12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 TEMMUZ 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Merkez Bankası, piyasalara para politikasının ‘gerektiği kadar’ sıkı olacağı mesajını verdi Tehlike henüz geçmedi ? TCMB Başkanı Başçı, 19 Temmuz’daki PPK toplantısından önce faiz indirimi konusunda sinyal vermekten kaçındı. Başçı, enflasyon tahmininin aşağı yönlü olmasının politikada gevşeme anlamına gelmeyeceğini söyledi. Ekonomi Servisi Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Erdem Başçı petrol fiyatlarında son dönemde yaşanan düşüşün de desteği ile temmuz enflasyon raporunda yıl sonu için yüzde 6.5 olan enflasyon tahminini aşağı revize edebileceklerini ancak bunun politikada bir gevşeme olarak nitelendirilmemesi gerektiğini, politikalarının gerektiği kadar sıkı olacağını söyledi. Çin, Avrupa ve İngiltere merkez bankalarının önceki gün para politikasında gevşemeye gitmesinin ardından TCMB’nin de faiz indirimi yapacağı beklentileri artmıştı. Ancak Başçı, 19 Temmuz’da yapılacak Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısından önce faiz indirimi konusunda sinyal vermekten kaçındı. TCMB, Dünya gazetesi ve Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası’nın işbirliğinde Elazığ’da düzenlenen “Para Politikaları” konulu toplantıda konuşan Başçı, Türkiye ekonomisini uçağın piste inişine benzeterek, “Kemerlerimizi çözüp uçağın içinde dolaşmaya başlayalım mı? Henüz değil. O nedenle biraz bekleyip oradaki gelişmeleri izleyelim” dedi. TL için “Makul seviyelere geldi” yoruENFLASYON TAHMİNİ DÜŞTÜ munu yapan Başçı, bundan sonra yapacaklarının döviz kurlarında oynaklığın diğer ülkelere göre daha düşük seviyelerde olmasını Ekonomi Servisi Merkez sağlamak olduğunu belirterek “Döviz kuBankası (TCMB) temmuz ayı biru açısından hedefimiz yok ancak rinci dönem beklenti anketinde, yıl rüzgârın seyrine de bırakmıyoruz” sonu TÜFE beklentisi yüzde 7.38’den dedi. yüzde 7.02’e indi. Haziran ayı 2. dönem Başçı’nın açıklamalarından satır anketinde 64 milyar 616.1 milyon dolar başları şöyle: olan yıl sonu cari açık beklentisi, 63 milyar Yıl sonu için cari açık bek831.1 milyon dolara geriledi. Yıl sonu dolar lentisi 65 milyar dolar ancak gekuru beklentisi ise 1.8052 liraya indi. lişmelere göre cari açık bunun biBankacılık sektörünün mayıs döneminde net raz daha altında olabilir. kârı ise geçen yıl aynı döneme göre yüzde 14.1 Döviz rezervlerinde yıl soartışla 9.62 milyar lira oldu. Bankacılık Düzennunda 100 milyar doları rahatleme ve Denetleme Kurumu’nun geçici verilerilıkla geçeriz. ne göre, sektörün kredileri mayısta yüzde 22 ar Dönmeyen çeklerde çok tışla 730.2 milyar liraya çıktı. Kredilerde geçen hafif bir artış var ama bu alarm yıl sonuna göre artış oranı yüzde 6.9 oldu. Sekverecek bir seviyede değil. törünün brüt takipteki alacakları da geçen yıl Küresel ekonomik gelişmeaynı döneme göre yüzde 8 artışla 20.3 milyar lerde yakın zamanda büyümeyle illiraya yükseldi. Mevduat toplamı yüzde gili nispeten zayıf sinyaller gel10.5 artışla 711.8 milyar liraya ulaşırken meye başladı. sektörün aktif toplamı yüzde 13.9 artışla BaselII ile KOBİ kredileri biraz 1.27 trilyon lira oldu. daha avantajlı olacak. ‘Okulumu Gasp Etme...’ Halkevleri’nin örgütlemesinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “4+4+4” uyguluması mağdurları öğrencilerin aileleri, okul aile birlikleri, eğitim emekçileri, çeşitli sivil toplum örgütleri bir araya gelince; büyük bir öğrenci kitlesi, aileleri için eğitim hakkının çokboyutlu gasp edilmesi tablosu ortaya çıktı. Çalışan annebabaların çocukları için yaşamsal değerde tamgün okullarının kapatılması, imam hatiplere verilmek üzere donanımlı çok sayıda okula el konulması, anaokulu ya da pedagog, uzman öğretmen elinde olması gereken 6 yaş altı çocukların geleceklerini karartacak bir zorunlu eğitimle karşı karşıya bırakılmaları gibi, ülke çapında sayıları milyonlara varan öğrencinin var olan eğitim haklarının, bu hizmetleri vermekle yükümlü Bakanlık eliyle gasp edilmesini getiren bir dizi karar, uygulama gündemde... Farklı gerekçeli mağdurlar için ortak hak arayışlarını da gündeme getirecek “Eğitim hakkımı gasp etme”, “Okulumu geri istiyorum” kampanyaları, örgütlenmeleri, kamuoyunda haber olamasalar çeşitli eylemlerle hızla yaygınlaşıyor... Bakanlık, milli eğitim müdürlükleri, okul yönetimleri, yaz tatilini tepkileri yatıştıracak fiili bir duruma dönüştürebilmek üzere; itirazlara muhatap olmayarak başvuru kapılarını kapatmak, yazılı verilmiş başvuruların yanıtlarını yeni öğretim yılına ertelemek, itirazcı aileleri çocuklarının eğitiminin devamı adına istenen doğrultuda dilekçe imzalamaya zorlamak yöntemlerine başvuruyor. Çocuklarının çok yönlü eğitim haklarının gasp edilmesine karşı hak arayan öğrenci ailelerinin yaşadıklarına ilişkin verdikleri örnekler, birbirinden çarpıcı, keyfi, hakhukuka, kamu eğitim hakkı, devletbakanlık yükümlülüklerine aykırı baskı, şiddet örneklerini de veriyor... Halkevleri’nin “Eğitimde 4+4+4’ü durduracağız” Türkiye kampanyası, Eğitim Hakkı Meclisi olarak çok değişik kesimlerden mağdurlar ve sorunlar için birlikte dayanışma içinde çalışmaların sürdürülmesini öngörüyor. Dün yapılan ilk ortak değerlendirme toplantısına katılan, öğrenci aileleri, sivil toplum örgütlenmelerinden söz alanların tanıklıklarından, ortaya çıkan çok çarpıcı olumsuzlukların, bakanlık uygulamalarının kimi örneklerini yerimiz elverdiği ölçülerle sizlerle paylaşıyoruz... ??? Kentin varoşunda yeni yerleşim bölgesindeki tek okul imam hatip eğitimine tahsis edilince, bölgenin ilköğretim çocukları, aileleri için, zorunlu imam hatip eğitimini seçme ya da ciddi paralar harcayarak başka bölgelerdeki okullara taşımalı gitme seçeneği kalıyor... Bu okulun açılabilmesi için yıllarca emek veren, aralarında para toplayan, dört duvar olarak kendilerine teslim edilmiş okulu tüm gereksinmeleri ile donatmış olan bölge halkının katkıları ile bakanlık, harcama yapmadan imam hatip okulu kazanmış oluyor. Yetmiyor, bölgede başka yerleşim merkezlerinde inançları gereği imam hatip okulu isteyen yerlere değil de Alevi ağırlıklı yurtaşların yaşadığı bu bölgeye imam hatip okulu açılması ile bölgede yaşayanların inançları ile alay ediliyor... Söz konusu okulun açılmasında yıllarca çalışmış derneğin yazılı şikâyetlerini bakanlık, müdürlük muhatap bile kabul etmiyor. Çalışan anne ve babaların can simidi, tam gün eğitim yapan okullar ile etüt ve beslenme okulları zaten parmakla sayılacak kadar azdı. Oysa Milli Eğitim Bakanlığı’nın yazılı tüm karar ve raporlarında hedef, tüm okulların tamgün olmasıdır. Şimdi dindar ve kindar gençlik yetiştirme uğruna yapılan, önce bakanlık çalışması olarak bile gündeme gelmemiş, elbette ön hazırlıklardan yoksun, oldubitti yasa değişikliği, yeni ders yılı için içinden çıkılmaz bir kaosu üretmekle kalmadı, tam gün eğitim yapan okullara el konuldu. Böylece işlerinden olmadan çocuklarını okutabilmek uğruna bu okullar çevresinde toparlanmış çalışananne babalar ortada kaldı. Ya işlerinden olacaklar ya da yarım gün okul dışında kalacak çocukları için paralı bakıcı, yuva çözümleri yaratacaklar. Tabii paraları varsa... Çok çaresiz kalmış bu gruptaki aileler en hızla örgütlenip, bakanlık uygulamasına karşı protesto eylemlerini düzenleyenlerin başını çekiyor. Doğal olarak bütün kapıların kapanması, yoka sayılarak haklarının gasp edilmesi Bakanlık uygulamalarının en çarpıcı öykülerini onlar anlatıyorlar... 6 yaş altı çocuklarını okula vermeye zorlanan aileler açısından ana sorun, çocuklarının özel durumları için, bakanlık yükümlülüklerine ilişkin en küçük bir bilgi verilmeden, ortam yaratılmadan, kayıt yapma zorunluluğu ile yüz yüze kalmak. Bilimsel olarak anaokulu çağındaki bu çocuklar için ilkokula kayıt zorunluluğu getirilirken ancak oyunla öğretim yapılabilecek çağdaki bu çocuklar için özel pedagog, özel eğitim koşullarına ilişkin ortada somut atılmış tek bir adım, verilmiş güvence yok. Aileler sorularına karşılık sadece kayıt yaptırmazlarsa yasa gereği cezalandırılacakları tehdidi ile muhatap olduklarını belirtiyorlar. Kayıt sisteminde çocukların gideceği okullar belirsiz. Ailelerin katkıları ile donatılmış eğitime en elverişli okullar imam hatiplere tahsisli... Türkiye böyle çağ atlıyor... Benzine 12 kuruşluk zam Ekonomi Servisi Rafineri çıkış fiyatlarında dün yapılan artırımın ardından, kurşunsuz benzinlerin perakende satış fiyatlarında dünden geçerli olmak üzere litrede ortalama 12 kuruş zam yapıldı. Ankara’da litresi 4.18 4.19 liradan satılan 95 oktan kurşunsuz benzin 4.30 4.31 liraya, İstanbul ve İzmir’de de 4.17 4.18 liradan 4.29, 4.30 liraya yükseldi. 97 oktan kurşunsuz benzinin litre fiyatı da 12 kuruşluk artırımın ardından Ankara’da 4.37 lira, İzmir ve İstanbul’da da 4.36 4.37 liradan satılmaya başlandı. 95 ve 97 oktan kurşunsuz benzinlerin litre fiyatına 15 Haziran’da 5 kuruşluk, 27 Haziran’da da 3 kuruşluk indirim yapılmıştı. Elektronikçiler Avrupa’yı fethetti Ekonomi Servisi İstanbul ElektrikElektronik, Makine ve Bilişim İhracatçıları Birliği (TET) borç krizi ve ekonomik durgunluk ile boğuşan Avrupa’ya ihracatını, yılın ilkyarısında geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 20 artırarak 2.2 milyar dolardan 3.3 milyar dolara yükseltti. Elektrikelektronik, bilişim ihracatçıları, yılın ilk 6 aylık döneminde 6.14 milyar dolar ihracat gerçekleştirirken sektör 2012’yi 14.2 milyar dolar ile kapatmayı hedefliyor. TET Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Kemal Ebiçlioğlu, düzenlediği toplantıda üyelerinin, 2012’nin ilk altı ayında 6.14 milyar dolar ihracat gerçekleştirdiğini ifade ederek birlik üyelerinin ihra ? Elektrikelektronik ihracatçıları, borç ğerli ürünlerin payının ihracatta gikriziyle boğuşan Avrupa’ya ihracatını derek arttığının altını çizdi. Üniversiteler, teknoparklar ve giyüzde 20 artırmayı başardı. catını önceki yılın aynı dönemine oranla yüzde 24.4 artırdığını söyledi. Ebiçlioğlu, 6 aylık dönemde en çok ihracatın İngiltere, Almanya ve Fransa’ya yapıldığını bildirdi. Türkiye’nin 2023’te 500 milyar dolar ihracat hedefine, 45 milyar dolar katkı sağlama hedefleri olduğunu kaydeden Ebiçlioğlu, “Birlik olarak 2011’de 12.6 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştik” dedi. TET Yönetim Kurulu üyesi Hüsamettin Kavi de bugünün Türkiyesi’nde ihracatta orta ve yüksek katma de SGK başkanlarına suç duyurusu Ekonomi Servisi Türk BüroSen, eski SGK Başkanı Emin Zararsız ile mevcut başkan Fatih Acar hakkında, görevde yükselme yönetmeliğinde öngörülen sınav koşullarını etkisiz kılarak 119 kişiyi “sosyal güvenlik merkezi müdürü” ve “şube müdürü” olarak atadıkları iddiasıyla suç duyurusunda bulundu. Sendikadan yapılan açıklamada, SGK Kanunu’nun 29. maddesi uyarınca, “sosyal güvenlik il müdür yardımcısı” kadrolarının görevde yükselme sınavına tabi olmadığı, bu kadrolara başkan onayı ile atama yapılabildiği ifade edildi. SGK’de bazı kişilerin önce hiyerarşik yapı içerisinde bir üst görev olan “sosyal güvenlik il müdür yardımcısı” kadrolarına atandığının öne sürüldüğü açıklamada, sonrasında da bu kadroların hülle yolu ile “sosyal güvenlik merkezi müdürü” ve “şube müdürü” yapıldıkları belirtildi. rişimcilerle sanayicileri bir araya getirme hedefiyle TET ArGe Proje Pazarı’nı düzenleyen birlik, 100’den fazla projeyi sanayicilerle buluşturarak farklı fikirlerin sanayicilerle buluşturdu. Türkiye’de tasarım bilincinin arttırılmasına katkıda bulunmak amacıyla düzenlenen Endüstriyel Tasarım YarışmaHüsamettin ları’nın bu yıl 8’inciKavi si düzenlenecek. Irak’la petrol boru hattı anlaşması EDİRNE (AA) Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Basra petrolünün Kerkük üzerinden Ceyhan’a ve oradan da dünya pazarlarına ulaşmasıyla ilgili olarak Irak merkezi hükümeti ile KerkükYumurtalık ham petrol boru hattının kapasitesinin artırılmasına dönük ön çalışmayı yaptıklarını açıkladı. Yıldız, Irak’ın petrol ürünlerinin ihtiyacının karşılanması amacıyla gerek Irak merkezi hükümeti ile gerekse Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetim ile toplantılar yaptıklarını da söyledi. Bu toplantılarda, Irak merkezi hükümeti ile bölgesel yönetimin, Irak’ın petrol ürünleri ile ilgili ihtiyaçlarını zamanında karşılayamadıklarını Türkiye’ye ilettiklerini vurgulayan Yıldız, “Gerekli yazışmaları yaptıktan sonra biz de onun önünü özel sektör marifeti ile açıyoruz” dedi. 81. İEF’nin onur konuğu Hatay Ekonomi Servisi Türkiye’nin ilk uluslararası fuarı olan ve bir genel ticaret fuarı niteliği taşıyan İzmir Enternasyonal Fuarı’nın (İEF) 2005’te başlayan onur konuğu il uygulaması bu yıl Hatay ile sürüyor. İZFAŞ Genel Müdür V. Mehmet Şakir Örs; “Onur konuğu kentimiz Hatay tarihi geçmişi, yöresel kültürü, etnik yapısı, yemekleri kısacası, her yönüyle kendisini tanıtma ve sergileme imkânını İzmir Fuarı’nda bulacak” dedi. Altın ithalatı 60 tona yaklaştı ? Ekonomi Servisi Altın ithalatı, yılın ilk 6 ayında 60 tona yaklaşırken ithalatta bir önceki aya göre yüzde 22, bir önceki yılın aynı dönemine göre de yüzde 153 artış yaşandı. İstanbul Altın Borsası (İAB) verilerine göre, yılın ilkyarısında 59.1 ton altın ithalatı yapıldı. 2011’in ilk altı ayında toplam altın ithalatı 23.3 ton olarak gerçekleşmişti. Haziran ayı altın ithalatında ise son üç yılın haziran ayları arasında en yüksek rakama ulaşıldı. 1995’ten bu yana toplam 2 bin 631 ton altın ithal edildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle