19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 17 OCAK 2012 SALI 4 HABERLER ‘La Historia Me Absolvera’ Büyük davaların adamları yaşamlarında ateşi, özveriyi, dostluğu, kahramanlığı, korkaklığı ve de ihaneti görmüşlerdir hep. Kendilerini alkışlayan ellerin ilk fırsatta lince uzandıklarını esefle izlemişlerdir. Bugün törenle toprağa vereceğimiz Rauf Denktaş da yaşadı gördü bunların hepsini. Denktaş gibi bir ada ülkenin davasını savunmuş olan sosyalist Fidel Castro 1953 yılındaki fiyaskoyla sonuçlanan Moncada baskını girişimi sonrasında yargılandığı mahkemede beş saatlik savunmasını şu tarihi sözleriyle bitiriyordu: La Historia me absolvera (Tarih beni aklayacaktır). Evet tarih Fidel Castro’yu akladı. İnsanlığın büyük figürlerini ulu yapan yönlerinden biri de tarihin kendilerini aklayacağına olan sarsılmaz inançlarıdır. Kimi tarihin kendilerini akladığını yaşarken görmüştür, kimi ise görememiş. Bilmiyorum, Rauf Denktaş, Ankara tarafından manipüle edilen bir operasyon sonucu 2005’te KKTC’de Cumhurbaşkanlığı görevinden vazgeçerken Castro’nun savunmasındaki tümceyi anımsadı mı? Anımsamasa bile fark etmez, çünkü çok geçmeden tarih Denktaş’ı akladı. ??? Denktaş en mutlu gününü, 20 Temmuz 1974 günü yaşadı. Kıbrıs Türkü’nü, azınlık olarak egemen Ruma ezdirmeyip eşit haklarla bağımsız Kıbrıs devletinin kurucu üyesi haline getirme davasının, ancak Türkiye’nin desteğiyle mümkün olacağına inanan Denktaş o gün, o desteği tam olarak bulmuştu. 20 Temmuz 1974’ün Türkiye’deki mimarı Ecevit de o gün elde edilen sonuçta, ‘enosis’e karşı direnen ve bütün bir cemaatin de direnmesini sağlayan Denktaş’ın büyük katkısı olduğunu açıkça ifade etmişti. 20 Temmuz 1974’ü gerçekleştirenler, aynı başarıyı barışı oluşturmakta gösteremediler. Savaşta elde edemediklerini, uluslararası destekle müzakere masasında kapmaya çalışanlarsa karşılarındaki çetin ceviz Denktaş’ı, görüşme sürecinden dışlamak için karalama yolunu tuttular, sürekli aynı söylemi tekrarlar oldular: Barışın önündeki engel Denktaş’tır. O uzlaşmayı kabul etmeyip direniyor. Oysa Denktaş uzlaşmaya değil, teslimiyete karşı direniyordu. Ankara’nın desteği arkasında olduğu sürece de başarılı olacağını biliyordu. Bu desteği hep hisseden Denktaş AKP işbaşına gelince yalnız bırakıldığını gördü. ??? AKP ve lideri Tayyip Erdoğan, yandaş medyasının seçkin liboşlarının da katkısıyla şu görüntüyü başarıyla oluşturdu: Denktaş uzlaşmaz tutumuyla Kıbrıs’ın çözülmesinin, dolayısıyla AB üyeliğimizin önündeki en büyük engeldir. O giderse bu sorunlar çözülür. Artık tüm saldırıların hedefi olan Denktaş’ı işaret ediyordu, Tayyip Bey şu sözlerle: Çözümsüzlük, çözüm değildir. Böylece yeni bir yola girildi. Annan Planı kabul edildi. Tayyip Bey’in sözüne bakılırsa böylece her şey çözülecekti. Ama öyle olmadı. Türklerin kabul ettiği Annan Planı’nı Rumlar geri çevirdi. “Çözüm adamı(!)” Mehmet Ali Talat da hiçbir sonuç alamadı. Böylece, çözümün önündeki asıl engelin Rumların uzlaşmaz tavrı olduğu anlaşıldı. Türkiye’nin AB üyeliği önündeki engellerden biri olduğu söylenen Denktaş’ın KKTC Cumhurbaşkanlığı’ndan gidişinin üstünden şunun şurasında tam yedi yıl geçmedi, şimdi artık herkes biliyor ki Türkiye, değil Kıbrıs’ı, Anadolu’nun yarısını Rumlara verse bile yine giremez AB’ye. Yine herkes biliyor ki Kıbrıslı Rumlar, mecbur kalmadıkça Kıbrıs Türkü’nü azınlık potası içinde eritmekten vazgeçmeye hazır değildir. Bütün gerçekler, Denktaş’ın sağlığında çıktı ortaya. Evet tarih Denktaş’ı daha sağlığında akladı. Bir lider için en büyük mazhariyet budur. ‘15 günde toplayalım’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li muhalifler, olağan kurultayın toplanması için yeterli imzaya ulaşırken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Tüzüğe göre 45 günlük bir süre var. Ancak bu süreyi beklemeden 1520 gün içinde kurultayı toplayalım. Partimizi kamuoyu önünde tartıştırmayalım” mesajı verdiği öğrenildi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplandı. Toplantı yaklaşık 4 saat sürdü. MYK’de, Türkiye’deki ve dün CHP lideri Kılıçdaroğlu imzaların ulaşmasının ardından kurultayın hızlıca yapılabileceği mesajı verdi ? CHP MYK toplantısında, Matkap’ın muhaliflerin tüzük taslağı için “Midem bulandı” sözleri tartışma yarattı. Okay, “Bu üslup yakışmadı. Fiziki bir rahatsızlığı varsa Sayın Matkap dahiliyeciye gitsin tavsiyesinde bulunuyorum” dedi. yadaki ekonomik ve siyasi gelişmeler değerlendirildi. MYK’de ayrıca Kırklareli İl Başkanı Vecdi Gündoğdu’nun görevden alındığı ve Kocaeli’nde boş bulunan yönetimlere atama yapıldığı da kaydedildi. Kılıçdaroğlu’nun dün MYK öncesinde bazı parti yöneticileriyle yaptığı görüşmelerde, tüzük kurultayı için kendilerine imzaların teslim edilmesinden sonra ivedilikle “gerekenin yapılması” talimatı verdiği öğrenildi. CHP tüzüğüne göre olağanüstü tüzük kurultayının toplanması için 256 imzanın genel merkeze ulaştırılması durumunda 45 gün içinde kurultayla ilgili kararın verilmesi gerekiyor. Kılıçdaroğlu da önceki gün “Hukuk kuralları içinde gereği ne ise yerine getirilecektir” açıklamasında bulunmuştu. Muha liflerin imzaları teslim edecekleri tarihe göre şubat ayı içinde olağanüstü tüzük kurultayının toplanabileceği belirtiliyor. Bu arada CHP Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap’ın muhaliflerin tüzük taslağıyla ilgili görüşleri üzerine “Midem bulandı” sözleri tartışma yarattı. Muhaliflerden eski Genel Sekreter Önder Sav’ın en yakınındaki isimlerden eski milletvekili Hakkı Süha Okay, “Bu üslup Sayın Matkap’a yakışmamıştır. Fiziki bir rahatsızlığı varsa Sayın Matkap dahiliyeciye gitsin tavsiyesinde bulunuyorum” dedi. KCK DAVASINA DEVAM EDİLDİ Duruşmada yine Kürtçe savunma krizi ? Tutuklu sanık Mahmut Okan’ın Kürtçe yaptığı savunma sırasında mikrofon kapatıldı. Okan’ın yine de devam ettiği Kürtçe savunması daha sonra avukatlar tarafından Türkçeye çevrildi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)Terör örgütü PKK’nin kent yapılanması olduğu iddia edilen KCK/TM ana davasında Kürtçe savunma krizi dün de sürdü. Savunma yapan sanıkların Kürtçe konuşması üzerine mikrofonları kapatıldı. KCK/TM ana davasında 104’ü tutuklu 152 sanığın yargılanmasına dün Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 36’ncı duruşmayla devam edilirken, duruşmaya tutuklu 88 sanık katıldı. Duruşma nedeniyle adliye çevresinde sıkı önlemler alınırken, binaya girenlerin üzerleri tek tek arandı. Duruşmada, tutuklu sanık Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (TUHADDER) eski başkanı Mahmut Okan ile ilgili 2008 yılında yaptığı telefon görüşmelerine ait tapeler okundu. Her tape kayıtlarının okunmasının ardından sanık Okan’ın Kürtçe yaptığı konuşma, birkaç saniye sonra mikrofonun kapatılmasıyla sona erdi. Okan’ın mikrofon kapatılmasına rağmen Kürtçe yaptığı konuşma avukatlar tarafından Türkçeye çevrildi. Okan’ın Denge Mezopotamya adlı yurt dışında yayın yapan bir televizyona katılarak, örgüt propagandası yaptığı, örgüte şifreli mesaj yolladığı, Diyarbakır D Tipi Cezaevi’ndeki siyasi tutukluların arasına ajan yerleştirildiği, PKK’lileri zehirleyen bazı itirafçıların bulunduğu, görüşe giden yakınlarının taciz edildiğini, 625’e yakın dosyanın AİHM’ye gönderilmesine yardımcı olduklarını söylediği görüldü. Sanık avukatlarından Meral Danış Beştaş, tape kayıtlarına atıfta bulunup mahkeme heyetine dönerek, “Siz dahi kendi telefonlarınızın dinlendiğini biliyorsunuz ve özgürce konuşamıyorsunuz. Kayıtlarda müvekkilimiz avukat gibi gösterilmiş. Aslında müvekkilimiz avukat değil. Bu da gösteriyorki tape kayıtları sağlıklı ve doğru bir şekilde çevrilmemiştir. Bu nedenle hukuk dışı elde edilen bu tape kayıtlarının dosyadan çıkarılmasını istiyoruz” dedi. KAPLAN’DAN KAYMAKAMA İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN ‘Vicdanlı olun konuşun’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın açıklamalarına sosyal paylaşım sitesi “Twitter”dan yanıt veren BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, Uludere olayını ve KCK operasyonlarını eleştirdi. Eker’in Akşam gazetesine yaptığı “Taziye çadırında parti, örgüt flama, bayrak amblemleri vardı. Uludere’de kurulan tezgâha gelmedik” sözlerini eleştiren Kaplan, “En büyük tezgâh savaş uçakları ile 34 genci bombalamaktır. Sorumlu hükümetin aymazlığıdır” dedi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın Star gazetesindeki “KCK operasyonları vesayeti bitirecek, özgürleşme olacak” sözlerine de yanıt veren Kaplan, “El insaf; kelepçe zindan, baskı diktaların yolunu açar... Açılımın bitme nedeni BDP’nin seçim başarılısıdır. Siz devlet, hükümet, polis devleti vesayetisiniz” ifadelerini kullandı. Taziye için gittiği köyde linç edilmek istenen Uludere Kaymakamı Naif Yavuz’a seslenen Kaplan şunları yazdı:“Uludere Kaymakamı, hani köylüler sizi korudu, dışardan gelen provokatörler yaptı; neden Encü ailesi fertleri tutuklu, vicdanlı olun, konuşun. Uludere Kaymakamı, benzinlikte yanında olan, başını koyup ağladığın, seni koruyan, ambulansa alıp, 25 kilometre sonra helikoptere bindiren kimdi açıkla... Kaymakam, benzinlikte sizi anonslarla yerine gelip kurtardık. Kaymakam, size son sözüm, hükümet, devlet bakanları, 5 kilometre yukarda askeri birlikte sizi seyredip yalnız bıraktılar, kurban ettiler, onu da unutma.” [email protected] KARAYILAN SAKIK’TAN BAKANA TEPKİ ‘Erdoğan istedi gönderdik’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Terör örgütü PKK’nin elebaşlarından Murat Karayılan, 5 yıl boyunca devlet yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını söyledi. Karayılan, Kandil ve Mahmur’dan Türkiye’ye gelen iki grubu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği üzerine gönderdiklerini öne sürdü. PKK’nin Kandil’deki kampında, Avrupa’da Kürtçe yayımlanan Rudaw gazetesine konuşan Karayılan, 2006 yılından sonra Türkiye ile görüşmeler yaptıklarını, bu görüşmelerin 2 yıl dolaylı olarak 3 yıl da direkt olarak gerçekleştiğini ileri sürdü. Karayılan şöyle konuştu: “Kandil ve Mahmur’dan gönderilen iki grubun Türkiye’ye gelmesi, yapılan görüşmeler çerçevesinde gerçekleşti. Kandil ve Mahmur’dan iki grubun gelmesi önerisi Erdoğan’a aittir. Bu konuda İmralı’da bulunan Abdullah Öcalan’a önerisi oldu. Yine aynı konuda Mesud Barzani’ye de mesaj yollandı...” ‘Kurşundan daha ağır’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Havaalanında polise boş olarak teslim ettiği silahın sonradan kendisine tek kurşunla birlikte gönderilerek tehdit edildiğini açıklayan BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, kamera kayıtlarının incelenmesi taleplerine İçişleri Bakanlığı ve Emniyet’ten yanıt verilmediğini belirterek “Kamera kayıtları incelensin, eğer önüme mermi konulmamışsa, vekillikten istifa eder, 74 milyondan da özür dilerim” dedi. Sakık, Adana Havaalanı’nda emanete verdiği silahını teslim alırken yanında mermi de verilmesiyle ilgili TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta yaptığı açıklamaların ardından dün de basın toplantısı düzenledi. Olayı Meclis’e taşımadan önce İçişleri Bakanlığı’na mermi olayıyla ilgili bilgi verdiğini, kamera kayıtlarının incelenmesi durumunda, o mermiyi kimlerin kendisine gönderdiğinin açığa çıkacağını anlattığını söyleyen Sakık, ancak Emniyet ve İçişleri’nin kendisine hiçbir bilgi vermeyince, kamuoyuna açıklama yapmak zorunda kaldığını belirtti. Emniyet’in kamera kayıtlarını çıkarmak yerine, kendi internet sitesine, olayla ilgili hiçbir fikir vermeyen fotoğrafları koyarak savunma yaptığını belirten Sakık, “Eğer kamera kayıtları incelendiğinde önüme kurşun konulmamışsa, benim söylediklerim doğru çıkmazsa, milletvekilliğinden istifa etmeye, 74 milyondan da özür dilemeye hazırım” dedi. Kendisine teslim edilenin “gejo” diye bilinen mermi olduğunu belirten Sakık, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in kendisini ve partisini hedef alan fotoğraflarının “kurşundan daha ağır” olduğunu söyledi. 35 kişiye KCK’den tutuklama istemi İstanbul Haber Servisi Terör örgütü PKK’nin şehir yapılanması KCK’ye yönelik operasyon kapsamında savcılıkça ifadesine başvurulan 38 kişiden, eski BDP Milletvekili Fatma Kurtulan ve eski DEHAP Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın da aralarında olduğu 35’i mahkemeye sevk edilirken, 3’ü serbest bırakıldı. BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak ve BDP Iğdır Milletvekili Pervin Buldan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen’den aldıkları izinle şüphelileri ziyaret ettiler. ‘Kamera kayıtlarını gösterin’ 2 BDP’li başkan daha cezaevinde HAKKÂRİ (Cumhuriyet) Hakkâri’de düzenlenen KCK operasyonlarında gözaltına alınan Yüksekova İlçesi Belediye Başkanı BDP’li Ruken Yetişkin ile Esendere Beldesi Belediye Başkanı BDP’li Hurşit Altekin ve 5 partili emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından geniş güvenlik önlemleri altında mahkemeye çıkarıldı. Savcılık ifadelerinin ardından 7 şüpheli sevk edildikleri mahkemece tutuklandı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle