19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 EKİM 2012 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER CHP’Lİ PROF. DR. BİRGÜL AYMAN GÜLER 13 İLİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLMASINI ÖNGÖREN TASARIYI ELEŞTİRDİ 5 etmesi kesinlikle beklenemez” diyor. Türkiye’nin beş aşamalı Suriye planını dün Cumhuriyet, ayrıntılı biçimde verdi. Bölgede bulunan arkadaşımız Mustafa K.Erdemol’un haberi ise ilginçti: “Hatay’ın Alevi köylerinde ruhsatlı silahların güvenlik güçlerine teslim edilmesi istendi...” ??? Türkiye zor bir dönemden geçiyor... Televizyonlarda yapılan tartışmalarda “ABD Irak’a demokrasi getirecek” diye bir önceki tezkerenin geçmesini isteyen lobi çığırtkanları, savaş karşıtı gazetecileri “Baas yanlısı hainler” diye suçluyor. Bakın İsrail, Filistin’i vuruyor, bir çocuk ölüyor, iki çocuk ağır yaralanıyor. Kimsenin umrunda değil! Ortadoğu’nun kan gölüne dönüşmesini, Suriye topraklarında zengin doğalgaz yataklarının bulunmasını, Suudilerin ve Katar’ın petrol boru hattını Lazkiye limanına dek döşenmesi isteğini kimse dillendirmiyor. ??? Emperyalizmin sömürgeci ruhu, baskıcı rejimlerde olduğu gibi zulümdür. ABD, İngiltere ve İsrail’in Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da tezgâhladığı Büyük Ortadoğu Projesi’nin Suriye ayağı Türkiye’ye ihale edilmiştir. Aklı başında herkes bunu görüyor... Suriye’de bir iç savaş yaşanıyor! Türkiye’nin bu iç savaşta taraf olması, Suriye’de yaşananlara askeri müdahale yapılması bizim için çok tehlikelidir. NATO Genel Sekreteri Rasmussen, bunu görüyor ve “siyasi çözümden” yana olduklarını açıklıyor. Beni Esad’ın baskıcı rejimi değil, Türkiye ilgilendiriyor... ??? Türkiye emperyalizmin taşeronu olmamalı, dik bir duruş sergileyip savaştan yana değil barıştan yana bir tavır izlemelidir... Her neyse... Başbakan yine gürledi: “Ölen teröristin arkasından ağlamayız!” Diyarbakır Emniyet Müdürü Recep Güven’e gönderme... 18 yaşa seçilme hakkı!.. Ekonomi berbat, dolar başını almış gidiyor... Fotoğraf böyle... Al gazını milletin al bakalım! ‘AKP federasyona hazırlanıyor’ EMRE DÖKER Prof. Dr. Birgül Ayman Güler İZMİR CHP İzmir Milletvekili Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, AKP’nin 13 ilin büyükşehir belediyesi olmasına ilişkin yasa tasarısını, “federasyon” hamlesi olarak yorumlandı. Hükümetin, tasarıyla, il özel idarelerinin yüzde 36’sı, belediyelerin yüzde 53’ü ve köylerin yüzde 47’sini yerel halka sorma dan yok ettiğini belirten Güler, “Merkezi idarenin taşrada yürüttüğü işler için 29 ilde yatırım izleme koordinasyon merkezi kuruluyor. Ayrıca kentlerde yabancı yatırımcılar için kurulmuş doğrudan Başbakan’a bağlı yatırım destek ve tanıtım ajansı öngörülüyor. Her iki durumda da merkezi yönetimin illerdeki yatırım ve harcamaları merkezi bütçe dışına çıkarılıp, özel hukuk hükümlerinin piyasacı serbestliğine aktarılmış olmaktadır. Bu yasa sadece yerel yönetimleri yok etmek le kalmamakta kamu harcamalarının iller eliyle yönlendirilen bölümünü kamu yönetimi sisteminin dışına çıkarma amacı taşımaktadır. Bu özelleştirme politikasının yeni bir evresidir” dedi. Güler, “il yönetimi” anlayışından “bölge yönetimi” anlayışına doğru gidildiğini, bunun sonucunun fedarasyon olacağını söyledi. CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Denizli Milletvekili Adnan Keskin de, tasarının altında tüm belediyeleri ele geçirme operasyonunun yattığını söyledi. AKP Milletin Gazını Alıyor... AKP’nin demokrasi ve özgürlüklerle uzaktan yakından ilgisi olmadığını söyleyen şu solcuların, yurtseverlerin, sosyalistlerin hükümeti sürekli eleştirmelerine aklım ermiyor... Oysa AKP salt Türkiye’de değil dünyada demokrasinin ve özgürlüklerin simgesidir! Önce Başbakan Erdoğan, dün sabah ise AKP Genel Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ açıkladı: “18 yaşındaki gençlere seçilme hakkının verilmesine ilişkin yasa teklifini Meclis’e getireceğiz...” 18 yaşındaki gençlerimizin giyimine, kuşamına karışıldığı, parasız eğitim istedikleri için “terör örgütü yaftası”yla yargılanıp zindanlara atıldığı bir ülkede hani demokrasi ve özgürlükler yoktu? ??? Uydurup uydurup yazıyorsunuz... Yok parkta sevgilisiyle el ele dolaşırken karakola götürülmüş, yok bira içerken yakalanmış... Görüyorsunuz gençlerimiz ne denli önemseniyor... Tüm bunlar olurken sivil demokratik anayasa yine askıya alındı. Kemal Kılıçdaroğlu, sivil anayasadan önce 12 Eylül darbe hukukunun değiştirilmesini istiyor. Benim de yıllardır yazmaktan bıktığım Seçim ve Partiler Yasası’nın 30 yıldır bir türlü değiştirilmemesi... Şu 30 yılda kimler geldi kimler geçti! Nedense Seçim ve Partiler Yasası bir türlü değiştirilmedi. AKP hükümetinin bu konuda adım atmayacağını dün Bekir Bozdağ bir kez daha açıkladı: “Bu konuda bir çalışmamız yok!” ??? Aslında AKP milletin gazını alıyor, ortaya bir konu atıp onu tartıştırıyor, sınırımızda olup bitenleri unutturmaya çalışıyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül “en kötü senaryo yaşanıyor” derken NATO Genel Sekreteri Rasmussen, Suriye bunalımında doğru yolun askeri müdahale değil “siyasi çözüm” olduğunu arkadaşımız Utku Çakırözer’e açıklıyor. 900 kilometrelik TürkiyeSuriye sınırında ilginç gelişmeler gözleniyor, yine Cumhurbaşkanı Gül “Suriye’deki durumun böyle devam Yeni büyükşehir tasarısı ‘yerelleşme mi getiriyor merkezileşme mi’ tartışması çıkardı Başkanlığın altyapısı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Hükümetin önceki gün TBMM’ye sunduğu ve 13 yeni büyükşehir kurulmasını, büyükşehirlerdeki 29 il özel idaresini kapatan, yetkilerini de valinin başkanlığında kurulacak olan yeni Yatırım İzleme ve Koordinasyon Merkezi’ne (YİKM) devreden tasarı, tartışma yarattı. CHP, dün basına kapalı grup toplantısında tasarıyı değerlendirdi. CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, AKP’nin yerel demokrasiyi geliştirmek ve yerelleşmek gibi bir kaygısı olmadığını belirterek “İl özel idareleri yerine oralarda valinin başkanlığında yatırım izleme ve koordinasyon merkezi oluşturuyorlar. İl genel meclisini ortadan kaldırırsan ve bütün yetkiyi valiye verirsen, bunun adı yerelleşme mi olur, merkezileşme mi olur? Türkiye’de 2 bin 950 belediye var. 1592’sini bu tasarıyla kapatıyorlar. Bize büyüklük açısın ‘CAMİ YAPMA’ YETKİSİ Tasarı ile büyükşehir ve belediye yasalarının “belediyelerin görev ve sorumlulukları” bölümüne dikkat çekici bir ekleme yapıldı. Buna göre, isteyen belediye, devletin “ibadethane” olarak kabul ettiği yerler olan cami, kilise veya sinagog yapabilecek. Mabetlerin “bakım ve onarım” işlerini de belediyelerin üstlenmesine vize getiren tasarıda, “Belediye ve bağlı idareler, meclis kararıyla mabetlere indirimli bedelle ya da ücretsiz olarak içme ve kullanma suyu verebilirler” düzenlemesi de yer aldı. Ancak düzenleme Alevilerin inanç merkezlerinden olan cemevlerini kapsamıyor. getirilmeye çalışılan başkanlık sisteminin altyapısını örmeye dönük, diktatoryal, faşist, antidemokratik uygulamalardır. Bütün çaba, merkezi otoriter yapıyı Türkiye’ye tesis etmektir.” ‘Güçlü yerel yönetim getirmez’ dan çok benzeyen Fransa’da 40 bin belediye var. Yani her iki belediyeden birini kapatarak, merkezileşme mi yoksa yerelleşme mi ortaya çıkar?” dedi. Hükümetin, “Ankara’da masa üzerinde verdiğin bir kararla” belde belediyelerini kapattığına dikkat çeken Günaydın, tasarıyla büyükşehirlerin sınırlarını, o ilin bütün sınırlarını içine alacak şekilde genişletildiğini söyledi. Günaydın, “Belediyelerin hizmetini en iyi götürebile ceği bir ölçek vardır. Siz bu ölçekleri genişletirseniz, vatandaş ömrü boyunca hiç göremeyeceği, talebini iletemeyeceği insana oy vermek zorunda kalır. Buna da demokrasi denmez. Ankara’da 50 kilometre yarıçapı içinde metroyu tamamlayamayan Melih Gökçek 3.5 saat doğuda, 3.5 saat batıda Nallıhan’ın köyüne, 2.5 saat güneyde Şereflikoçhisar’ın köyüne nasıl hizmet götürecek? Bütün bunlar Türkiye’de Şehir Plancıları Odası Başkanı Başkanı Necati Uyar da, tasarıyı eleştirerek “Büyükşehirin yetkisini il sınırlarına çıkardığınızda özellikle belde ve köyler için belediyeye ulaşma açısından ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. İklim ve coğrafya koşulları düşündüğünüzde belediyeler insanlardan uzaklaşacak” dedi. Tasarının federasyon sistemine altyapı hazırladığı yönündeki eleştirilerin sorulması üzerine Uyar, “İl özel idaresinin yerine konulan yapının, gelecekte büyükşehire devredilmesiyle birlikte ortaya çıkacak yapı zaten federatif bir yapıya dönüşmüş olur ya da onun altyapısını oluşturmuş olur” dedi. 18 yaşa seçilme hakkı getiren tasarı, adaylık için askerlik zorunluluğunun kaldırılmasını öngörüyor Vekilim şimdi asker AYŞE SAYIN/ERDEM GÜL ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “18 yaşa da seçilme hakkı verilmeli” açıklamasıyla harekete geçerek muhalefetle uzlaşma zemini arayışına giren AKP’nin önerisinin ayrıntıları netleşmeye başlarken “destek” açıklaması yapan CHP grubunda görüş ayrılığı yaşanıyor. AKP’nin önerisinde, milletvekili adayları için “askerlik yapma” koşulu kaldırılırken “asker kaçakları ve bakayaların” yararlandırılmaması planlanıyor. AKP, 18 yaşa seçilme hakkını sağlayacak anayasa değişikliği için muhalefetle önceki gün ilk görüşmeleri yapmış, MHP’nin ret tavrına karşın CHP’den prensip olarak destek almıştı. Bunun üzerine AKP kurmayları, anayasada 18 yaşa seçilme hakkı tanınmasına ilişkin değişikliğin kapsamı üzerinde çalışma yaptı. AKP’nin çalışmasında 18 yaşın da ötesinde er ve erbaşları da kapsayan adımlar bulunuyor. Buna göre getirilecek değişiklik önerisiyle anayasanın 76. maddesine “18 yaşını dolduran her Türk milletvekili seçilebilir” hükmü konacak. Aynı öneriyle anayasanın 76. maddesinde düzenlenen “oy kullanamayacak” olanlar arasından “Silah altında bulunan er ve erbaşlar ile askeri öğrenciler” ibaresi çıkarılacak. Aynı maddede yer alan adaylık için askerlik yapma zorunluluğu da kaldırılacak. Böylece askerlik yapmadan milletvekili olabilmenin yolu açılmış olacak. AKP’de henüz alt başlıkları netleşmemiş olmakla birlikte er ve erbaşlar askerdeyken milletvekili adayı olabilecek. Ancak askerdeyken milletvekili seçilmesi durumunda askerliğini keserek Meclis’e gelmesi değil askerliğini tamamladıktan sonra milletvekilliğine devam etmesi seçeneği ağırlıklı görüşü oluşturuyor. Değişiklik önerisinde yer alan geçici bir maddeyle de 18 yaş, er ve erbaşlara oy kullanma ve aday olma hakkının 5 ay öne çekilerek 27 Ekim 2013’de yapılacak yerel seçimlerde ilk kez uygulanması planlanıyor. AKP, muhalefeti yeniden bilgilendirerek destek isteyecek. TBMM Genel Başkanı Cemil Çiçek, Norveç Parlamentosu Başkanı Dag Terje Andersen’i kabul etti. CHP öneriyi tartışıyor CHP yönetimi, “gençlere seçilme hakkına karşı çıkmanının kamuoyunda olumsuz algı yaratacağı ve AKP tarafından seçimlerde aleyhlerinde kullanılacağı” gerekçesiyle destek kararı alırken aralarında Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’in de bulunduğu bazı parti yöneticileri “18 yaşındaki gençlerin liseyi bile bitirmemiş olması, ekonomik özgürlüklerinin olmaması ve askerlik görevini bile yapmamış olmaları” nedeniyle sıkıntı yaratacağını dile getiriyor. CHP’li TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu Üyesi Atilla Kart, “seçilme” yaşının düşürülmesini, Başbakan Erdoğan’ın yeni bir “zihni sinir” projesi olduğunu söyledi. Kart, “Ekonomik bağımsızlığını sağlayamamış bir insan, seçimlere nasıl gidecek? Böyle bir insan özgür iradesiyle görev yapamaz” dedi. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce ise başbakan olmak için tek koşulun “milletvekili olmak” olduğunu belirterek “O zaman Başbakan bir jest yapsın. İlk 18 yaşındaki milletvekiline başbakanlık koltuğunu devretsin. Pankart açamıyorlar ama milletvekili olabilirler, ileri demokraside bu ancak olur. Başbakan hangi holding patronuna ‘torununu milletvekili yapacağım’ diye söz verdi?” 18 yaşı savunan Hatay Milletvekikil Aytuğ Atıcı ise “Oylarıyla ülkenin kaderini belirleyen insanlara, ‘siz ülkeyi yönetemezsiniz’ diyemeyiz” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Çetinsaya ile görüştü 35. maddesiyle ilgili açıklamalarının ‘35. madde sabıkalı’ sı’nın anımsatılması üzerine, “35. madde sabıkalı TBMM Başkanı Çiçek, TSK İç Hizmet Yasa bir maddedir. Geçmişte yaşadığımız olağanüstü durumların ya da demokrasiyi askıya alma çabalarının hep hukuki dayanağını oluşturmuştur” dedi. Çiçek, çalışmanın yeni anayasa kapsamında mı olacağının sorulması üzerine, yeni anayasadan ayrı da yapılabileceğini belirtti. ‘YÖK için partiler katkı sağlamalı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yeni Yükseköğretim Yasası’nda anayasa değişikliği gerektiren konuların olduğunu belirterek “Anayasa değişikliği için TBMM’de büyük bir çoğunluk ihtiyacı söz konusu. Siyasi partilerimizin de bilgilendirilmesi, hepsinin katkısının sağlanması çok önemli” dedi. Gül, yeni Yükseköğretim Yasası çalışmalarına yönelik bilgi almak üzere YÖK’ü ziyaret ederek YÖK Başkanı Gökhan Çetinsaya ile görüştü. Gül, 2 saat süren toplantının ardından YÖK’ten ayrılırken basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Mevcut yükseköğretim sistemi ile ilgili olarak “eğitim sistemini tek tipleştirici anayasa ve yasayla devam etmek mümkün değil” değerlendirmesini yapan Gül, YÖK’ün yasa ile ilgili ilk taslaklarını hazırladığını ve üniversitelerle paylaştığını dile getirdi. Gül, “Önemli olan çalışmanın şeffaf, açık, bütün üniversitelerin ve ilgili herkesin katılımını sağlayacak şekilde yapılması ve olgunlaştırılarak Meclis’e götürülmesidir” dedi. “Rektörü kim seçsin, nasıl seçilsin” gibi değişikliklerin üniversitelerin kalitesini yükseltmesi durumunda önemli olduğunu aktaran Gül, “Çalışmalara bütün üniversitelerin katkı vermesi gerekiyor ki sonunda gayet düzgün, Türkiye’yi daha da ileriye taşıyacak bir yasa ortaya çıkabilsin” dedi. Uzlaşma sağlanırsa kısa sürede çıkar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, seçilme yaşını 18’e düşüren, er ve erbaşlar ile askeri öğrencilerin oy kullanmasına olanak sağlayan anayasa değişikliği teklifinin bu hafta Meclis’e gelebileceğini belirtti. TBMM Başkanı Cemil Çiçek de uzlaşma sağlanması durumunda düzenlemenin kısa sürede yapılabileceğini söyledi. Çiçek, Büyük Anadolu Oteli’nde katıldığı “1402 Ankara Savaşı Kongresi”nden ayrılırken soruları yanıtladı. Bir gazetecinin, seçilme yaşının 18’e indirilmesini öngören düzenlemeye ilişkin değerlendirmesini sorması üzerine Çiçek, düzenlemenin yaşama geçmesi için anayasa değişikliği gerektiğinin altını çizdi. Çiçek, “Partilerimiz bu değişiklikte mutabık kalırsa bunu kısa sürede gerçekleştirebiliriz” dedi. Başbakan Yardımcısı Bozdağ da teklifin bu hafta TBMM’ye gelebileceğini belirterek “CHP ve MHP ile dün görüşüldü. Arkadaşlarımız bu çerçevede çalışmalarını yürütüyor” dedi. Bozdağ, bazı eleştirilerin olduğunun anımsatılması üzerine “18 yaşını dolduran vatandaş seçme kararı veriyorsa seçilme kararı da verebilir” dedi. Seçim barajını indirme gibi bir çalışmanın olmadığını söyleyen Bozdağ, daraltılmış bölge seçim sistemiyle ilgili süren bir çalışma olduğunu belirtti ve bunun başkanlık konusundan ayrı olduğunu söyledi. Bozdağ, İstanbul’u örnek vererek “Daraltılmış bölge olsa 30 değil de 1054 olsa veya başka bir rakam olsa, o zaman daha az milletvekili daha dar bir bölgeden seçilmiş olacak. Seçmenle seçilenin irtibatı daha da güçlenmiş olacak” dedi. Artvin’e atandığını öğrenince beyin kanaması geçirdi Öldüren tayin İKLİM ÖNGEL Anayasa değişikliği görüşmelerinde ‘büyükşehir’ eleştirisi ‘Derebeyi yaratma girişimi’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda yerel seçimlerin 5 ay erkene alınarak 27 Ekim 2013’te gerçekleşmesine yönelik anayasa değişikliği önerisinin ilk tur görüşmeleri yapıldı. Önerinin tümü üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasının ardından teklifin maddelerine geçilmesi 384 kabul, 35 ret oyuyla kabul edildi. Görüşmeler sırasında AKP hükümetinin yeni büyükşehir tasarısına muhalefetten tepki yağdı. CHP’li Ömer Sülha Aldan, tasarıyı “Ankara’daki sultana 29 tane derebeyi yaratma girişimi” olarak niteledi. MHP’li Faruk Bal da büyükşehir statasünde eyalet devletleri yaratılmak istendiğini belirterek MHP’nin göğsünü siper edeceğini, bunun yasalaşmaması için çalışacağını kaydetti. ANKARA Ankara Orman Bölge Müdür Yardımcısı Sami Kılıç, AKP’nin haksız atamalarının kurbanı oldu. Ankara Bölge Müdür Yardımcısı Yüksek Orman Mühendisi Sami Kılıç, yaklaşık 1 yıl önce Orman Bölge Müdür Yardımcılığı’ndan alınarak aynı yerde mühendis olarak görevlendirilmişti. Görev değişikliği üzerine yargıya başvuran Kılıç’ın göreve iadesi gerçekleşmişti. 3 aydır bölge müdür yardımcılığı görevine devam eden Kılıç’a 5 Ekim Cuma günü Artvin’e atandığının haberi verildi. Kalp ameliyatı geçiren ve yüksek tansiyon hastası olan Kılıç, haberi aldıktan sonra makamında beyin kanaması geçirdi ve Atatürk Hastanesi’ne kaldırıldı. 2 gün yoğun bakımda yatan Kılıç, önceki gün yaşamını yitirdi. Tarım Ormanİş Sendikası Genel Başkanı Şükrü Durmuş, Kılıç’ın ölümüne ilişkin, “Bu kader değildir, bu siyasi bir cinayet ve linçtir” değerlendirmesini yaptı. Durmuş, Tarım Ormanİş Sendikası’nın olayı yargıya taşıyacağını kaydetti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle