Tansel Çölaşan, verilen kararları, “İktidar; Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini ortadan kaldırma görevini ısrarla sürdürmektedir. Yurtsever ordu mensuplarını Balyoz adlı dava ile Silivri ve Hasdal’da tutsak eden yargı, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsız yargısı değil, iktidarın yargısıdır! Güdümlü yargının kararı, iktidarın yargıçları tarafından kendilerine verilen görevin sonuçlandırılmasından ibarettir. Karar, dava açılmadan verilmiştir, duruşmalar kurgulamadır. İktidarın, ülke üzerinde tehlikeli amaçlarını, 2003’te gören TSK’nin komuta kademesini bertaraf eden karar bugün yüzlerine okunmuştur. Ama; bu kararlar, yargı tarihinde Cumhuriyet’e ihanet belgesi olarak yer alacaktır” sözleri ile değerlendirdi. İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan Basri Özbey verilen kararlarla Türk ordusuna balyoz indirildiğini belirterek “Geçen hafta Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan mahkumiyet kararının, bugün mahkeme tarafından okunduğunu ve usulün tamamlandığını” kaydetti. ‘ çöpe attı’ ‘AKP adaleti Kılıçdaroğlu, “Balyoz Planı” davasına ilişkin olarak ise şunları söyledi: “Halktan büyük bir güç yoktur. Bizim inancımız şudur; varsa suçlu cezasını çeker, adalet içinde çeker. Ama adaleti alıp çöp sepetine atacaksınız, ondan sonra bu ülkede adalet arayacaksınız. Bunu kabul etmiyoruz. Adalet, kutsal bir kavramdır, üzerine titrenmesi gereken bir kavramdır. Onu yüceltmemiz gerekir. AKP iktidarı, adalet kavramını da çöp sepetine attı.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, kararı “Silivri hukukunun, son darbe rejiminin, darbe hukukunun göstergesi” olarak değerlendirdi. Tezcan, “Avu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin “Burada adil bir şey çıkmayacağını biliyorduk. Ama bu kadar yüksek düzeyde bir kararın çıkacağını tahmin etmiyorduk. Gerçekten şok oldum. Böylesi hukuk sisteminden utandığımı söylemek istiyorum” dedi. Suç unsurlarının bulunduğunu ancak iç barışın zedelendiği, terörün hortladığı bir ortamda böyle bir kararın alınmasının iç barışı zedeleyeceğini belirten Tekin, “Umarım ki önümüzdeki dönemde daha sağduyulu bir karara varılır. Silivri toplama kampında sağlıklı bir kararı beklemek doğru olmaz” diye konuştu. Utanıyorum’ (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ‘Hukuk katliamı’ Davayı izleyen CHP milletvekili, eski savcı Ali Özgündüz, Balyoz davasında kararın açıklanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, bir hukuk katliamı yaşandığını söyledi. Özgündüz Silivri Cezaevi önünde şöyle konuştu: “Hukuk silah olarak, kullanılarak hukuk zulüm aracı olarak kullanılmıştır. Savunma hakkı ihlal edilmiştir. Bugün yürürlükteki ceza usul kanunumuza göre 5 yıldan fazla cezası gerektiren suçlarda avukat olmadan hüküm kurulamaz. Son savunma alınamaz. Yeni ihtilal düzeninin ilk mahkeme kararı.” ‘Yargıtay sürecini görelim’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Balyoz davasında verilen kararlar hakkında “Yargıtay sürecini de takip etmek, görmek durumundayız. Bizim bütün temennimiz buradan haklı bir kararın çıkmış olmasıdır” dedi. Balyoz davasında merakla beklenen karar Başbakan Erdoğan’ın Rixos Otel’de Kudüs Üniversitesi’nden kendisine verilen fahri doktorayı aldığı sırada verildi. Haber üzerine Erdoğan’ı izleyen basın ordusunun bir bölümü çıkışta soru sormak üzere salondan ayrıldı. Karar açıklandığı anda kürsüde konuşan Erdoğan, programın ardından otelde düzenlenen Kudüs sergisini gezdi. Serginin ardından çıkışta açıklama yapan Erdoğan, kararın gerekçesi hakkında bilgi sahibi olmadığını belirterek, “O gerekçeyi görmeden bir şey söylemek doğru olmaz” dedi. Erdoğan, “Mahkeme kararından sonra bir de malum Yargıtay süreci var. Yargıtay sürecini de takip etmek, görmek durumundayız. Yani bizim bütün temennimiz, bütün arzumuz buradan haklı bir kararın çıkmış olmasıdır. Bunu bekleriz, bunu temenni ederiz” diye ekledi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da karara ilişkin olarak, “Bu, Türkiye’de demokrasi açısından, sivil asker ilişkileri bakımından son yıllarda yaşadığımız gelişmelerin ortaya koyduğu sonuçlar bakımından çok önemli bir davaydı. Sonuçlanmış olmasına seviniyorum ama şüphesiz kararı beğenmeyenlerin üst yargıya, temyize gitme hakları var” dedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ise, “Mahkeme gerekçeli kararını açıkladığı zaman daha net bir şekilde öğrenmiş olacağız. Bu nihai bir karar değil. Sonuç itibarıyla Yargıtay aşaması var” dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, “Hepimiz ümit ediyoruz ki demokrasi dışı hiçbir girişim, teşebbüs bir daha ülkemizde olmasın” yorumunu yaptı. Başbakan Erdoğan da hükümet kanadı da Balyoz davası kararına ‘temkinli’ yaklaşmayı tercih etti ‘Orduya ‘Balyoz’ indi’ BALYOZ DIŞ BASINDA ‘FLAŞ’ OLDU ‘Nihai karar değil’ ‘Komutanlara darbe hapsi’ Haber Merkezi Balyoz davasında açıklanan kararlar, dış basında da büyük yankı uyandırdı. Uluslararası haber ajansları, mahkemenin verdiği kararları “flaş haber” olarak geçti. Reuters, AFP ve Associated Press, emekli generaller Çetin Doğan, Özden Örnek ve İbrahim Fırtına’ya verilen 20’şer yıllık hapis cezasını başlıklara taşıdı. Reuters, iki yıl süren davanın, bir dönem ordunun mutlak gücünün hâkim olduğu Türkiye’de son dönemde güçlenen sivil otoritenin bir göstergesi olduğunu belirtti. Ajans, AKP iktidarıyla birlikte ordunun dizginlendiği yorumunu yaptı. Associated Press ise hükümet tarafından demokrasi adına desteklenen davanın, bazı çevrelerce muhalefeti susturmayı amaçlayan siyasi bir hamle olarak görüldüğünü ifade etti. BBC de Türk ordusunun uzun yıllardır kendisini laik anayasanın garantörü olarak gördüğünü belirtti. AFP, “Türkiye’de darbe davasında emekli generallere ömür boyu hapis” başlığıyla duyurduğu haberde, yüzlerce askerin, hükümete karşı darbe girişimi yapmaktan hapse çarptırıldığını belirtti. El Cezire televizyonunun internet sayfasında yer alan haberde ömür boyu hapis cezası alan üç generalin, darbe yapmakta başarısız oldukları için cezalarının 20 yıla indirildiği ifade edildi. Alman Die Welt gazetesi de haberi internet sayfasında “flaş” gelişme olarak duyurdu. ‘Tayyiban rejimi’ ALDIĞI HAPİS CEZASI ONANIRSA VEKİLLİĞİNİN DÜŞMESİ GÜNDEME GELECEK ALAN’A PARTİSİ MHP SAHİP ÇIKTI ‘Milli iradeye kara leke sürüldü’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP lideri Devlet Bahçeli, Balyoz davasında verilen kararlarla “vicdanların kanatıldığını”, terörle mücadelenin de “hesaba çekildiğini” belirtirken MHP Millevekili Engin Alan’a verilen 18 yıl hapis cezasına da “Millet vekâletini seçimle almış bir milletvekilinin mesnetsiz ve haksız yere cezalandırılması, millet iradesine sürülmüş kara bir leke, telafisi çok zor olacak hakaret ve saygısızlıktır” diye tepki gösterdi. Aralarında MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ın da bulunduğu 365 sanıklı davada dün kararların açıklanmasının ardından yazılı açıklama yapan Bahçeli, “21 ay süren, birçok tartışma ve muammaya sahne olan sözde darbe davası neticesinde, verilen kararın vicdanları kanattığı ve adaletsizliği tescil ettiği gün gibi meydandadır” görüşüne yer verdi. Davayla ilgili, başta 28 Şubat süreci olmak üzere geçmişin “rövanş ve intikamını” almak adına adaletin gölgelendiği izleniminin gittikçe güçlendiğine işaret eden Bahçeli, PKK terörünün ülkeyi kan gölüne çevirdiği bir süreçte mahkemece verilen kararın, “şaibeli, her türlü yorum ve tartışmaya açık” yönleri olduğunun ortada olduğunu belirtti. Açıklamasında Engin Alan’a verilen cezaya da tepki gösteren Bahçeli, “Söz konusu adaletsizliğin giderilmesi, verilen kararın siyasi içerikten arındırılması için Yargıtay safhasında mutlaka tashih ve tamiri yapılmalıdır” ifadelerine yer verdi. VEKİLLİĞİ TEHLİKEDE Balyoz’da 18 yıl hapse mahkum edilen MHP İstanbul Millevtekili Engin Alan’ın, cezasının Yargıtay’ca onanması durumunda milletvekilliğinin düşmesi gündeme gelecek. Anayasanın 84. maddesi, “Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki mahkeme kararının TBMM’ye bildirilmesiyle olur” hükmünü düzenliyor. TBMM içtüzüğünün 136. maddesi de “TBMM üyeliğine seçilmeye engel bir suçtan dolayı kesin hüküm giyen milletvekili, hakkında kesinleşmiş mahkeme kararının TBMM bilgisine sunulmasıyla üyelik sıfatı sona erer” hükmü içeriyor. C MY B C MY B ‘Alan’ın yanındayız’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle