Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 ARALIK 2012 CUMARTESİ 6 HABERLER Güney Akım hattının temel atma törenine katılan Yıldız, Rusya ile ilişkilerimizi değerlendirdi ‘Soğuk bakmıyoruz’ UTKU ÇAKIRÖZER Sessiz Çığlık “Vardiya Bizde” platformunun kendine savsöz olarak seçtiği “Sessiz Çığlık” sözü bana Norveç’in büyük ressamı Edward Munch’un “Çığlık”ını anımsatıyor... Bu ünlü tabloda Munch, bir köprü üzerinde, çıldırmanın eşiğindeki, belki de çıldırmış bir insanı resmeder. Aşağıda mavinin egemen olduğu bir nehir, yukarıda koyu turuncu bir gök vardır. Bu koyu renklerin ufuk çizgisinde buluşmasının yarattığı sıkıntılı ortamda olmak, bir hapishanenin boğucu ortamında bulunmak gibidir... Tablonun ön planında çığlık atan kişi, bir uğultuyu duymamak ya da aklını büsbütün yitirmemek istercesine, avuç içleriyle kulaklarını kapatmıştır. Ressam, ön plandaki kahramanın epeyce arkasında, ileriye doğru olağan bir yürüyüş durumunda, belli belirsiz iki insan figürü daha resmetmiş. Bu iki figürün simgesel bir anlamı olabilir mi, bilmiyorum. Ama geneldeki imgeyle karşıtlıkları; o kaotik, boğucu ortamla ilgisiz, sanki başka bir dünyada yaşayan kişiler olduklarını gösteriyor... ??? Yurtsever Türk ordusunu çökertip sömürge ordusuna dönüştürme amaçlı ihanet planının uygulaması olan düzmece Balyoz davası, vicdanları kanatan hükümlerle şimdilik noktalandı. Eğer kamu vicdanı ve hukukun evrensel hükümleri en yanılmaz yargıysa, karartılmamış kamu vicdanında ve evrensel hukuk değerlerinin terazisinde hüküm giyenler bu düzmece davanın sanıkları değil, hukuk adına bu hukuk ve adalet dışı hükümleri verenlerdir... Bir düşman ordusu tarafından değil, hukukçu kimliği taşıyan birtakım kendi yurttaşlarınca kendi ülkelerinde tutsak edilmiş, rehin alınmış yurtsever subayların yakınları, “Vardiya Bizde” başlığı ile, haksızlığa isyan eden herkesle birlikte, her cumartesi saat 1314 arasında İstanbul’da Beşiktaş Özgürlük Parkı’nda, Ankara’da Sakarya Caddesi Taş Heykel Önünde, İzmir’de Kıbrıs Şehitleri Caddesi Sevinç Pastanesi yakınında toplanarak “çığlık”larını topluma duyurmaya çalışıyor... Toplantıların savsözü “sessiz çığlık” da olsa, tıpkı Munch’un tablosundaki gibi, kulak tırmalayan, yürek paralayan bir çığlık bu... Tabii insansak, yurttaşsak, bir kalbimiz, aklımız, vicdanımız varsa. Tabloda betimlenen boğucu baskı ortamının dışındaymışçasına ve atılan çığlıktan habersiz ya da umursamazca, geriden gelmekte olan iki silik ve duyarsız gölge gibi değilsek... ??? “Vardiya Bizde” platformundan, internet üzerinden bir resim sergisi çağrılığı aldım. Prangaya vurulmuş bir fırçadan fışkıran bir kan gölünün üzerinde “Tutsak Eserler Sergisi” yazıyor. Kan gölünün yukarısında da “Özgür Tutsaklardan” yazısını okuyoruz... Bugün (Cumartesi) saat 16.00’da Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde açılacak olan, tutuklu yurtsever subayların yaklaşık yüz yapıtının yer aldığı “Tutsak Eserler Sergisi” 18 Aralık tarihine kadar görülebilecek... ??? Edward Munch’un ölümsüz tablosundaki çığlığı duymuyoruz, fakat onu içimizin en derinliklerine kadar duyumsuyoruz... Adı “Çığlık” da olsa, bu tabloda betimlenmekte olan da bir sessiz çığlıktır... Eninde sonunda bütün toplumun vicdanında yankılanacak ve insanlık vicdanında zalimleri sonsuzca mahkum edecek bir sessiz çığlık... Sanatçı dostlarıma, okurlarıma, tüm yurttaşlara... 13 Aralık Perşembe sabahı omuz omuza Silivri’de olmalıyız... ANAPA Enerji Bakanı Taner Yıldız, Güney Akım doğalgaz hattının Türkiye’ye de bağlanabileceğini ilk kez kamuoyuna açıklarken, nükleer santral inşası konusunda Rusya’nın istediği vergi kolaylığı talebine Türkiye’nin soğuk bakmadığını söyledi. Yıldız, “Karşılığında tarifede indirim istedik” dedi. Yıldız, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Bağdat’ta ülke çıkarlarını düşünürüz” şeklindeki açıklamasını da olumlu bulduğunu ifade etti. Yıldız, Rus doğalgazını Karadeniz üzerinden Balkanlar ve Avrupa’ya aktaracak Güney Akım doğal gaz boru hattının temel atma töreni için dün Anapa’daydı. Rusya’ya gidiş ve dönüş sırasında kendisiyle Irak hükümeti tarafından engellenen Erbil uçuşunu, AnkaraBağdat ilişkilerini, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan Bağdat davetini ve Rusya ile enerji alanında gelişen işbirliğini konuşma fırsatı bulduk. Yıldız’ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle: Maliki’nin tavrına sizin olgun tutumunuz kamuoyundan destek topladı.. Irak’ın içinde yönetilebilirlik sıkıntısı var. Irak’ın bütünlüğünü korumamız lazım. Saygının ötesinde itina göstermemiz lazım. Bizim için kuzeyi, güneyi, batısı ve doğusu nasıl fark etmiyorsa onlar için de fark etmemesi lazım. Ben bütünlüklerinden şüphe duymuyorum da onlar niye korkuyor? Maliki’nin korkusu Türkiye’nin Kürtlerle bağımsız anlaşma yapacağı deniyor. Ben de bu tür sözler söylendiğini işittim. Ama bir anlaşma yapmaya ya da açıklama yapmaya gitmiyordum. Gitsem konuşmamda Türkiye’nin politikalarını anlatacak ve Irak’ın bütünlüğüne zarar vermeyecek konulara vurgu yapacaktım. Türkiye bir hukuk devleti. Kuzey Irak ile Irak merkezi hükümeti arasındaki problemin bir parçası olmayacak. Eğer Kuzey Irak’tan çıkacak malın merkezi hükümetin bütünlüğünü korumadığını görürsem onu alabilir miyim? Karadeniz’den Trakya’ya gaz hattı Bugün temeli atılan Güney Akım’a Türkiye de katılacak mı? Rusya, Fransa, İtalya ve Almanya’nın konsorsiyumu. Rusya için çok stratejik bir hat. Biz ortak değiliz. Dışarıdan destek demek doğru olur. Ama projeden Türkiye yararlanır mı derseniz, evet hattan bize de bir çıkış alınabilir. Türkiye’nin doğalgaz ihtiyacı büyüyor. Bizim tüketim noktalarımızın önemli bölümü da Trakya’da. Oraya Karadeniz’den yeni bir kanal açılması değerlendirilebilir. Ama önceliğimiz her zaman Trans Anadolu Hattıdır. Eğer doğal gaz sağlayan alternatif ülke yoksa Rusya’dan farklı bir güzergahı da çeşitlendirmek isterim. Şartları uygunsa, büyüme rakamlarımızla uyumluysa bunlar düşünülebilir. Rusya’ya daha da bağımlı hale gelmiyor muyuz? Bunu söyleyenlere yanıtım açık: Başka yerden teklif varsa hemen alalım. Rusya’ya doğalgazda bağımlılığımız yüzde 27.5. ‘Nükleerde vergi kolaylığına soğuk değiliz’ Nükleer santral için ekstra vergi kolaylığı istiyorlarmış. Belli teşviklerden yararlanmak istiyorlar. Projenin Türkiye’deki yapılacak büyük yatırımlar kapsamına alınmasını istediler. Soğuk bakmıyoruz. Ama yaptığımız anlaşma var. Yapacağımız her iyileştirmenin tarifeye yansıması gerekir. Onlara artı imkân vermişsem karşılığında tarife teklifinden düşmesi lazım. Üç ay içinde bir rapor hazırlanacak. 1.5 saat bekletti Anapa’daki törene Rusya Devlet Başkanı Putin, 1 buçuk saat gecikmeli katıldı. Aralarında Bakan Yıldız’ın da bulunduğu yabancı bakanlar, dünyanın en büyük petrol şirketlerinin üst düzey yöneticileriyle basın mesupları Putin’i tören için özel olarak hazırlanan dev bir çadırda bekledi. 900 kilometrelik boru hattının temelinin atıldığı törende Putin’in yanında, Avrupa’nın 3 enerji devi olan proje ortakları, İtalyan ENI, Fransız EDF ve Alman Wintershall şirketlerinin üst düzey yöneticileri bir arada oturdu. Putin, salona gelişinde sadece bu şirket yöneticilerinin ellerini sıkmakla yetindi. Putin’in dev çadıra girişinde aralarında Yıldız’ın da bulunduğu konuk bakanlar yerine sadece Güney Akım konsorsiyumu şirketleri yöneticilerinin elini sıkması ise dikkat çekti. ‘Davet gelirse Bağdat’a giderim’ Yaptıkları temel hata güvenmemek. Birbirlerine de güvenmiyorlar. Kendi aranızda çözün kardeşim. Neden bizim üzerimizden çözüyorsunuz. Eğer bizim problemimiz bu, çözmek için deklarasyonda bulunur musun derlerse yaparız. Türkiye’ye de davet ettim. Eğer müsaitlerse davet ederlerse biz de Bağdat’a gideriz. Öte yandan bizi Irak’ın kuzeyinde iş yapıyorsunuz diye eleştirmek de yanlış. Çünkü orada iş yapmanın birden fazla gerekçesi var. Bir tanesi de girdi maliyetlerimi düşürmek, kaynakları çeşitlendirmek. Venezüella’dan petrol isteyen biri olarak neden 200 km öteme kayıtsız kalayım? Kayıtlıyım ama bunu kurallar dahilinde ve nezaketle yapıyoruz. tetikliyor mu? Bu benim değil Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın konuşacağı bir konu. Ama enerji alanındaki işbirliğimizi mutabık kalamadığımız konulardan izole etmeliyiz. İzole etmezsek fayda yerine zarar getirir. lu’ ‘Kılıçdaroğlu’nun açıklaması olum aşimi sorunu başka, işbirliği başka’ Türkiye’nin Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’yi barındırması da krizi ‘H CHP Genel Başkanı’na Bağdat’tan davet gelmiş. Başbakanımız genelde parti politikalarıyla ülke siyaseti arasında tercih yapmak zorunda kaldığında ülke menfaatlerini tercih eder. Kılıçdaroğlu’nun da önüne şimdi seçenek geldi. Eğer kendi siyaseti adına oraya gitmeyi partisi adına tercih ediyorsa ülkesi adına ne yaptığını düşünmesi lazım. Kendi içimizde farklı politikalar uygulayabiliriz. Ama öyle konular vardır ki iktidar ve muhalefetin ortak hareket etmesi gerekir. Doğru tercih yapacağına inancımı korumak istiyorum. Belki gidişi ilişkilerin yumuşamasına katkı yapar, neden karşı çıkıyorsunuz? Bu konu, üzerinde politika devşirilecek bir konu değil. Siz “Bağdat’a giderim” derken o niye gitmesin? Ben oraya AK Parti üyesi olarak gitmiyorum ki. Parti mi ülke mi? Bu ikisi bazı zamanlarda örtüşür bazı zamanlarda örtüşmez. Kılıçdaroğlu bugün (dün) yaptığı açıklamada “Gidersem orada ülke çıkarlarını gözetirim” demiş. Bu açıklamayı olumlu buluyorum. Zaten başka bir şekilde düşünmesini de beklemezdik. Rusya’nın Suriye politikasında bir değişim var mı? Başbakanımızın anlattığı konulara Putin kayıtsız kalamayacağına inandığı için farklı noktaya gelindi. İstanbul’da enerji konusunda da çok yoğun temaslar yaptık. Putin tüm enerji ekibini getirdi. Uygun fiyat veriyorlarsa ek gaz ihtiyacımı da Rusya’dan karşılarım. Onlar da teknik kapasiteyi aşmamak koşuluyla yapılabilir dedi. Çok olumlu baktılar. Nükleer santral için 1.5 milyar dolar para aktardılar Türkiye’de kurdukları şirkete. ‘Rusya’dan ek gaz alımı gündemde’ ‘İran petrolünün yerini de Rusya doldurdu’ Türkiye ABD’nin İran yaptırımlarına uyuyor mu? Doğalgaz alımlarımız yaptırımların kapsamı dışında. Buna yasak getirmek İran’a değil Türkiye’ye yasak getirmek anlamı taşır. İhtiyacımızın beşte birini oradan karşılarken bu istenemez bizden. Petrolde ise şu anki fiili durum devam edecek. Geçen yıl 9 milyon ton olan yıllık ithalatımız bu yıl 7 milyon tona düştü. Eksiği Libya, Suudi Arabistan ve Rusya’dan tamamlıyoruz. Rusya’ya bağımlı olduğumuzu sorgulayanlar yaptırımlarla ilgili de fikir yürütmelidir. İthal edilen petrolün parasının altın üzerinden ödenmesi olayı var? Alınan gaz ve petrolün parasını biz Halk Bankası’na yatırıyoruz. Ondan sonrası Ekonomi Bakanlığı’nın işi. Ama ülke olarak bu konudaki tutumumuz şu olmalı. İster nakdi isterse ayni olarak bizim o ürünü almamız lazım. Karşılığını da ödememiz lazım. Dolar ve TL yasaklanmışsa ayni olarak. Aksi halde o petrol İran’ın hibesi haline dönüşür. Eleştirenlerin, karşı çıkanların nasıl ödeneceğini de söylemesi lazım. CUMHURBAŞKANI GÜL El Maliki’nin Türk şirketlerine yönelik yaptırım kararının faturası ağır oldu ‘Anayasaya baktım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, eleştirilere karşın onayladığı büyükşehir yasası ile ilgili olarak “Ben, anayasa ile ilgili kısımlarını dikkatli ve titizli bir şekilde incelettim” dedi. Gül, Libya Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Muhammed Yusuf Magaryaf ile görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında, açıklamalarda bulundu. Gül, bir gazetecinin Büyükşehir Yasası ile ilgili sorusuna şöyle yanıt verdi. “Hukukçularımız gayet titizlikle incelediler ve sonunda şunu gördüler ki 2004 yılında mahalli idarelerle ilgili çıkan yasa, o zaman yine Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüş ve aynı bugünküne benzer iddialarla Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüş. Anayasa Mahkemesi, 2007 yılında bu iddiaları geçerli görmemiş ki o günkü heyet, malum 367 kararını alan Anayasa Mahkemesi’ndeki heyettir. Bundan sonra da yine Anayasa Mahkemesi’ne çıkan mahalli idarelerle ilgili bazı kanunlar var, onlar da Anayasa Mahkemesi’ne götürülmüş. Kocaeli, İzmir büyükşehirle ilgili. Onlar da yine Anayasa Mahkemesi tarafından birkaç kez bu tip iddialarla ilgili kanunlar, hepsi ‘Anayasaya aykırı değil’ diye geri gönderilmiş. Dolayısıyla orada tasvip görmemiş bu iddialar. Bunun üzerine ben yasayı yayımladım.” Erdoğan’ın Irak kumarı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Iraklı mevkidaşı Nuri el Maliki arasındaki ‘kişisel husumet’in AnkaraBağdat arasındaki ilişkileri kopma noktasına getirmesinin faturası yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı. El Maliki’nin, ülkede iş yapan Türk şirketlerine “İşinizi bitirin ve Irak’tan ayrılın” talimatı göndermesiyle Türk şirketlerinin Bağdat yönetiminin gelecek beş yıl içinde altyapı ve inşaat sektörü için yaptığı yatırım planlamasından dışlandığı ortaya çıktı. Irak hükümetinin, ihalelere girecek yabancı şirketlere “Türk ortaklarınızı atın” koşulunu getirdiği de belirtildi. AKP hükümetinin enerji yatırımları ve inşaat sektörü konusunda Irak’taki bölgesel Kürt yönetimine çevirmesi, Türk işadamlarının Irak pazarının önemli bir bölümünü yitirmesine yol açarken, Irak’ta yüz milyarlarca dolarlık yatırım pastasını da riske attı. El Maliki hükümetinin ülkede iş yapan Türk şirketlerine yönelik yaptırım kararı almasının faturası Türkiye açısından ağır oldu. Bağdat yönetiminin, özellikle Türk inşaat sektörü açısından büyük 100 milyar doları merkezi hükümet tarafından karşılanacak. Yani bu açıdan bakıldığında para musluğunun başında, Başbakan El Maliki bulunuyor. 86 milyar dolarlık yatırımı ise Irak’taki özel sektör üstlenecek. Bunun yanı sıra Irak hükümeti, orta vadede de 2025 yı ? El Maliki’nin, ülkede iş yapan Türk şirketlerine “İşinizi bitirin ve Irak’tan ayrılın” talimatı göndermesiyle Türk şirketlerinin yatırım planlamasından dışlandığı ortaya çıktı önem taşıyan yatırım planlamalarını açıklaması ve bu planlamaları Irak’ta iş yapan İranlı ve Batılı şirketlere göndermesi, AKP hükümetinin göz ardı ettiği faturanın ayrıntılarını ortaya çıkardı. Bağdat yönetimi gelecek 5 yılda ülke içinde altyapı, inşaat ve ulaştırma konularında toplam 186 milyar dolarlık yatırım öngörüyor. Bu miktarın lına kadar ülkedeki altyapı yatırımları için 150 milyar dolarlık harcama yapmayı öngörüyor. Iraklı kaynakların verdiği bilgiye göre bu paranın sadece 50 milyar doları inşaat sektöründeki yatırımlar için harcanacak. Irak hükümeti, 5 yıl içinde ise ulaştırma alanında sadece demiryolu altyapısına 60 milyar dolarlık yatırım yapma yı programına aldı. Aynı şekilde, gelecek üç yıl içinde ülkedeki toplu konut ve resmi binalar için 35 milyar dolarlık bütçe ayırmış durumda. Yine ulaştırma alanında 7 bin kilometre yol yapımı ile altyapının yüzde 30’unun onarılması gerekiyor. İki ülke arasındaki siyasi kriz nedeniyle Türk işadamlarının Irak pazarından dışlanması, özellikle inşaat ve altyapı sektöründe iddialı olan Güney Kore, Çin, ABD, Alman şirketlerinin önünü açmış oldu. Iraklı kaynakların verdiği bilgiye göre Irak hükümeti, ülkede iş yapan çok ortaklı şirketlerin içinde Türk şirketlerinin bulunup bulunmadığını da araştırmaya başladı. Irak hükümetinin, Türkiye ile bağlatılı olan ya da ortakları arasında Türklerin bulunduğu şirketleri de ihalelerin dışında bıraktığı ve bu şirketlerin yetkililerine, “Türk ortaklarınızı atın” telkininde bulunduğu öğrenildi. Emlak Konut GYO: Vergi kaçırmıyoruz Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ “Emlak Gayrimenkul Yatırım Ortaklığınca Yapılan Satışlarda Satış Bedeli Üzerinden Oynanan Oyunlar” konulu haberler üzerine açıklama yaptı. Açıklamada “Şirketimizin tapu devirlerinde satış bedellerinin düşük gösterilmek suretiyle vergi kaçırdığı iddia edilmektedir. Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ’nin yaptığı tüm uygulamalar işlem tarihi itibarıyla yürürlükte olan mevzuata uygun olup kesinlikle vergi kayıp veya kaçağı bulunmamaktadır” denildi. “Harçlarla ilgili işlemlerin ilgili yasalara göre yatırıldığını” belirten şirket “Tapu devrine esas teşkil eden tüm işlemler TC Gelir İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı’nın konuyla ilgili müktezaları doğrultusunda yapılmıştır. Danıştay’ın kararı, şirketimizin yaptığı uygulamaların hukuka uygun olduğunu göstermektedir. Şirketimiz TC Sayıştay Başkanlığı ve bağımsız Denetim Kuruluşları ile Maliye Bakanlığı müfettişleri tarafından denetlenmiş ve bu hususa ilişkin herhangi bir tenkit ve ceza söz konusu olmamıştır” açıklamasını yaptı.