27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ankara Anakent Belediyesi’ne bağlı BELSO’nun zarar etmesi için yapılmayan kalmamış 5 Dışarıda olsanız bile gözaltındasınız... ??? Silivri davalarında TBMM’nin Susurluk Komisyonu’na ifade vermeye gitmeyen emekli paşaya şu soru soruldu mu: “Paşa, senin bölgende işlenen faili meçhul cinayetler hakkında ne biliyorsun?” Sorulmadı! Gerçekten, Türkiye’de insanın içini acıtan “ülke nereye gidiyor” sorusunu gündeme getiren “tuhaf şeylerin” olduğu bir gerçek. BDP’li Demirtaş’ın, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel için “Senin rütben orgeneral de olsa bizim nazarımızda onbaşısın” çıkışı elbet yakışıksızdı, tamam. Ancak Orgeneral Özel’in yanıtına ne dersiniz? Demirtaş’a yanıtı Başbakan vermeliydi, Özel değil! Özel’in yanıtı, siyasete müdahale değil miydi? Demek ki AKP hükümetini destekleyen, “en büyük asker, bizim asker” oluyor. AKP’yi eleştirirsen, siyasal iktidara karşı olduğun için “siyasete müdahaleci” asker. ??? Tüm bu olup bitenler beni kaygılandırıyor... Ergenekon davasını izleyen Avrupa Gazeteciler Federasyonu Başkanı Arne König, yaşananları “absürt” bulduğunu açıkladı Cumhuriyet’ten Elçin Poyrazlar’a... Ne diyordu König: “Türk hükümeti belli bir görüşü susturmaya çalışıyor. Sanatta terör aranmaz. Böyle bir İçişleri Bakanı var Türkiye’de. Eğer terorizme karşı böylesi bir tutumunuz varsa bu en büyük sorun demektir.” Hrant Dink cinayetinin tetikçisi Yasin Hayal’in mahkemede söylediği sözler de... Devletin istihbarat birimleri Hrant’ın öldürüleceğini biliyor, bilgilendiriyor ama Hrant Dink korunmuyor... ??? Peki Uludere katliamının sorumluları kim? Görevden alınan bir albay mı? 34 masum çocuk ve genç öldürüldü... İçimiz acıdı! Tek bir özür dilenmedi! Bakmayın siz Dersim’den özür dileyenlere... Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan bir hamle ve sırtını kündeye getirmekten başka bir şey değildi... Şirket böyle batar SELDA GÜNEYSU Susma, Sustukça!.. Türkiye’de “ileri demokrasiden, temel hak ve özgürlüklerden” söz edenler, AKP iktidarının “baskıcı siyasal bir rejime” doğru hızla kaydığını dillendirmeye başladılar. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda Türkiye’deki uzun yargılama ve tutukluluk sürelerinin uzamasından kaygı duyduğunu belirtip ekliyor: “Türk hükümetine AB süreci içinde yardımcı olduk, ancak son dönemlerde Türkiye’de tuhaf, anlaşılması zor, kaygı verici, kabul edilemez gelişmeler oluyor. Bu nedenle Türkiye’ye güvenimiz yitiyor.” Bu mesaj doğrudan Başbakan Erdoğan’a. Bu kaygılar tüm AB ülkelerinde var... Avrupa’nın saygın gazetelerinde, ABD medyasında sık sık “Türkiye otoriter bir rejime gidiyor” yorumları yapılıyor. AKP’lilere sorarsanız bunların tümünün arkasında İsrail lobisi var ve Türkiye aleyhine çalışıyor yurtdışında. ??? Avrupa Konseyi, AKP’nin kapatılma davasında açık destek vermedi mi Başbakan Erdoğan’a? Hem de nasıl! O zaman gerçekten tuhaf şeylerin olduğu doğru... İşi gücü bırakmış imamlar, muhbir yurttaşlar, gizli tanıklar dolaşıyor ortalıkta. Kimileri “Din elden gidiyor” diyerek, hasta çocuğa Noel Baba giysisi giyip giden doktoru sağlık müdürüne gammazlamanın dayanılmaz mutluluğunu yaşıyor. Sağlık müdürü, kolları sıvayıp soruşturma başlatıyor doktor hakkında. Ahmet Şık basılmamış kitaptan ötürü hapiste... Balbay, günlüklerinden ötürü 1047 günden beri içeride... Tuncay Özkan üç yılı çoktan doldurdu... Adlarını sık sık yazdığım öteki meslektaşlarım... Silivri iddianamelerini istediğiniz yöne rahatlıkla çevirebilirsiniz... Çünkü ucu açık... Eğer muhalifseniz yandınız! ANKARA AKP’li Melih Gökçek yönetimindeki Ankara Anakent Belediyesi’ne bağlı BELSO Soğuk Hava Deposu İşletmeciliği’nde bir dizi usulsüzlük yapıldığı ortaya çıktı. Belediyenin “kâr etmiyor” diyerek özelleştirileceğini açıkladığı kurum, başka belediye şirketlerine borç verdi. Kurumda Genel Müdür Abdurrahman Karaman’a, “Audi marka makam aracının ihtiyacı karşılamadığı gerekçesiyle” yeni makam aracı tahsis edildi. Uygulamalarla ilgili belgelerin altında BELSO’da yönetim kurulu üyesi olarak çalışan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın eşi Melike Nur Kılıç’ın da imzası bulunuyor. Cumhuriyet’in elde ettiği belgelere göre, BELSO’da yapılan tartışmalı uygulamalar şöyle: Maaşlarından fazla avans çektiler: Genel Müdür Karaman’ın, 2009’dan bu yana kurumdan çektiği “avans” miktarı yaklaşık 89 bin TL. Genel Müdür Yardımcısı Beder de yaklaşık 106 bin TL “avans” çekti. Mevzuata ? Ankara Anakent Belediyesi’nin ‘kâr etmiyor’ gerekçesiyle özelleştirmek istediği BELSO Soğuk Hava Deposu İşletmeciliği’nin bir dizi usulsüzlük sonucu bu duruma geldiği ortaya çıktı. İşçilerin maaşlarını bile gecikmeli ödeyen şirkette genel müdür ve yardımcısının mevzuata aykırı olarak avans çektikleri, şehir dışında aldıkları trafik cezalarının bile kuruma ödettirildiği ortaya çıktı. BELSO ayrıca olmayan kaynaklarıyla belediyenin spor kuruluşlarına sponsor yapılmış, bazı kurumlara da borç para vermiş. göre yöneticiler kurumdan maaşlarından fazla avans çekemiyor. Kurumun 2010 tarihli “net ücret listesi”ne göre Karaman’ın maaşı 4 bin 400 TL; Genel Müdür Yardımcısı Beder’in maaşı ise 3 bin 100 TL. Yeni makam aracı: Yönetim kurulu kararı ile Genel Müdür Abdurrahman Karaman’ın kullandığı 06 EUP 07 plakalı, 2006 model Audi marka hizmet aracı, “ihtiyacı karşılamadığı, yeterli performans ve verim alınamadığı” gerekçesiyle yeni makam aracıyla değiştiriliyor. EGO Spor Kulübü’ne 60 bin TL ücret: Yönetim kurulu kararı ile “kâr etmediği” gerekçesiyle özelleştirilmesi istenen kurum, işçilerin bile maaşları geç ödenirken, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bünyesindeki amatör spor branşlarında faaliyet gösteren, belediyenin bir diğer şirketi EGO Spor Kulübü’ne 60 bin TL ile sponsor oluyor. 10 bin adet şapka: Yönetim kurulu, Ankara Anakent Belediyesi’nin 16.06.2010 tarih ve 1797 nolu meclis kararına istinaden kurumun, Anakent Belediyesi’nin yapacağı sosyal faaliyete katkı vermek için 10 bin adet şapka yaptırılmasını kararlaştırıyor. BELBETON’a borç: Kurumun yönetim kurulu kararı ile belediyenin bir diğer şirketi olan ve yine “kâr etmediği” gerekçesiyle özelleştirilmek istenen BELBETON AŞ’ye üç aylığına 160 bin TL borç verilmesine olanak tanınıyor. Cezayı BELSO ödüyor: Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Beder’in il dışında 06 BS 6189 plakalı aracı ile seyir halindeyken aldığı 270 TL’lik trafik cezası da BELSO tarafından ödeniyor. Uygulamalarla ilgili belgelerin çoğunun altında BELSO’da yönetim kurulu üyesi olarak çalışan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın eşi Melike Nur Kılıç’ın da imzası bulunuyor. 250 ton portakala ne oldu? Cumhuriyet’in söz konusu belgeler üzerine kurumda çalışan işçilerle yaptığı konuşmada işçiler, kurumun asli işinin soğuk hava depolarını korumak olduğunu ancak 2011 itibarıyla, 250 ton portakalın “fire” denilerek çöpe atıldığını ileri sürdüler. Çöpe dökülen portakalın tutarının yaklaşık 500 bin TL’ye karşılık geldiğini belirten işçiler, kurumda çok fazla “usulsüzlük” yapıldığını, buna tepki gösteren işçilerin ya işlerinden olduklarını ya da sürgüne gönderildiklerini belirttiler. GÜL’ÜN GÖREV SÜRESİ BÜLENT ARINÇ: ‘İktidar sistemi sabote etti’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Anayasa Komisyonu’nun CHP’li üyeleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresini 7 yıl olarak belirleyen tasarıya koydukları muhalefet şerhinde “Cumhurbaşkanı’nın 28 Ağustos 2012 tarihinden sonra tesis edeceği tüm işlemler hem siyaseten hem de anayasal olarak tartışılır hale gelecektir” denildi. CHP’li üyeler ayrıca “yeni Kenan Evren’lerin önünün açılacağı” uyarısında bulundu. TBMM Anayasa Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Atilla Kart, Uğur Bayraktutan, Süheyl Batum, Ali Özgündüz, Ercan Cengiz ve Rıza Türmen’in geçen hafta komisyondan geçen tasarıya koydukları muhalefet şerhinde düzenlemenin “anayasaya aykırı olduğu, anayasal sistemin sabote edildiği” vurgulanırken, şu değerlendirmelere yer verildi: “Siyasi iktidar, Makyavelist yöntem ve yaklaşımlarla ve dayatmacı anlayışıyla anayasal sistemi sabote etmiştir. Mevcut Cumhurbaşkanı’nın, 28 Ağustos 2012 tarihinden sonra tesis edeceği tüm işlemlerin anayasal dayanağı söz konusu olamayacağından, anayasal sistemde bu anlamda da kaotik bir dönem söz konusu olacaktır. Cumhurbaşkanı’nın bu tarihten sonra tesis edeceği tüm işlemler hem siyaseten hem de anayasal olarak tartışılır hale gelecektir. Cumhurbaşkanlığı makamının meşruiyeti tartışmaları ülkemiz gündemini tıkayacaktır. Getirilen düzenlemeyle ‘yeni Kenan Evren’lerin’ önü açılmakta, 1982 Anayasası’ndaki otoriter yapı, ‘Orta Asya tipi demokrasi’ye dönüştürülmektedir. Mevcut anayasal sistem, teknik anlamda da ucubeleştirilmiştir.” AKP iktidarının “fiili başkanlık sistemi ihdas ettiği”ne dikkat çekilen şerhte, halkoyuyla gelmesine karşın hiçbir anayasa denetime tabi olmayan “kral gibi ülkeyi yöneten” bir cumhurbaşkanı ile seçimle gelen başbakan arasındaki yetki kavgalarının kaçınılmaz olacağı ifade edildi. Bayramlar övünç kaynağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına yönelik genelgeyle ilgili, “Bu bayramlar bizim övünç kaynağımızdır. Bunların mutlaka, sevinçle, coşku ile büyük bir katılımla kutlanması gerekir” dedi. Bakanlar Kurulu toplantısının ardından soruları yanıtlayan Arınç, Milli Eğitim Bakanlığı’nın genelgesi üzerine başlayan tartışmalara ilişkin bir soruya şöyle karşılık verdi: “Elbette bazı öneriler olmuştur. Bu öneriler bu bayramları yok sayan değil, bu bayramları daha çok öğrencinin, daha çok halkın en üst düzeyde katılımıyla yapılabilecek bir normal şekline ulaştırma çabasıdır. Ancak bugünkü görüşmeler sonunda Milli Eğitim Bakanımızın konuyla ilgili daha ayrıntılı bir açıklama yapması düşünülüyor.” Arınç, Uludere’de meydana gelen olayda yaşamını yitirenlerin yakınlarına ödenecek tazminat miktarına ilişkin soru üzerine “Geçmişte de buna benzer olaylar olmuştur. Eğer kanundaki limitlere bağlı kalınsa, bunun bir de AİHM boyutu veya adli yargıda bunun daha üstünde bir tazminat isteme talepleri de olabilir. Geçmişte buna benzer olaylarda mahkemelerin takdir ettiği tazminat tutarları da dikkate alınarak miktar belirlenecektir” dedi. Arınç, bir soru üzerine “3. yargı paketinin de gündeme geldiğini” belirterek, “Geldi. Çarşamba günü Adalet Bakanımız bunun takdimini yapacak. Ancak Meclis gündemini de biliyoruz siz de biliyorsunuzdur” dedi. DEVRİMCİ YOL ANA DAVASI 4. KEZ YARGITAY’DA 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarının Ankara dışındaki illerde sadece okullarda yapılması kararı Samsun’da protesto edildi. “Samsun Atatürkçü Gençliği” adlı grup, kent merkezinde protesto yürüyüşü yaptı. Türk bayrakları ile yürüyen grup, “19 Mayıs’ıma dokunma” sloganları attı. Grup adına açıklama yapan Nazlıcan Ermiş, “Saldırı kutlamalara, renkli yürüyüşlere değil, 19 Mayıs’la simgelenen bağımsızlık mücadelesinedir” dedi. (Fotoğraf: CEMİL CİĞERİM) ‘19 Mayıs’a Dokunma’ Eğitimİş, 19 Mayıs genelgesinin iptalini istedi Ömürler bitti dava bitmedi İLHAN TAŞCI Yasağa dava açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eğitimİş, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda stadyumlardaki kutlama törenlerinin iptal edilmesine yönelik genelgenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay’da dava açtı. Eğitimİş Genel Başkanı Veli Demir, tepkilere neden olan son düzenlemenin eski Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik döneminde yapılan bir yönergeye dayandığını tespit ettiklerini açıkladı. Demir, “Yasak, 2007 yılında sessiz sedasız yürürlüğe girmiş ve halkın tepkisinden korkan AKP, 4 yıl boyunca bu yönergeyi uygulamaktan kaçınmıştır. Yasağın Resmi Gazete’de yayımlanmayan ve bünyesinde hedef saptırmaya dönük mevzuat oyunları içeren uyduruk bir yönergeyle gizli kapaklı yürürlüğe sokulması ve uygulama için 4 yıldır fırsat kollanması, suçluluk psikolojisinin somut örneğidir” diye konuştu. Köşk’ten açıklama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 19 Mayıs törenlerinin statlardan çekilmesine yönelik düzenlemeye ilişkin Köşk’ten dün ilginç bir açıklama geldi. Açıklamada, “Bu toplantılarla amaçlanan temel husus, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı; 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerinin daha çok ithaf edilen kitlelerce, buna karşılık 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın ise daha geniş kitlelerin katılımıyla, daha kapsamlı ve görkemli törenlerle kutlanmasıdır” denildi. Öldürülüşünün 5. yıldönümüne iki gün kala sonuçlanacak davada 7 sanık hakkında müebbet hapis isteniyor Dink davasında karar günü İstanbul Haber Servisi Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesini planladıkları gerekçesiyle 2’si tutuklu 19 sanığın yargılandığı davanın, Dink’in 5. ölüm yıldönümüne iki gün kala, bugün sonuçlanması bekleniyor. Dink ailesi avukatları ise tetikçilerin cezalandırılmasının yetmediğini, gerçek faillerin yargı önüne çıkarılması gerektiğini vurguluyor. Savcı Hikmet Usta, 19 Eylül 2011’de sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, sanıklar Erhan Tuncel, Yasin Hayal’in 2 kez ağırlaştırılmış müebbet, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu, Ahmet İskender, Mustafa Öztürk ve Tuncay Uzundal’ın ise ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum edilmelerini istedi. Davanın 10 Ocak 2012’deki son oturumunda, TİB’den gelen, 6 bin 235 görüşmeyle 9 bin 300 numaranın yer aldığı kayıtlarda, Dink cinayeti davasında yargılanan sanıklarla irtibatlı kişilerin cinayet günü olay yerinde oldukları ortaya çıkmış fakat mahkeme heyeti başkanıRüstem Eryılmaz, 17 Ocak’ta davayı bitireceğini açıklamıştı. Dink ailesi avukatları, yaklaşık 5 yıldır süren yargılamada, Akbank ve Saray Kumaşçılık önünde hem sabah hem de öğleden sonra kamera görüntülerine takılan şüpheli kişilerin tespitini istediler. Gizli tanık da Samast’ın cinayeti tek başına işlemediğini savunmuştu. Avukatlar, dönemin Trabzon ve İstanbul Emniyeti’nde, Trabzon Jandarma’da görevli ve cinayeti bilerek önlemeyen kamu görevlilerinin de yargılanmalarını talep ederek gerçek failler yargı önüne çıkarılana dek bu davanın bitmeyeceğini belirtti. ANKARA Yargılamaları süren sanıkların ilk gözaltına alınmalarından bu yana 31 yılı aşkın bir süre geçen; 275 klasör belgesi kaybolan Ana Devrimci Yol davasının 4. kez Yargıtay’da görülmesine yarın başlanacak. Davanın “sanıklarından” Osman Nuri Ramazanoğlu kararı göremeden 2008 yılında yaşamını yitirmişti. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 2 Şubat 2011 tarihli tebliğinde, sanıklardan Mehmet Akın Dirik, Melih Pekdemir, Bünyamin İnan, Halil Yasin Ketenoğlu, Cahit Akçam, Yalçın Bürkev, Murat Parlakay, Atalay Dede, Nurettin Aytun, Celal Mut, Mehmet Hassoy, Hilmi İzmirli, Hüseyin Aslan, Veli Yıldırım ve Yusuf Yıldırım yönünden davanın zaman aşımı nedeniyle düşürülmesini; Nuri Özdemir, Emin Koçer, Hasan Ertürk hakkındaki mahkumiyet kararlarının onanmasını; Yaşar Kambur hakkındaki kararın da “savunma hakkının kısıtlanması” gerekçesiyle bozulmasını talep etti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin 14 Aralık 2011 tarihli duruşmanın ardından savunmaları almak üzere duruşmayı Çarşamba günü saat 9.30’a ertelemişti. Davanın sanıklarından Cahit Ak çam, bu davanın “aklanmayla” sonuçlanmasını istediklerine dikkat çekerek şu değerlendirmeyi yaptı: “Tarihin ironisine bakın ki, Devrimci Yol davası sanıkları da Kenan Evren ve darbeci arkadaşları tarafından ‘anayasal düzeni cebir yolu ile değiştirmeye teşebbüs etmek’ suçuyla yargılanmışlardır ve hâlâ yargılanmaktadırlar. Peki, hem Evren’leri hem de onların yargıladığı bizleri aynı suçtan yargılamak hangi akla ve mantığa sığar? Bu ülke, bu ülkenin adalet sistemi Kenan Evren’leri mi yoksa onların yargıladıklarını mı mahkum edecek, buna karar vermek zorundadır. Eğer gerçekten darbeye karşıysanız darbecilerin darbe yaptıktan sonra yargıladıklarını, mahkum ettiklerini yargılayıp mahkum edemezsiniz, çünkü bu, samimiyetsizlik olacaktır. Özetle verilecek karar şudur: 12 Eylül 1980 askeri darbesini yapanlar bir suç işlemişse işkenceden geçirilerek sanık haline getirilip yargılanan ve mahkum edilen binlerce insan gibi sürmekte olan Ana Devrimci Yol davasında yargılanan bizlerin suçlu olması mümkün değildir.” ‘Suçlu olan darbeciler’ TWITTER VE FACEBOOK TBMM sanal âlemde ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nun çalışmaları, sosyal paylaşım siteleri “Twitter” ve “Facebook” üzerinden de takip edilebilecek. TBMM Genel Sekreteri İrfan Neziroğlu, yaptığı açıklamada, genel kurul çalışmalarının yurttaşlara iletilmesi amacıyla “Twitter” ve “Facebook”ta “tbmmgenelkurulu” adıyla hesap açtıklarını söyledi. Uygulamanın bugün saat 15.00’te TBMM Genel Kurulu’nun toplanmasıyla devreye gireceğini ifade eden Neziroğlu, bunun için bir uzmanın görevlendirildiğini bildirdi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle