26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MART 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 ‘Fransa’da çok yabancı var’ Dış Haberler Servisi Fransa Cumhurbaşkanı Nicholas Sarkozy, Fransa’da çok fazla yabancı olduğunu söyleyerek göçmen sayısını azaltma sözünü tekrarladı. Yabancıları topluma ve Fransız kültürüne entegre etme girişimlerinin yürümediğini belirten Sarkozy, “Entegrasyon sistemimiz giderek daha kötü çalışıyor. Çünkü ülkemizde çok fazla yabancı var ve onlara daha fazla konut, iş, okul bulamayacağız” dedi. Önceki gün bir televizyon programında konuşan Sarkozy, Fransa’ya her yıl 180 bin göçmen geldiğini, bu sayıyı 100 Sarkozy, 22 Nisan’daki cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken aşırı sağcı söylemi tırmandırıyor bine indirmek zorunda olduklarını savunarak Fransa’da 10 yıldır ikamet edip 5 yıldır çalışan göçmen işçilere sağlanan sosyal yardımları kısıtlamayı planladıklarını bildirdi. de, din ve kimlik konularına vurgu yaparak aşırı sağcı cumhurbaşkanı adayı Marine Le Pen’in seçmenlerine seslenmeyi amaçladığı belirtiliyor. Başbakan Francois Fillon da hem Müslümanları hem Yahudileri hedef alan, helal ve kaşar et kesimini, bugün geçerliliği sorgulanması gereken gelenekler olarak niteleyen bir açıklama yapmıştı. Sarkozy ve Fillon’un açıklamaları önceki Gözleri Le Pen’in oyunda Sarkozy’nin, 22 Nisan’da yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu öncesin gün Fransa’daki Müslüman ve Yahudi toplumu tarafından ortaklaşa kınandı. Açıklamada, Yahudi ve Müslümanların, seçim kampanyasında “piyon” olarak kullanıldığı vurgulandı. Fransa Hahambaşı Gilles Berheim, “Fransa bir kriz sürecinden geçiyor ve büyük sorunları var. Helal ve kaşar et nasıl olur da ülkenin başlıca sorunu haline gelir” diye konuşurken Fransa İslam Konseyi de Müslümanların seçim kampanyasında “günah keçisi” olarak kullanıldığını savundu. Seçimler öncesinde tüm kamuoyu yoklamaları Sosyalist Parti adayı Francois Hollande’ın kazanacağını gösteriyor. İleri Demokrasilerde “Seçim Mühendisliği” İran rejimi kendisini dünyanın en ileri demokrasisi görüyor. Serde Acem mübalağası da var tabii… “İslam demokrasisi” olduğu için Tahran, kendi rejimini, rejimlerin en makbulü ve en ilerisi sayıyor… Rusya keza… “Yönetilebilir”, “egemen demokrasi” kavramlarıyla tanımlanan Rus demokrasisi; Moskova liderleri tarafından standart Batı demokrasilerine fark atan bir sistem olarak tanıtılıyor… Herkesin ileri demokrasisi sonuçta kendine…. Kendine de... bu iki ileri demokraside geçen hafta sonu art arda iki seçim yapıldı. İran’ın 2 Mart’taki “meclis seçimleriyle” Rusya’nın 4 Mart’taki “devlet başkanlığı seçimleri” çakışınca; “ileri demokrasilerin” bazı ortak özelliklerini daha yakın plan izlemek olanağı bulduk… NORVEÇ’TEKİ KATLİAM (Fotoğraf: AFP) RİYAD’LA ‘FÜZE’ ANLAŞMASI Breivik resmen terörle suçlandı Dış Haberler Servisi Norveç’te 22 Temmuz 2012 tarihinde düzenlediği saldırılarda 77 kişiyi öldürdüğünü, 151 kişiyi yaraladığını itiraf eden Anders Behring Breivik, “terör eylemi düzenlemekten” resmen suçlandı. İddianame, avukatları tarafından Oslo yakınındaki Ila Cezaevi’nde bulunan Breivik’e iletildi. Cezaevinde görevli polis sözcüsü Tore Jo Nielsen, Breivik’in iddianame okunurken sakin olduğunu söyledi. En ağır hapis cezasının 21 yıl olduğu Norveç’te Breivik, akli dengesinin yerinde olmadığı iddiasıyla, cezai yükümlülükten kurtulabilir ancak katliamdan kurtulanlar, sadece akli dengesi yerinde birinin bu kadar sistematik bir saldırı düzenleyebileceğini vurguluyor. Norveçli aşırı sağcı Breivik (32) ile ilgili son kararı, uzmanların tavsiyelerini izleyen mahkeme verecek. Breivik, kasım ayında çıktığı ilk açık duruşmasında saldırıları düzenlediğini kabul ettiğini belirtmiş, ancak suçlu olmadığını savunmuştu. Soğukkanlı ve oldukça sakin olduğu belirtilen aşırı sağcı Brevik’in mahkemesi 16 Nisan’a ertelenmişti. 22 Temmuz’da polis gibi giyinerek önce araca yerleştirdiği bombayla Oslo’da hükümet binalarının bulunduğu bölgede 8 kişiyi öldüren Breivik, ardından Ütoya adasına giderek İşçi Partisi’nin gençlik kampını Almanya’da basmış, bir saatten fazla Neonazilerin uğrak sürede açtığı ateşle 69 giyim mağazası genci katletmişti. BreiBrevik’in, Norveçli vik, saldırılarının Avrukatilin ismini pa’yı Müslüman istilaçağrıştırması sından korumak için şart dikkat çekiyor. olduğunu söylemişti. (AFP) ‘İsveç’in yüz karası’ OSMAN İKİZ l gülüm ver gülümün’ dayanılmaz çekiciliği “İleri demokrasiler”; iktidarı bloke eden siyaset oligarşisi anlamına gelen “al gülüm ver gülüm” modeline büyük zaaf duyuyorlar… Modelin patentini taşıyan Rusya’da, 8 yıl başkanlıktan sonra 4 yıllığına dizginleri görünürde “kanka” Medvedev’e devreden Putin; pazar gecesi malum emaneti geri aldı. 2018’deki bir sonraki devlet başkanlığı seçimlerini de alırsa Putin, Stalin’in çeyrek asrı bulan rekorunu kıracak... Böyle on yıllar boyunca dönüşümlü iktidarı garantileyen “al gülüm ver gülüm modeli”; komşu İran’da da meğer Ahmedinejad’ın aklını çelmiş… İsyan çıkaran 2009’daki “cumhurbaşkanlığı seçimlerinde” koltuğu tehlikeye giren İran Cumhurbaşkanı, bir sonraki 2013 seçiminde has adamı İsfendiyar Rahim Mashaei’yi cumhurbaşkanlığına getirmek suretiyle kendisini garantiye almayı hedeflemiş. İran’ın, Medvedev’liğine soyunan Mashaei, Ahmedinejad’ın halefi olacak; ikili, “al gülüm ver gülüm” devletin tepesinde hanedanlarını sürdüreceklermiş… Ancak İran “ileri demokrasisinin” dini lider faktörü; Ahmedinejad’ın planını yarı yolda bırakmış. Putin, malum Rusya’da devletin hâkim tek gücü. İran devleti ise çift başlı. Bir yanda Cumhurbaşkanı Ahmedinejad var. Diğer yanda asıl gücü tutan; sistemde kimin önünün açılacağına, kimin kesileceğine karar veren dini lider Hamaney… Hamaney, kendi gücünün ilerde mayınlanması anlamına gelen bu ikili yakınlaşmayı görür görmez, harekete geçmiş. “Yılanın başı küçükken ezilir” hesabına… geçtiğimiz bahar aylarında İsfendiyar Mashaei’nin kellesini istemiş. Ahmedinejad ile Hamaney arasında işte o gün bugündür süren ve geçen cuma yapılan son meclis seçimlerini şartlayan bilek güreşi böyle ortaya çıkıyor… Masa başında sonucu önceden ölçülüp biçilerek tezgâhlanan seçim sonuçları uyarınca şimdi tam öngörüldüğü üzere dörtte üç çoğunlukla zafer, sandıkta Hamaney yandaşlarına gidiyor. “Ahmedinejadçılar” hezimet yaşıyor. Reformcu cepheye zaten seçimde yarışmak şansı bile verilmiyor. Sandık sonuçlarının böyle milimetresiyle öngörülebildiği, sonuçları önden kotarılan; sürprize geçit vermeyen seçim şovlarına bu ülkelerde “seçim mühendisliği” adı veriliyor. İran’da da Rusya’da da yaygın bir mühendislik türü bu. Öyle ki seçimlerin kritik sonuç rakamları bu titiz “seçim mühendisliği” çalışmasıyla ayarlanıyor. Muhalefeti olmayan İran seçimlerinin kritik rakamı; kâh paslaşan, kâh koz paylaşan iktidar hiziplerinin aldığı oy oranlarından çok; “katılım oranı” olarak belirleniyor. 2009 isyanının açtığı güven bunalımının aşıldığını göstermek isteyen mollalar, “yüksek katılım oranını” rejimin kredibilitesinin tesisi için kullanıyor. Savaş tamtamları karşısında, halkın rejimle et tırnak olduğunu Batı’ya göstermek için bu aracı kullanmayı fırsat biliyorlar. Mollaların beklentisi bu nedenle seçimde en az “yüzde 60” katılım olarak ilan ediliyor, ve bu kritik oran, tam isabetle seçim ertesi yüzde 64 olarak tebarüz ediyor... Son üç ayın sokak gösterileriyle yıpranan Putin’in, Rusya’da imajını tamir edecek “kritik oy yüzdesi” de seçim arifesinde gene aynı şekilde yüzde 60 bandında belirleniyor… Putin’in böylece ikinci tura kalmaksızın zaferini tescilleyeceği; “iç düşman” muhaliflerle, “dış düşman” Batı’ya karşı aynı mollaların hesabında olduğu gibi! bu fiyakalı oy oranının “kem gözlere şiş” sergileyeceği düşünülüyor…. Çünkü Moskova ve Tahran’da “oy mekanizması” seçmenlerin tercihlerini yansıtmaktan çok; rejimin devamını sağlayan bir “istikrar” ve “meşruiyet” nişanesi olarak görülüyor... Bu nedenle; “kritik orana” varmak için oy satın almaktan hileye dek her yol mübah sayılıyor. Putin de aynı mollalar gibi pazar akşamı sonuçta “kritik rakam” yüzde 64’ü buluverdi. “Yüzde 64”; iki ileri demokrasi ülkesinde statükoyu sürdürmeye yarayan sihirli anahtar oldu. Bu yazıyı Ortadoğu analisti Gary Sick’in sözleriyle bitirmek istiyorum: “Batı demokrasilerinde seçim, yurttaşların tercihlerindeki değişimi belirlemek için yapılır. (Doğu’nun ileri demokrasilerinde!) amaç tam tersine, sandıkta temel yön değişikliklerinin önünü kesmek olmaktadır.” Bunun nasıl kotarıldığını da gelecek yazıda anlatacağım. ‘A ‘Süper Salı’nın galibi Romney Dış Haberler Servisi ABD’de Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylarından eski Massachusetts Valisi Mitt Romney, adayların 10 eyalette birden yarıştığı “Süper Salı” diye adlandırılan önseçimlerde, 6 eyalette birden kazandı. Romney, adaylara kazandırabileceği 400’ün üzerindeki toplam delege sayısıyla önseçim sürecinde kritik öneme sahip. Romney “Süper Salı”da kilit Ohio eyaletinin yanı sıra Massachusetts, Vermont, Virginia, Idaho ve Alaska eyaletlerinde zaferini ilan etti. Ohio eyaleti, bugüne kadar, bu eyalette kazanamayan hiçbir Cumhuriyetçi adayın başkan olmayı başaramaması nedeniyle kritik öne me sahip. Romney’nin en yakın rakibi eski Pennsylvania senatörü Rick Santorum da muhafazakâr seçmenin yoğunlukta olduğu güney eyaletleri Oklahoma, Tennessee ve North Dakota’da seçimin galibi oldu. Eski Temsilciler Meclisi Başkanı Newt Gingrich ise sadece memleketi Georgia’da kazanabilirken Teksas milletvekili Ron Paul, hiçbir eyalette başarılı olamadı. Böylece Romney’nin “Süper Salı” zaferiyle, kasım ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Demokrat Başkan Barack Obama’nın rakibi olma yolunda büyük bir adım attığı ancak Ohio’da Santorum önünde az farkla kazanması nedeniyle “bitirici darbe”yi vuramadığı belirtiliyor. STOCKHOLM İsveç gazeteleri, Suudi Arabistan’da füze fabrikası kurulmasıyla ilgili anlaşmayı, “çifte standart”, “İsveç’in yüz karası” başlıklarıyla duyurdu. Gazetelerin başyazılarında Suudi Arabistan’ın bir diktatörlük olduğu hatırlatılarak İsveç’in silah satışında çifte standart uyguladığı vurgulandı. Östersund gazetesinin başyazısında “Bir yana dönüp insan haklarını savunuyoruz. Öbür yana dönüp Suudi Arabistan’a silah satıyoruz” ifadesi kullanılırken bazı yorumcular da yeni liberallerle, sosyal demokratların silah satışı gibi konularda çok iyi uyuştuklarına dikkat çekti. Antlaşmayı ortaya çıkaran İsveç ulusal radyosunun dün açıkladığı yeni belgelerde ise stratejik silah satışlarının yasaya uygun olup olmadığını denetlemekle görevli olan ISP adlı kurumun genel müdürünün Suudi Arabistanlı General Nasser ile yapılan görüşmelere katıldığı görülüyor. 2008 yılındaki toplantı protokolleri yayımlanmadan görüşleri sorulduğunda iddiaları reddeden Genel Müdür Andreas Ekman, protokollerin açıklanmasından sonra ise o toplantıya savunma bakanlığının talebi üzerine katılmış olduğunu kabul etti. Sosyal Demokrat Parti’nin dış politika sözcüsü Urban Ahlin anlaşmanın 2005’te imzalanmış olduğuna değinmeden, gelişmelerden Reinfeldt hükümetini sorumlu tuttu. Suudi Arabistan’ın sürgündeki muhalif lideri Modawi el Raşid de İsveç’in bu anlaşmayla muhalefetin demokrasi mücadelesini sabote ettiğini ileri sürdü. Konu Çevre Partisi anayasa komisyonuna taşınırken Başbakan Fredrik Reinfeldt, “Böyle bir anlaşmayı iptal ederseniz büyümekte olan ve bizim için önemli olan dışsatım olanaklarını yok edersiniz” dedi. Reinfeldt, anlaşmanın 2015’e kadar geçerli olduğunu da hatırlattı. Öte yandan Riyad’la anlaşmayı imzalayan sosyal demokrat hükümetin savunma bakanı Leni Björklund’un 2005’te anayasa komisyonuna şikâyet edildiği açıklandı. Sürprize geçit yok VEFAT Gazetemizin çalışanlarından Ayşegül Özbek’in babaannesi 10 Aralık 1997 tarihinde aramızdan ayrılan değerli sanatçımız Soprano Zehra Yıldız’in sevgili annesi sayın; MÜNİRE DİRİKER vefat etmiştir. 08 Mart 2012 öğle vakti Moda Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Feriköy mezarlığında toprağa verilecektir. Kendilerine Allahtan rahmet sevenlerine başsağlığı dileriz. REFİKA ÖZBEK 6 Mart Salı günü vefat etti. Arkadaşımıza ve ailesine başsağlığı dileriz. Hedef ‘statüko’ C Çalışanları Zehra Yıldız Kültür ve Sanat Vakfı T.C. ÇERKEZKÖY İCRA İFLAS MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI SATIŞI YAPILACAK TAŞINMAZIN CİNSİ, NİTELİĞİ, KIYMETİ, ADEDİ, ÖNEMLİ ÖZELLİKLERİ; TEKİRDAĞ İLİ, ÇERKEZKÖY İLÇESİ, GAZİOSMANPAŞA MAH, 647 ADA, 2 PARSEL SAYILI, 406.00 M2 ÜZERİNDEKİ, 120/1624 ARSA PAYLI, BLOK/KAT/GİRİŞB.B.NO: /ZEMİN/ (BAĞIMSIZ BÖLÜM NO: 2) MESKEN NİTELİĞİNDEKİ TAŞINMAZ 100.000,00 TL. MUHAMMEN BEDELLE SATILACAKTIR. İMAR DURUMU: 1/1000 ÖLÇEKLİ REVİZYON UYGULAMA İMAR PLANINDA KONUT ALANINDA KALMAKTA OLUP AYRIK NİZAM 5 KAT İMARLI TAKS: 0.40’TIR. HALİHAZIR DURUMU; MESKEN, BODRUM KAT+ZEMİN KAT+4 NORMAL KAT+ÇATI KATLI B.A. YAPI TARZINDA İNŞA EDİLMİŞ BİNANIN ZEMİN KATINDADIR. BİNANIN DIŞ CEPHESİ BTB İLE KAPLI OLUP, BİNA GİRİŞ KAPISI DEMİR, MERDİVENLER GRANİTTİR. BİNA ASANSÖRLÜ VE KALORİFERLİDİR. MESKENİN BULUNDUĞU BİNA LÜKS ŞEKİLDE İNŞA EDİLMİŞ, SİTE İÇİNDE YER ALMAKTADIR. MESKEN, SALON, 3 ODA, MUTFAK, BANYO, TUVALET, HOL VE KORİDORDAN İBARETTİR. MESKEN 110 M2 ALANLIDIR. SALON VE ODA TABANLARI LAMİNAT PARKE, ISLAK HACİMLER SERAMİK İE KAPLIDIR. DUVARLAR SATEN, TAVANLAR TAVAN BOYASI İLE BOYALIDIR. PENCERELER PVC, İÇ KAPILAR AHŞAPTIR. MESKEN ŞEHİR MERKEZİNDE, GOP MAHALLESİ’NDE, YOLU ASFALT OLUP, ELEKTRİK, SU, ÇÖP TOPLAMA GİBİ BELEDİYENİN HİZMETLERİNDEN YARARLANIR KONUMDADIR. HER TÜRLÜ ULAŞIM İMKÂNINA SAHİPTİR. İMAR PLANINDA KONUT ALANINDA KALMAKTADIR. SATIŞ ŞARTLARI VE GÜNLERİ; l) Yukarıda ayrıntıları ile belirtilen taşınmazın birinci satışı 17.04.2012 günü, saat 14.15’ten 14.25’e kadar, Çerkezköy İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %60’ını ve rüçhanlı alacaklılar varsa bunların alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile en çok artırana ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak kaydı ile aynı taşınmazın ikinci satışı 27.04.2012 günü saat 14.15’ten 14.25’e kadar, Çerkezköy İcra Müdürlüğü’nde açık arttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak kaydı ile arttırma ilnanında gösterilen müddet sonunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedelinin tahmin edilen kıymetin %40’ını bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi gerekir. Aksi halde satış talebi düşecektir. 2) Satışa iştirak edeceklerin muhammen bedelin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın teminat mektubunu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir. Alıcı, istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale damga resmi, tapu harç ve masrafları ve KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler ve Tellaliye resmi satış bedelinden ödenir. 3) İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarını dayanağı belgelerle birlikte onbeş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır. Aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4) Satış bedeli hemen veya verilen müddet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelinin yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca bir hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden tahsil edilecektir. 5) Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup, masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6) Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2010/2400 talimat sayılı dosya numarasıyla Müdürlüğümüze başvurmaları ayrıca İİK.nun 127. maddesi gereğince, işbu satış ilanının, tapuda ddresi bulunmayan ve adli tebligatı iade olan diğer ilgililer hakkında da tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 20/02/2012 (İc. İf. K.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. (Basın: 14289) DOSYA NO: 2010/2400 TALİMAT BAŞSAĞLIĞI Üniversitemiz emekli Enstitü Müdürü, değerli hocamız Prof. Dr. İHSAN MUNGAN 5 Mart 2012 tarihinde vefat etmiştir. Hocamıza rahmet, ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle