26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 MART 2012 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 CHP’DEN ÜRKÜTEN POZANTI CEZAEVİ RAPORU Cezaevlerinde yaklaşık 2200 çocuk tutuklu ve hükümlü var. Her geçen gün daha çok çocuk suça itiliyor. Adalet mekanizması bu çocukları topluma kazandırmak yerine daha da yaralıyor, dibe itiyor. ‘Hepiniz teröristsiniz’ dayağı AYŞE SAYIN Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı tarafından oluşturulan “Eğitsel, Sosyal, Sanatsal, Sportif Etkinlikler Projesi”nden 19922011 tarihleri arasında Ankara, İstanbul’daki çeşitli cezaevinde kalan yaklaşık 4600 çocuk yararlandı. Cezaevinden çıkınca yıldızlara âşık oldum FİGEN ATALAY Artan yoksulluk, göçlerin yol açtığı travmalar, etkisiz sosyal politikalar, eğitimsizlik gibi nedenlerle her geçen gün daha fazla sayıda çocuk suça sürükleniyor. 1218 yaş arasındaki çocuklar aleyhine açılan davaların oranı dikkat çekici biçimde artıyor. Yasayla ihtilafa düşen çocuklar ise kendilerine yönelik adalet mekanizmasının aksaklıkları nedeniyle yargılama süreçlerinde tüm hayatlarını etkileyecek yaralar alabiliyorlar. Ceza ve tutukevlerinde sayıları 20002200 arasında değişen çocuk ve genç ve bulunu yor. Tutuklu ve hükümlü çocukların ayrı tutulması gerekirken, Türkiye’de bu da uygulanamıyor. Hükümlü çocukların “eğitimevi”nde (eskinin ıslahevi) kalması gerekiyor. Ancak Türkiye’de yalnızca Elazığ ve İzmir’de eğitimevi bulunuyor. Yeniden özgürlük projeleri ‘İçeri girmeden biraz ilgilenselerdi’ Ceza infaz kurumlarından tahliye olan çocuklar, duygularını yaşadıklarını, hayal kırıklıklarını kağıda döktüler: ? “Çocuk mu var evde yok mu hiç önemsemezlerdi, başka aileler öğle yemeğinde, akşam yemeğinde en azından çocuklarını eve çağırırlardı, en azından açlıklarını düşünürlerdi çocuklarının, bizimkilerde o da yoktu. Şimdiki aklım olsa kaçar giderdim o evden” (Yaş, 20). ? “Annemle hiç yaşamadım, hiç tanımıyorum. Babamdan da 9 yaşında iken ayrıldım ve amcama gönderildim. 9 yaşından beri görüşmüyoruz” (Yaş, 21). ? “İki kardeşimle beni babaannem büyüttü. Tabii ona büyütmek denirse, sabah kalkınca atardı bizi dışarı, bir daha akşama kadar eve almazdı. Yazın iyi oluyordu ama kışın çekilmiyordu. Komşular bu çocuklar nasıl hastalanmıyor diye şaşırırlardı” (Yaş, 16). ? “Para getiriyorsa iyi, getirmiyorsa kötü. O gün para kazanamadıysam eve giremezdim. İnsan çocuğuna bu paraları nereden buldun diye sormaz mı?” (Yaş, 20). ? “Arkadaş, dost kavramlarına cezaevine girdikten sonra farklı bakıyorum ve sadece bir tane dostum var o da suçu birlikte yaptığımız cürümüm. Onun da içinde kötülük yok, kara gün dostu.” (Yaş, 19). ? “Çok bunalıma girdim. Sonra koğuşta insanlar kendini kesip rahatlıyordu, bende de olmaya başladı. Her bunaldığımda kesiyorum kendimi, manda derisine döndü derim kese kese. Kısa kollu bir şeyler giyemiyorum artık. Size söz vermiştim bir daha kesmeyecem diye ama insan sözünü tutamıyor.” (Yaş, 17). ? “Tahliyesiniz dediler. Biz inanamadık. Akşam karanlığında tahliye olduk. Çıkar çıkmaz gökyüzüne baktım. Gökyüzüne hep başım dik bakardım, artık normal bakınca da gökyüzünü görebiliyordum. Yıldızlara, gökyüzünün o anki manzarasına âşık oldum. Ama oradan ben değil ‘içimdeki ağlayan çocuk’ dışarı çıktı. …(17) ? “Uzun bir süre, abuk subuk bir suç için içeride tutuyorlar, sonra cezan bitince başının çaresine sen bak diyorlar. Bizi yaşamımızdan kopartırken sordunuz mu içeri girer misiniz diye?” (Yaş,17). ? “Çıkınca ailem arkadaşlarınla görüşmeyeceksin dediler. Aslında ben onlar yüzünden içeri girdim, bunu unuttular, tek suçlu benmişim gibi davrandılar. İçeri girmeden biraz ilgilenselerdi…” (Yaş, 19). Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı’nca başlatılan “Türkiye Çocuk Adalet Sistemine Sivil Toplum Gözüyle Bakış Projesi” yasayla ihtilafa düşen 1218 yaşındaki çocukların eğitimlerinin kesintiye uğraması, sosyal ilişkilerinin zedelenmesi ve yaşlarının gerektirdiği ihtiyaçlarının yeterince karşılanamaması gibi nedenlerle yargılama süreçlerinde tüm hayatlarını etkileyecek sorunlar yaşamaları konusundan yola çıkarak hazırlandı. Çalışmayla çocukların özel ihtiyaçlarıyla uyumlu bir adalet sistemi için ulusal ve uluslararası hukukun öngördüğü koruyucu tedbirlerin uygulamadaki görünümlerinin ortaya çıkarılması planlanıyor. Proje danışmanı Nevin Özgün, “Vakfımız tarafından yapılan çalışmalar, asıl olarak ülkemizde etkin bir çocuk koruma sisteminin ve çocuğa özgü adalet mekanizmasının oluşturulamadığını ortaya koymuştur” diyor. Mevzuat ve politika dağınık bir çerçeveye oturtulmuştur. Bu durum, çocuğa bütüncül yaklaşımı esas alan bir çocuk koruma sisteminin kurulmasını engellemektedir. Çocukların gelişimsel ihtiyaçları ve hakları bütüncül bir şekilde dikkate alınmadan, korunmalarıyla ilgili sorumluluklar farklı bakanlıklar ve kuruluşlar üstünden düzenlenmektedir. Hukuki sorumlulukların açıkça tanımlanmamış olması ve hizmet sunan kuruluşların ve çalışanlarının yükümlülükleriyle ilgili belirsizlikler nedeniyle çocuklar farklı kuruluşlara yönlendirilmekte ve ihtiyaçları karşılanmamaktadır. Çocukların da kullanabileceği şikâyet ve etkili yasal çözüm mekanizmaları bulunmamaktadır. Çocuklarla ilgili meselelere ilişkin ayrıştırılmış veri sağlayan, hak temelli izleme mekanizmaları bulunmamaktadır. Başlıca aksaklıklar şöyle: ANKARA Adana Pozantı Çocuk Cezaevi’nde terör hükümlüsü çocuklara, adli mahkumlarca “işkence, tecavüz, taciz” iddialarını yerinde inceleyen CHP milletvekillerinin raporunda, insan hakları örgütlerinin 25 çocuğun şikâyetini, Adana Valiliği, Cumhuriyet Savcılığı ve Adalet Bakanlığı’na iletmelerine rağmen, 1 yıldır hiçbir işlem yapılmadığı ifade edildi. Raporda, “Gardiyanlar tarafından siyasi suçtan gelen herkese ‘teröristsiniz’ denilerek dayak atıldığı” iddiası dikkat çekti. CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Ümit Özgümüş, Nurettin Demir, Özgür Özel ve Melda Onur’dan oluşan heyet, cezaevindeki iddialarla ilgili yerinde yaptıkları incelemelerle ilgili raporu Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na sundu. Pozantı Cezaevi’nde kalan terör hükümlüsü çocukların 2011 Nisan ayından itibaren Mersin İnsan Hakları Derneği’ne başvurular yapmaya başladığı, TİHAV Adana Şubesi’nin Haziran 2011’de 8 çocukla ilgili rapor düzenlediğine dikkat çekilen raporda “12.07.2011 tarihinde İnsan Hakları Derneği Mersin Şubesi tarafından Adalet Bakanlığı, Adana Valiliği ve Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikâyetler iletilmiştir. İHD tarafından bugüne kadar 25 çocuğun başvurusu alınmıştır. Ancak iddiaların üzerinden 1 yıla yakın bir süre geçmesine rağmen Adalet Bakanlığı hiçbir soruşturma ve inceleme yapmamıştır” bilgisine yer verildi. Raporda, şu saptamalara yer verildi: Adli tutuklu ve hükümlülere yönelik iddialar: Çamaşır yıkatma, masaj yaptırma, ayak yıkatma gibi özel işlerin yaptırılması, paspas sapı ile dayak atılması, koğuş mesullerinin daha çok yemek alması, etli yemeklerde etleri seçip almaları, sabah erken saatte uyandırılıp koğuş temizliği yaptırılması, aileleri tarafından yatırılan paranın koğuş mesulleri tarafından kontrol edilmesi ve harcanması, ayak tabanlarına sopalar ile vurulması, basketbol potasına boğulacak derecede kafaların asılması, cinsel taciz ve tecavüz. Cezaevi yönetimi ile ilgili iddialar: Revire çıkma taleplerinin gardiyanlar tarafından engellenmesi, şarkı söylerken “slogan atıyorsunuz” denilerek gardiyanlar tarafından dayak atılması, gardiyanlar tarafından siyasi suçtan gelen herkese “teröristsiniz” denilerek dayak atılması, cezaevine ilk girişte işkence, saldırı STK’LERDEN SUÇ DUYURUSU SAVAŞ KÜRKLÜ/ ABİDİN YAĞMUR ADANA/MERSİN Adana’nın Pozantı Cezaevi’nde çocuklara taciz, tecavüz ve işkence iddiaları yargıya taşındı. İHD ve TİHV öncülüğünde sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve sendikalar olayla ilgili Adana Adliyesi’nde suç duyurusunda bulundu ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin istifaya çağırdı. Mersin Demokrasi Platformu ise Pozantı Cezaevi önünde bir protesto eylemi yaptı. İHD Mersin Şube Başkanı Ali Tanrıverdi, bir yıldır şikâyetlerin görmezden gelindiğini vurguladı. BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de cezaevine giderek cezaevi müdürüyle, savcısıyla ve tutuklu çocuklarla görüştü. İncelemelerinin ardından açıklamalarda bulunan Kürkçü, olayı TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nda konuyu gündeme getireceğini söyledi. ve kötü muameleye maruz kalma, Adli Tıp Kurumu’na, adliyeye, hastaneye götürülüp getirilirken kelepçe takılması, revir doktorlarının kötü muamele uygulaması. Yöneticilere terfi: Çocukların “Bizi dövüyor, hakaret ediyor” dediği ve en çok şikâyet edilen kişi olan cezaevi ikinci müdürünün VanErciş Cezaevi’ne birinci müdür olarak atanması, Pozantı Cezaevi Müdürü’nün de Ankara’daki Sincan Cezaevi’ne atanarak terfi ettirilmesi, Adalet Bakanlığı’nın olay karşısında tutumunu özetler niteliktedir. Yönetim göz yumdu: 2 ay önce meydana geldiği iddia edilen tecavüz olayının ardından ağır ceza mahkemesinde devam eden bir davanın olduğu belirtilmiştir. Ancak cezaevi yönetiminin tecavüz iddiasının üzerine yeterince gitmediği hatta bu tarz olaylara göz yumduğu iddia edilmektedir. Cezaevinden çıkan çocukların psikolojik travma yaşadıkları, takip edildiklerini sandıkları, evdenmahalleden dışarıya çıkamadıkları, tekrar cezaevine konulacakları kaygısı yaşadıkları ifade edilmektedir. POZANTI’DAKİ 200 ÇOCUK SİNCAN’A NAKLEDİLECEK Çocuklar için 60 gönüllü Türkiye Çocuklara Yeniden Özgürlük Vakfı tarafından oluşturulan “Eğitsel, Sosyal, Sanatsal, Sportif Etkinlikler Projesi” Adalet Bakanlığı’nın gözetimi altında bulunan çocukların, kurumlardaki tutukluluk ve hükümlülük sürelerinin çocuklar yararına geçmesini sağlamayı hedefliyor. ESSSEP projesi ile çocuk ceza infaz kurumlarında araç olarak kullanılan eğitsel, sosyal, sanatsal, sportif etkinliklerle ve farklı eğitmen grubu ile belirlenen süre içerisinde, çocukların rehabilitasyon çalışmalarına destek olmak, çocukların farklı yaşam deneyimleri kazanmalarını sağlamak ve bu çalışmanın Adalet Bakanlığı’nın diğer kurumlarında da yaygınlaştırılması yönünde çalışmalar ve savunu yapılması amaçlanıyor. Proje, İstanbul Maltepe, Ankara Sincan Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nda ve İzmir Şirinyer Eğitimevi’nde eşzamanlı olarak sürdürülüyor. Her yıl 3 ilde farklı üniversitelerin farklı bölümlerinden 60 gönüllü genç, etkinliklere katılıyor. Ergin: 4 kişi görevden alındı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Pozantı Cezaevi’nde bulunan tüm çocukların Sincan’daki ceza infaz kurumuna nakilleriyle ilgili karar alındığını bildirdi. Bakan Ergin, Sincan’daki Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda inceleme yaptıktan sonra açıklamalarda bulundu. Ergin, “Pozantı Cezaevi’nde bulunan tüm çocukların içerisinde bulunduğumuz Sincan’daki bu kapalı infaz kurumuna nakilleriyle ilgili bir karar alınmıştır. En kısa süre içerisinde bu çocuklarımız buradaki birer kişilik odalara nakledileceklerdir ve burada mevcut psikolog, sosyal çalışmacılara ilaveten takviye görevlendirilecek psikolog ve sosyal çalışmacılarla kısa süre içerisinde bu atmosfere adapte etmek için tüm gayret gösterilecektir” diye konuştu. Pozantı Cezaevi’nde görev yapan ikinci müdür kadrosundaki 2 kişinin görevden alındığını belirten Ergin, “Bugün itibarıyla başka görevlere atıyoruz. Onun dışında geçmiş dönemde bu cezaevinde çalışmış bir ikinci müdür ile bir birinci müdürümüzü de şu anda bulundukları görevlerden alarak yine başka görevlere naklediyoruz. Dolayısıyla 4 personelle ilgili olarak bugün (dün) itibarıyla idari tedbir uygulaması başlatılıyor” dedi. Çocuk Eğitimevi’ne atanmış Çocuklara cinsel istismar olaylarının yaşandığı Pozantı Cezaevi’nin müdürlüğünü yaparken Ankara’ya terfi ettirilen Naci Tel’in Ankara Çocuk Eğitimevi’nin başına getirildiği ortaya çıktı. Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in Pozantı cezaevindeki 200 çocuğun Sincan Cezaevi’ndeki tek kişilik odalara nakledileceğini dile getirmesinden sonra, Naci Tel’in de bulunduğu 4 sorumlu açığa alındı. Eğer açığa alma işleme gerçekleşmeseydi, Sincan’a getirilen çocuklara Naci Tel’in başında bulunduğu Ankara Çocuk Eğitimevi eğitim verecekti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle