Katalog

29 NİSAN 2012 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Susuzluğun külü bir ılgın yaratır yüreğimde, suyun saydam kaynağı gibi... Yitik kuytu ormanları beklerim bir günün aydınlığında, ilkyazın ilk günlerinde. Umut ve umutsuzluk... Tutku ve sevda... Dağılan mavilikleri yeniden toplamak isterim, çizgili sözcüklerin yüreğimin içine nasıl işlediğini öğrenmek... Çocuk gözleri büyür ansızın! Şaşırırım... Bir cumartesi öğleden sonrasında, acelesi olmayan bir duygu unutturmuştur artık bana saatleri. Zaman durmuştur... Bir olayın sonunda, ondan kalmış her şeye tutsaklıktır yaşadığım. Bir gencin çığlığını duyarım, mazgalların olduğu yerde. Acıların fırtınasını, köşe başını tutmuş katilleri görür gibi olurum... Güney rüzgârları estiği saatlerde nice kıyımlar gelir aklıma. Bir zaman tünelinden geçerim, o alaca öfkeyi soluklayarak. ??? Sınırsız bir özgürlüğü, tutukluluk sürelerinin hükümlülüğe dönüştüğü bir ülkeyi düşünürken, açması zor bir tomurcuk gül gelir aklıma. Oysa benim öyküm umudu ve umutsuzluğu anlatır, sevincin ve hüznün resmini çizer ırmak kıyılarında. Gün batar karanlık çöker... Yıldızlar da yok işte, ay ışığı da... Gizlenmişler ya da kaçmışlar işte... Haydi anlatın bana, hücrede nasıl yaşanır? Kaç faili belli ama meçhul kalmış cinayet dosyası var tozlu raflarda duran, bilen var mı? Bilen var mı, eksiksiz yaşamanın ne olduğunu?.. Sevgiyi! Tutkuyu! Aşkı! ??? Vatan için yapılan katliamlar, cinayetler ve o korkunç 90’lı yıllar. O söylemler: dönüşünce gelişigüzel bir yazı yazmak vardı aklımda. Kafam karmakarışıktı... Oturup düşündüm uzun uzun. Jacques Prevert’in dizelerini okurken, gecenin orkestrası çalmaya başladı. Düş yorgunuydum ve uykusuzdum. Bir flütü aldatan parmaklarda, hilebazların, iğneledikleri parlaklıklardan maviye çalan bir kent ayaklarımın altındaydı. Tam bu sırada Nezval’ın karamsarlığı gelip çöktü gecenin içine. ??? AKP milletvekili Oya Eronat’ın şair Metin Altıok’un kızı Zeynep’e yönelttiği soru, tiz çığlıkları, acıları yeniden canlandırdı içimde: “Keşke Aziz Nesin konuşmasaydı da babam ölmeseydi dediniz mi?” Kafaya bakar mısınız siz! AKP milletvekili katliamı düzenleyenleri, arkasındaki derin güçleri ortaya çıkarmasını bir kenara bırakmış, ne soruyor... Ali Nesin gereken tepkiyi verdi ama neye yarar! Bir uykusuz gece, ilkyaz yağmuru... Yorgo Seferis’in uyanık bir sevgisi, güçlü adımları, sınırsız istek bir anda yok olup gitmişti işte. Kanlı 1 Mayıs 1977’nin asıl 5 raporu, 12 Eylül davasının görüldüğü mahkemeye gönderilmemişti... Alkol yasağı, 19 Mayıs kutlamaları, Aydınlanma devriminin getirdiği eğitim sistemini giderek ortadan kaldırma isteği. İşin kolayı bulunmuştu: “Kemalist ve ceberut devlet!” ??? Nereden nereye gelmiştik... Kontrgerilla, devlet içinde örgütlü çeteler, “vatan bizimdir” naraları ve “ılımlı İslam”a giden yol... Ve bir kandırmaca sürüp gidiyordu... Sermayeemek çelişkisi, örgütlü toplum, demokrasi ve özgürlükler... Geçiniz... Geçiniz... Geçiniz... Nedir Bu Aziz Nesin Düşmanlığı?.. “Ne yaptıksa devlet için, görev aşkı için...” Hani hesap sorulacaktı? Yasalar, hukuk, adalette eşitlik, temel hak ve özgürlükler. Herkese gerekli değil mi? Ve dün akşam taştan uykudan gelen sesler, bir yas yağmuruna Başbakan Erdoğan, MÜSİAD Genel Kurulu’nda 28 Şubat’a ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (AA) Erdoğan MÜSİAD Genel Kurulu’nda yine CHP’yi hedef aldı ‘Genleriyle oynansın’ FEVZİ TÜRKERİ ‘Polis yerine tebligat yeterdi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 28 Şubat soruşturmasında tutuklanan emekli Jandarma Genel Komutanı Fevzi Türkeri, savcılık sorgusunda gözaltına alınma şekline sitem etti. Türkeri, kendisini sorgulayan Özel Yetkili Ankara Başsavcı Vekili Hüseyin Görüşen’e, “71 yaşında emekli bir askerim. Adli makamlar tarafından çağrılmayı bekledim. Polis tarafından gözaltına alınmam yerine tebligatla çağrılsaydım zaten ifade vermeye gelir, adaletin yerine gelmesine katkıda bulunurdum” dedi. Karadayı’yı işaret etti 28 Şubat döneminde verdiği brifiglerin Batı Çalışma Grubu (BÇG) ile bir ilgisinin olmadığını, bunun dönemin Genelkurmay Başkanı’nın (İsmail Hakkı Karadayı) emri üzerine yapıldığı belirten Türkeri, BÇG konusunda ise “Bu düzeyde bir düzenlemenin ve çalışmanın dönemin Genelkurmay başkanının emri ve bilgisi dışında gerçekleştirilmesi ihtimali bulunmamaktadır” diye konuştu. 28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklanan emekli Orgeneral Fevzi Türkeri, Sincan Cezaevi’nde OYAK Yönetim Kurulu Başkanı, emekli Korgeneral Yıldırım Türker ile aynı odaya konuldu. İstanbul Haber Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 28 Şubat soruşturmasına ilişkin değerlendirmelerini ağır bir dille eleştirerek “Cadı avı mağduru görmek isteyen 28 Şubat sürecine baksın” dedi. CHP’yi darbeler karşısında dik durmamakla suçlayan Erdoğan “Çünkü bunların zihniyetleri hiç değişmedi. Gen aynı gen. Dünyada genlerle oynuyorlar, bir de bunların genleri ile oynasalar” diye konuştu. Erdoğan, dün Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen 21. Olağan Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada 28 Şubat süreci ve CHP’ye geniş yer ayırdı. Erdoğan, statükocuların ve sırtını devlete dayayan sermaye çevrelerinin, Anadolu’nun işadamlarını sadece bayi olarak görmek istediklerini savundu. Kemal Kılıçdaroğlu’nun, 28 Şubat soruşturmasına ilişkin önce “intikam”, daha sonra “Ben darbelere karşıyım” şeklinde açıklamalar yaptığını belirten Erdoğan, “Neden? Çünkü diyeti var, 28 Şubatçılara borcu var, 28 Şubat’ta kendisini SSK koltuğuna yeniden oturtanlara karşı diyet borcu var. 15 yıl önce 28 Şubat’ı yapanlar, bugün en azından yaptıklarının arkasında durmak gibi bir tutarlı duruş içindeler” iddialarında bulundu. Erdoğan, televizyon yayınlarında ekranların altından “akan borsa verileri” gibi Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarının da yayımlanabileceği benzetmesi yaptı. CHP’nin müdahaleler karşısında dik durmadığını savunan Erdoğan “Çünkü bunların zihniyetleri hiç değişmedi. Gen aynı gen. Dünyada genlerle oynuyorlar, bir de bunların genleri ile oynasalar... Çok şey değişir” ifadelerini kullandı. Erdoğan, “28 Şubat sürecinde, bizim de sizlerin de neler yaşadığını bir biz biliyoruz, bir de Allah biliyor” diye konuştu. CHP’Lİ GÜRSEL TEKİN: 12 Eylül yasaları kaldırılmalı KARAMAN (Cumhuriyet) CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, “12 Eylül’ün getirmiş olduğu yasalar devam edecekse, (Kenan) Evren’i yargılasanız ne olur, yargılamasanız ne olur?” diyerek tüm partilere, 12 Eylül’ün getirmiş olduğu antidemokratik uygulamaları kaldırma çağrısı yaptı. Tekin, partisinin Yunus Emre Konferans Salonu’ndaki Karaman il kongresinde yaptığı konuşmada, son 30 yıla bakıldığında, 12 Eylül de dahil olmak üzere demokrasi ve özgürlük konusunda ciddi tahribatlar yapıldığının görüleceğini söyledi. Turgut Özal 1983’te başbakan olduğunda ilk taahhüdünün 12 Eylül’ün getirdiği tüm yasaları değiştirmek olduğunu ifade eden Tekin, “Sonraki tüm iktidarlara baktığımızda aynı taahhüt söz konusuydu. Değişti mi acaba? Niye değişmiyor? 12 Eylül ile hesaplaşacaksınız, 28 Şubat ile hesaplaşacaksınız, 27 Nisan ile hesaplaşacaksınız ama onların getirmiş olduğu bütün antidemokratik uygulamaların da üstüne oturacaksınız. Böyle bir çelişki olabilir mi?” dedi. Tekin şunları söyledi: “Sayın Erbakan yaşarken neden 28 Şubat açılmadı? Onu da sizin takdirinize bırakıyorum.” C MY B C MY B