19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 OCAK 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 13 KKTC’nin tarihi liderini son yolculuğuna uğurlamak için bugün Ankara’dan iki özel uçak kalkıyor Denktaş uğurlanıyor REŞAT AKAR Titanik mi Dediniz? Cenova’nın “Galata” müzesinde birkaç yıl önce harika bir sergi gezmiştim. Sergi; adını İstanbul’un “Galata” semtine veren, eski Ceneviz Limanı’nın antreposundaydı. Ceneviz tacirlerinin eski dönemlerde “silahhane” olarak kullandığı antrepo, ünlü İspanyol mimar Guillermo Vazquez Consuegra tarafından elden geçirilmiş, Cenova’nın “Avrupa Kültür Başkenti” ilan edildiği 2004’te “Galata Deniz Müzesi” olarak halka açılmıştı. “Transatlantik gemileri” sergisi de büyük açılış için düzenlenmişti. Sabahtan akşama tüm günümü geçirdiğim müzeden, zaman ve mekân içinde benzersiz bir deniz yolculuğu yapmış olmanın duygusuyla ayrıldığımı hatırlıyorum. 19. yüzyıl ortalarında “düzenli yolcu taşıyan” ilk büyük buharlı gemilerin serüveni ile başlayan sunum, okyanus aşırı yolculuklara eşlik eden büyük “serüven” ve “düş dünyalarını” anlatıyordu… LEFKOŞA Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş bugün başkent Lefkoşa’da düzenlenecek devlet töreniyle son yolcuğuna uğurlanacak. Denktaş’ın cenaze törenine Türkiye’den iktidar ve muhalefete mensup siyasilerin yanı sıra, çeşitli kurum ve kuruluş temsilcileri de katılacak. Törene katılacakların bugün Ankara’dan kalkacak iki özel uçakla Lefkoşa’ya gidecekleri öğrenildi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yanı sıra TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kıbrıs işlerinden de sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun yanı sıra, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, DP Genel Başkanı Namık Kemal Zeybek ve Barış Harekâtı döneminde Ecevit hükümetinin bakanlarından Deniz Baykal ile Orhan Birgit’in de cenaze törenine katılacağı açıklandı. Saat 11.1511.30 arası Selimiye Camisi’nde Denktaş’ın naaşı musalla taşına konulacak ve 12.07’de öğle namazının ardından 12.45’de naaş top arabasına konularak Selimiye Camisi’nden Girne Kapısı’na götürülecek. 14.00’te ise Girne Kapısı’ndan Cumhuriyet Parkı’na intikal ettirilecek ve 14.30’da burada yapılacak törenle Denktaş’ın naaşı defnedilecek. Kıbrıslı Türkler yas tutuyor Kıbrıslı Türkler, Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın ölümü nedeniyle ülke genelinde yas tutuyor. Radyo ve TV kanalları özel programlar yayımlarken, gazeteler Denktaş’ın hayatıyla ilgili haberler yayımlıyorlar. Cuma günü günbatımına kadar devam edecek yas nedeniyle Kuzey Kıbrıs’ta bayraklar yarıya indirildi. Önemli kavşak ve duraklara Rauf Denktaş’ın posterleri asıldı. Ulusal yas nedeniyle kamu kurum ve kuruluşlarında her türlü açılış, tören, kutlama gibi etkinlikler ileri bir tarihe ertelendi. Genel yas nedeniyle bugün de acil servisler dışındaki devlet daireleri ve okullar tatil olacak. Denktaş için Lefkoşa’daki çalışma ofisinde hafta sonu açılan taziye defterinin ardından dün de Cumhurbaşkanlığı’nda taziye defteri açıldı. ‘Yukarıdakiler aşağıdakiler’ Gemiler teknolojik ilerlemeyle iri “transatlantiklere” dönüştükçe, okyanus ötesi yolculuklar “yukarıdakiler ve aşağıdakiler” haline dönüşüyordu. “Yukarıdakiler”, 20. yüzyılın yeni teknolojileriyle (elektrikjeneratör, sıcak su) donatılan birinci sınıf kabinlerde seyahat ederken; Avrupa kıyılarından “yeni dünyaya” eldorado vaatleriyle hareket eden göçmenler, teknoloji harikası muhteşem gemilerin alt bölümlerinde fare gibi istiflenmiş biçimde seyahat ediyordu… “Galata”daki sergi, bu ayrı dünyaları multimedya araçlarıyla düşünülebilecek en canlı yöntemlerle tasvir ederken, izleyenler o dönemlerin transatlantikler dünyasını neredeyse birebir yaşamış gibi oluyordu. “Titanik” ve “Andrea Doria” gibi şahane gemilerde okyanusa gömülen talihsiz insanların öyküleri bu arada bir bir anlatılıyor; unutulmaz transatlantiklerin ayırt edici tüm özellikleri, iç dekorasyonlarına ve yansıttıkları sosyal akımlar, modalara dek aktarılıyordu… Aynı zamanda bir “sosyoloji çalışması” da olan bu “Galata sergisi”; 20. yüzyılda altın çağını yaşayan “transatlantik yolculuklarının”, ancak 1960’lara dek ulaşabildiğini, okyanus aşırı “büyük jumbo jet” taşımacılığının ortaya çıkmasıyla “düş gemilerinin” tarihe gömüldüğünü belirtiyordu. “Galata”nın büyük gemiler ve transatlantikler sergisinde, İtalya’da karaya oturan ve günümüzde “yeni Titanik” olarak manşetlere çıkan gemilere ancak dipnot gibi yer verilmiş; serginin son kısmında sadece “kruvaziyer seferlerinin” 2000’lerle bu çok katlı gemiler sayesinde yeniden popülerlik kazandığından söz edilmişti… Toscana açıklarındaki Giglio Adası sahillerinde ölü bir balina gibi karaya oturan 4200 kişilik “Costa Concordia” enkazına baktıkça şimdi, o unutulmaz “Galata sergisini” hatırlıyorum… Kıyıya selam vermek sevdası uğruna ayna gibi sularda kayalara oturan bu tuhaf deniz gökdeleninin hikâyesi ile “Galata müzesi” salonlarında izlediğim gemi yolculukları arasında uçurum kadar büyük farklar var… Düş, serüven, tutku, boy ölçüşme heyecanıyla yaşanan geçmişin deniz yolculuklarına karşın; günümüzün bu dev “kruvaziyerleri” deniz üstünde yüzen birer “otel”/“eğlence merkezi tema parkları” olarak algılanıyor. Deniz de “eğlenceye” katık edilebilir sanılıyor… İlk tören dün yapıldı Denktaş için ilk tören dün saat 10.00’da Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nde başladı. Denktaş’ın naaşı saat 10.30’da hastaneden Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na nak Dünkü törende, Rauf Denktaş’ın eşi Aydın Denktaş’a Derviş Eroğlu ile eşi Meral Eroğlu eşlik etti. (Fotoğraflar: AFP/AA) ledildi ve burada bir tören düzenlendi. Törenin ardından saygı geçişleri başladı. KKTC Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre saygı geçişi ve ihtiram nöbeti bu sabah 09.00’a kadar devam edecek. Rauf Denktaş’ın naaşı bu sabah 10.00’da, top arabasına alınarak 10.15’de Cumhurbaşkanlığı Sarayı’ndan Selimiye Camisi’ne götürülecek. Sezer ve Demirel’e çifte davet FIRAT KOZOK Irak, Amerikalı taşeronlara göz açtırmıyor Çok sayıda yabancı firma çalışanı ile müteahhit gözaltında Dış Haberler Servisi Irak makamları, aralarında ABD elçiliği için çalışan Amerikalıların da bulunduğu çok sayıda yabancı firma çalışanı ile müteahhidi gözaltına aldı. Irak hükümeti ABD askerlerinin geçen ay Irak’tan çekilmelerinden sonra müteahhitlerin vize ve silah kullanma izinlerinin yanı sıra, belli bölgelere girme haklarına yeni kısıtlamalar da getirdi. Çoğu Bağdat Uluslararası Havalimanı ile başkentteki kontrol noktalarında gerçekleşen gözaltılarda, resmi bir suçlama getirilmeyen yabancı çalışanların birkaç saat ile yaklaşık üç hafta arasında değişen sürelerde alıkonulduğu kaydedildi. Irak’taki kaynakların verdiği bilgiye göre ABD askerlerinin çekildikleri son hafta, savaş sırasında Amerikan askeri operasyonlarının kalbi sayılan Yeşil Bölge’de faaliyet gösteren Batılı firmalar ile yüklenici şirketlerin tahliyesine başlandı. Aralık ayında son Amerikan askerinin çekilmesinin ardından Irak makamları çok sayıda silah ruhsatı ile diğer özel izinleri iptal etmiş, çalışanlara ve taşeron firmalara Irak’ı terk etmeleri için on günlük bir süre tanımış, aksi halde tutuklanacaklarını söylemişti. Müteahhitlerin ve yüklenici firma çalışanlarının izinlerini yenileyememeleri nedeniyle tutuklamaların art arda geldiği belirtildi. Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin önde gelen danışmanlarından, eski Su İşleri Bakanı Latif Raşid, Iraklıların özellikle güvenlik alanında çalışan yabancı firmalara güven duymadığını belirterek “şimdi kendi kurallarımızla yönetileceğiz” dedi. Gözlemciler Irak kamuoyunun taşeron firmalar ve bunlara bağlı çalışan işçileri “her an tetiğe sarılabilecek paralı askerler” gibi gördüğünü belirterek, özellikle 2007 yılında 17 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Blackwater adlı firmayı örnek gösteriyor. Amerika’da faaliyet gösteren ve Irak’taki 50 firma ile yardım kuruluşunu temsil eden Uluslararası İstikrar Cemiyeti Başkanı Doug Brooks, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a yazdığı konuyla ilgili mektupta “özel firmalar düşük düzeyde sorunlar ya da düzensizliklerle karşı karşıya kalmışlardı, ancak bu seferki bizim çözüm üretme gücümüzün dışında” dedi. Brooks, bir söyleşide de Irak’taki durumun Amerikan düşmanlığından çok politik çatışmalarla ilgisi olduğunu kaydetti. ANKARA Yakın Doğu Üniversitesi (YDÜ) Hastanesi’nde geçen cuma günü yaşamını yitiren KKTC’nin kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş için yapılacak cenaze törenine, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Türkiye’den üst düzey katılım bekleniyor. Hem Gül hem de Kılıçdaroğlu, eski cumhurbaşkanları Ahmet Necdet Sezer ve Süleyman Demirel’i kendi uçaklarına davet ederken her iki isim de cenazeye katılamayacak. Edinilen bilgilere göre Gül ve Kılıçdaroğlu, Sezer ve Demirel’i arayarak “Cenaze törenine katılmak isterseniz, bizimle aynı uçakta KKTC’ye gelmenizden memnuniyet duyarız” dedi. Ancak Demirel, sağlık sorunları nedeniyle KKTC’ye gelemeyeceğini belirtirken Sezer de programa katılamayacağını ifade etti. Musul’da yine Şiileri hedef alan saldırıda 9 kişi öldü. (Fotoğraf: REUTERS) Kazak muhalefetin ‘bahar hazırlığı’ Dış Haberler Servisi Kazakistan’da parlamento seçimlerini, yüzde 80.74 oranında oy toplayan, Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev’in partisi NurOtan’ın kazandığı açıklandı. Seçimlerde, Kazakistan Ak Yol Partisi yüzde 7.4, Kazakistan Komünist Halk Partisi Meclisi de yüzde 7.2 oy toplayarak parlamentoya girmeye hak kazandılar. Böylece Kazakistan’da ilk kez iktidar partisi dışındaki partiler parlamentoya girmiş oldu. Seçimleri izleyen uluslararası gözlemciler, seçimlerin demokratik ve şeffaf bir ortamda yapılmadığını duyurdular. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı yetkilisi Miklos Haraszti, baskıcı bir ortamda yapılan seçimlere hile karıştırıldığını söyledi. Parlamento dışında kalan muhalefet partileri de ülke tarihinin “en kirli” seçimlerinin yaşandığını ve protesto eylemleri başlatacaklarını duyurdular. Bütün Ulusun Sosyal Demokrat Partisi ilk gösteriyi bugün yapacaklarını, yönetimin “kırmızı çizgiyi” aştığını bildirdi. Ankara’ya protesto Dış Haberler Servisi Irak Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi’ni çağırarak, Ankara’nın Irak’taki siyasi krizle ilgili son dönemde yaptığı açıklamalardan duyduğu rahatsızlığı iletti. Ankara, Irak’ın uyarısına uyarıyla yanıt verdi. Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Cevad el Dooreki’nin, Büyükelçi Yunus Demirer’i çağırarak Türkiye’nin “ilişkileri bozacak herhangi bir hareketten kaçınmayı değerlendirmesini” istedi. Yazılı açıklamada “Türk büyükelçi, Türk yetkililerinin açıklamalarının iyi niyetle yapıldığı ve Irak’ın konu hakkındaki görüşünü Ankara’ya ileteceği yönünde güvence verdi” denildi. Bu gelişmenin ardından dün akşam saatlerinde Dışişleri Bakanlığı’na çağrılan Irak’ın Ankara Büyükelçisi sözlü olarak uyarıldığı bildirildi. Uyarı notasında Başbakan Maliki’nin açıklamalarından duyulan rahatsızlık iletildi. Ankara’daki üst düzey yetkililer ise Irak Başbakanı Nuri el Maliki’nin “Türkiye iç işlerimize karışan açıklamalar yapıyor” yolundaki sözlerine tepki gösterdi. Bağdat Büyükelçisi’nin, Irak Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldığını doğrulayan Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkili, büyükelçinin görüşme sırasında Türkiye’nin Irak’taki gelişmelere ilişkin tutumunu anlattığını ve Irak’ta istikrarın korunmasının tüm tarafların yararına olacağı görüşünü aktardığını belirtti. ‘Concordia’ Nuh’un Gemisi gibi Kaptan, bu anlayışla kaptanlıktan çıkıyor. Müşterileri eğlemekle mükellef “yüzen birer otel müdürüne” dönüşüyor. Kayalıklara teğet geçmek daha eğlenceli(!) olacaksa, ötesi düşünülmeden rota kıyıya kırılıyor!! Kaptan.. kaptan değilse… gemiler de artık gemi değil. Birer şehir gibi hepsi! “Giglio” kayalıklarına saplanıp kalan “Costa”… üst üste konmuş üç “Titanik” gibi tam: Deniz yüzeyinden 61.5 metre yüksekliğinde. Uzunluğu 290 metre. 18 asansör, 1500 kabin, 13 bar, 5 restoran, 4 yüzme havuzu, diskotek, gece kulübü, kumarhane, tiyatro, sinema, cimnastik salonu, internet kafe, alışveriş merkezi, güzellik salonları… içinde akla gelebilecek her şey var. Karıkoca, çocuk… haftası 1300 Avro’ya gelen “her şey dahil” bu yeni şablon, bildiğiniz “tatil köyü” formülünün denize uyarlanması aslında. “Tatil köyü” formatı böyle kruvaziyer adı altında denize indiğinde, sahici bir gemide bulmayı bekleyeceğiniz “denizciler”, “garson” ya da sıradan müstahdemlere dönüşüyor… Çinli, Filipinli, Hintli, Perulu.. dünyanın dört bir yanından gelen personel ortak dil konuşmuyor. Ortak bir “deniz kültürü” paylaşmıyor... Bu nedenle, absürd kaza anında; yol gösterici kesin bir anons dahi yapılamamış. Nuh’un Gemisi’ni andıran “Costa” personelinden kimileri yolculara “güverteye gidin” demiş, kimi “kameralarınıza dönün” direktifi vermiş. Artık nasıl rasgeldiyse! Denizleri bile teslim alan küreselleşmenin geldiği son nokta bu. Türk otobüsüne saldırı Dış Haberler Servisi Suriye’nin başkenti Şam’dan Hatay’a gitmekte olan bir Türk yolcu otobüsüne önceki akşam silahlı gruplarca saldırıda bulunulduğu belirtildi. AA’nın ŞamHatay arası çalışan bazı firmalardan aldığı bilgilere göre, önceki akşam 22.00’de, Şam’dan Türkiye’ye doğru yola çıkan bir yolcu otobüsüne, İdlib kentindeki Han Şeyhun bölgesinde, bazı silahlı gruplar tarafından ateş açıldı, olayda ölü ya da yaralının olmadığı, sadece otobüsün bir camının kırıldığı ifade edildi. AA’ya bilgi veren bir yolcu ise “Bizden önceki otobüse ateş açıldığını öğrendikten sonra, bizim otobüs, ışıklarını kapatarak yoluna devam etmek zorunda kaldı” dedi. Bu arada Suriye’de Esad yandaşları “Vatan ve Vatan Liderine Vefa Mektubu” başlığı altında 10 km. uzunluğunda dünyanın en uzun mektubunu yazma girişimini önceki gün Şam’dan başlattı. Esad yandaşları, en uzun mektubu yazma eylemi düzenledi (REUTERS) C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle