23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 18 EYLÜL 2012 SALI 10 HABERLER BAKAN DAVUTOĞLU’NA TEPKİ ‘Hayal dünyasında yaşıyor’ Şehit 8 polis için ilk tören Malatya’da düzenlendi. Buradan memleketlerine gönderilen şehitlerin cenaze törenlerine kalabalık bir yurttaş topluluğu katıldı. (AA) Trabzon’daki törende hükümete tepki gösteren bir kadına yönelik linç girişiminde bulunuldu ? Davutoğlu’nun ‘Ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi’ sözleri tepkileri de beraberinde getirdi. Prof. Işıklı, Atatürk milliyetçiliğinin aynı zamanda antiemperyalizm anlamına geldiğini söylerken Özden de tarikatçılığı yeğleyenlerin ulusçuluğa saldırdığını savundu. BAHADIR SELİM DİLEK Şehit polislere acı veda ? Türkiye art arda gelen şehitlerine ağlıyor. Dün toprağa verilen şehit polislerin cenaze törenlerinde yine yürekler yandı, acı bir an olsun dinmedi. İzmir’de şehit yakınları, Erdoğan ve Gül’ün gönderdiği çelenkleri istemedi. Haber Merkezi Bingöl Karlıova’da teröristlerce yola döşenen mayının polisleri taşıyan aracın geçişi sırasında patlaması sonucu şehit olan 8 polis son yolculuklarına uğurlandı. Trabzon’daki törende hükümete tepki gösteren bir kadın yurttaşa yönelik linç girişiminde bulunuldu. Şehit Samet Kırcalı’nın eşi Duygu Kırcalı’da “Başbakan’a söyleyin mecbur kaldı polis oldu” dedi. Şehit polisler için ilk tören Malatya Erhaç Havalimanı’nda düzenlendi. Törene katılan İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, “Hainler er ya da geç ellerindeki iğrenç silahları bırakacaklar, bıraktırılacaklar” diye konuştu. Törende İzmirli şehit Samet Kırcalı’nın eşi Duygu Kırcalı, “Ağlamıyorum” diyerek “Bu son olsun. İzmir’de aynı lisede, aynı sırayı paylaştık. Bakın şu saçlarım bembeyaz oldu. Bir gün karısı olacağım, dedim oldum. Özel harekâttan vazgeçirttim, dağlara çıkmasına kıyamadım. Çevik kuvvet canımı yaktı, zırhlı arabaya bindirmediler. İşsiz, kaldı. Başbakan’a söyleyin mecbur kaldı polis oldu” dedi. Törenin ardından uçakla memleketlerine gönderilen şehit polisler son yolculuklarına uğurlandı. Şehit polis Osman Küçükdillan’ın minik oğlu Yakup, Konya’daki cenaze töreninde sık sık babasının fotoğrafına baktı. (Fotoğraf: AA) Şehit Ümit Yıldırım için Trabzon’da düzenlenen törende elinde Türk bayrağı olan bir kadın, AKP aleyhine slogan atınca linç edilmek istendi. Memleketi sattılar” diye bağırdı. Şehit polislerden Fatih Celayir (25), memleketi Elazığ’da son yolculuğuna uğurlandı. Cenazede anne Sevinç Celayir, oğlunun arkadaşlarına sarılarak gözyaşı döktü. Şehit olan polis memuru Cuma Mercimek’in cenazesi, memleketi Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı. Şehit polis Murat Toprak, Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Narsırtı köyünde toprağa verildi. Şehit polis Ümit Yıldırım ise Trabzon’da düzenlenen törenle son yolculuğuna uğurlandı. Cenaze töreninde şehidin annesi Zinnet Yıldırım, oğlunun tabutuna sarılarak “Bundan sonra senden artık telefon gelmeyecek” diyerek gözyaşı döktü. Trabzon Havalimanı’ndaki törende, ‘Memleketi sattılar’ İzmirli şehit Kırcalı için cenaze namazı kılınırken Kırcalı’nın yakınlarından birkaç kişi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği çelenkleri kastederek “Kaldırın onları ordan. Linç girişimi cenazenin taşınması sırasında elinde Türk bayrağı olan bir kadın yurttaş, hükümet aleyhine slogan attı. Kadına tepki gösteren şehit yakınları, bu kişinin aileden olmadığını belirtti. Bazı kişiler ismi açıklanmayan kadına saldırarak darp etmeye başladı. Kadının yere düşmesi üzerine bazı kişiler linç girişiminde bulundu. Güvenlik güçleri kadını kurtararak havalimanındaki bir odaya götürdü. Şehit polis Şeyhmus Karakut cenazesi, memleketi Diyarbakır’da toprağa verildi. Törene katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, sinir krizleri geçiren şehit yakınlarının yanına giderek onları teselli etti. Bakan Eker’in bu sırada gözyaşlarına hâkim olamadığı gözlendi. Bingöl Karlıova’da şehit olan 8 polis memurundan biri olan Gökhan Kuzu, doğum yeri Malatya’nın Doğanşehir Erkenek beldesinde toprağa verildi. Cenaze töreninde şehit polis memurun annesi Selvi Kuzu cenaze boyunca oğlunun polis gömleğini yanında taşırken törene katılan tüm polislere sarılarak ağladı. Şehidin 65 yaşındaki babası Hüseyin Kuzu, oğlunun toprağa verilmesinden sonra rahatsızlandı. Kuzu’nun yoğun bakım servisinde tedavi altına alındığı bildirildi. Emniyet uyarmış Bu arada saldırıdan 1 hafta önce Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, PKK’nin Bingöl, Tunceli ve Elazığ’da polise yönelik kanlı saldırılar düzenleyeceği istihbaratı üzerine 3 ilin Emniyeti’ni acil bir yazıyla dikkatli olmaları yönünde uyardığı belirtildi. Yetkililer, BingölKarlıova karayolunun terör olayları nedeniyle sıkın Babası yoğun bakımda tılı olduğunu belirterek gönderilen ekipleri taşıyan araçlara mutlaka frekans karıştırıcı Jammer’li araçların eşlik etmesi gerektiğini belirtti. Yetkililer, poliste Jammer’li araç olmaması halinde Jandarma Komutanlığı’ndan temin edilebileceğini belirterek ancak Jandarmadan bu yönde bir talebinin olmadığını kaydetti. Bingöl Emniyeti’nin jandarmayı, sadece konvoyun hangi günler Karlıova’ya gideceği konusunda bilgilendirdiği belirtildi. Yetkililer, ayrıca Emniyet’in herhangi bir helikopter talebinin de olmadığını kaydetti. Yetkililer, konvoyda Jammer’li bir aracın bulunması halinde, PKK’nin bu eylemi gerçekleştiremeyeceğini savunarak, “Saldırı uzaktan telsiz kumandası ile gerçekleştirilmiş. Olay yerinde kablo bağlantısına rastlanmadı” dedi. MHP LİDERİ DEVLET BAHÇELİ CHP’NİN 21 EYLÜL’DE YAPACAĞI TOPLANTIYA ÇOK SAYIDA YAZAR DAVET EDİLDİ ‘Gayri nizami harbin içindeyiz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP lideri Devlet Bahçeli, “Türkiye’de gayri nizami bir harp yaşandığını” savunarak Olağanüstü Hal Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesini istedi. Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “normal karşıladığını” belirttiği Beştüşşebap’ta askeri lojmanın balkonundan Türk bayrağı indirilme emrini verenlerin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedi. Bahçeli, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, son dönemde artan terör saldırılarına karşı hükümetin tutumunu eleştirdi. Beytüşşebap’ta askeri lojmanda balkondan Türk bayrağının indirilmesini Erdoğan’ın “normal” karşıladığını belirten Bahçeli, “Bu emri kim ya da kimler verdiyse, örgütün paçavralarının askeri araçların üstüne çıkarılmasına kimler sessiz kaldıysa cezasız kalmamalı ve peşleri bırakılmamalıdır” dedi. Türkiye’nin “gayri nizami” savaşın tam ortasında olduğunu söyleyen Bahçeli, terör örgütünün bu yolla devletin hükmi şahsiyetini zaafa uğratarak “kardeş kavgasının fitilini” tutuşturup TürkKürt kavgası çıkarmak için her yolu kullandığını kaydetti. 2. Kürt sorunu toplantısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Kürt Sorunu Çalışma Grubu’nun 21 Eylül’de gerçekleştirilecek “Kürt Sorunu ve Dış Politika” konulu toplantısına, aralarında Ali Sirmen, Soli Özel, Kadri Gürsel, Aslı Aytıntaşbaş ve Murat Yetkin’in bulunduğu isimlerin katılması bekleniyor. CHP genel başkan yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Gülseren Onanç ile milletvekilleri Rıza Türmen, Alaattin Yüksel ve PM üyesi Burhan Şenatalar bir süre önce Mithat Sancar, Osman Kavala, Fuat Keyman, Turgut Tarhanlı, Cengiz Çandar, Oral Çalışlar, Bekir Ağırdır ve Altan Öymen’in katıldığı toplantıda Kürt sorununu masaya yatırmıştı. Toplantıda bazı aydınların “2009 Habur sürecinde MHP’den çok Baykal liderliğindeki CHP’nin açılımın kesintiye uğratılmasında etken olduğu”na ilişkin değerlendirmeler yaptığı basında yer alırken, bu değerlendirme CHP içinde tartışma yarattı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, toplantıdan haberi olduğunu, ayrıca milletvekillerinin bu tür toplantılar için izin almasına gerek de olmadığını söyledi. Kürt Sorunu Çalışma Grubu, ikinci toplantısını 21 Eylül Cuma günü İstanbul’da yapacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gülseren Onanç, aydınlarla yapılan toplantıya yönelik eleştirilere, “Eleştirileri olumlu görüyorum, biz niye yokuz, diyorlar. Herkes katkı vermek istiyor” karşılığını verdi. Onanç, bölgede PKK ile mücadele etmiş emekli komutanlar ve şehit aileleri ile de bir toplantı yapacaklarını söyledi. Onanç, “Anadilinde eğitim reform girişimini de dinlemek istiyoruz” dedi. ‘Eleştiriler olumlu’ CHP’den olaylı filme tepki CHP Gençlik Kolları İslamiyete ve Hz.Muhammed’e hakaret eden filmi CHP Beyoğlu İlçe Başkanlığı önünde protesto etti. Eylemde, CHP’li gençler Amerikan bayrağı yaktı. İlçe başkanlığı önünde açıklama yapan CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Emre Doğan, Hz. Peygambere ve İslam dünyasına yapılan ahlaksız saldırıyı kınayarak “İnsanlığın vicdanına sesleniyoruz; dönün ve vicdanınızla bakın buraya, sırf doğal kaynaklarını sömürmek için, işgal edilmiş topraklar göreceksiniz, iç çatışmalara sürüklenmiş ülkeler göreceksiniz. Kana ve gözyaşına mahkum edilen halklar göreceksiniz” dedi. C MY B C MY B ANKARA Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun, “ulusçulukla hesaplaşma zamanı geldi” yönündeki sözleri tepkileri de beraberinde getirdi. CHP İstanbul Milletvekili emekli Büyükelçi Osman Korutürk, “Davutoğlu, hayal dünyasında yaşıyor, dünyadaki gelişmelerin farkında değil” derken, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden, “Sanırım AKP’nin anlamsız Kürt açılımı adı altında ödünler vererek, ulusal birliği parçalama konusundaki Kürt desteğini almak için ulusçuluğa karşı çıkıyorlar, onlara hoş görünüp anayasayı geçirmeyi düşünüyorlar” görüşünü dile getirdi. Prof. Alpaslan Işıklı ise, “Günümüzde emperyalizmin yeni bir kalkışa girdiği koşullarda bu anlamdaki ulusalcılığın, dolayısıyla Atatürkçülüğün insanların gündemindeki yeri daha da belirginleşmiştir. Vietnam’dan Cezayir’e Latin Amerika’ya kadar uzanan coğrafyadaki tüm antiemperyalist akımlar ve hareketler ulusalcılık olarak bilinir ve öyle tanımlanır” diye konuştu. Davutoğlu’nun sözlerine tepkiler şöyle: Osman Korutürk (CHP İstanbul Milletvekili): Davutoğlu’nun benim gördüğüm kadarıyla kendine ait bir hayal dünyası var. Hayal dünyasında yaşıyor, dünyadaki gelişmelerin farkında değil. Onun kendi söylediğinden, rüyamızı terk etmeyeceğiz. Nasıl böyle şeyler söyleyebiliyor bilmiyorum. Ulusçuluk ölmüştür filan, ulusçuluğun öldüğü gibi bir düşünce bundan 10 sene evvel ortaya çıkmıştı. Ulusal devletler artık bitiyor, ulusçuluk öldü filan gibi ama dünyadaki trendler, bunun böyle olduğunu, ulusçuluğun öldüğünü göstermiyor. Davutoğlu’nun kendi düşüncelerini doğrulamak için olmayan şeylere doğru dediğini görüyoruz. Onların yaklaşımları, ümmetçi bir yaklaşım, ümmetçi bir yaklaşım çerçevesinde çizgisini güçlendirebilecek bir olgu olurdu böyle olsaydı, ama böyle olmadığı gözüküyor. Yekta Güngör Özden (Eski Anayasa Mahkemesi Başkanı): Ulusçuluk Türkiye’nin doğal yapısından tutunuz da ulusunun karakter yapısına kadar uzanan geniş bir çizginin en anlamlı değerlendirmesidir ve en anlamlı adıdır. Ulusçuluğu yeğlemeyip de öbür türlü tarikatçılığı ve mezhepçiliği yeğleyenler, sık sık Atatürk’ün gündeme getirdiği ulusçuluğa sadırırlar, çünkü Atatürk ilk kez 22 Haziran 1919 Amasya Genelgesi’nde o sözcüğü kullanmıştır, “bu milletin istiklalini bu milletin azim ve kararını kurtaracaktır” diye. Ondan önce millet yoktu, Yahudi milleti, Müslüman milleti, Hıristiyan milleti, Türk milleti filan deniyordu, ulus yapısını kurumsal olarak gündeme getiren Mustafa Kemal’dir. Ulusçuluktan bugüne kadar ne zarar görmüşler ki, ulusçuluğa karşı çıkıyorlar. Sanırım AKP’nin anlamsız Kürt açılımı adı altında ödünler vererek, ulusal birliği parçalama konusundaki Kürt desteğini almak için ulusçuluğa karşı çıkıyorlar, onlara hoş görünüp anayasayı geçirmeyi düşünüyorlar. Mustafa Kemal’in çok güzel bir özdeyişi vardır: “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Türkiye halkına Türk ulusu denir.” Bu tanımın dışında Türkiye’de inanç bağı ile kim dışlanmış oluyor ki, bu ulusun ideali sayılan ulusçuluğu kınıyorlar? Prof. Alpaslan Işıklı: Ulusçuluk veya bir başka adıyla milliyetçilik, değişik dönemlerde değişik akımların temsilcileri tarafından çok farklı anlamlarda kullanılagelmiştir. Örneğin döneminde ne kadar saygın anlamı varsa onları ifade eden sözcükleri partisinin adına yerleştirmiş olan Hitler’e göre milli olmak veya milliyetçi olmak ırkçı olmakla özdeş anlamdadır. Bu hasta bir milliyetçilik anlayışıdır. Milletine bağlılık anlamında belli egemen çevrelerin hizmetinde olmak ve diğer ırklara düşman olmak Hitler’ci milliyetçiliğin esasıdır. Ancak, bizim milliyetçilikten ya da ulusalcılıktan anlamamız gereken elbette ki, bu değildir. Bizim ulusalcılığımız, Atatürkçü ulusalcılıktır ve milletini sevmeyi ve milletinin hizmetinde olmayı bir bütün olarak insanlığı sevmekle ve insanlığa hizmet etmekle çelişir görmenin Atatürkçü milliyetçilikle yeri yoktur. Bu anlamda milliyetçilik, aynı zamanda antiemperyalizm demektir. Günümüzde emperyalizmin yeni bir kalkışa girdiği koşullarda bu anlamdaki ulusalcılığın, dolayısıyla Atatürkçülüğün insanların gündemindeki yeri daha da belirginleşmiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle