25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EYLÜL 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr KÜLTÜR 17 Çek yönetmen Vavra öldü Kültür Servisi Milos Forman, Jiri Menzel gibi Çek sinemasında bir döneme damgasını vuran isimlerin ‘ustası’, Prag’taki ünlü Famu film okulunun kurucularından Çek yönetmen ve eğitmen Otakar Vavra, 100 yaşında Prag’da hayatını kaybetti. 50’den fazla filme imza atan Vavra’ya, 2004’te ülkesinin en önemli ödüllerinden onur nişanı değer görülmüştü. Vavra en çok 1965’te San Sebastian’da büyük ödülü kucakladığı “Zlata Reneta / Altın Kraliçe” filmiyle tanınıyordu. Finlandiya’da Türk film günleri Kültür Servisi FİYAB’ın (Film Yapımcıları Meslek Birliği) düzenlediği “2.Finlandiya Türk Film Günleri” 28 Eylül’de başlayacak. Aralarında “İncir Reçeli”, “Av Mevsimi”, “Aşk Tesadüfleri Sever”, “Hayde Bre” ve “Kaybedenler Kulübü”nün de bulunduğu filmler Finlandiya seyircisiyle buluşacak. 1 Ekim’de sona erecek festival kapsamındaki etkinliklerde Türk filmlerinin satış ve dağıtımıyla ilgili görüşmeler de yapılacak. Bu Hesap Sorulmalı… 15 Eylül Hrant Dink’in doğum günüydü. Eğer yaşasaydı, 57 yaşına basacaktı. 19 Ocak 2007’de hunharca katledilmeseydi… Nefret söylemi adım adım tırmandırılmasaydı… Ayırımcılık kışkırtılmasaydı… Okuduğunu anlamaktan aciz insanlar maşa olmayı reddetseydi… Düşünceye, söze, yazıya bunca yasak getirilmeseydi… Basın özgürlüğü yok edilmeseydi… Tehditlere seyirci kalınmasaydı… İnceden inceye tasarlanan, göz yumulan, uygulanan bu kahpe cinayet gerçekleşmeseydi şimdi bir yaş daha almış olacaktı Hrant Dink… Olmadı. Yaş gününde, Hrant Dink’in arkadaşları Tayyip Erdoğan’a bir mektup yazdı. Kimi sorular sordular. Bu ülkede aklı başında her insanın sorduğu, sorması gereken sorular. Yanıt alıncaya dek sormaya devam edilecek sorular… Aynı günlerde, CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Meclis’e, Başbakan’ın yazılı cevaplaması için benzer soruları yöneltti. Cinayetin tüm yönleriyle araştırılmasını; yeni cinayetleri önlemek için “nefret suçları” yasasının en kısa zamanda gündeme alınmasını istedi. O günden beri Başbakan’dan herhangi bir yanıt çıkmadı. O günden beri Hrant’ın arkadaşlarının yazdığı mektup birçok gazetede, birçok köşede yayımlandı. 15 Eylül günü Cumhuriyet’te bir özetini okudunuz. Ben istedim ki, her satırına katıldığım mektubun tümünü okuyun. İşte o mektup: “Sayın Başbakan, Arkadaşımız Hrant Dink’i öldürdüler. Beşinci yılına yaklaşan adalet arayışımız kadük kalmıştır. Dilekçe verdiğimiz topyekun devlet, kendini katile yakın gördü. Zaten; katil, polis, bayrak ve muzaffer gülümseme kahramanlık posterinde poz vermişti. Bir türlü ilamını malum edemediğiniz o kalabalık güruh, elbirliği ile kıstırmışlar, hain pusuda kurşun sıkmışlar, kaçmışlar, saklanmışlardı. Şikâyetçiyiz. ‘Namus sözümdür, adalet’ diye ölü evinde ant içtiğiniz halde, Hrant Dink’i işaret parmağıyla gösterip ‘bunu’ diyen yardımcınızı ‘Meclis Başkanı’, resmi makamda, adamları resmen ‘yakarız canını bak’ diyen valinizi ‘vekil’, emanet edilen canı kollamayan, kötülerin işini kolaylaştıran Emniyet Müdürü’nüzü ‘vali’, 17 yaşındaki O.S.’yi kocaman ‘Ogün Samast’ ettiniz. Kan adaletle susar, şikâyetçiyiz. İsim verdik soruşturun diye, İçişleri Bakanı’nız ‘Olmaz onlar bizim çocuklar’ dedi. Dışişleri Bakanı’nız AİHM savunmasında bu toprakların yiğit evladına ‘Nazi’ dedi. Çevik kuvvetleriniz Rakel Dink önlerinden geçerken katillere yazılan methiye türkülerini mırıldanarak Beşiktaş Adliyesi’nde koro yapıverdiler. Katillerimizi adalet evine getiren Jandarma, cezaevi aracına ‘Ya sev ya terk et’ diye yapıştırma asmıştı. Sayın Başbakan, nedir daha derine inmeyi engelleyen o büyük kasabanın sırrı? Nedir sözünüzü tutmanıza mani olan? Azınlıklardan gasp edilenin birazını geri vermeniz sebebiyle seslendirdiğiniz nutukta ‘Bu ülkede hiç kimse ruh tedirginliğiyle yaşamayacak artık’ diyordunuz Hrant’ın veda mektubuna atfen. İnanın tedirginliğimiz her zamankinden büyüktür. Sayın Başbakan, mala gelenin telafisi bulunur Cana gelene de davranınız. O Anadolu Toprağı’ndan Hrant Dink’in payına bir metrekare toprak düştü; mezarıdır! Kamera denilen vakaü nüvis silinmiş, bize kalan azıcık 19 Ocak 2007 seyirliğinde 5 kişi saydık Hrant’a pusu kuranlardan. Kim bunlar Sayın Başbakan? Görüneni, görünmeyeni, katillerimizi istiyoruz, adalet olsun, hak hâkim olsun diye. Bizim hakkımız bizde saklı duruyor, helalleşmekten başka çarenin kalmadığı savaş yorgunu memleketimizde. Suallerimiz cevapsız… Adalet nöbetçisi ‘Hepimiz Hrant’ız diyen yüz binlerin eli hâlâ vicdanında… Cevaplarımızı almadan susmayacağız, sormaya devam edeceğiz. Hrant için, Adalet için.” İmza: Hrant’ın Arkadaşları… Hrant için, adalet için... Yarın, 19 Eylül Pazartesi günü, Hrant’ın katillerinin yargılandığı davanın yeni bir duruşması var. Bu duruşmalarda yıpranma, alay, hor görme, meydan okuma, tehdit, aşağılama, hak ve hukuku yok sayma var… İlerleme ise yok… Öyleyse sormaya devam… Atlıkarınca’nın müzikleri çıktı Kültür servisi Yönetmenliğini İlksen Başarır’ın üstlendiği ve başrollerini Mert Fırat, Zeynep Oral ve Nergis Öztürk’ün paylaştığı “Atlıkarınca” filminin müzikleri dijital albüm olarak çıktı. Filmin, Gevende grubunun vokal ve gitaristi Ahmet Kenan Bilgiç tarafından yapılan müzikleri İstanbul Film Festivali’nde “En İyi Film Müziği Ödülü”nü almıştı. Albüm, 24 bit kalitesinde MP3, Apple Lossless ve Flac formatlarında www.baykusmusicstore.com adresinden temin edilebilir. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle