18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 MART 2012 PERŞEMBE 14 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y B B B Y Y B Y Y Y 10 11 10 11 16 15 16 8 7 9 7 9 8 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y PB S B PB B S PB S PB S S S 7 12 2 17 16 16 13 12 10 11 2 0 3 HABERLER Oslo K 3 Belgrad Helsinki K 3 Sofya Stockholm K 3 Roma Londra PB 12 Atina AmsterdamY 8 Zürih Brüksel PB 8 Moskova Paris PB 9 Aşkabat Bonn Y 6 Taşkent Münih K 4 Baku Berlin Y 9 Bişkek BudapeştePB 6 Tiflis Madrid PB 18 Kahire Viyana Y 7 Şam B B Y Y Y PB PB PB K B PB PB B 11 9 14 16 8 8 13 10 4 9 3 24 19 Ülkenin kuzey kesimleri parçalı çok bulutlu, Marmara, Doğu Karadeniz kıyıları, İç Anadolu’nun kuzeybatısı, Çorum ve Amasya çevreleri yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. Ülkenin iç kesimlerinde sis, doğu kesimlerinde buzlanma ve don olayı ile birlikte sis görülecektir. Hava sıcaklığı kuzey, iç ve doğu bölgelerde 2 ila 4 derece artacak. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 8 Mart GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada Sezar’ı sırtından vuran Brütüs’ün bıçağı, kimin elinde: RTE’nin mi, Kılıçdaroğlu’nun mu? RTE, Kılıçdaroğlu’nu Brütüs gibi eski genel başkanını sırtından bıçaklamakla suçladı. Kılıçdaroğlu da; “Hayır” dedi. “Brütüs’ün bıçağı senin elinde. Rahmetli liderin Erbakan’ı 28 Şubat’ta sırtından vurdun.” Bugün, kimin kimi sırtından bıçakladığı sorunu aydınlanmıyor. Gelecek zaman içinde kimin kimi bıçakladığı soruları elbette belgeleriyle, tanıklarıyla aydınlığa kavuşacaktır. ??? Meclis TV’den naklen yayınlanan salı günleri grup konuşmalarında iki liderin izleyicilere sunduğu suçlamalar; kimi zaman heyecanlı, kimi zaman dehşet veren, kimi zaman yararlı, kimi zaman korkuyla izlenen filmlere benziyor. İzleyicinin başı aynı gün tenis maçındaki topu izler gibi bir o tarafa, AKP grubuna; bir bu tarafa, CHP grubuna gidip geliyor. Örneğin, geçen salı, iki lider iki partinin grup toplantısında; Brütüs’ü tarih kitaplarından çıkardılar, karşılıklı suçlamalarında kaynak olarak kullandılar. Bu arada ufak tefek suçlamalar da izlendi. RTE, ana muhalefeti “Cumhuriyet Hayal Partisi” diye alaya alan, ama suçlayan üslupta bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu, bu saldırıya bir başka benzetmeyle yanıt verebilirdi. Vermedi. Belki de stratejik bir hesabı var. Başka güne bıraktı yanıtı. Oysa aynı gün, AKP’yi pekâlâ “Adaleti Katleden Parti” diye tanımlayabilirdi. ??? Bakmayın böyle çatışmalarla birbirini aşağılayıcı suçlamalar yapmalarına. İki lider, Cumhuriyetin vazgeçemeyeceği kimi temel ilkelerde uzlaşıyorlar. İşte uzlaşmaya bir örnek: RTE, yıllardır laikliğin tehlikede olmadığını savunuyor. Kılıçdaroğlu da “Bugün için (bugün dediği RTE iktidarları döneminde ) Türkiye’de laiklik tehlikededir diyemem, böyle bir tehlike görmüyorum” diyor. Buyurunuz, iki lider, iki parti arasında uzlaşma olmadığı iddialarının doğru olmadığını belgeleyen bir başka örneğe: Kılıçdaroğlu, eğitimi geriye götüreceğine inandığı 4+4+4’ü yeni baştan düzenlemek için RTE’ye uzlaşma önerdi... ...AKP iktidarıyla yeni anayasa görüşmelerinde uzlaşmalarını örnek gösterdi. Bu arada, tabii RTE’nin “hep bana, hep bana”ya uygun siyasal anlayışını... …Meclis’teki çoğunluğu ile tasarladığı yeni anayasayı tek başına yapamayacağını anlayınca başvurduğu yöntemi, bütün partileri kendi amaçlarına ortak etmeyi uygulamaya koyduğunu unutmuş göründü. RTE de yeni anayasa hazırlıklarına ulusal bir uzlaşma havası verebilmek için bütün partilerin katılacağı bir komisyon kurulmasına önayak oldu. Lütfen söyler misiniz: Şayet RTE, Meclis’te 326 ile değil de 400 dolayında çoğunluğa sahip olsaydı yeni anayasa için hazırlık adı altında uzlaşma komisyonu kurulmasına olanak sağlar mıydı? ??? Muhalefet partileri gerçekleri ortaya koyarak 4+4+4’ü ne denli, ne ölçüde eleştirirlerse eleştirsinler... Uzlaşma çağrını umursamayan RTE istediği içerikte yasayı Meclis’ten geçirecektir. Böylece; muhalefet eğitime vurulan darbeyi ve imam hatip damgasını eleştirerek tarihsel görevini yaptığına inanırken... ...ulusal eğitim sistemimiz, imam hatipli başbakanın iradesiyle, yakın bir gelecekte devlet kadrolarını işgal edecek, imam hatipli kadrolar yetiştirecek yeni bir döneme girilecektir. İmamlı eğitim yeniden canlanırken... Milli eğitimin ruhuna fatiha! Sivas acıları hâlâ diri Katliamda yaşamını yitiren halk ozanı Nesimi Çimen’in oğlu Mazlum Çimen, davadaki zamanaşımı tartışmasını “insanlık adına utanç, kara bir leke” sözleriyle değerlendirdi ŞULE KÖKTÜRK DAVA 1 AĞUSTOS’A ERTELENDİ Sivas katliamı davasında zamanaşımı tartışmasına nokta konulmasına 5 gün kaldı. Sivas katliamında “can”larını yitirenler ise 2 Temmuz 1993’te bir insanlık suçu işlendiğini ve bu davanın zamanaşımından düşürülerek katillerin cezasız kalmaması gerektiğine dikkat çektiler. Katliamda yaşamını yitiren halk ozanı Nesimi Çimen’in oğlu sanatçı Mazlum Çimen, insanlık tarihinin en önemli katliamlarından biri olan Sivas katliamı davasında zamanaşımı gibi bir tartışma olmasının “insanlık adına bir utanç, kara bir leke” olduğunu söyledi. Çimen şunları söyledi: “Devletin taraf olarak ortaya çıkması, zamanaşımı tartışmaları hâlâ bu acıyı kaşımaları, dalga geçmeleri anlamına geliyor. Vicdan denilen bir şey var. Bu toplum aklını ve vicdanını yitirmiş. Bunu insanlık suçu olarak kabul etmiyorsa, neyi kabul ediyor. İnsanlık suçu denilen bir olayda zamanaşımı isteniyorsa, katliamı yapan insanların ne yapacağını şaşırması gerekirken biz ne yapacağımızı şaşırdık. Çaresiz durumdayız. Yanan biziz, katledilen biziz, haksızlığa uğrayan biziz, onuruyla oynanan biziz, utanç dünyasına itilen biziz, çaresiz olan da biziz.” Katliamda yaşamını yitiren şair Behçet Aysan’ın kızı şairgazetemiz yazarı Eren Aysan da, Toplumsal Bellek Platformu’nu kurduklarında ilk olarak “Benim babam bir kahramandı” etkinliğinde bir araya geldiklerini anımsatarak şöyle konuştu: “Biz kahraman babalar düşlemedik. Biz her zaman yanımızda hissettiğimiz, kötü günlerimizde omuzlarına başımızı koyabileceğimiz babalar aradık. İstedik ki devlet kahraman olsun.” Katliamda 12 yaşında yaşamını yitiren Koray ve 15 yaşında yaşamını yitiren Menekşe Kaya’nın babaları İsmail Kaya, olayların arkasında, olan kişilerin yargılanmasını istediklerini söyledi. Sanatçılardan Meclis’e ‘harekete geçin’ çağrısı Haber Merkezi Aralarında Tarık Akan, Edip Akbayram, Onur Akın, Sunay Akın ve Üstün Akmen’in de bulunduğu çok sayıda sanatçıdan oluşan Sanatçılar Girişimi, Sivas katliamı davasının zamanaşımına uğrama ihtimali nedeniyle TBMM’ye çağrıda bulundu. Yapılan açıklamada, 33 aydının diri diri yakıldığı Sivas katliamı davası tüm sonuçlarıyla ortadan kaldırılacağına dikkat çekilirken “Biz, bu kabulü mümkün olmayan sonucu reddediyoruz. TBMM’ye sesleniyoruz: Uluslararası hukukta yeri olmayan bu büyük ayıbı, Sivas katliamında zamanaşımını siz de reddedin. Yalnızca bir oturum süresinde yapacağınız yasal düzenlemeyle, ülkemizin insanlık önünde lanetle anılmasının önüne geçin. Bu, ülkemize ve insanlığa olan borcunuzdur” denildi. Katliamda 18 yaşında yaşamını yitiren Nurcan ve 17 yaşında yaşamını yitiren Özlem Şahin’in amcaları Cemal Şahin, insanlık suçunun zamanaşımına uğramaması gerektiğini söyledi. Şahin, “Sanıklar insanlık suçu işlemişler, hiçbir ceza almadan ellerini kollarını sallayarak gezecekler. Bu insanlık açısından kabul edilemez” dedi. için ‘İnsanlık kabul edilemez’ Selek’e müebbet istemi HİLAL KÖSE Kantin ücretlerini protesto eden öğrencilerin evlerinden getirdiği yemekler polislerce toplandı Liseye ‘yemek’ baskını İstanbul Haber Servisi Bayrampaşa’da bulunan İsmail Erez Endüstri Meslek Lisesi’nde kantinindeki fiyatları protesto eden öğrenciler evlerinden yetirdikleri yiyecekleri yemek istedi. Ancak, okul müdürü polislerle birlikte sınıfı basıp yiyecekleri toplattı. Protestocu bir öğrencinin de okuldan ayrılması istendi. İsmail Erez Endüstri Meslek Lisesi’nde öğrenciler, kantinde uygulanan yüksek fiyat politikasını protesto etmek amacıyla kantin boykotuna başladı. Boykota katılanlardan Lise Anarşist Faaliyet üyesi A.Y, ders arasında sınıfta bulunan sıraları birleştirerek, evden getirdikleri peynir, zeytin, ekmek gibi yiyecekleri yemeye başladıklarını anlattı. A.Y. şöyle devam etti: “O sırada okul müdürü, üç öğretmen ve üç sivil polis sınıfa girerek yaptığımızın yasak olduğunu ve yiyecekleri derhal toplamamızı istedi. Bunun üstüne sınıftaki diğer öğrenciler başka sınıflara gönderildi ve ben tek başıma kaldım. Beni müdürün odasına götürürken birkaç polis daha geldi.” Sınıfta polislere ve müdüre karşı çıktığı için tüm olayı kendi üstüne kaldığını ifade eden A.Y, ailesinin okula çağrıldığını belirterek, “Müdür, okuldan alınmamam durumunda beni polislere vereceğini söyleyerek tehdit etti. Ailem de düşüneceklerini söyledi” dedi. İSTANBUL’DA KAZI 15 kilo patlayıcı bulundu İstanbul Haber Servisi Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, KCK operasyonları kapsamında ele geçirilen bilgiler neticesinde iki ayrı noktada kazı çalışması başlattı. Bayrampaşa’daki aramada ele geçirilen 15 kilo plastik patlayıcıyla ilgili 4 kişi gözaltına alındı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi, Olay Yeri İnceleme ekipleri, İstihbarat Şubesi ve bomba imha uzmanları İstanbul’un iki ayrı bölgesinde patlayıcı arama kazısı yaptı. Öğle saatlerinde başlayan arama kazılarından biri SarıyerZekeriyaköy, bir diğeri ise Bayrampaşa’da gerçekleşti. Esenler Otogarı’na yakın boş arazide kazı çalışmasının yapıldığı alan önce güvenlik çemberine alındı. 6 adet çukur açılan alanda, siyah poşet içerisinde küçük parçalar halinde yaklaşık 15 kilogram A4 tipi plastik patlayıcı bulundu. Zekeriyaköy’e bağlı Demirciköy Mezarlığı’nda yapılan aramalarda özel eğitimli köpekler kullanıldı. Görgü tanığı olduğu iddia edilen bir kadın ve bir çocuk da polislere mezarlık içerisinde çeşitli bölgeleri gösterdi. Bölgede patlayıcı bulunamadığı, kazıların bugün de süreceği belirtildi. Haydarpaşa için buluştular Haydarpaşa Dayanışması üyeleri, Haydarpaşa Garı’ndaki tren seferlerinin durdurulmasını KadıköyKaraköy iskelesi önünden Haydarpaşa Garı’na kadar düzenledikleri yürüyüşle protesto etti. Yürüyüşe, Türkiye Komünist Partisi (TKP) ile yüzlerce yurttaş destek verdi. Garda kurulan platformda konuşan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, “Her şey, Kız Kulesi’nde bir Amerikalı patronunun birlikte yemek yediği şehrin ve ülkenin kimi yöneticilerine, yemeğin en keyifli Tiyatro sanatçısı Orhan Aydın’ın anında parmağıyla işaret ederek ‘Haydarda destek verdiği yürüyüşte, paşa ve çevresini dönüştürelim’ direktiBandista ve Bulutsuzluk Özlemi fiyle başladı” dedi. (KAYHAN AYHAN) grupları da konser verdi. İnanır’ı dostları yalnız bırakmıyor İstanbul Haber Servisi Bir süre önce akciğer ameliyatı geçiren ve tedavisine Memorial Hastanesi’nde devam edilen sinema oyuncusu Kadir İnanır’ın cuma günü taburcu olması bekleniyor. İnanır’ı dün öğle saatlerinde ses sanatçısı Rahmi Saltuk ziyaret Rahmi Saltuk etti. Saltuk, 1 saat süren ziyaretinden ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ünlü sanatçının sağlığının iyi olduğunu ifade eden Saltuk, “40 yıllık dostuma sarılmak istedim ancak geçirdiği operasyondan dolayı sarılamadım. Cuma günün taburcu olacak. Umarım en kısa sürede sağlığına kavuşur” dedi. Aralarında Kadir İnanır Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Cüneyt Arkın, Hülya Avşar, Tarık Akan, Ediz Hun ve Ahu Tuğba’nın da bulunduğu çok sayıda sanatçı ile THY Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Topçu da Kadir İnanır’ı ziyaret etti. Eminönü’ndeki Mısır Çarşısı’nda 1998’de meydana gelen patlamaya ilişkin davada esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet Savcısı, 7 yıl önceki mütalaayı yineledi. Savcı, sosyolog Pınar Selek’in de aralarında bulunduğu 4 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapse, sanık Maşallah Yağan’ın ise 8 yıla kadar hapis cezasına mahkum edilmesini istedi. Dava, Yargıtay’ın bozma kararının ardından üçüncü kez görülüyor. Mahkeme, Pınar Selek’e verdiği beraat kararında direnmiş, diğer sanıklar yönünden bozma kararına uymuştu. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam eden davanın dünkü oturumuna sanıklar katılmadı. Selek’e destek olmak için adliyede bir araya gelen Hâlâ Tanığız Platformu üyelerinin izlediği oturumda, Savcı Mehmet Ali Uysal, 28 Aralık 2005’te verilen mütalaayı tekrar etti. Pınar Selek’in avukatlarından Akın Atalay, mahkemenin Selek hakkındaki beraat kararında direndiğine dikkat çekerek, bu nedenle savcının mütalaasının yok hükmünde olduğunu ifade etti. Gebze Emniyet Müdürlüğü, sanıklardan Kadriye Fikret Sevgi’nin yakınlarından alınan bilgiye göre, yurtdışına çıktığını ve Güney Kıbrıs’ta olabileceğini belirtti. Mahkeme ise Sevgi hakkında Yargıtay’ın bozma ilamına karşı diyeceklerinin sorulması amacıyla yakalama emri çıkartılmasına karar verdi. Sanık avukatlarına savunma için süre veren heyet davayı 1 Ağustos’a erteledi. Sosyalist işçi önderi Süleyman Yeter anıldı İSTANBUL/DİYARBAKIR (Cumhuriyet) DİSK’e bağlı Limterİş sendikası eğitim uzmanı, sosyalist işçi önderi Süleyman Yeter, katledilişinin 13. yıldönünümünde Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nce (ESP) anıldı. ESP ve Limterİş Sendikası tarafından Yeter’in Alibeyköy Mezarlığı’ndaki kabri başında anma töreni düzenlendi. ESP yönetiminden Hasan Coşar ve Limterİş Sendikası Genel Başkanı Kamber Saygılı burada yaptıkları açıklamada, Yeter’in hem kendileri hem de devlet açısından önemli bir yere sahip olduğunu ve bunun onun aralarından alınmasına neden olduğunu savundular. Saygılı yunları söyledi: “AKP’nin ileri demokrasisi sahtedir, ikiyüzlüdür, tekçidir. Dünden bugüne devlet geleneği aynı katliamcı anlayışla devam ediyor. Siyasi cinayetler söz konusu olduğunda örneğin Hrant Dink ve Sivas Katliamı’nda olduğu gibi katiller dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor.” ESP, Yeter’i Diyarbakır’da da Ofis semtinde düzenledikleri basın açıklamasıyla andı. ESP üyeleri “Sosyalist işçi önderi Süleyman Yeter’in katili Ahmet Okuducu yargılansın. Adalet istiyoruz!” yazılı pankart açtı. Sağlığa erişmek artık çok daha pahalı İstanbul Haber Servisi Meslek odaları, sendikalar, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partilerin oluşturduğu İstanbul Sağlık Hakkı Meclisi, AKP hükümetinin sağlığı ticarileştirmesini, “paran kadar sağlık” anlayışını, performansa dayalı ücretlendirmeyi, katkıkatılım paylarını ve Genel Sağlık Sigortası’nın (GSS) yol açtığı mağduriyetleri, dün, Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi acil servis önünde protesto etti. Eylemde, pazar günü Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor SaloFotoğraf: SERKAN YILDIZ nu’nda Türkiye Büyük Sağlık Hakkı Meclisi’nin toplanacağı anımsatılarak “Tüm emekçileri sağlık hakkı meclisinde buluşmaya bekliyoruz” denildi. İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu, AKP hükümetinin herkesin istediği hastanede istediği zaman tedavi olabileceğini iddia etmesine karşılık durumun böyle olmadığını öne sürerek “Sağlıkta masal bitti. Artık sağlığa erişmek için yurttaşın cebinden daha çok para çıkıyor. Hükümetin ücretsiz olacağını belirttiği aile hekimleri de ücretli hale getirildi” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle