12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tahliye dilekçelerini alan mahkeme heyeti, ‘aylık tutukluluk incelemesi’ne dek bekleyeceğini açıkladı KCK DAVASINDA PROTESTO 7 Karar haftaya kaldı HATİCE TUNCER Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, 3. Yargı Paketi kapsamında sanık ve avukatların “Adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliye taleplerinin” aylık tutukluluk incelemesinde ele alınacağını açıkladı. Mahkemenin kararlarını açıklayan Başkan Hüsnü Çalmuk, dünkü duruşmanın sonunda, 6352 sayılı yasada yapılan değişiklik kapsamında yapılan tahliye taleplerinin, CMK 108. madde uyarınca tutuklu sanıkların en uzun 30 günde bir yapılan tutukluluk incelemesi kapsamında ele alınacağını ifade etti. Duruşma 9 Temmuz tarihine ertelendi. Ergenekon davasında yargılanan CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın avukatları, 3. yargı paketindeki değişikliklere dayanarak tahliye talebiyle dilekçe verdi. Öte yandan Mahkeme DSP Genel Başkanı Masum Türker’i “Bülent Ecevit’in hastalığı bahane edilerek iktidardan düşürülmek istendiği” iddialarına ilişkin tanık olarak dinlenmek üzere 13 Temmuz Cuma günü duruşmaya çağırdı. ? Sanık avukatlarının dilekçelerini kabul eden mahkeme adına heyetin kararını açıklayan Başkan Hüsnü Çalmuk, 6352 sayılı yasada yapılan değişiklik kapsamında yapılan tahliye taleplerinin en uzun 30 günde bir yapılan tutukluluk incelemesi kapsamında ele alınacağını ifade ederek duruşmayı 9 Temmuz’a erteledi. CMK 108’e göre mahkeme, bu süreyi beklemeden veya koşullar gerektirdiğinde tutukluluk incelemesi yapabiliyor. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesindeki küçük salonda görülen davanın 200. duruşması yapıldı. Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ’un da aralarında bulunduğu 68’i tutuklu toplam 273 sanıklı davanın dünkü oturumuna 51 tutuklu sanık katıldı. Mahkeme başkanı Hasan Hüseyin Özese’nin izinde olması nedeniyle Hüsnü Çalmuk’un başkanlık ettiği heyet üye hâkimler Fatih Mehmet Uslu ve Nihat Topal’dan oluşturuldu. Savcı Mehmet Ali Pekgüzel yerine iddia makamı Murat Dalkuş tarafından temsil edildi Oturumu açan Başkan Hüsnü Çalmuk “3. yargı paketi” olarak anılan 6352 sayılı kanun kapsamında yapılan değişiklikler konusunda taleplerin yazılı olarak verildiğinde değerlendirileceğini açıkladı. Tutuklu sanıklar ve avukatları dün tahliye taleplerini yazılı olarak mahkemeye sundu. Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’ın avukatları Mehmet İpek, Aydın Metin ve Çağrı Yılmaz tarafından mahkemeye sunulan dilekçede, Balbay’ın 3.5 yıldır tutuklu olduğu, savunmasını yapmasının üzerinden ise 2.5 yıldan uzun bir süre geçtiği ifade edildi. 6352 sayılı kanunun 98. maddesi ile 5271 sayılı CMK’nin 109. maddesinin değiştirildiğine dikkat çekilen dilekçede, “Bu değişiklik ile CMK’nin 109. maddesinde adli kontrol için öngörülen üst sınır kaldırılmıştır. Böylelikle adli kontrol için öngörülen üst sınır kaldırılarak tutukluluk halinin sona erdirilmesi için gerekli yasal düzenleme yapılmıştır” denildi. Dilekçede, “6352 sayılı kanun ile evrensel ceza hukuku ilkelerine aykırı olan uzun tutukluluk Kocaoğlu sloganlar arasında adliyeye geldi. hallerinin sona erdirilmesi amaçlanmaktadır. Bu kapsamda milleti temsil görevine seçilmiş müvekkilimizin de bu görevini yerine getirebilmesi için tutukluluk halinin kaldırılması gerekmektedir” ifadeleri yer aldı. Cumhurbaşkan Abdullah Gül’ün “Bütün seçilmiş milletvekillerini TBMM’de görmek isterim” şeklindeki sözlerinin anımsatıldığı dilekçede, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in “Ümit ederim mahkemeler Meclis’in verdiği bu mesajı iyi anlamıştır” sözlerinin de altı çizildi. Dilekçe, “Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın beyanları içlerinde müvekkilimizin de bulunduğu tutuklu milletvekillerinin yasama faaliyeti görevlerini yerine getirmeleri gerektiği yönündeki yasama organının iradesini Siyasi mesajlara vurgu Yazılı talepler sunuldu açıkça ortaya koymuştur” denildi. Dilekçede, şu ifadelere yer verildi: “Kanuna aykırı deliller dışında tamamen soyut iddialarla getirilen suçlamalar nedeniyle 3.5 yılı aşkın bir süredir tutuklu olan Mustafa Balbay hakkında ‘kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olgulardan’ bahsedilmesi de mümkün olmadığından bihakkın tahliyesine, bu kabul edilmediği takdirde 6352 sayılı yasadaki değişiklik uyarınca Mustafa Balbay’ın tutukluluk halinin kaldırılarak adli kontrol altına alınmasına karar verilmesin arz ve talep ederiz.” Dilekçeleri alan mahkemenin kararını açıklayan Başkan Çalmuk, tahliye taleplerinin, CMK 108. madde uyarınca tutuklu sanıkların en uzun 30 günde bir yapılan tutukluluk incelemesi kapsamında ele alınacağını ifade ederek, duruşmayı 9 Temmuz gününe erteledi. Davada tutukluluk incelemesi 28 Haziran 2012 tarihinde yapılmıştı. CMK 108’e göre mahkeme, bu süreyi beklemeden veya koşullar gerektirdiğinde tutukluluk incelemesi yapabiliyor. Elle aramaya soyunarak tepki verdi İstanbul Haber Servisi Silivri’de görülen KCK davasını izleyen Belçikalı akademisyen, barış aktivisti Lieven de Cauter, duruşma salonuna girişte elle aranmasını soyunarak protesto etti. Kürtçe tercüman taleplerinin ardından dünkü duruşmada Arapça tercüman talep edildi. Duruşma salonunun olduğu binaya cep telefonuyla girmek isteyen avukatlar ile jandarma görevlileri tartıştı. İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi bitişiğindeki büyük salonda görülen İstanbul 1. KCK davasının 4. duruşması yapıldı. Tutuklu yargılanan Prof. Dr. Ayşe Berktay’a destek için KCK duruşmalarını izleyen Belçikalı felsefe profesörü ve Irak Dünya Mahkemesi kurucusu Cauter, duruşma salonunun olduğu binaya girerken elle aranmasını soyunarak protesto etti. Güvenlik güçleri, Lieven de Cauter’i mahkemenin görüldüğü binaya girerken XRay cihazının sinyal vermesi üzerine elle aramak istedi. Cauter, “Bize buraya girerken terörist gibi davranıyorlar. Bu aramayı protesto etmek için soyunuyorum” diyerek üzerindeki giysileri çıkartarak iç çamaşırıyla kaldı. Protestosuyla ilgili basına açıklama yapan Cauter, elle aranması durumunda yine soyunacağını belirterek şunları söyledi: “Ben terörist değilim. Çalışan bir makine koysunlar arama noktasına. Bunlar terör karşıtı olduklarını belirtiyorlar. Ama etrafta robokop askerler var. Burada yaşanan bir tiyatro” Açıklamasının ardından tekrar duruşma salonuna giren Cauter, elle aramaya karşı çıkarak tekrar soyundu. Askerlerin elle aramadığı Cauter, duruşma salonuna geçti. İlk kez gelen tutuksuz sanıklara kimlik tespiti için soru soran mahkeme heyeti başkanı Ali Alçık, Kürtçe konuştuklarını tutanağa geçirdi. Tutuksuz sanıklardan Nuriye Avşar’ın avukatı Sinan Zincir, müvekkilinin Arapça konuştuğunu açıklayarak “Kürtçe tercüman yanında, Arapça için de tercüman istiyoruz” diye konuştu. Sabah saatlerinde mahkeme binasına cep telefonlarıyla girmek isteyen sanık avukatlarıyla jandarma arasında tartışma çıktı. CHP milletvekili Mahmut Tanal da avukatlara destek verdi. Telefonlarını baro odasına bırakmalarına izin verilmeyen bazı avukatlar, duruşmaya girmedi. ‘BALYOZ DAVASI’ Dilekçeler adliyeye verildi İstanbul Haber Servisi 3. Yargı Paketi’nde yapılan yasal değişiklikler doğrultusunda aralarında MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan, eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da bulunduğu Balyoz davasının tutuklu sanıklarının tahliyeleri istendi. Balyoz Harekât Planı davası kapsamında tutuklu olarak yargılanan MHP İstanbul Milletvekili emekli Korgeneral Engin Alan’ın avukatı Yakup Akyüz, 3. yargı paketi kapsamında yapılan yasal değişikliklere dikkat çekerek İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na müvekkilinin tahliyesi istemi ile dilekçe verdi. Akyüz, dilekçesinde Alan’ın milletvekili olduğunu, milletin iradesini temsil eden kişinin de bulunması gereken yerin TBMM olduğunu vurguladı. Dilekçede Akyüz, özetle şu ifadelere yer verdi: “Tutuklama son çaredir. Aslolan tutuksuz yargılamadır, adli kontrol tedbirlerinin uygulanamadığı durumlarda başvurulması gereken bir yoldur. Alan’ın tutuklu olması içerdedışarda ülkenin itibarını sarsmakta, hukukun üstünlüğü ve demokrasinin bir eksiği olarak Türkiye Cumhuriyeti devletini sıkıntıya sokmaktadır. Bu durum tutuklu diğer milletvekilleri için de geçerlidir. Engin Alan seçilmiş bir milletvekilidir. Aslolan tutuksuz yargılamadır.” “Balyoz Planı” davası ve 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklu yargılanan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Çetin Doğan’ın da her iki davadan öncelikle tahliyesi, aksi durumda adli kontrol altına alınması talep edildi. Doğan’ın avukatları Celal Ülgen ve Hüseyin Ersöz, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı kanalıyla 28 Şubat soruşturmasını yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na ayrı bir dilekçe ile başvurdu. Balyoz davasında tutuklu bulunan Koramiral Kadir Sağdıç, Koramiral Abdullah Can Erenoğlu, Tuğamiral Fatih Ilgar ve Albay Mehmet Koray Eryaşa’nın avukatı Murat Ergün de İstabul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe vererek müvekkillerinin 3. Yargı Paketi’ndeki yasal değişiklikler gereği adli kontrol tedbirleri uygulanarak tahliye edilmesini istedi. Balyoz davası sanıkları emekli Tuğgeneral Süha Tanyeri, Tümgeneral Ahmet Bertan Nogaylaroğlu, emekli Albay Hakan Büyük, emekli Albay Dursun Çiçek ve Yarbay Nedim Ulusan’ın da tahliye dilekçeleri mahkemeye sunuldu. Aralarında Bilgin Balanlı, Ahmet Zeki Üçok, Ahmet Tuncer, Mustafa Koç, İbrahim Fırtına’nın da bulunduğu çok sayıda Balyoz davası sanığı için de avukatları İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe sundu. Poyrazköy davası kapsamında tutuklu yargılanan Levent Bektaş ve Erdinç Yıldız’ın, “askeri casusluk” davası sanıkları İbrahim Sezer ve Deniz Mehmet Irak’ın, Ergenekon davası kapsamında tutuklu yargılanan Mustafa Bakıcı, Sedat Özüer, Orhan Güçlü ve Cemal Gökçeoğlu’nun, “Odatv” davası kapsamında tutuklu yargılanan sanık Yalçın Küçük’ün, adli kontrol tedbiri uygulanarak tahliyesi istendi. Mahkemelerin önümüzdeki hafta karar vermesi bekleniyor. Ülkücü ‘katil’ tahliye istedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 12 Eylül öncesinin Adana Emniyet Müdürü Cevat Yurdakul ile dönemin CHP Kayseri ve Antalya il başkanlarının öldürülmesi olaylarına karışmak suçundan hüküm giyen ülkücü Muhsin Kehya’nın, 3. yargı paketindeki düzenlemeden yararlanarak tahliye edilmesi için başvuruda bulunuldu. Başvuruya ilişkin dilekçe, Kehya’nın avukatı Hasan İlter tarafından, sıkıyönetim mahkemesinde açılan dava dosyasının devredildiği ve hükme bağlandığı Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verildi. Dilekçede, TBMM’de kabul edilen düzenlemeye göre Kehya’nın aldığı cezaların yeniden hesaplanarak tek bir cezaya çarptırılması gerektiği ileri sürüldü. Arapça tercüman İzmir’de 17 tahliye 6 sanık tutuksuz yargılanmak üzere, 4 sanık adli kontrol, 7 sanık ev hapsi şartıyla serbest bırakıldı. Davada tek tutuklu sanık kaldı OZAN YAYMAN HAPİSHANELER BOŞALIYOR düzenlemeHaber Merkezi 3. yargı paketi lerce mahyüz de lerin siyle birlikte cezaev ü girmerlüğ yürü anın Yas . oldu iye tahl kum si’ndeki diye Bele ale akk Çan sinin ardından, bulunan klu tutu su operasyonu kapsamında Kuruz İnfa a Cez Açık n ama 21 kişi, Adıy i cezaevmu’ndan 100 mahkum, Kocaeli’dek la Açık Ceza lerinde kalan 112 mahkum, Muğ 75 maholan i etec İnfaz Kurumu’nda biri gaz , Ankakum mah 19 ’ta araş anm ram kum, Kah s Açık Siva , kum mah e ra’da 50’nin üzerind tahliye kum mah 37 n ’nda umu Kur z İnfa Ceza ce’deki Düz ve arya Sak ca, edildi. Yasayla ayrı Ankara’da , 164 n kala de lerin aev cez alı kap ledildi. 285 mahkum açık cezaevlerine nak Doğan için 28 Şubat dilekçesi İZMİR İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik açılan davanın dünkü duruşmasında mahkeme, tutuklu bulunan 18 sanıktan 17’si için tahliye kararı verdi. “Deliller tam toplanamadığı, istenen ceza miktarı ve kaçma şüphesi” gerekçeleriyle, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve davanın iki numaralı ismi Pervin Şenel Genç’in tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, 17 sanıktan 6’sını tutuksuz yargılanmak üzere tahliye ederken 4’ünü adli kontrol, 7’sini de ev hapsi şartıyla salıverdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne geçen yıl düzenlenen iki ayrı operasyonun ardından açılan davaya, dün özel yetkili İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Önceki gün 25 tanığın ifadesini dinleyen mahkeme heyeti, dün de kalan beş tanığa söz verdi. Daha sonra sanıklar ve avukatlarının talepleri dinlendi. Duruşmanın başında, İzmir Büyükşehir Belediyesi bürokratlarından Tülay Azeri’nin avukatı Enis Dinçeroğlu, müvek kilinin tutuklu kaldığı sürenin göz önüne alınmasını ve yeni yargı paketinde yer alan 6352 Sayılı kanun hükümlerinin yerine getirilmesini isteyerek tahliye talebinde bulundu. Tutuklu bürokratlardan Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri ve davanın iki numaralı sanığı Pervin Şenel Genç de tahliyesini istedi. Genç’in avukatı Turan Karakaş da tahliye talebini iletti. Mahkeme heyeti, tutuklulardan Alattin Eraslan, Gökhan Boğazkesen, Murat Boyacıoğlu, Faruk Boyacıoğlu, Hüseyin Kırmızı ile Tülay Azeri’nin yurtdışı çıkış yasağıyla birlikte tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar verdi. Cafer Alt, Cafer Konca, Sedat Sakur ve Abdülhalim Yazıcı’nın ‘adli kontrole’ tabi olarak tahliyesine karar veren mahkeme, Hilmi Özen, Serdar Selçuk Savcı, Ali Süha Sabuktay, Mehmet Sayar, Hakan Say, Ata Karataş ve Ömer Devrim Ergin’i de konutlarını terk etmemek şartıyla salıverdi. Duruşma 11 Ekim’e ertelendi. “Çete lideri” olduğu savıyla hakkında 397 yıl istenen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, dün de duruşmaya, eşi Türkegül Kocaoğlu’yla birlikte adliye önünde bekleyen binlerce kişinin sloganları arasında girdi. Kararın ardından akşam adliye önünde açıklama yapan Kocaoğlu, “Sadece bir kişinin içeride kalması diğerlerinin serbest bırakılması zaten örgüt iddiasını da bize göre ortadan kaldırmıştır” diye konuştu. Kocaoğlu, yaşadıkları süreçte öncelikle İzmirliler olmak üzere kendilerine anlayış gösteren tüm kesimlere teşekkür ettiğini söyleyerek “Cumhurbaşkanımız’a da bu davada gösterdiği destek için sonsuz teşekkür ediyorum” dedi. Kocaoğlu, “Bu yoktan dava yok olur gider ve hepimiz beraat ederiz. Adliyeden yine buruk ayrılıyoruz. Yine tam olarak sevinemiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan bu operasyon ve yaşanan bu süreç hiçbir belediyenin ve kurumun yaşamaması en büyük dileğimiz” diye konuştu. ‘Örgüt ortadan kalktı’ Yurtdışına çıkış yasağı KOCAOĞLU: ISTIRAP ÇEKİYORUM İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, tahliye edilmeyen İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Pervin Şenel Genç’i de en kısa zamanda özgürlüğüne kavuşmasını dilediğini kaydederek şu görüşlere yer verdi: “11 Ekim’e ertelenen bu duruşma arkadaşım Genç’in üç ay daha fazla tutuklu kalması sürecini beraberinde getirecektir. Genç, 1968 senesi Eylül ayından itibaren yani 44 yıldır fakülte birinci sınıftan beri sınıf arkadaşımdır. Sekiz yıllık belediye başkanlığı sürecimde kurumu ve başkanını yasa önünde korumaktan başka hiçbir iş yapmamıştır. Suç işlememiştir. Diğer arkadaşlarımız da öyle. İspat edildi. Keşke adliyeden onu da alıp ayrılsaydık. Genç’in özgürlüğüne kavuşmasını görseydik gerçekten dünyalar bizim olacaktı. Ama şimdi diğer arkadaşlarıma seviniyorum fakat Genç için ıstırap çekiyorum.” C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle