Katalog

29 NİSAN 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 İşkence kaydı tutmadık Kara Kuvvetleri Komutanlığı, cezaevlerindeki işkencelerle ilgili arşivini taramak yerine mahkemeye, ‘30 bin dava dosyası var, bulamayız; sanık ismi verin ama böyle de aramak uzun sürer’ yanıtını verdi ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 12 Eylül döneminde cezaevlerinde yapılan işkencelerle ilgili bilgi ve belge isteyen mahkemeye tartışma yaratacak bir yanıt verdi. Darbe sonrasında cezaevlerinde yapıldığı iddia edilen işkencelerle ilgili arşivinde “ayrı bir fihrist veya kayıt sisteminin bulunmadığını” bildiren Kara Kuvvetleri, sıkıyönetim savcılıkları ve mahkemelerinde toplam 31 bin 219 dosya bulunduğunu, bunla rın tek tek her sayfasının incelenmesinin fiilen mümkün olmadığını savundu. Komutanlık, mahkemeden işkence gördüğünü iddia eden sanık ismi, yargılandığı sıkıyönetim mahkemesi ve dosya esas numarasını istedi ancak bu yolda dahi incelemenin çok uzun süreceğini iddia etti. Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi 12 Eylül davası kapsamında MİT, Adalet Bakanlığı, Jandarma ve Kara Kuvvetleri’nden 12 Eylül askeri darbesi sonrasında başta Mamak olmak üzere cezaevlerinde yapılan iş kencelerle ilgili kurum içerisinde bulunan bilgi, belge ve özellikle görüntü kayıtlarını istemişti. Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan mahkemeye gönderilen yazıda şunlar kaydedildi: “Sıkıyönetim arşivinde, bu tarih itibarıyla kesinleşmiş ve infaz edilmiş Sıkıyönetim Komutanlıkları Askeri Savcılıkları/Mahkemeleri’ne ait toplam 31 bin 219 soruşturma/dava dosyası muhafaza edilmektedir. Sıkıyönetim Komutanlıkları Askeri Savcılıkları/Mahkemeleri dışında herhangi bir kuruma ait bil gi, belge ve görüntü bulunmamaktadır.” Yazıda, “12 Eylül darbesi sonrasında cezaevlerinde yapıldığı iddia edilen işkencelerle ilgili ayrı bir fihrist veya kayıt sistemi bulunmadığı” iddia edilerek “Mevcut fihrist sistemi, sanık ismi, yargılandığı sıkıyönetim mahkemesi ve dosya esas numarası üzerinden incelemeye imkân vermekte olup, bu bilgiler belirtilmediği takdirde, 30 bini aşkın dava dosyasının tek tek her sayfasının incelenmesi fiilen mümkün bulunmamaktadır” denildi. Beraata protesto Tecavüze Karşı Kadın İnisiyatifi, Fethiye’deki toplu tecavüz davasında tüm sanıkların beraat ettirilmesini protesto etti. Türkiye’nin kadınlar için güvenli bir ülke olmaktan çıktığını belirten eylemci kadınlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’i “tecavüze karşı adaletin yerini bulması için” göreve çağırdı. (SERKAN YILDIZ) Şiddet gören kadınlar Ölüm korkusu yaşıyorlar SEVİL ARINAN ANKARA Eşinden şiddet gördüğü için barolara şikâyette bulunan her 5 kadından biri, başvurusunda “ölüm korkusu” yaşadığını dile getirdi. İstanbul’daki baroyu 2011’den bu yana 10 bin, Ankara Barosu’nun yaşama geçirdiği Gelincik Hattı’nı 10 bin 500 kadın eşini şikâyet etmek için aradı. Türkiye’nin metropol kentleri arasındaki İstanbul ve Ankara’da baroları arayan kadınların en fazla şikâyeti alkol kullanımı, namus, ekonomik nedenler, aldatma ve fizikselcinsel şiddet konusunda oldu. Kadınlar eşlerinin yanında annebaba, kardeş ve çocuk şiddeti gördüğünü de kaydetti. 5 kadından 1’i ölümü bekliyor İstanbul Barosu’nu geçen yıldan bu yana 10 bin 135 kadın eşini şikâyet etmek için aradı. Kadınlardan 3 bin 891’i boşanmak istedi. 872’sine koruma kararı verildi. Ayrıca her 5 kadından 1’i ölüm korkusu yaşadığını, hayati tehlikesinin bulunduğunu bildirdi. İstanbul Barosu’nu 2008’de 6 bin 782 kadından 2 bin 314’ü boşanma, 218’i koruma kararı, 2009’da 6 bin 370 kadından 2 bin 371’i boşanma, 85’i koruma kararı, 2010’da 6 bin 87 kadından 2 bin 484’ü boşanma, 56’sı koruma kararı için aradı. Sessiz telefonlar arttı Ankara Barosu’nun yaşama geçirdiği Gelincik Hattı’nı ise 2011’de 10 bin 500 kadın aradı. Eş şiddetinden yakınan kadınların 1100’ü telefonla aramak yerine şahsen başvurudu. 900 mağdur kadına yol gösterildi. 200 kadın sığınmaevine yerleştirildi. Gelincik avukatları, sessiz telefonların sayısında artış olduğuna dikkat çekiyor. ERZURUM Doktora bu kez de ‘namahrem’ Sağlıkçılara hukuk yardımı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Sağlık Bakanlığı, sağlık personeline karşı suç işlenmesi durumunda personelin kendisine ya da yasal mirasçısına avukatlık hizmetinde bulunacak. Bakanlık şiddetten mağdur olan personele mevcut TCY hükümlerine bağlı olarak hukuki yardım verilebilmesi için yönetmelik yayımladı. Hukuki yardım mağdurun ya da yasal mirasçısının talebi doğrultusunda verilecek ve ücretsiz olmayacak. dayağı Haber Merkezi Gaziantep’te görevli doktorun hasta yakını tarafından öldürülmesinin ardından, Erzurum’un Horasan ilçesinde de, Devlet Hastanesi Acil Servis sorumlusu Dr. Cemil Kürkçü (27), kadın hastaya iğne yapması için erkek sağlıkçıyı görevlendirdiği gerekçesiyle hasta yakınları tarafından tekmetokat dövüldü. Doktor ve bir hemşirenin dövülmesi güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Dr. Kürkçü, 15 Nisan’da oğulları tarafından hastaneye getirilen H.K’ye ağrı kesici iğne yapılması gerektiğini söyledi. O sırada hemşireler yemekte olduğu için Kürkçü, hastaya erkek sağlık görevlisinin iğne yapmasını istedi. Hasta yakınları erkeğin ‘namahrem’ olduğu için iğne yapamayacağını söyledi. Kürkçü ile tartışan H.K’nin üç oğlu, Kürkçü’yü tekme tokat dövdü. Gözaltına alınan 3 kişi, savcılıkça tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Memleketi Yozgat’a dönen Kürkçü, bir daha Horasan’a gelmeyeceğini söyledi. ‘Ölüm sınırında 102 kişi var’ ? İstanbul Haber Servisi Tecride Karşı Mücadele Platformu ve Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (TUADDER) dün Galatasaray’da yaptıkları iki ayrı basın açıklamasında, cezaevlerindeki hak ihlallerine ve hasta tutuklu ve hükümlülerin durumlarına dikkat çekti. Cezaevlerinde ölüm sınırında 102 hasta tutuklu olduğuna dikkat çekilen eylemlerde, F tipi cezaevlerinde tecrit işkencesinin uygulandığı anlatıldı. C MY B C MY B