19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2012 PERŞEMBE 4 HABERLER Meclis’te içki yasağı tartışması AKP’li Başkanlık Divanı üyelerinin de destek vermesiyle çözüldü Size Ne Beyler! Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, mutasavver (tasarlanmış) değil, gerçekleşmiş darbenin faillerinin ifadelerine başvurmak istemiş, 12 Eylül’ün lideri Kenan Evren ve şaibeli komutanı Tahsin Şahinkaya’nın vekillerinden ret cevabı almış. Olmamış darbenin araştırmasını yapanların, iş işten geçtikten sonra güya hesabı sorulan darbenin önderlerinden aldığı ret yanıtı düşündürücüdür. Bakalım, yapılmayan darbelerin sözde failleri, şaibeli delillere dayanılarak yılları bulan hapis cezalarına çarptırılıp içeri atılırlarken, milyonları etkilemiş, halis muhlis darbenin liderleri hâlâ TBMM komisyonuna rest çekmeyi sürdürebilecekler mi? Evren ile Şahinkaya’nın avukatlarının bu tavırlarına şapka mı çıkarmalı acaba? Avukatların komisyona verdikleri ifade günlük dile çevrilince şöyle okunabilir: Darbeyi yaptık, anayasa hazırladık, halktan onay aldık, kurucu irade olduk. Size anlatacak bir şeyimiz yok. Darbeciler, yani gerçek darbecilerin “başka kapıya” yanıtı karşısında TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu bakalım ne yapacak? Onların tavırlarının ne olacağını gerçekten merak ediyorum. Daha önce gazete patronları ve kimi gazete çalışanlarına yönelttikleri soruları ve aldıkları yanıtları gördükten sonra merakım daha da artıyor. ??? “Kabahat ölende mi öldürende mi?” der eskiler. Ben de “Komisyon”un sorularını görünce, kendi kendime benzeri soruyu sormadan edemedim: Kabahat soranda mı, sorduranda mı? Öyle ya, geçmişte sorumluluk yüklenmiş bir gazeteciyi çağırıp soruyorlar: O manşeti neden attın? Ya da onunla da yetinmiyorlar, bir gazete patronuna hesap soruyorlar. Filanca gazeteciyi neden işten çıkardın? Gazeteci de, gazete patronu da, komisyonun yetkisini ve haddini aşarak soru sorması karşısında tepki göstereceği yerde yanıt vermekte beis görmüyor. Bilmiyorum, belki de kimileri “haddini aşma” deyişini TBMM komisyonu için fazla ağır bulabilir ve şu soruyu sorabilirler: Bir Meclis komisyonuna “haddini aşıyor” denebilir mi? Denebilir efendim, pek âlâ denebilir. Bir Meclis komisyonu kendisine anayasa ve yasaların verdiği yetkileri aştığı taktirde, haddini de aşmış demektir. Mesela 1960 yılında, DP tarafından Meclis bünyesindeki kendi üyeleri arasından oluşturduğu Tahkikat Encümeni (Araştırma Komisyonu), haddini aşmıştı. Sonra ne olduğunu, iktidar partisi üyesi yasama üyelerinin yargı yetkisiyle donatılmasının nasıl sonuçlar doğurduğunu hepimiz yaşayarak gördük. ??? Yine de komisyon üyelerini fazla ayıplayamıyorum. Doğrusu benim ayıpladığım, bu haddini aşan sorulara muhatap olduklarında kuzu kuzu yanıtlayan gazeteciler ve patronlar. Onların bu tavırları, basınımızın şu anda karşı karşıya bulunduğu ve şimdilik kimsenin hesabını sormaya değil, onu düşlemeye dahi cüret edemediği “sivil darbe”lerin neden etkili olduğunu da gösteriyor. Çalışanlar, “O manşet neden atıldı?” sorusuna şu tok yanıtı verebilmelilerdi: Size ne beyler? Hangi manşeti atacağımızı size mi soracağız? Patronlar, “O gazeteciyi neden işten çıkardın?” sorusuna şu yanıtı verebilmelilerdi: Size ne beyler? Kiminle çalışacağıma siz mi karar vereceksiniz? Basın bunu söyleyememiştir. Basının çalışanı ve patronuyla takınamadığı tavrı darbecilerin avukatları takınmışlardır. Doğrusu, basının koyamadığı tavrı koydukları için gerçek darbecileri kıskanıyorum. Tabii üniformalı darbe kadar tehlikeli olan, mutasavver darbelerden çok daha fazla etki yapmış bulunan sivil darbenin hesabının neden sorulmadığı konusunu gündeme getirecek değilim. Çünkü o komisyonu kurduranlar, komisyona öyle bir yetkiyi vermemişler, onlara “Darbeleri muhtıraları soruştur, ama bizimkilere sakın dokunma” demişlerdir. Alkol ‘gözden ırak’ bakçı da “Orada milletvekili içip içip genel kurula gelirse ne olaANKARA TBMM içindeki escak?” diye sorunca Özdemir, “Zaki askeri tabur restoranının Meclis ten insanlar istediği zaman dışayönetimine devrinden sonra, Başrıda da içip gelebilir, buna yasak kanlık Divanı kararı olmadan “alkoyamazsınız ki. Orada içki servisi kollü içki servisi”nin kaldırılmasıyapılırsa, gayri ahlaki ortam mı na CHP’den gelen itiraz üzerine, olacak?” diyerek karşı çıktı. Meclis içinde daha “gözden ırak” AKP’liler, Meclis kampusu içinde yer alan ancak daha küçük olan Tepe Restoran’da olan Tepe Restoran’da bira biranın yanı sıra rakı ve ? Meclis Başkanlık Divanı‘nın kararı olmadan Bahçe servisi yapıldığını belirterek şarap servisi yapılması Restoran’da alkollü içki servisinin yasaklanmasına tepki “İçki içmek isteyen oraya benimsendi. gitsin” görüşünü dile getirdi. TBMM Başkanlık Digösteren CHP’li Özdemir, AKP’li üyelerin direnciyle AKP’liler Bahçe Restoran’da vanı’nın yeni yasama yılında gerçekleştirdiği ilk karşılaştı. Tartışmaların ardından Meclis’te daha gözden alkollü içki servisine kesin bir toplantısına Meclis için ırak olan Tepe Restoran’da birayla beraber rakı ve şarap dille karşı çıkınca toplantıda, Tepe Restorant’ta biranın deki “alkollü içki serviservisi de yapılmasına karar verildi. yanı sıra “şarap ve rakı” sersi” damgasını vurdu. visi yapılması konusunda TBMM Başkanlık Divanı’nın yeni üyesi CHP’li İdare Ami ruz. Özellikle emekli vekilleri görüş birliğine varıldı. Divan’da ayrıca milletvekili ve ri Malik Ecder Özdemir, TBMM mizden ciddi tepkiler var” görüpersonele dönük maaş promosyonBaşkanı Cemil Çiçek’e, kendisinin şünü dile getirdi. AKP’li TBMM İdare Amirleri ları da masaya yatırıldı. Buna göre, şimdiye kadar hiç gitmediği ancak yönetimi askerdeyken alkollü içki Salim Uslu ve Mustafa Kabakçı ise maaş ödemelerini yapacak olan servisi yapılan “Bahçe Resto “Çoluğumuz çocuğumuz var, ora Halk Bankası ile yapılan sözleşme ran”daki alkollü içki servisinin ne ya ailelerimizle geliyoruz. Böyle bir uyarınca milletvekili ve TBMM den kaldırıldığını, bu konuda bir Di ortamda alkollü içki verilmesi personeline, maaşlarının yüzde 46’sı van kararı olup olmadığını sordu. doğru değil” diyerek karşı çıktı. Ka oranında promosyon yatırılacak. AYŞE SAYIN Bu konuda Divan ya da Meclis yönetimince alınan bir karar olmadığını öğrenen Özdemir, “Geçmişte bu restoranda içki servisi yapılıyordu. Bu yasaklama haklı ve doğru bir uygulama değil. Bir karar da alınmamışsa neye göre bunu yasakladınız? Misafirimiz geldiğinde bir kadeh içki ikram edemiyo BAĞIŞ: HAYAL KIRIKLIĞI Haber Merkezi Avrupa Birliği Bakanı Egemen Bağış, AB Komisyonu’nun Türkiye İlerleme Raporu’nu değerlendirdi. Bağış, Türkiye Raporu’nun özellikle siyasi kriterlere ilişkin bölümünü büyük bir hayal kırıklığıyla karşıladıklarını söyledi. Bağış, dün AB İlerleme Raporu’nun açıklanmasının ardından bir basın toplantısı düzenleyerek, Türkiye’nin raporla ilgili görüşlerini dile getirdi. Bağış, “İlerleme raporlarının objektif bir Türkiye fotoğrafının çekilmesine olanak verdiğine inandık, inanmak istedik. Bu düşünceyle bakanlığımız diğer bakanlıklarla koordineli bir şekilde komisyonu bilgilendirdik... Ne yazık ki bu çabalarımıza rağmen bu yılki AB İlerleme Raporu’nun özellikle siyasi kriterlere ilişkin bölümünü büyük bir hayal kırıklığıyla karşıladığımızı belirtmek durumundayız” dedi. İlerleme Raporu’nda, birlik müktesebatına uyum konusunda bazı başlıklarda bazı ilerlemeler kaydedilmesine rağmen, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğin siyasi kriterlerini karşılamak için yeterli mesafe kat edemediğine dikkat çekildi. Raporda, “Türkiye’nin siyasi kriterleri tümüyle karşılamak için belirgin mesafe kat edememesine ilişkin endişeler büyüyor” denildi. ÇELİK: Gül herhalde CHP’ye oy vermiyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik, “Partili Cumhurbaşkanı” tartışmasına, “gönül bağı” kavramıyla yeni bir boyut daha kazandırdı. Çelik, düzenlediği basın toplantısında, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün AKP’nin kurucularından olduğunu, AKP hükümetlerinin ilk başbakanı olduğunu ve bugün Cumhurbaşkanı olarak anayasa neyi emrediyorsa onu yaptığını ve yapmak zorunda olduğunu belirterek şunları söyledi: “Ama Sayın Gül oy kullanmaya gittiği zaman herhalde CHP’ye oy vermiyor. Onun için Celal Bayar ve İsmet İnönü de partili cumhurbaşkanıydı. Kâğıt üzerinde, mevzuat üzerinde değişiklik yaparak birbirimizi kandırmayalım, rol yapmayalım. Onun için partili cumhurbaşkanı, eğer başkanlık veya yarı başkanlık olmayacaksa doğru bir tercihtir. Seçime gideceğiz yarın. Diyelim ki Sayın Başbakan, aday oldu. Bütün AKP teşkilatları Sayın Başbakan’ın seçilmesi için seferber olmayacak mı? Seçildiği gün, ‘Arkadaş ben sizi tanımıyorum’ böyle bir şey var mı?” Hüseyin Çelik, sözleri tartışılan Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’e ise “Bana göre Emniyet Müdürü’nün en büyük hatası bir basın toplantısı yapıp bir politikacı gibi görüş izharında bulunmasıdır. Bırakın bu işi siyasetçiler yapsın. Bir bürokrat ne kadar çok konuşursa o kadar ofsayta düşer” tepkisini gösterdi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın Güven’i destekleyen sözlerinin “kişisel” olduğunu savunan Çelik, partide bir görüş ayrılığı bulunmadığını söyledi. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisini hedef alarak, “Esad’a ‘canın cehenneme’ diyorsun, ABD’ye de diyebilir misin?” sözlerine yanıt verdi. İnce, “Askerlerin başına çuval geçirildiğinde, ‘Nota verecek misiniz?’ diye sorulduğunda, ‘Ne notası, müzik notası mı?’ diyen Başbakan, sen diyebilir misin? Esad’a da Obama’ya da ‘canın cehenneme’ derim ben” diye konuştu. ? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’in “Ölen PKK’liye ağlamayan insan olamaz” sözleri üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan ile yardımcısı Bülent Arınç arasında başlayan polemik sürüyor. Müdüre takdirlerini sunduğunu söyleyen Arınç “Ben gönlümden geçeni birdenbire söyleyen birisiyim, zaman zaman da başıma işler geliyor bu sebeple. Ama gönlüm ne derse dilimden o çıkar” dedi. ? Bürosu) CHP Milletvekili Ensar Öğüt, Askerlik Kanunu’nda değişiklik yapılmasıyla ilgili Meclis Başkanlığı’na sunduğu kanun teklifi hakkında bilgi verdi. Öğüt, Doğu ve Güneydoğu’da askerlik yapanların üç ay önce terhis edilmeleriyle eşitsizliğin önüne geçilmiş olacağını söyledi. ‘Obama’nın da canı cehenneme’ ‘Gönlüm ne derse dilimden o çıkar’ C MY B C MY B Doğu’da 3 ay erken terhis teklifi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle