25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 18 EYLÜL 2011 PAZAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr 10 EKONOMİ 11 Kamuda 3 milyar liralık görev zararı yazıldı Kamuda 2.9 milyar TL’ye ulaşan görev zararı ve gelir kaybının üçte birini Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ’nin zararı oluşturuyor. Hazine ayrıca Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden 4.9 milyar TL, EGO ve SK ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden 4.8 milyar TL alacaklı durumda. ANKARA(ANKA) Sayıştay’ın 2010 Hazine İşlemleri Raporu’na göre 2010 Yılı Görev Zararları ve Gelir Kaybı Ödemeleri Tablosu’nda Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ. 901 milyon 192 bin 659 liralık gider ödemesiyle, görev zararı ve gelir kaybı toplamının üçte birini aldı. Diğer başlıca kamu kurumlarının görev zararı tutarları şöyle açıklandı: TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü: 324.1 milyon TL Ziraat Bankası Genel Müdürlüğü: 300.9 milyon TL. Halk Bankası Genel Müdürlüğü: 138.6 milyon TL Türkiye Elektrik Dağıtım: 901.1 milyon TL. Türkiye Kömür İşletmeleri Genel Müdürlüğü: 462.3 milyon TL T.Taşkömürü Kurumu: 23.8 milyon TL TMO: 775.1 milyon TL Tarım ve Kredi Kooperatifleri: 61.6 milyon TL GYİAD’ın yeni Başkanı Burcu Akdarı, derneğin yeni dönemle ilgili yol haritasını tamamladıklarını söyledi Sokak lambalarına 901 milyon TL Öte yandan sokak ve caddelerin aydınlatılması amacıyla, 2010 yılı bütçesinden görev zararı ve gelir kaybı kapsamında 901 milyon 193 milyon TL ödeme yapıldı. Hazine ayrıca Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nden 4.9 milyar TL, EGO ve İSKİ ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi’nden 4.8 milyar TL alacaklı durumda. THY filosunu genişletiyor ÖZCAN YAŞAR Dersimiz kriz yönetimi YER NDE NCELEME Yeni döneminde ilk gündem maddesini küresel krize ayıran GY AD, işe Yunanistan’dan başlayarak ekonomik buhran yaşayan tüm AB ülkelerine iş gezileri düzenleyecek. Avrupa’daki işadamlarını Türk girişimcilerle bir araya getirecek olan dernek, karşılıklı ticaret zemini oluşturacak. MURAT GÜLDEREN Konuşma Kolaycılığı Ülkemizin akil adamlarından biri yıllar önce bu günleri daha görmeden, “bu ülkeyi çok laf batırdı” tanısını koymuş. Sürekli her konuda konuşuyoruz. Ancak sözler, çoğu kez akıl, mantık süzgecinden dahi geçmiyor; bilgi vermiyor. İri iri laflar, gösteriş, hava atma, kendini beğenme; sözler iyi de alınan sonuç, yapılan işi pek araştırmıyoruz, irdelemiyoruz. Ziya Paşa’nın yıllar önceki “ayinesi işter kişinin lafa bakılmaz” deyişini unutuyoruz. Biz XXI’inci yüzyılda dahi, lafa takılıp yapılana pek aldırmıyoruz. Konuşma düşkünlüğü yalnız politikacılarımızda, TV açık oturumlarına uzman (!) diye çağrılan, çoğu sesyayarlarda gözlemlenmiyor; spor alanındaki kulüp başkanları, idareciler, teknik kadrolar, teknik direktörler, sporcular sürekli konuşuyor. Bu alanda, medyada “sporda geyik muhabbeti” denilen yeni bir meslek, iş alanı gelişiyor. Kuşkusuz kamu ile iletişim kurmak için, zaman zaman konuşmak, açıklama yapmak gerekli. Her alanda suskun kalınamaz; ancak bunun bir ölçüsü, yararı olmalı. Sözlerin akıl, mantık süzgecinden geçmesi, bir görüşü aktarması, bilgiye dayanması, öngörüleri yansıtması gerekir. Özür dilerim, içeriği olmayan boş sözler, gereksiz polemikler, ucuz geyik muhabbeti, sadece zaman ve enerji kaybına yol açıyor. Galiba yapacak işi pek olmayan, zamanı bol, kendini göstermek isteyen kişiler daha çok uzun uzun, çoğu kez incir çekirdeğini dolduramayacak bilgilerle konuşuyorlar. Bu köşede aralıklarla Montesquieu’nün şu tanısını aktarıyorum: “İnsan ne kadar az düşünürse, o kadar çok konuşur.” Ünlü düşünürün bu tanısı, gözlemi, toplumumuzun genel davranışını yansıtıyor. Aslında bu konuda bir halk deyişi de var: “Çenesi çalışanın eli iş işlemez.” Bu özdeyişe karşın, biz hâlâ çenesi çalışanlardan, iri iri laf edenlerden bir şeyler umuyoruz. Gerçekten çevreye de şöyle bir bakınız. Eli iş işleyen fazla konuşamıyor, konuşmaya vakit bulamıyor; iş işlemeyenler de her gün her vesile ile bol bol konuşuyor. Şeyh Edebali’nin konuşma konusunda öğüdü “çok konuşma, boş konuşma, kem konuşma” şeklindedir. Biz ise yalnız politikada değil, hemen her alanda, hem çok konuşuyoruz, hem boş konuşuyoruz, hem de zaman zaman kem konuşuyoruz. Bir iş yaparak, üreterek, başarı kazanarak değil, konuşarak toplumu etkilemeye, yönlendirmeye çalışıyoruz. Galiba bu taktikle kişisel amaca da ulaşılıyor. Genelde kimse ne yapıldı, sözler tutuldu mu, sonuç alındı mı, söylenenler ne denli gerçekçi diye sorgulamıyor. Meydanı boş bulan politikacı, medya gülü, konu uzmanları (!) sürekli konuşuyor, hem de her alanda bilgiç bir ifade ile özür dilerim, atıyor. Halkımızın bilgi eksikliğinden, sorgulama, irdeleme yetisinin gelişmemiş olmasından, okuma alışkanlığı olmamasından yararlanılıyor. Son zamanlarda konuşma alanı yalnız konular itibarıyla değil, coğrafi olarak da genişliyor. Dış politika dolayısıyla yabancı aktörler, konuşmacılar da devreye giriyor. Halkımız açısından sahne belki daha renkleniyor, araya ulusal motifler de katılıyor. Atışmalar, uluslararası arenaya taşınıyor. Bir Fransız yazar, politikacıları ip cambazına benzetir. Politikacı da ip cambazının denge bulma kuralını uyguluyor. Söylediklerinin tamamen tersini yapmak yoluyla denge sağlıyor. Konuşmalar bir şekilde toplumu etkilediği, yönlendirdiği sürece, politikacı da, medya rüzgâr gülü de, sesyayar olarak kullanılan uzman da, sözde bilim adamı da, emperyalizmin yerli uzantıları da bu yöntemi, eğer yöntemse, kullanacaklardır. Konuşmanın, hele hele boş, kem, tahrikçi, bilgiden ve öngörüden yoksun, dedikodu, geyik muhabbeti türünden konuşmaların bir yararı yok. Konuşma yerine iş yapmaya, çene yerine el ve beyin çalışmasına yönelmemiz gerekiyor. Artık insanları çeneleriyle değil, beyinleriyle, üretkenlikleriyle, yaptıklarıyla değerlendirmemiz akılcı davranıştır. Az konuşarak, düşünmeye, okumaya, irdelemeye, üretken olmaya zaman ayırmamız; konuşma kolaycılığından kaçınmamız gerekiyor. “Çenesi işleyenin eli iş tutmaz”; bu gerçeği göz ardı etmeyelim. DENEY MLER PAYLAŞILACAK Borusan Contemporary 12. İstanbul Bienali’ne paralel ‘Yedi Yeni İş’ ve ‘Segment #1’ sergileriyle açıldı Yüzde 51 iş yüzde 49 sanat Borusan Holding Yönetim Merkezi’nin bulunduğu Rumelihisarı’ndaki Yusuf Ziya Paşa Köşkü, ‘Borusan Contemporary’ adıyla dünyada pek örneği olmayan bir ofis müzeye dönüştürüldü. Hafta içinde Perili Köşk adıyla tanınan 100 bina ofis olarak kullanılmaya devam edecek. Hafta sonları da işi olanlar çalışırken ziyaretçiler müzeyi gezecek. Müze dünden itibaren ziyarete açıldı. Ekonomi Servisi – Sosyal sorumluluk, kültür ve sanat çalışmaları ile öncülük yapan Borusan, dünyada pek örneği bulunmayan bir projeye daha imza attı. 2007’den bu yana Borusan Holding yönetim merkezinin bulunduğu, Rumelihisarı’ndaki Yusuf Ziya Paşa Köşkü, Borusan Contemporary adıyla bir ‘ofis müze’ olarak faaliyete geçti. Müzede özellikle yeni medya sanatına ait örnekler yer alacak. Perili Köşk’ün açılışı, dün başlayan 12. İstanbul Bienali’ne paralel olarak Yedi Yeni İş sergisi ve Borusan Koleksiyonu’ndan seçilen eserleri içeren Segment #1 sergisiyle yapıldı. Gece de seçkin davetlilerin katılımıyla özel bir programla kutlandı. Perili Köşk hafta içi Borusan Holding yönetim merkezi olarak çalışmaya devam edecek. Hafta sonları da binanın ofis mekânlarında koleksiyondan seçkiler sergilenecek. Geçici sergiler de ayrı galeri alanlarında gezilebilecek. Ekim başından itibaren giriş 10 lira olacak. Ziyaretçiler Boğaz’ın üstünde yer alan bir kafede dinlenecekler. Borusan Koleksiyonu, Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık’ın 1980’lerden bu yana yaptığı seçkilerden oluşuyor. 90’larda Bedri Baykam ve Kemal Önsoy gibi yerli sanatçılara odaklanan koleksiyon Star Alliance ittifakının önemli şirketlerinden biri haline gelen Türk Hava Yolları (THY), dünyanın sayılı havayolu kuruluşlarıyla yarış edebilmek için filo genişletme çalışmalarını sürdürüyor. Son yıllarda açtığı yeni uçuş noktalarıyla dış hatlardaki yolcu sayısını arttırmayı başaran THY, 2023 yılına kadar filosundaki uçak sayısını 353’e çıkarmayı planlıyor. Bu çerçevede her yıl yeni alım yapılacak. Bir yandan da 5 yıldızlı havayolu unvanına ulaşmak için kolları sıvayan şirket, 2023 yılına kadar mevcut sayısını 3’e katlamanın hesaplarını yapıyor. Önümüzdeki 13 yılın opsiyonel büyüme planlarını hazırlayan THY, bu yıldan geçerli olmak üzere, her yıl yaklaşık 20 uçak alımı hedefliyor. THY, Boeing 777, 767, Airbus 340, 380 gibi “Geniş Gövdeli” uçak sayısını 53’e, 16 olan Airbus 320321, Boeing 737800 modeli uçaklarını da 32’ye çıkaracak. Aralarında Microsoft, Citibank, Borusan, Puma, Akfen ve YKM’nin de bulunduğu GY AD üyesi güçlü markaların yöneticileri, Türkiye genelinde pek çok üniversitede ‘girişim ve pazarlama stratejisi’, ‘inovasyon’, ‘ticari hukuk’ ve ‘iletişim’ dersleri verecek, hayat tecrübelerini anlatacaklar. Burcu Akdarı Antepia’da 2. etap satışları başladı Ekonomi Servisi Sinpaş Yapı ve Paralel Yapı işbirliğiyle Gaziantep’te inşasına devam edilen Antepia projesinin ikinci etabı satışa çıktı. 614 konuttan oluşan ve Safir Mahallesi adı verilen ilk etabın satışının tamamlandığı projenin 17 Eylül 2011’de satışa çıkan ve 465 konuttan oluşan ikinci etabı ise Yakut Mahallesi ismini taşıyor. 205 bin TL ile 1.810 TL arasında değişen fiyatlarla satışa çıkan Yakut etabının sahiplerine 2013 yılının Ekim ayında teslim edileceği belirtildi. 5 ayrı etaptan oluşan projenin bu etabını, Elmas, Lal ve Pırlanta isimlerini alan etaplar takip edecek. Her etabının teslim süresinin yaklaşık 2 yıl sürmesi bekleniyor. Toplamda 3470 konut inşa edilmesi planlanan projede küresel ısınmaya karşı klasik sistemlere göre önemli ölçüde enerji tasarrufu sağlayan ve hiçbir kimyasal katkı maddesine ihtiyaç duymayan biyolojik gölet de bulunuyor. Sinpaş Yapı Genel Müdürü Ahmet Çelik konuyla ilgili düzenlenen basın toplantısında kentin dokusuna uygun projeler geliştirdiklerini belirtti. Genç Yönetici ve İşadamları Derneği (GYİAD) Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı geçen temmuz ayında Pınar Eczacıbaşı’ndan devralan Renault Karoto Başkanvekili Burcu Akdarı, derneğin yeni dönem hedeflerini anlattı. İlk icraat olarak uluslararası krizi en yoğun hisseden Yunanistan başta olmak üzere ekonomik buhran yaşayan diğer AB ülkelerini tek tek dolaşarak oradaki girişimci işadamlarıyla Türk işadamı ve yöneticilerini bir araya getireceklerini anlatan Akdarı şunları söyledi: “Türkiye komşu ülkelere göre daha dinamik ve iş yapma kabiliyeti daha üstün bir ülke. Buralarda karşılıklı ticari işbirliği adımları atmayı planlıyoruz. Bu noktada ilk olarak Yunanistan İşadamları Derneği ile temasa geçtik. Sonrasında ise diğer AB ülkelerinde de etkin ortaklıklar ve işbirlikleri yaparak krizin etkilerini en aza indirmeye çalışacağız. 3040 kişilik dinamik bir ekip hazırlıyoruz. Krizler ancak bu şekilde aşılabilir.” G R Ş M PATLAMASI GYİAD uluslararası platformlarda geliştirdiği girişimcilik projeleri ve AB’den aldığı fonlarla kısa zamanda büyük prestij kazanan bir kurum haline geldi. Biz de bu başarıları katlamak üzere yola çıktık. İşsizliğin tavan yaptığı bir ortamda girişimciliğin önünü açacak yeni projeler geliştirmeye devam ediyoruz. Çok dinamik bir beyin gücüne sahibiz. Geliştireceğimiz projeler yine AB fonları tarafından kabul görecek, Türkiye’de girişimci patlaması yaşatacağız. ‘Guru’lar ders verecek Akdarı diğer projelerle ilgili olarak da şu bilgileri verdi: Ben dahil üyelerimizden YKM Yönetim Kurulu Başkanı Saruhan Tan, Puma Türkiye Genel Müdürü İdris Onay, Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, Kariyet.net Genel Müdürü Yu suf Azoz’un da aralarında bulunduğu pek çok işadamlarımız üniversite öğrencilere zorunlu dersler verecekler. Aralarında Yeditepe, Koç, Kadir Has, Bilgi, Bahçeşehir ve Sakarya üniversitelerinin de bulunduğu Türkiye genelindeki onlarca üniversiteyi kapsayacak “zorunlu ders” programında işadamları ve yöneticiler “pazarlama”, “strateji”, “iletişim”, “ticari hukuk”, inovasyon dersleri vererek hayat tecrübelerini anlatacaklar. Müfredata zorunlu olarak eklenen bu dersler sonunda sertifika almaya hak kazanan öğrenciler, aralarında Microsoft, Citibank, YKM ve Borusan’ın da bulunduğu GYİAD üyesi şirketlerde iş imkânı yakalayacaklar. Yatırım festivalleri geliyor 57 Ekim 2011 tarihleri arasında Viyana’da düzenlenecek ve Avrupa’da 21’inci yüzyılın başlarında uluslararası bir boyut kazandı. Bugün yağlıboya tablolar, heykeller, video sanatı, yerleştirmeler, yeni medya, baskılar, ışık sanatı ve fotoğraf gibi farklı araçlarla oluşturulmuş 600’e yakın sanat eserinden oluşuyor. Türk çağdaş sanatçılarının dışında koleksiyondaki eserler arasında Jim Dine, Donald Judd ve Sol LeWitt’in baskıları; Brigitte ürk çağdaş sanatçılarının dışında koleksiyondaki eserler arasında Jim Dine, Donald Judd ve Sol LeWitt’in baskıları; Brigitte Kowanz, Keith Sonnier, François Morellet ve Doug Aitken’in ışık sanatı örnekleri; Peter Zimmermann, Gerwald Rockenschaub ve Markus Linnenbrink’in tabloları; Liam Gillick, Beat Zoderer ve Martin Walde’nin heykelleri yer alıyor. Yeni medya alanında Zimoun, Rafael LozanoHemmer, URam Choe, Daniel Rozin ve Daniel Canogar’ın eserleri ön plana çıkıyor. Video alanında ise Monika Bravo, Marina Zurkow, Kutluğ Ataman ve Manfred Mohr gibi isimler dikkat çekiyor. T ilk olma özelliği taşıyan girişim organizasyonu “Melek Yatırım Festivalleri”nde GYİAD olarak Türkiye’yi temsil edeceğiz. Bu organizasyon özellikle mobil ve internet alanında kuruluşu dört yılı geçmeyen firmaları ve girişimleri kapsıyor. eticaret ve mobil internet yönetiminin ağırlıklı olarak tanıtılacağı bu tarz girişim programlarını biz de Türkiye’de düzenlemek ve bunu uluslararası platformlara taşımak istiyoruz. Buraya 3040 kişilik bir girişimci heyetle gideceğiz. Ülkemizde eticaret ve mobil uygulamalar her geçen gün milli hasılatın önemli bir noktası haline geldi ve ticaretin modernizasyonu kaçınılmaz oldu. İşte bu noktada üyelerimize ve katılamayan Türk girişimcilerine yön vermek için bu konferansa bir delege grupla katılıyoruz. Atacağımız somut adımlarla Türk girişimciliğinin de önüne köprü olacağız. TEB internet sitelerine 6 ödül Ekonomi Servisi Türk Ekonomi Bankası (TEB) 15 yıldan bu yana düzenlenen ve internet dünyasının en prestijli ödüllerinden biri olan Web Awards’ta, 5 internet sitesi ile 6 farklı kategoride ödüle layık görülerek bu yıl da web ödüllerini topladı. Açıklamaya göre, kurumsal internet sitesi www.teb.com.tr ile Finansal Hizmetler Mükemmellik Standardı Ödülü ve Bankacılık Mükemmellik Standardı ödüllerini kazanan TEB, müşterilerine ayrıcalıklı bankacılık hizmeti sunan TEB Yıldız Bankacılık’ın web sitesi www.tebyildiz.com, TEB Pratik İnternet Şubesi Advergame’i www.aztuslupiyano.com ile de ödüller kazandı. TEB Bonus Card web sitesi www.tebbonus.com ile Finansal Hizmetler Mükemmellik Standardı Ödülü’nü alan banka, üniversite bankacılığı sunan ÜniversiTEB’in web sitesi www.universiteb.com.tr ile de ödüle layık görüldü. ŞÇ YE Türkiye Haberİş Sendikası, kıdemin kaldırılmasının emekçi açısından olası sonuçlarını araştırdı YALAN SÖYLÜYORLAR  Fon kurulursa birikecek paranın işçinin çalıştığı her yıl için 30 günlük ücreti tutarında kıdem tazminatını karşılaması mümkün değildir. Kıdem tazminatı miktarında katmerli bir düşüş planlanmıştır. MUSTAFA ÇAKIR  “Dünyanın hiçbir ülkesinde bu kadar yüksek kıdem tazminatı ödenmemektedir”, ANKARA Hü“Avrupa’da kıdem tazminatı yoktur” diyen kümet kıdem tazişverenler ve yetkililer, işçilere açıkça yalan minatını kaldırmak söylemektedir. Fransa, Almanya, Hollanda, için girişimlerini Avusturya, İtalya, İspanya, Yunanistan, Portekiz, hızlandırırken TürJaponya, Amerika, Hindistan, Arjantin, Brezilya kiye Haberİş Senve Güney Kore’ye kadar neredeyse tüm dünya dikası, kıdem tazmiülkelerinde kıdem tazminatı uygulaması natının kaldırılarak bulunmaktadır. fon oluşturulmasının  Yeni düzenlemede, ‘fon kurulduğu olası sonuçlarını değertarihten önceki kıdem lendirdi. Sendikanın uztazminatlarından işverenler manlara yaptırdığı çalışsorumludur’ denmektedir. manın sonuçları şöyle: İşverenler kıdem tazminatı hakkı  Fon kurulursa, erkek işçiolan işçileri birer ikişer çeşitli ler askere giderken, kadın işçiler evbahanelerle tazminatsız lendikten sonraki bir yıl içinde işini bıişten atmanın yolunu kakırsa, işçi işveren tarafından işten çıarayacaktır. karılırsa, işçi haklı bir nedenle işi bırakırsa, emeklilikte yaş hariç diğer şart Kowanz, Keith Sonnier, François Morellet ve Doug Aitken’in ışık sanatı örnekleri; Peter Zimmermann, Gerwald Rockenschaub ve Markus Linnenbrink’in tabloları; Liam Gillick, Beat Zoderer ve Martin Walde’nin heykelleri yer alıyor. Yeni medya alanında Zimoun, Rafael LozanoHemmer, URam Choe, Daniel Rozin ve Daniel Canogar’ın eserleri ön plana çıkıyor. Video alanında ise Monika Bravo, Marina Zurkow, Kutluğ Ataman ve Manfred Mohr gibi isimler dikkat çekiyor. Tazminat hayal olacak şçinin tazminat alabilme halleri azalacak. Miktar çok düşecek. Sigortasız çalışanların hakları ortadan kalkacak. Tazminata faiz işlemeyecek. Patronlar istediği işçiyi kapının önüne koyacak ve kıdem tazminatını sermaye kullanacak. ları taşıyanlar emekliliklerini çalışmadan beklemek üzere işlerinden ayrılırsa kıdem tazminatı alamayacaklar.  Kıdem tazminatı miktarı düşecek. Kıdem tazminatının hesaplanması, işçinin son aldığı ücret üzerinden yapılmaktadır. Burada belirtilen ücret, brüt ücrettir. Ayrıca brüt ücrete, işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülebilen haklar da (yemek, yol, ikramiye, yakacak veya çocuk yardımı vb.) ilave edilir. Yeni düzenlemeye göre ise kıdem tazminatına esas alınacak ücret, işçinin çalıştığı ve adına prim yatırılan son takvim yılının ortalamasıdır.  Fon gelirse, sigortasız işçiler tek kuruş kıdem tazminatı alamayacak. Türkiye’de halen 10 milyon 400 bin kişi sigortasız çalıştırılmaktadır. Yani bu durumda fon kurulursa bu 10 milyon işçi kıdem tazminatı hakkını baştan kaybetmiş olacak. Sigortası olanlar ise girdi çıktı ya da eksik sigortaları nedeniyle 10 yıllık prim ödeme süresini tamamlayamayacaktır.  Kıdem tazminatına faiz ödemesi ortadan kalkacak. Fondan kıdem tazminatını geç talep eden işçi hiçbir faiz talebinde bulunamayacaktır.  Fon kurulursa işverenler, kıdem tazminatı öderim kaygısı taşımayacağı için işçileri kıdemine bakmadan istediği zaman kapının önüne koyacaktır. Patronların kıdem tazminatı ödemek zorunda olmadığı işçileri çok kolay işten atacağı gün gibi açıktır.  Fonda biriken paralar Fon Yönetim Kurulu tarafından işletilecektir. Bu yönetim kurulu 4 kişiden oluşacaktır. Kurulduğu takdirde trilyonların toplanacağı bu fonun yönetiminde işçilere bir söz hakkı verilirken, sermayeye iki ve hükümete de bir söz hakkı tanınmıştır. Baştan işçinin söz hakkı yok sayıldı.  Emekçilerin ücretlerinden kesilen paralarla kurulan fonların başına neler geldiğini çok iyi bilmekteyiz. KEY adı altında 90’lı yıllarda emekçilerin ücretlerinden kesilen paraların nerelere nasıl kullandırıldığını iyi biliyoruz.  Fon kurulduğu takdirde, işçilerin cebinden çıkacak paralar, yine sermayeye kredi ve destek olarak aktarılacaktır. Devlet ilk 10 yıl istediği gibi kullanacaktır. HEDEF SALIPAZARI’NA MEDYA MÜZES Borusan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kocabıyık, “Borusan Contemporary’nin iki temel misyonu olacak. İlki Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nu toplumla paylaşmak, diğeri Türkiye’de çağdaş sanata olan ilgiyi artırmak. Koleksiyonumuzun en önemli özelliği, yeni medya sanatına ait örnekleri içermesi. Çağdaş sanatın en yeni, en deneysel yapıtlarını koleksiyonumuza kazandırmaya çalıştık. Bu iş hayatındaki felsefemizin de bir yansıması. Nihai hedefimiz yeni medya üzerine Salıpazarı’ndaki binamızı bir müze haline getirmek” diye açıklama yaptı. OF S ORTAMINDA SANATI YAŞAMAK Borusan Holding CEO’su Agah Uğur şöyle konuştu: “Gençlerin sanatla ilişkisi kendi kendine oluşmuyor. Fırsatları sunmak gerekiyor. Perili Köşk’ü bir ofis müzeye dönüştürme fikri ortaya çıktığında bir anket düzenleyerek 70 çalışanımızın da görüşünü aldık. Bir bölümü hafta sonları gönüllü olarak ziyaretçileri gezdirecek. Bu arada işi olan da çalışacağı için ziyaretçiler gerçek bir ofis ortamında sanatı yaşayacak. Çalışanlar da her gün sanatın içinden geçerek işe başlayacak. Müze bizim iş yapma alışkanlıklarımızı da değiştirecek.” Likya ‘yıldızlı şaraphane’ Ekonomi Servisi Likya Şarap, 5 kıtadan 36 ülkenin 9632 şarabının yarıştığı ve dünyanın resmi olarak tanınan en büyük şarap değerleme yarışması olan AWC Viyana 2011 Şarap Yarışması’nda 3 altın, 6 gümüş ve 4 bronz madalya kazanarak önemli bir başarıya imza attı. Bu ödüllerle Likya Şarap, Türkiye’de “Yıldızlı Şaraphane” unvanını alan ilk şarap üreticisi oldu. Yarışma kapsamında, en yüksek puanlı 6 şarabı minumum 528 puan alan şaraphane, “Yıldızlı Şaraphane” unvanını almaya hak kazanıyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle