Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2012 PERŞEMBE 4 HABERLER Öğrenciler Kuran derslerinin yanında farklı mezhep ve dinlere ilişkin dersleri de seçebilecek CHP Bu Yolu 65 Yıl Yıl Önce de Denemişti İki tüzük kurultayının galibi Kemal Kılıçdaroğlu, Radikal’e şunu söylemiş: CHP’nin dine karşı olduğu algısı yanlıştır, değişecektir. Konuyu irdelemeye girmeden önce, bu kaygının ve çabanın yeni olmadığını, çok partili hayata geçişte daha 1947’de CHP’nin aynı yolu denediğini belirtmek isterim. Bu konuda, Altan Öymen’in “Değişim Yılları” adlı yapıtının 276 – 294 sayfaları ilginçtir, özetleyerek aktaralım: “Yeni kurulan Millet Partisi iktidara karşı politikalarını daha da sertleştirmişti. Millet Partisi’nin tutumu Demokrat Parti’yi de etkiliyordu... Bu gidişten CHP de nasibini alıyordu... Parti içinde demokrasiye geçişle birlikte, gelişen akımın özeti şuydu: ‘Muhalefettekiler bizim dinsiz olduğumuzu söylüyorlar. Hatta bize din düşmanı diyorlar. Bu suçlamalardan kendimizi kurtarmalıyız. Bizim en az onlar kadar dine saygılı olduğumuzu göstermeliyiz.’ Bunun çaresi olarak da, okullara yeniden din dersleri konulmasını, imamhatip yetiştirecek kurslar açılmasını bir ilahiyat fakültesi kurulmasını istiyorlardı. Bu istekler CHP’nin 1947 kurultayında dile getirilmişti... ??? ...Bu isteklerin Meclis’teki öncülüğünü CHP’nin iki milletvekili yapıyordu.... Biri bazılarının ‘büyük hatip’ dediği Türk Ocakları’nın eski başkanı ve eski Bükreş Büyükelçisi Hamdullah Suphi Tanrıöver’di. Öteki Milli Mücadele’nin ‘sivil paşa’sı diye anılan Sinan Tekelioğluydu. İkisi de daha sonra CHP’den istifa edecekler, 1950 seçimlerine DP listesinden girip yeniden seçileceklerdi.” Altan Öymen, “Sadece iki muhalefet partisinden, sadece CHP’nin tabanından da değil, basından da geliyordu” dediği baskılar karşısında İnönü’nün önerisiyle orta yol formüllerinin aranıp bulunduğunu, bir grup kararıyla kamuoyuna açıklandığını belirtiyor. Karara göre, ilkokulların son iki yılında seçmeli din dersleri okutulacak, bu derslerin program ve kitapları Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından hazırlanacak, Milli Eğitim tarafından onaylanacaktı. İmamhatip ve vaiz yetiştirecek kurumlarla bir İslam ilahiyat fakültesi kurulmasına da karar verilmişti. O sırada işbaşında bulunan ve bu konuda hazırlıkları başlatan Hasan Saka hükümeti 1948 yılı ocak ayı başında istifa etti. İki hafta içinde, Şemsettin Günaltay yeni hükümeti kurmayı kabul etti. Şemsettin Günaltay İslam dini ve tarihi üzerinde uzmanlaşmış bir Darülfünun hocasıydı. İttihat ve Terakki’den İstanbul Meclisi’ne mebus olarak girmiş ve örgütün İslamcı kanadında yer almıştı. ??? Şemsettin Günaltay’ın adı, son yıllarda, Fethullah Hoca Efendi’nin kendisinin bir eserinden intihal yaptığı iddialarıyla gündeme geldi. Bütün bunlar olurken, İnönü’nün “candan desteklediğini” ileri sürdüğü, ama toprak ağalarının şiddetle karşı oldukları Köy Enstitülerine de darbeler indirilmeye başlanmıştır. Gelin görün ki bütün bu çabalar, büyük toprak sahiplerinin eseri “dörtlü takrir”le başlatılan Demokrat Parti karşısında CHP’nin 1950 yenilgisini engellemedi. CHP yine de aynı yönde çabasından vazgeçmedi. Nitekim DP, iktidara geldikten bir ay sonra, 16 Haziran 1950’de TBMM Genel Kurulu’na getirdiği Arapça ezan yasağını kaldıran önerisine de “Arapça ezan isteyenler dindardır, Türkçe ezan isteyenler dinsizdir” algısının egemen olduğunu düşünerek karşı çıkmamışlardır. Ama CHP’nin bu tutumu 1954 seçimindeki büyük bir yenilgiyi engellemedi. CHP’nin DP karşısında oylarını arttırması Türkiye’nin ekonomik siyasal, hukuki sorunlarına yeni çözümler üreten önerilerle girdiği 1957 seçimiyle oldu... Diyeceğim o ki, haksız din karşıtı algısından kurtulmak kaygısıyla CHP 65 yıl önce de Kılıçdaroğlu’nun ve kimi yandaşlarının önerdiği yolu tutmuş, sonuç alamamıştı. Siyasette iki kez tekrarlanan hataya artık hata denilmez. YARIN: “Yeniyi Eskide Aramak” Alevilere de seçmeli ders MAHMUT LICALI ‘DİNSİZLİK’ TARTIŞMASI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Milli Eğitim Komisyonu’nda söz alan AKP’li Osman Çakır’ın, “1932’den 1950’ye kadar ‘Allah’ demeyi bile yasakladınız” ifadesi gerginliğe neden oldu. CHP’li vekiller “Haddini bil. Böyle laf olmaz” diye bağırmaya başlarken sıraya vurarak Çakır’ı protesto etti. CHP’li Oktay Ekşi yerinden kalkıp Çakır’ın yanına giderek, “Beyefendi kim yasaklamış. Bana bir örnek gösterin” dedi. CHP’li Muharrem İnce, “Allah, din, kitap sizin tekelinizde mi? Yalnızca siz misiniz Müslüman, biz Müslüman değil miyiz?” diye bağırdı. Verilen aranın ardından Çakır, kullandığı ifadeden dolayı özür diledi. ‘4+4+4 GERİ ÇEKİLSİN’ Haber Merkezi Kadın Araştırmaları Derneği, 8 Mart Kadınlar Günü nedeniyle yayımladığı mesajda, “4+4+4” eğitim modelininin genç kızları Cumhuriyet’in kazanımlarından mahrum bırakacağı vurgulandı. Dernek Başkanı Necla Arat tarafından hazırlanan bildiride, yapılması planlanan reformun genç kızları birer kadın, birer ana haline getireceği kaydedilirken, “Türkiye’de ‘kitlesel bir kız çocukları kıyımı’ sonucu yaratılacaktır” denildi. Bildiride ayrıca, 8 Mart öncesinde hazırlanan ve sonuçları itibarıyla kız çocuklarına yönelik yaşam şanslarını ve gelecek umutlarını yok edici kitlesel kıyım projesinin derhal geri alınması istendi. CHP’DEN 25 İLDE ARAŞTIRMA ANKARA Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kesintili eğitim kapsamında hem imamhatip ortaokullarını yeniden açacak hem de ortaokullara imam hatip okullarında okutulan Kuranıkerim, fıkıh ve kelam gibi seçmeleri dersleri getirecek. MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü (DÖGM), TBMM’de görüşmelerine devam edilen kesintili eğitim önerisinde yer alan yönlendirme sistemi kapsamındaki seçmeli derslere yönelik çalışma başlattı. Yapılan değişiklikle ortaokul olarak tanımlanan ikinci kademedeki öğrenciler zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi derslerinin yanı sıra DÖGM tarafından doğrudan “din eğitimine” yönelik hazırlanacak farklı mezhepler ve dinlere ilişkin dersleri seçebilecek. Seçmeli din eğitimi dersleri zorunlu din kültürü ve ahlak bil gisi dersinden daha farklı bir program yapısında olacak. Seçmeli din dersleri kapsamında Aleviler, Süryaniler, Hıristiyanlar ve Museviler için de seçmeli din eğitimi dersleri getirilecek. Ortaokul öğrencilerine yönelik hazırlanacak Kuran dersleri için imam hatip liselerinin müfredatından yararlanılacak. İmam hatip liselerinde okutulan kelam ve fıkıh gibi mesleki dersler de seçmeli ders havuzuna alınacak. Ortaokullarda seçmeli Kürtçe derslerinin de açılması gündeme geldi. Bakanlıkta bu konuda net bir karar alınmazken komisyonda CHP’li Sezgin Tanrıkulu, anadilde eğitim konusunun CHP’nin parti programında yer aldığını belirtmesi üzerine Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, “Ben teklifi okuyunca görebileceğinizi varsaydım” demesi ortaokullarda seçmeli Kürtçe dersinin konulabileceği yorumlarına neden oldu. Bakan Dinçer, daha sonra yaptığı açıklamada, bu anlamda bir açıklama yapmadığını belirtti. ‘Halk 4+4+4’ü bilmiyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’nin 25 ilde 1200 denekle yaptırdığı algı araştırmasına katılanların yüzde 91.1’i “4+4+4” yasa önerisi konusunda yeterli bilgi verilmediğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’a “Eğitim yasamızı barış, sevgi ve hoşgörü ortamında çıkaralım” çağrısını yineledi. Kılıçdaroğlu, dün düzenlediği basın toplantısında mart ayında yaptırdıkları “Güncel konularla ilgili algılar araştırması” sonuçlarını hakkında şu bilgileri verdi: “‘Size çocuklarınızın veya yakınlarınızın bu kanundan nasıl etkileneceğiniz konusunda yeterince bilgi verildi mi?’ sorusuna yanıt çok çarpıcı. Yüzde 91.1 hayır, bilgi verilmedi. Eğitim gibi bir konuda, halktan habersiz, gizli kapaklı iş çeviren bir hükümetin nesine güvenelim biz? Sayın Başbakan grup toplantısında ‘Beni imam hatip okulu mezunu olarak üniversiteye almadılar. Bana gideceksin bir de lise bitireceksin dediler. Bize hendek atlattılar’ diyor. Sayın Başbakan; şikâyetinin 28 Şubat’la ilgisi yok. Sayın Başbakan, 40 yıl önce yaşadığınız travma sizi etkilemiş. Bu travmayı 40 yıl sonra bir kinle parlamentoya taşımak doğru mudur? Bir Başbakan intikam nefret duygusuyla hareket etmez. ‘Kız çocuklarının 10 yaşından sonra okulu terk etmesi sizce uygun mudur?’ sorusuna yüzde 97.7 oranında hayır cevabı geldi. ‘Erkek çocuklarının, 10 yaşından sonra okul yerine çıraklık eğitimine giderek çalışmaya başlamaları sizce uygun mudur?’ sorusuna verilen cevap yüzde 86.5 oranında hayırdır.” Grup toplantısındaki uzlaşma çağrısını yineleyen Kılıçdaroğlu, “Size bütün samimiyetimle elimi uzatıyorum. Gelin ülkemizin geleceğini, çocuklarımızın geleceğini ilgilendiren eğitim yasamızı, sevgi, barış, hoşgörü ortamında çıkaralım” dedi. Kılıçdaroğlu bir soru üzerine önerinin getiriliş tarzının doğru olmadığını vurgularken “Teklifin arkasında AKP’yi, bakanları göremiyoruz. Bu teklifi verenlerin acaba çocukları var mı” diye sordu. TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİ İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN Çiçek: Birtakım görüşmeler oluyor AYŞE SAYIN ANKARA Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nda, muhalefet milletvekillerinin tutuklu milletvekilleri konusunda yeterince “inisiyatif almamakla” eleştirdiği TBMM Başkanı Cemil Çiçek, “Birtakım görüşmeler gelişmeler oluyor” dedi. TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun önceki günkü toplantısına, “tutuklu milletvekilleri”nin durumu damgasını vurdu. CHP’li Atilla Kart , CHP İzmir Milletvekili ve gazetemiz yazarı Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal’ı Silivri Cezaevi’nde ziyaret ettiğini belirterek bu konuda Meclis Başkanlığı’nın adım atması gerektiğine işaret etti. BDP’li Komisyon Üyesi Ayla Akat Ata da, Çiçek’i yeterince inisiyatif almamakla suçlayarak “Siz bizim önümüze düşüp, tüm tutuklu milletvekillerini ziyaret etmeliydiniz. İnisiyatif almalıydınız” diye sitem etti. Bunun üzerine Çiçek, “Sizler de hepiniz kendi partili milletvekilleri nizi ziyaret ediyorsunuz. Diğerlerini niye ziyaret etmiyorsunuz?” karşılığını verince CHP’li Kart, “Sizin konumunuz farklı. Siz Meclis Başkanısınız; o ayrı, bu ayrı” dedi. CHP ve BDP’li üyeler, hakkında kesinleşmiş mahkeme kararı bulunan Van Bağımsız Milletvekili Kemal Aktaş’ın milletvekilliğinin düşürülüp düşürülmeyeceği konusunda da Meclis Başkanlığı’nın nasıl bir yöntem izleyeceğini sordular. Bunun üzerine Çiçek, tutuklu milletvekilleriyle ilgili süreçten kendisinin de rahatsız olduğunu belirterek “Ama zannedilmesin ki bir şey yapılmıyor. Maksat, üzüm yemek, bağcı dövmek değil. Birtakım görüşmeler gelişmeler oluyor. Her şey toplumun önünde mi yapılır?” dedi. Muhalefet milletvekillerinin yapılan çalışmalarla ilgili bilgi istemesi üzerine de Çiçek, “Nelerin yapılacağını şimdi sizlere söyleyemem. Çünkü altyazı olarak ekranlardan geçiyor” diyerek muhalefete sitem etti. Uzlaşma çağrısı [email protected] Belli şartları taşıyan hükümlülere denetimli serbestlik uygulanacak Tahliye için uysallık şartı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu’nda imzaya açılan Denetimli Serbestlik Tedbiri Uygulanarak Cezaların Uygulanmasına İlişkin Kanun Tasarısı’nın yasalaşması halinde belli şartları taşıyan hükümlüler, açık ceza infaz kurumunda infaz edilmesi gereken cezalarının son bir yılını denetimli serbestlik uygulamasında geçirecek. Cezaevlerinde bir süredir tutuklu ve hükümlü sayısında rutin artış dışında, “rutin ötesi” bir artış olduğunu söyleyen Adalet Bakanı Sadullah Ergin,’in verdiği bilgilere göre düzenlemeden; açık cezaevinde bulunan veya açık cezaevinde kalma hakkını kazanmış olan mahkumlardan salıverilmelerine bir yıl kalanlar belli şartları taşımak kaydıyla gündüzleri kamuya yararlı işlerde çalışarak cezalarının geri kalanını çekebilecekler. Yürürlükteki uygulamaya göre de mahkumlar; gündüzleri kamu kurumlarında çalışıp akşam açık cezaevine dönerek cezaları infaz ediliyordu. Tasarıya göre mahkum gece cezaevi yerine kendi evine gidecek. Mahkumun nerede ve hangi koşullarda çalışacağına denetimli serbestlik büroları karar verecek. Bürolar evden çıkmama veya içkili yerlere gitmeme gibi ayrıca yaptırım öngörmezse bu tür yerlere de gidebilecek. Düzenlemeden 15 bine yakın hükümlü aşamalı olarak yararlanacak. Mahkumların bu haktan yararlanabilmesi için iyi halli olması şartı aranacak. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alanlar, örgüt ve terör suçlarından hüküm giyenler, iyi halli oldukları halde iki kez hücre cezası alanlar ve firar edenlerle şartla salıverilmesini yakıp tekrar cezaevine girenler açık cezaevlerine gidemedikleri için bu durumlarda olanlar dolayısıyla yeni düzenlemeden yararlanamayacak. Bozdağ Somali’de hastane açtı ? Dış Haberler Servisi THY’nin Mogadişu’ya düzenlediği ilk seferle Somali’ye giden Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ ve beraberindeki heyet, Mogadişu’da Medical Park Hastanesi sponsorluğunda ‘Yeryüzü Doktorları’ tarafından inşa ettirilen hastanenin açılış törenine katıldı. Bozdağ, hastanenin Somali’nin en büyük hastanesi olduğunu belirtti. Gül, intibakı onayladı ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “intibak yasasıni” onayladı. Yasayla, 2000 yılı sonrasında yapılan sistem değişikliyle zarar gören emeklilerin intibakı düzenleniyor. KKTC’yi sarsan ölümler ? LEFKOŞE (AA) KKTC’li işadamı Oktay Erülkü (61) ve eşi Ülgen Erülkü (56), önceki gün akşam saatlerinde Beşparmak Dağları’ndaki Bufavento Kalesi park yerinde araçlarının dışında ölü bulundu. Soruşturma başlatan polisin intihar olasılığını da değerlendirdiği bildirildi. Kavakçı: Haklarımı verin ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanlık Divanı’nın yemin etmeyen tutuklu milletvekillerine özlük haklarının verilmesi kararıyla birlikte 28 Şubat sürecinin simge isimlerinden eski Fazilet Partisi İstanbul Milletvekili Merve Kavakçı, TBMM’ye başvurarak “iadei itibar” istedi. TBMM Başkanlığı, Kavakçı’nın başvurusunu işleme aldı. Bu konuda geçen hafta başlatılan hukuki çalışmanın ardından Kavakçı için neler yapılabileceğine hangi haklarının iade edilebileceğine karar verilecek. Yetkililer, “Kavakçı’nın Türkiye yurttaşı olmak şartını taşımadığının vekil olduktan sonra ortaya çıkması halinin, vekillik sıfatını taşıdığı süreçte elde ettiği hakları ortadan kaldırıp kaldırmadığının” tartışma konusu olduğunu kaydetti. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Emekli Emniyet Müdürü Hasan Eryılmaz’ın aracında ölü bulunması üzerine yürütülen soruşturma kapsamında, eşi Meryem Eryılmaz ifade verdi Eryılmaz’ın çocuklarının ifadeleri de gelecek günlerde alınacak. C MY B C MY B Eryılmaz’ın eşi ifade verdi