24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 TEMMUZ 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 13 3 Şirket ortaklarının 1956 yılından bu yana yürürlükte olan şirkete borçlanma yasa6762 sayılı eski Türk Ticaret Kanunu’nun, ğı kaldırıldı. ülke ve dünya ticaretinde yaşanan geliş4 Bağımsız denetimin melere paralel olarak değiştirilmesi gerekkapsamı oldukça daraltiği herkes tarafından kabul edilmişti. tıldı. Bağımsız denetime Yıllar süren bir mesai, toplumsal ve hattabi olacak şirketleri beta siyasal uzlaşı ile hazırlanan ve 1535 lirleme yetkisi Bakanlar maddeden oluşan 6102 sayılı yeni Türk Kurulu’na verildi. Ticaret Kanunu (Yeni TTK), 14 Şubat 2011 5 Denetçi raporlarıtarihinde Resmi Gazete’de yayımlandı ve nın görece önemi azgenel anlamda 1 Temmuz 2012 tarihinaltıldı. de yürürlüğe girdi. 6 İşlemlerin doğruYeni TTK’nin hazırlık aşamasında akaluğunun sağlanmasındemisyenlerin, meslek örgütlerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve ticaret hayatının öz Hakkında Kanun’da 17 başlık altında, top da önemli işlevi olacağını düşündüğümüz nesi konumundaki tüm iş çevrelerinin gö lam 84 maddeyi etkileyen tali değişiklik ya işlem denetçiliği yasadan tamamen kaldırıldı. rüşlerine başvurularak “reform” niteliğinde pıldı. Bu değişikliklerden yeni TTK’nin ruhunu bir kanun hazırlanmıştı. 7 Limitet şirketlerde, kuruluşta ve sermayenin artırılmasında, sermaye payı beYeni kanun, Türk şirketlerinin kurumsal bozan başlıcaları şunlar: 1 Anonim, limitet, sermayesi paylara bö dellerinin şirkete defaten ödenmesine ilişyönetim ilkelerinden olan şeffaflık, adillik, hesap verebilirlik ve sorumluluk kriterleri lünmüş komandit ve merkezi yurtdışında bu kin düzenleme sermayenin dörtte birinin kunin hayata geçirilerek yönetilmesini amaç lunan şirketler ile şirketler topluluğunun; bi ruluş anında, kalan kısmının ise yirmi dört lamıştı. Bu amacı gerçekleştirmek için de lançosunun, gelir tablosunun, nakit akım ayda ödenmesi şeklinde değiştirildi. 8 Limitet şirketlerde, şirket ortaklarının şirpek çok önemli düzenleme yeni TTK’de tablosunun, özkaynak değişim tablosunun, yönetim kurulu faaliyet raporunun, kâr kete verdiği borçların iflas halinde en son sıkendine yer bulmuştu. Ancak, “Türk Ticaret Devrimi” olarak ni dağıtımı genel kurul kararının, denetçi gö rada ödenmesi hükmü; şirketlerin, ortaklar telendirilebilecek bu kanunun yürürlüğe rüşünün ve buna ilişkin genel kurul kararı tarafından mali açıdan desteklenmesini girmesine sayılı günler kala büyük bir “bu nın, Türkiye ticaret sicili gazetesinde ve in engelleyeceği gerekçesiyle kaldırıldı. dama” işlemi yapıldı. Yapılacak bazı deği ternet sitesinde ilan edilmesine yönelik zo9 İnternet sitesi oluşturma zorunluluğuşikliklerde muhasebe meslek camiasının da runluluk kaldırıldı. nun kapsamı daraltıldı. Sadece Bakanlar Ku2 AŞ’lerde yönetim kurulu üyelerinden en rulu tarafından denetim kapsamına alınan dile getirdiği noktalarda az çok fikir birliği oluşmuştu ancak ne yazık ki maksat aşıl az dörtte birinin yükseköğrenim görmüş ol şirketler, internet sitesi oluşturmak zorundı. Budamayla 30 Haziran 2012 tarihinde ması şartı kaldırıldı. dalar. İnternet sitesine yalnızca kanunen yaResmi Gazete’de yayımpılması gereken ilanlar silanan 6335 sayılı kanun tesine konacak (yönetim ile reform niteliğindeki kurulu üyeleri, esas sözEŞİMİN VE BABAMIN EMEKLİ AYLIĞINI ALABİLİR MİYİM? 6102 sayılı yeni TTK, adeleşme ve sözleşme değiEmekli subay eşimin vefatı sonrası, dul ta “güncelleştirme kanuşiklikleri, sermayenin armaaş bağlanması için başvurdum. Ancak nu” haline getirildi. tırımı gibi.) başvurumu, daha önce vefat eden milBakın bu “budama” iş10 Olması gerekenin letvekili babam üzerinden yaptım ve malemi ile neler yapıldı. dışında, başka bazı ceSorularınız için maliaş bağlattım. Eşimden de ikinci emekli 6102 sayılı yeni zalar da azaltılarak caycozum?ismmmo.org maaşı hakkım var mı? Ayhan Kocaoglu .tr adresine mail ataTTK’de 16 başlık altında dırıcılık etkisi törpülendi. bilirsiniz. Tüm soKişilerin ölüm tarihleri ve kurumlarına ve toplam 25 maddeyi etBu sıralananlar ve benrular eposta ile bağlı olarak hem babadan hem de kokileyen temel değişiklik zeri pek çok düzenleme tek tek cevaplacadan aylık alma imkânı olabilmekte. yapıldı. görüyoruz ki, yeni TTK’yi nacaktır. Dosyanızın incelenmesi ve hak tespitiniz 6102 sayılı yeni TTK sıradanlaştırdı. için SGK’ye yazılı başvuru yapmalısınız. ve 6103 sayılı Türk TicaNe yazık ki, yeni TTK ret Kanunu’nun Yürürlüifadesindeki “yeni”nin içi ğü ve Uygulama Şekli boşaltıldı gibi. Bireysel Emeklilikte Neler Değişti? Geçen hafta “Doğmamış Kazanca Vergide Geri Adım” başlıklı yazımızda Bireysel Emeklilik Sistemi’ne (BES) ilişkin yapılan düzenlemeleri gündeme taşımıştık. Özellikle bireysel emeklilik sisteminden ve şahıs sigortalarından ayrılanlara yapılan ödemelerin tamamı üzerinden gelir vergisi alınması uygulamasının değiştirilmesiyle 11 yıldır süren bir hatadan dönüldüğünü anımsatmıştık. Şimdi BES’te yapılan birkaç değişikliği daha dikkatinize sunmak istiyorum. Sistemde yapılan değişiklikle 1 Ocak 2013 tarihinden itibaren ücretlinin kendi şahsına, eşine ve küçük çocuklarına ait hayat sigorta poliçeleri için ödedikleri primlerle ilgili matrah düzenlemesi geldi. Buna göre bu primlerin yarısı ile ölüm, kaza, sağlık, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçe primlerin tamamı, ödendiği ayda elde edilen ücretin yüzde 15’ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşmamak koşuluyla ücret matrahından indirilebilecek. Ayrıca, hayat ve şahıs sigorta poliçelerine dair ödenen primlerin ücret matrahından indirebilecek kısmı ücretin yüzde 5’inden, yüzde 15’ine yükseltildi. Ancak indirim tutarı eskiden olduğu gibi asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacak. 2013 yılından itibaren bireysel emeklilik sistemi katılım payları ise vergi matrahından indirilmeyecek. Ancak, bireysel emeklilik sistemi katılım payının yüzde 25’i kadarına devlet teşviki verilecek. Yapılacak devlet katkısı tutarı asgari ücretin yıllık brüt tutarıyla sınırlı olacak. Katılımcı, devletin katkı payının; 3. yılın sonunda yüzde 15’ine, 6. yılın sonunda yüzde 35’ine, 10. yılın sonunda yüzde 60’ına, emeklilik durumunda da yüzde 100’üne sahip olabilecek. İşveren tarafından ödenenler hariç, katılımcı adına bireysel emeklilik hesabına ödenen katkı paylarının yüzde 25’ine karşılık gelen tutar, devlet katkısı olarak hesaplanacak, müsteşarlık bütçesine konulan ödenekten ilgili hesaba ödenecek. Katılımcı için bir takvim yılında ödenen ve devlet katkısı tutarının hesaplanmasına esas oluşturan katkı paylarının toplamı, hesaplamaya ilişkin dönemin sona erdiği tarihte geçerli brüt asgari ücretin hesaplama dönemine isabet eden toplam tutarını aşamayacak. Devlet katkısı, katkı payı ödemelerinden ayrı olarak takip edilecek ve müsteşarlıkça belirlenen yatırım araçlarında yatırıma yönlendirilecek. Yeni TTK ve ‘Budama’ Suriye ‘Kandil’i Hayırlı Olsun!.. Elde var iki!.. Irak’ta, 1.7 milyon insanın vahşice katledilmesi, sürülmesi, tecavüze uğraması pahasına yapılandırılan Kuzey Irak yani “Büyük Kürdistan” projesinin ilk ayağı, 2003 işgaliyle tamamına erdirildi... Bugün, Türkiye’nin güneydoğusunda, adı konmamış bir devlet, her türlü kurumuyla oluşmuş durumda... Şimdi sırada Kuzey Suriye ayağı var... Yani “Batı Kürdistan”. AKP iktidarının engin desteğiyle parçalanmanın eşiğine gelen Suriye yönetimi, Türkiye sınırlarındaki askeri gücünü çekince, merkez Kamışlı olmak üzere, Türk sınırı boyunca uzanan Afrin, Kobani, Derik, Amude kentlerinde kontrol PYD’nin eline geçti... O da nedir diye soracak olursanız, yanıt çok basit: PKK’nin Suriye uzantısı!.. Daha değişik bir söylemle; 300 kilometrelik Irak sınırında uğraştığımız çapulcular, bundan böyle 877 kilometrelik Suriye sınırında başımıza bela olacak!.. Pekii, iktidar bunu göremeyecek kadar kör müydü? Hayır, değildi... Peki ya neydi?.. Tayyip Bey, yıllardır övünerek söylemiyor muydu: “Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) eşbaşkanıyım” demiyor muydu!.. ??? BOP, burada sonlanmıyor ne yazık ki!.. Irak ve Suriye, diğer deyişle Güney ve Batı Kürdistan tamam... Sırada Güney ve Doğu Kürdistan var!.. Yıllar önce ABD ordusunun “yarı resmi” dergisinde geleceğin Ortadoğu haritası yayımlanmıştı. İşte o haritada dört ülkeden toprak alarak oluşturulmuş “Büyük Kürdistan” Ortadoğu’nun kalbine sokulmuş bir hançer gibi sırıtıyordu... Amaç, İsrail’in güvenliğini sağlayacak, tüm zengin kaynakları kontrol altına alacak BOP’un tamamına erdirilmesiydi!.. Geriye iki ülke kaldı... Öncelikle İran halledilecek ve Doğu Kürdistan ayağı da tamamlanacak Allah’ın izniyle!.. Tabii bunlar yapılırken, projeye göre Türk ordusu da tepe tepe kullanılacak; tıpkı bir zamanlar Galiçya’da, Kore’de olduğu gibi... İran devreden çıktıktan sonra, Büyük Kürdistan’ın son ayağını halletmeye sıra gelecek; Kuzey Kürdistan... Bu size bir şey anlatmıyorsa Türkçesini söyleyelim: Türkiye’nin Güneydoğusu!.. Artık GAP ve İskenderun senaryoya dahil olur mu, proje Doğu Anadolu’yu da kapsar mı bilemiyorum!.. Oralara Ermenistan’ın göz diktiği ve “Yeni Sevr” uyarınca 2015’ten itibaren toprak talebini patlatacağı kesin... Zaten meşhur haritanın sahibi Albay Ralph Peters bunu açıkça söylemişti: Ermenistan, Ağrı Dağı’nı da içeren tarihi topraklarına yeniden kavuşmalı!.. ??? Sanırım, başımıza gelecekleri biraz olsun anlatabildim!.. Üstelik daha, parçalanan Suriye’nin en az üç ya da dörde bölüneceğini, bir kısmına şimdiden El Kaide’nin çöreklenmeye başladığını, Türk ordusunun fena bir provokasyonla bu savaşın içine çekilmesinin an meselesi olduğunu, bir kan denizinin içinde boğulma olasılığını anlatmadım bile!.. Tabii, şimdi soracaksınız; bu ülkeyi yönetenler ne yaptığını biliyor mu?.. İki olasılık var: 1 Bu arkadaşların, ne milli çıkarlardan, ne diplomasiden, ne bölgesel dengelerden, ne de büyük devletlerle nasıl “yatağa girileceğinden” zerre kadar haberleri yok... Devlet yönetmekle kabile reisliği arasında ne fark bulunduğunu dahi bilmiyorlar... 2 Her şeyi gayet iyi biliyor, gayet iyi görüyorlar... Ama BOP Eşbaşkanlığı’nı ve önlerine sürülen “yeni Osmanlı” havucunu öylesine hırsla sahiplenmiş durumdalar ki yaklaşan felaketi büyük bir kazanç olarak değerlendiriyorlar... Zaten ABD’ye öylesine angaje olmuşlar ki, kendilerinin ve ülkenin kaderini ister istemez “büyük efendi”ye teslim etmiş vaziyetteler… Gördüğünüz üzere iki seçenek de birbirinden berbat!.. Ülkeyi büyük bir facianın eşiğine getirip kilitleyenler, şimdi göreceksiniz “milli birlik” çığlıkları atmaya başlayacaklar... Sansür, zorbalık, “ileri demokrasi”nin vazgeçilmez koşulları olarak bir karabasan gibi halkın ve yurtsever aydınların üzerine çökecek... Fakat yapacakları hiçbir şey, BOP projesinde sona yaklaşıldığı ve burnumuzun dibinde nurtopu gibi bir ikinci “Kandil” yapılandığı gerçeğini değiştirmeyecek, ne yazık ki!.. Yetmez ama evetçilerin, yalakaların ve haymatlosların gözü aydın!.. AKP İktidarı’nın, ‘Ben Yaptım Oldu’ Tekelciliği PERİHAN ERGUN KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr Uygarlaşma ve çağdaşlaşmanın en bilinen öğeleri, ekonomide ve eğitimde akla ve bilime dayanan uygulamalardır. Çağdaş ve ileri toplumlarda bu kural yöneticilerin baş ilkesidir. Bu kurallarla yönetilen toplumlar içerde olduğu kadar dış ülkelerde de saygıdeğer olurlar. Ekonomideki gidişatımız AKP’lilerce ne denli cilalanıp parlatılsa da iktidara yandaşlığıyla ve ailevi yakınlıklarıyla desteklenen ticaret ve sanayi yoldaşlarının dışında, işsizliğin getirdiği sefalet, diplomalı yüksek eğitimlilerin boşta gezmelerinin pisikolojik acıtıcı durumlarının önemsenmemesi; bir de Anadolu toprağında asırlardır ekip biçerek yaşamlarını sürdüren köylümüzün son yıllarda sağlayacağı gelirden fazlasını harcaması, Ziraat Bankası’ndan aldığı borçlarını ödeyememesi de eklenince işlevden uzaklaşması vs. saymakla bitmeyecek daha birçok yoksunluk ve yoksulluk, Türkiye’nin gerçek yüzüdür. Yurtsever ekonomistler bunları aralıksız, hiç vazgeçmeden uyarıcılığı görev bilerek görüntülü ve yazılı medyada dile getiriyorlar. ??? Eğitim sorununa gelince; Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana “Tevhidi Tedrisat” (Eğitim Birliği) ilkesiyle yürüyegelen eğitim sistemimizin yönetmeliğini birdenbire 2012’nin başında ivedilikle ve işgüzarlıkla ortadan kaldırmaya, eğitim bilimcilere ve kurumlarına ve hatta TBMM’ye getirilip tartışılmadan, danışılmadan 4+4+4 tanımıyla 88 yıllık sistemi değiştirmeye kalktılar. Amaçlarının İH okullarını yaygınlaştırıp çoğaltmak olduğu, son günlerde birçok ortaokulda yönetmeliği değiştirmeye kalkışmalarıyla kanıtlandı. Kuruluşun programı kapsamında, ilk kez 30’lu yılların başında dinimizin gerçek öğreticilerinin yetiştirilmesi amacıyla Atatürk tarafından açtırılmıştı. Bu öğretim okullarının sayısı yeterliyken ortaokulları işgal edercesine yaygınlaştırıp çoğaltarak orta öğretimin yok etmeye kalkışılması doğal olarak veli, öğrenci ve hatta halkımızda tepkilere neden oldu. Bilindiği gibi bu okullar meslek liseleri niteliğindedir. Buradan mezun olanlar yükseköğretim kurumlarına gidebilmek için 23 dersten eşlik sınavına girip geçtikten sonra istedikleri üniversiteye girebilirler... Ülkemizde bu yolla yüksek tahsil yapmış olan çok başarılı ve ün yapmış kişiler de çokçadır. Bu sistem kimseyi mağdur etmeden yürüyüp giderken apar topar Öğretim Birliği Yasası’nı ve ortaokulları ME’den kaldırma girişimleri kitlesel tepkilere neden olmuştur... Ayrıca; bu uygulamayla yetiştirilecek çocuklarımızın müspet ilimlerden ve çağdaş kültürden uzak kalacağı da yadsınamaz bir gerçektir. Çok sakıncalı olarak gördüğüm uygulama isteminden eğitime yıllarını vermiş ve çok değerli öğrenciler yetiştirmiş emekli bir öğretmen olarak dileğim iktidarın sağduyuyla bu yanlıştan ivedilikle vazgeçmesidir. ??? İçişlerimizde düzeltilmesi gereken sayısız sorun varken AKP iktidarı dışişlerinde de Türkiye Cumhuriyeti’nin baş ilkelerinden olan“Yurtta sulh, cihanda sulh” siyasetinden de ayrı düşüyor. Bu tutumunun son günlerdeki en önemli siyasası ABD taşeronluğuyla en yakın sınır komşumuz Suriye’ye karşı yürüttüğü savaşçı tavırdır. Karşı olduğum bu sorunlu konuda tüm duygu ve düşüncelerimle eş olan eğitimci/hukukçu Sayın Ertuğrul Kazancı’nın 20 Temmuz’da gazetemizde “Bağımsız Dış Politika Onuru” başlığıyla yayımlanmış olan yazısından beyinlerimize iyice yerleşmesi için alıntı yapacağım. “Bangladeşli ozan Nazrul İslam’ın 1919 yılında yazdığı ünlü şiirinde Anadolu’da başlayan antiemperyalist ihtilali ‘Kükre, bize kuvvet ver kutsal hıncından/ Bu hınçta özgürlük var, bağımsızlık var’ şiirinden esinlenmeyenler, Karayipler’e Atatürk’ün ‘Nutuk’ yapıtını bile getirerek okuyan Fidel Castro’nun ‘Mustafa Kemal varken neden başka önderlikler arıyorsunuz’ öğüdünden ders alsınlar. Şili başkenti Santiago’da İsmet İnönü’nün ‘Vatan sana minnettardır’ levhalı Atatürk büstünün niçin orada olduğunu düşünsünler veya Venezüellalı devrimci Chavez’in ülkesinde model olarak donattığı Kemal Atatürk tanıtımlı sosyal fabrikalara, yani kamu iktisadi teşekküllerine bir baksınlar.” Ey “Gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar’ın” dikkatlerine sunulur. ??? Bu yazımda Kurtuluş Savaşı’na kararın ön adımlarından olan 23 Temmuz 1919’da toplanan Erzurum Kongresi’ne, devamı olan kesin kararlı 04 Eylül Sivas Kongresi’ne, özellikle de Atatürk’ün yol göstericiliğinde İsmet Paşa’nın dâhiyane siyasetiyle emperyalistlere 24 Temmuz 1923’te kabul ettirilen bağımsızlık ve özgürlük senedimiz Lozan Antlaşması’na yer vermeliydim. Kurtuluş ve kuruluşumuzu sağlayanlara sonsuz borçluluk ve saygıyla. HARBİ SEMİH POROY BULMACA SOLDAN SAĞA: SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 HAYAT EPİK TİYATROSU MUSTAFA BİLGİN hetiyatrosu@mynet.com 1/ Grimm Kar 1 deşler’in tanınmış bir masalı. 2/ Pa 2 dişah ya da vezir 3 kavuklarında bu 4 lunan tüy ya da püskül biçiminde 5 ki sorguç... Alın 6 ya da boynuzla vuruş. 3/ Döküm 7 cülerin kullandığı 8 ağaçtan yapılmış 9 kalıp... Bir göster1 2 3 4 5 6 7 8 9 me sıfatı. 4/ 1942’de Çanakkale Boğazı açıkla 1 V A R Y A N T A rında batan ve 39 kişilik 2 E S N E K R E Y mürettebatının tümü ölen 3 R A M O R İ N A Türk denizaltısı. 5/ Hiz 4 Ç P E R İ T O N met hayvanlarının aya 5 E S İ N T O L ğına çakılan demir... Ha6 N A R İ N N A Z vaalanlarında bulunan E Ş G O ve çevredeki uçak hare 7 İ L İ A D A M ketlerini denetlemeye ya 8 K İ N G rayan sistem. 6/ Bir 9 P A R A N O Y A renk.. Erzurum’un bir ilçesi. 7/ Kendi adını taşıyan tarihiyle ünlü Osmanlı tarihçisi... Afrika’da yaşayan bir antilop. 8/ Sıcak bölgelerde yetişen çok sert bir ağaç... Küba kökenli bir dans ve müzik. 9/ Niğde, Nevşehir yörelerinde yetişen ve kaliteli bir şarap veren beyaz üzüm cinsi... Bir zaman birimi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Don Kişot’un atının adı. 2/ Soyundan gelinen kimse... Belirtiler, işaretler. 3/ Ekmek yapmak için çeşitli tahılların yasaca gerekli karışım oranı... “ kapılı bir handa/Gidiyorum gündüz gece” (Âşık Veysel). 4/ Çimlenmiş buğdayın kaynatılmasıyla yapılan bir tür yemek... Kemiklerin yuvarlak ucu. 5/ Necati Cumalı’nın bir oyunu. 6/ Bez dokuma tezgâhı... Akıl. 7/ Bir gıda maddesi... Çökelek, taze soğan ve zeytinyağıyla yapılan bir tür salata. 8/ Fasulye... Göçebelerin konak yeri. 9/ “Seni düşündükçe/Atlara veriyorum” (İlhan Berk)... Fas’ın başkenti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle