28 Aralık 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER ‘Basit bir düşme’ diyerek eve gönderilen kadın beyin kanamasından yaşamını yitirdi 3 ‘İhmal öldürdü’ iddiası FSM’DE BİR ŞERİT DAHA KAPATILDI, SÜRÜCÜLER TRAFİKTE KALDI ABİDİN YAĞMUR Tek şeride iki araç İstanbul Haber Servisi Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü’ndeki bakım onarım çalışmaları nedeniyle önceki gece 24.00’ten itibaren bir şerit daha kapatıldı. AvrupaAnadolu yönünde kapatılan şerit sayısı üçe çıkınca trafikte bekleme süresi de katlandı. Sürücüler bu duruma isyan ederken İBB, köprünün her iki yakasına mobil büfe ve tuvalet koydu. Köprü girişinde uzun araç kuyrukları oluştu. Bir TIR şoförü Bayrampaşa’dan dört saatte köprüye ulaşabildiğini anlattı. Tek şeritte yan yana araçlar ilerlemek isteyince sürücüler arasında gerginlik yaşandı. İBB Başkanı Kadir Topbaş, bakım çalışmasıyla ilgili olarak “Benim gönlümden geçen, köprülerin bakımının Marmaray açıldıktan sonra olmasıydı. Müsteşara da söyledim” dedi. (Fotoğraf: AA) tetkik yapmadan “basit bir düşme” denilerek eve gönderildiğini MERSİN Evinin balkonunileri sürdü. dan düşen, kaldırıldığı Toros Annesinin evde yeniden fenaDevlet Hastanesi’nde “basit bir laştığını çağırdıkları ambulansla düşme” denilerek eve gönderilen bu kez Mersin Devlet HastaneZeliha Fırat (51) beyin kanaması si’ne götürdüklerini anlatan Baş, geçirerek yaşamını yitirdi. Fıdoktorların annelerinin beyin karat’ın çocukları Toros Devlet naması geçirdiğini ve müdahaleHastanesi’ndeki doktorlar hakde geç kalındığını söylediklerini kında suç duyurusunda bulundu. belirtti. Annesinin buradaki 4 Evinin balkonundan düşen Zegünlük yaşam savaşını kaybettiliha Fırat, baş ağrısı ve ğini belirten Baş, ölümden mide bulantısı şikâyeilk götürdükleri ve yetiyle yakınları taraterli incelemede bufından Toros Devlunmayan Toros let Hastanesi’ne Devlet Hastanesi götürüldü. Südoktorlarından leyman Baş, G.K. ve sağlık annelerine sapersonelinin soZeliha dece serum verumlu olduğunu Fırat rildiğini, hiçbir söyledi. 90 Yıllık İlke 3300 Yıllık Savaşa Kurban Edilirken I Türkiye’de her şey altüst: “Değişim ve reform” adı altında “geriye dönüş” yaşanıyor. “İleri demokrasi” adı altında “baskı rejimi” yaygınlaştırılıyor... “Komşularla sıfır sorun” iddiasıyla yola çıkıldı ve “kavgalı olmadığımız komşu kalmadı” neredeyse... “Stratejik derinlik” adı altında, birkaç günde değişen “bağımlı ve sığ bir dış politika” izleniyor... “Hukuk ve adalet” anlayışıyla hareket etmesi gereken özel yetkili mahkeme mensupları, kendilerinin atamalarından sorumlu HSYK Birinci Dairesi Başkanı İbrahim Okur’un deyişiyle davalara “rakip takımla maça çıkan sporcular havasında” bakıyor. İbrahim Okur şöyle diyordu: “ÖYM savcı ve hâkimlerinin ruh halini, basketbol ya da voleybol maçında, başlamadan önce saha ortasında kafa kafaya vererek galibiyet kararlılığı sergileyen sporcuların ruh haline benzetiyorum ben. Bu psikolojinin de etkisiyle kendilerine eleştiri getiren herkesi, mesela beni, gerçekleri görmemekle suçluyorlar.” “Özgürlük yargıçları” göreve başladı, “tutuklama kararları” veriyor... “Sansürü kaldırıyoruz” denilerek “basılmamış kitap müsveddeleri bile toplatılıyor, bunu yazan hapse atılıyor”. “Laik eğitim birliği politikası”, “bütün eğitimin dinselleştirilmesi” projesi biçiminde uygulanıyor. Elbette bütün bu terslikler, çelişkiler ve geriye dönüş yaşanırken Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini ifade eden “Yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi de ihmal edilemezdi! Bu ilkeyi, Kurtuluş Savaşı’nın tam zafer anında, Trakya’da ve tüm ülkede bütün askeri harekâtları durduran, Cumhuriyeti kurduktan sonra da komşu ülkelerle barış ve dostluk antlaşmalarıyla Türkiye’yi güvenceye alan Mustafa Kemal Atatürk dile getirmişti. İsmet İnönü bu ilkeyi, İkinci Dünya Savaşı cehennemine Türkiye’yi sokmayarak sürdürdü. Ecevit bile Kıbrıs harekâtında, sadece soydaşların canlarını güvenceye alarak sınırlı bir alanda durdu, işgali adaya yaygınlaştırmak gibi bir maceraya girişmedi. Şimdi ise bir yandan içerdeki baskıyı nefes alınamayacak ölçülerde arttıran, parti kongrelerini stadyumlara taşıyan, büyük camiler yaptırarak imzasını kent dokularına da vuran AKP iktidarı, bu ilkeyi de “Yurtta savaş, cihanda savaş” biçimine dönüştürmekte! İçerde yargı, ordu, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, doktorlar, eczacılar, sendikalar, öğretmenler, gazeteciler, yazarlar ve muhalefetle “savaşan” iktidar, şimdi bu “savaşkan” tutum ve davranışını sınır ötesine de taşıyor; Suriye ile sıcak savaşın eşiğine geldik! İlginç olan, bu savaş tamtamlarının da “bölgede istikrar”, “demokrasi ve insan hakları” adına çalınması... Sanki Esad, çok kısa bir zaman önce “Kardeşimiz” değilmiş gibi... O zamanlar bu sorunlar yokmuş gibi... Sanki hemen sınırımızın ötesindeki Kandil, ülkemizin güvenliği için bir tehdit oluşturmuyormuş ve burayı halletmişiz gibi... Sanki uluslararası mahkemelerce aranan Sudan Başkanı El Beşir’i ülkenizde ağırlamamış gibi... Sanki ArapMüslüman dünyasında başka diktatör yokmuş gibi. ??? Anadolu’nun onbinlerce yıllık tarihi, DoğuBatı ve KuzeyGüney ekseninde pek çok göçe, yerleşime ve tabii, savaşa tanık olmuştur. Batı’dan gelen saldırıların simgesi olarak genellikle yaklaşık üçbinüçyüz yıl önceki Truva Savaşı kullanılır. Güneydoğu’da ise okul kitaplarında okutulan, ama kamuoyunda pek bilinmeyen, Truva ile hemen hemen aynı zamanlarda yaşanmış olan Kadeş Savaşı vardır: Anadolu ile Arap yarımadası arasında binlerce yıldır süren bir çekişmenin doruk noktasında bir savaştır ve bugün de kan içinde yüzen Kuzey Suriye topraklarında yaşanmıştır. Cumartesiye devam! Tehlikeli sıcaklar G üney Marmara’da, bugünden itibaren 4 gün boyunca, ortalamaların üzerinde sıcaklıklar bekleniyor. Sıcaklıkların, Bursa, Çanakkale ve Yalova’da birkaç derece, Balıkesir’de ise 58 derece ortalamaların üzerine çıkacak. Bölgede yüzde 95’i bulması beklenen yüksek nem yüzünden, hissedilen sıcaklık daha da artacak. İstanbul’da sıcaklığın 40 derece hissedilmesi bekleniyor. Öte yandan Ankara, Bursa ve Elazığ valilikleri, hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle kamu görevlisi hamile ve emziren annelerle engellilerin ve kronik hastalığı olanların bugün ve yarın idari izinli sayılacağını açıkladı. Devamsızlıktan kaldı profesörü bıçakladı tih U, Prof. Dr. Maden’i bıçakladı. Olay yerinden kaçan şüpheli Mehmet Fatih U, merkez Meram ilçesinde yakalandı. Şüphelinin, 2003 yılında kayıt yaptırdığı ancak devam edemediği Veterinerlik Fakültesi’ne 2009 yılında çıkan aftan yararlanarak kaydını yenilediği öğrenildi. Evli ve 2 çocuk babası olduğu öğrenilen Mehmet Fatih U’nun Karaman’da ziraat mühendisi olarak çalıştığı, bu nedenle 2009 yılından bu yana Maden’in iç hastalıkları dersini takip edemediği için devamsızlıktan kaldığı belirtildi. BARIŞ YAMAN KONYA Bir öğrenci devamsızlık nedeniyle dersini geçemediği Selçuk Üniversitesi (SÜ) öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Maden’i bıçakladı. SÜ Veteriner Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Maden’in, Alaaddin Keykubat Yerleşkesi’nde bulunan fakültedeki odasına öğrencisi Mehmet Fatih U. (37) geldi. Mehmet Fatih U, devamsızlık konusunda dersini geçemediği Maden’den yardım istedi. Olumsuz yanıt alan Mehmet Fa Finike 45 dereceyi gördü Antalya’nın Finike ilçesinde ise hissedilen sıcaklık dün saat 11.00 itibarıyla 31 dereceye ulaştı. Ancak yüksek nem oranı nedeniyle bu değer çok daha yüksek hissedildi. Aynı saatte Finike’deki nem oranı yüzde 89 olarak ölçüldü. Bu değerler de 31 derece olan sıcaklığın 45 dereceye yakın hissedilmesine neden oldu. İnsan sağlığını tehdit eden bu sıcaklık “tehlikeli sıcak” kategorisinde kabul ediliyor. Vücudunun çeşitli yerlerinden bıçaklanan Maden’in hayati tehlikesinin bulunuyor. ANNELERİ DE BABALARI DA İSTEMEDİ Üç kız çocuğu ortada kaldı BEKİR ŞAHİN GAZİANTEP Erkek çocukları olmadığı için kavga eden anne ve babaları tarafından terk edildiği iddia edilen 3 kız çocuğu Melisa (4), İlknur (3) ve 6 aylık Adile B, koruma altına alındı. Çocukları kısa bir süreliğine evinde misafir eden ve polisin ifadesine başvurduğu baba Yaşar B.’nin amcasının oğlu Emin B. çiftin hiç erkek çocuk sahibi olmaması nedeniyle kavga ettiğini iddia etti. Emin B., “İki aile arasında 3 kız üst üste olunca kavga yaşanmış. Anlaşamadılar. Biz yuvaları yıkılmasın diye aralarını düzeltmek için Dilek’i evimize getirdik. Bu defa benim evimde kavgaya tutuşunca dayanamadım ailesine haber verdim. Ailesi gelip Dilek’i götürdü” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle