23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EYLÜL 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Esad’ın baş düşmanı Müslüman Kardeşler’in sürgündeki lideri Şukfa, Cumhuriyet’e konuştu 9 ‘Şii hilali çökecek’ UTKU ÇAKIRÖZER Fotoğraflar: SİBEL BAHÇETEPE Aynı Senaryo Aslında hep aynı film. Hep aynı senaryo. Ve sonrasında yaşananlar da hep aynı... Herhangi bir kitap, herhangi bir karikatür, herhangi bir yerde delinin birinin söylediği sözler ya da birinin çektiği bir film... İnternetteki bir görüntü, bir yazı... Ardından protestolar, sokağa dökülen kitleler, intikam çığlıkları... İslam dünyasını çılgına çeviren “Müslümanların Masumiyeti” adlı saçmalık bir provokasyon mu, kendince saçmalamak isteyen birilerinin yaptığı bir film mi? Ne önemi var? Önemli olan böyle bir zırvanın bile bu olayları kışkırtıyor olabilmesi hâlâ... ??? Aynı durum bizim kendi adımıza hassas olduğumuz konularda da böyle değil mi? Yıllar önce çekilen “Geceyarısı Ekspresi” adlı sıkıcı filmi biz bu kadar ciddiye alıp deliye dönmeseydik o derece önemli bir film olabilir miydi? Ermeni soykırımı üzerine yazılan bir sürü kitap var. Kıbrıs konusunda Türklerin aleyhinde sayısız kitap, film, belgesel... Biz bunları görmezden gelince, burada izlenmesini yasaklayınca, gözlerimizi kapatınca hiçbiri yok olmuyor. Bunları yapanlardan intikam almaya kalkışınca aksine en saçma şeyler bile daha ciddi boyutlara taşınıyor. ??? Artık dünyanın her yerinde her isteyen istediği bilgiyi, yazıyı, filmi tüm dünyanın görebileceği bir internet sitesine koyabiliyor. Orayı yasaklasanız başka yerden çıkıyor. Hukuksal mücadeleler elbette herkesin hakkı ama asıl yapılması gereken başkalarının ne yaptığıyla uğraşıp onları engellemek değil, onun yerine kendinizi anlatacak bir şeyler yapmak. Örnek mi? Hemen söyleyeyim. Ermeni meselesi ve Kıbrıs sorunuyla ilgili aleyhimizde yapılanlarla uğraşıp buna harcayacağımız zaman ve parayı bunlarla ilgili adam gibi kitap ve film üretmeye harcasaydık çok daha iyi ederdik. Suriye’de Beşşar Esad rejiminin baş düşmanı, 30 yıldır siyasi yasaklı Müslüman Kardeşler (MK) örgütünün Türkiye’de yaşayan lideri Riyad el Şukfa, Esad’ı devirmeye kararlı olduklarını, bölgede oluşan “Şii hilali”nin belini kıracaklarını söyledi. “Hiçbir ülkede görmediğimiz rahatı Türkiye sağladı” diyen Şukfa, Esad ile iyiyken de Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendilerini hep kolladığını anlattı. 30 yıllık sürgünün son bir buçuk yılını İstanbul’da geçiren Şukfa, Fatih’te yaptığımız söyleşide şu değerlendirmelerde bulundu: Suriye’deki son durum nedir? Esad’ın karada hiçbir gücü kalmadı. Toprakların yüzde 75’i muhaliflerin elinde. Esad sadece hava gücüne sahip ve bununla şehirleri bombalıyor. Humus’un yüzde 50’si yıkılmış durumda. Ama Suriye halkının direnişi yüksek. Esad’ı devirmeye kararlıyız. Gıda ve silah yardımına çok ihtiyacımız var. Hava bombardımanından korunmak için uçaksavara ihtiyacımız var. Biz direniyoruz, ama dünyanın sessizliği üzüntü verici. Esad’a ne kadar ömür biçiyorsunuz? Şu an ömür biçmek kolay değil. Fakat muhaliflere uçaksavar verilirse rejim ancak bir ay dayanabilir. Esad muhalifi Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK), Müslüman Kardeşler (MK) ağırlıklı olduğu, İslamcıların eline geçtiği iddialarına ne diyorsunuz? Kesinlikle İslamcılar ağırlıkta değil. Tüm kesimler temsil ediliyor SUK’ta. Sünni, Nusayri, Kürt, Türkmen, Süryani, Hıristiyan hepsi orada var. Tabandaki desteğimize oranla MK eksik bile temsil ediliyor orada. Halk içinde desteğimiz en az yüzde 50. Ama 49 kişilik SUK Yürütme Kurulu’nda sadece 12 üyemiz var; Yönetim Kurulu’nda da 12 kişinin sadece 2’si MK üyesi. Bize göre şimdi sandalye yarışı yapılacak zaman değil. Aksine tüm muhaliflerin bir arada çalışmasını gerektiren bir süreç. Esad çökene kadar birçok hakkımızdan fedakârlık edeceğiz. Bu mücadele sürerken SUK’a yönelik eleştiriler sadece Esad’a hizmet eder. Şu ana kadarki SUK başkanları Burhan Galyun ve Abdülbasit Seyda, ikisi de liberal isimler, İslamcı değiller. Türkiye’de örgütlü SUK’a yönelik en büyük eleştiri Suriye içinde desteğinin olmadığı yönünde... Doğrudur, Suriye içinde şu andaki etkisi zayıf. Bunun daha sağlıklı olması için çaba içindeyiz. ‘Obama fitneyi engellemeliydi’ Libya’da ABD büyükelçisinin öldürülmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Biz her durumda şiddete karşıyız. Konsolosluğun basılmasına da karşıyız. Ama her şeyden önce Amerikan yönetimi de dinimize, Peygamber Efendimize hakaret eden fitne yayınların yayımlanmasına izin vermemeliydi. Bu tür fitnelerin bölgemizi provoke edeceğini bilmeliydiler. Bu videonun engellenmesi gerekirdi. Ama bu yine de şiddet için, ABD büyükelçisinin öldürülmesi için bir mazeret olamaz. Libya, Mısır ve Yemen’de yapılanlar yanlıştır. Libya’da konsolosluğu basan yüz kişi, Mısır ve diğer başkentlerde büyükelçiliklere saldıran 23 kişi Arap toplumunu temsil etmez. Tıpkı Batı’da İslama düşman bazı radikaller Batı’yı temsil etmediği gibi. ‘Türkiye’de çok rahatız’ Türkiye’nin izlediği politikayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkiye tüm ülkelerden çok daha iyi davrandı. Biz muhalifler özgür biçimde hareket etmekten memnunuz. Hiçbir ülkenin sağlamadığı bu rahatlığı bize Türkiye sağladı. Mültecilere yaptıkları yardımlar da herhangi bir ülkenin yapacağı yardım değil. Minnettarız. ‘Erdoğan bizi hep kolladı’ Türkiye’de artan terörün arkasında Esad’ın rolü var mı? Kesinlikle var. Esad rejimi Türkiye’ye karşı özel kamplar kurdu ve PKK’liler oralarda eğitim görüyor. Elimizde çok sağlam bilgiler var. Hatay’da mezhep çatışması riski var mı? Doğrudur, orada tarih boyunca hiç olmayan sıkıntılar başladı. Bunun sebebi Esad rejiminin ajanlarının Nusayriler ve Sünniler içinde kışkırtma yapması. Hedef, dünyanın dikkatini Suriye’den Türkiye’ye kaydırmak. Lübnan’da ve Irak’ta da benzer kaos ortamı istiyorlar. kam peşinde koşan Suriyeli gençler yapıyor. Bu görüntüler üzerine artık ele geçirdiğimiz semtlerde muhalefet içinde mahkemeler oluşturuyoruz. Esirlere ne yapılacak buna mahkemeler karar veriyor. Esad giderse Suriye bölünür mü? Böyle bir şey olmaz. Suriye’nin içindeki değişik etnik yapılardaki muhalifler ile SUK arasında bağlantıyı kurarak geçiş hükümetini oluşturuyoruz. Esad gidince bir yıl geçiş hükümeti yönetecek. Sonra seçimler yapılacak. Kuzeyde otonom bir Kürt bölgesi oluştuğu yönünde haberler var... Bu da yanlış. Bizim orada sıkı bağlantımız Türk halkının yarıdan fazlasının hükümetin Suriye politikasına karşı olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk halkı, bizim çektiklerimizi çekse böyle düşünmezdi. Karşı çıkanlara sormak lazım: Katliam ve bombardımandan kaçan insanları Türkiye almasın, yardım yapmasın mı? Türk hükümeti bugüne kadar olaya çok da abartılı karışmadı. Sadece insanlığın gereğini yaptı. Bu yaptıkları unutulmayacak, rejim değişince ilişkiler düzelecek. İstanbul’da güvenlik riskiniz var mı? Burada hiç tehlike yaşamadım. Yine var. O bölgede hem Arap hem de Kürt köyleri var. Oradaki Kürtlerin sayısı da toplam nüfusun yüzde 5’ini geçmez. Diğerleri hep Suriye’ye entegre olmuş Kürtler. Esad rejimi devrilirse bölgede nasıl bir değişim yaşanacak? Eskiden Suriye’de mezhep sorunu bilmezdik. Ama Esad ailesi başa geçince azınlık politikalarına yöneldi. Halkı birbiri aleyhine korkuttu. İran ve Lübnan’daki Hizbullah ile ittifak kurdu. Saddam gidince Irak’taki Şiiler de bu ittifaka katıldı. Bölgede bir ‘Şii hilali’ oluşturdular. Esad rejimi çöktüğünde bu plan da çökecek. Şii hilalinin belini kıracağız. Şiilere değil, Esad’ın İran ve Irak rejimi ile birlikte uyguladığı azınlıkları korkutma politikasına karşıyız. de hep tedbirliyim. Gideceğim yere koruma ile gidiyorum. Kısa süre öncesine kadar Erdoğan ve Esad’ın çok yakın ilişki içinde olması sizi rahatsız etti mi? Erdoğan ve Davutoğlu’nun rejim ile yakınlaşmasından rahatsız olmadık. Çünkü Erdoğan’ın iyi niyetli olduğunu, bizi kolladığını biliyorduk. Daha o günlerde Müslüman Kardeşler dosyasını Esad’ın önüne koyduğunu biliyorduk. Türkiye’yi bir model olarak görüyor musunuz? Biz Türkiye’nin deneyimini beğeniyoruz. Böyle bir model istiyoruz. PROF. DR. KURTHAN FİŞEK ‘Sıfırcı Hoca’ yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kurthan Fişek (70), İstanbul’da Bebek’teki evinde dün sabaha karşı ölü bulundu. Prof. Fişek’in kardeşi Gürhan Fişek, ağabeyinde nefes darlığı rahatsızlığı bulunduğunu belirterek ağabeyinin yarın Ankara Üniversitesi’nde düzenlenecek törenin ardından, Kocatepe Camisi’nde öğle vakti kılınacak cenaze namazından sonra toprağa verileceğini kaydetti. Prof. Dr. Kurthan Fişek, 1942’de Ankara’da doğdu. 1960’ta ODTÜ’ye giren ve aynı tarihte gazeteciliğe başlayan Fişek, 6 yıl süreyle muhabir olarak Yeni Gün, Öncü ve Turkish Daily News gazetelerinde çalıştı. 1980’de “Spor Yönetimi” kitabıyla profesör olan Fişek, 19781979 döneminde, Ankara Spor Akademisi ve Atletizm Federasyonu başkanlıklarını yürüttü. Fişek, 19801983 döneminde de Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcılığını görevlerinde bulundu. Abdullah Öcalan’a “0” verdiği gerekçesiyle “Sıfırcı Hoca” da denilen Fişek 1983’te, 1402 Sayılı Sıkıyönetim Yasası kapsamında, üniversitedeki görevine son verildi. 1990’da, yedi yıl süren yargı süreçleri sonunda, görevine iade edildi. 12 Eylül 1990’da istifa ederek gazeteciliğe dönen Fişek, Nokta, Tempo, Aktüel, Ekonomist dergilerinde yayınyönetim danışmanlığı yaparken, Hürriyet ve Sabah gazetelerinde köşe yazarı olarak çalıştı. ‘ABD, Esad’ın ömrünü uzatıyor’ ABD ile ilişkileriniz nasıl? ABD başta Arap Baharı’na karşıydı. Ne zaman ki başarıyla gerçekleşmeye başladı, iktidarlar devrildi; gelen yönetimleri desteklemeye başladılar. Yani Arap halkları ABD’yi desteğe zorladı. Suriye konusunda ise sözde Esad’a karşılar, ama iş yardıma gelince, ne maddi yardım ne de silah veriyorlar. Tampon bölge ve uçuşa yasak bölgeyi de desteklemiyorlar. ABD’nin uyguladığı fiili politikalar Esad’ın ömrünü uzatıyor. CIA Başkanı ve ABD’li senatörler İstanbul’da sizle görüştüler mi? Hayır görüşmediler. ABD’nin, İslamcılardan korktuğu için görüşmediği söyleniyor? Müslüman Kardeşler’den korkulacak bir şey yok. Esad sonrasında yapılacak seçimlerde iktidar olursak tüm etnik yapılara eşit davranacağız. Çoğulculuğu ilke edineceğiz. Ama sanırım Amerika gibi ülkeler Müslüman Kardeşler’den değil Müslümanlardan korkuyor. Kendi çıkarlarına hizmet edecek bir yönetimi destekler, ama İslama hizmet edecek bir yönetimden korkarlar. Suriye’de demokrasi olacaksa halka güvenmek zorundalar. Eğer liberaller yeterli oyu toplarsa biz onların iktidarına saygılı olacağız. uhalif şiddetinden biz de rahatsızız’ Esad rejimi kadar muhaliflerin de sivillere şiddet uyguladığı yönünde raporlar var. Doğru, birkaç kontrol dışı olay bizi de rahatsız etti. Ama bu Esad’ın uyguladığı şiddetle kıyaslanamaz bile. BM raporları olayları abartmış görünüyor. Muhalefetin içinde her çeşit insan var. Özellikle de inti ‘M ‘Uçuş yasağı istiyoruz’ Türkiye’den somut beklentiniz nedir? Daha önce bir tampon bölge kurulmasını, Türkiye’nin müdahale etmesini bekledik. Ama uluslararası toplum karşı çıkıyor. Böyle bir olasılık mümkün gözükmüyor. Tampon bölge de askeri müdahale de istemiyoruz. Ama istediğimiz tek bir şey var: Suriye üzerinde uçuş yasağı ilan edilmesi. Türkiye’den tek başına değil, ama uluslararası toplumu baskıyla ortak noktaya getirmesini ve bir uçuş yasağı sağlamasını istiyoruz. Karada savaş yok. Sadece hava bombardımanı var. ‘Cihatçılardan rahatsızız’ Suriye’de Esad’la savaşanlar arasında başka ülkelerden gelen Selefiler, El Kaide benzeri aşırı örgütlerin de olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Şimdi orada herkes var. El Kaide de var, Selefiler de var. Ama sayıları elle sayılacak kadar az. Onlar Suriye’yi temsil etmiyor. Suriye halkı şiddete karşı bir halktır. Radikal şiddete başvuranların ülkemize girmesinden rahatsızız. Esad gittikten sonra da Suriye’de yerleri olmayacak. ŞÜKRAN SONER VE ÖNDER ÇELİK’İN ACI GÜNÜ İstanbul Haber Servisi İstanbul’da önceki gün yaşamlarını yitiren gazetemiz yazarı Şükran Soner’in babası Muhittin Soner (90) ile gazetemiz teknik müdürü Önder Çelik’in annesi Nuriye Çelik (83) dün toprağa verildiler. Muhittin Soner için dün Fatih Camisi’nde tören düzenlendi. Törene Soner’in yakınları, dostları ve arkadaşları ile gazetemiz imtiyaz sahibi Orhan Erinç, gazetemiz genel yayın yönetmeni İbrahim Yıldız, yazarlarımız Hikmet Çetinkaya, Alev Coşkun, Oktay Ekinci, gazetemiz çalışanları, şair Eray Canberk, TKP 1920 İstanbul İl Başkanı Yusuf Türkoğlu katıldı. Soner’in cenazesi Eyüp Mezarlığı’nda toprağa verildi. Nuriye Çelik için Bostancı Eminali Paşa Camisi’nde tören düzenlendi. Törende Nuriye Çelik’in çocukları Önder Çelik, Münevver Kebapçı, Zeynep Onur ile torunları Ali Çelik ve oyuncu Ezgi Çelik taziyeleri kabul etti. Törene Nuriye Çelik’in yakınları, gazetemiz imtiyaz sahibi Erinç, genel yayın yönetmenimiz Yıldız, yazarımız Coşkun ile Cumhuriyet çalışanları katıldı. Nuriye Çelik, Gülsuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. Suriye’deki iç çatışmalar nedeniyle Esad’ın kimyasal silah kullanabileceği ihtimaline karşı tedbir alınıyor Başbakanlık’tan NBC emri BARKIN ŞIK ANKARA İran’ın nükleer faaliyetleri ve Suriye’deki iç çatışmalar nedeniyle Esad’ın kimyasal silah kullanabileceği yönünde değerlendirmeler yapıldığı bir dönemde, Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, tüm kamu kurum ve kuruluşlarının Nükleer Biyolojik Kimyasal (NBC) tehdide karşı hazır olmasını istedi. Kamu kurum ve kuruluşlarının konuya ilişkin “görev yönergelerini” hazırlamasını isteyen başkanlık, “önlem” için gerekli 38 kalemlik malzeme lis tesini de gönderdi. Listede, NBC tehdidinde hayatını kaybetmişler için özel “ceset torbaları”, hastanın sağlık durumuna göre müdahale önceliğini gösteren “triyaj etiketleri” ve kalp durmasında kullanılan “atropin oto enjektör” de yer aldı. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, başta Genelkurmay ve Emniyet Genel Müdürlüğü olmak üzere, tüm kamu kurum ve kuruluşlarına NBC konusunda bir yazı gönderdi. Yazı, tüm bakanlıklara, Kızılay Genel Müdürlüğü’ne, MİT Müsteşarlığı’na, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na, üniversitelere ve 81 valiliğe de gönderildi. Yazıda, tüm kurumlar NBC tehdidine karşı, “görev yönergelerini” hazırlamaları istenirken, “Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer tehlikelere karşı alınacak önlemler ve yapılacak çalışmalarda kullanılacak araç, gereç ve malzeme listesi ektedir” denildi. Başbakanlık yazısının ekinde yer alan malzemeler şöyle: Şahsi koruyucu teçhizat, Temiz hava tüplü solunum sistemi, Koruyucu eldivenler, Koruyucu maske ve filtreler, Bot ve bot kılıfı, NBC telsiz konuşma aparatı, Dozimetre, Kimyasal ajan dedektörü, Biyolojik ajan tespit ki ti, Radyasyon ölçüm dedektörü, Numune alma kiti, Numune etiket ve kalemleri, Numune taşıma çantası, NBC işaretleme şeridi, NBC işaret levhaları, Kaçış maskesi ambu cihazları, Sedye, Kirli eşya saklama torbaları, Portatif sırt arındırma güvenliği, Römork veya konteynır üzerinde arıtma sistemleri, Arazi personel duş ünitesi, Arazi personel duş çadırı, Elbise ve teçhizat arındırma çadırı, Portatif su tankı, Arındırma kimyasalları, Ceset torbası, Triyaj etiketi, Fotoğraf makinesi, Arındırma pudrası, atropin oto enjökter, pridastigmin tablet, iyot tabletleri. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle